ALTIN DAL payel DİNİNV E FOLI<LORUIN< ÖI<LERİ 1 ÇeviMreehnm:eH .tD oğan JAMESG .F RAZER r. o y u ut t alı d n altı a kt a n pı a t ki e ’d i m e N bil, y S Bir u: s o bl a t al D n Atı ’in r e n r u T JAMES G. FRAZER ALTIN DAL DİNİN VE FOLKLORUN KÖKLERİ İngilizce aslından çeviren MEHMET H. DOĞAN paye! PAYEL YAYINEVİ İstanbul Yapıtın özgün adı: The Golden Bough The Roots of Religion and Folklore □ İngilizce ilk basım: 1890 □ Türkçe birinci basım: Aralık 1991 □ İkinci basım: Nisan 2004 İ Ç İ N D E K İ L E R B İ R İ N C İ Cİ LT BİRİNCİ BÖLÜM ORMANIN KRALI 1. Aricia Korusu.............................................................................. 1 2. İlkel İnsan ve Doğaüstü............................................................. 8 3. Bedenleşmiş Tanrılar ................................................................. 33 4. Ağaca Tapınma .......................................................................... 57 5. Eskil Çağlarda Ağaca Tapınma................... ........................... 100 İKİNCİ BÖLÜM RUHUN KORKULARI 1. Krallık ve Rahiplik Tabuları .................................................... 111 2. Ruhun Yapısı .............................................................................. 120 3. Krallık ve Rahiplik Tabuları (devamı) ................................... 147 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TANRIYI ÖLDÜRME 1. Kutsal Kralı Öldürme................................................................ 211 2. Ağaç-Ruhu Öldürme ................................................................ 234 3. Ölümü Dışarı Taşıma................................................................ 247 4. Adonis .......................................................................................... 268 5. Attis ............................................................................................. 284 6. Osiris............................................................................................ 288 7. Dionysos ...................................................................................... 311 8. Demeter ve Proserpina ............................................................. 323 9. Lityerses ...................................................................................... 352 DOSTUM WILLIAM ROBERTSON SMITH’E GÖNÜL BORCU VE HAYRANLIKLA İLK SÖZ ALTIN DAL, 1890’da ilk basımının çıkışından beri doksanlı yıllar da birçok kimse için büyülü bir kitap olmuştur. Onun kendi alanı olan antropolojinin çok ötesinde kültür ve yazın üzerindeki etkisi, çok büyük olmuştur. Fakat Sir James George Frazer’m adı, Dar win, Marx ve Freud gibi on dokuzuncu yüzyıl kültür devrimcileri kadar ağızlarda dolaşmamıştır. Bu kitap nedir, ilk okurları için neydi? Frazer’m başlangıçtaki amacı, alçakgönüllü bir şeydi, eski bir İtalyan halk töresini açıkla mak istiyordu. Kaçak bir köle, özel bir altın ağaçtan bir dal kopara bilirse, Nemi’deki kutsal ormanın kralıyla ölümüne dövüşmeye ve belki de ormanların ondan sonraki kralı olmaya hak kazanırdı. İlginç fakat şaşırtıcı olmayan bir töre, diye düşünebilirsiniz. Fakat Frazer, Nemi’deki altın dalın, Vergilius’un epik şiirindeki kahra man Aeneas’a yeraltma girme iznini veren ve onun yeraltının gizle rini öğrenmesini sağlayan altın dalla benzerliği üzerinde uzun uzun düşündü. Frazer buradan yola çıkarak, altın daim, kralın ve onun yaşam için verdiği savaşm, ölümünün ve yerine bir başkasının geçişi nin ne anlama geldiğini açıklamaya çalışırken, geçmiş söylencelerin ta en başından günündeki ilkel halkların uygulamalarına kadar tüm bir mit ve dinsel tören dünyasının kapılarım açmış oldu. Uygar top lumun töre ve boşinanlarının ilkel halkların inançları ve uygulamala rıyla birçok bakımdan karşılaştırılabilir olduğunun keşfi, Frazer’m kültüre bağımlı dünyası için şaşırtıcı bir keşifti. Frazer, ilk kez, hem kolay anlaşılır hem de biçem bakımından güzel bir dille, daha o zamandan küçülmeye başlamış olan bir dün yada gezginlerin rastgele edindikleri gözlemlerini bize sunuyor ve dünyanın en ücra köşelerinden dönen her gün daha çok sayıdaki XII İLK SÖZ bilimsel gözlememin düşüncelerini, yorumlarını ortaya seriyordu. Sonuç, yeni bir bilim dalı olan antropolojinin ilk zaferlerinden biri oldu, Frazer'ın kendi dünyasının kültürlü okurlarına önerdiği şey, geri ve ilkel halkların edimlerinin anlaşılabilir şeyler, hatta kendi anlayışlarıyla akla uygun şeyler olduğu idi. Fakat bundan daha dev rimci bir şey vardı ortada: Frazer, bizim "yabandlar"dan öğrenebile ceğimiz şeyler olduğunu bildiriyor ve ilkel kurumlarm incelenmesi nin kendi toplumumuz üzerine ışık tutacağını söylüyordu. Frazer bir İngiliz üniversite araştırmacısının olaysız, sakin özel yaşamım yaşadı. Hatta uzun süre de ders vermedi. Kırk beş yaşın da, bir dulla geç bir evlilik yaptı. Çocukları yoktu, birbirine son derece yakm bir çifttiler. Frazer yeryüzünün her köşesinden çok sayıda kimseyle mektuplaşmasına karşın Y unanistan’ dan öte İngilte re sınırları dışına çıkmamıştı. Kendi kişisel tarihi, yaşamöyküsünü yazan eski sekreterinin yazdıklarına bakılırsa tekdüzeydi: "Onun yaşamının gerçekleri, aslında bir kitap listesinden ibarettir." Ama bu kitaplar, özellikle de bu kitap: Altın Dal bütün dünya yı sarstı. Frazer, Freud’u okumayı reddetse de, Çorak Ülke ’yi anla şılmaz da bulsa, Freud da, T.S.Eliot da Frazer’ın yazdıklarından etkilenmiştir. Biz bu kitapta, birçoğu Frazer’la çağdaş kaynaklardan olmak üzere eklediğimiz resimlerle birlikte 1890 tarihli iki ciltlik ilk bası mı sunuyoruz size, kısaltmadan ve Frazer’ın özgün dipnotlarıyla. Bu basım, Frazer’ın, kitabı, temel düşüncesini gizleyebilecek, cilt ler dolusu örneklerle, resimlerle tıka basa doldurmadan önce, öteki kültürlere yaklaşımını en açık cümlelerle vermektedir. Frazer’ın başarısının özü, başka kültürleri anlamak için kendi kültürünün dışında durmak gereksinimini görmesinde yatmaktadır. Bu amaca tam anlamıyla ulaşamadı — başarısız kaldığı ve "yabanıl ve onun yöntemleri" gibi ahlâki gülünçlüklere sığındığı oldu zaman zaman. Ama o sıralar biz de bu amaca ulaşamamıştık henüz. Fra zer, başka kültürlerde bazan temelsiz boşinanlar gibi görünen şeyle rin, onları gerçek olarak kabul eden halkların gözünde karmaşık İnanç sistemlerinin birer parçası olduğu anlayışına yaklaşmakta İLK SÖZ XIII bize yardımcı olmaktadır. Ve de tersi — bizim en aziz bildiğimiz inançlarımızın başkalarına aptalca bir kendini aldatma gibi görüne bileceği anlayışına. Frazer görüşlerini şöyle özetliyor: "Her şey olup bittikten sanı ra, bizim yabanıla olan benzerliklerimiz, ondan farklılıklarımızdan çok daha fazladır; onunla ortaklaşa sahip olduğumuz ve bile isteye elimizde gerçek ve yararlı olarak tuttuğumuz şeyleriyse yabanıl ata larımıza borçluyuzdur."
Description: