ebook img

Portedeki Hayalet - Müziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler - Ali Ergur PDF

236 Pages·2013·2.18 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Portedeki Hayalet - Müziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler - Ali Ergur

Portedeki Hayalet Müziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler Yazar: Ali Ergur Düzelti: Hande Ortaç - Aylin Sökmen Kitap Tasarım: Su Başbuğu Tür: Deneme 1. Basım: Bağlam Yayınları, İstanbul, 2002 2. Sürüm: altKitap, 2013 © Ekim 2013 altKitap ve Ali Ergur Yapıtın tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. www.altkitap.net [email protected] Portedeki Hayalet Müziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler Ali Ergur Ali Ergur 1966 yılında Atina’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nden 1985’de mezun olduktan sonra, aynı yıl Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’ne kaydoldu. Lisans öğrenimini 1989’da tamamladı. 1992’de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset ve Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Programı’ndan Toplumsal Dönüşüm Sürecinin Göstergesi Olarak Televizyon Reklamlarında Aile İmgesi adlı tezi savunarak mezun oldu. Aynı yıl Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Programı’na kaydoldu. Eylül 1997’de The Ideology-generating function and the political economy of television news: A case study on the prime-time news of six channels in Turkey (Televizyon Haberlerinin Ekonomi Politiği ve İdeoloji Üretme İşlevi: Türkiye’de Altı Kanalın Prime-Time Haberleri Üzerine Bir Vak’a İncelemesi) başlıklı tezini savunarak doktor ünvanı kazandı. Mart 1990’da Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Şubat 2000’de Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ne Yardımcı Doçent olarak geçti; bölümün kuruluşunda bulundu. Eylül 2003’de Doçent oldu. 2005- 2008 yılları arasında Sosyoloji Bölüm Başkanlığı görevini sürdürdü. Ocak 2010 itibariyle Profesör unvanı aldı. İletişim/teknoloji ve müzik sosyolojisi konularında yayınlanmış bilimsel makaleleri, çeşitli denemeleri mevcuttur. Ergur, aynı zamanda müzik sosyolojisi alanında denemeleri içeren iki kitabın yazarı (Portedeki Hayalet: Müziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler, Bağlam Yayınları, İstanbul, 2002; Müzikli Aklın Defteri, Pan Yayıncılık, İstanbul, 2009) ve toplumsal bellek üzerine bir diğer yayının editörüdür. (Görkemli Unutuş, Toplumsal Belleğin Kıvrımlarında Dumlupınar Faciası, Bağlam Yayınları, İstanbul, 2006). Ayrıca, Fransa’da L’Harmattan Yayınevi tarafından yayınlanan teknoloji ile ilgili konuların ele alındığı bir diğer kitabın (Le technocentrisme: Promesses et menaces de l’ère informatique (Tekno-merkezcilik: Enformasyon çağının vaatleri ve tehditleri), Éditions L’Harmattan, Paris, 2009) editörlüğünü de yapmıştır. Önsöz Portedeki Hayalet müziği toplumbilim bağlamında tarihselleştirirken diğer yandan içeriğinden ve ritminden arındırmadan irdeleyen denemelerden oluşan öncü bir kitap. İlk sürümü bundan 11 yıl önce basılı olarak okurlarıyla buluşan kitabın bu ikinci sürümüne Ali Ergur, daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış ‘Tren İmgelemleri’ isimli denemesini ekleyerek yeni bir katkıda bulunuyor. altKitap farklı türdeki eserleri bünyesinde barındıran bir platform/yayınevi olmaya devam ediyor. 2011 yılından bu yana deneme türünde yayınlanan ilk kitap olan Portedeki Hayalet, aynı zamanda çevrimiçi mecranın yeni misyonunun da müjdecisi. Geniş kitleler tarafından tüketilmeyen ve bu sebeple basılı yolla dağıtımın fiziksel olarak ortadan kalktığı noktada, tekrar basıl(a)mayan, basılı kopyayı edinmiş kısıtlı bir okur grubu dışında kimseye ulaşamayan değerli içeriklerin korunması ve dağıtımının yapılabilmesi konusunda önemli bir deneyim. altKitap’ın ikinci sürüm misyonunun ilk misafiri, yayımlandığı alanda öncü olmasıyla, istisnai bir yere sahip. Diğer yandan, bu seriye içeriği bu kadar güçlü bir kitapla başlamak, ikinci sürüm yayınlar için çıtamızı oldukça yükseklere taşıyor. Ali Ergur’a kitabını bize teslim ettiği ve okurlarımızla paylaşma şansı verdiği için çok teşekkür ediyoruz. altKitap adına Hande Ortaç Giriş Portedeki Hayalet yayınlanalı on bir yıl olmuş. Bir çoksatar hızıyla patlamak yerine, yıllar içinde azar azar yayılan bir kitap oldu. Portedeki Hayalet, beklemediğim yer ve zamanlarda karşıma hep çıktı. Anadolu’nun çeşitli kentlerinde ders veya konferans vermeye gittiğimde, beni bir anda şaşırtan bir Portedeki Hayalet okuruyla tanıştım. Bu durum, kitabın geniş kitleye saçılarak yayılmaktan ziyade, hedeflenmiş okuruna incecik kanallardan ulaşabilen bir yayın olduğunu gösterdi. Niceliğin niteliğe yeğ tutulduğu bir düşünsel üretim ortamında, bir yazar için, nadir nesnelere özgü bir değerin, üstelik sakin bir şekilde belirivermesinden daha mutluluk verici bir şey olamayacağını düşünüyorum. Portedeki Hayalet, kendince bir öncüydü. Elbette benden önce Türkiye’de müzik üzerine yetkin çözümlemeler yapmış değerli düşün ve daha ziyade müzik insanları oldu. Aklımın ve kalemimin erebildiğinden daha iyi metinleri ortaya koydular. Ancak Portedeki Hayalet’in müzikle toplumbilimi buluşturma çabası o kadar sıklıkla görülen bir yaklaşım değildi. Müziğin toplumbilimsel boyutu üzerine de değerli çalışmalar yapılmıştı. Ancak, bu kitabı oluşturan denemeler, müziğin kendi dilini göz ardı etmeden böyle bir işe girişmeye çalışmıştır. Kitabı yayınlarken, bu kendimce farklı yaklaşımı ne kadar becerebileceğim konusunda ciddi kaygılarım vardı; doğrusu, bunlar bugün bile tamamen yatışmış değildirler. Ancak, zaman içinde, gizli ve mütevazı okurlarla her karşılaşmamda olumlu ve övgü dolu sözleriyle, beni hak etmediğim kadar desteklediler. Bu sessiz okurlarımın sözlerinin yalnızca boş övgü olmadığını samimiyetlerinden anladım. Zira eleştirilerini de, yeri geldiğinde gizlemediler. Sağ olsunlar! Buna mukabil, kitap, yine beni şaşırtan bir şekilde, kimilerince de ‘ağır’, ‘zor’, ‘karmaşık’ bulundu. Bu kanaldan gelen eleştirilerden en haklı bulmuş olduğum, uzun cümlelerin okumayı ve anlamayı zorlaştırmasıydı. Biraz üslûp nedeniyle, biraz da tartışmayı daha incelikli yapabilme gayretinin ağır basmasıyla, hakikaten metinlerin bazı yerlerinde, okuru çok zorlayan ifadeler olduğunu fark ettim. Bu ikinci basımda bu tür fazla uzun cümleleri mümkün olduğunca bölmeye çalıştım. Ayrıca gereksizce kullanılmış yabancı dildeki sözcüklerin mümkün olduğunca Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih ettim. Portedeki Hayalet yayınlandıktan sonra birkaç eleştiri yazısı yayınlandı. Her yazarın kuşkusuz kendi tavrı vardır. Benimki eleştirilere yanıt vermemek şeklindedir. Zira yazar söyleyeceğini kitabıyla ya da eseriyle söyler; gerisi onun ‘üzerine’ bir söylem haline gelir; oysa bence kitabın amacı bu değildir. Eğer bir yazar, ‘hayır yanlış anlaşıldım’ ya da ‘öyle demek istemedim, aslında şunu demek istedim’ diye açıklamalar yapmak zorunluluğunu duyuyorsa, kitabın ötesine geçip onun yayın sonrası yaşamına sürekli müdahale eder hale gelmekten kaçınamaz. Düşünsel tartışma elbette olmalıdır; ancak bu bir kitabın ilmihali ve savunusu biçimine dönüştüğü zaman, çoğunlukla polemiğin tadı içerikten daha lezzetli olur. Kişisel tavrım böyle bir sarmalın içine girmemek, diğer yandan kitabın doğal ömrü içinde doğal mecrasında akmasını sağlamaktır. Önemli bulduğum eleştirileri elbette bu ikinci basımda dikkate almaya çalıştım. Bununla birlikte, on bir yıl öncenin birikim ve aklıyla yazılmış denemeleri tamamen güncelleştirmek mümkünken böyle bir yola girmeyi tercih etmedim. Portedeki Hayalet belli bir dönemin, belli bir düşünsel bağlamın (kişisel ve toplumsal) ürünüdür; onu bugüne taşımak esere haksızlık olacaktır. Üstelik bu şekilde ilksel ayarının, tasarım mantığının ve temel kerterizlerinin düzeltilemez bir şekilde kayacağını, yazınsal dengesini kaybedeceğini sanıyorum. İlk basım yapıldıktan sonra fark ettiğim eksik ve hataları bu basımda görebildiğim kadar gidermeye çalıştım. Bazı metinlere kısa da olsa eklemeler yaptım. O zaman çeşitli nedenlerle ulaşamadığım kaynaklara ulaşıp metnin bütünlüğünü oluşturmaya yönelik tamamlayıcılıklara başvurdum. Gözden kaçmış dilbilgisi, imlâ, vuruş gibi teknik hataların yanı sıra, anlam bozukluğu yaratan ifadelerin düzeltilmesi gibi daha içeriğe dair müdahalelerde de bulundum. İçinde yaşadığımız çağın ne kadar baş döndürücü bir hızla yenilikler getirdiğini bu ikinci basım hazırlıkları sırasında bir kez daha fark ettim: En eski metinleri, artık çoktan geçmişe mâl olmuş 3,5 inçlik disketlerde buldum. Onları o ortamdan yeni bilişim ortamına aktarmak için bile, özel bir çaba gerekti. Bütün bu çalışmalar, aynı zamanda beni bir geçmişe doğru yolculuğa çıkardı. Çok uzun bir geçmişten bahsetmesek de, arada, kişisel yaşam dünyam ve toplum gündemi bağlamında sayısız değişme yaşandığı göz önüne alınırsa, göreli bir arkeolojik kazı zorunlu oldu. Portedeki Hayalet, yıllar

Description:
Portedeki Hayalet müziği toplumbilim bağlamında tarihselleştirirken diğer yandan içeriğinden ve ritminden arındırmadan irdeleyen denemelerden oluşan öncü bir kitap. İlk sürümü bundan 11 yıl önce basılı olarak okurlarıyla buluşan kitabın bu ikinci sürümüne Ali Ergur, d
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.