ebook img

Çalınan Taç - Mark Twain PDF

318 Pages·2011·1.1 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Çalınan Taç - Mark Twain

Çalınan Taç Mark Twain d* Tarama ve Düzenleme:  Sam_PP2 MARK TWAIN ÇALINAN TAÇ ÖZGÜN ADI THE PRINCE AND THE PAUPER ORİJİNAL İNGİLİZCE METİNDEN KISALTILMADAN ÇEVRİLMİŞTİR © TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, 2011 Sertifika No: 11213 ÇEVİREN YASEMİN AKBAŞ EDİTÖR NEVİN AVAN ÖZDEMİR GRAFİK UYGULAMA TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI 1. BASIM: ŞUBAT 2011 3. BASIM: HAZİRAN 2013, İSTANBUL Genel Yayın Numarası: 2160 ISBN 978-605-360-176-0 Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerek görsel malzeme yayınevinden izin alınmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz, yayınlanamaz ve dağıtılamaz BASKI KİTAP MATBAACILIK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. (0212) 482 99 10 DAVUTPAŞA CADDESİ NO: 123 KAT: 1 TOPKAPI İSTANBUL Sertifika No: 16053 TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI İSTİKLAL CADDESİ, MEŞELİK SOKAK NO: 2/4 BEYOĞLU 34433 İSTANBUL Tel. (0212) 252 39 91 Fax. (0212) 252 39 95 www.iskultur.com.tr Çalınan Taç Mark Twain Çeviren Yasemin Akbaş İÇİNDEKİLER GİRİŞ YAZISI I. PRENS İLE DİLENCİNİN DOĞUMU II. TOM'UN İLK YILLARI III. TOM'UN PRENSLE KARŞILAŞMASI IV. PRENSİN BAŞINA GELENLER V. TOM VELİAHT OLUYOR VI. TOM SARAY ADABINI ÖĞRENİYOR VII. TOM'UN SARAYDA İLK AKŞAM YEMEĞİ VIII. MÜHÜR MESELESİ IX. NEHİRDE FENER ALAYI X. PRENSİN BAŞI BELADA XI. GUILDHALL ŞEHİR MECLİSİ XII. PRENS VE KURTARICISI XIII. PRENSİN KAYBOLUŞU XIV. "LE ROI EST MORT, VIVE LE ROI" XV. TOM KRAL OLUYOR XVI. SARAYDA AKŞAM YEMEĞİ XVII. BİRİNCİ FOO-FOO HAZRETLERİ XVIII. PRENS SERSERİLER ARASINDA XIX. PRENS KÖYLÜLER ARASINDA XX. PRENS İLE KEŞİŞ XXL HENDON İMDADA YETİŞİYOR XXII. KRAL İHANETE KURBAN GİDİYOR XXIII. PRENS TUTUKLANIYOR XXIV. KAÇIŞ XXV. HENDON KONAĞI XXVI. REDDEDİLEN ÇOCUK XXVII. ZİNDANDA XXVIII. FEDAKÂRLIK XXIX. LONDRA'YA GİDİŞ XXX. TOM CEPHESİNDE İYİ GELİŞMELER XXXI. TANITMA TÖRENİ XXXII. TAÇ GİYME TÖRENİ XXXIII. EDWARD KRAL OLUYOR SONUÇ: ADALET YERİNİ BULUYOR Mark Twain Notlar GİRİŞ YAZISI Mecaz olarak spor terimlerinin kullanılmasını kuşkuyla karşılayan biri olarak bu yazıya başlarken aynı şeyi yapmaktan her ne kadar kaçınsam, hatta inat ve ısrarla dirensem de (işte, sizler de şahitsiniz nasıl zorlandığıma...); Mark Twain'i hakkıyla tarif edebilmek için yana yakıla doğru sözcükleri ararken, boks terminolojisinin imdadıma yetiştiğini huzurlarınızda itiraf etmek zorundayım. Demem o ki, bir yazar olarak Mark Twain gerçek bir gafil avcısıdır. Neden diye soracak olursanız, gafil avcısı olarak anılan boksör, hasmına hiç beklemediği bir anda öyle bir yumruk indirir ki, beriki daha ne olduğunu bile anlayamadan kendini yerde bulur; kendine geldiğinde ağzından çıkan ilk sözler "Neydi bu yahu?" sorusudur. Twain de bunu öyle bir yapar ki, önce balıklama dalacağımız türden, gayet rezil karakterlerle dolu, eğlencesi bol, tuhaf mı tuhaf bir hikâye sürer önümüze; derken, olay tam tadından yenmez hale gelip, zevkten hoşafın yağı kesildiğimiz anda, işte tam o anda, öyle bir şey yapar ki, nakavt olmuş bir vaziyette, yüzükoyun yerde yatarken buluruz kendimizi; "İnan olsun, geldiğini bile görmedim!" diye sızlanmaktayızdır bir yandan da. Twain'in gafil avcılığının ilginç yanı ise, bizi gafil avlayan o yumruğu attığını, mecazi anlamda da olsa, kendisinin bile görmediğini iddia etmesidir. Ama Mark Twain bu, sual olunmaz! Bunu en iyi anlatan örnek, az bilinen eserlerinden Those Extraordinary Twins (Şu Olağandışı İkizler) adlı romanına yazdığı önsözde geçer; Twain yazma sürecini anlatırken şöyle der: "Roman yazma yeteneğine doğuştan sahip olmayan kişinin, bir roman kurmaya kalkıştığı an başına gelecek var demektir. Bunu kendi tecrübelerimden biliyorum." Sonra da doğuştan yeteneksiz yazarın bir takım insanlardan ve bir takım yerlerden küçük bir hikâye çıkararak nasıl yazmaya başladığını, 'yalnızca altı sayfalık küçük bir hikâye' olarak başlayan olayın sonradan kendiliğinden nasıl bir romana dönüştüğünü anlatır. Şöyle devam eder Twain "... Dikkatimi çeken bir başka şey de şu oldu: Kısa bir hikâye gelişerek uzunca başka bir hikâyeye dönüştüğünde, başlangıçta kendisini yazmaya iten ilk niyetin (ya da dürtünün) zamanla kaybolarak yerini bambaşka bir nedene bıraktığını fark ediyor insan. Dergiye yazmaya başladığım şu kısa hikâyede de böyle oldu — hani prens ile dilenciyi anlatan şu inanılmaz hikâyede: Yazdıkça, kendiliğinden öyle bir hale dönüştü ki, başlı başına bir roman olup çıktı." Birazdan okumaya başlayacağınız olay, işte bu romanın hikâyesi. Çalınan Taç (Prens ile Dilenci) Mark Twain'in çocuklar için yazdığı tek romandır, ancak bu sözlerimden çocuksu bir dille yazıldığı ya da yalnızca çocuklara göre yazılmış bir eser olduğu sonucu çıkarılmamalı; hatta tam tersine, bu tamamen yanlış olur. Bu roman pek çok alanda çığır açmış bir eserdir; hatta denilebilir ki Twain, Mississippi Nehri'ni arşınladığı yıllarda sefere çıktığı buharlı gemilere nasıl kaptanlık edip yol gösterdiyse, eserleriyle, gençlik edebiyatı denen türün gelişerek bugünlere ulaşmasında da önemli ölçüde öncülük etmiştir. Bu noktada, söz konusu önemin nereden geldiğini anlayabilmek için, kitabın ilk kez basıldığı 1800'lü yıllara geri dönüp, o dönemde çocuk kitabı deyince ne anlaşıldığına bakmamız gerekiyor. O dönemde basılan çocuk kitaplarının büyük bir bölümünü en iyi, aklıma gelen şu üç sözcükle tarif edilebilirim sanırım: "ruhsuz", "öğüt verici" ve "ahlakçı" (Hatta dördüncü olarak, "okunamaz" sözcüğünü de eklemek yanlış olmaz sanırım). Küçücük bir kız ya da oğlan çocuğunun kutsal ve iyi olanla şeytani ve kötü olan arasında seçim yapmaya zorlandığı bir hikâye düşünebiliyor musunuz? Her şeyi bilen büyüklerinin sözünü dinleyen ve iyi olanı seçen çocuk ileride büyüdüğünde sağlıklı, zengin, akıllı ve güzel ya da yakışıklı biri olurken; biraz cesaretle kötü olanı seçen çocuk ise, daha kitabın beşinci bölümüne bile gelmeden iri bir kayanın altında ezilerek cezasını bulsun. Yüreklere korku salan şu meşhur 'ders çıkarma' azmiyle yazılmış çoğu hikâyeden anlaşıldığına göre, o yıllarda kitap okumak, eğlendirici ve hayal gücünü geliştirici bir edim değil, ahlaki ve kutsal öğretilerle çocukların beynini yıkamanın diğer adıymış. Bu yazım türü 1865'te, İngiliz yazar Lewis Carroll'un Alice Harikalar Diyarında adlı romanına dek böyle devam etti; çocuklara ve gençlere yalnızca ve tamamıyla eğlenmeyi vaat eden ilk kitaptı bu. Çünkü Alice'in ne bir akıl hocası vardı, ne de yol göstereni; o, her zaman doğru seçimler yapan bir öncü olmadı asla, günümüzde bile, kendi hayal dünyasının peşinde koşan bir maceraperest olarak zevkle okunması boşa değildir. Çalınan Taç (Prens ile Dilenci) ise, birbirine zıt iki karakterin yer değiştirmesiyle okurlarına harika bir karışım sunan ilk eserdir; öyle ki, yalnızca eğlenceli, macera ve

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.