I T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ESKİ TÜRK EDEBİYATI BİLİM DALI XIX.YY. ŞAİRİ ŞEYH HACI ABDULLAH FERDÎ EFENDİ HAYATI, ESERLERİ, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE DÎVÂNININ TENKİTLİ METNİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Şükran AVCIL Tez Danışmanı Prof. Dr. Yaşar AYDEMİR Ankara-2010 i ÖNSÖZ Şeyh Hacı Abdullah Ferdi Efendi, XVIII. asrın sonları ile XIX. asrın ilk yarısında yaşamıştır. Yaşadığı dönemde İstanbul’da bir hayli şöhret bulmuş olan şâir hakkında bugüne kadar ilmi bir çalışma yapılmamıştır. Biz bu çalışmamızda Şeyh Hacı Abdullah Ferdi Efendi’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi vererek dîvânın transkripsiyonlu metnini hazırladık. Çalışmamızda Şeyh Hacı Abdullah Ferdi Efendi’nin bilinen tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesinde (Hacı Mahmut Efendi Bölümü, No:3378) bulunan Dîvân’ın tertibini muhafaza ederek bütün şiirleri numaralandırdık. Eserde, Arapça ve Farsça şiirler de mevcuttur. Metin içerisindeki vezin ve anlam eksikliklerini tamamlamak için ilave ettiğimiz, değiştirdiğimiz hece ve kelimeleri [ ] içerisinde, aynı gerekçe ile dizilişine müdahale ettiğimiz; çıkardığımız hece ve kelimeleri de dipnotta gösterdik. Müstensih hatası olarak düşündüğümüz herhangi bir kelimeyi farklı okumuş veya kelimeyi okuyamamışsak, veyahut da, nüsha okunamayacak halde tahrip olmuşsa, kelimenin yerini ………… şeklinde boş bırakıp dipnotta buna da işaret ettik. Bütün çabalarımıza rağmen, vezin kusuru görülen beyit ve mısralar düzeltilememişse, vezni problemli görülen beyit veya mısraların bu problemi dipnotta belirtilmiştir. Ayrıca bazı şiirlerin veznini tespit edemediğimiz için bunları da dipnotlar halinde verdik. Çalışmamızın sonunda verdiğimiz kaynakçaya, dipnotta verdiğimiz eserlerin yanı sıra faydalandığımız kaynaklar da ilave edilmiştir. Çalışmamızda Şeyh Hacı Abdullah Ferdî Efendi’nin tahsili, tarikâtı, edebi kişiliği, eserleri ve ölümü hakkında bilgi vermeye çalıştık. ii Şeyh Hacı Abdullah Ferdî Efendi’nin Divân’ı üzerine çalışmam esnasında bana destek olan danışmanım, hocam Prof. Dr. Yaşar Aydemir’e sonsuz teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım. Bu süreçte yardımlarını gördüğüm Prof. Dr. Ahmet Mermer, Doç. Dr. Birsel Oruç, Yrd. Doç. Dr. Ersin Güngördü, Fatih Yerdemir ve Araştırma Görevlisi Murat Özcan’a teşekkürü de bir borç bilirim. Ayrıca, hayatım boyunca desteklerini her an hissettiğim aile üyelerime de bana olan sonsuz güvenleri nedeniyle teşekkür ederim. Şükran AVCIL Ankara-2010 iii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ..................................................................................................................i İÇİNDEKİLER.....................................................................................................iii KISALTMALAR.................................................................................................iv BİRİNCİ BÖLÜM ŞEYH HACI ABDULLAH FERDÎ EFENDİ’NİN HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ, ESERLERİ A- HAYATI.............................................................................................................1 B- KİŞİLİĞİ.............................................................................................................2 1.Edebi Şahsiyeti................................................................................................2 a)Şiir ve Şâir Hakkındaki Görüşleri................................................................2 C-DİL VE ÜSLUP...................................................................................................5 D- DİVANDA BULUNAN DEYİMLER..............................................................12 E- FERDÎ’NİN ETKİLENDİĞİ ŞÂİRLER...........................................................15 F- ESERLERİ....................................................................................................... 21 İKİNCİ BÖLÜM DİVANIN ŞEKİL VE MUHTEVA ÖZELLİKLERİ A)ŞEKİL ÖZELLİKLERİ.....................................................................................22 1) Nazım Şekilleri............................................................................................22 2) Vezin............................................................................................................25 3) Kafiye ve Redif............................................................................................26 B) MUHTEVA ÖZELLİKLERİ............................................................................27 SONUÇ...............................................................................................................38 KAYNAKÇA......................................................................................................40 METİNİN KURULUŞUNDA TAKİP EDİLEN YOL........................................41 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM METİN................................................................................................................43 ÖZET................................................................................................................326 ABSTARCT......................................................................................................327 iv KISALTMALAR A.g.e : Adı geçen eser Ank. : Ankara Arş. : Arşiv Bkz. : Bakınız Bl. : Bölüm C. : Cilt Edb. : Edebiyat G. : Gazel H. : Hicrî Haz. : Hazırlayan İst. : İstanbul K. : Kaside Ktp. : Kütüphane M. : Mesnevî M.F. : Mikro-film No. : Numara s. : Sayfa vr. : Varak Yay. : Yayınları T. :Tahmis t. : Tarih 1 BİRİNCİ BÖLÜM ŞEYH HACI ABDULLAH FERDİ EFENDİ’NİN HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ, ESERLERİ A- HAYATI: Osmanlı Müellifleri1 adlı eserde Nakşibendi tarikatının değerli şahsiyetlerinden ve fazilet sahibi olan Şeyh Hacı Abdullah Ferdî Efendi’nin, Manisa’nın Turgutlu kazasında doğup İstanbul’da tahsilini tamamladığı yazılmışken; Tuhfe-i Nâili2 ve Son Asır Türk Şairleri3 adlı eserlerde ise Şeyh Hacı Abdullah Ferdî Efendi’nin, İstanbul doğumlu olup tahsilini burada tamamladıktan sonra Manisa Sancağına bağlı “Kasaba” kasabasında müftülüğe tayin edildiği yazılmaktadır. Hatta Şeyh Hacı Abdullah Ferdî Efendi’nin Dîvân’ında bu kanıyı destekleyen beyitler bulunmaktadır. Bunlar: Didi vâúiè-i úuãûr itmiş idik Maġnîsâya o dem gitmiş idik M. 16/32 İntiøâr-ı âġâ ile pâşâ Daòi cemîle mürîd-i Maġnîsa M.16/23 Şeyh Hacı Abdullah Ferdî Efendi, Manisa’da mesleğini uzun süre icrâ etmiş, bunun yanında edebî eserler de vermeye devam etmiştir. Kasaba’da hayır sahiplerinden Hüseyin Ağa Kütüphanesine yazdığı manzum tarih, kütüphane kapısına kazınmıştır. 1 Bursalı Mehmet Tahir Efendi, “Osmanlı Müellifleri 1299-1915”, C. 1, İstanbul 1333,s. 98-99. 2 Cemal Kurnaz, Mustafa Tatçı, “ Tuhfe-i Nâili (Mehmet Nâil Tuman)”, Bizim Büro Basım Yayın Dağıtım, Anakara-2001, s.765 3 İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, “Son Asır Türk Şairleri ( Kemâlü’ş Şuarâ)”, C.1 Haz.: Müjgan Cunbur, Ankara 1999., s.608-609 2 Bu kütüphanede eserlerinden; Hicri 1259’da kendi el yazısı ile yazma bir mecmua ( Salât-ı Meşîşe) şerhi ile (İmam Suyuti’nin Âyât-ı Mensûha), ( Mensuh Âyetler) risalesinin manzum olarak tercümesi ve şerhi bulunmaktadır.4 Şeyh Hacı Abdullah Ferdî Efendi Manisa’dan ayrılıp Hicaz’a gitmiştir. Hicaza gittiğinde Mekke-yi Mükerreme’de, Nakşî büyüklerinden Hindli Mehmed Can Efendi’ye intisab edip, halifeliğini almış ve daha sonra hayatının son dönemlerinde İstanbul’a dönmüştür. Şeyhüllislam Arif Hikmet Bey5’in görevlendirmesiyle İstanbul’da Fatih civarındaki Emîr Buharî Dergâhı şeyhliğine tayin edilmiştir. Bu vazifesini sürdürdüğü sırada 1857-1858 yılında (Hicrî 1274) vefât etmiştir.6 B- KİŞİLİĞİ: 1. Edebî Şahsiyeti: a- Şiir ve Şair Hakkındaki Görüşleri: “Divan şiiri belli estetik anlayışa sahiptir. Ortaya konan eserler bu estetik kurallar çerçevesinde değerlendirilir. Bu değerlendirmeyi daha çok tezkireciler yapmaktadır. Bunun yanında şairin kendisi de değerlendirme yapar. Bu değerlendirme her ne kadar kendi şiirini övme, büyük üstadla kendini kıyaslama olsa da, hem devrin şiir anlayışı hem de şiirde varılması amaçlanan noktayı göstermesi açısından önemlidir. Bu değerlendirmeler, gazellerde genellikle son beyitlerde birer beyitle, varsa mesnevîlerde, kasîdelerde de böyle olmakla birlikte, farklı üslup ve 4 Bursalı Mehmet Tahir Efendi, Age., s. 98-99. 5 Şeyhülislam Hacı Arif Hikmet Bey, 1786’da İstanbuldadoğdu. 1859 vefat etmiş ve Üsküdar civarında defnedilmiştir.( Cemal Kurnaz, Mustafa Tatçı, Age. , s.607). 6 İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, Age. , s.608-609 3 muhtevâda oldukları için birkaç beyitte de dile getirilebilir. Hatta mesnevîlerde bunun için özel bölümlerin açıldığı görülür.”7 Ferdî’nin de pek çok Dîvân şairi gibi, şiir ve şairliğiyle ilgili değerlendirmeleri bulunmaktadır. Biz burada Ferdî’nin, Dîvânında geçen şiir ve şairliği hakkında kullandığı terimleri ele alacağız. “İrfan pazarında sanatlı yazılmış nazım dükkanını açıp sözünün benzersiz cevherini göstermiş:” Açup dükkançe-yi naôm-ı belîġın sûú-ı èirfânda Kelâmuñ Ferdiyâ bir gevher-i nâ-yâb göstermiş G. 159/5 “Ferdî, şâirin sözüne aldanmaması gerektiğini, şâirin dâima tutarsız olduğunu söylemektedir.” Mütelevvin görinür óâline uymaz úâli Ferdiyâ şâèirüñ aúvâline aldanma ãaúın G.222/8 Şâirin kendisiyle ilgili tanıtım ve değerlendirmeleri daha çok “şâir yaradılışı, şâirlik cevheri, yaratılıştan sahip olduğu sanatçı varlığı” anlamında kullanılan “tabè” çerçevesindedir.8 “Ey Ferdî! Senin şâirlik tabîatına ağyar gamıyla kekemelik geldiyse sevgilinin boyuyla yine mevzun olsun.” Ġam-ı aġyâr ile geldiyse rekâket Ferdî Úâmet-i yâr ile ùabèuñ yine mevzûn olsun G.227/7 7 Harun Tolasa, “Divan Şairlerinin Kendi Şiirleri Üzerine Düşünce ve Değerlendirmeleri”, Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, sayı:1, İzmir-1982, s.16-17. 8 Harun Tolasa, a.g.e.,s.36 4 Şâir, “şiir ne kadar sade ise o kadar şiveli olur” diyor: Ferdî ne úadar sâde ise şîveli sözdür Úalsun bu ġazel ãafóa-yı dîvân arasında G.265/5 “Ferdî bu yöntemle nazmında hayret değil korkusuyla sevgiliyi sarhoş eder:” Bûy-ı hayret mest ider naømında Ferdî dilleri Bu revişde var ise èAùùâr geldi ibtidâ G.35/7 “ Benim şairlik tabiatımda talih ırmak olmasa nazm bağında böyle hoş çiçekler açmaz.” Bâġ-ı nazmımda açılmaz böyle ezhâr-ı laùîf Ferdiyâ tabèımda fâiz olmasa cû-yı melîh G.83/5 “Güzellik saçan nehirle susuzluğunu giderir, gönül goncası nazm bahçesinde süslenir:” Ferdiyâ cûy-bâr-ı elùafıyla şâd-âb olalı áonce-i dili gülsitân-ı naømda zîbâlanur G.97/ 5 “ Ey Ferdî, bu üslubumla yazdığım şiirleri makam sahipleri okuyup hayrete düşsünler:” Aãóâb-ı Maúâmât oúuyup eylesün Ferdî bu reviş-i naømımuñ velvelesidür G.103/6 “Aşktan deliye dönmüş olan Ferdî böyle manalı, benzersiz inci gibi şiirleriyle zevk ehline sanat gösterir:” Böyle ma‘nâdar şièr-i gevher-i nâ-yâb ile Ferdî-yi şûrîde ehl-i zevke ãanèat gösterür G.123/ 4 5 “ Ferdî, sevgili kokusu gibi güzel kokuyla nazmını yazar:” Misk-i èanberle yazar naômı[nı] èâlim Ferdî Bû-yı cânân gibi var bunda ãafâ nolsun bu G.232/ 5 Ferdî’nin bir özelliği de genellikle gazellerinin son beyitinde kendisini övmesidir. Buna örnek verecek olursak: “ Ey Ferdî! Fen adabına başkalarından tahsil etmem. Gönül her fende edib bir üstat mıdır?” Eylemem taóãîl-i âdâb-ı fünûnı àayriden Ferdiyâ her fende üstâd-ı edîb midür göñül G193/ 5 “ Murad almamış Ferdî, iki cihan sensiz olmaz. Çünkü sen güzellik meclisinde aşıkların zevkine tat verirsin :” Dü èâlem sensiz itmez Ferdi-yi nâ-şâdı leõõet-yâb Melâóat meclisinde ôevú-i èuşşâúa nemeksin sen G.223/ 5 C. DİL VE ÜSLUP Ferdî’nin Dîvân’ına genel olarak baktığımızda dilinin oldukça sade olduğunu, deyimlere yer verdiğini genellikle terkipsiz söyleyişlerin tercih edildiği ve terkipli söyleyişlerin de çoğunlukla iki kelimeyi geçmediğini görüyoruz. “Vakitsiz geldim deme her vaktin himmeti hazırdır. Sultan Abdülkâdir’ in sohbeti ruhladır:”
Description: