www.iphonepub.com En geniş Türkçe iPhone ePub arşivi. MARTİ VIŞNE BAHÇESI ANTON ÇEHOV OYUN YAZARİ OLARAK ANTON ÇEHOV "Her şey basit olmalıdır... Tümüyle basit... Teatral olmamaktır esas olan.." A. Çehov Biyografik Notlar: Anton Çehov 1860 yılında Rusya'nın bir taşra kenti olan Taganrog'da doğdu. Babası bakkaldı. Çocukluk ve ilk gençlik yıl an taşra Rusyası'nın tekdüze, sıkıcı ortamında geçti. Sert mizaçlı fakat sanata düşkün bir adam olan babasının isteğiyle iki ağabeyisiyle birlikte pazar günleri kilise çocuk korosunda ilahiler söylemesi sanatla ilk tanışıklığı sayılabilir. Ortaöğrenim döneminde okul gazetesinde yazılan yayımlanıyordu. Babasız adını taşıyan bir de oyun yazdı bu sırada. Ailesi ekonomik nedenlerle Moskova'ya taşındıktan sonra da öğrenimini sürdürmek için daha bir süre tek başına Taganrog'da yaşadı, 1879 yılında liseyi bitirdi ve Moskova'ya ailesinin yanına giderek Moskova Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne yazıldı. Bir mağazada küçük bir iş bulan babasının kazancı ailenin geçimine yetmiyordu. Anton Çehov sırf ailesinin geçimine katkıda bulunabilmek amacıyla haftalık bir mizah dergisinde yayımlanan skeçler, kısa hikâyeler yazdı bu dönemde ve oldukça başarı kazandı. Ancak geleceğin büyük yazarının yazarlık işini bir meslek olarak ciddiye alması çok daha sonradır. Tıp Fakültesini bitirdikten sonra da hekimliği birincil meslek saymış, yazarlığım uzun süre ikincil bir iş olarak düşünmüştür. Anton Çehov "vodvil" diye adlandırdığı birer perdelik 11 oyunlarıyla dörder perdelik oyunlarından ilk ikisi olan Ivanovve Orman Cini 'ni 18871890 yıl arı arasında yazdı. Vodvil eri taşra tiyatrolarında büyük başarı kazandı ve genç yazara önemli gelir sağladı. Bir Moskova tiyatrosunda sahnelenen Ivanov da başarı kazandı. Ancak yine bir Moskova tiyatrosunda sahnelenen Orman Cini aynı başarıyı sağlayamadı. Bunun üzerine Çehov oyun yazmaya uzunca bir süre ara verdi. Ancak 1895 yılında Martı üzerinde çalışmaya koyuldu. Oyun 1896 yılında Petersburg'da sahnelendi, fakat ne yorumcu ve oyuncular, ne de seyirci tarafından anlaşılabildi. Bu ikinci başarısızlık üzerine umutsuzluğa kapılan Çehov, bir yurtdışı yolculuğuna çıktı. Ciğerlerinden rahatsızlığının ilk belirtileri de bu döneme rastlar. Rusya'ya 1898 yılında döndü. Moskova Sanat Tiyatrosu da bu sırada kurulmuştu. Tiyatronun kurucuları NemiroviçDançenko ve Stanislavski de tıpkı Çehov gibi geleneksel dram sanatı anlayışına, yıldız oyunculuk sistemine karşı çıkıyorlar; tiyatroda doğal ığı, içtenliği, toplu oyunculuk anlayışını savunuyorlardı. Martı 'nın Moskova Sanat Tiyatrosu'nca sahnelenmesi ve kazandığı olağanüstü büyük başarı, Çehov'un oyun yazarlığında ve Rus tiyatrosunda bir dönüm noktası olmuştur. Hastalığı ilerleyen yazar, Kırım'da (Yalta) bir yazlık satın alarak ömrünün geri kalan yıl arını burada geçirecektir. 1897 yılında yayımlanan toplu oyunları arasında Orman Cini'nin yeni yazımı olan Vanya Dayı da bulunmaktaydı. Bu oyun 1899'da sahnelendi ve yine basan kazandı. Ancak Martı'nın olağanüstü başarısı gibi değildi bu. Gerçekte, Çehov'un yenilikçi oyun yazarlığının ve Moskova Sanat Tiyatrosu'yla gelen yeni tiyatro anlayışının geleneksel tiyatro kalıplarına koşul anmış seyirci tarafından anlaşılıp benimsenmesi kolay ol 12 matnıştır. Vanya Dayı 'yi 1901 yılında yine ölçülü bir başarı kazanan Üç Kızkardeş'in sahnelenişi izledi. Çehov aynı yıl Moskova Sanat Tiyatrosu'nun ünlü aktristi Olga Knipper'le evlendi ve Vişne Bahçesi üzerinde çalışmaya koyuldu. Bu oyun üzerinde çalışması birkaç yıl sürdü. Moskova Sanat Tiyatrosu'nda ilk gösterimi Çehov'un doğum günü olan 17 Ocak 1904 tarihinde yapıldı. Gösteri olağanüstü büyük bir basan kazandı. Anton Çehov, birkaç ay sonra 2 Temmuz 1904'te tedavi oknak için gittiği Badenweiler'de (Almanya) öldü. Oyunlarında Tip ve Tema Özel ikleri: Çehov'un oyunlannda konular, temalar ve tipler 18801900 yıl an, yani geçiş dönemi Rusyası'nın toplumsal çalkantılar ortamıyla birlikte düşünülmelidir. Değerlerin, toplumsal ilişkilerin altüst olduğu, toplumsal katmanlar ve kuşaklar arasında uçurumların açıldığı bir dönemdir bu. Onun oyunlannda geçiş dönemi Rus toplumunun çeşitli toplumsal çevrelerinden ve çeşitli kuşaklardan tipler görürüz. Bunlar arasındaki uzlaşmaz çatışkılan, kapatılması olanaksız uzaklıkları izleriz. Dramatik kurgunun belkemiğini de bir öykü değil, bu çatışkıların ve uzlaşmazlıkların gerilimi oluşturur. Kişilerini toplumsal ortama, çevreye bağlı olarak göstermekle birlikte, yalınkat bir ilişki değildir bu. Nitekim îvanov 'da, Ivanov'un genç idealist doktor Livov'a söylediği sözler Çehov'un bir yazar olarak insana yaklaşımını da yansıtmaktadır; "insan işte bu kadar kolay ve anlaşılır bir makine... Öylemi? Hayır doktor! insanların ilk bakışta, ya da bir iki belirtiye bakarak birbirleri üzerine yargı vermelerini sağlayacak kadar çok sayıda çark, vida ve supap yokhiçbirimizde..." Hemen hemen tüm oyunlarında yinelenen başlıca tipler, toplumsal çevrenin yok ettiği aydınlardır. Ivanov, oyundaki bir tiradında şöyle der: "Daha bir yıl öncesine kadar sağlık 13 h, güçlü, dinç, çalışkan ve ateşli bir adamdım... inançlarım vardı... Ama şimdi yoruldum, inançlarım yok oldu..." Bir başka yerde de şunları söyler: "Ben şerefli bir adam mıyım, yoksa bir alçak mı? Sağlıklı bir adam mıyım, yoksa bir psikopat mı? Kimim ben, niçin yaşıyorum, amacım ne?.." Yine Ivanov'da., Çehov'un Rus taşra yaşamına, en değerli insanları yok eden, yozlaştıran bu toplumsal çevreye hemen hemen tüm oyunlarında yönelttiği ağır eleştiriyi, Ivanov'un sevgilisi Şaşa'nın ağzından işitiriz:' 'Niçin, niçin böyle saçma sapan konuşuyorlar? Ah, can sıkıcı bütün bunlar, can sıkıcı... Baylar, sabrınıza gerçekten şaşıyorum! Böyle oturup durmaktan hiç mi sıkılmıyorsunuz? Can sıkıntısından neredeyse hava pelteleşti... Ömrünüzde bir kere, alay için, gücünüzü toplayın da, keskin, parlak bir şey söyleyin! Varsın küstahlık; hatta bayağılık olsun bu; ama eğlendirici, yeni bir şey gibi görünsün; İvanov 'daki'idealist genç doktor Livov, Orman Cini 'nde doktor Hruşçov tipiyle yinelenir... Fakat aynı kişi Vanya Dayı 'da orta yaşlı,yorgun, bezgin doktor Astrov olarak çıkar karşımıza... Vanya Dayı 'nın Ivanov'uise Voynitski'dir... Doktor'Astrov şöyle der Voynitski'ye (Vanya Dayı'ya: "Tümbu bölgede aklı başında, aydın, dürüst iki kişi vardı sadece Sen ve ben. Fakat on yıl içinde günlük yaşamın tekdüzeliği, bu iğrenç hayat, içine çekip yuttu bizi, çürümüş buharlanyla kanımızı zehirledi..." Bu çevre eleştirisi Astrov'un Sonya'ya söylediklerinde daha da belirgin ve açıktır: "...bizim bu taşralı, Rus, yerli yaşamımıza dayanamıyorum; tüm benliğimle nefret ediyorum ondan..." Ve daha sonra bu eleştiri, toplumun öteki katmanlarına doğru genişler. Yine Astrov'un sözleriyle: "Köylüler çok tekdüze, gelişmemişler, pislik içinde 14 yüzüyorlar. Aydınlarla da iyi geçinmek çok güç. Yoruyorlar insanı. Bütün o sevimli tanıdıklarımız çok sığ düşünüyorlar. Duygulan çok yüzeysel, burunlarından ötesini gördükleri yok; tek sözcükle aptal hepsi. Kafa yetenekleri biraz daha gelişmiş olanlarsa düpedüz isterikler, iç gözlem ve abes beyin etkinlikleriyle çürümüşler..." Martı 'daki Dorn ve Sorin Vanya Dayı 'nın Astrov ve Voynitski'sinin daha ileri yaşlan gibidir... Sorin'in "yaşamadım ben" sözü, tüm bu yitik aydınların ortak çığlığıdır. Üç Kızkardeş 'in Andrey'i taşranın yok ettiği aydın tipinin bir başka çeşitlemesidir. Aynı oyunun ayyaş doktoru Çebutikin ise Livov, Hruşçov, Astrov ve Dorn'un varacağı sondur... Çehov'un taşra çiftliklerinde (yurtluklarda) geçen öteki oyunlarından farklı olarak Üç Kızkardeş 'in ortamı küçük bir taşra kentidir. Yaşananhayatın, toplumsal çevrenin, boğucu taşranın eleştirisi bu oyunda doruktadır.Oyundaki yitik ay» dınlardanAndrey şöyle der: "Moskova'da bir restoranın muazzam
Description: