ANALİZ OCAK 2016 SUNUŞ Metin MEMİŞ Sağlık-Sen Genel Başkanı SASAM Enstitüsü Başkanı Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden birisi olan Sağlık-Sen’in 2014 yılında kurduğu SASAM Enstitüsü olarak, sağlık ve sosyal hizmet gibi insan hayatını doğrudan etkileyen hizmet alanlarını güçlendirmek hedefiyle kısa zamanda çok önemli çalışmalara imza attık. İ nsana ve hayata değer katmak, tarihe ve kültürel birikime sahibiz. Ülkemizin insani değerleri hakim kılmak, ve insanlığın geleceği adına umudumuzu gerçek anlamda hak, adalet, besleyen en önemli kaynak, tarihsel ve kül- özgürlük ve eşitlik temelinde yükselen bir türel birikimimizdir. Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Bu birikimin çağımızın sorunlarına çözüm 20 yıllık genç bir sendika olan Sağlık Sen’in olacak potansiyele sahip olduğuna ve bu gönlünden hiç düşürmediği bu idealler doğ- potansiyelin bilimin rehberliğinde yeniden rultusunda insanımıza bedenen, ruhen ve inkişaf etmesiyle ülkemizin ve insanlığın sosyal açıdan iyilik sağlayacak güçlü sis- pek çok sorununun çözüme kavuşacağına temlerin inşasına yardım edecek politikalar yürekten inanıyoruz. geliştirmek için yola çıktık. Bu inançla, sağlık ve sosyal hizmet politi- İnsanlığa hizmet noktasında çok zengin bir kaları başta olmak üzere sosyal politikanın 1 ANALİZ OCAK 2016 bütün alanlarında bir rapor hazırladık Sosyal hizmet ve gelişime ve ilerleme- ve beklentilerimizi or- sosyal yardım başlığı ye katkı sağlamak taya koyduk. hedefiyle bugüne ka- altında yaptığımız dar önemli çalışmalar çalıştay, önümüzdeki Bakanlığımızın yak- gerçekleştirdik. laşık 3 yıllık icraat süreçte devam edecek döneminde de, aile sosyal politikalar Politika geliştirme politikaları başta ol- süreçlerine katılımı çalıştayları serisinin mak üzere sorumlu- önemsedik. Yapıcı ve ilkidir. 24-25 Ekim luk alanlarında uygu- çözüm odaklı eleştirel 2015 tarihlerinde ladığı politikaları takip kimlikle hareket ettik. gerçekleştirdiğimiz ettik, tespit, eleştiri ve Hem örgütlü olduğu öneriler geliştirdik. çalıştayda sosyal Aile Sosyal Politikalar hizmet ve sosyal Bakanlığı ile Sağlık Bu rapor da, sosyal Bakanlığı hizmetle- yardım kavramlarıyla kalkınma hedefleri öl- rinin üretim ve yö- ilgili bütün kurum ve çeğinde en kritik ko- netim süreçlerinde, kuruluşlar ile bilimsel numda bulunan Aile hem de Türkiye’nin ve Sosyal Politikalar çevreleri bir araya geleceğinin inşa ve Bakanlığı uygulama- getirdik. ihya sürecinde Sağlık larını; bireyi, aileyi Sen’in güçlü bir pay- ve toplumu koruma, daş olması hedefiyle çalışmalarımızı sürdü- nitelikli yaşam koşullarını oluşturma teme- rüyoruz. linde değerlendirmek, yaşanan sorunları tespit ederek çözüm önerileri geliştirmek ni- Son yıllarda uygulanan sosyal politika uy- yetiyle gerçekleştirdiğimiz sosyal hizmet ve gulamalarında ciddi gelişmeler sağlandığı sosyal yardımlar çalıştayımızın sonuçlarını ortadadır. içermektedir. Ancak bu gelişmelerin toplumsal yansımala- Sosyal hizmet ve sosyal yardım başlığı altın- rının tamamının olumlu ve başarılı olduğunu da yaptığımız çalıştay, önümüzdeki süreçte söylemek mümkün değil. devam edecek sosyal politikalar çalıştayları serisinin ilkidir. 24-25 Ekim 2015 tarihlerinde Yaşanan olumsuzlukların, gelişen sosyal gerçekleştirdiğimiz çalıştayda sosyal hizmet problemlerin nedenlerini araştırmak, top- ve sosyal yardım kavramlarıyla ilgili bütün lumsal ve kültürel koşullarımıza uygun politi- kurum ve kuruluşlar ile bilimsel çevreleri bir kalar geliştirmek durumundayız. araya getirdik. Bu noktada Aile ve Sosyal Politikalar Ba- Türkiye’nin sosyal hizmet ve sosyal yardım kanlığı kurulduğunda, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin sosyal kalkınma ile mümkün politikalarını değerlendiren raporun ilk bölü- olacağına inananlar olarak çok umutlandık. münde Türkiye’nin sosyal politika modeline bakışımız, ikinci bölümde ise çalıştay baş- Sağlık Sen olarak “Nasıl Bir ASPB?” başlığı lıkları altında ortaya konulan tespitler ve çö- altında bu analizin ekinde de yer verdiğimiz züm önerileri yer almaktadır. 2 ANALİZ OCAK 2016 TÜRKİYE SOSYAL POLİTİKA MODELİ Yazar: Doç. Dr. Mehmet Merve ÖZAYDIN SASAM İşgücü Politikaları ve Sendikal Haklar Direktörü 1. SOSYAL POLİTİKAYA İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE Sosyal sorunların çözümüne Ekonomik ve sosyal hayatı etkileyen kök- yönelik anlamlı çabaların lü değişimlerin sosyal politikanın amaç, bütünü olan sosyal politi- kapsam, fonksiyon ve araçlarında önemli ka, toplumun içinde bulunduğu çevresel değişiklikler ortaya çıkardığı görülmüştür. şartlardan ve iç hareketlerden etkilenen Sanayi Devriminin başında üretim ilişki- dinamik bir yapıya sahiptir. Bu özelliği ile lerinin doğasından kaynaklanan eşitsiz- toplumdan topluma ve tarihsel süreç için- likler, sosyal politika ihtiyacının bu alanda de, anlamında ve işlevinde önemli deği- yoğunlaşmasına ve çözüm arayışlarının şiklikler meydana gelmiştir. sanayi toplumunun sorunlarına yönelik 3 ANALİZ OCAK 2016 Sosyal politikanın bir diğer çalışma sahasını ise sosyal gruplar oluşturmaktadır. Sosyal sorunlara odaklanarak çözüm arayışına giren sosyal politikacı için, bu sorunların etkilediği sosyal gruplar büyük öneme sahiptir. Yaşlılar, özürlüler, yoksullar, çocuklar, kadınlar ve işsizler toplumsal yaşam içerisinde çeşitli nedenlerle sosyal sorunlardan daha fazla etkilenen ve koruma talep eden gruplar olarak, sosyal politikanın önemli çalışma alanını oluştururlar. şekillenmesine neden olmuştur. Bu ne- arayışına giren sosyal politikacı için, bu denle sosyal politikanın dar anlamdaki sorunların etkilediği sosyal gruplar büyük yorumunun genellikle sanayi devriminin öneme sahiptir. Yaşlılar, özürlüler, yoksul- ortaya çıkardığı sorunlar ve bunların çözü- lar, çocuklar, kadınlar ve işsizler toplumsal müne yöneldiği söylenebilir. Bu yaklaşım, yaşam içerisinde çeşitli nedenlerle sosyal sorunlara yönelik geliştirilen çözümlerin sorunlardan daha fazla etkilenen ve koru- de çalışma hayatı merkezli olmasına ne- ma talep eden gruplar olarak, sosyal poli- den olmuştur. tikanın önemli çalışma alanını oluştururlar. Sosyal sorunlara ilişkin farklı nedenleri ve Buna karşın geniş anlamdaki sosyal po- yöntemleri birlikte analiz ederek etkin çö- litikayı, bütün sosyal ve sınıfsal grupları zümler oluşturma hedefini taşıyan sosyal içine alan ve ağırlıklı olarak Sanayi Dev- politika, sosyal gruplar için yaptığı ana- rimi öncesindeki ilişkileri de konu edinen lizlerde de benzer metodlar izlemektedir. bir çerçevede tanımlamak mümkündür. Sosyal gruplara ilişkin risklerin oluşma Sosyal politikanın tanımlanmasındaki bu nedenleri, bu risklerin insanların yaşam- farklılıklar, ülkelerin benzeşmesinin çok larını nasıl etkilediği ve olumsuzlukların zor olduğu sosyal politika anlayışında bertaraf edilmesi için politika arayışlarına farklı modeller geliştirilmesine kaynaklık yönelmektedir. Bu arayışlar, toplumsal etmiştir. Bu çerçevede Anglo-Sakson ge- leneğinde sosyal politika; eğitim, sağlık, ve kamusal sorumlulukların analiz edile- kişisel sosyal hizmetler, sosyal güven- rek, etkin uygulamalara ulaşılmaya çalı- lik ve konut hizmetlerinin kolektif olarak şılan bir süreci ifade etmektedir (Özay- sağlanması ile ilgili bir uygulama alanına dın,2007:10). sahiptir. Kıta Avrupası’nda ise sosyal po- Sosyal politikaların kim tarafından organi- litika terimi daha çok emek piyasasına mahsus kurumlar ve ilişkileri, özellikle de ze edileceğine ilişkin tartışmalar ülkelerin işçi haklarını ve sosyal ortaklar arasındaki tarihsel gelişim seyirleri içinde farklılık anlaşma çerçevesini ifade etmektedir (Kli- göstermiştir. Ulus devlet anlayışının geli- enman,2006:159). şimine bağlı ağırlıklı olarak modern dev- letin görevleri içinde bu fonksiyon tarihte Sosyal politikanın bir diğer çalışma sa- din kurumlarının, ailenin ya da toplumsal hasını ise sosyal gruplar oluşturmakta- yardımlaşma kurumlarının işlevi olarak da dır. Sosyal sorunlara odaklanarak çözüm tanımlanagelmiştir. 4 ANALİZ OCAK 2016 2. TÜRK SOSYAL POLİTİKASININ GEREĞİ VE TARİHSEL GELİŞİM T- --ürk devlet yapılanmasında gerek neksel sosyal politika koruyucusu” olarak İslamiyet öncesinde ve gerekse güç kazanmasına neden olmuştur. İslamiyet sonrasında dinin devlete ve Osmanlı toplumunda sosyal koruma ge- yöneticilerine kutsallık atfeden niteliği, reksinimi, küçük yerleşim merkezlerinde halkın devlete duyduğu saygı ve sevginin yaşayan kalabalık aile ve tarıma dayalı pekişmesini sağlamıştır. Devlet başkan- kapalı ekonomik yapı içerisinde, büyük larının halkı koruma ve halkın yaşamını ölçüde akrabalar, komşular arasında düzenleme ile ilgili görevleri, Türk devlet karşılanabilmiştir. Güçlü bir dayanışma anlayışının, halkın devletten beklentileri- duygusu ile insanlar, yüzyıllar boyu birbir- ni artıran, “devlet baba” kavramı çerçe- lerinin yardımcısı ve güvencesi olabilmiş- vesinde şekillenmesine neden olmuştur lerdir. İslam dininden kaynaklanan zekat, (Özer, 2002:22-23). fitre, adak, kurban, kefaret, sadaka, yar- Toplumsal yapının en önemli kurumların- dım ve bağış türündeki yardımlar ile ime- dan biri olan aile, varlığını insanlık tarihi ce geleneğinin bu alandaki gereksinimleri boyunca koruyup sürdürebilen sosyal karşılamada önemli payı olmuştur. kurumların başında gelmektedir. Yapısı Bir malın hayır temelli kullanılması amacı ve fonksiyonları itibariyle aile, toplum- ların değişik sosyo kültürel yapılarına ile özel mülkiyetten çıkarılarak, toplumsal göre farklı görünümlere sahip olsa da mülkiyete intikal ettirilmesi ve orada tutul- daima varolagelmiştir. Özellikle çocu- ması anlamına gelen vakıf kavramı, bir ğun bakımı, eğitimi ve sosyalleştirilmesi İslam hukuku düzenlemesi olmasına kar- fonksiyonlarının yanında aile, sığınma, şın en başarılı örneklerini Osmanlı döne- koruma, himaye, sevgi ve ilgi gibi sosyo- minde vermiştir. İslam devletlerinde çok psikolojik görevlerin de yerine getirilme- önemli bir sosyal kurum olma özelliğini si bakımından önemli bir yere sahiptir. taşıyan vakıflar, ekonomik ve toplumsal Aileye gerçek manada alternatif teşkil hayatta birçok temel fonksiyonun yeri- edebilecek başka bir sosyal kurumun ne getirilmesini sağlamışlardır. Osmanlı olmaması, sosyal politika uygulamaları dünyasında vakıfların çok daha büyük çerçevesinde aile kurumunun daha faz- gelişmeler gösterdiği, toplumun eğitim, la önem kazanmasına neden olmuştur sağlık, sosyal güvenlik gibi en temel ihti- (Seyyar, 1999:10). Aile içindeki bağımlı- yaçlarının ötesinde son derece ayrıntılara lık duygusu, yardımlaşma ve dayanışma dönük alanlara bile yöneldiği anlaşılmak- duygularının da gelişmesine katkı sağla- tadır. Bu durumu ifade etmek için Batılı mıştır. Türk aile yapısının aynı zamanda tarihçiler 16. yüzyıl Osmanlı toplumu için toplumsal yapının da temelini oluşturma- “vakıf cenneti” tabirini kullanmışlardır. sı ailenin, toplumsal yapı içerisinde “gele- Dönemin şartları içinde vakıfların toplu- 5 ANALİZ OCAK 2016 mun tüm ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışan tek yaygın toplumsal kurum olduğu görülmektedir. Osmanlı toplum yapısının, vakıfların gördüğü işlevlerin göz önünde tutulmadan incelenmesi mümkün değildir. Osmanlılarda devletin kendisini sosyal fonksiyonlarla tanımla- maması, bu konularda harcamaların ya- pılmasını da mümkün kılmamıştır. İslami gelenekte bir devlet görevi olarak tanım- lanan bu işlevlerin başta padişah, devlet yetkilileri ve zenginler tarafından kuru- lan ve devletin de vergi muafiyetleri ile dolaylı olarak desteklediği vakıf kurumu tarafından yerine getirildiği görülmüştür. Bu durum İslami kaynaklardan çok, eski 18. Yüzyılın ortalarından doğu imparatorluklarının etkisinde kal- başlayarak Osmanlı top- manın ve İslam hukukunda özel hukuk ve lum yaşantısının düzen- kamu hukuku ayrımının netleşmemesinin lenmesinde önemli tesir- bir sonucu olarak değerlendirilmektedir lere sahip olan bir diğer (Kozak,1994:16). kurum da Ahilik kuru- mudur. Ahi teşkilatının 18. Yüzyılın ortalarından başlayarak Os- sosyal yapı ve çalışma manlı toplum yaşantısının düzenlenme- sinde önemli tesirlere sahip olan bir diğer hayatı üzerinde çeşitli et- kurum da Ahilik kurumudur. Ahi teşkila- kilerinden söz edebilmek tının sosyal yapı ve çalışma hayatı üze- mümkündür. İlk olarak rinde çeşitli etkilerinden söz edebilmek usta-kalfa-çırak şeklinde mümkündür. İlk olarak usta-kalfa-çırak şeklinde kurulan mesleki hiyerarşi Ahi teşkilatı içerisinde yapılandırılmış, mesle- Büyük bir tarım toplumu ve onun şekillen- ki ve ahlaki temele dayalı güçlü bir niteli- dirdiği toplumsal yapıyı miras alarak ku- ğe sahip olmuştur. Esnaf ve sanatkârlıkta rulan Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan önemli bir sorun olan üretici-tüketici çıkar itibaren modern dünyanın ekonomik ve ve ilişkileri, birbiriyle çatışmadan bu teşki- toplumsal gelişmelerini izlemeye ve ger- latlar içeresinde çözümlenebilmiştir. Yine çekleştirmeye yönelmiştir. Bu çerçevede Ahi teşkilatlarınca oluşturulan konuk ev- ekonomik gelişimini, sanayileşme hedefli leri Anadolu’nun her köşesinde her türlü olarak belirlemiş ve bu gelişimin tüm dün- konuğa kucak açarak önemli bir sosyal yada olduğu gibi özel sektör eliyle ger- fonksiyonu yerine getirmiştir (Çağatay, çekleştirilmesine çalışılmışsa da serma- 1981:101). 6 ANALİZ OCAK 2016 alan Prof.Dr. Gerhard Kessler sosyal po- litika anlayışının şekillenmesinde özel bir öneme sahip olmuştur. Sosyal politikanın çeşitli meseleleri hakkında çok sayıda eser veren ve bu alanda birçok bilim insanının yetişme- sine katkı sağlayan Kessler, ülkemizde sendikacılık hareketlerinin gelişmesi ve 1945 yılından itibaren Çalışma Bakan- lığı başta olmak üzere birçok kurumun oluşumunda önemli katkılar sağlamıştır (Tuna; Yalçıntaş,1991:11). Bu katkıların bir sonucu olarak Türkiye sosyal politika modelinin, Kıta Avrupası’nın ve özellikle kurulan mesleki hiyerar- Almanya’nın Bismarck modeli olarak da şi Ahi teşkilatı içerisinde tanımlanan sigorta temelli model ekse- ninde yapılandırılmaya çalışıldığına şahit yapılandırılmış, mesleki olunmuştur. Bu model içinde yapılanan ve ahlaki temele daya- sosyal sigorta anlayışı sosyal güvenlik lı güçlü bir niteliğe sa- sistemimizin temelini oluşturmuştur. hip olmuştur. Esnaf ve sanatkârlıkta önemli bir 1980’li yıllardan itibaren ithal ikameci içe sorun olan üretici-tüketici dönük politikalarını terk ederek, dışa açık çıkar ve ilişkileri, birbiriy- büyüme modellerini tercih eden Türkiye, le çatışmadan bu teşki- küresel etkileri önceki döneme oranla daha fazla hissetmiştir. Ekonomik yapı- latlar içeresinde çözüm- daki liberal dönüşüm, toplumsal yapıda lenebilmiştir. etkilerini göstermekte gecikmemiştir. Tüm dünyada devletin küçülmesi, ser- mayenin rekabet gücünün artırılması, iş ye yetersizliği ve 1929 Dünya Ekonomik piyasalarının bu rekabete uyum için es- Krizi nedeniyle bu mümkün olmamıştır. nekleştirilmesi söylemleri Türkiye için de Bu tarihten itibaren Türkiye devletçi nite- geçerli olarak, uygulamaya aktarılması likteki ekonomi programları ile korumacı çalışmalarında sorunlarla karşılaşılmıştır. bir sosyal modele yönelmiştir. Kentleşme ve işsizlik sorunlarıyla derinle- şen sosyal problemler, hükümetleri ciddi Türkiye’de sosyal politika eğitimine ilişkin önlemler almaya itmiştir. Ancak bu baskı, ilk çalışmalar 1930’lu yıllarda başlamış çoğu zaman ekonomik sorunları bahane ve bu dönemde üniversite reformu ile eden hükümetlerce karşılıksız bırakılmış- yurtdışından gelen hocalar arasında yer tır. 7 ANALİZ OCAK 2016 Türkiye sosyal politika modeli içindeki yönetilebilirliği ve toplumdaki sosyal so- tartışmalar ihtiyaçların tespiti, sosyal nuçlarının geçici nitelikteki tazmini üze- hakların düzeyinin belirlenmesi ve bunla- rinden ve daha çok siyasi konjonktürün rın yasal ve kurumsal yapılanması üze- belirlediği bir yapı üzerinden çalışmalar rinden yürütülememiştir. Daha çok eko- yürütülmüştür. nomik kriz etkileri bunun finansal açıdan 3. REFAH REJİMLERİNE İLİŞKİN SINIFLANDIRMA ÇABALARI 1990’lı yıllarda tüm dünyada refah muhafazakâr ve sosyal demokrat refah devleti üzerindeki eleştirilerin art- devleti rejimleri. Andersen, Marshall’ın ması ve yeni model arayışlarının refah devletinin esasını sosyal vatan- yoğunlaşması, refah rejimlerinin sınıf- daşlığa dayandıran düşüncesinden ha- landırılmasına ilişkin tartışmalara da reketle, refah devletinin sosyal hakların hız kazandırmıştır. Bu çerçevede refah yerine getirilmesi konusundaki rolüne devletleri ile ilgili çalışmalarda bulunan işaret etmektedir. Bu noktada, refah araştırmacılar arasında büyük ilgi uyan- devleti rejimlerinin sınıflandırılmasında dıran ve daha sonraki araştırmalar için esas alınan bir unsur olarak Esping-An- de temel kaynak niteliği taşıyan çalışma, dersen Polanyi’ye referansla metalaş- Gosta Esping-Andersen’in 1990 yılın- tırmama kavramını öne çıkarmaktadır da yayınlanan Refah Kapitalizminin Üç (Metin;Özaydın,2014:44). Dünyası’dır (The Three Worlds of Welfa- Andersen’in üçlü sınıflamasında, liberal re Capitalism). Andersen, söz konusu ça- refah devleti modelinde ihtiyaç/gelir tes- lışmasında refah alanındaki çalışmaların pitine dayalı yardımlar, mütevazı evren- büyük ölçüde refah devleti kapsamında sel transferler ve mütevazı sosyal sigorta yapılan harcamalara odaklandığını ve programları hâkimdir. Yardımlar büyük öl- bunun refah devletlerinin anlaşılmasında çüde, düşük gelirli alıcıların/müşterilerin yeterli bir ölçüt olamayacağını belirtmek- ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu model- tedir. de, sosyal reformun gelişimi geleneksel Sosyal harcamaların refah devletinin teo- liberal çalışma etiği normları tarafından rik varlığına bağlı ikincil bir olgusal durum ciddi bir biçimde çevrelenmektedir. Yardı- olduğu üzerinde durmaktadır (Esping-An- mı hak etme kuralları bu nedenle katıdır dersen,1990:19). Andersen, İkinci Dünya ve genellikle damgalanma ile ilişkilendi- Savaşı sonrası dönemde 18 Batı ülkesi- rilir. Yardımlar tipik olarak sınırlıdır (Es- ni inceleyerek refah devletlerini üç farklı ping-Andersen,1990:22). rejim türünde sınıflamaktadır: Liberal, 8 ANALİZ OCAK 2016 İkinci refah devleti rejimi sınıflaması Diğer yandan, devletin statü farklılıkları- Avusturya, Fransa, Almanya ve İtalya’yı nı muhafaza etme vurgusu yeniden da- içeren muhafazakâr-korporatist refah ğıtıcı etkisinin ihmal edilebilir düzeyde devletidir. Bu modelde, piyasa verimliliği olduğu anlamına gelmektedir. Bu refah ve metalaşmaya dayalı liberal saplantı rejimleri aynı zamanda, tipik olarak Kilise hiçbir zaman üstün olmadığı gibi, garanti tarafından şekillendirilmekte ve kendisi- edilmiş sosyal haklar da neredeyse hiçbir ni güçlü bir biçimde geleneksel ailenin zaman ciddi bir itiraz konusu olmamıştır. korunmasına adamaktadır. Bu nedenle, Bu modelde hâkim olan şey, statü farklı- aile yardımları anneliği destekler nitelik- lıklarının korunması ve hakların sınıf ve tedir, çocuk bakım hizmetleri ve benzeri statüye bağlı olarak yerine getirilmesidir. aile hizmetleri dikkat çekici bir şekilde Korporatizm, refah sağlayıcısı olarak gelişmemiştir. Sadece, ailenin kendi üye- piyasanın yerini almaya hazır bir devlet lerine hizmet etme kapasitesi tükendiğin- yapısı altında toplanmıştır. Dolayısıyla, de, devlet tamamlayıcı bir rolle devreye özel sigorta marjinal bir rol oynamaktadır. girmektedir(Esping-Andersen,1990:28). Gelişmiş ülkelerde aileye ve gönüllü toplum kuruluşlarına yönelen ilgi, gelişmenin yönü konusunda önemli ipuçları vermektedir. Toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın teşviki, bu konularda örgütlenen sivil toplum kuruluşlarının güç kazanması ve ailenin korunması yoluyla sağlanacak gelişmeler, kurumsal düzenlemelerin daha güçlü gerçekleşmesini sağlayarak, uygulamadaki etkinliğini artıracaktır. 9
Description: