ebook img

Türkiye’de Sınıflar Ve Politika PDF

83 Pages·0.345 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Türkiye’de Sınıflar Ve Politika

Dr. Hikmet Kıvılcımlı Türkiye’de Sınıflar Ve Politika Yaynlar Türkiye’de Sınıflar Ve Politika Dr. Hikmet Kıvılcımlı Dijital Yayınlar Yaynlar İndir - Oku - Okut - Çoğalt - Dağıt Bu kitap ilk defa: 1969 yılında Aydınlık S.D.’de yayınlanmıştır. Bu kitap KöXüz sitesinin dijital yayınıdır. Kar amacı olmadan, okumak ve okutmak için, indirmek, dijital olarak basmak ve dağıtmak serbesttir. Alıntılarda kaynak gösterilmesi dilenir. Yayınları Yaynlar İÇİNDEKİLER TÜRKİYE'DE SINIFLAR VE POLİTİKA 7 A- Türkiye'nin Sosyal Sınıf Gerçekliği Finans-Kapital-Devrimci Güçler. .9 B- Türkiye'de Finans-Kapital Zümresi İle Kapitalist Sınıfının Ayrılığı 13 C- Burjuva Sosyalizminin Nedenleri 17 D- Finans-Kapital'in Türkiye Ortağı 21 E- İşçi Sınıfı İçinde Burjuva Nüfuzu 27 F- Orijinal Bir Sosyo Politika 35 G- Burjuva Sosyalizmi ve Teori Problemi 43 H- Burjuva Sosyalizmi ve Pragmatik Gerçekçilik 49 I- Başkasına Çuvaldız, Kendine İğne 53 İŞVEREN SOSYALİZMİ İŞÇİ SOSYALİZMİ .59 A- Burjuva Sosyalizmine Evet mi Hayır mı? .63 B- Yalnız Burjuva Sosyalizmi Haklıdır 69 C- Yalnız Burjuva Sosyalizmi Haksızdır. 75 D- Küçük Sakınca, Büyük Sakınca 81 E- Proletarya Sosyalizmi Nasıl Üstün Gelir? 87 A- TÜRKİYE'NİN SOSYAL SINIF GERÇEKLİĞİ FİNANS-KAPİTAL- DEVRİMCİ GÜÇLER Türkiye Batı'dan en az yüzyıl GERİ bir ülkedir. Bu durumuyla "ÜÇÜNCÜ DÜNYA" denilen geri kal- mış, sömürge ülkeler gibi ezilip soyulan milletler arasındadır. Türkiye gözü kapalı ve baştankara denilebilecek bir "BATILILAŞMAK" yoluna sokuldu. O hevesle memleketin varı yoğu "DEVLETÇİLİK" adı verilen kapitalizmin en hoyrat biçimi altında toplandı. Bu devletçiliğin, yani devlet kapitalizminin birinci slo- ganı: "Millet yiyemesin sen ye" anlamına geliyordu. Devletçiliğimiz o egemen karakteriyle bütün ül- kenin yeraltı yerüstü, insan ve hayvan, bütün zen- ginliklerini toptan "ÖZEL SERMAYE "ye peşkeş çek- ti. Özel sermaye bu sayede memleketi "EMPERYA- LİST DÜNYA" denilen ileri kapitalist ülkelerin İHTİ- YAT KUVVETİ durumuna soktu. Bu şartlar altında toplumumuzun özel karakteri en büyük çelişkilerle yüklüdür. Türkiye TABANIN- 9 DA yarı-sömürgedir. Bu karakteriyle bütün millet ANTİ-EMPERYALİST- ANTİ-FEODAL olmak zorun- dadır. Buna karşılık, Türkiye TAVANINDA (NA- TO'lar, CENTO'lar, SEATO'lar ile Avrupa Ekonomik Birliği, Avrupa Parlamentoculuğu, Ortak Pazar ve benzeri kurullarla) emperyalizm katında en geniş işbirliklerine katılmıştır. Vatanın ve milletin alınya- zısını uluslararası Finans-Kapitalin dümen suyuna bağlamıştır. O karakteriyle de, egemen düşünce ve davranışlarda nerede ise YARI-EMPERYALİST, YARI ANTİ-SOSYALİST eğilim taşır. Türkiye'de ekonomik veya sosyal, politik veya kültürel herhangi bir mesele ele alınırsa, bu objek- tif çelişkili durum karşımıza dikilir. İster DEMOK- RASİ, ister SOSYAL POLİTİKA, ister SOSYAL ADA- LET, ister SİYASİ PARTİLER konu edilirken, o bü- yük çelişkiyi gözden kaçıramayız. Bütün değerlen- dirmelerimizde o derin çelişki ve çatışmayı bir an unuttuk mu, en iflah olmaz yanılmalara düşebili- riz. Ve en haykıran SAÇMALARI, en karşı konul- maz HAKİKATLER gibi savunmaktan kurtulamayız. Bugün Türkiye'nin Büyük Millet Meclisi'ne gir- miş SİYASİ PARTİLER arası tartışmalar o ana çe- lişkinin bunalımı altındadır. Geniş halk yığınları içinde yüzüstü bırakılmış SOSYAL PROBLEMLER'in 10 tartışılmalarında aynı bunalım ağır basar. Herkes gerek düşünürken, gerekse davranırken, kıldan ince, kılıçtan keskin bir sırat köprüsü üstünde yü- rür gibidir. Herkesi bu güç duruma sokan temelli neden, Türkiye'nin yukarıda değdiğimiz ekonomik, sosyal ve politik en yaman çelişkisidir. Türkiye'de iki güç var: 1- ULUSLARARASI FİNANS KAPİTAL'in şartsız kayıtsız ve yüzde yüz yabancı sermayesi emrine girmiş bulunan YERLİ TÜRKİYE FİNANS-KAPİTAL ŞUBESİ: 2- Bütün GERİ KALMIŞ Üçüncü Dünya adlı ülke- lerde olduğu gibi, hiç de üçüncü dünya olmayan, çünkü şartsız kayıtsız Finans-Kapital'e karşı ve yüzde YÜZ YERLİ HALKÇI olma zorunda bulunan DEVRİMCİ GÜÇLER... TÜRKİYE FİNANS-KAPİTALİ'nin başlıca KUV- VETLERİ nelerdir? 1- Kendi içinde olağanüstü BİRLEŞİK ve TEŞKİ- LATLI bulunuşu. 2- Geniş halk yığınları içinde olağanüstü DEMA- GOJİYİ ve ÇOĞUNLUĞU sağlayışı... Türkiye Finans-Kapitalinin bu iki başarısı birbi- rini bütünleyip daha büyük kuvvetlere yol açıyor. TÜRKİYE DEVRİMCİ GÜÇLERİ'nin başlıca ZAAF- LARI nelerdir? 1- Kendi içlerinde olağanüstü DAĞINIK ve TEŞ- KİLATSIZ bulunuşları. 2- Geniş halk yığınları içinde olağanüstü BECE- RİKSİZ ve AZINLIKTA kalışları... Bu başarısızlıklar birbirinden çıkıp birbirini ko- valayarak büsbütün daha büyük GÜÇLÜKLERE doğru sürükleniyor. Gerçeklik budur. Türkiye'mizin bu gerçekliği, en büyük çelişkisini yaratıyor. Halkın en büyük DOSTU olan devrimci güçlere, halk düşman gözüyle bakıyor. Halkın en büyük SÖMÜRÜCÜSÜ olan Finans-Kapital güçlerine, halk KORUYUCU gö- züyle bakıyor. İster beğenelim, ister beğenmeye- lim, ister inanalım, ister inanmayalım, gerçekliğin olaycası budur. O yavuz çelişkinin çözümü nasıl yapılabilir. B- TÜRKİYE'DE FİNANS-KAPİTAL ZÜMRESİ İLE KAPİTALİST SINIFININ AYRILIĞI FİNANS-KAPİTAL'in olağanüstü teşkilatlılığı ve birleşikliği, onu dokunulmaz ve ikna edilmez bir zırhın içinde savunur. Bu zırhı basit ve skolâstik, demokratik yollardan gidermek hayal olur. NA- TO'ya, CENTO'ya, SEATO'ya, Ortak Pazara ve ilh. karşı olmak tutumlarında egemen Finans- Kapital çevrelerini KANDIRMAK (ikna etmek) umulamaz. O yönde gösterilecek her çaba boşuna vakit ve enerji yitirmektir. Finans-Kapital ne ise odur. O bir avuç adamın su sızmaz teşkilatlı birliğini VATAN yahut MİLLET yararları öne sürülerek gevşetmek olacak iş değil- dir. Böylece bir işi mantıkla kendiliğinden yürüte- bilmek düşünülemez. Finans-Kapitalin MİLLETİ: Uluslararası BANKALAR topluluğudur. Finans-Ka- pitalin VATANI: Emperyalist oligarşinin egemen olduğu "Ruy'i zemin YERYÜZÜ "dür. Teşhis yanıltısına düşmeyelim. Halk çoğunluğu- nu gerici demagojiye kurban eden mekanizma, 13 Türkiye'deki sosyal sınıf olarak MODERN KAPİTA- LİST sınıfının bütünü değildir. O sınıf içinden çık- mış, o sınıf üstüne yükselmiş olarak baskı yapan FİNANS-KAPİTAL zümresidir. " Bizde emperyalist açıdan başlıca sınıf savaşı, bütün kapitalist sınıfı ile halk arasında olmaktan uzaktır. Gerçek sömürü ve baskı bakımından hal- kı etkisi altında tutan güç, Finans-Kapital zümre- si ile o zümrenin yüzde yüz buyruğu altına girmiş bulunan ortakları TEFECİ-BEZİRGAN sınıfıdır. Ko- daman ve nüfuzlu imtiyazlı bir Finans-Kapital zümresi vardır. Halk ve bütünüyle millet o zümre- nin vurgunu ve saltanatı altında ezilmektedir. Yal- nız bu ezilişin bilincinden yoksun olan geniş halk yığınları, başka bir tepki bilmediği için, iliklerine dek hoşnutsuz olmakla kalmaktadır. Türkiye'de öyle kapitalistler vardır ki, bunların yüzlercesi, hatta binlercesi Finans-Kapitalin ken- dilerini ve memleketi nasıl hiçe sayıp sömürdüğü- nü, ezdiğini ve soysuzlaştırdığını herkesten iyi bi- lirler. Bu kapitalistlere insanca yaşamalarını sağ- layacak birer "MAAŞ" bağlansa, onlar, sanayi iş- letmelerini ve ticari girişkinliklerini tökezleye tö- kezleye sürüklemektense, seve seve millete ba- ğışlamaya hazırdırlar. Bu kapitalistler içinden çıkmış bir siyasi parti, kapitalist sınıfımızı işçi sınıfımızla tek cephe kur- maya çağırabilir. Böyle bir çağrıyı yapan örgütün düşünce ve davranışları BURJUVA SOSYALİZMİ adını alabilir.

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.