TÜRK D‹L‹ VE KÜLTÜRÜNÜN ALMAN D‹L‹ VE KÜLTÜRÜNE ETK‹LER‹ The Influences of Turkish Language and Culture on German Language and Culture Influence de la langue et de la culture turques sur la langue et la culture allemandes Nejdet KELEfi* ÖZET Humboldt’un tabiriyle canl› bir organizmaolan bir dile baflka bir dilden farkl› alanlardan ve de¤iflik yollardan kelimeler geçiyor. Bu yabanc› kelimeler geçti¤i dile ya yerlefliyor veya belli bir süre kullan›l›p kay- boluyorlar. Kelime hazinesinden bir dilin hangi dillerden ve kültürlerden etkilendi¤i, bunlardan hangileriy- le iletiflime girdi¤i anlafl›lmaktad›r. Bu yüzden dil tarihi asl›nda ayn› zamanda kültür tarihinin bir unsuru- dur. Almanca’daki Türkçe kökenli kelimeler bize bu dil ve kültür uluslar› aras›ndaki bilimsel ve kültürel iletiflim ve etkileflimleri yans›tmaktad›r. ‹ncelememizden anlafl›laca¤› üzere bu iliflkiler M.S 4. yüzy›la kadar uzanmaktad›r. Makalede Türkçe’den Almanca’ya geçen kelimeler ve bu iki dildeki kültür etkileflimi araflt›r›- lacakt›r. Anahtar Kelimeler Türk kültürü, etkilenme, kelime geçifli ABSTRACT Any language, which is a living organism as Humboldt defines, borrows words from other languages in different fields. These borrowed words become either a permament or temporary part of the lexicon. A close look at the word-stock of a language may give us some idea about which languages and cultures this langu- age has been influenced by or has been communication with. For this reason, history of language is an ele- ment of history of culture. Words of Turkish origin in the German language reflect the traits of scientific and cultural communication among these languages. The study explains that these relations date back to the 4th. century. In the article we will investigate the turkish words used in german and also how the two languages have been influenced culturally by each other. Key Words Turkish culture, influence, words income Alman dilinde, tüm kültür dillerin- art›k yabanc›de¤il al›nt› olarak adland›- de oldu¤u gibi, çok say›da yabanc› kö- r›lmaktad›rlar. O zaman öncelikle al›nt› kenli kelime bulunmaktad›r. Kaba tasvi- teriminin tarifine dilbilim aç›klamas› ge- riyle bunlara ana dildeki (yaflayan) ya- tirmek faydal› olacakt›r. banc› kelimeler denmektedir. Alman dili Alman dilbilimci Winfried Ulrich, içerisindeki durumlar›na bak›ld›¤›nda Linguistik Temel Kavramlar Sözlü¤ü ad- ise bunlar›n büyük bir oranda art›k ya- l› eserinde al›nt›lanm›fl kelime; köken banc› oldu¤u dahi fark edilmemekte ta- olarak yabanc› olmakla birlikte tafl›nd›¤› mamen eski ve köklü bir kullan›m yo- yeni dil ortam›n›n telaffuz, çekim, vur- ¤unlu¤una sahip ve elzem kelimeler ol- gulama ve/veya yaz›m flartlar›na o denli du¤u görülmektedir, dolay›s›yla bunlar adapte olmufl ki, bugün art›k yerli (gibi) * Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fak. Alman Dili ve Edebiyat› Bölümü Araflt›rma Görevlisi Millî Folklor 119 Y›l: 15 Say›: 57 kabul edilen kelimeler olarak tarif edili- lel gitti¤i de bu arada aç›klanm›fl olacak- yor. Buna örnek de Latince kökenli mu- t›r. rus’un Almanca’daki Mauer (duvar) veya Türkçe ile Almanca’n›n temas› Frans›zca’daki ca’fe’nin yine Alman- ve etkileflimi: ca’daki Kaffe(kahve) biçimiyle hiç yad›r- Bu iki dildeki temasasl›nda Alman- ganmadan yerli kelimeler (gibi) olarak lar›n Etzel dedi¤i Attila yönetimindeki kullan›lmas› veriliyor (bkz. Ulrich 1981, Hun Türkleri’nin Orta Avrupa içlerine s. 92). kadar girdi¤i M.Ö. 374’lü y›llara dayan- Yabanc› ve al›nt› kelimeler bir dil makta ise de makale s›n›rlar›n› çok afla- içerisinde sadece kelime hazinesindeki ca¤›ndan 10. yy sonras›ndan günümüze dil al›nt›lar›n›n bir k›sm›n› oluflturmak- dek olan etkileflim ve kültür-dil al›nt›la- tad›r. Buna karfl›n daha büyük kapsam- r›na yer vermek zorunlulu¤u has›l oldu. l› bir flekilce al›nt› (Lehnpraegung) söz Türk-Alman dil-kültür iliflkileri yo¤un konusudur. Bu kelimeler önce ve illa so- olarak Haçl› seferleriyle bafllar, ‹stan- mut kelimeler olarak de¤il, bilakis içerik bul’un fethiyle (1453) doru¤a ulafl›r. Sa- olarak bir dile giriyor; iflin do¤rusu al›- vafl merkezli bir iliflki seyrinde devam nan yeni-tan›nmam›fl ve daha önceden eden bu etkileflim negatif anlamda bir görülmemifl-bilinmeyen bir nesnenin, bir imaja sahiptir. 1096-1270 y›llar› aras›n- tasvirin veya düflüncenin o dildeki urba- da yap›lan sekiz Haçl› Seferi’ne Alman- s› içerisindeki yans›malar› oluyor ve lar II. Konrad (2. Haçl› Seferi), Bat› Ro- al›nt› çeviriden (Lehnübersetzung), al›n- ma ‹mparatoru Alman Friedrich Barba- t› kavramlara (Lehnbedeutungen) kadar rossa (3. Haçl› Seferi), Almanya ‹mpara- bir alan› kaps›yor. DilbilimciOtto Lend- toru VI. Heinrich (4. Haçl› Seferi) ve II. le bu konuda görüfllerini flöyle ifade et- Friedrich (6. Haçl› Seferi) ile kat›lm›fl- mekte: lard›r. Özellikle II. Friedrich, Farabi ve ‹ster yabanc› kelime olsun, ister ‹bni Sina gibi bilginlerin eserlerini ve sa- al›nt› veya al›nt› flekillenme, bütün vafl malzemesi yapan Türk ustalar› Al- durumlarda al›nt› bir fley’ in geçifli de- manya’ya götürür. Bu kral›n o¤lu Frede- mektir. Bu nedenle dil tarihi daima nes- rich zaman›nda Türkler din de¤ifltirme- ne ve kültür tarihidir. Ekonomik, dini, ye zorlanm›fl, kabul etmeyenler Alman- sosyal, ilmi, teknik, politik ve tar›msal ya’da bar›nd›r›lmam›flt›r. alanda baflka kültürlerin Alman dilini, Tüm Avrupa’da oldu¤u gibi Alman H›ristiyanlaflt›rmas› hadisesinden e¤len- dilinin konuflma havzalar›nda da ti elektroni¤ine, ev düzeninden spora tüm 1453’ten sonra kesif bir “Türk tehlikesi”, kelime hazinesini kadar etkilemifl olduk- “ezeli düflman”, “Türk sürüleri”, “gaddar lar› kelime hazinesinden okunmakta. Bu ve barbarlar” olarak savaflan tarafa ye- tarz bir nesnel etkileflim ve do¤urdu¤u nilmenin getirdi¤i psikolojik kin ve nef- dili etkileme neticesi Alman dili ve kültü- retten kaynaklanan hakaretamiz, düfl- rü için bir kazanç m›, yoksa u¤ursuzluk manl›k dolu kelimeler kullan›lmakta, di- anlam›na m› gelir, kiflinin flahsi ve ide- linden ve kültüründen önce Türk ad› olojik de¤erlendirmesine göre de¤iflse de, durdurulmas› ve yok edilmesi gereken bu konu dilbilim için meflru bir soru ve bir bafl düflman kavram› olarak dile geç- sorun de¤ildir. (Lendle 1986, s.7) mekteydi. Türklerin 1071 Anadolu fet- Bu makalede birçok dilden al›nm›fl; hiyle Türklere karfl› bafllayan düflmanl›k yabanc› kelimeye sahip Almanca’n›n ve rekabet, Haçl› Seferleri’ni bafllatan Türkçe’den hangi yol ve kaynaklardan Papa Bonifaz III (1295-1303) ile daha kelime ald›¤›n› ortaya konulup, kelime dinsel bir boyut kazanm›fl, ‹slâm ile öz- al›nt›s›n›n kültürel iletiflimle nas›l para- defllefltirilmifl olan lider Türkler sadece 120 Millî Folklor Y›l: 15 Say›: 57 Almanlar’›n (“teutsche Nation”) de¤il H›ristiyan cesetleri Irene s›rtlar›nda tüm H›ristiyanl›¤›n (“Republika Christi- sere serpe, al kanlara boyanm›fllar, ana”) düflman› olarak lanse edilmifltir. inançs›zlar›n (Türkler kastediliyor N.K) 1450-1460’l› y›llarda Westfalen Al- cesetleri Irene (tepesinin) bu taraf›nda si- man Prensli¤inde Papa V. Nikolaus yah kanlar içinde. (Pfeiler 1956, S.15) “Türk tehlikesi”ne (Türkengefahr) karfl› 16.yy’da ise kilisece (Biflof Fabri) uyarmak için haçl› vaizleri göndermiflti kullan›lan bir ayin hitab› flöyle; (bkz. Schreiber 1938, s.75). 1453’den be- Gök alt›nda Türklerden daha fena, ri son h›z›n› alan Türk ak›nlar›na para- vahfli ve küstah bir fleytan yok. Bunlar lel geliflen düflmanl›k ve k›skançl›k 1522 yafl ve cinsiyet ay›rt etmezler ve gençleri Rodos baflar›s›ndan sonra h›nca kap›lan de yafll›lar› da merhamet etmeden do¤- Almanca konuflan topluluklar›n köpek- rarlar ve annelerin karn›ndan olmam›fl lerinin ad›n› “Türkenhund” (türkköpe- meyveleri çekip alarak parçalarlar. ¤i), “Bluthund” (kanköpe¤i) koymalar›na (Knappe 1949, S. 22) kadar varacakt›r. Despot Türk imaj› Avrupa flehirlerinde 15. yy dan iti- halk edebiyat›na da yans›yacak ve bin- baren ö¤lenleri yar›m saat içinde üç kez lerce kin ve düflmanl›k dolu halk ezgileri çal›nan ve Türk tehlikesini canl› tutma- oluflacakt›r. Özyurt’un da belgeledi¤i gi- y› amaçlayan Türk çanlar› (Türkengloc- bi Alman kültür havzas›nda Türk imaj› ke) yenilgiden korunmak için al›nan ted- evvela tüm H›ristiyanl›¤› tehdit eden bir birlere bir örnektir. Bu çanlar esnas›nda dini düflman olarak belirginleflmifltir; diz çökülerek üç kez, H›ristiyanl›¤›n Fa- Türk geldi yine s›n›rlara tihas› olan ‹ncil’deki “Vaterunser ve Ave Dinle ki neler etti, Maria” pasajlar› okunmufltur (bkz. Bizleri kad›n erkek evlerimizden Schilling 1895, s. 20).Bu dualar yo¤un at›p olarak Papa Kalixt III’ün 29 Haziran Herkes biliyor ki ne korkunçtur, 1456’da Mora Yar›madas›’n›n kayb› ve Küçük büyük herkesi kesti1(Özyurt Avusturya’ya ak›nlar dolay›s›yla baflla- 1972, s. 22) t›lm›flt›r. Yine ayn› Papa Türklere karfl› 15., 16. ve 17. yüzy›llarda Avrupa oruç, dua ve günah ç›karma talimatna- iki tehlikeden çok ürküyordu: Birincisi meleri yay›nlatm›flt›r (bkz. Schreiber ‹spanya’da Granada’n›n fethiyle (Philipp 1938, s. 33). Alman topraklar›nda bu II, 1499) son bulan Arap hakimiyetinin Haçl› Seferi propagandas›n› Dominikan son unsuru olup zorla H›ristiyanlaflt›r›- Drontheim biflofu Heinrich Kalteisen lan veya ölüm korkusu yüzünden takiy- üstlenmifltir. Do¤ulu meslektafllar›ndan yen resmen din de¤ifltirmifl görünen ö¤renmifl oldu¤u kehanet bilgisiyle söz- Araplar›n (Moriskler) halen gizlice ‹s- de 1456 y›l›nda tüm Türklerin yok edile- lâm dininde olufllar› ve ço¤u kentlerde - ce¤ini ön görmüfltür (bkz. Pfeiler 1956, s. örne¤in Almeria’da- o zamanki nüfusun 26). % 90›n› oluflturmalar›, ikincisi ise Türk Protestanl›¤›n kurucusu Luther hakimiyetinin genifllemesidir. Bu iki si- gerçi Almanya için Türkleri tehlike gör- yasi ve kültürel unsurun çat›flmas› dili müyor, zira ‹ncil’deki mevcut “Üç Kesik de etkilemifltir. ‹flin içinde bir de kilise- Boynuzdan” Afrika, Asya ve Yunanis- nin dini propaganda çal›flmalar› ve tah- tan’› kehanet etmifltir. Bununla beraber rikleri vard›r. Haçl› Seferleri’nin kilisece organizasyonu yan› s›ra ilk profesyonel Türklerin, “normal” bir düflman olarak uydurma belgelerle bat›y› Türkler aley- görmüyor, onlar›n çok Allah taraf›ndan hine maniple eden bir mektup örne¤i ceza için gönderilmifl bir kavim oldukla- 1448 tarihli Kosova (Hunyàdy) Savafl› r›na inan›yordu; sonras› ortaya ç›kt›; Çünkü Türk senin iyi zaman›nda ne Millî Folklor 121 Y›l: 15 Say›: 57 oldu¤unu ve nas›l nankör oldu¤unu, 1972, s. 120-21) bafllamas›na paralellik Tanr›ya karfl› nas›l kötü biri oldu¤unu, arz eden tedbirler aras›nda görülebilir. kullar›n› ve neslini nas›l yoldan ç›kard›- Türklerle ilk yo¤un dil temas› belki ¤›n›, ihmal etti¤ini ve kulland›¤›n› ö¤re- de 1492 de Mihalo¤lu Ali Bey komuta- ten adamd›r (...) O sana Tanr›n›n iyi bir s›ndaki Laybay’›n fethine giden ak›nc›- kamç›s›d›r ki onunla (...) ay›lacak ve lardan 7-8 bin esirin Almanya’ya getiril- uyanacaks›n. (Lind 1940, s. 57) meleri oldu. Bu esirlerin bugün dahi es- Türkler her fleyden önce bat›n›n po- mer olan Almanlar›n atalar› oldu¤unu litik düflman› olarak görülmüfltür. Lut- ve ço¤unun soy isimlerinin Türkçe, ya da her’in makalelerinden üçünün bafll›¤› bi- direkt Türk kelimesiyle an›ld›¤› bir vak›- le bu konuda bize bir fikir vermektedir: ad›r ve asimile edilmifllerdir. Örne¤in 1-“Türklere Karfl› Savafllar Hakk›n- kendini tamamen Alman kabul eden da” - “Vom Kriege wider die Türken” Turk soyadl› birçok sülale vard›r ki, (1528) Türk kelimesinin o devirlerdeki yaz›m› u 2- “Türklere Karfl› Ordu Vaazlar›” – ile oldu¤undan Turk olarak yaz›lm›flt›r. “Heerpredigt wider die Türken” (1531) Bu durum aç›kça Hitler Diktatöryas› za- 3- “Türklere Karfl› Duaya Ça¤r›” - man›nda belgelenmifltir. Heller’e göre “Vermahnung zum Gebet wider die Tür- Adolf Hitler’in Nazi rejiminde tüm Al- ken” (1541) (bkz. Holsten 1936, s. 5). man halk›ndan “Soy Kütükleri” isten- Kiliseye göre ise Türkleri yenebil- mifltir. Bu kök araflt›rmalar›nda “Alman mek için Avrupa uluslar› Protestan ve ailelerine kar›flm›fl Türk kan›” tespit Katoliklerinin afla¤›daki günahlar›ndan edilmifl (tarih 1938) ve “Main Franken tövbe etmeleri gerekmekteydi; bölgesindeki halk bünyesinde soy yaban- Macar katil, ‹spanyol h›rs›zl›k edi- c›s› dikenler” adl› makaleler ayn› y›lda yor, Alman obur ve içkici, Balt›kl›lar yay›nlanm›flt›r. Bu makalelere göre ya- uyuyor, Polonyal› tembel, Frans›z flark› p›lan “Soy araflt›rmalar›”nda soy isimle- söylüyor, Welfl zina ediyor, ‹ngiliz kumar- ri Weißenburger, Grünbaum, Auerbac- baz, ‹skoç iflret aleminde.(Cosack 1871, s. her, Benedickt vs. olan “kar›fl›k ailelerin 182) Almanlar›n Türklere karfl› kazand›¤› sa- 1438-39 y›llar›nda Avusturya kral› vafllarda sadece 1700 y›l›na kadar Fran- Albrecht Türklere karfl› savafl›yor ve ken bölgesine ülkelerine getirdikleri Ka- 1453 ‹stanbul’un fethi sonucu Avrupa’da d›n-erkek ve çocuk 400 kadar Türk esi- Rönensans hareketi do¤uyordu. (Ploetz rin kâh direkt kâh Alman kar›fl›m› de- 1972, s. 99) vamlar› olduklar› ortaya ç›km›flt›r (bkz. 1454 Frankfurt toplant›s›nda Heller 1986, s. 264). “Türklere Karfl› Savunma Tasar›s›” ka- Abdullah bu konuda yapt›¤› araflt›r- bul ediliyor, tüm feodal Alman devletçik- malar›nda Bayern, Franken, Sachsen ve leri -ki, 1871 Prusya ‹mparatorlu¤u’na Afla¤› Almanya bölgelerine binlerce esi- dek Almanlar merkezi bir devlete sahip rin gönderildi¤ini tespit etmektedir (bkz. de¤illerdir ve bu durumu Helmut Pless- Abdullah 1981, s. 28). Bunlara “Ganimet ner adl› Alman sosyolog-tarihçi “Gecik- Türkler” (“Beutetürken”) denmekteydi mifl Millet” tespitiyle tarif ediyor (bkz. ve Heller’e göre ço¤unlukla Alman ordu- Plessner 1992, s. 1-13)- taraf›ndan Türk sunda asker, ya da Herzog denen asille- tehlikesini (”Türkengefahr”) önlemek rin prensliklerinde hizmetçi olarak çal›fl- için “Türk Vergisi” (“Türkensteuer- Tür- t›r›lm›fllar ve bununla asiller övünmüfl- kenalmosen”) yürürlü¤e sokuluyordu. lerdi.Bu esir Türkler zamanla vaftiz edi- Bu, 1521 tarihinden itibaren Avrupa’ya lerek H›ristiyanlaflt›r›lm›fl ve vaftiz ba- yo¤un Türk sald›r›lar›n›n (bkz. Ploetz balar› ise bu asiller olmufl, onlar›n e¤i- 122 Millî Folklor Y›l: 15 Say›: 57 timleri yine bunlar taraf›ndan üstlenil- Avusturya tarihinde “Türk savaflla- mifltir. Gelenek gere¤i yeni isimlerini de r›” ad›yla an›lan savafllar 17. yüzy›l orta- bu asiller koymufltur. Bu vaftiz edilenle- lar›ndan itibaren IV. Mehmet yönetimin- re soyad verilmemifl, ancak sonralar› son de yeniden toparlanan Türklerle Habs- ön adlar soyada dönüfltürülmüfl veya he- burg hanedan› yönetimindeki Avustur- men bir soyad verildiyse esir oldu¤u böl- ya-Macaristan ‹mparatorlu¤u aras›nda genin ismi konulmufltur, örne¤in “Würz- yap›lm›flt›r. Önemli olaylar flöyle s›rala- burger” (Würzburglu), “Weißenburger” nabilir; (Weißenburglu) gibi (bkz. Abdullah 1683 Viyana’n›n Türklerce kuflat›l- 1981, s. 18-20). mas› sonuçsuz kald›, 1526’da Mohaç’ta Türklerin Maca- 1686 Ofen bölgesi Türklerden geri ristan’› almalar›, bu ülkeden zaptedile- al›nd›, Türkler Macaristan’dan ç›kart›l- meyen topraklar›n Avusturya Habsburg d›, hanedan›na kalmas›yla Türkleri geri 1687 Macarlar Stephan tac›n› püskürtme görevi (“Türkenabwehr”) ar- Habsburg hanedan›na vererek Avustur- t›k Almanlar›n olacakt›r. Bu karfl› koyufl ya-Macaristan çifte monarflisinin kurul- 1529’da ilk baflar›s›n› alm›fl, Türklerin mas›n› sa¤lad›, Kanuni Sultan Süleyman devrinde Viya- 1697 Zenta’da ‹mparatorluk bafl ko- na’y› kuflatmalar› baflar›s›zl›kla sonuç- mutan› Prens Eugen Türklerle yap›lan lanm›flt›r (bkz. Ploetz 1972, s. 121). savafl› kazand›, Türk-Alman iliflkileri Kanuni döne- 1699 Karloviç antlaflmas› sonucu, minde Protestanl›¤a Osmanl› yard›m›y- Macaristan, Slovenya, H›rvatisvan la (1555 Augsburg Din Bar›fl›) yumufla- Avusturya’ya, Ukrayna ve Podolya böl- yacak, III. Selim zaman›ndaki Türk-Al- gesinin büyük k›sm› Polonya’ya kald›. man askeri iflbirli¤i ve e¤itim anlaflma- Türklerin elinde sadece Temeflvar civar› lar› ve I. Dünya Savafl›ndan beri mütte- kald›. Mora Venedik’e verildi, fik savafl partnerli¤i ile de¤iflen global 1714-18 aras› Türklerin Venedik’e dünya siyasi yelpazeleri içerisinde olum- sald›rmalar› Avusturya’y› da savafla çek- lu yönde de¤iflecek, dostlu¤a dönüflecek- ti. Prens Eugen Belgrad’› Türklerden ge- tir, örne¤in 1756 yedi y›l savafllar›nda ri ald› (bkz. Ploetz 1971, s. 137-38). Prusya ‹mparatoru II. Friedrich Osman- Fransa, ‹ngiltere, Rusya ve ‹tal- l›dan yard›m al›r. ya’n›n sanayi devrimiyle elde ettikleri 1683 y›l›nda Türklerin II. Viyana güçle emperyalist hedeflerini art›k ha- kuflatmas›n›n baflar›s›z sonuçlanmas› yalden eyleme geçirmesi ve yo¤un dünya ise bu iki ulus aras›nda süren uzunca sa- paylafl›m hareketleri, sanayisi gecikmifl vaflta yenilen taraf›n kini, negatif kültü- ve özellikle Fransa ile geleneksel çekifl- rel sald›rganl›¤› ve barbarl›k-katliam me ve rekabeti olan Almanya’y› ve o gün- suçlamalar› psikolojik vehim ve eziklik- lerin yaln›z adam› olan Osmanl›’y› ittifa- ten, kendilerinin de flafl›rd›¤› bir kurtu- ka sürükleyecektir. Bu vesileyle daha lufl ve sevince dönüflmüfltür. Bir halk ez- çok askeri e¤itim iflbirli¤i yap›lacak ve gisi bu sevinci flöyle dile getiriyor; Alman subaylar› 1882 y›l›ndan sonra Sevin art›k asil Viyana! Türkiye’ye e¤itmen olarak gelecektir. Sevin ki özgürsün art›k, Türk askerî ve az da olsa sivil ö¤rencile- Senin için ne kadar önemli ri Almanya’ya e¤itim için gidecek, fakat Türk despotlu¤undan kurtulman? Tanzimat’la bafllayan Frans›z kültür Kurtuldun art›k, flimdi yeniden ya- hayranl›¤›n›n getirdi¤i yaflam tarzlar›- fla! n›n Almanca’s›na adapte olacaklard›r. Tüm korkular bitti.2 (Özyurt 1972, Bunlardan biri de ülkeyi hiç yoktan 1. s. 264) Millî Folklor 123 Y›l: 15 Say›: 57 Dünya Savafl›na sokan Alman hayran› ile Türkler her alan ve zeminde iletiflim oldu¤u tarihçiler taraf›ndan tespit edi- içerisindedir. Her Alman flehrinde cu- len Enver Paflad›r. Enver Pafla Almanla- martesi kurulan Türk pazarlar›nda Al- r›n asla yenilemeyece¤i san›yla 1. Dünya man müflteriler oldu¤u gibi, Türk doktor Savafl›’na onlar›n yan›nda ülkeyi savafla muayenehanelerinde de Almanlar teda- sokar. Bu y›llarda Osmanl› topraklar›n- vi olmaya bafllam›flt›r. da Alman kolejleri aç›lm›fl ve bu okullar- ‹flçi toplulu¤undan, ifladam›, üni- da 500’e yak›n H›ristiyan misyoner gö- versite ö¤rencisi veya turizmciye kadar rev yapm›flt›r. her alanda Alman-Türk temas› sa¤lan- 1960-80 y›llar›ndaki Türk iflgücü maktad›r. Fakat Alman kültürel politi- göçüyle Almanlarla olan kültürel diya- kalar›nda “Uyum” ad› alt›nda az›nl›¤›n loglar yeni fakat çok enteresan bir boyut asimile edilmesi hedeflenmekte ve Türk- alacakt›r. 1985 y›llar›ndan itibaren ise çe’nin örne¤in e¤itim dili olmas›na izin Türkler art›k Avrupa’ya vize ile girebile- verilmemektedir. Haliyle Türk kültürü- cek ve Almanya’da yine istenmeyen bir nün korunabilmesi gittikçe zorlaflmakta- unsur olacakt›r. Yenilerde ise Alman ve d›r. Bu yüzden 3. kuflak Avrupa Almanca ile Türk ve Türkçe aras›nda ifl- Türk’ünün kelime hazinesinde art›k çi Türk göçmenlerle olan 35 y›l› aflk›n Türkçe kelimeler aramak anlaflmak için birlikte yaflam›n getirdi¤i imaj ve ileti- daha uygun bir yol herhalde. flimler bolcad›r. Döner, Kebab, Raki, Ka- Tarih boyunca sosyolojik boyutlar›- nake (maganda), Teestube (kahve), Ba- na da de¤inilen Türk-Alman iletifliminin zaar (pazaryeri) gibi yayg›n terimsel ke- Alman diline etkisi konusuna ayd›nl›k limeler ve çok karmafl›k ve problemli getirmesi bak›m›ndan yak›n zaman dili- sosyo-kültürel iliflkiler Alman halk› ve mine dek oluflan Türklerle ilgili Alman- Türk az›nl›k aras›ndaki kaç›n›lmaz ve ca terim ve deyimleri vermek yararl› ola- kesif, trajik ama her aç›dan farkl›, dü- cakt›r: flündürücü ve renkli iliflkiler sergilemek- 1. einen Türken bauen; Türk yap- tedir. Almanya’n›n her flehrinde camili mak (An›nda esinlenen çare, 1895 y›l›n- ve kahveli tipik bir ‹stanbul mahallesi da Kaiser Wilhelm Kanal› aç›l›fl› s›ras›n- bulmak art›k Almanlar›n da al›flt›¤› gö- da bar›fl amaçl› kutlama törenlerinde rünüm ve yaflam tarzlar›n› birlikte getir- Türk gemileri geçerken Türk Milli Mar- mifltir. fl›n›n notalar› ellerinde olmad›¤›ndan Al- Örne¤in Berlin Kreuzberg semti Al- man bandosunun bildikleri bir Alman manlar taraf›ndan “kleines Istanbul” besteyi çalmalar› ile oluflan bir deyim (küçük ‹stanbul) olarak adland›r›lmak- (Küpper 1968, s. 417) tad›r. D›fliflleri bakan› fi. Gürel’in aç›kla- 2. grausam wie die Türken; Türkler mas›na göre 1 milyon 998 bin 534 Türk gibi ac›mas›z (Alman türkülerinde geçen vatandafl› halen Almanya’da yaflamak- deyim) tad›r ve bunlar›n büyük bir k›sm› art›k 3. Gugelhupf (der); (Zuckergebäck); Alman vatandafll›¤›na geçerek (2002 y›l› Türk (yeniçeri) flapkas›, kukuleta fleklin- itibariyle 400 bin kifli) orada kal›c› ol- de bir tatl›, 1396 tarihinden beri bilini- mufllard›r (bkz. Posta Gazetesi, s.12). yor. (Grimm, 1952, s. 52) Bunlardan 30-40 bin Alman›n Türklerle 4. hausen wie die Türken; Türkler evlenmifl oldu¤u bildirilmektedir. Türki- gibi ortal›¤› kar›flt›rmak, y›kmak ye’ye evlenerek yerleflen Alman say›s› 5. Hekmek (ekmek); Almanya’da esir 600-800 civar›ndad›r. Bu say›lar Alman- düflen Türk askerlerinin ekmek isteme- Türk nüfusunun oran› içinde çok düflük- lerinden anlafl›lan “ekmek” (sözlü akta- tür. Ama öyle yada böyle art›k Amanlar r›m, yaz›l› olarak ispat edilmemifltir.) 124 Millî Folklor Y›l: 15 Say›: 57 6. hurra! (Schlag! Lo’s); Haydi vur! 27. Türkenblut (das); Türk kan›; (Vurha) k›rm›z› flarap kar›fl›ml› sert içki.1716y›- 7. Kopftuch (das); (baflörtüsü) l›ndan beri 8. Kümmeltürke (der); Ot Türk, 28. Türkenbruderschaft; Türklere 1810’lu y›llar›n kimyon bitkisiyle besle- karfl› kardefllik dayan›flmas› denen bu nen üniversite ö¤rencilerinin aralar›n- kavram 17. yy’da Avusturya-Viyana’s›n- daki argosu. da “Üç Tanr›l›k’›n Türke Karfl› Kardeflli- 9. schlimmer als der Türke; Türkten ¤i” –Die Türkenbruderschaft der Aller- daha kötü heiligsten Dreifaltigkeit” ortaya ç›kt› 10. Turkbaff (der); Türk dü¤ümü 29. Türkenbund (der); Türk örtüsü (hal› dokuma sanat›nda), bu deyim Fars- – (Türk tipi bafl örtme ), 1817 y›l›ndan ça’dan Almanca’ya geçmifltir beri 11. turkisieren; türklemek, Türk 30. Türkenkrieg; (Almanlarla yap›- flekli vermek lan tarihi) Türk savafllar› 12. Turkmene (der); Türkmen 31. Türkenlilie (die); lilium marta- 13. Turkmenisch; Türkmen dili ga, Türk zamba¤› 14. Turkologie(die); Türkoloji 32. türkenmässig; Türk gibi (a¤›r 15. Turkologisch; türkolojik savaflç›), 1860’tan beri 16. Turksprache (die); Altay dil gu- 33. Türkennot (die); Türk yoksullu- rubuna ait Türk halklar›n›n dili; Turk- ¤u; Türk savafllar› yüzünden Alman hal- menisch (Türkmence), Kirgisisch (K›r- k›nda bafl gösteren fakirlik g›zca), Tatarisch (Tatarca), Türkisch 34. Türkenpredigten (die); Türk va- (Türkiye Türkçesi), Mongolisch (Mo¤ol- izleri; Türk yoksullu¤u sonucu Georg ca) Scherer gibi kilise vaizlerinin bilinen 17. Turktatar (der); Tatarca konu- yard›m kampanyalar›n› teflvik için yap- flan Türk t›klar› konuflmalar. Johannes von Ca- 18. Turkvolk (das); Do¤u ve güney- pistrano adl› Franziskaner [Franz von do¤u Avrupa veya orta, kuzey ve küçük Assisi (1181-1226) taraf›ndan kurulan Asyada yaflayan Türk halk›; örne¤in keflifl cemiyeti] taraf›ndan toplatt›r›lan Baschkiren (Baflk›rtlar), Kasachen (Ka- Haçl› ordusu 1456’da Hunyady’de Ma- zaklar), Kirgisen (K›rg›zlar), Turkmenen carlar’›n yard›m›na koflmufl ve Belgrad’› (Türkmenler), Usbeken (Özbekler) gibi. Türklere b›rakmam›flt›r. Ayr›ca “Das 19. Turzismus (der); yabanc› diller- Rhedener Bruderschaftsbuch” bu “Türk- deki Türkçe dil unsurlar› lere Karfl› Kardefllik Cemiyet”lerinden 20. Türk – Sultan; Türk, Sultan;kö- biriydi ve amac› savafl esirlerini sat›n al- pek adlar›, 1810 y›l›ndan beri ma yoluyla Türklerin elinden kurtar- 21. Türke (der-die); Türk makt›. (Schreiber 1938, s. 74) 22. Türkei (die); Türkiye 35. Türkensattel (der);uyluk kemi¤i 23. türken- vertürken,; sahtesini çukuru (Anatomi) yapmak 36. Türkenstecher (der); Türk b›çak- 24. türken, einen Türken stellen - türklemek, veya bir Türk koymak (savafl layan (b›çakla ölüm tehdidinde bulunan e¤itiminde temsili düflman), 1900’den kifli) -1861’den beri- beri biliniyor. 37. Türkensteuer (der); Türk savafl- 25. Türkenalmosen; Türk sadakas›; lar›nda esir düflenler için fidye paras› Türkler yüzünden ortaya ç›kan fakirlere amaçl› vergi, yard›m paras› 38. Türkentaube (die); Türkiye’den 26. Türkenangst (der); Türk korku- 1945’te Almanya’ya getirilen güvercin su; Türkler geliyor korkusu (Streptopelia decaocto) Millî Folklor 125 Y›l: 15 Say›: 57 39. Türkentaufen(das); 17. 18. yüz- pafla (art›k kullan›lm›yor, yerine Pascha y›ldaki esir Türklerin vaftiz edilmesi geçmifl) 40. türkisch; Türk olan 12. Beg; veya der Bei(der); bey 41. türkische Gräber (die); Alman- 13. Beglerbeg(der); Beylerbeyi ya’daki 18. yy dan beri varolan Türk me- 14. Bektaschi (der); Bektafli zarl›klar› (Berlin, Hannover, Münih gibi 15. Bergama (der); Bergama hal› (el flehirlerde bulunmaktad›r) dokusu, geometrik figürlü) 42. Türkischrot (das); Türk k›rm›z›- 16. Bergamotte (die); Bergama ar- s› mudu 43. Türkischrotöl (das); birçok kim- 17. Chagrin(das); taft, sagr› (s›rma) yasal madde reaksiyonuyla üretilmifl y›- 18. Derwisch(der); dervifl kama, boyama, tekstilde kullan›lan bir 19. Diwan (das); veya Divan (der); kahverengi ya¤ devlet dan›flma kurulu 44. Türko(der); ‹talyanca as›ll› keli- 20. Dolma (der); dolma (yeme¤i) me Türk demek, ancak Almanca’daki 21. Dolman (der); dolaman; (eski kullan›m›yla Frans›z sömürgesi ordu- Türk pantolonu) sundaki renkli giyinikli Frans›z askeri 22. Dolmetscher (der); (dolmetsc- anlam›ndad›r. hen, Dolmetsch) tilmaç, dilmaç Türkçe ile olan ve mutat olarak bir 23. Döner(der); döner kelime al›nt›s› için normal olan vesile ve 24. Dönerkebab(der); döner kebab flartlar ister yaz›l› ister sözlü olsun ara- 25. Efendi (der); Effendi(der); Efen- c›s›z iletiflimlerdir, bugüne kadar tesbit di (Türk yüksek bürokrat›na hitabet ve edilen Almanca’daki Türkçe kelime- unvan) ler alfabetik s›ras›yla flunlard›r; 26. Entari(das); entari 1. Aga(der); efendi, a¤a 27. Fellache (der); çiftçi, fellah (kö- 2. Alkanna(die); al k›na kü Arapça olan bu kelime Almanca’ya 3. Altin (der); alt›n; eski Rus bak›r Türkçe’den geçmifltir) paras› 28. Ferman (der); ferman (asl› Fars- 4. Askaris (der); asker, Arapça as- ça olan kelime Türkçe’den Almanca’ya kar’i (Türkçe üzerinden Almanca’ya geç- geçmifltir) mifltir). bügün bir polis terminolojisidir. 29. Fes; Fas’›n flehri Fes 5. Atabeg (der); atabey 30. Fez(der); fes 6. Ataman (der); Kazaklar›n askeri 31. Giaur(das); gavur yada afliret lideri. 32. Gilet(das); yelek 7. Bairam (der); bayram 33. Hadschi (der); hac›; Arapça asl› 8. balkanisieren; bir ülkeyi küçük haci, Türkçe üzerinden geçmifltir. k›s›mlara ay›rmak, parçalamak 34. Hamam(der); hamam 9. Balkanologe (der); Balkan uzma- 35. Hammal (der); hamal, Arapça n› hamâl, Türkçe üzerinden geçmifltir. 10. Balkonologie (die); Balkan bili- 36. Hanum (die); han›m (Türk ve mi (logie; bilim Latince’den, balkan Fars kad›nlar›na nezaketli hitap flekli) Türkçe’den al›nm›flt›r) /Band(die) - Ban- 37. Harem(der); Harem, Arapça ya- de- Banda; Viyana’da bir yeniçeri bando sakl› anlam›ndaki bu kelime Türkçe’den tak›m› esir al›nd›¤›nda, Viyanal›lar bu geçmifltir grubu Bande, Banda olarak tan›mlad›. 38. Harmalin (das) –Türkenrot Bu kelime bugün Jazzband; caz orkest- (dasn)(Türk k›rm›z›s›)-; bitki özü k›rm›- ras› gibi tan›mlar buradan gelmedir. z›s›; Arapça harmal 11. Bassa veya der Wascha (der); 39. Harmalin (dass)yada Türkenrot 126 Millî Folklor Y›l: 15 Say›: 57 (das); bitki özü (kök) k›rm›z›s›, Türk k›r- 60. Kapu - Kapu (das); Osmanl›’da m›z›s› resmi makam, daire 40. Henna (die); k›na, Arapça hin- 61. Karabach, Karabagh (der); na, Türkçe üzerinden al›nm›flt›r Azerbaycan-Karaba¤ el hal›s› 41. Hereke(der); Hereke (hal›s›) 62. Karbatsche(der); k›rbaç 42. Hodcha (der); hoca, Farsça as›ll› 63. karbatschen; k›rbaçlamak bu kelime de Türkçe üzerinden al›nm›fl- 64. Karaburan (der); kara boran; t›r. Türkistan’daki yaz›n ç›kan sürekli kum 43. Horde (der); sürü, Almanca’da f›rt›nas›, türkotatarca vahfliler sürüsü, düzensiz sürü anlam›n- 65. Karagös(der); Karagöz da, orijinal Türkçesi; ordu. 66. Karakal (der); Karakal ( Türki- 44. Ilchan (der); ‹lhan, Mo¤ol yöne- ye vaflak›) ticisi-sultan› 67. Kaviar(der); havyar 45. Irade (der); irade, padiflah fer- 68. Kawass, Kawasse, (der); Arapça man›, flaflmaz istek asl› kavvas, Osmanl› ‹mparatorlu¤u za- 46. Janitschar (der); Osmanl› kara man›nda konsolosluk ve diplomatik tem- silcilikleri koruyan polis birimi. asker Yeniçeri 69. Kayseri(der); Kayseri hal› (orta 47. Janitscharenmusik (die); askeri kalitede, basit, küçük hal›) müzik 70. Kebab(der); kebap 48. Jaschmak (der); yaflmak (Al- 71. Kefir (der);süt mayas›, k›m›z manca’da yaflmak zengin Türk kad›nla- 72. Kelek (das); kelek; hayvan pos- r›n›n örtüsü). tundan fliflme tulumbayla tafl›nan Sal 49. Jastik veya Yastik (der); yast›k 73. Kelim(der); kilim (Almanca’da oturma yada alta al›nan 74. Kefir(der); kefir; inek sütünden hal›l› saman yast›k anlam›nda) yap›lan az alkollü tatar içkisi 50. Jatagan(der); yata¤an, k›vr›ml› 75. Kemalismus(der); Kemalizm Yeniçeri palas› 76. Kemalist(der); Kemalist 51. Jirmilik (der); yirmilik (gümüfl 77. kemalistisch; kemalistce para) 78. Khan(der); ka¤an, han 52. Joghurt(die); yo¤urt 79. Khanat(das); hanl›k, ka¤an ili 53. Jurte (die); yurt (Orta Asya 80. Khedive (der); hidiv (1867-1914 Türk keçe çad›r›) y›llar› aras› M›s›r valisi, sultan naibi) 54. Jürük veya Yürük (der); Yörük 81. Kiosk(der); bahçeli ev anlam›n- hal› da köflk, bugünkü Almanca’da gazete, si- 55. Kaffe(der); Kahve, Arapça as›ll› gara vs. sat›lan küçük büfe olarak kulla- qahva (menflee itibariyle flarab anlam›na n›l›yor gelmekte) bu kelime Türkçe üzerinden 82. Kismet (das); k›smet (Arapça geçmifltir as›ll› “q›smet” Türkçe’den al›nm›flt›r) 56. Kaftan(der); 1-kaftan, 2-Alman- 83. Koffein (das); Kafein (kahveden ca’da mecaz olarak hakir görme anla- türetilmifltir) m›nda uzun bol elbise 84. Konak (der); konak, palas; Os- 57. Kalmuck (der); Bat› Mongolca manl›da daire binas› (adliye, hükümet çift tarafl› yünlü bez, Türkçe’de geri kal- kona¤› vs.). m›fl demek 85. Konya (der); (Konya) seccade; 58. Kalpak (der); kalpak, yüksek s›k örnek ifllemeli. Tatarca’da kuzu derisinden yap›lm›fl 86. Köfte(die); köfte flapka 87. Kurgan(der); kurgan; Do¤u Av- 59. Kantschu(der); kay›fl kamç› rupa’daki tepe mezarlara verilen ad Millî Folklor 127 Y›l: 15 Say›: 57 88. Kurufl (der); Groschen (m); ku- 110. Perkalin (die); parkalin; asl› rufl Farsça Türkçe’den Almanca’ya geçmifl- 89. Liman (der); liman; Karadeniz tir; kitap ba¤lamak için kullan›lan yün k›y›lar›nda deniz kula¤› fleklindeki sa- ip demektir. hil. 111. Pilau veya Pilaw (der); pilav, 90. Lokum(das); lokum kelimenin asl› Farsça’d›r, Almanca’ya 91. Lira(die); Lira Türkçe’den geçmifltir. 92. Makramee (das); makrama, 112. Rajah (der); Raya, Müslüman Arapça as›ll› kelime Türkçe’den geçmifl- olmayan Osmanl› tebaas›, Arapça as›ll› tir, Arap hal› ilmik tekni¤i bir kelimedir. Türkçe üzerinden Alman- 93. Mamelucken (die); Memlükler, ca’ya geçmifltir. Kölemenler, Arapça memlûk (asker yada 113. Raki(der); Rak› koruma olarak sat›n al›nan köleler- ayr›- 114. Ramasan (der); Ramazan ay›, ca 1250-1517 M›s›r’da yönetime hakim Arapça ramadan olan kelime Alman- olan, paral› asker veya esir Türklerin ih- ca’ya Ramadan (der) olarakta kullan›l- tilal yap›p kurduklar› Türk devleti). maktad›r ve Türkçe’den ramazan flekliy- 94. Medrese (die); medrese, Arapça le Almanca’ya geçmifltir. as›ll› madrassa kelime Türkçe üzerinden 115. Saffian (der); safyan, ince keçi geçmifltir derisi 95. Minarett (das); minare, Arapça 116. Saki (der); saki, Arapça as›ll› as›ll› minara kelimesi Türkçe üzerinden kelime Almanca’ya Türkçe üzerinden Almancaya geçmifltir geçmifltir -özellikle Divan fliiri yoluyla- 96. Muchtar(der); muhtar 117. Sandal(der); sandal 97. Mudir (der); müdür 118. Sandschak (der); sancak (idari 98. Mulla(h) (der); molla, Arapça merkez) as›ll› mollah kelimesi de Türkçe’den geç- 119. Schabracke (die); flabrak; se- mifltir mer alt›ndaki örtü, mecazen ise Alman- 99. Muschirr (der), Müschir (der); ca’da çirkin kad›n, yafll› eflek anlam›nda. müflir (müsteflar) 120. Schakal (der); çakal, asl› 100. Muselman(der); Müslüman Sanskritçe kelime Türkçe üzerinden geç- 101. Nahie- Nahije(die); nahiye mifltir. 102. Odaliske(die); odal›k (cariye) 121. Schalwar(der); flalvar 103. Ottoman(der); Osmanl› 122. Scherbet, Sorbet (der); flerbet; 104. Pallasch(der); pala (a¤›r k›l›ç) Arapça flarba, flurba, flarâb (içilen fley, 105. Panderma (der); (Band›rma) yasak içki. Türkçe’den sadece olumlu seccade; çok renkli tipik deseni olmayan içecek anlam›yla geçmifl. Frans›zca flek- vasati kalitede liyle Sorbett). 106. Para (der); para; 17. yy’dan 123. Selamlik (der); 1-selaml›k, 2- 1924’e kadar kullan›lan Türk madeni Padiflah›n Cuma namaz›na gidifli para birimi 124. Serai (der), Serail (das); saray, 107. Pascha(der); pafla rütbesi, me- caz kullan›m› ise Türkçe’sindeki gibi ay- asl› Farsça’d›r n›; çok fley isteyen, kendine hizmet etti- 125. Sinopie, Sinopi (f); Sinop iline ren. has k›rm›z› bir resim ve mozaik verni¤i. 108. Paschalik(das); pafla makam› 126. Sivas (der); Sivas hal›; çok 109. Perkal (der); parkal, asl› Fars- renkli k›rm›z› zeminli hal› ça olan kelime Türkçe’den geçmifltir, ke- 127. Smyrna(der); ‹zmir hal›; uzun ten bezi ba¤lamaya yarayan ince yün ip havlar› olan, çok desenli hal›. demektir. 128. Sofa(der); sofa, sedir 128 Millî Folklor
Description: