ebook img

toprak sanatlarında teknik terimler sözlüğü PDF

207 Pages·2012·0.82 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview toprak sanatlarında teknik terimler sözlüğü

TOPRAK SANATLARINDA TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ Türkçe Açıklamalı Almanca - Fransızca - İngilizce Karşılıklı TÜLİN AYTA - 1983 T O P R A K S A N A T L A R I N D A T E K N İ K T E R İ M L E R S Ö Z L Ü Ğ Ü Türkçe Açıklamalı Almanca/Fransızca/İngilizce Karşılıklı DOÇ.DR.TÜLİN AYTA 1983 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ SÖZLÜK KAYNAKÇA DİZİNLER : Eski Terimler Dizini AlmancaDizin Fransızca Dizin İngilizce Dizin Maddeler Dizini ÖNSÖZ Binlerce yıl öncesinden başlayarak günümüze değin aralıksız sürdürülen toprak eşya yapımı ve kullanımı, uygarlık tarihi sürecinde insana ve toplumlara en çok hizmet veren uğraşlardan biri olmuştur. Ne mutlu bir rastlantıdır ki, ülkemiz, bu alandaki en eski ve değerli örneklerin bulunduğu topraklarda yaşamış büyük uygarlıklar üzerinde kurulmuştur. Geleneksel Türk seramiğinde toplu-üretime geçilmesi ilk kez Anadolu Selçukluları dönemine rastlamaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise 17. yy. sonlarına doğru üretim yavaşlamış, 18. yy. da ise tümüyle duraklamıştır. Öte yandan, 19. yüzyıl Avrupa'sında başlayan endüstrileşme hareketleri arasında seramik üretimi ise ön sıralarda yer almıştır. Uzun bir duraklama devresinden sonra, ülkemizde ilk kez 1892'de Saray gereksinimlerinin karşılanması amacıyla, Fransız mühendisler tarafından İstanbul Yıldız Çini Fabrikasının kurulmasıyla Batılı anlamda üretim başlatılmıştı. Harp yıllarında üretimine ara verilen Yıldız Çini Fabrikası 1938'de devlet eliyle yeniden işletmeye açılmış, ileri-ki yıllarda da özel atelye ve fabrikalar birbiri ardınca üretime başlamıştı . Seramikçilik dalındaki usta-çırak geleneği ise 1929 yılında okul eğitiminin başlatılmasıyla yeni bir döneme girmişti. Kısaca özetlemeye çalıştığımız seramik ve seramikçilik ortamı, hangi boyut ve biçimlerde olursa olsun yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak, ülkemizde çok eski zamanlara uzanan seramik geleneğine karşılık, bireysel olarak yirmibeş yılı aşkın bir süredir içinde bulunduğumuz seramikçilik mesleğinde, yaptığımız çeşitli araştırma ve eğitim çalışmalarıyla, henüz mesleki bir dil birliğine varılamamış olduğu gözlendi. Bu dil birliğinin bugüne kadar kuralamamış olması, özellikle eğitim alanında oldukça önemli düzeyde bir kavram kargaşasına yol açmaktadır. Kendi ilgi alanımız içine giren dallarda, Batılı anlamda üretim ve teknolojik olanaklara dayalı bir meslek eğitiminin başlatılması üzerinden henüz çok uzun zaman geçmemiştir. Belki bu nedenledir ki, konularımızla ilgili yararlı ve yetkili yayın hemen hemen yok denecek düzeydedir. Bunun sonucu, gerek öğrenci gerek eğitmen gerekse konuyla ilişkili kişi ve kurumlar kaynak olarak yabancı yayınlara başvurmak zorundadır. Doğaldır ki, eğitmenler de kullandıkları yabancı dil ve dallarına göre belledikleri kavram ve sözcükleri o dillerdeki karşılıklarıyla aktarma ya da dilimize uyarlama durumunda bulunduğundan, meslek literatüründeki bu kavram kargaşası giderek daha karmaşık bir hal arzetmektedir. Dilimize yerleşmiş çok sayıdaki yabancı terim ve sözcük anlam itibariyle her zaman için özdeşlik taşımamaktadır. Bu durum, sözlü ve yazılı iletişimde olduğu kadar karşılıklı anlama ve anlatmalarda da bir takım yanlışlara yol açmaktadır. Aynı karmaşa, birbirine yakın ve bağıntılı meslek dalları arasında da sürmektedir. İşte bu gibi nedenler bizi, mensubu bulunduğumuz seramikçilik mesleğindeki teknik terim ve sözcüklerin Almanca, Fransızca, İngilizce gibi en çok kullanılan Batı dillerindeki karşılıklarını aramaya ve derlemeye yöneltti. Genellikle, Batı kültür ve teknolojisinin benimsenip uygulandığı ülkemizde, doğaldır ki, çok sayıda sözcük, karşılıkları bulunmadığından yazım ve söyleniş tarzları dilimize uydurularak kullanılagelmiş ve bir bakıma türkçeleştirilmiştir. Karo, kaolen, frit, pistole, feldis-pat, tünel, filter-presy emaye, fayans, seramik, file, pudra, mermer vb. gibi. Ancak, yine pek çok teknik terim ve sözcüğün örneklediğimiz Alm.,Fr., İng. gibi Batı dilleri arasında da, yazım şekli itibariyle ortaklaşa kullanıldıklarını, yalnızca söyleniş tarzlarının farklılaştıklarını görmekteyiz. Adhesion, Absorption, Engobe, Emulsion, Pore, Element, Latex, Base, Dimension, Inversion vb. gibi. Günlük konuşma dilinin ayrılmaz sözcükleri olan bazıları ise, taşıdıkları çok yönlü anlam ve anlatım itibariyle yanlış anlama ve anlatmalara çok yatkın sözcükler arasındadır. Kaset, fayans, plastik, seramik, emay(e), çini vb. gibi. Konumuzun, Türkçemizdeki ilk örneği olan bu çalışmayı başlatırken amacımız, derlenen teknik terim ve sözcüklerin tümünün, bir seramikçiyi ilgilendiren en kısa, özlü, kapsamlı ve doğru olan tanımlarını vererek, özellikle eğitim kademelerindeki yazılı ve sözlü iletişime açıklık kazandırmaktır. Ne var ki, tüm çabalarımıza karşılık, yine de bazı eksiklerin bulunması olağandır. Çünkü, böylesine geniş kapsamlı bir mesleğin dili de durağan değil, devingen bir nitelik taşımakta; 21. yy. teknolojisine doğru hızla ilerlerken hiç şüphesiz, meslek dili de aynı hızlı gelişim içinde yenilenerek daima daha zengin bir içerik kazanmaktadır. Bu nedenle, bir başlangıç olarak kabul ettiğimiz bu çalışmanın ileriki aşamalarında, gerekli ilavelerle daha da zenginleştirilmesi başlıca amacımızdır. Maddelerin belirlenmesinde genel olarak değişik ürün çeşitlerinin, temel hammaddelerin, üretimle ilgili araç ve gereçlerin, fiziksel ve kimyasal yapı özelliklerinin, çeşitli dekor tarzlarının, fırın çeşitlerinin ve pişirim malzemelerinin tanıtımı yapıldı. Seçilen ayrıntı-lardaki çeşitlilik nedeniyle, yer yer maddeler arası bağlantı kurulması güçleşebilir. Ancak, çalışmalarını özellikle bilimsel ve teknik alanda yürütenler için, maddeler arasındaki ilişkinin dikkate alınmasının yararlı olacağı kanısındayız. Yazım tarzı itibariyle Filter-pres, Medium, Korunt, Şiferton, Sgrafitto, Vitreus gibi yaygın olarak kullanılan sözcükler aynen alındı. Aventurine, Bone-china, Parian, Roller, Seladon gibi seyrek kullanılan karşılıksız bir takım sözcükler ise altları çizgili olarak belirtildi. Ayrıca, örneğin Aim. Rindshaarpinsel (sığır kılı fırçası): Dekor fırçası; Farbstoff (boya maddesi): Renklendirici; Sandstein (kumtaşı): Pekişmiş çini; Fr. Blanc d'Espagne (İspanya beyazı): Kalsiyum karbonat; Engobe peigne (taraklanmış angob): Ebru dekoru; Papier de verre (cam kağıdı): Zımpara; İng. Low solubility glaze (düşük erirlikli sır): Cila; Royal water (kral suyu): Altın suyu; Biscuit firing (bisküvi pişirimi): Hamlama vb. gibi pek çok deyiş, alışılmış kullanım biçimlerine uyularak, ilgili maddelerle anlamdaş olarak kullanıldı. Günümüzde pek çok meslek dalı, çağdaş bilimin gereği yalnız kendi uğraş alanları içinde sınırlı kalmayıp, meslekler arası ortak disiplinler zincirinin birbirine bağlı halkaları arasında yer almaktadır. Buna bağlı olarak da, teknoloji üreten ülkelerin diğer ülkelerle yaptığı bilimsel ve teknik alış-verişde gerek ürünler gerekse üretim tarzları ile ilgili deyişler geldikleri ülke diline rahatlıkla yerleşmektedir. Bu nedenle, bağlantılı meslekler arası bir dilbirliğinin varlığı bilimsel ve teknolojik iletişimin sağlığı açısından, günümüzde, herzaman olduğundan daha önemlidir. "Toprak Sanatlarında Teknik Terimler Sözlüğü"nün özellikle, meslek eğitimi yapan ilgili kurum ve kuruluşlar ile üretim kesiminde çalışanlar, amatörler ve meslekten kişi ve kuruluşlar arasında kurulması zorunlu dil birliğine yararlı katkıda bulunabilmesini dileriz. Tülin AYTA AĞDALIK: Alm.Viskositât, Zahigkeit; Fr.Viscosite; İng.Viscosity -1) Bir akışkanın akıcılığının, moleküllerin yer değiştirmesi sırasında oldukça güçlü bir moleküler toplaşma ya da iç direnç tarafından yavaşlatılması; akışkansızlık. 2) Sırların, ergime sıcaklığında akma eğilimine karşı gösterdikleri iç direnç. AĞI: Alm.Gift; Fr.,İng.Poison-Canlı bir organizmanın yaşamsal işlevlerinin tümünü yok eden ya da bozan özellikli özdek; zehir. AĞILI: Alm.giftig; Fr.Toxique; Ing.Toxic- Canlı ya da cansız organizmalar üzerinde ağı etkisi gösteren özdek; zehirli. AĞIRLIK: Alm.Gewicht; Fr.Poids; Ing.Gravity, weight- Bir cismin, kütlesine bağlı olarak yerçekimi etkisiyle aşağı doğru çekilmesi; cisimleri aşağı çeken güç; bu gücün ölçütü; cismin ağır olma hali. AĞIRLIKLI ÖLÇÜM: Alm.Gravimetrie; Fr.Gravimetrie; Ing.Gravimetry-Katı özdeklerin ve bileşenlerinin kütlesel ağırlıklarının ölçümü. AJUR: Alm.Ajourarbeit; Fr.Ajour; Ing.Basket ware, engraving, openwork-Kafes gibi işlemeli, oymalı tarzda yapılan bir çeşit çiğ hamur dekoru. AKICI SIR: Alm.Uberlaufglasur; Fr.Glaçure â faible solubilite; Ing. Fluid glaze- Ergime sıcaklığında, alkali ve kurşun bileşikleri gibi akışkanlığı artıran hammaddelerden yüksek oranda içeren ve akma gösteren sırların genel adı. AKIŞKAN: Alm.Fluidum, Flüssigkeit; Fr.Fluide; Ing.Fluid- Sıvıların, gazların ve ergime sıcaklığındaki camsı yapıların akıcılık hali. AKITMA DEKORU: Alm.Schüttelmalerei; Fr.Peignage â la plume; Ing.Slip flow- Yaş çömlekçi işleri üzerinde renkli angoblarla yapılan desenli mermer görünümlü bir çeşit çiğ hamur dekoru. AKKOR: Alm.incandescent; Fr., Ing.Incandescent- Yüksek ısıya dayanıklı bir özdeğin ısıtılmasıyla ak ya da kızıl renkli bir ışık oluşması, ışıklı görünmesi. AKMAZLIK: Bk.Ağdalık. 1- ALBARELLO: Fr.Albarello; Ing.Albarelli- Eskiden, italya ve Orta Avrupa'da kullanılan, kalay sırlı, üzerleri mayolika tarzında dekorlarla resimlenmiş ecza kavanozları ile eczane kaplarına verilen ad. ALBİT: Na 2O . Al2O3 . 6SiO2 ; Alm.Albit, Natronfeldspat; Fr.Albite, feldspath sodique; Ing.Albite, feldspar soda Yüksek ısılarda pişirilen hamurlar ile sırlara katılan birinci dereceli ergitici. Yüksek oranda sodyum içeriği bulunan bir çeşit feldspat. ALÇAK (ISI) PİŞİRİM(İ): Fr.Cuisson de petit feu, feu de moufle- Genellikle, sır-üstü dekorların pişirildiği, 7000C – 8700C dereceler arasında yapılan pişirimler. ALÇI: CaSO4 . 1/2H2O; Alm. Gips, Kalkgips; Fr.Plâtre de moulage; plâtre de Paris, Ing.Gypsum c ement, plaster of Paris- Katı haldeyken 2000 C dereceye kadar ısıtıldığında suyunun büyük bir bölümünü kaybederek toz haline gelen ak renkli madde. Alçı taşının ısıtılmasıyla toz haline getirilen, su ile karıştırıldığı zaman ısınarak kısa sürede katılaşan kalsiyum bileşiği. ALÇI MODEL GERECİ: Alm.Abdreheisen, Gipskratzer; Fr.Tournassin; Ing. Stem turning tool - Alçı tornasında model hazırlamada kullanılan, tahta saplı kesici metal gereçlerin genel adı. ALÇI TAŞI: CaSO4 . 2H2O; Alm.Gips-stein; Fr.Albâtre, gypse, plâtre; Ing.Alabaster, gypsum - Doğada kristal halinde bulunan bir çeşit ak renkli mineral; alabaster. ALET: Alm. Instrument, Werkzeug; Fr.Instrument, outil ; Ing.Instrument, tool - Belirli bir iş, işlem ya da uygulama yapmaya yarayan basit el gereçleri. ALKALİ: Bk. Bazlı ALKALİ METALLER: Alm.Alkalimetalle, alkalische Metalle; Fr.Metaux alcalins; Ing.Alcaline metals- Periyotlar dizgesinin birinci grubunda bulunan (+1) değerli, hafif, ergime noktaları düşük, hidroksitleri baz özelliği gösteren, suda çözündüğündü (OH) hidroksil yükü veren, 2- asitlerle birleştiğinde tuz yapan Na, K, Li gibi metallerin genel adı. ALTIN: Au, At.ağ.197; Alm.Gold; Fr.Or; Ing.Gold- Su ve havadan etkilenmeyen, levha ve yaprak haline getirilebilen, haddeden geçirilen, parlak sarı renkli metal. ALTIN SUYU: Alm.Konigswasser; Fr.Eau regale; Ing.Aquaregia, royal water- 1 kısım HNO ile 3 kısım HCL karışımından oluşan ve platin ile altın gibi değerli metalleri çözebilen güçlü bir çözücü. ALÜMİNYUM: AL , At.ağ. 27; Alm., Fr., Ing. Aluminium; aluminum - Doğada yaygın halde bulunan (litosferin %8'i kadar), hafif, levha halinde şekillendirilir, elektriği ileten ve endüstride demirden sonra en çok kullanılan ak renkli metal. ALÜMİNYUM OKSİT: Al 2O3, Alm.Aluminiumoxid, Tonerde ;Fr.Alumine; ing. Alumina- Ergime sıcaklığında sırların akışkanlığa karşı dayanıklılığını sağlayan, akmazlığı artıran, pişme ısısını yükselten ve bazı hamurlara katılan kavrulmuş alümin bileşiği; alümin. Bk. Kaolen AMFOTER: Bk. Dönek. AMORF: Bk. Şekilsizlik ANA SIR: Alm. Grundglasur; Fr.Glaçure basique; Ing.Basic glaze- Matlaşma, renklenme, örtücülük gibi değişimler yapılmasıyla farklı özellikler kazanabilen, bileşimleri sade ve düzenli temel sırlar. ANATAS: TiO2, Alm.Anatas; Fr.,Ing. Anatase- Sırlarda kılcal çatlama ve asitlere dayanaklılık sağlayan, mat beyaz ve sarı renklerin elde edilmesinde kullanılan titan bileşiği. ANGOB: Aim.,Fr.,ing. Engobe- Toprak eşyayı astarlama ya da süsleme amacıyla kullanılan sulandırılmış doğal killer ve seramik hamurlarına verilen genel ad. ANGOB FIRÇASI: Alm.Engobepinsel; Fr.Pinceau â barbotine; Ing.Slip-lawn brushe- Angob uygulamalarında kullanılan özel hazırlanmış, değişik boy ve biçimlerde sert kıllı ya da tüylü fırça. 3-

Description:
TOPRAK SANATLARINDA. TEKNİK TERİMLER. SÖZLÜĞÜ. Türkçe Açıklamalı. Almanca - Fransızca - İngilizce Karşılıklı. TÜLİN AYTA - 1983
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.