TOPRAKSANATLARINDA TEKNİKTERİMLER SÖZLÜĞÜ (cid:1)(cid:2) TürkçeAçıklamalı Almanca–Fransızca–İngilizce Karşılıklı TOPRAKSANATLARINDA TEKNİKTERİMLER SÖZLÜĞÜ ARTSHOP GenelYayınYönetmenleri VedatAkdamar ŞenayVarlıoğluAkdamar 5846sayılıFikirveSanatEserleriKanunuçerçevesinde tümhaklarısaklıdır. Tanıtımiçinyapılacakkısaalıntılardışındayayıncınınveyazarın yazılıizniolmaksızınhiçbiryollaçoğaltılamaz. KapakTasarımı VedatAkdamar BirinciBasım Artshop,Eylül2017 BASKI AAKKOOĞĞUULL BASIN YAYIN DAĞITIM Maltepe Mah. Davutpaşa Mrk. Efendi Cad. İpek İş Merkezi No: 6/15 Zeytinburnu-İstanbul Sertifika No: 33366 Tel: 0531 6817679 TOPRAK SANATLARINDA TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ (cid:1)(cid:2) Türkçe Açıklamalı Almanca – Fransızca – İngilizce Karşılıklı Prof. Dr. Tülin AYTA – 2017 T Ü L İ N A Y T A 1939 – İstanbul 1954 – 1958 - İstanbul Kız Lisesi; 1959/1960 – İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (İ.D.G.S.A.) Resim Bölümü Halil DİKMEN Atölyesi, ‘misafir öğrenci’; 1960/1965 – İ.D.G.S.A. Prof. Sabri BERKEL, “Temel Sanat Eğitimi” ve Yüksek Dekoratif Sanatlar Bölümü, Seramik ve Türk Çiniciliği; Hollanda, “De Koninklijke Porceleyne Fles” Royal DelN manüfaktürü (1653) Architectonique Department, duvar heykelleri ve yüksek rölief çalışmaları; 1967 – İstanbul Yıldız Sarayı Yıldız Porselen Fabrikası (1892) porselen dekoratörlüğü; 1968 - Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Uzmanlık Eğitimi (1416 sayılı kanun uyarınca); 1968/1969 – Brüksel, “Académie Royal Des Arts Visuels et d’Architéc- turee” Prof. Pierre Caille, seramik heykel tasarımı; 1969/1972 – Paris, “Ecole Nationale Supérieure des Arts Appliquées et des Métiers d’Arts” Prof. Pierre Fouquet, seramik sırları ve pişirim teknikleri; Paris, Sévres ve Louvre müzeleri, sanatsal ve teknik analiz çalışmaları; RoQerdam, Ferro Enamels sır ve boya fabrikası, Fransa Limoges ve Havilland Porselen Manüfaktürleri sır ve dekor çalış- maları; 1972 – Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İ.D.G.S.A. Seramik Kürsüsü’nde asistan; 1976 – İ.D.G.S.A. SanaQa Yeterlik/Doktora (Y.Ö.K.); 1977 – İ.D.G.S.A. Doçentlik ve Eylemli Doçent; 1984 – Mimar Sinan Üniversitesi (M.S.Ü.) tarafından Japonya, JICA / Japanese International Cooperation Agency, “Seramik Sırları ve Dekorasyon” eğitimi; 1986 – Mimar Sinan Üniversitesi, Profesör (Y.Ö.K. uyarınca ilk seramik profesörü); 1986/1996 – Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı ve Edirne Meslek Yüksek Okulu Teknik Bölümler (18 Bölüm) Başkanı; 1970 – 2017 İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum, Viyana, Nagoya kişisel sergiler; yurtiçi, yurtdışı grup sergileri; bilimsel kongre ve sempoz- yumlar; basında sanat eleştirileri ve makaleler. İ Ç İ N D E K İ L E R ÖNSÖZ / 7 SÖZLÜK / 11 KAYNAKÇA / 109 DİZİNLER / 115 Eski Terimler Dizini /115 Almanca Dizin /121 Fransızca Dizin /146 İngilizce Dizin /169 Maddeler Dizini / 193 Ö N S Ö Z Binlerce yıl öncesinden başlayarak günümüze değin aralıksız sürdürülen toprak eşya yapımı ve kullanımı, uygarlık tarihi süre- cinde insana ve toplumlara en çok hizmet veren uğraşlardan biri olmuştur. Ne mutlu ki, ülkemiz bu alanda, en eski ve değerli ör- neklerin bulunduğu topraklarda kurulmuş ve bu büyük uygarlık- lar üzerinde yaşanmıştır. Geleneksel Türk seramiğinde toplu-üretime geçilmesi ilk kez Anadolu Selçukluları dönemine rastlamaktadır. Osmanlı İmpara- torluğu döneminde ise 17. yy. sonlarına doğru üretim giderek yavaşlamış, 18. yy. da ise tümüyle duraklamıştır. Öte yandan, 18. yüzyıl ikinci yarısında İngiltere’de Buhar makinalarının kullanıl- maya başlanmasıyla Avrupa’ya yayılan endüstrileşme hareketleri arasında gelişen dokumacılık yanı sıra, günlük kullanım eşyası gereksinimi olan seramik üretimi de ön sıralarda yer almıştır. Uzun bir duraklama devresinden sonra, ülkemizde ilk kez 1892'de Sarayın sofra ve bazı mutfak eşyası gereksinimlerinin karşılanması amacıyla, Fransız mühendisler tarafından İstanbul Yıldız Çini Fabrikasının kurulmasıyla, Batılı anlamda üretim başlatılmıştı. Savaş yıllarında üretimine ara verilen Yıldız Çini Fab- rikası 1938'de devlet eliyle yeniden işletmeye açılmış, sonraki yıl- larda da özel atölye ve fabrikalar birbiri ardınca üretime başlamıştı. Seramik eşya üretiminde asırlarca sürdürülmüş usta-çırak ge- leneği ise 1929 yılında okul eğitiminin başlatılmasıyla yeni bir döneme girmişti. Kısaca özetlemeye çalıştığımız seramik ve seramikçilik ortamı, hangi boyut ve biçimlerde olursa olsun yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak, ülkemizde çok eski zamanlara uzanan seramik ge- leneğine karşılık, bireysel olarak elli yılı aşkın içinde bulunduğu- 7 muz seramikçilik mesleğinde, yaptığımız çeşitli araştırma ve eğitim çalışmalarıyla, henüz mesleki bir dil birliğine varılamamış olduğu gözlemlendi. Bu dil birliğinin bugüne kadar kurulamamış olması, özellikle eğitim alanında oldukça önemli düzeyde bir kavram kar- gaşasına yol açmaktadır. Kendi ilgi alanımız içine giren dallarda, batılı anlamda üretim ve teknolojik olanaklara dayalı bir meslek eğitiminin başlatılması üzerinden henüz çok uzun zaman geçmemiştir. Belki de bu ne- denle, konularımızla ilgili gerekli, yeterli ve yetkili yayın hemen hemen yok denecek düzeydedir. Bunun sonucu, gerek öğrenci, gerek eğitmen, gerekse konuyla ilişkili kişi ve kurumlar kaynak olarak çoğunlukla yabancı yayınlara başvurmak zorundadır. Doğaldır ki, eğitmenler de kullandıkları yabancı dil ve uzmanlık dallarına göre belledikleri kavram ve sözcükleri o dillerdeki kar- şılıklarıyla aktarma veya dilimize uyarlama durumunda bulun- duğundan, meslek literatüründe, bu kavram kargaşası giderek daha karmaşık bir hal arz etmektedir. Dilimize yerleşmiş çok sayıdaki yabancı teknik terim ve sözcük, anlam itibariyle her zaman için özdeşlik taşımamaktadır. Bu durum, sözlü ve yazılı iletişimde olduğu kadar karşılıklı anlaşma ve yazılı anlatımlarda da bir takım farklılıklara haQa yanlışlıklara yol açmaktadır. Aynı karmaşa, birbirine yakın ve bağıntılı meslek dalları arasında da sürmektedir. İşte bu gibi nedenler bizi, mensubu bulunduğumuz seramikçilik mesleğinde sıkça geçen teknik terim ve sözcüklerin Almanca, Fransızca, İngilizce gibi en çok kullanılan Batı dillerindeki karşılıklarını aramaya ve derlemeye yönelQi. Genellikle, Batı kültür ve teknolojisinin benimsenip uygulandığı ülkemizde, doğaldır ki, çok sayıda sözcük, karşılıkları bulunmadı- ğından yazım ve söyleniş tarzları dilimize uydurularak kullanıla gelmiş, bir bakıma türkçeleşmiştir. Karo, kaolen, frit, pistole, feldis- pat, tünel, filterpres, emaye, fayans, seramik, porselen, file, pudra, mermer gibi. Ancak, yine pek çok teknik terim ve sözcüğün örneklediğimiz 8 Alm., Fr., İng. gibi Batı dilleri arasında da, yazım şekli itibariyle or- taklaşa kullanıldıklarını, yalnızca söyleniş tarzlarının farklılaştık- larını görmekteyiz. Adhesion, Absorption, Engobe, Emulsion, Pore, Element, Latex, Base, Dimension, Inversion gibi. Günlük konuşma dilinin ayrılmaz sözcükleri olan bazıları ise, taşıdıkları çok yönlü anlam ve anlatım itibariyle yanlış anlama ve anlatmalara çok yatkın sözcükler arasındadır. Kaset, fayans, plastik, seramik, emay(e), çini vb. gibi. Konumuzun, Türkçemizdeki ilk örneği olan bu çalışmayı başla- tırken amacımız, derlenen teknik terim ve sözcüklerin tümünün, bir seramikçiyi ilgilendiren en kısa, özlü, kapsamlı ve doğru olan tanımlarını vererek, özellikle eğitim kademelerindeki yazılı ve sözlü iletişime açıklık kazandırmaktır. Ne var ki, tüm çabalarımıza karşılık, yine de bazı eksiklerin bulunması olağandır. Çünkü, böyle- sine geniş kapsamlı bir mesleğin dili de durağan değil, devingen bir nitelik taşımakta. Üretim, 21. yy. teknolojisinde hızla ilerlerken hiç şüphesiz, meslek dili de aynı hızlı gelişim içinde yenilenerek daima daha zengin bir içerik kazanıyor. Bu nedenle, ancak bir başlangıç olarak kabul eQiğimiz bu çalışmanın ileriki aşamalarında, gerekli ilavelerle daha da zenginleştirilmesi başlıca amacımızdır. Maddelerin belirlenmesinde genel olarak değişik ürün çeşit- lerinin, temel hammaddelerin, üretimle ilgili araç ve gereçlerin, fiziksel ve kimyasal yapı özelliklerinin, çeşitli dekor tarzlarının, fırın çeşitlerinin ve pişirim malzemelerinin tanıtımı yapıldı. Seçilen sözcüklerin ayrıntılardaki çeşitliliği nedeniyle, yer yer maddeler arası bağlantı kurulması güçleşebilir. Ancak, çalışmalarını özellikle bilimsel ve teknik alanda yürütenler için, maddeler arasındaki iliş- kinin dikkate alınmasının yararlı olacağı kanısındayız. Yazım itibariyle Filterpres, Medium, Korunt, Şiferton, Sgrafit- to, Vitreus gibi yaygın olarak kullanılan sözcükler aynen alındı. Aventurine, Bone-china, Parian, Roller, Seladon gibi seyrek kulla- nılan karşılıksız bir takım sözcükler ise alt çizgili olarak belirtildi. Ayrıca, örneğin Alm. Rindshaarpinsel (sığır kılı fırçası): Dekor 9 fırçası, Farbstoff (boya maddesi): Renklendirici, Sandstein (kum- taşı): Pekişmiş çini; Fr. Blanc d'Espagne (İspanya beyazı): Kalsiyum karbonat, Engobe peigner (taraklanmış angob): Ebru dekoru, Pa- pier de verre (cam kağıdı): Zımpara; İng. Low solubility glaze (düşük erirlikli sır): Cila, Royal water (kral suyu): Altın suyu, Biscuit firing (bisküvi pişirimi): Hamlama vb. gibi pek çok deyiş, alışılmış kullanım biçimlerine uyularak, ilgili maddelerle anlamdaş olarak kullanıldı. Günümüzde pek çok meslek dalı çağdaş bilim ve teknolojinin gereği yalnız kendi uğraş alanları içinde sınırlı kalmayıp, meslekler arası ortak disiplinler zincirinin birbirine bağlı halkaları arasında yer almaktadır. Buna bağlı olarak da, teknoloji üreten ülkelerin diğer ülkelerle yaptığı bilimsel ve teknik alış-verişte gerek ürünler gerekse üretim tarzları ile ilgili deyişler geldikleri ülke diline ra- hatlıkla yerleşmektedir. Bu nedenle, bağlantılı meslekler arası bir dil birliğinin varlığı bilimsel ve teknolojik iletişimin sağlığı açısından, günümüzde, her zaman olduğundan daha önemlidir. "Toprak Sanatlarında Teknik Terimler Sözlüğü"nün özellikle, meslek eğitimi yapan ilgili kurum ve kuruluşlar ile üretim kesi- minde çalışanlar, amatörler ve meslekten kişi ve kuruluşlar ara- sında kurulması zorunlu dil birliğine yararlı katkıda bulunabil- mesini dileriz. Prof. Dr. Tülin AYTA 10
Description: