PANEL OTURUMU “Tezgahüstü Piyasalarda MKT: Sorunlar & Öneriler” Başkan : Muharrem KARSLI T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve İktisadi Araştırmalar Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Katılımcılar: İbrahim PEKER Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı : Dr. Cihan AKTAŞ T.C.M.B. Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdür Yardımcısı : Başak YETİŞEN TEKER BDDK Bankacılık Baş Uzmanı : Dr. M. Cüneyt SEZGİN T. Garanti Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi : Dr. Mehmet Ayhan ALTINTAŞ Takasbank Merkezi Risk ve Teminat Yönetimi Direktörü 141 142 Muharrem KARSLI T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve İktisadi Araştırmalar Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Başkanlar, Değerli Konuklar, Hepinize kendi adıma hoş geldiniz diyorum. Yıllar önce bir gazetede karikatür gördüm. Uzun bir masa; masanın et- rafında tabaklar var ama herkes gitmiş. Masanın ucunda bir konuşmacı ve dinleyici kalmış, konuşuyor. Elinde bir kağıt var yerlere kadar inmiş. Yanın- da ki dinleyici arada diyor ki, ben niye bekliyorum biliyor musunuz? Sizden sonra benim konuşmam varda onun için bekliyorum, demiş. Bu güzel toplantı da çok değerli katılımcıların konuşmalarını dinledik. Ta- kasbank nedir, Ne zaman kuruldu, Nasıl kuruldu, Nereden nereye geldi? Borsa 1985 yılında kuruldu 1986 Ocak ayında faaliyete geçti. Bende kuru- cu başkanlarındanım. Borsanın Cağaloğlu’nda ki ilk çalışma günlerinde bor- sa seans salonunda alım satım olur, seans bitince borsa üyeleri birer taksi tutar sattıkları hisse senetlerini çantaya koyup Şişli’ye giderlerdi. Şişli’den Taksim’e, Taksim’den Karaköy’e hisse senetlerini teslim eder paralarını da alır merkezlerine geri dönerlerdi. İlk kuruluş böyleydi. Bu çok zahmetli mas- raflı ve zaman alıcı bir olaydı. Karaköy’de ki binaya geçtikten sonra binanın ilk katını aracı kurumlara tahsis ettik. Dedik ki, bu odalarınıza birer kasa ko- yacaksınız bundan sonra teslimler burada olacak. Hatta yönetmeliğe ilave ettik, borsa binasındaki irtibat bürolarına yapılan teslim, kesin teslim sayılır. Bu teslim ret edilemez. Herkes seanstan sonra o odalarda dolaşmaya baş- ladı. Fakat bir süre sonra bu da yetersiz kalmaya başladı. Ben bir arkada- şımla, danışmanımla Avrupa borsalarını gezmeye gittik. Viyana borsasın- dan başladık. O zamanlar viyana borsası gariban bir borsa pek bir şey ala- 143 madık. Oradan Milano’ya gittik, o zamanlar Milano Avrupa’nın Londra ve Frankfurt’tan sonra ikinci büyük borsası idi. Başında da İskoçyalı bir başkan orayı reforme ediyor. Onlara sorduk, yapıyoruz bir şey ama kendi sistemi- mizi de geliştirmeye çalışıyoruz. Pek de memnun değiliz durumdan bir gü- nün işlemlerinin %25’i ertesi güne sarkıyor. Sizde ne kadarı sarkıyor? Dedi- ler. Biz de hiç sarkmıyor dedik. Oradan kalktık Londra’ya gittik. Londra bor- sasında uzmanlarla konuşuyoruz. Baktık onlarda da halinden memnun bir hava yok. Dediler ki, bizim sistemimiz de iyi değil. Siz en iyisi Paris’e gidin. Paris’te Sicovam diye Paris borsasının bir yan kuruluşu var. Bizde o siste- mi alma düşüncesindeyiz. Sicovam’a gittik ve bizi çok iyi karşıladılar. Anla- tılar, şöyle yapıyoruz böyle yapıyoruz ve bizim de aklımıza yattı. Notlarımı- zı, broşürlerimizi aldık. Bize şunu söylediler, bu sistemi kuran biz değiliz. Kim peki dedik? İkinci dünya savaşı sırasında Paris, alman işgali altınday- ken bu sistemi almanlar kurdu. Hayretler içinde kaldık. Ama sonradan Frankfurt borsasını incelemeye gittiğimiz zaman baktık aynı sistem orada da var. Sonra döndük. Karaköy’deki binanın bir katını da takas işlemlerine ayırdık. Şöyle bir sistem kurduk. Sabahtan öğleye kadar mal satan malını oraya teslim edip bir makbuz alacak, öğleden sonrada gidip makbuzu verip parasını alacak. Ya da mal alan öğleye kadar parasını teslim edecek öğle- den sonra da makbuzu verip malını geri alacak. İşte size takas sistemi. Ara- dan bir süre geçtikten sonra birde saklama sistemi kurmak lazım. Binanın ön cephesini parasal işlemler için iş bankasına verdik. Bodrum katını ban- ka kiralık kasası gibi tanzim ettik. Tüm üyelere birer tane kasa verdik. Faz- la malınızı buraya koyun, günlük ihtiyacınızı da kendi odalarınızda ki takas kasalarından karşılayın. Epey müddet böyle gitti. Daha sonra benim borsa başlığındaki sürem doldu. Benden sonra yaman Törüner geldi. Sermaye pi- yasası kurulu bir tebliğ çıkardı. Borsaların ve bankaların sermaye piyasası işlemleri yapan birimleri müesseselerin dışına çıkacak. İMKB takas ve sak- lama merkezi iken anonim şirketine dönüştü. Ama yine borsanın içinde fa- aliyetine devam etti. Yaman Törüner’in ayrılmasından sonra rahmetli Tun- cay Artun İMKB takas ve saklama anonim şirketi yani Takasbank haline dö- nüştürüldü. İşte Takasbank’ın hayatını sizlere böylece anlatmış oldum. Te- şekkür ediyorum. 144 İbrahim PEKER Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Çok değerli katılımcılar, akademi ve finans dünyasından kıymetli misa- firler, Bilindiği üzere, ülkemizin de üyesi olduğu G-20’nin 2009 yılı Eylül ayın- da gerçekleştirilen Pittsburgh Liderler Zirvesinde, standart hale getirilecek tüm tezgahüstü türev sözleşmelerin uygun görülecek borsalar veya elektro- nik alım satım platformlarında işlem görmesi ve işlemlerin merkezi karşı ta- raflar (MKT) nezdinde takasının gerçekleştirilmesinin en geç 2012 yılı sonu- na kadar sağlanması konularında uzlaşmaya varılmıştır.Söz konusu Zirve- de ayrıca merkezi takası gerçekleştirilmeyen sözleşmelerin daha yüksek sermaye yükümlülüğüne tabi olması da karara bağlanmıştır. Diğer taraftan, Yüksek Planlama Kurulu’nun 29.09.2009 tarihli kararı ile “İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı” kabul edil- miş ve ilgili Strateji ve Eylem Planı 02.10.2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Söz konusu Plan’ın eyleme geçirilmesi amacıyla İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Yüksek Konseyi ve Ulusal Danışma Ku- rulunun ortak toplantısında alınan karar gereği ilgili kurumlara belirli sorum- luluklar verilerek “İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Çalışma Komiteleri Çalışma Usul ve Esasları” kabul edilmiştir. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı doğrultusunda 01.05.2010 tarih ve 27568 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2010/11 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca oluşturulan “Piyasalar ve Enstrümanlar Komitesi”nin başkanlığı Kurulumuz tarafından yürütülmektedir. Ayrıca MKT uygulamasına geçilmesi hususu, Türkiye sermaye piyasala- rına getireceği istikrar ve sağlayacağı etkinlik artışı göz önünde bulunduru- larak İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesinin kapsamına alınmış ve 15 (ii) nolu “Merkezi Teminatlandırma ve Merkezi Takas Tarafı” sisteminin 145 oluşturulması başlığı altında çalışmaların yürütülmesi resmiyete bağlanmış olup söz konusu çalışmalar Kurulumuz ve ilgili diğer kuruluşlar arasında sürdürülmektedir. Alınan bu kararlar ile yapılan bu çalışmalar doğrultusunda, 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (Ka- nun) “Merkezi Karşı Taraf” başlıklı 78 inci maddesiyle, borsalarda ve borsa dışı piyasalarda işlem gören sermaye piyasası araçlarıyla ilgili gerçekleşti- rilen işlemlerde merkezî takas kuruluşlarının alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı da alıcı rolünü üstlenerek takasın tamamlanmasını taahhüt ettikleri merkezî karşı taraf uygulamasının; piyasalar veya sermaye piyasası araç- ları itibarıyla SPK tarafından zorunlu tutulabilmesine veya borsalar veya teşkilatlanmış diğer pazar yerlerinin kendileri nezdinde işlem gören serma- ye piyasası araçlarıyla ilgili merkezî karşı taraf uygulamasına geçmek üze- re SPK’ya başvurabilmelerine imkân sağlanmıştır. Bu düzenleme ile orga- nize ve tezgahüstü piyasalarda gerçekleştirilen tüm işlemler için merkezi karşı taraf uygulamasının oluşturulabilmesine yönelik hukuki altyapı oluştu- rulmuştur.Kanunda yer alan MKT’nin rol üstlenmesi ifadesinin ise uluslara- rası kullanıma da uygun düşecek şekilde bilinçli olarak seçilip kullanıldığı ifade edilebilir. Zira burada MKT üç taraflı bir anlaşmanın (alıcı, satıcı ve MKT) ve iki aşamalı bir işlemin (birinci aşama: alıcı açısından sorunsuz ger- çekleşme durumunda işin özü itibariyle MKT’nin taraf olmaması, ikinci aşa- ma: taraflardan birisinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda MKT’nin devreye girmesi) içerisinde bulunmaktadır. Uluslararası piyasalarda, G-20 ülkelerinin aldığı söz konusu kararlar çer- çevesinde tezgahüstü türev ürünlerin merkezi karşı taraflarca takasının ger- çekleştirilmesine yönelik kapsamlı düzenlemeler yapılmış ve bazı taahhüt- lerde bulunulmuştur. Avrupa Birliği Parlamentosunda MKT uygulamalarına ilişkin olarak oluşturulmuş European Market Infrastructure Regulation (EMIR) düzenlemeleri Mart 2012’de son haliyle kabul edilmiştir. EMIR dü- zenlemeleri kapsamında öncelikle 2013 yılında merkezi karşı taraf olunma- sına ilişkin teknik şartların belirlenerek buna göre MKT’ların yetkilendirilme- si sağlanacak olup, 2015 yılının ortalarında da bütün ürünlerin merkezi kar- şı taraf uygulamasına tabi tutulması hedeflenmiştir. ABD’de yürürlüğe giren Dodd-Frank düzenlemeleri kapsamında ise, bütün ürünlerin merkezi karşı taraf uygulamasına tabi tutulmasının 2014 yılının ortalarında gerçekleştiril- 146 mesi hedeflenmiştir. Ayrıca Basel III düzenlemeleri ile MKT’ye tabi ürünler için bulundurulması gereken minimum sermaye gereklilikleri belirlenmiş olup, 2019 yılına kadar kurumların kademeli olarak bu gereklilikleri yerine getirmesi ve 2019 yılında da tam uyumun sağlanması hedeflenmiştir. Diğer taraftan, CPSS-IOSCO tarafından finansal piyasa altyapılarına ilişkin MKT olunması ve MKT’lerin uyması gereken kurallara yönelik tavsiye niteliğinde- ki prensipler yayınlanmıştır. Mevcut durumda, G20 ülkelerinin yarısında MKT’ye yönelik yasal düzen- lemeler yapılmış olup (Türkiye dâhil), ancak Aralık 2012 sonu itibariyle sa- dece Japonya’da bazı tezgahüstü türev ürünler için zorunlu takas uygula- masına başlanmıştır. ABD ve Hindistan’da bazı tezgahüstü araçlar için 2013 içinde zorunlu takas uygulanmasına başlanacağı duyurulmuştur. Merkezi karşı taraflar, tarafların birbirlerine karşı almış oldukları de- ğişken riskleri merkezileştirerek standartlaştırılmış bir risk yönetim siste- mine dönüştürmekte ve birçok piyasada çok taraflı risk netleştirmesi ya- parak piyasa riskini anlık olarak takip edebilmektedir.Ayrıca merkezi kar- şı taraflar, üye ve müşteri risklerini çeşitli algoritmalar aracılığıyla gerçek zamanlı olarak izleyebilmekte ve potansiyel temerrütlerin diğer takas üyelerini ve piyasayı olumsuz yönde etkilemesini önleyici tedbirler alabil- mektedir. Merkezi karşı taraf uygulaması, piyasalarda likiditenin artmasına katkıda bulunmakta ve böylece, piyasadaki katılımcı sayısı ile piyasanın işlem hac- mi artarak piyasa büyüklüğüne pozitif yönde etki etmektedir. Ayrıca, riskle- rin tek bir kurum tarafından takip edilmesi ve çok taraflı netleştirmenin ger- çekleştirilmesi gibi imkânlar takas maliyetlerini de azaltmaktadır. Merkezi karşı tarafça tek bir merkezden teminat kabulü ve yönetimi, risk ölçümü, üye ve müşteri detayı tanımlanması ise piyasaların denetim otoritelerince gözetim amaçlı olarak izlenmesini de kolaylaştırmaktadır. Takas riskini kendi bünyelerinde toplamaları sebebiyle merkezi karşı ta- raflar, daha etkin bir risk yönetim sistemi kurmak ve yeterli mali kaynaklara sahip olmak zorundadır. Buna ek olarak merkezi karşı taraf hizmeti verecek kuruluş tarafından alınan teminatlar ile hesap sahiplerinin malvarlıkları bu kuruluşun malvarlığından ayrı izlenecek ve böylece hesap sahiplerinin mal- varlıklarının takibi kolaylaşacaktır. 147 Diğer taraftan, merkezi karşı taraf uygulaması ile piyasada oluşan takas riskleri tek bir kurum üzerinde yoğunlaşacağından risk yönetiminin etkin ve sürekli yapılmadığı durumlarda piyasaların olumsuz etkilenmesi de söz ko- nusu olabilmektedir. Sistemik riskin engellenmesi açısından önemli bir yere sahip olan merkezi karşı tarafların yeterli risk yönetimi uygulamalarına, ope- rasyonel ve mali güce sahip olmaları finansal istikrar açısından büyük önem arz etmektedir. Aksi takdirde MKT’lerin bizzat kendileri sistemik risk kayna- ğı olacaklardır. Bu nedenle, sistemik riskin azaltılabilmesi için piyasadaki risklerin iyi tanımlanması, tam olarak fiyatlanması, yeterli sermayeyle des- teklenmesi ve riskin yeniden dağılımı sürecinin açıkça tanımlanarak şeffaf- laştırılması gerekmektedir. Ayrıca risk takibinin standartlaştırılması, MKT’ye üye olan kurumlara yö- nelik kredi riski ve kurum portföyü üzerinden değerlendirme yapma imkanı- nın azalması/kaybolması, farklı piyasalarda alınan riskler ya da farklı MKT’ler kullanılması durumunda netleştirme imkanının azalması, garanti fonu, sigorta vs. gibi defans bloğunda yer alan ek katmanların maliyeti gibi hususlar nedeniyle merkezi karşı taraf uygulamasının piyasa katılımcılarına getireceği ek maliyetlerin sistemin oluşturulmasında dikkate alınması ge- rekmektedir. Sayısal verilere bakılacak olursa; uluslararası piyasalarda 08.05.2013 tarihli Bank for International Settlements (BIS) raporundan alınan verilere göre, 31.12.2012 tarihi itibariyle uluslararası tezgâh üstü türev piyasasının pozisyon büyüklüğü 632 trilyon USD seviyesine ulaşmıştır. Uluslararası tez- gâh üstü türev piyasasının 489 trilyon USD ile %77’si faiz sözleşmelerine, 67 trilyon USD ile %10’u döviz sözleşmelerine ve 25 trilyon USD ile %4’ü Credit Default Swap’lara (CDS) dayalı türev işlemlerden oluşmaktadır. Ülkemizdeki mevcut durumda ise, BDDK’nın Aralık 2012 tarihli Finan- sal Piyasalar Raporunda tezgahüstü türev işlemlerle ilgili sunulan toplam büyüklük (muhtemel açık pozisyon tutarı) ise 347,2 milyar TL olup, %78’inin karşı tarafı bankalar, %16’sının karşı tarafı ise diğer tüzel kişiler- dir. Türkiye’de yerleşik bankaların tezgahüstü türev işlemlerle ilgili tek ta- raflı yükümlülükleri esas alındığında küresel hacim içindeki payın yüzde bi- rin çeyreği mertebesinde olduğu anlaşılmaktadır. Küresel işlem hacmiyle karşılaştırıldığında önemsiz görülebilecek bu tutar, işlemlerin tamamının tek bir merkezi karşı taraf üzerinden gerçekleştirildiği varsayıldığında, mer- 148 kezi karşı taraf için 400 milyar $ civarında nominal bir yükümlülüğe tekabül edecektir. Uluslararası piyasalara nazaran ülkemizde işlem hacmi düşük olan tez- gahüstü piyasalarda, standartlaştırılmaya en uygun olan ürünlerden başla- narak merkezi karşı tarafça takas işlemlerinin gerçekleştirilmesi ülke tecrü- besi açısından önem arz etmektedir. Bu kapsamda, tezgâh üstü piyasalar- da işlem gören ürünlerin standardize edilmesine ve bu ürünlerin Takasbank tarafından merkezi karşı taraf olarak takasının yapılmasına yönelik olarak piyasa katılımcılarının da katkılarıyla yapılmakta olan çalışmalar devam et- mektedir. Öte yandan, tezgahüstü piyasalar için ulusal bir MKT uygulamasının oluşturulmasına yönelik yapılmakta olan çalışmalarda aşağıdaki hususların çok iyi değerlendirilmesi ve bunlara yönelik kararların verilmesi gerekmek- tedir. • Uygulamaya başlanacak araçların seçilmesi, • Defans bloğu sıralamasına karar verilmesi (Spot işlemler ile aynı mı olacak, farklı katmanlama mı olacak?), • Teminat kompozisyonunun belirlenmesi (Kriz zamanı artan likidite ih- tiyacı ve teminatların nakde çevrilmesi zorluğu dikkate alınarak alına- cak olan nakit/döviz teminat tutarının belirlenmesi), • Nakit/döviz teminatın değerlendirilmesi, nemanın paylaşılması (kriz esnasında değerlendirilen teminatın kriz anında nakde çevrilememe- si riski), • Kriz zamanı artan likidite ihtiyacı ve teminatların nakde çevrilmesi zorluğu durumunda Merkez Bankasının rolü, Merkez Bankasının devreye girmesi durumunda fiyatlamanın ne şekilde yapılacağı, temi- natların ne şekilde değerleneceği, • Garanti Fonu oluşumu, kullanımı, piyasalar arası geçişkenlik (Her pi- yasanın ayrı fonu mu olacak, farklı piyasalar için tek fon mu kullanı- lacak?), • Nitelikli takas kurumu niteliğinin Kazanılması (Basel III düzenlemele- rinin uygulanmasında MKT olarak kabul edilme), 149 • Basel III uygulamasında nitelikli MKT belirlemesinde başka kurumla- rın durumu. Sonuç olarak yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile hukuki zemini hazırlan- mış olan merkezi karşı taraf uygulaması için, yukarıda yer alan kararların verilip, gerekeli tercihlerde bulunularak uygulamaya geçilmesi hem risk kon- trolü sağlandığından finansal istikrara katkıda bulunacak, hem de Uluslara- rası İstanbul Finans Merkezi Projesinin operasyonel ayağının güçlenmesi- ne büyük fayda sağlayacaktır. Saygılarımı sunar, teşekkür ederim. 150
Description: