TC. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği Şef: Doç.Dr.Feyza Önder TEDAVİYE DİRENÇLİ GLOKOM OLGULARINDA AHMED GLOKOM VALV İMPLANTASYONU (Uzmanlık Tezi) Dr.Berker Bakbak İstanbul 2004 ÖNSÖZ Birlikte çalışma onuruna eriştiğim, engin bilgi birikimi, derin hoşgörü anlayışı ve tecrübesi ile uzmanlık eğitimimi yönlendiren, büyük sabır ve özveri ile bilgi birikimlerini aktaran değerli hocam ve klinik şefim Doç.Dr.Feyza Önder’e Asistanlığım süresince bilgi ve tecrübelerinden faydalandığım, yetişmemde çok önemli katkıları olduğuna inandığım kliniğimizin tüm değerli uzmanlarına, Beraber çalışmaktan mutluluk duyduğum ve birçok anıyı paylaştığım,iyi niyetli ve özverili asistan arkadaşlarıma, Kliniğimizde birlikte çalıştığım tüm klinik ve ameliyathane çalışanlarına, Bugünlere gelmemde büyük pay sahibi olan sevgili aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Dr.Berker Bakbak İÇİNDEKİLER Sayfa No GİRİŞ................................................................................ 1 GENEL BİLGİLER......................................................... 3 GEREÇ VE YÖNTEM.................................................... 33 BULGULAR..................................................................... 36 TARTIŞMA...................................................................... 39 ÖZET................................................................................. 45 KAYNAKLAR.................................................................. 46 GİRİŞ Klasik filtrasyon cerrahisi ile başarılı sonuç elde edilemeyeceği düşünülen ya da denenip de başarısız olunan dirençli glokom olgularında önerilen yöntemler; antimetabolitlerle birlikte trabekülektomi ameliyatının tekrarlanması, tüp implantasyon cerrahisi veya siliyer cisim tahrip edici yöntemlerdir.(1,2) 111111111111111111111111111111111111111111111Aniridi, afaki, psödofaki, iridokorneal endotelyal sendrom, epitelyal içe yürüme, açı resesyonu, travma, neovasküler glokom ve penetran keratoplasti sonrası glokom gibi durumlarda klasik filtrasyon cerrahisi yetersiz kalmaktadır.(3) Glokom drenaj implantları alternatif bir yol oluşturarak aközün bir tüp yardımıyla konjuktiva altına drene olmasını sağlar. Göz içinden konjuktiva altına yapay bir madde ile drenaj sağlama girişimleri ilk defa Rollet ve Morcau tarafından 1907 yılında ön kamaraya kornea ponksiyonuyla iki adet at kılı sokarak yapılmıştır. Zorab, Mayou, Wood ve Sampiman bu girişimi modifiye ederek başarıyla uyguladıklarını yayınlamışlardır.(4) Daha sonraları bu amaçla sütür, plastik ve metal gibi yapay materyaller kullanılmıştır.(5) Ülkemizde ilk seton cerrahisi 1956’da Erbakan tarafından yapılmıştır. Günümüzde kullanılan tüm drenaj cihazlarında, uzun bir tüp ve bunun bağlı olduğu dairesel dış tabaka mevcuttur. Amaç, ön kamaraya yerleştirilen açık tüp içinden, episkleraya yerleştirilen dış tabaka etrafında oluşan enkapsülasyon alanına, göz içi sıvısının boşalmasını sağlamaktır. Bu cihazlar, göz içi sıvısının ön kamaradaki tüpün ucundan episkleral dış tabakaya akımına direnç gösteren bir sistemin varlığına göre akıma dirençli veya akıma dirençsiz tipte olabilir. Akıma dirençli cihazlarda bulunan valv sistemi göz içi basıncı (GİB) 8-10 mmHg üzerine çıkınca açılır ve akım başlar.(6) 1 Bu çalışmada S.B. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği’nde takip edilen medikal ve/veya klasik filtrasyon cerrahisine cevap vermeyen glokom olgularında uyguladığımız Ahmed Glokom Valv (AGV) implantasyonunun GİB’i düşürmedeki etkinliği değerlendirildi. 2 GENEL BİLGİLER ANATOMİ VE AKÖZ FİZYOLOJİSİ Aköz oluşumu aktif ve pasif yollarla gerçekleşir. 1- A ktif Sekresyon: Aközün yaklaşık %80’i pigmentsiz siliyer epitel tarafından, başta Na+ iyonlarının arka kamaraya sekresyonunu sağlayan Na+/K+ATPaz pompası olmak üzere bir dizi enzimatik sisteme bağlı bulunan aktif bir metabolik sürecin neticesi olarak üretilir. Hipoksi ve hipotermi gibi aktif metabolizmayı inhibe eden faktörler aköz sekresyonunu da azaltırlar fakat salınım GİB seviyesinden bağımsız olarak gerçekleşir. 2- P asif sekresyon: Aközün geri kalan %20’lik kısmı siliyer kapillerdeki kan basıncı, plasma onkotik basıncı ve GİB seviyelerine bağlı olarak üretilir. GİB çok yüksek olduğunda buna bağlı olarak aköz sekresyon oranı da azalır. (7) Trabekülum, ön kamara açısında aközün gözü terkettiği ağ şeklinde bir yapıdır. Uveal ağsı yapı, korneaskleral ağsı yapı ve endotelyal ağsı yapı trabekülumun katlarını önden arkaya doğru oluşturur. Arka kamaradan ön kamaraya doğru olan aköz akışı pupilla üzerinden gerçekleşir ve aköz iki farklı yolla drene olur. 1- T rabeküler Yol: Toplam drenajın %90’ını sağlar. Aköz ön kamara açısında, trabeküler ağdaki porlardan geçip Schlemm kanalına girer. Buradaki toplayıcı kanallarla aköz venlere, oradan episkleral venlere ve sistemik dolaşıma gider. 3 2- U veoskleral Yol: Aköz akımının geri kalan %10’luk bölümünden sorumludur. Aköz, siliyer cisim üzerinden suprakoroidal boşluğa geçer, çok az bir bölüm ise iristen drene olur.(8,9) GLOKOMUN FİZYOPATOLOJİSİ VE SINIFLANDIRILMASI GİB’i etkileyen faktörler; aköz sekresyon hızı, dışa akım kanallarında karşılaşılan direnç ve episkleral venöz basınç seviyesidir. Normal GİB 10-21 mmHg arasındadır ve ortalama 16 mmHg’dir. Ancak glokomatöz hasar için kesin bir sınır konulamamaktadır. Optik sinir hasarı oluşumu için iki teori vardır. 1- Direk(Mekanik) Teori: Yükselen GİB’in retina sinir liflerine, lamina kribroza’dan geçişleri esnasında doğrudan zarar vermesidir. Lamina kribroza’daki sinir liflerinde aksonal akım durur. 2- İndirek(İskemik) Teori: Optik sinir başında yer alan aksonlara ait mikrovasküler yapının bozukluğuna bağlı olarak sinir lifi hasarı oluşur.(8) GLOKOMUN SINIFLANDIRILMASI 1 - P rimer Glokom I- Açık Açılı Glokom açık açılı glokom normal(düşük) tansiyonlu glokom oküler hipertansiyon II- Açı Kapanması Glokomu latent intermittan(subakut) akut: konjestif ve postkonjestif kronik absolü 2 - K onjenital Glokom 4 I- Primer Konjenital veya İnfantil Glokom(Buftalmi) II- Konjenital Anomalilerle Birlikte Görülen glokom aniridi pigmentli glokom genç gelişen infantil glokom megalokornea mikrokornea fakomatozlar (Sturge Weber, Nörofibromatozis) metabolik hastalıklar (Homosistinüri, Lowe sendromu) mezodermal anomaliler(Axenfeld, Marfan, Weil Merchesani sendromu) diğer (Pierre-Robin sendromu, Persistan Hiperplastik Primer Vitreus) 3- Sekonder Glokom I- Oküler Hastalıklarla Beraber lenste meydana gelen değişikliğe bağlı - fakomorfik - fakoanaflaktik - fakolitik - subluksasyon uveal traktus değişikliğine bağlı - pigmenter glokom - psödoeksfoliyatif glokom - inflamatuar glokom tümöre bağlı glokom II- İridokorneal Endotelyal Sendrom iris atrofisi chandler sendromu iridoskizis fuchs’un endotelyal distrofisi III- Oküler Travmaya Bağlı Olarak ön kamaraya hemoraji limbus veya kornea yırtıklarında iris prolapsusu kontüzyon nedeniyle iris kökünün geriye itilmesi(açı resesyonu) fotokoagülasyon perforasyon, künt travma, yabancı cisim 5 IV- Oküler Cerrahi Sonrası afaki ön kamaraya epitelyal gelişim katarakt operasyonu sonrası dekolman operasyonu sonrası penetran keratoplasti sonrası malign glokom V- Sistemik Patolojiler ve İlaçlara Bağlı kortikosteroid glokomu episkleral venöz basınç artışına bağlı VI- Damar Hastalıklarına Bağlı neovasküler glokom diyabetiklerde vasküler patolojilerle birlikte tümörler vitre içi hemorajiler(hayalet hücreli) hemoglobinopatiler GLOKOMDA MUAYENE METODLARI 1. Görme Keskinliği İleri dönem glokomda görme keskinliğinde azalma olabilir. 2. Biyomikroskopi Ön segment muayenesinde konjuktivada hiperemi, sinir liflerinin atrofisi sonucu papillada fizyolojik çukurluğun genişlemesi, derinleşmesi ve atrofisi, papilla çevresinde mum alevi tarzında kanama ve sinir lifi tabakasında kayıplar görülebilir. 3. Tonometri GİB’i ölçmek için indantasyon (Schiötz) tonometresi, aplanasyon (Goldmann, Perkins) tonometresi, hava üflemeli(air-puff) tonometre, pulsair 2000 (Keeler) tonometre ve tono-pen kullanılır. 4. Tonografi 6
Description: