T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI ARAP DİLİ VE BELAĞÂTI BİLİM DALI İBN MÂLİK VE ŞEVÂHİDU’T-TAVDÎH VE’T-TASHÎH ADLI ESERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN DOÇ. DR. MUHİTTİN UYSAL HAZIRLAYAN MUSTAFA BİLİCİ KONYA–2008 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ……………………..…………….………………………...III KISALTMALAR………………………….………………………..V GİRİŞ………………………….......................................................1 A. ARAP DİLİNİN KEYFİYETİ 1. Dilin Genel Tarifi.............................................................1 2. Arap Dilinin Tarihçesi .....................................................3 3.Arap-İslam Âleminde Dil Çalışmaları ..............................5 4. Arap Dilinde Lahnın Başlaması Ve İlk Dil Çalışmaları....7 5. Kur’ân Ve Hadislerin Arap Diline Etkisi..........................10 B. İSTİŞHÂD KAVRAMI VE PROBLEMLERİ 1. İstişhâdın Sözlük Anlamı.................................................13 2. İstişhâdın Terim Anlamı...................................................13 3. İstişhâdın Nahiv İlmindeki Yeri.......................................14 4. Kur’ân Ve Kırâatlarıyla İstişhâd.......................................16 5. Hadislerle İstişhâd............................................................19 a. Hadisle İstişhâda Karşı Çıkanlar Ve Delilleri...........21 b. Hadisle İstişhâdı Kabul Edenler Ve Delilleri............22 c. İki Görüş Arasında Orta Bir Yol Tutanlar.................25 6. Şiirle İstişhâd...................................................................29 BİRİNCİ BÖLÜM İBN MÂLİK’İN HAYATI VE İLMÎ KİŞİLİĞİ A. İBN MÂLİK’İN HAYATI...................................................32 1. Adı, Lakâbı Ve Nesebi .................................................33 2. Doğum Yeri Ve Tarihi..................................................34 3. Hocaları a. Endülüs’teki Hocaları...............................................35 b.Doğudaki Hocaları....................................................36 4. Talebeleri......................................................................39 5. Vefatı...........................................................................44 I B. İBN MÂLİK’İN YAŞADIĞI DÖNEM VE İLMÎ KİŞİLİĞİ 1. Yaşadığı Dönemin Kültürel Çevresi..............................45 2. İlmî Kişiliği İle İlgili Söylenenler..................................47 3. Eserleri..........................................................................51 a. Arap Dili İle İlgili Eserleri........................................51 b. Kırâatla İlgili Eserleri...............................................58 c. Hadisle İlgili Eserleri................................................58 d. İbn Mâlik’e Nispet Edilen Eserler............................59 İKİNCİ BÖLÜM İBN MÂLİK’İN ŞEVÂHİDU’T-TAVDÎH VE’T-TASHÎH’DE İZLEDİĞİ METOT VE ESERİN ÖZELLİKLERİ 1. Eserin Yazılış Sebebi.....................................................60 2. İbn Mâlik’in Eserinde Takip Ettiği Metot......................62 3. Muhtevâsı......................................................................68 4. Üslûbu...........................................................................71 5. Konularla İlgili Kullandığı Şevâhid Ve İlmî Değeri.......74 a. Âyetler.....................................................................74 b. Hadisler....................................................................80 c. Şiir ve Kelâmu’l-Arab..............................................87 6. Eserin Kaynakları.........................................................94 7. Eserle İlgili Yapılan Çalışmalar....................................96 SONUÇ .........................................................................................99 BİBLİYOGRAFYA........................................................................101 II ÖNSÖZ Arap Dili ve Edebiyatı’nın önemli âlimlerinden biri de hiç şüphesiz İbn Mâlik’tir. İbn Mâlik yetiştirdiği talebelerle ve ortaya koyduğu eserlerle, Arap dil tarihinde haklı bir şöhrete sahiptir. Bu çalışma büyük dil ve kırâat âlimi İbn Mâlik ve onun en değerli eserlerinden biri olan “Şevâhidu’t-Tavdîh ve’t-Tashîh li Müşkilâti’l Câmıi’s-Sahîh” adlı eseriyle ilgilidir. Bu çalışma, giriş bölümü ve bunun dışında iki ana bölümden meydana gelmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde Arap dilinin bazı husûsiyetleri ve Arap dilinde önemli bir yeri olan istişhâd kavramının problemleri ele alınmıştır. İstişhâdla ilgili olarak, âlimler arasında Kur’an’la ve Arap şiiriyle istişhâd meselesinde önemli bir görüş ayrılığı olmayıp, daha çok hadisle istişhâd edilip edilmeyeceği veya hangi şartlar altında hadisle istişhâd edileceği tartışılmıştır. İstişhâd konusunda, M. Reşit Özbalıkçı’nın ‘Kur’an ve Hadis’in Arap Gramerindeki Rolü’ adlı eseri haricinde, dilimizde başka müstakil bir eser bulunmadığından, bu eser istişhâd konusunda bizim için yol gösterici olmuş ve bunun dışında ulaşılabilen diğer kaynaklar ışığında, istişhâdla ilgili kapsamlı bilgi verilmeye çalışılmıştır. Birinci bölümde büyük dil âlimlerinden İbn Mâlik’in hayatı, ilmî kişiliği, yaşadığı dönem ve eserleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler verilerek, müellif bütün yönleriyle tanıtılmaya çalışılmıştır. İbn Mâlik’le ilgili Arap dilinde birçok çalışma yapılmasına rağmen, dilimizde onunla ilgili ansiklopedi maddeleri haricinde detaylı bir araştırma bulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışmanın esas amaçlarından olan, İbn Mâlik ve onun ‘Şevâhidu’t-Tavdîh ve’t-Tashîh li Müşkilâti’l Câmiı’s-Sahîh’ adlı eseri hakkında bilgi veren kaynaklar taranarak, İbn Mâlik ve bu eseriyle ilgili daha kapsamlı ve sistemli bir şekilde bilgi verilmeye gayret edilmiştir. İbn Mâlik’in eserleri arasında ‘Elfiyye’sinden sonra belki de en fazla ‘Şevâhidu’t-Tavdîh ve’t-Tashîh”’adlı eseri dikkat çekmiştir. Bunun en önemli sebebi, İbn Mâlik’in meseleleri izâh ederken bu eserinde sık sık hadisle istişhâda başvurmasıdır. Bu nedenle onun bu metodu bazı âlimler tarafından tenkit III edilmiştir. İbn Mâlik’in eleştirilmesine neden olan bu eserinde, onun konuları ele alma metodu, üslûbu ve kitabın muhtevâsıyla ilgili bilgiler verilmiştir. Bunun yanında İbn Mâlik’in görüşlerine delil olarak zikrettiği âyetlerden, hadislerden ve Arap şiirinden örnekler verilerek, onun bazı nahiv meseleleriyle ilgili görüşleri izah edilmiştir. Çalışmanın sonunda eserin kaynakları ve eserle ilgili yapılan araştırmalara yer verilerek çalışma tamamlanmıştır. Bu çalışmada bana yardımlarını esirgemeyen Arap Dili ve Belâğatı Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Taceddin Uzun hocam başta olmak üzere, Arap Dili ve Belâğatı öğretim üyelerinden Dr. Ayhan Erdoğan hocama, ayrıca kıymetli zamanlarını ayırarak bana mesai harcayan ve her zaman bana destek olan, değerli danışman hocam Doç. Dr. Muhittin Uysal’a gönülden teşekkür etmeyi bir borç bilirim. KONYA–2008 MUSTAFA BİLİCİ IV KISALTMALAR age. : adı geçen eser agm. : adı geçen madde / makâle Ank. : Ankara a.m. :aynı müellif ae. : aynı eser ay. : aynı yer b. : bin bkz. : bakınız DEÜİFD : Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi DİA : Diyanet İslam Ansiklopedisi EAÜİFD :Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi EKEV : Erzurum Kültür Eğitim Vakfı Hz. : Hazreti H. : Hicrî İA : İslâm Ansiklopedisi İst. : İstanbul MS : Milattan Sonra MÖ : Milattan Önce MMLA : Mecelletu Mecmeı’l-Lüğa el-Arabîyye MEB : Milli Eğitim Bakanlığı Mukd. : Mukaddime MÜİF : Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi MÜİFD : Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi nşr. : Neşreden ra : Radıyallahu anh S. : sayı s. : sayfa (sav) : sallallâhu aleyhi vesellem V Tahk. : Tahkik TDV : Türkiye Diyanet Vakfı terc. : Tercüme vb. : ve benzeri vd. : ve devamı yt. : yayın tarihi yy. : yayın yeri VI GİRİŞ A. ARAP DİLİNİN KEYFİYETİ 1. Dilin Genel Tarifi Dil, Rabbimizin bize verdiği en büyük nimetlerden biridir. Yaratıcının koyduğu bir kanun olarak, her canlının kendine mahsus bir iletişim biçimi vardır. İnsanlar arasında en büyük iletişim vasıtası ise dildir. Her milletin kendine ait bir dili olduğu gibi her milletin dilini, tarihini ve kültürünü inceleyen ilim adamları vardır. Seslerden müteşekkil bir konuşma sistemi olarak dili, doğulu ve batılı birçok dil âlimi farklı şekillerde tarif etmişlerdir. Netice itibariyle ifadeleri farklı olsa da kastettikleri mânâ hemen hemen aynıdır. Bu tariflerden bazıları şunlardır: a) İbn Cinnî’nin1 (392/1001) tarifi şöyledir: “Dil, her milletin istek ve arzularını, gayelerini, düşüncelerini ifade etmelerini sağlayan ve seslerden meydana gelmiş bir konuşma düzenidir.” 2 b) İbn Hâcib’in3 (646/1248) tarifi ise şöyledir: “Dil, mânâ için vâzedilmiş her lafızdır.” 4 Yukarıdaki tariflerden de anlaşıldığı gibi duygularımızı ifade eden lafızlar mânâ için konmuştur. Ülkemizde Türk dili çalışmalarında önemli bir yere sahip olan Muharrem Ergin ise “Türk Dil Bilgisi” isimli eserinde, dili şöyle tarif etmektedir: “Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, 1 İbn Cinnî: Ebu’l-Feth Osman b. Cinnî. Arap edebiyatının önemli âlimlerden biri olup aslen Arap değildir. Büyük dil âlimi Ebu Ali el-Fârisî’nin (377/990) talebesidir. İtikadî yönden mutezilî, nahiv ilminde Basra ekolüne mensuptur. Nahiv ilmiyle ilgili eseri ‘el-Hasâis’tir. 2 İbn Cinnî, el-Hasâis, Mısır, 1952, I, 11. 3 İbn Hacib: Asıl adı Osman b. Ömer’dir. Arap diline hizmet etmiş büyük dil âlimleri arasında yer alır. Arap dili ve fıkıh usûlü sahasında büyük bir şöhreti vardır. Mâliki mezhebine mensup olup, nahiv ilmi konusunda eş-Şâfiye ve el-Kâfiye gibi önemli eserleri vardır. 4 Hüseyin Küçükkalay, Kur’ân Dili Arapça, Manevî Değerleri Koruma ve İlim Yayma Cemiyeti yayınları, Konya, 1969, s. 10. 1 temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış gizli bir antlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş ictimâi bir müessesedir.” Daha sonra Ergin yukarıdaki tanımı izah etmek için açıklamalarına şu şekilde devam ediyor ve diyor ki: “Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabiî bir vasıtadır. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, hükümlerini birbirlerine nakletmek, meramlarını birbirlerine anlatmak için dil denilen vasıtaya baş bururlar. Fakat dil, insanların kullandığı herhangi bir vasıtaya benzemez. Onun vasıtalığı sadece anlaşmayı temin etmesi bakımındandır. ……. Tabiî bir varlık olan dilin kendisine mahsus bir takım kanunları vardır. Bunlar dil kaideleridir. Dil canlı bir varlıktır. Zaman zaman bir takım değişiklikler, kendi bünyesinden doğan çeşitli sebeplerle bazı gelişmeler gösterir. Bu gelişmeler ve değişmeler ona, uzun tarihi boyunca daima serpilen ve zaman içinde akıp gelen bir manzara verirler. Bu yüzden dilin tarihinde bir takım merhaleler, bir takım gelişme safhaları göze çarpar. Fakat bu değişiklikler ve gelişmeler dil kaidesi çerçevesinde cereyan ederler. Dil, ictimâi bir müessesedir. Fertlerin üstünde, bütün bir cemiyetin malı olan ve bütün bir cemiyeti içine alan kuvvetli bir müessesedir. Cemiyetlerin en büyük dayanağı dildir. Bir cemiyeti ayakta tutan, bir cemiyetin varlığını sağlayan, devam ettiren, bir cemiyette sarsılmaz bir birlik yaratan müessese olarak dilin oynadığı rol çok büyüktür. Bu bakımdan dil, milleti teşkil eden unsurların başında gelir. Dil, bir milletin en büyük müessesesidir. Bu içtimâi ve millî müessesenin malzemesi seslerdir, yapısı seslerden örülmüştür. O halde dil seslerden yapılmış bir bina, seslerden kurulmuş bir yapı, büyük bir sesler sistemi, seslerden örülmüş içtimâi bir müessesedir.”5 Hüseyin Küçükkalay ise dili şu şekilde tarif eder: “Bizce dil, bütünü değilse de bir kısmı Allah (c.c) tarafından Hz. Âdem’e vahiy ve ilham yoluyla öğretilen ve 5 Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, İstanbul, 1962, s. 4-5. 2
Description: