ebook img

TC Sağlık Bakanlığı Şişli Etfal Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Koordinatörlüğü Şef PDF

88 Pages·2008·0.42 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview TC Sağlık Bakanlığı Şişli Etfal Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Koordinatörlüğü Şef

T.C Sa(cid:8)l(cid:10)kBakanl(cid:10)(cid:8)(cid:10) (cid:14)i(cid:16)li Etfal E(cid:8)itim Ve Ara(cid:16)t(cid:10)rma Hastanesi Aile Hekimli(cid:8)i Koordinatörlü(cid:8)ü (cid:14)ef: Doç.Dr. Yüksel Altunta(cid:16) (cid:1)NSÜL(cid:1)NBA(cid:9)LANAN D(cid:1)ABET(cid:1)KHASTALARDA ANKS(cid:1)YETE VE DEPRESYON DÜZEY(cid:1)N(cid:1)NBEL(cid:1)RLENMES(cid:1) (Uzmanl(cid:10)ktezi ) Dr. (cid:1)brahim CAMCI )stanbul 2008 1 (cid:1)Ç(cid:1)NDEK(cid:1)LER 1) Te(cid:16)ekkürler 3 2) K(cid:10)saltmalar 4 3) Giri(cid:16) veAmaç 5 4) Genel Bilgiler 8 5) Gereç ve Yöntem 49 6) Bulgular 51 7) Tart(cid:10)(cid:16)ma ve Sonuç 62 8) Özet 71 9) Kaynaklar 72 10) Ekler 81 2 TE(cid:9)EKKÜRLER Uzmanl(cid:10)k e(cid:8)itimim süresince, mesleki bilgi ve becerimi geli(cid:16)tirmeme katk(cid:10)lar(cid:10)ndan dolay(cid:10), Aile hekimi koordinatörü ve (cid:14)i(cid:16)li Etfal E(cid:8)itim ve Ara(cid:16)t(cid:10)rma Hastanesi 2. )ç Hastal(cid:10)klar(cid:10) Klini(cid:8)i (cid:14)efi Doç. Dr. Yüksel Altunta(cid:16)’a, 1. Kad(cid:10)n Hastal(cid:10)klar(cid:10) ve Do(cid:8)um Klini(cid:8)i (cid:14)efi, Dr. Nimet Göker’e, Çocuk Sa(cid:8)l(cid:10)(cid:8)(cid:10) ve Hastal(cid:10)klar(cid:10) rotasyonum boyunca deneyim ve bilgilerini aktaran klinik (cid:16)efleri Doç. Dr. Feyzullah Çetinkaya’ya, Prof. Dr. Asiye Nuho(cid:8)lu’a, Dr.Tülay Olgun’a, 3. Cerrahi kinik (cid:16)efi Prof. Dr. Mehmet Mihmanl(cid:10)’ya ve Psikiyatri Klini(cid:8)i (cid:16)efi Doç. Dr. O(cid:8)uz Karamustafao(cid:8)lu’na, tez çal(cid:10)(cid:16)mam boyunca de(cid:8)erli bilgi ve deneyimleri ile yol gösterici olan Dr. Sema Uçak ve Dr. Levent Ayd(cid:10)n’a, diabet poliklini(cid:8)indeki çal(cid:10)(cid:16)ma arkada(cid:16)lar(cid:10)ma, ev arkada(cid:16)lar(cid:10)m Turan Ercan ve Ufuk Sivri’ye, gösterdikleri yak(cid:10)nl(cid:10)kla bir aile gibi kayna(cid:16)mam(cid:10)z(cid:10) sa(cid:8)layan de(cid:8)erli Aile Hekimli(cid:8)i asistan(cid:10) arkada(cid:16)lar(cid:10)ma, duyduklar(cid:10) sevgi ve güveni tüm hayat(cid:10)m boyunca hiç yorulmadan hissettiren; bugünlere gelebilmemdeki en büyük etken olan can(cid:10)m babama, sevgili anneme, biricik ablama ve e(cid:16)ine, ye(cid:8)enlerim Elif Berra ve Mehmet Selim’e te(cid:16)ekkür ederim. Dr. )brahim Camc(cid:10) )stanbul 2008 3 KISALTMALAR MAO Monoamin oksidaz inhibitörleri ADA Amerikan Diabet Derne(cid:8)i OGTT Oral Glukoz Tolerans Testi IDDM )nsüline ba(cid:8)(cid:10)ml(cid:10) diabetes mellitus NIDDM )nsüline ba(cid:8)(cid:10)ml(cid:10) olmayan diabetes mellitus GDM Gestasyonel Diabetes Mellitus LADA Latent otoimmün diabet HLA Human Lökosit Antijen GAD Glutamik asit dekarboksilaz OKB Obsesif-Kompülsif Bozukluk PA Panik Atak TSA Trisiklik Antidepresan G)S Gastrointestinal sistem YAB Yayg(cid:10)nAnksiyete Bozuklu(cid:8)u DST Deksametozon Süpresyon Testi TSH Tiroid Stimülan Antikor SSRI Seçici serotonin geri al(cid:10)m inhibitörleri SF Sosyal Fobi MD Major Depresyon PTSB Post-travmatik Stres Bozuklu(cid:8)u BH Büyüme Hormonu VK) Vücut Kitle )ndeksi 4 G(cid:1)R(cid:1)(cid:9) VE AMAÇ Anksiyete tan(cid:10)mlamas(cid:10) zor bir duygudur. Bu Duygunun korku, endi(cid:16)e, tasa gibi ö(cid:8)eleri vard(cid:10)r. Somatik bir tak(cid:10)m duyumlar da anksiyete duygusuna e(cid:16)lik edebilir. Anksiyete bozukluklar(cid:10) toplumda oldukça s(cid:10)k görülen bozukluklard(cid:10)r. Yap(cid:10)lan epidemiyolojik çal(cid:10)(cid:16)malarda bu bozukluklar(cid:10)n ya(cid:16)am boyu prevelans(cid:10)n(cid:10)n, sosyal fobi için %13’lere, özgül fobi için %11’lere, yayg(cid:10)n anksiyete bozuklu(cid:8)u için %5’lere panik bozuklu(cid:8)u ve obsesif- kompulsif bozuklu(cid:8)uiçin % 3’lere dek ç(cid:10)kt(cid:10)(cid:8)(cid:10) saptanm(cid:10)(cid:16)t(cid:10)r. Depresyon, birinci basamakta en çok görülen ve en çok özürlülü(cid:8)e neden olan sorunlardan biridir. DSM-IV, tümü hastayla rutin görü(cid:16)me s(cid:10)ras(cid:10)nda ‘depresyon’ olarak de(cid:8)erlendirilen ve aile hekimi taraf(cid:10)ndan dikkat edilmesi gereken mizaç bozukluklar(cid:10)n(cid:10)n bir çok çe(cid:16)itlemesini tan(cid:10)mlamaktad(cid:10)r. Anahtar ö(cid:8)eler, çökkün duygu durumu veya zevk al(cid:10)nan etkinliklerin tümüne veya bir ço(cid:8)una duyulan zevk ve ilginin kayb(cid:10)d(cid:10)r. AHCRP (The Agency for Healt Care Policy and Research) tedavi klavuzu birinci basamakta Major Depresif Bozuklu(cid:8)un nokta prevalans(cid:10)n(cid:10) %4.8 ile %8.6 aras(cid:10)nda vermektedir. Tedavide dikkat gerektiren di(cid:8)er depresyon grubu hastal(cid:10)klar(cid:10)n nokta prevalans(cid:10) ise %10’dur. Ço(cid:8)unlukla benzer de(cid:8)erlendirmeler yap(cid:10)lm(cid:10)(cid:16) olsa da, %22.6’ya varan yüksek prevalans de(cid:8)erleri de verilmi(cid:16)tir. Asl(cid:10)ndadepresyon birinci basamakta en s(cid:10)kraslanan sorunlardan birisidir. Depresyon, giderek yaln(cid:10)zca prevalans(cid:10) de(cid:8)il maliyeti de yüksek bir hastal(cid:10)k olarak görülmektedir. Depresyondaki birinci basamak hastalar(cid:10), di(cid:8)er hastalardan %50-75 daha fazla sa(cid:8)l(cid:10)k bak(cid:10)m(cid:10) almaktad(cid:10)r.Bu bak(cid:10)m, ruh sa(cid:8)l(cid:10)(cid:8)(cid:10) tedavisine ba(cid:8)l(cid:10) maliyet art(cid:10)(cid:16)(cid:10)n(cid:10)n %25’inden daha az(cid:10)n(cid:10)n olu(cid:16)turmaktad(cid:10)r. Maliyet sorunu öngörülebilece(cid:8)i gibi bir görü(cid:16)mede birden çok sorunun ya da depresyondan daha ciddi bir sorunun sunulmas(cid:10) durumunda, depresyon tan(cid:10)s(cid:10)n(cid:10)ndaha az konmas(cid:10) nedeni ile daha da artmaktad(cid:10)r. Depresyonun ilgili t(cid:10)bbi kaynaklar(cid:10) a(cid:16)an bir maliyeti vard(cid:10)r. Depresyon birinci basamakta hipertansiyon kadar s(cid:10)k rastlanan ve anstabil angina, ilerlemi(cid:16) artrit ve diabetes mellitus kadar ya(cid:16)am kalitesini bozan bir hastal(cid:10)kt(cid:10)r. Depresyondaki bir hastan(cid:10)n özk(cid:10)y(cid:10)m riski toplum genelinden 100 kat daha yüksek olabilir. Yanl(cid:10)zca bu risk bile depresyonun her ortamda dikkate al(cid:10)nmas(cid:10) gerekti(cid:8)ini gösterir. Son y(cid:10)llarda diabetes mellitus prevalans(cid:10)nda dramatik bir art(cid:10)(cid:16) olmu(cid:16)tur. Dünya üzerinde varoldu(cid:8)u dü(cid:16)ünülen 150 milyon diyabet hastas(cid:10)n(cid:10)n ortak özelli(cid:8)i, daha az fizik etkinlikleri ile karakterize ‘bat(cid:10)l(cid:10)’ya(cid:16)am tarz(cid:10)nasahip olmalar(cid:10)d(cid:10)r. Artan endüstriyelle(cid:16)me ve nufus nedeni ile 2025 y(cid:10)l(cid:10)ndadiabetik ki(cid:16)i say(cid:10)s(cid:10)n(cid:10)n300milyon olaca(cid:8)(cid:10) öngörülmektedir. 5 Amerika Birle(cid:16)ik Devletleri’nde yakla(cid:16)(cid:10)k olarak 17 milyon diabetik ki(cid:16)i, toplam nufusun yakla(cid:16)(cid:10)k %6,5’ini olu(cid:16)turmaktad(cid:10)r. Afrika kökenli Amerika’l(cid:10)lar(cid:10)n %13’ü, Hispanik kökenli Amerika’l(cid:10)lar(cid:10)n%10’u ve yerli Amerika’l(cid:10)lar(cid:10)n%15’i diabetiktir. Diabet çok displinli bir tedavi yakla(cid:16)(cid:10)m(cid:10) gerektiren bir hastal(cid:10)kt(cid:10)r. Bu hastal(cid:10)k tedavisi hem hasta hem de doktorun i(cid:16)birli(cid:8)ini gerektirir. Diabet hastalar(cid:10)n(cid:10)n %90’(cid:10) endokrinologlar ya da diabetologlar taraf(cid:10)nda de(cid:8)il, birinci basamak hekiminden sa(cid:8)l(cid:10)k hizmeti almaktad(cid:10)r. Bir çok hekim diabet konusunda ya hiç ya da az özgün diabet e(cid:8)itimi alm(cid:10)(cid:16)t(cid:10)r. Tüm hekimler uzmanl(cid:10)k alanlar(cid:10)ndan ba(cid:8)(cid:10)ms(cid:10)z olarak bir (cid:16)ekilde, meslek hayatlar(cid:10) boyunca diabet ve komplikasyonlar(cid:10) ile kar(cid:16)(cid:10)la(cid:16)acaklard(cid:10)r. Bu nedenle tüm hekimlerin diabet bak(cid:10)m(cid:10) ile ilgili h(cid:10)zl(cid:10) de(cid:8)i(cid:16)imlerden haberdar olmalar(cid:10) gerekmektedir. 1993 y(cid:10)l(cid:10)nda Diabetes Control and Complikasyon Trial (DCCT) çal(cid:10)(cid:16)ma grubu uzun zamand(cid:10)r var oldu(cid:8)u dü(cid:16)ünülen bir durumu kan(cid:10)tlad(cid:10); insüline ba(cid:8)(cid:10)ml(cid:10) diabetiklerde hipergliseminin kontrolü komplikasyon oran(cid:10)n(cid:10) anlaml(cid:10) oranda azaltmaktad(cid:10)r. Japonyada yap(cid:10)lan kumamato çal(cid:10)(cid:16)mas(cid:10) tip 2 diabetik hastalar için de benzer sonuçlar(cid:10) buldu. Un(cid:10)ted Kingdom Prospective Diabetes Study (UKPDS) ile ilgili ilk sonuçlar 1995 y(cid:10)l(cid:10)nda aç(cid:10)klanmaya ba(cid:16)land(cid:10). Bu çal(cid:10)(cid:16)malara göre tip 2 diabette hipertansiyon ve hipergliseminin kontrolü ile komplikasyonlarda azalma saptanm(cid:10)(cid:16)t(cid:10)r. Yap(cid:10)lan çal(cid:10)(cid:16)malar, diabetes mellitusta özellikle duygudurum ve anksiyete bozukluklar(cid:10) olmak üzere psikiyatrik bozuklular(cid:10)n s(cid:10)k görüldü(cid:8)ü ortaya konmu(cid:16)tur. Diabetik hastalarda geli(cid:16)en depresyon birincil olarak serum glukoz düzeyi ile ili(cid:16)kili iken, serebrovasküler hastal(cid:10)(cid:8)(cid:10)n sonucu olarak da ortaya ç(cid:10)kabilir. Bunun d(cid:10)(cid:16)(cid:10)nda obezite, egzersiz al(cid:10)(cid:16)kanl(cid:10)(cid:8)(cid:10) ve ilaç kullan(cid:10)m(cid:10) gibi kendileri de depresyon riskin artt(cid:10)ran etmenler ba(cid:8)l(cid:10) olabilir. Hipoglisemiye ikincil olarak nöronal ve yap(cid:10)sal hasar olu(cid:16)mas(cid:10), akut hipoglisemi belirtileri ile çevresel olaylara aras(cid:10)nda klasik ko(cid:16)ullanma tarz(cid:10)nda ba(cid:8)lant(cid:10) kurulmas(cid:10), diabetin gidi(cid:16)ine psikolojik tepki ya da psikolojik ve fiziksel etmenlerin bile(cid:16)imi; diyabette s(cid:10)k görülen bir di(cid:8)er bozukluk olan anksiyetenin etyolojisine ili(cid:16)kili olarak ileri sürülmü(cid:16) olan görü(cid:16)lerdir. Depresyon tedavi edilmedi(cid:8)inde komplikasyon oranlar(cid:10)nda art(cid:10)(cid:16)a yol açt(cid:10)(cid:8)(cid:10) gibi komplikasyonu olan hastalarda da depresif belirti düzeylerinin daha yüksek oldu(cid:8)u yönünde bulgular vard(cid:10)r. Depresyonun varl(cid:10)(cid:8)(cid:10), kan (cid:16)ekerinin kontrol alt(cid:10)na al(cid:10)nmas(cid:10)n(cid:10) ve hastalar(cid:10)n tedaviye uyumlar(cid:10)n(cid:10) olumsuz yönde etkiler. Depresyonu olan diabetik hastalarda insüline direnç geli(cid:16)ti(cid:8)i de bildirilmi(cid:16)tir. Tüm bu etmenler göz önünde bulunduruldu(cid:8)unda, diabetik hastalarda depresyonun tan(cid:10)nmas(cid:10) veuygun biçimde tedavi edilmesi önem kazanmakta, farkl(cid:10) organlar(cid:10) ve sistemleri etkileyen bir metobolik hastal(cid:10)k olmas(cid:10) antidepresan seçiminde dikatli davran(cid:10)lmas(cid:10)n(cid:10)n zorunlu k(cid:10)lmaktad(cid:10)r. MAO)’nin gl(cid:10)koneogenez üzerinde do(cid:8)rudan etkiye 6 ba(cid:8)l(cid:10) olarak hipoglisemiye e(cid:8)ilimde art(cid:10)(cid:16)a ve kilo al(cid:10)m(cid:10)na yolaçt(cid:10)(cid:8)(cid:10) gösterilmi(cid:16)tir. Trisiklik antidepresanlar, karbonhidrat al(cid:10)m(cid:10)n(cid:10)n art(cid:10)(cid:16)(cid:10)na ba(cid:8)l(cid:10) olarak hiperglisemiye neden olabilir. Ayr(cid:10)ca bellek bozuklu(cid:8)u da yaparlar. Selektif serotonin gerial(cid:10)m inhibitörleri genellikle diabetik hastalar taraf(cid:10)ndan iyi tolere edilebilir. Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu(cid:8)unda, diabetik hastalardaki depresyonun tedavisinde selektif serotonin gerial(cid:10)m inhibitörleri tercih edilmektedir. Antidepresanlar diabetik hastalarda depresyon d(cid:10)(cid:16)(cid:10)nda, diabetik nöropatinin tedavisinde de kullan(cid:10)lmaktad(cid:10)r. Bu amaçla özellikle trisiklik antidepresanlar tercih edilmekle birlikte selektif serotonin gerial(cid:10)m inhibitörlerinin de etkili oldu(cid:8)uyönünde bulgular vard(cid:10)r. )lerleyen teknoloji ile birlikte hastal(cid:10)klar(cid:10)n tedavisinde önemli geli(cid:16)melerin sa(cid:8)lanmas(cid:10), ortalama ya(cid:16)am süresinin uzamas(cid:10)na ve bunula ba(cid:8)lant(cid:10)l(cid:10) olarak kronik hastal(cid:10)(cid:8)(cid:10) olanlarda ya(cid:16)am kalitesinin artmas(cid:10) yönünde çabalar(cid:10)nyo(cid:8)unla(cid:16)mas(cid:10)nayol açm(cid:10)(cid:16)t(cid:10)r. Bu çal(cid:10)(cid:16)man(cid:10)n amac(cid:10); oral antidiabetik tedavi alan ve ilk kez insülin ba(cid:16)lanan hastalarda anksiyete ve depresyon düzeylerinin ölçülerek; sosyodemografik, e(cid:16)lik eden hastal(cid:10)kvesa(cid:8)alt(cid:10)m de(cid:8)i(cid:16)kenleri ile ili(cid:16)kisinin ara(cid:16)t(cid:10)r(cid:10)lmas(cid:10)d(cid:10)r. 7 GENEL B(cid:1)LG(cid:1)LER D(cid:1)ABETES MELL(cid:1)TUS’UN TANIMI Diabetes Mellitus insülin hormon sekresyonunun ve/veya insülin etkisinin mutlak veya göreceli azl(cid:10)(cid:8)(cid:10) sonucu karbonhidrat, protein ve ya(cid:8) metabolizmas(cid:10)nda bozukluklara yol açan kronik hiperglisemik bir grup metabolizma hastal(cid:10)(cid:8)(cid:10)d(cid:10)r. Diabetes Mellitus klinik olarak polidipsi, poliüri, polifaji, pruritus, a(cid:8)(cid:10)rl(cid:10)k kayb(cid:10) gibi klasik belirtiler ve hastal(cid:10)(cid:8)a spesifik retinopati, nöropati, nefropati gibi komplikasyonlar ile (cid:16)üphe edilebilir veya tan(cid:10)nabilir. Özellikle insüline ba(cid:8)(cid:10)ml(cid:10) olmayan diabet bu belirtileri göstermeyebilir, böyle durumlarda tan(cid:10) kan ve idrar testine göre konur. )nsüline ba(cid:8)(cid:10)ml(cid:10) olan diabet ise klasik belirtiler ile hemen tan(cid:10)n(cid:10)r. Diabetes Mellitus ve Bozulmu+ Glukoz Tolerans’.n.n Tan.s. : Daha önceki yap(cid:10)lan çal(cid:10)(cid:16)malarda diabetin spesifik ve en yayg(cid:10)n komplikasyonlar(cid:10)ndan olan retinopati olu(cid:16)umunun glukoz yüklemesinden sonraki 2. saatteki (cid:1) 200 mg/dl plazma glukoz düzeyi ile yak(cid:10)n ili(cid:16)kili oldu(cid:8)u bunun da 140 mg/dl açl(cid:10)k plazma glukozuna kar(cid:16)(cid:10)l(cid:10)k geldi(cid:8)i gösterilmi(cid:16)ti (1). Fakat bu konuda yap(cid:10)lan yeni çal(cid:10)(cid:16)malarda bunun do(cid:8)ru olmad(cid:10)(cid:8)(cid:10) retinopati geli(cid:16)me aç(cid:10)s(cid:10)ndan gerçekte 120 ve 126 mg/dl aras(cid:10)ndaki açl(cid:10)k plazma glukoz düzeylerinin glukoz yüklemesinden sonraki 2. saatteki (cid:1) 200 mg/dl plazma glukoz düzeyleri ile ili(cid:16)kili oldu(cid:8)u ileri sürülmü(cid:16)tür (2,3). Diabetes Mellitus’un yeni tan(cid:10) kriterleri tablo 1’ de gösterilmi(cid:16)tir. Amerikan Diabet Birli(cid:8)ine (ADA) göre Diabetes Mellitus’un en basit tan(cid:10)s(cid:10) açl(cid:10)k gliseminin venöz plazmada en az iki ard(cid:10)(cid:16)(cid:10)k ölçümde 126 mg/dl veya daha yüksek olmas(cid:10) ile konur. Yine günün herhangi bir saatinde açl(cid:10)k ve tokluk durumuna bak(cid:10)lmaks(cid:10)z(cid:10)n randomize venöz plazma glisemisinin 200 mg/dl’in üzerinde olmas(cid:10) ve polidipsi, poliüri, polifaji, zay(cid:10)flama gibi diabetik semptomlar(cid:10)n(cid:10)nolu(cid:16)uile de tan(cid:10) konulabilir . Açl(cid:10)k plazma glukoz düzeyi 110 mg/dl alt(cid:10)nda olan ve diabet aç(cid:10)s(cid:10)ndan yüksek risk ta(cid:16)(cid:10)yan bireylerde belirli aral(cid:10)klarla OGTT yap(cid:10)larak bozulmu(cid:16) glikoz tolerans(cid:10) veya diabet aranmal(cid:10)d(cid:10)r (4) (tablo 3). Açl(cid:10)k kan (cid:16)ekeri tek ba(cid:16)(cid:10)na tan(cid:10) kriterini sa(cid:8)l(cid:10)yorsa OGTT’ ne gerek yoktur. E(cid:8)er hastada semptomlar yok veya hafif var ise ve glisemi tan(cid:10) s(cid:10)n(cid:10)rlar(cid:10)n(cid:10) zorluyor ise OGTT gerekebilir. Ayr(cid:10)ca bozulmu(cid:16) glukoz tolerans tan(cid:10)s(cid:10) için de OGTT’ ne gerek vard(cid:10)r. Tip 1 diabet tan(cid:10)s(cid:10) için OGTT’ ne gerek yoktur. Asl(cid:10)nda tablo 2 de gösterilen ve Amerikan Diabet Birli(cid:8)i (ADA) taraf(cid:10)ndan 1997’ de önerilen yeni tan(cid:10) kriterleri OGTT yap(cid:10)lmadan da 8 açl(cid:10)k plazma glukozuna göre tan(cid:10) konulmam(cid:10)(cid:16) büyük bir hasta popülasyonunun tan(cid:10)s(cid:10)n(cid:10) kolayla(cid:16)t(cid:10)rmaktad(cid:10)r Tablo 1. Diabetes Mellitusun Tan(cid:10) Kriterleri 1. Diabet semptomlar. ve(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) 200 mg/dl randomize plazma glukoz düzeyi: Günün herhangi bir saatinde ö(cid:8)ünebak(cid:10)lmaks(cid:10)z(cid:10)nölçülen plazma glisemi de(cid:8)eri .Poliüri .Polidipsi .Aç(cid:10)klanamayan a(cid:8)(cid:10)rl(cid:10)kkayb(cid:10) 2. Açl.k plazma glukoz düzeyi (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)126mg/dl: En az 8 saatlik tam açl(cid:10)ksonras(cid:10) 3. Oral glukoz tolerans testi s.ras.nda 2.saat plazma glukoz düzeyi (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) 200 mg/dl ADA açl(cid:10)k plazma glukoz düzeyinde bir de(cid:8)i(cid:16)iklik yaparak (cid:1) 140 mg/dl yerine (cid:1) 126 mg/dl’lik glisemi düzeyini kabul etmi(cid:16) ve 110 mg/dl ile 126 mg/dl aras(cid:10)ndaki de(cid:8)er için Bozulmu(cid:16) Açl(cid:10)k Glukozu ad(cid:10)n(cid:10) verdi(cid:8)i yeni bir tan(cid:10)mlama önermi(cid:16)tir.1979’da National Diabetes Data Group (NDDG) ve 1985’te WHO taraf(cid:10)ndan önerilen diabet tan(cid:10)lar(cid:10) tablo 3 ve tablo 4’te gösterilmi(cid:16)tir. OGTT’ ne göre diabet ve bozulmu(cid:16) glukoz tolerans(cid:10) tan(cid:10)lar(cid:10) ise NDDG ve WHO’ ya göre geçerlili(cid:8)ini korumaktad(cid:10)r. Diabet tan(cid:10)s(cid:10)nda idrarda glukoz tayininin, kanda HbA ve fruktozamin ölçümlerinin 1C pek yeri yoktur. Tablo 2. Glukoz Tolerans(cid:10)n(cid:10)nS(cid:10)n(cid:10)flamas(cid:10) (ADA 1997) Açl.k Plazma Glukozu .Normal < 110 mg/dl .Bozulmu(cid:16) açl(cid:10)kglukozu (cid:1)110mg/dl ve < 126 mg/dl .Diabet (cid:1) 126 mg/dl OGTT s.ras.nda 2. Saat plazma glukozu .Normal < 140 mg/dl .Bozulmu(cid:16) glukoz tolerans(cid:10) (cid:1) 140ve < 200 mg/dl .Diabet (cid:1) 200 mg/dl 9 Tablo 3. Diabet Aç(cid:10)s(cid:10)ndan Yüksek Risk Gruplar(cid:10) (WHO 1994 ) 1.Tip 2 diabetiklerin birinci dereceden akrabalar(cid:10) 2. Ailede genetik yüklülük (Ailede yo(cid:8)unTip 2 diabetli varl(cid:10)(cid:8)(cid:10)). 3. K(cid:10)rsal alandan kentsel alana göç edenler veya aktif bir ya(cid:16)amdan pasif bir ya(cid:16)ama dönmü(cid:16) ki(cid:16)iler. 4. Beden kitle indeksi 27 kg/m2 üzeri olan ve bel/kalça oran(cid:10) 1.0’den büyük olan obez ve/veya android obezler 5. Daha önce gestasyonel diabet saptanm(cid:10)(cid:16) olan veya iri bebek do(cid:8)an kad(cid:10)nlar (>4 kg bebek). 6.Metabolik (sendrom x) sendromlu ki(cid:16)iler 7.Sekonder diabete yol açabilecek hastal(cid:10)(cid:8)(cid:10) olanlar 8.Diabetojenik ilaç kullananlar 9.Glikozürisi bulunan ki(cid:16)iler STANDART ORAL GLUKOZ TOLERANS TEST(cid:1) (OGTT) Standart oral glukoz tolerans testi karbonidratlara kar(cid:16)(cid:10) tolerans durumunu belirlemek için kullan(cid:10)lan tan(cid:10) ve tarama testidir. Tip 2 diabet ve bozulmu(cid:16) glukoz tolerans(cid:10) tan(cid:10)s(cid:10)nda yeri olmakla birlikte tip 1 diabet tan(cid:10)s(cid:10)ndayeri yoktur. OGTT Endikasyonlar.: 1. Tarama testlerinde normal s(cid:10)n(cid:10)rde(cid:8)erlerinin üzerinde kan glukoz düzeyleri 2. Gestasyonel diabet ve gestasyonel glukoz intolerans(cid:10)n(cid:10)nara(cid:16)t(cid:10)r(cid:10)lmas(cid:10) 3. Obezite ve ailede diabet öyküsü bulunan bireyler 4. Ailesinde MODY tipi diabetik bulunan bireyler 5. )ri bebek (do(cid:8)um tart(cid:10)s(cid:10) >4 kg ) do(cid:8)uran kad(cid:10)nlarda 6. Aç(cid:10)klanamayan nöropati, retinopati, erken ateroskleroz, koroner damar hastal(cid:10)(cid:8)(cid:10) veya periferik damar hastal(cid:10)(cid:8)(cid:10) olanlar 7. Operasyon, stres, travma, infarktüs, diyabetojenik ilaç kullan(cid:10)m(cid:10) veya gebelik esnas(cid:10)ndahiperglisemi ya da glukozüri saptanan vakalarda, bu olaylar geçtikten sonra 8. Sendrom X dü(cid:16)ünülen vakalarda 10

Description:
Aile hekimi koordinatörü ve Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. durumunda yardım saplanamayabileceği ya da kaçmanın zor olabileceği
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.