T.C. KARA HARP OKULU SAVUNMA BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜVENLİK BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELEDE İNSAN GÜVENLİĞİ YAKLAŞIMI: TÜRKİYE ÖRNEĞİ DOKTORA TEZİ Hazırlayan J. Bnb. Yusuf AY Tez Danışmanı Doç.Dr. Müge KINACIOĞLU ANKARA – 2014 TEZ TANITIM FORMU TEZİN TARİHİ : 02.07.2014 TEZİN TİPİ : Doktora Tezi TEZİN BAŞLIĞI : Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadelede İnsan Güvenliği Yaklaşımı: Türkiye Örneği TEZİN YAPILDIĞI BİRİM : Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Güvenli Bilimleri Ana Bilim Dalı SPONSOR KURULUŞ : - DAĞITIM LİSTESİ : Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Tez Hazırlama, Onay, Dağıtım ve Muhafaza Esasları Kılavuzunda Belirtilen Yerlere TEZİN ÖZETİ : Güvenliğin zaman içinde genişlemesi ve derinleşmesi ile çevrenin bozulması, sınıraşan suçlar, ekonomik istikrarsızlık, kitlesel göç ve bununla ilişkili olarak göçmen kaçakçılığı vb. yeni güvenlik tehditleri ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada ülkelerin göçmen kaçakçılığı ile mücadele ederken, realist bir yaklaşımla sadece kendi sınırlarını korumak yerine, insan güvenliği yaklaşımı ile kaçak göçmenlerin de güvenliğini de dikkate alan bir mücadele yürütebilecekleri savı, Türkiye özelinde incelenmiştir. ANAHTAR KELİMELER: Güvenlik, realist güvenlik, eleştirel güvenlik, insan güvenliği, göçmen kaçakçılığı, göçmen kaçakçılığıyla mücadele SAYFA SAYISI: 291 GİZLİLİK DERECESİ: Tasnif Dışı T.C. KARA HARP OKULU SAVUNMA BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜVENLİK BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELEDE İNSAN GÜVENLİĞİ YAKLAŞIMI: TÜRKİYE ÖRNEĞİ DOKTORA TEZİ Hazırlayan J. Bnb. Yusuf AY Tez Danışmanı Doç.Dr. Müge KINACIOĞLU ANKARA – 2014 TEŞEKKÜR Bu tez çalışması, çok fazla insanın emeği ile ortaya çıkmış bir çalışmadır. Bu kapsamda, çalışmanın başından beri beni yönlendiren danışmanım Doç. Dr. Müge KINACIOĞLU’na, altı aylık periyotlarla çalışmaya yön veren Doç.Dr.Hv.Svn.Alb. Mehmet GÜNEŞ’e, Yrd. Doç. Dr. Özlem KAYGUSUZ KUZUCU’ya, ilk üç tez izleme komitesindeki katkılarından dolayı Doç. Dr. Haldun YALÇINKAYA’ya, idari konularda bana rehberlik eden Ana Bilim Dalı Başkanım Yrd.Doç.Dr.Öğ.Alb. Ertan EROL’a teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. İstatistiksel verilerin elde edilmesindeki gayretlerinden dolayı J. Bnb. Arkın EKEN’e, verilerin analizini benim için basit hale getiren Doç. Dr. Serhat BURMAOĞLU’na, teze şekil açısından katkılarından dolayı J.Yb. Burhan ONAÇ’a, uzun sürmüş bir çalışma boyunca benden desteğini esirgemeyen sevgili eşim Ebru OLGUN AY’a, “bitmez tükenmez bir ödev hazırladığımı” iddia etse de, onu ihmal etmeme çok da sızlanmayan oğlum Yusuf Arda AY’a minnettarım. Son olarak, bu çalışmayı yapabilmem için bana gerekli şartları sağlayan Jandarma Genel Komutanlığı’nın tüm personeline şükranlarımı sunarım. i T.C. KARA HARP OKULU SAVUNMA BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜVENLİK BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI ANKARA-2014 GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELEDE İNSAN GÜVENLİĞİ YAKLAŞIMI: TÜRKİYE ÖRNEĞİ DOKTORA TEZİ J.BNB.YUSUF AY ÖZET Güvenlik ilk çağlardan beri temel insan ihtiyaçlarından biri olmuştur. Bu önemli kavram, tanımlayanın tehdit algısı ve bu tehditlere karşı alınacak tedbir önerilerinin çeşitliliğine bağlı olarak çok çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Soğuk Savaş’ın bitimine kadar Uluslararası İlişkiler disiplinine hâkim olan realist güvenlik anlayışı devletin güvenliğini ve askerî tehditleri öne çıkarırken, Soğuk Savaş sonrasında güvenlik derinleşmeye ve genişlemeye başlamıştır. Bu gelişme ile bireyin güvenliği de tartışılmaya başlanmış ve insan güvenliği yaklaşımı gibi, bireyi öne çıkaran güvenlik yaklaşımlarından daha sık bahsedilir olmuştur. İnsan Güvenliği yaklaşımı, 11 Eylül saldırılarına kadar Kanada, Japonya ve Norveç gibi ülkelerin dış politikasında bariz bir şekilde belirleyici olmuş, diğer ülkelerde ise insanın ve haklarının yüceltilmesine katkı sağlamıştır. Saldırılar, ABD’nin büyük çaplı terör olaylarından kaynaklanan tehdide karşı kuvvet kullanma yönündeki istekliliğini tetiklemiş, insan haklarının yüceltilmesini sekteye uğratmış, insan güvenliği alanındaki kazanımların bir kısmının kaybedilmesine ve yaklaşım aleyhinde görüşlerin artmasına neden olmuştur. 11 Eylül saldırıları sonrasında başta ABD, ii İngiltere ve Kanada olmak üzere, pek çok ülke terörle mücadele gerekçesi ile göçü zorlaştırmış, iltica yasalarını sıkılaştırmış, kaçak göçmenleri sınır dışı etmiş, kısaca devletin güvenliği tekrar insanın güvenliğinin önüne geçmiştir. Göçmen kaçakçılığı açısından oldukça kritik bir coğrafyada yer alan Türkiye’de ise, 2002 yılından beri devam eden dönüşümler devletin güvenliği lehine insan güvenliğinin yok edilmediğini, aksine bir dengenin sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir. Bu sonuca nasıl ulaşıldığı çalışmada detaylı olarak anlatılmış olup, bazı örnekler vermek gerekirse, 2002 yılından beri insan güvenliğini öne çıkaran yasal düzenlemeler yapılmış 2005’ten beri 35 adet geri gönderme merkezi açılmıştır. 2013 yılında ise Türkiye kapılarını insanî gerekçelerle Suriyelilere açmış olup bu uygulama 2014’te de halen devam etmektedir. Yasama alanında kaydedilen gelişmelerin uygulamaya yansıması ise, bilgisine başvurulan, hâkim, savcı, polis ve jandarmalardan oluşan (835) kamu görevlisinin ifadelerine göre, olumlu olmuştur. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü’nün Türkiye ofislerinden yetkililer de, henüz istenen seviyede olmasa da, Türkiye’nin yaklaşık olarak son 10 yıldır, göçmenlerin güvenliği açısından olumlu adımlar attığını, devlet güvenliği ile insan güvenliğini dengelemeye başladığını ifade etmişlerdir. Sonuç olarak, 2000’li yıllarda birçok ülke terörle mücadele, anavatan güvenliği gibi gerekçelerle, göç politikalarını devlet güvenliği lehinde değiştirirken, göç açısından hassas bir coğrafyada yer alan Türkiye, 2002 yılından beri insan onurunu yücelten, devlet güvenliği ile insan güvenliğini dengelemeye çalışan idarî ve yasal değişimler gerçekleştirmiştir. Anahtar Kelimeler : Güvenlik, realist güvenlik, eleştirel güvenlik, insan güvenliği, göçmen kaçakçılığı, göçmen kaçakçılığıyla mücadele Tez Yöneticisi : Doç.Dr.Müge KINACIOĞLU Sayfa Sayısı : 291 iii T.R. TURKISH MILITARY ACADEMY DEFENSE SCIENCE INSTITUTE DEPARTMENT OF SECURITY MANAGEMENT ANKARA 2014 HUMAN SECURITY APROACH IN COMBATING MIGRANT SMUGGLING: TURKEY CASE DISSERTATION MAJ. YUSUF AY ABSTRACT Security is the one of the most basic human needs since the early ages. Based on the threat perception of the one who defines it and the wide variety of possible measures that can be taken against these threats, this important concept has been defined in many different ways. Until the end of the Cold War, realist understanding of security which centered upon state security and military threats, dominated the study of International Relations. In the Post-Cold War era, the security concept’s broadened and deepened interpretation has become more popular. With this development, individual’s security become a popular topic in security discussions and security approaches like human security which emphasizes the individual have begun to be mentioned more today. Human Security approach was influential in determination of the foreign policies of some countries such as Canada, Japan and Norway while in other countries, it has contributed to the promotion of human rights. The September 11 attacks triggered the US willingness to apply to use of force and disrupted the process of promoting human rights while at the same time it caused to the loss of some gains in the field of human security and to an increase in opposing views towards it. Following the September 11 attacks, many countries, especially USA and Canada, made the migration process more difficult under the pretext of fight against terrorism and preferred to iv tighten their asylum laws and deport illegal migrants. In short, they favored state security over human security. In Turkey, located in a critical geography with regard to migrant smuggling, ongoing transformations demonstrate clearly that human security is not wasted for the sake of state security and rather there is a substantial effort to balance the both. This study presents how this outcome was reached but to name some, legal transformations highlighting human security have been done since 2002, 35 Repatriation Centers have been opened Since 2005. In 2013 Turkey has opened its borders for humanitarian reasons to the Syrians fleeing their country’s civil war and this practice still continues in 2014. The impact of the developments in the legislative arena to the field is positive according to the 835 public officials (composed of judges, prosecutors, police and gendarmerie) surveyed in this study. Offices of United Nations High Commissioner for Refugees and the International Organization for Migration in Turkey, state that the country has taken positive steps and has begun to balance state security with human security with regard to migrants’ security in the last decade though not at the desired level. As a result, Turkey, located at the geographical intersection between East and West and so on a major migration route, has made important administrative and legal changes which try to balance state security with human security and respect human dignity since 2002 while many countries have changed their migration policies in favor of state security under some pretexts such as fight against terrorism and homeland security. Keywords : Security, realist security, critical security, human security, migrant smuggling, combating migrant smuggling Advisor : Doç.Dr.Müge KINACIOĞLU Number of Pages : 291 v
Description: