T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI HARP AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ YENİLEVENT/İSTANBUL SEMPOZYUM EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR (03-04 NİSAN 2008) Harp Akademileri Basımevi Yenilevent – İstanbul 2008 2 HARP AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ YENİLEVENT/İSTANBUL SEMPOZYUM EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR (03 – 04 NİSAN 2008) GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ Dr.P.Kur.Alb.Ahmet KÜÇÜKŞAHİN YAYIN KURULU Prof.Dr.Ali YILDIRIM, Prof.Dr.Hasan SAYGIN Doç.Dr.Mu.Bnb.Türker BAŞ HAZIRLIK KOMİTESİ İs.Yzb.Ali GÜLER, Mu.Yzb.Ceyhun ULUDAĞ, P.Yzb.Fatih TOSUN, Dz.Ütğm.Bilal DOMAÇ, Hv.Svn.Ütğm.İlker ATAK, Uzm.Me.Demet UÇAR, Uzm.Me.Cüneyt YUMUŞ, Uzm.Me.Mehmet AKÇA İCRA KOMİTESİ Top.Alb.Yavuz Akif YARATANER J.Kd.Bçvş.Mustafa USTA, Per.Kd.Üçvş.Birol SAZAKLI REDAKSİYON İsth.Alb.Erdoğan ÖZDİL, Uzm.Me.Oben GÜRER BASKI Harp Akademileri Basım Evi Yenilevent/İstanbul, 2008 YAZIŞMA ADRESİ Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Yenilevent/İstanbul Telefon: 0 212 284 80 65-1117 Faks: 0212 284 80 65-2150 e-posta: [email protected] Kitapta yer alan bildiri/makalelerdeki düşünce, görüş, varsayım, sav veya tezler eser sahiplerine aittir. Harp Akademileri Komutanlığı ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü sorumlu tutulamaz. 3 İÇİNDEKİLER HARP AKADEMİLERİ KOMUTANI HAVA ORGENERAL HASAN AKSAY’IN AÇIŞ KONUŞMASI ................................................................ III HARP AKADEMİLERİ KOMUTANI HAVA ORGENERAL HASAN AKSAY’IN KAPANIŞ KONUŞMASI ....................................................... IX BİRİNCİ OTURUM EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE YENİ PARADİGMALAR ............................. 1 DUYGUSAL ZEKÂ ......................................................................................... 9 YAPILANDIRMACI EĞİTİM ..................................................................... 15 ELEŞTİREL DÜŞÜNCE ................................................................................ 33 İKİNCİ OTURUM UZAKTAN EĞİTİM ..................................................................................... 41 YAŞAM BOYU ÖĞRENME ........................................................................ 49 DİSİPLİNLER ARASI EĞİTİM .................................................................. 57 AVRUPA BİRLİĞİ VE AKREDİTASYON ............................................... 67 ÜÇÜNCÜ OTURUM ODTÜ ÖRNEĞİ ............................................................................................. 83 HARP AKADEMİLERİ (STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ) ÖRNEĞİ .......................................................................................................... 95 YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ.......................................... 105 İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ ................................. 109 I II HARP AKADEMİLERİ KOMUTANI HAVA ORGENERAL HASAN AKSAY’IN AÇIŞ KONUŞMASI Seçkin Konuklar, Değerli Silah Arkadaşlarım, 150 yılı aşkın bir süredir Türk Silahlı Kuvvetlerine komutan ve karargâh subayı yetiştiren bu kutsal yuvaya hoş geldiniz. Harp Akademileri mensupları olarak, sizlerle bir arada bulunmaktan kıvanç duyuyoruz. Emek verilerek hazırlanan bu sempozyumun verimli geçmesi temennimizdir. Bugün ve yarın yapılacak tartışmalar ile, Büyük Önder Atatürk’ün “eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum hâlinde yaşatır, ya da milleti esaret ve sefalete sevk eder” sözleriyle önemini vurguladığı “eğitim” ile ilgili gelişmeleri farklı yönleriyle ele alacağız. Sempozyumun sivil asker çok değerli katılımcıların yanı sıra ülkemizdeki farklı üniversitelerin eğitim fakültesi dekanları ve eğitim bilimleri bölüm başkanlarının katılımı ile gerçekleşmesi ayrı bir önem taşımaktadır. Bu zengin katılımın, sempozyum sonunda, konuya ilişkin geniş tabanlı bir düşünce ve fikir altyapısı oluşmasını sağlayacağı inancındayım. Yıllardır çok farklı kademelerde komutanlık yaptım. Bu görevlerim sırasında doğal olarak astlarımı yakinen izleme şansım oldu. Ayrıca fırsat bulduğum kadarıyla literatürü takip etmeye çalışıyorum. Mesleki tecrübelerim ve eğitim psikolojisi üzerine yaptığım okumalar ışığında, günümüzde başarı için uzmanlaşma, sentez becerisi, yaratıcılık ve etik unsurların büyük önem kazandığını söyleyebilirim. Bu beceri ve alışkanlıkları gençlerimize kazandırmanın yolunun ise eğitimden geçtiği herkesin malumlarıdır. Bu nedenle bir eğitim programı hazırlanırken saymış olduğum unsurların göz önüne alınması gerektiği inancındayım. Şimdi bu unsurlara kısaca değinmek istiyorum. Uzmanlaşma ile belli bir disipline özgü düşünce yeteneğini (Kavrakoğlu, 2006) kastediyorum. Bunun için bireyin, öncelikle belli bir disiplinde uzmanlaşması, derinlemesine bilgi sahibi olması gerektiğinin III altını çizmekte yarar var. Bu da belli bir alanda sürekli çalışmayı gerekli kılacaktır. Bilginin bu denli arttığı ve çeşitlendiği bir dönemde en az bir alanda uzmanlaşmayı başaramayan bir kişinin etkili olabileceğini sanmıyorum. Bir pilot adayı yalnız kaldığında, uçağı kendi başına uçurabilecek yeterliliğe gelmiştir. Ancak bununla hiçbir zaman yetinmez. Kendini geliştirmek ve kusursuza ulaşmak için durmadan gayret gösterir. Uçağı kullanmaya başlayabilirsiniz ancak iyi bir pilot olmanız mesleğe odaklanmanızla gerçekleşir. Bu da yıllarınızı alır. Ayrıca, yaptığımız işin uçmak yanında bir de eğiticilik ve yöneticilik boyutunun olması, öğrenme ihtiyacını daha da arttırmaktadır. İşinizi astlarınızı denetleyebilecek, onların hatalarını düzeltebilecek ve onlara işin nasıl doğru yapılacağını öğretebilecek düzeyde iyi bilmelisiniz. 40 yıldır bu üniformayı taşıyorum ve hemen hemen her gün mesleğimle ilgili bir şeyler öğreniyorum. Çünkü teknoloji yerinde durmuyor. Benzer durum tabii ki diğer meslek grupları için de söz konusudur. Örneğin bir tabibin öncelikle kendi alanında uzmanlaşması, yani mesleğinin gerektirdiği bilgi donanımına sahip olması ve bu donanımı sürekli geliştirmesi beklenir. Yeni tedavi ve ameliyat yöntemlerini, yeni çıkan ilaçları, alternatif tıp, ameliyat sonrası bakım, koruyucu tedavi ve benzeri gelişmeleri sürekli izlemelidir. Bu yüzden öğrencilere, öncelikle ileride icra edecekleri meslekle ilgili yeterlilikler ile bu yeterlilikleri geliştirme becerisinin kazandırılması gerektiği düşüncesindeyim. Eğer bir kişi uzmanlık alanında yeterli bilgiye sahip değilse ve bu bilgiyi sürekli geliştirmiyorsa, özellikle beklentilerin yüksek olduğu nitelikli işlerde başarılı olamayacaktır. Ben bu tür kişilerin yaşadıklarını, Stephan Covey’in kör balta ile ağaç kesmeye çalışan oduncunun hikayesine benzetiyorum (Covey, 2005). Baltasını bilemek için zaman ayırmayan oduncu, saatlerce uğraşmasına rağmen nasıl ağacı kesmeyi başarmazsa, bu kişiler de sabahtan akşama kadar koşuşturmalarına rağmen işleri bir türlü bitiremezler. Size sağlıklı sonuçlar sunamazlar. Sentez ise, “farklı alanlardaki bilgileri anlamlı şekilde bir araya getirerek işe yarar hâle sokma becerisi” olarak tanımlanabilir (Gardner, 2008). Günümüzde problemlerin karmaşık yapısı tek bir alandaki IV bilgileri çözüm için yetersiz kılmaktadır (Senge ve diğ., 2005). Sağlıklı sonuçlara ulaşabilmek için çok farklı alanlardan bilgiye ihtiyaç duyulacağı açıktır. Ancak bilgi toplamak hepinizin kabul edeceği gibi yalnız başına yeterli olamaz. Önemli olan, toplanan bilgileri nesnel ölçütler kullanarak üzerinde çalıştığı sorunu çözecek şekilde bütünleştirebilmektir. Bu beceriye sahip olmayan yöneticiler, karar alırken ya da görüş oluştururken genellikle danışmanlarına ya da kurmay heyetine bağımlı olurlar. Bu kişiler özel hayatlarında yapacakları ekonomik, sosyal tercihlerde dahi başkalarının etkisi altında kalırlar. Hatta seçimlerde kime oy vereceklerini dahi başkaları –yakın çevreleri, okudukları köşe yazarları– belirler. Özellikle askerlik gibi yöneticilik ve liderliğin ön plana çıktığı mesleklerde sentez yeteneği büyük önem taşımaktadır. İyi bir yönetici, yapılacak işleri, çalışanların niteliği, zaman tahdidi, mevcut kaynaklar ve öncelikler gibi pek çok faktörü göz önüne alarak planlar. Daha sonra bu planları en iyi şekilde yerine getirecek düzenlemeleri yapar. Bu eşleştirmeleri yaparken çok farklı alanlardaki bilgilerden yararlanır. Karşılaştığı açmazları yine farklı alanlardaki bilgileri kullanarak çözüme ulaştırır. Önüne gelen büyük miktardaki istihbarat raporu, görüş ve değerlendirmeleri bir araya getirerek büyük resmi ortaya koymak olağanüstü bir sentez yeteneğini gerekli kılar. Özellikle zamanın hayatta kalmakla eşdeğer olduğu, emrinizdekilerin sizin ağzınızdan çıkacak iki kelimeyi beklediği ve bu kelimelerin başarı ile başarısızlık arasındaki farkı oluşturacağı ortamlarda sentez yeteneğinin önemi daha da artacaktır. Sentez yeteneği gelişmemiş kişiler ise bu baskı altında ezilirler ve bir türlü rasyonel karar veremezler. Bunun için özellikle yönetim kademesindeki kişilerin farklı kaynaklardan elde ettiği verileri uyumlu ve tutarlı bir bütün içerisinde birleştirebilmesi yani sentez yapabilmesi büyük önem taşımaktadır. Yaratıcılık ise üretilen çözümlerin niteliği açısından sentezden uzaklaşmaktadır. Sentez, belli bir sorunun tanımlı yöntemlerle, sistematik bir şekilde çözümünü öngörürken, yaratıcılık devreye girince çözüm sıra dışı bir hâl alır. Yaratıcılık, olaylara çok farklı açılardan bakmayı, yeni düşünce tarzları geliştirmeyi gerekli kılar (Drucker, 1999). V Sentez ile tahmin edilebilir sonuçlar alınırken, yaratıcılığın beklenenin ötesinde getirileri olabilir. Ancak sentezde belli bir gayret ve süre içinde belli sonuçlara ulaşılırken, yaratıcılıkta sonuç alma garantisi yoktur. Ayrıca, yaratıcı çözümleri anlamak ve uyarlamak da zaman zaman zor olabilir. Yaratıcı insanlar genellikle sıfır tabanlı düşünürler. Bu nedenle üretilen çözümler, mevcut sistem, mevcut uygulama ve alışkanlıklara aykırı olabilir. Bunun için yaratıcılık denildiğinde aklımıza yöneticilerden ziyade liderler gelir. Çünkü yöneticilik genellikle tanımlı problemlerin çözüme yönelik bir faaliyettir. Bu tür problemler için tanımlı yöntemlerin kullanımı, yani sentez becerisi genellikle yeterli olmaktadır. Ancak liderlik denildiğinde akla değişimin ve buna bağlı olarak belirsizliğin yönetimi gelmektedir (Kotter, 2001). Buradaki sorunun tanımlı olmaması yaratıcılığı gerekli kılar. Bilimsel altyapı, eğitim sisteminin özüdür. Ancak etik değerlerin yokluğunda bilim, yalnız başına yetersiz, hatta tehlikeli dahi olabilir. Çünkü bilim, öğretim üyesine bir sınıfta neler yapacağını ya da öğrenciye öğrendiği bilgileri nasıl kullanacağını açıklamaz. Bunları ancak etik değerler yardımıyla sağlayabilirsiniz. Bu değerler evrensel ilkelerle uyumlu olduğu sürece elde edilecek sonuçların yararlı olacağı söylenebilir (Covey, 2005). Ancak evrensel ilkelerden bir sapma söz konusu ise o zaman verilen eğitimin sonuçlarını sorgulamak gerekir. Bunun için, kısaca açıklamaya çalıştığım üç beceriyi –uzmanlık, sentez ve yaratıcılık– günümüzde başarılı olmak için gerekli temel yeterlilikler olarak görmekle birlikte, bunların sadece ve sadece etik bir anlayışın varlığında değerli olduğunu vurgulamak istiyorum. Harp Akademileri Yönetmeliğinde eğitim ve öğretimin amacı, öğrenci subayları Atatürkçü görüşü tam olarak benimseyen, ahlak ve karakteri yüksek, inisiyatif ve yaratıcı güce sahip, özellikle askerî faaliyet alanlarında uygun hareket tarzını bulma, doğru kararlara ulaşma ve verilen kararı en etkin şekilde uygulama yeteneği olan, komutan ve karargâh subaylığı tekniklerine sahip, çağı okuyabilen, muhakeme ve planlama becerisi gelişmiş olarak yetiştirmek olarak tanımlanmıştır. VI
Description: