ebook img

STEPHEN R. COVEY Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı PDF

20 Pages·2017·0.59 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview STEPHEN R. COVEY Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı

STEPHEN R. COVEY . * \ V FranklinCovey- o Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı Kişisel Değişim İçin Altın Kurallar Türkçesi: Gönül Suveren - Osman Deniztekin Varlık / Özel Dizi (ilk lendirilmiş olan ve güçlendiren iş arkadaşlarıma... İÇİNDEKİLER Bİrincİ Bölüm: PARADİGMALAR VE İLKELER 7 İçten Dışa ..................................................... 9 Yedi Alışkanlık-Gcnel Bakış......................... 43 İkinCİ Bölüm. ÖZEL ZAFER........................................................ 61 1. A i işkanlik Proaktif ol.................................................................. 63 Kişisel Vizyonla İgili İlkeler 2. A i işkanlik Sonunu Düşünerek İşe Başla.......................... 95 Kişisel Liderlik İlkeleri 3. Alişkanlik Önemli İşlere Öncelik Ver................................ 150 Kişisel Yönetim İlkeleri Üçüncü Bölüm: GENEL ZAFER................................................... 191 Karşılıklı Bağımlılık Paradigmaları 193 4. A lişkanlik: Kazan/Kazan Diye Düşün................................ 215 Kişiler Arası Liderlik İlkeleri 5. Alişkanlik: Önce Anlamaya Çalış, Sonra Anlaşılmaya ............... 250 Empatik İletişim İlkeleri 6. A lişkanlik: Sinerji Yarat............................................................ 278 Yaratıcı İşbirliği İlkeleri Dördüncü Bölüm.- KENDİNİ YENİLEME................................... 305 7. ALIŞKANLIK: Baltayı Bile............................................................ 307 Dengeli Bir Biçimde Kendini Yenileme İlkeleri Yine İçten Dışa.................................................... 331 Ek A: Çeşitli Merkezlerden Kaynaklanan Olası Algılar .. 343 Ek B: Büroda Bir II. Kare Günü................................................. 353 Di/İNİ ............................................................... 364 DI/.in............................................................................................................... 373 5 Bilinci Bölüm PARADİGMALAR İ ve lk e l e r İçten D işa Biihin bu dünyada. doğrıt yaşamaktan ayrılabilecek gerçek bir erdem yoktur. David Starr Jordan İrmİ bf.ş yii dan u/ un rİr s ü r i iş, üniversite, evlilik ve aile çevrelerinden insanlarla birlikte çalıştım. Bu süre içinde dışa­ rıdan bakıldığında inanılmayacak kadar başarılı görünen pek çok kişiyle karşılaştım. Ama onlar, içlerindeki bir açlıkla savaşıyorlar­ dı. Kişisel uyuma, etkili olmaya ve diğer insanlarla giderek gelişen sağlıklı ilişkiler kurmaya büyük gereksinimleri vardı. Benimle paylaştıkları sorunların size de tanıdık gelebileceğini sanıyorum. Mesleğimle ilgili hedefler saptadım iv olağanüstü bir başarıya ulaş­ tım. Ama bit, hem kişisel hem de aile yaşamıma mal oldu. Karımı ir çocuklarımı artık tanımıyorum. Hatta kendimi tanıdığımdan, benim için gerçekten neyin önemli olduğunu bildiğimden ile emin değilim. Bu nedenle kendi kendime şu soruyu sormak zorunda kaldım: "Buna değer mi?" Yeni bir rejime haşladım... hıı vıl beşinci kez. Kilomun fazla olduğunu biliyor ve değişmeyi gerçekten istiyorum. Biitiin yeni bilgileri okuyor, kendim için hedefler saptıyorum. Olumlu bir bakış açısı edinebilmek için ruhsal uçulan kendimi hazırlıyorum. Kendi kendime bu işi başa­ rabileceğimi söylüyorum. Ama başaramıyorum. Birkaç hafta sonra pes edırorum. Kendi kendime '. enliğim bir sözü nedense tutamıyo­ rum. Etkili yönelim konusunda kıııs üstüne kursa katıldım. Yanımda çalı­ şan insanlardan çok şey bekliyorum. Onlara dostluk göstermek ır diizgiin davranmak için bir hayli çaba harcıyorum. Ama hana sadık olduklarını sanmıyorum, dünün birinde hastalanıp evde kalacak ol­ sam, zamanın çı’ğunıı çay-kalıve içip gevezelik ederek geçireceklerini düşimi'mmım. Neden onİıinı İniğinim ve millilin CİIMYI (İftWU(\V- rıım? Ya da böyle olabilecek insanları bulamıyorum? Yetişme çağındaki oğlum çok ası ve uyuşturucu kullanıyor. Hangi yo­ lu denersem deneyeyim, beni dinlemiyor. Ne yapabilirim? ) apılacak çok iş \ ar. /.aman ise hiç yeterli değil, kendimi bütün gün baskı altında re savaş İndinde hissediyorum. Her güm! Haftanın vedi günü! Zaman kullanımı seminerlerine katıldım ve altı değişik planla­ ma sistemini denedim. Onların biraz yardımı oldu. Ama yine de isle­ diğim gibi mutlu, verimli ve huzurlu bir yaşantım olduğunu hissetmi­ yorum. Çocuklarıma çalışmanın değerini öğretmek isliyorum. Ama onların bir şev yapmalarını sağlamak için her hareketlerini denetlemem gere­ kiyor... İler adımda şikâyetlerine katlanmak zorundayım. Her şevi kendi başına yapmak daha kolay. Neden çocuklar üzerlerine düşen işleri ııeşevle ır kendilerine hatırlatılmadan yapmıyorlar? Çok işim var. Oerçekten çok. Ama bazen yaptıklarımın uzun vadede bir farklılık yaratacağından kuşkuya düşüyorum. Yaşamımın bir an­ lam taşıdığını ir bazı şeşlerin benim varlığım sayesinde farklı olduğu­ nu düşünmeyi gerçekten istiyorum. Dostlarımın yu da akrabalarınım bir dereceye kadar başarılı oldukla­ rını ya da itibar kazandıklarını görüyorum. Cülümsıiyor ve onları he­ yecanla kutluyorum. Ama bu arada içimi bir kurt kemiriyor. Neden böyle hissediyorum 7 (iüçlii bir kişiliğim var. Hemen lıer karşılaşmada, sonucu denetleye­ bileceğimi biliyorum. Halta bunu çoğu zaman, istediğim çözümün bulunmasını sağlayacak biçimde başkalarını etkileyerek yapıyorum. Her türlü durumu inceden inceye düşünüyor ır bulgularımın genel­ likle herkes için gerçeklen de yararlı olduğuna inanıyorum. Ama kay- filinim. Başkalarının, benim ve düşüncelerim hakkında neler düşün­ düklerini her zaman merak ediyorum. Evliliğim tatsızlaştı. Kavga ettiğimiz filan yok. Yalnız, artık birbirimizi sevmivomz. Evlilik danışmanlarına gittik. Başka şeyler de denedik. Ama nedense o eski duygularımızı yeniden canlaııdıramıyonız. Bunlar derin sorunlar. Acı veren sorunlar. Anlık çözümlerle düzeltilemeyecek sorunlar! Birkaç yıl önce karım Sandra ve ben. bu tür bir sorunla uğraş­ tık. Oğullarımızdan biri okulda çetin bir süıeç geçiriyordu. Dersle­ rinde hiç başarılı değildi. Bırakın sınavlarda başarı göstermeyi, ve­ rilen bir ödevi nasıl yapacağını bile bilmiyordu. Toplumsal açıdan hiç olgun değildi. Çoğu zaman yakınlarını utandırıyordu. Fiziksel açıdan ufak tefek ve sıskaydı, hareketleri ise düzensizdi. Örneğin beyzbol sopasını neredeyse top atılmadan sallamaya kalkıyordu. Diğerleri ona gülüyorlardı. Saııdra'yla ben ona yardım etmeyi öylesine istiyorduk ki. "Ba­ şarı" yaşamın herhangi bir alanında önemli ise. bizim için anne ve baba olarak önemliden de önemli sayılırdı. Bu nedenle oğlumuza karşı takındığımız tavır ve davranışlarımızla ilgilendik. Onunkiler­ le de ilgilenmeye çalıştık. Olumlu bakış açısı tekniklerini kullana­ rak ona cesaret aşılamaya çabaladık. "Haydi, oğlum! Bunu başara­ bilirsin! Yapabileceğini biliyoruz! Beyzbol sopasını biraz daha yu­ kardan tut ve gözlerini toptan ayırma. Top sana yaklaşmeaya ka­ dar sopayı sallama." Oğlumuz biraz başarılı -olduğunda, onu des­ teklemek için elimizden geleni yapıyorduk. "İşte bu güzel, oğlum. Böyle devam et!" Başkaları güldükleri zaman onları azarlıyorduk: "Sataşmayın. Rahat bırakın onu. Oyunu yeni öğreniyor." Ve oğlumuz ağlıvor, hiçbir zaman başarılı olamayacağını ısrarla tekrarlıyor. "Zaten beyzboldan hoşlanmıyorum," diyordu. Yaptığımız hiçbir şeyin yararı olmuyordu. Karım ve ben ger­ çekten kaygılıydık. Bu olayın oğlumuzun gururunu nasıl etkilediği­ ni görüyorduk. Olumlu davranmaya, ona yardımcı olmaya ve ken­ disini yüreklendirmeye çalışıyorduk. Ama süregelen başarısızlık- İİUÜİUA k'AI\\T\Vc\ gci\kü\k VC oU\y;\ başka bir açıdan bakmaya çalıştık. O sırada meslek yaşamımda, ülke çapındaki müşterilerimle li­ derlik nitelikleı im »clistirıııe li/erinde çalışıyordum. Bu konuda IBM'in Yönetici Geliştirme Kursu na katılanlar için ayda iki ke/ program hazırlıyordum. Bu programlar için araştuma ve hazırlık yaparken, özellikle algıların oluşumu konusu ilgimi çekti. Nasıl oluşuyorlardı, bakış açımızı nasıl yönle ildiriyor! ardı'.’ Bakış açımız davranışlarımızı na­ sıl yönlendiriyordu? Bu beni, beklenti kuramı ve kendi kendim doğrulayan kehanetle!i ya da ''Pignndynn Etkisi" n\ incelemeye sü­ rükledi. O zaman algılarımızın ne kadar derinlerde gömülü okluk­ la! mı anladım. Bu bana, hem gördüğümüz diinyava. hem de bu dünyayı görürken kullandığımız merceğin kentlisine bakmamız ge­ rektiğini ve dünyayı yorumlama tarzımızı merceğin etkilediğini öğ­ retti. Saııdıa yla birlikte. IBM'de öğrettiğim kavramlardan ve keıidi duıumumu/.dan söz edcıken. oğlumuza yardım etmek için yaptığı­ mız şeylerin aslında onunla ilgili gerçek düşüncelerimizle mumlu olmadığını anlamaya başladık. Hn derin duygularımızı dürüstçe in­ celediğimizde, temekle onu yetersiz ve biraz da "geride kalan" bir çocuk olarak gördüğümüzü anladık. Tavır ve davranışlarımız ko­ nusunda ne kadar uğraşırsak uğraşalım, çabalarımız etkili olamı­ yordu. çünkü yaptıklarımız ve söylediklerimize karşın aslında ona. "Sen becerikli değilsin, korunman gerekiyor." mesajım veriyorduk. Durumu değiştirmek için (ince kendimizi değiştirmemiz ge­ rektiğini kavradık. Kendimizi etkili bir hiçimde değiştirmek için de, önce algılarımı/i değiştirmemiz gerekiyordu. KisİÜK vk Kakaktkk Etİ(";İ Algıyla ilgili araştırmalarıma ek olarak. 1776'daıı bu yana ABD'de vavımlanan başarıyla ilgili yayınları derinlemesine inceli­ yordum. Kendi kendini geliştirme, herkesin anlayabileceği bir dille anlatılan psikoloji ve kendi kendine yardım gibi konularla ilgili yüzlerce kitap, makale ve denemeyi okuyor ya da.gözden geçiri­ yordum. i limin altında özgür ve demokrat insanların başarılı bir yaşamın anahtarı saydığı şeylerin toplamı ve özü bulunuyordu. (,iilışmalaıım beni 200 yıl boyunca yazılmış başarıyla ilgili ya­ 12

Description:
kat potansiveli gördıik. Gevşemeye ve çocuğumuzun . sel bir terimdi: günümüzde ise daha çok bir model, kuram, algı,. 'inşayım ya da referans
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.