Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Antropoloji Anabilim Dalı ÖZNEDEN NESNEYE: SÖYLEM ANALİZİ ÜZERİNDEN HAYVANIN DEĞİŞEN STATÜSÜ HAKKINDA BİR İNCELEME Sezen Ergin Zengin Doktora Tezi Ankara, 2017 ÖZNEDEN NESNEYE: SÖYLEM ANALİZİ ÜZERİNDEN HAYVANIN DEĞİŞEN STATÜSÜ HAKKINDA BİR İNCELEME Sezen Ergin Zengin Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Antropoloji Anabilim Dalı Doktora Tezi Ankara, 2017 v ÖZET Ergin Zengin, Sezen. Özneden Nesneye: Söylem Analizi Üzerinden Hayvanın Değişen Statüsü Hakkında Bir İnceleme, Doktora Tezi, Ankara, 2017. Bu tezde hayvanın toplumsal inşasının dildeki yansımalarına bakılarak eski Türk dilli topluluklardan günümüze hayvanın statüsündeki değişimin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Hayvanın statüsü, her toplumsal olguda olduğu gibi, kültürel, tarihsel, siyasal ve ekonomik koşullar etrafında şekillenmektedir. Hayvanın aşağı statüsü, neolitik devrim ve evcilleştirme sonrasında insanın doğa ve hayvanlar ile kurduğu uyumlu ilişkinin bozulmasıyla başlayan bir sürecin sonucudur. İnsanın hiyerarşik üstünlüğü, insan ve hayvan arasındaki farklara odaklanan bir bakış açısıyla inşa edilmekte ve giderek normalleşen bu aşağı statü yansımasını dilde bulmaktadır. Çalışmada dil, söylem ve ideoloji kavramları çerçevesinde söylemin insanların zihinsel dünyasını nasıl yansıttığı, gerçekliğin nasıl inşa edildiği, iktidar ilişkilerini nasıl kurulduğu, meşrulaştırıldığı ve sürdürüldüğü, üstün insan-aşağı hayvan ikiliğinin pratikte hayvanların aleyhine nasıl çalıştığı tartışılmıştır. Kültür-din, ekonomik düzen ve siyasi düzenin belirleyiciliğindeki ideoloji-mitolojide gizlenen insan-hayvan ilişkilerinin mahiyeti eleştirel söylem çözümlemesi yoluyla ortaya konulmuştur. Eski Türk dilli topluluklarda hayvanın insan karşısındaki yeri Oğuz Kağan Destanı, Irk Bitig ve Dede Korkut Hikâyeleri’nde aranmış ve hayvanlar etrafındaki dünya görüşleri Altay kozmolojisi ve animistik- şamanistik inançlar ekseninde incelenmiştir. Toplumsal analiz, söylemsel analiz ve eleştirel söylem çözümlemesi, bu metinlerde farklı derecelerde olsa da hayvanların (ve doğanın) insanın zihinsel dünyasında hareketli, değişken ve renkli bir imge yaratmış olduklarını göstermektedir. Hayvanlar insanlarla aynı evrensel yasalara tabi, aynı kaderi paylaşan güçlü failler olarak inşa edilirler ve insanlarla eşit zihinsel yetilere sahiptirler. Modern dönemde ise hayvanlar insan-merkezci ve türcü bakış açısının kurbanları olmakta, sayısız sektörde insan çıkarları çerçevesinde sömürülmektedirler. Hayvanların günümüzdeki aşağı statüsü egemen türcü ideolojinin bir ürünüdür ve kurulan hegemonya vi öylesine başarılıdır ki insan-hayvan arasındaki iktidar ilişkileri sorgulanmaz, normal ve doğal kabul edilir. Bu ideolojileri yaratıp sürdüren kapitalist üretim tarzı ve ulus-devlet anlayışı insanların hayvanlara ve doğaya bakışını değiştirmiştir. Sınai hayvancılık metinlerine uygulanan eleştirel söylem çözümlemesiyle hayvanların çoğunlukla cansız nesneler, makineler ya da sadece fizyolojik tepkiler veren pasif canlılar olarak inşa edildiği görülmüştür. Çeşitli yöntemlerle hayvanların biricikliği, öznelliği, failliği, kişilikleri silinmekte, hayvanlar insanlar tarafından yaratılan yapay kategorilere sıkıştırılmakta ve verimliği, kârı arttırmaya yönelen iktisadi aklın nesnesi haline gelmektedir. Bu çalışma antropoloji, eleştirel söylem çözümlemesi, eleştirel hayvan çalışmaları ve posthümanizm bağlamında hayvanlar üzerindeki tahakkümün ideolojik-söylemsel kaynaklarını araştırmakta ve insan-hayvan dikotomisi, insan üstünlüğü, insan- merkezcililk gibi kavramlar etrafında eleştirel bir okuma sunmaktadır. Anahtar Sözcükler eleştirel söylem çözümlemesi, eleştirel hayvan çalışmaları, ideoloji, kapitalizm, şamanizm, animizm, türcülük , insan-merkezcilik vii ABSTRACT Ergin Zengin, Sezen. From Subject to Object: An Analysis of the Changing Status of the Animal Through Discourse Analysis, Doktora Tezi, Ankara, 2017. The aim of this study is to reveal the transformation of the status of animal from the early Turkic- speaking peoples to modern-day Turkey by looking at the linguistic reflections of their social construction. The status of the animal is shaped around cultural, historical, political and economic conditions, as in every social phenomenon. The lower status of animals is the result of a process which begins with the destruction of the harmonious relationship that humans had with nature and animals following neolithic revolution and domestication. The hierarchical superiority of human is constructed with a focus on the differences between human beings and animals, and it increasingly finds its reflections on language. In this study, within the framework of language, discourse and ideology it has been investigated how discourse reflects the world view of people, how reality is constructed, how the relations of power are established, legitimized and sustained, and how the duality of superior human-inferior animal pair practically worked against animals. The nature of human-animal relations hidden in ideology-mythology determined by culture-religion, economic order and political order has been put forward via critical discourse analysis. The status of animal compared to human beings in the early Turkic-speaking peoples was sought out in the Epic of Oguz Kagan, Irk Bitig and the Tales of Dede Korkut, and the world views around animals were examined in terms of Altai cosmology and animistic- shamanistic beliefs. Social analysis, discursive analysis and critical discourse analysis show, although at different levels, that animals (and nature) have created a dynamic, fluid and colorful image in the mental world of human. Animals are constructed as powerful agents who share destiny with humans; are subject to the same universal laws as humans; and have equal mental capacity with humans. In the modern era, animals are victims of an anthropocentric and speciesist viewpoint, and are exploited on the grounds of human interests in numerous sectors. The current lower status of animals is a product of the dominant speciesist ideology, and the
Description: