(cid:248)Ç(cid:248)NDEK(cid:248)LER ASAF SAVA(cid:249) AKAT ÖNSÖZ 1. SHP PART(cid:248) PROGRAMI DE(cid:246)(cid:248)(cid:249)MEL(cid:248)D(cid:248)R 3 2. ÖRGÜTTE YEN(cid:248)L(cid:248)K VE PART(cid:248)(cid:248)Ç(cid:248) DEMOKRAS(cid:248) 92 3. PART(cid:248)(cid:248)Ç(cid:248) E(cid:246)(cid:248)T(cid:248)M VE ÖRGÜTLENME 100 4. TEKNOLOJ(cid:248) VE PART(cid:248)(cid:248)Ç(cid:248) DEMOKRAS(cid:248) 109 SOSYAL DEMOKRAS(cid:248) 5. SOSYAL DEMOKRAS(cid:248)DE L(cid:248)DER VE KADRO 112 GÜNDEM(cid:248) 6. YARATICI DÜ(cid:249)ÜNCEN(cid:248)NGÜCÜ 117 7. TÜRK(cid:248)YE`DE SOSYAL DEMOKRAS(cid:248)N(cid:248)N KÖKENLER(cid:248) 120 8. DEMOKRAT(cid:248)K SOSYAL(cid:248)ZM(cid:248)N(cid:248)DEOLOJ(cid:248)S(cid:248) 132 9. S(cid:248)V(cid:248)L TOPLUM VE EKONOM(cid:248) 136 10. SOLUN ALTERNAT(cid:248)F EKONOM(cid:248) POL(cid:248)T(cid:248)KASI NASIL OLMALIDIR? 152 (cid:248)lk Baskı: Armoni Yayınları,(cid:248)stanbul, Nisan 1991 11. SOSYAL DEMOKRAT EKONOM(cid:248) POL(cid:248)T(cid:248)KALARI 158 (cid:248)stanbul Bilgi Üniversitesi Mayıs 2004 http://akat.bilgi.edu.tr A.S.Akat 2 Sosyal Demokrasi Gündemi içinde toparlamaya, okuyucuya sunmaya çalı(cid:250)tım. Do(cid:247)allıkla, SHP`nin acil gibi duran sorunları öncelik kazandı. Onlar kadar önemli ba(cid:250)ka sorunlar da var. Ama ÖNSÖZ her(cid:250)eye bir tek kitap çerçevesinde cevap üretmek mümkün olmuyor. SHP parti programının de(cid:247)i(cid:250)mesi üstüne olan birinci yazı ilk defa yayınlanıyor. Di(cid:247)er yazıların biri Adımlar Dergisinde, gerisi Sosyal Demokrat Bu kitabı, sosyal demokratların ve özellikle SHP üye ve seçmenlerinin Dergide çe(cid:250)itli tarihlerde yayınlandı. Kitapta ayrıca sivil toplum, ekonomi ve ideoloji okuyaca(cid:247)ı umudu ile yayınlıyorum. Uzun süredir, Türkiye sosyal demokrat hareketi üstüne üç konu(cid:250)mamın metni var; bildi(cid:247)im kadar onlar da ilk defa yayınlanıyor. ve SHP hakkında yazdı(cid:247)ım yazıları ve yaptı(cid:247)ım konu(cid:250)maları bir kitap haline Partinin yazılı metinlere kar(cid:250)ı bir alerjisi yoksa da, fazla meraklı olmadı(cid:247)ını da getirmeyi arzuluyordum. Maalesef, ba(cid:250)ka i(cid:250)lerden göz açamadım ve proje gecikti biliyorum. Yani bu yazılar, SHP camiasında bir ho(cid:250) seda bile bırakmadan kaybolma durdu. Kısmet, SHP'nin tıkandı(cid:247)ı yönünde güçlü bir kanının kamuoyunda riskini ta(cid:250)ıyor. Olsun. Onları bir daha yazaca(cid:247)ım. Daha çok toplantıya gidip, daha yaygınla(cid:250)tı(cid:247)ı bu günlerde yayınlamakmı(cid:250). çok partili önünde anlataca(cid:247)ım. Türkiye'nin gelmi(cid:250) oldu(cid:247)u a(cid:250)amada, sa(cid:247)lıklı ve Okuyucumu ba(cid:250)tan uyarmak isterim. Amacım, SHP'li üye ve seçmeni günlük güçlü bir sosyal demokrat partinin demokratik gelece(cid:247)imizin en büyük güvencesini ya(cid:250)amlarında u(cid:247)ra(cid:250)tıran, gazetelerde okuyup arkada(cid:250)ları ile sohbetini yaptı(cid:247)ı olu(cid:250)turdu(cid:247)una kesinlikle inanıyorum. SHP, bütün bu fırtınaları atlatacak ve benim konuları ele almak de(cid:247)ildir. Baykal-(cid:248)nönü çatı(cid:250)masını incelemek, yada Genel özledi(cid:247)im gibi ça(cid:247)da(cid:250) bir sosyal demokrat parti olacak dinamizme sahiptir. Bu tarihi Merkez hiziplerinin hesabını tutmak, yada belediyelerdeki ba(cid:250)arısızlı(cid:247)ı tasvir olu(cid:250)uma benim de bir küçük katkımın olmasına kararlıyım. etmek, yada delege seçimlerinde ve kongrelerde ba(cid:250)vurulan oyunların listesini yapmak, yada DSP ile neden birle(cid:250)ilemeyece(cid:247)ini açıklamak, yada Alevilik ve Mart 1991 Kürtlük ve Karadenizlilik ve Sivaslılı(cid:247)ın sosyal demokrasi için önemini irdelemek, (cid:248)stanbul yada görevden alınan yönetimleri sıralamak; bütün bunlar (cid:250)üphesiz SHP parti ya(cid:250)amının büyük bir bölümüne ı(cid:250)ık tutardı. Ama, ben biraz daha gerilere gitmeyi, kısa vadeli siyasi çatı(cid:250)maların ötesine bakmayı tercih ettim. Türkiye sosyal demokrat hareketinin nasıl sosyal demokrat ismine layık olabilece(cid:247)ini ara(cid:250)tırmadan, uzun süredir gözlenen ama SHP'lilerin kendilerinden ve herkesten gizlediklerini sandıkları tıkanmayı anlamanın ve dolayısı ile tıkanıklı(cid:247)ı açmanın mümkün olamayaca(cid:247)ını dü(cid:250)ünüyordum. Kitaptaki yazıların hepsine damgasını vuran iki temel görü(cid:250) vardır. Birincisi, sivil toplumun devlet kar(cid:250)ısında güçlenmesidir. Demokratikle(cid:250)me denince, benim aklıma öncelikle sivil toplumun güçlenmesi geliyor. Sosyal demokrasi bir sivil toplum hareketidir. Ben örgütlü sivil toplumun in(cid:250)asını sosyal demokrat projenin hedeflerinden biri olarak kabul ediyorum. SHP'nin sivil toplumu güçlendirecek parti olmasını öneriyorum. Bütün sivil toplum yanda(cid:250)ı sosyal demokratları bu hayati hedef için mücadele etmek üzere birle(cid:250)meye ve güçbirli(cid:247)ine ça(cid:247)ırıyorum. (cid:248)kincisi, SHP'nin üçüncü dünyacılı(cid:247)ı, bürokratik-seçkincili(cid:247)i ve bu ikisinin bile(cid:250)imi anlamındaki ilericili(cid:247)i sosyal demokrat hareketten tasfiye etmesidir. Ve evrensel sosyal demokrasinin özgürlük, e(cid:250)itlik, barı(cid:250) ve dayanı(cid:250)ma ilkelerini Türkiye'ye ta(cid:250)ıyacak ça(cid:247)da(cid:250) ve modern bir parti olmasıdır. Türk toplumunun dönemi bitmi(cid:250) hurafe ve efsanelerle kaybedecek zamanı kalmamı(cid:250)tır. 21.inci yüzyılda, sosyal demokratların toplumun öncüsü ve de(cid:247)i(cid:250)imin lideri pozisyonlarını koruyabilmeleri, ancak bu büyük dönü(cid:250)ümü gerçekle(cid:250)tirmeleri ile mümkün olacaktır. Toplumun sivil toplum yanda(cid:250)ı dinamik kesimlerini, eskimi(cid:250) dogmalara ve ça(cid:247)dı(cid:250)ı ideolojilere kar(cid:250)ı durmaya, yenili(cid:247)in yaratıcılı(cid:247)ında bulu(cid:250)maya ça(cid:247)ırıyorum. Aklın yolu birdir derler. Bu kitabı olu(cid:250)turan makalelerde geli(cid:250)tirilen bütün fikirler(cid:250)u yada bu tarihte Türkiye`de yada ba(cid:250)ka bir yerde pek çok sosyal demokrat tarafından dü(cid:250)ünüldü, yazıldı, tartı(cid:250)ıldı. Ben sadece o fikirleri belirli bir sistematik A.S.Akat 3 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 4 Sosyal Demokrasi Gündemi sa(cid:247) partilerde raslanan (cid:250)ekilde lider hegemonyası ve onu destekleyen (siyaset ilminin clientelism dedi(cid:247)i) çıkar ili(cid:250)kileri partiye damgasını vurur. Birinci Bölüm CHP'nin bu konuda çok de(cid:247)erli deneyimleri vardır ve bu geçmi(cid:250)ten ders çıkartmak, aynı hataları yeniden tekrarlamamak zorundayız. Örne(cid:247)in, Kıbrıs SHP PART(cid:248) PROGRAMI YEN(cid:248)LENMEL(cid:248)D(cid:248)R Harekatından sonra, yani 1970'lerin ikinci yarısında, Ecevit'in ba(cid:250)kanlı(cid:247)ındaki CHP, hızla sosyal demokrat çizgiden uzakla(cid:250)mı(cid:250), Türkiye toplumundan ve toplumun ihtiyaçlarından kopuk bir popülist lider partisine dönü(cid:250)mü(cid:250)tü. A(cid:250)a(cid:247)ıda, karizmatik ALTINCI OLA(cid:246)ANÜSTÜ KURULTAY VE SONRASI liderin popülist partisi ile 1978-79'da uyguladı(cid:247)ı politikalara sık sık atıfta bulunaca(cid:247)ız. Ne yazık ki, SHP bu mirası reddedememi(cid:250)tir. Kurulu(cid:250)undan itibaren SHP'nin 29 Eylül 1990 tarihinde toplanan Altıncı Ola(cid:247)anüstü Kurultayında varolan e(cid:247)ilimlerin, 1987 yazında siyasi yasakların kalkmasından sonra daha da parti yönetimine aday iki ayrı ekip arasında bir yarı(cid:250) söz konusu oldu. Türkiye güçlendiklerini itiraf etmek zorundayız. tarihinde ilk kez bir büyük demokratik partide lider sa(cid:247)ken ve eli aya(cid:247)ı tutarken Partide sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini savunan kesimlerin bu liderlik yarı(cid:250)ına gidilmesi, SHP'nin demokratik olgunluk açısından ülkenin öncüsü ko(cid:250)ullarda ilk hedef olarak parti içinde ço(cid:247)ulculu(cid:247)a, yani farklı fikir platformlarının oldu(cid:247)unu tekrar kanıtlamı(cid:250)tır. En ba(cid:250)ından, bu yarı(cid:250)ın sadece ki(cid:250)ilik farkları yada varlı(cid:247)ına ve özellikle üyelerin ve seçmenin parti içi siyasete katılımına olanak liderlik vasıfları ile sınırlı kalmaması, tam tersine Türkiye'nin ve SHP'nin ihtiyacı sa(cid:247)layacak çözümleri aramaları sa(cid:247)lıklıdır. Genel ba(cid:250)kanlık yarı(cid:250)ında "fikir ve olan büyük reform hareketine tarafların bakı(cid:250) açılarını da yansıtması gereklili(cid:247)i platform" boyutunun parti içi mekanizmalarda temerküz etmesi ve Parti Programına kamuoyunda hissedildi. Bunda ba(cid:250)arılı olunması halinde, hem Ola(cid:247)anüstü hiç girilmemesi, iktidar programına ise genel ifadelerle de(cid:247)inilmesi bu ba(cid:247)lamda Kurultay'da yapılacak seçimler açısından delege deste(cid:247)ini alma (cid:250)ansının artaca(cid:247)ı, mazur görülmelidir. Tersini, yani parti yönetimine aday iki kadronun Ola(cid:247)anüstü hem de bir fikir platformu üstünde seçimi kazanan yeni yönetimin Haziran 1990'daki Kurultay öncesindeki kısıtlı zaman içinde tümüyle ideoloji ve program bazında bir Ola(cid:247)an Kurultaya kadar gerçekle(cid:250)tirece(cid:247)i icraatın me(cid:250)ruiyet kazanaca(cid:247)ı açıktı. kampanya yürütmelerini istemek, sanıyorum ki, seçmeninden te(cid:250)kilatına SHP Yarı(cid:250)ın ba(cid:250)ladı(cid:247)ı ilk günlerde kamuoyu tarafların farklı fikir platformlarına sahip kamuoyunun beklentileri ile çeli(cid:250)irdi. olmadıkları kanısında idi ve bu mücadelenin SHP'yi zayıflattı(cid:247)ı iddia ve ele(cid:250)tirileri Baykal ekibinin Altıncı Ola(cid:247)anüstü Kurultayda en büyük sıkıntısı bu oldu. bu gözleme dayanıyordu. Kampanya söylemini sürekli örgüt sorunları dı(cid:250)ına çekme çabaları, geçmi(cid:250) anti- Ancak, Kurultay öncesindeki günlerde bu manzara de(cid:247)i(cid:250)ti. Bir yanda Deniz demokratik uygulamaları nedeniyle, parti içi demokrasi ile ilgili getirecekleri Baykal, yanına önce (cid:248)smail Cem'i alarak, daha sonra da basında ve parti önerilerin parti te(cid:250)kilatı tarafından ciddiye alınmayaca(cid:247)ını bildiklerini kamuoyunda yürüttü(cid:247)ü kampanyada "yenile(cid:250)me" temalarını i(cid:250)leyerek, parti göstermektedir. Bu durumda, söylemi "kim partiyi iktidara getirir" sorusu çevresinde ba(cid:250)kanlı(cid:247)ı için verdi(cid:247)i mücadeleye bir fikir boyutu eklemeye çalı(cid:250)tı. Di(cid:247)er yanda ise tuttular. Ve (cid:248)nönü ekibinin "kim partiye demokrasiyi getirir" sorusu kar(cid:250)ısında Erdal(cid:248)nönü, Kurultay öncesi açıklamaya ba(cid:250)ladı(cid:247)ı temaları Kurultay konu(cid:250)masında ma(cid:247)lup oldular. beklenmedik ölçüde bir fikir platformunun temel unsurları ile zenginle(cid:250)tirdi. Böylece, Böyle bir sorunsalın içinden bakılınca, gerek Ola(cid:247)anüstü Kurultay'a gidilmesi, hem sosyal demokrat hareket, hem de hareketin en büyük partisi SHP için son gerekse Kurultay'da (cid:248)nönü ekibinin ba(cid:250)arılı olması, SHP için büyük bir kazançtır derece önemli yeni bir devrin ba(cid:250)ladı(cid:247)ını dü(cid:250)ünmemize olanak veren bir ortam denebilir. Hatta, "parti içi demokrasi" temasının sosyal demokrat hareket içindeki olu(cid:250)tu. popülerli(cid:247)i, sa(cid:247) partileri dahi etkileme potansiyeline sahiptir. Bu özgül anlama, (cid:249)üphesiz, Kurultay'ın ana teması, parti içinde demokratik mekanizmaların Ola(cid:247)anüstü Kurultay'daki sonucun Türkiye'nin siyasi haritasında önemli bir yerle(cid:250)tirilmesi ve hukukun hakim kılınması idi. Bu nedenle, Kurultay öncesinde ve dönü(cid:250)üme tekabül etti(cid:247)ini haklı olarak önerebiliriz. Kurultay sırasında, en çok tartı(cid:250)ılan, en fazla heyecan uyandıran konular, parti içi Ancak, unutulmaması gereken çok önemli bir ba(cid:250)ka husus vardır: parti içi i(cid:250)leyi(cid:250)le ilgili ele(cid:250)tiriler, öneriler ve savlardı. Bunun ola(cid:247)an, hatta sa(cid:247)lıklı demokrasi bir amaç de(cid:247)ildir, bir araçtır. Bir siyasi hareketin ve partinin esas amacı kar(cid:250)ılanması gerekti(cid:247)i kanısındayım. iktidara gelmek ve toplumsal projesinin uygulamaya geçirerek, kendisini Bir sosyal demokrat partinin topluma öncülük edebilmesinin önko(cid:250)ulu, parti destekleyen kütlenin beklentilerine cevap vermektir. Demek ki, Altıncı Ola(cid:247)anüstü içinde farklı fikirlerin bir arada ya(cid:250)ayıp yarı(cid:250)malarına olanak veren bir parti içi hukuk Kurultay SHP içinde fikir tartı(cid:250)malarının sonu de(cid:247)il, ba(cid:250)langıcı olmalıdır. Kazanan ve demokrasi düzeninin kurulması ve i(cid:250)lerlik kazanmasıdır. Bu olmazsa olmaz ekibi bekleyen büyük tehlike, zaferinin sarho(cid:250)lu(cid:247)u ile ba(cid:250)ının dönmesi, ve esas i(cid:250)in ko(cid:250)ul ya(cid:250)ama geçirilmedikçe, tüm fikir tartı(cid:250)maları, tüm yenilik arayı(cid:250)ları bir avuç bundan sonra, parti tüzü(cid:247)ü, parti programı ve iktidar programı düzeyinde siyaset esnafının hukuk-dı(cid:250)ı ve ahlak-dı(cid:250)ı uygulamaları tarafından bo(cid:247)ulur; ancak gerçekle(cid:250)tirilecek de(cid:247)i(cid:250)iklik ve yenilikler oldu(cid:247)unu unutmasıdır. A.S.Akat 5 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 6 Sosyal Demokrasi Gündemi Kurultay Türkiye'nin SHP'den beklentilerini arttırmı(cid:250)tır. Mevcut ve potansiyel kar(cid:250)ılayan bir yönetimle ba(cid:250)arılı olur. Sosyal demokrat anlayı(cid:250), projesinin seçmenleri SHP'nin bir an önce; örgütü, parti içi demokrasisi, ideolojisi, iktidar tanımında yer alan e(cid:250)itlik ve özgürlük ilkelerinin do(cid:247)al bir uzantısı olarak, bu programları ve kadroları ile ça(cid:247)da(cid:250) bir sosyal demokrat parti oldu(cid:247)unu konuların az sayıda parti yöneticisi yada uzman tarafından kapalı kapılar arkasında kanıtlamasını, ülkenin acil sonunlarını çözebilecek sa(cid:247)duyu ve olgunlu(cid:247)a geldi(cid:247)i kararla(cid:250)tırılmasına kar(cid:250)ı çıkar. Tam tersine, sadece parti te(cid:250)kilatının de(cid:247)il, bizzat konusunda kendisini ikna etmesini beklemektedir. Bütün bunlar, öncelikle Genel seçmenlerin ve genelde ülke kamuoyunun yaygın katılımı ile olu(cid:250)acak bir tartı(cid:250)ma Ba(cid:250)kan E.(cid:248)nönü'nün, ama (cid:250)üphesiz aynı ölçüde yanındaki yeni kadronun, cesaretle ortamında, her fikrin açık açık savunulmasını, lehte ve kar(cid:250)ı görü(cid:250)lerin parti içi tabuların üstüne giden bir tutum sergilemelerini zorunlu hale getirmi(cid:250)tir. belirginle(cid:250)mesini, icabında kütle ileti(cid:250)im araçlarına yansıyan polemiklerin Aynı cesur yakla(cid:250)ımı, parti içindeki muhalefet hareketlerinden beklemeliyiz; örne(cid:247)in olu(cid:250)masını, sosyal demokrasinin ça(cid:247)da(cid:250) fikir platformunu olu(cid:250)turma sürecinin D.Baykal'ın bundan sonraki mücadelesinde, a(cid:247)ırlık partinin program, ideoloji ve ola(cid:247)an unsurları olarak görmeliyiz. kadrolarında yenile(cid:250)me önerileri olmalıdır. Fikirlerimizin netlik kazanması, sosyal demokrasiden ne anladı(cid:247)ımızın Bu arada gözden kaçırılmaması gereken bir ba(cid:250)ka çok önemli husus vardır. belirginle(cid:250)mesi, ça(cid:247)ın dünya ve Türkiye düzeyinde sosyal demokrat hareketin Sosyal demokrat hareketin (cid:250)u anda iki ayrı partiye bölünmü(cid:250) olması, fiilen bir ba(cid:250)ka önüne koydu(cid:247)u sorunların ve misyonların tesbit edilmesi, 1990'lı yıllarda geçmi(cid:250) yarı(cid:250)a, SHP ve DSP arasında sosyal demokrat hareketin hakim ve giderek tek dönemlerden çok daha önemli oldu. Çünkü, artık 1945 sonrasının iyi tanımlanmı(cid:250) partisi olma yarı(cid:250)ına yol açmı(cid:250)tır. SHP yönetimi, 1980 öncesinde CHP yönetiminin ekonomik ve siyasi rejimlerden olu(cid:250)an blokları çözüldü. 1989 yılında Do(cid:247)u sahip oldu(cid:247)u, hareketin birden fazla partiye bölünmemesinin yarattı(cid:247)ı avantajlara Avrupa'da ve Sovyetler Birli(cid:247)inde komünist rejimleri sarsan toplumsal deprem ve bu sahip de(cid:247)ildir. Bu rekabetçi yapının SHP için ne kadar vahim sorunlar depremin uluslararası politika ve ekonomide yarattı(cid:247)ı dönü(cid:250)ümler, Türkiye gibi yaratabilece(cid:247)i Bayrampa(cid:250)a belediye seçim sonuçlarında çok belirgin (cid:250)ekilde ortaya sanayile(cid:250)me sürecinde gecikmi(cid:250) ülkelerde sosyal demokrasinin kendisini yeniden çıkmı(cid:250)tır. Karizmatik ve popülist lider B.Ecevit kar(cid:250)ısında, SHP'nin bir tek gücü tanımlama ihtiyacını arttırmı(cid:250)tır. olabilir; örgütü, kadroları ve programı ile evrensel sosyal demokrat parti modelini Körfez sava(cid:250)ı, eskisinden çok farklı bir dünya düzeninin kurulmakta oldu(cid:247)una üretmek ve bu modele uygun bir yapıya kendisini dönü(cid:250)türmek.(cid:248)ki parti arasındaki en son kanıttır. Yakın geçmi(cid:250)e kadar Sovyetler Birli(cid:247)inin müttefiklerinden biri olan birle(cid:250)menin tabanda ve SHP'nin liderli(cid:247)inde gerçekle(cid:250)mesinin ko(cid:250)ulu budur. Irak, yeni düzenin koordinatlarını anlayamadı; bunun fiatını çok a(cid:247)ır ödedi. Uzak Kurultay öncesindeki de(cid:247)erlendirmem, Genel Ba(cid:250)kanlık yarı(cid:250)ının Türkiye de(cid:247)il, daha birkaç yıl önce, Sovyetlerin onayı ile Amerika Birle(cid:250)ik Devletlerinin Sosyal Demokrat hareketinin CHP'lilikten SHP'lili(cid:247)e, "ilericilikten" "sosyal Birle(cid:250)mi(cid:250) Milletler (cid:250)emsiyesi altında böyle bir sava(cid:250) yapabilece(cid:247)ini hangimiz demokratlı(cid:247)a" dönü(cid:250)mesinde hayati bir önemi oldu(cid:247)u(cid:250)eklinde idi. Kurultay'ın dü(cid:250)leyebilirdik?(cid:249)artlar tüm dünyada köklü (cid:250)ekilde de(cid:247)i(cid:250)mi(cid:250)tir. "(cid:248)lericilik", "üçüncü yapıldı(cid:247)ı salona girerken, tarihin garip bir cilvesi olarak bu kez Baykal'ın "CHP'yi ve dünyacılık" ve "sosyalizm" gibi Türk sol dü(cid:250)üncesi üstünde yo(cid:247)un etki yapan ilericili(cid:247)i",(cid:248)nönü'nün "SHP'yi ve Sosyal Demokrasiyi" temsil etti(cid:247)i kanısında idim. evrensel akımların 1990'lardaki güçleri yada geçerlilikleri, 1950'lerden, hatta Kurultay'ı izleyince, hem bu gözlemin do(cid:247)ru oldu(cid:247)una inancım, hem yeni kadronun 1970'ler ve 1980'lerden çok farklıdır. Türkiye de bu sürede de(cid:247)i(cid:250)mi(cid:250)tir; artık Türkiye büyük dönü(cid:250)ümü ba(cid:250)lataca(cid:247)ı umudum güçlendi. insanına 1960'ların ideolojileri ile hitap etmek, geçmi(cid:250) kalıplarla ve sloganlarla onun Do(cid:247)rusu, Kurultay sonrası geli(cid:250)meler tam bekledi(cid:247)im yönde olmadı. Te(cid:250)kilat özlemlerine cevap vermek olana(cid:247)ı kalmamı(cid:250)tır. düzeyinde bakarsak, (cid:248)nönü'nün bilinçli bir (cid:250)ekilde vurguladı(cid:247)ı "seçimle gelen (cid:248)nsanlık tarihinin böylesine büyük bir dönü(cid:250)ümü ya(cid:250)adı(cid:247)ı bir dönemde, eski seçimle gider" ilkesi kısa bir süre sonra yeni ekip tarafından da çi(cid:247)nenmeye tabularına sıkı sıkıya sarılmak, Türkiye ve dünyanın zengin deneyim birikimini ba(cid:250)ladı. Bir üst kademenin bir altını siyasi nedenlerle görevden alma gelene(cid:247)inin görmemezlikten gelmek, sosyal demokratlıkla çeli(cid:250)ir. Do(cid:247)allıkla, bu tür büyük SHP'de bir türlü kırılamamı(cid:250) olmasının, partiye büyük güç kaybettirdi(cid:247)ine kesinlikle dönü(cid:250)üm anlarında projemizin en temel varsayımlarına dahi korkmadan e(cid:247)ilmek, inanıyorum. Program düzeyinde ise, SHP yönetiminin Körfez Krizi kar(cid:250)ısındaki hala geçerliliklerini koruyup korumadıklarını irdelemek gerekir. Böyle anlarda tutumu Avrupa Sosyal Demokrat Partilerininkinden çok farklı oldu. Bu farklılı(cid:247)ın sa(cid:247)lıklı siyasi hareketler cesareti akıl ve sa(cid:247)duyu ile birle(cid:250)tirerek tarihin bir adım tümüyle "üçüncü dünyacı-ilerici"(cid:250)eklinde niteledi(cid:247)im eski ideolojiden kaynaklandı(cid:247)ı önüne geçmeyi becerirler. benim için çok belirgindi ve yeni yönetimin tabuları kıracak yerde onların en büyük A(cid:250)a(cid:247)ıdaki önerilerin sunu(cid:250) ve kavranmasındaki zorluklardan biri burada savunucusu olmaya ba(cid:250)ladı(cid:247)ını dü(cid:250)ündürdü. Hele D.Baykal'ın bu konudaki çıkı(cid:250)ına yatmaktadır. Bir yanda dünya ve Türkiye deneyiminin bize zorladı(cid:247)ı yapısal gelen tepkiyi hiç bir (cid:250)ekilde sosyal demokrat davranı(cid:250) biçimleri ile telif etmenin dü(cid:250)ünce dönü(cid:250)ümlerini kapsamak, di(cid:247)er yandan da SHP'nin ya(cid:250)adı(cid:247)ı iç dinami(cid:247)in mümkün olmadı(cid:247)ı kanısındayım. güncel gereksinmelerine cevap vermek zorundayız. Bazen güncelli(cid:247)in a(cid:247)ır A(cid:250)a(cid:247)ıdaki analiz ve öneriler bu çerçevede ele alınmalıdır. Hem parti içi basması, bizleri sosyal demokratların ba(cid:250)ka yerlerde çoktan çözdükleri sorunları ili(cid:250)kileri, hem de partinin ideolojik ve politik programını dönü(cid:250)türme çabası ancak uzun uzun tartı(cid:250)maya itecektir. Bazen de yapısal sorunlar, SHP'nin güncelli(cid:247)inde ayrıntılı ve heyecanlı bir tartı(cid:250)ma ortamında, böyle bir tartı(cid:250)ma ortamını ho(cid:250)görü ile yer almadıkları halde yarını için ta(cid:250)ıdıkları önem nedeniyle ayrıntılı analiz A.S.Akat 7 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 8 Sosyal Demokrasi Gündemi edilecektir. Ben, önerilerimde yapabildi(cid:247)im ölçüde evrensel sosyal demokrasinin keserek faturayı derhal Büyük(cid:250)ehir Belediye Ba(cid:250)kanına çıkartmak son derece ilkelerinin tartı(cid:250)ılmasına, varsayımlarının irdelenmesine ve 2000'li yıllara yönelik yanlı(cid:250)tır. Yapılması gereken, ciddi ve cesur bir tavırla, sorunları kapsamlı bir evrensel sosyal demokrat projenin gerçekle(cid:250)tirilmesine ait dü(cid:250)üncelerimi geri (cid:250)ekilde tesbit etmek, onları çözecek dönü(cid:250)ümleri tasarlamaktır. planda tutmaya çalı(cid:250)tım. Çünkü, bu yazıdaki esas amacım, SHP'nin güncelli(cid:247)i olan (cid:249)üphesiz, son yenilgide SHP'nin belediyelerdeki ba(cid:250)arısızlı(cid:247)ı seçmen ideoloji sorunlarının bir envanterini yapmak ve bunlara sosyal demokrasi ile tutarlı tercihlerini etkileyerek nihai darbeyi vurmu(cid:250)tur. Ancak, bu sonuçta Belediye ve SHP için yapılabilirli(cid:247)i olan çözümler getirmekti. Do(cid:247)allıkla, ba(cid:250)ka platformlarda Ba(cid:250)kanlarının ki(cid:250)ilikleri olsa olsa marjinal bir etki yapmı(cid:250)tır. Partiyi yaralayan, yerel evrensel projenin tartı(cid:250)ılmaya ba(cid:250)lanmasını gönülden destekliyorum. yönetim anlayı(cid:250)ının ça(cid:247)dı(cid:250)ı kalması ve bu anlayı(cid:250)ı uygulayan kadroların Okuyucuyu bir ba(cid:250)ka konuda da ba(cid:250)tan uyarmam gerekiyor. Yazıdaki analiz yetersizlikleridir. Her iki te(cid:250)his de, sorunun çok daha derinlerde, SHP'nin Türkiye ve öneriler, do(cid:247)rudan bir siyasi platform (cid:250)eklinde hazırlanmamı(cid:250)tır. Bu nedenle, toplumuna ve ekonomisine bakı(cid:250) açısında, bu bakı(cid:250) açısı içinde üretti(cid:247)i yazılı(cid:250) uslubu Türkiye'nin siyasi gelene(cid:247)inde raslananlardan çok farklıdır. Örne(cid:247)in, çözümlerde ve gerek parti içi mekanizmalarının gerek toplumla diyalogunun bazı partili okuyuculara fazla akademik gelebilir. Çünkü Türkiye gelene(cid:247)inde, parti olu(cid:250)turdu(cid:247)u kadrolarda yattı(cid:247)ına i(cid:250)aret etmektedir. Gerek iktidara getirilen metinlerinin genel ve soyut ifadeler içinde yani slogan düzeyinde kalması tercih kadroları, gerek o kadroların eylem klavuzu olan ideolojisi itibariyle, SHP hala edilmi(cid:250)tir. Bu gelenek, siyasi sınıfın seçkincili(cid:247)ine i(cid:250)aret etmektedir. Sıradan partili, 1990'ların partisi olamamı(cid:250), 1970'lerin hatta daha öncelerin artık anlamı kalmamı(cid:250) slogan düzeyinin üstünde analizleri anlama yetene(cid:247)inden yoksun kabul edilir ve mücadelelerinde sıkı(cid:250)ıp kalmı(cid:250)tır. ona anlayaca(cid:247)ı dü(cid:250)ünülen basit sloganlarla hitap edilir. Ben bu anlayı(cid:250)ı Nitekim, Irak'ın Kuveyt'i i(cid:250)gal etmesi ile ba(cid:250)layan ve giderek bir sıcak sava(cid:250)a reddediyorum. SHP üyesi, genel ve soyut sloganların çok ötesinde siyasi analizleri dönü(cid:250)en Körfez Krizi, SHP'nin eskimi(cid:250) ideolojisinin somut olaylar kar(cid:250)ısında partiyi kolayca izleyebilecek ve de(cid:247)erlendirecek sa(cid:247)duyu ve olgunlu(cid:247)a sahiptir. nasıl yanlı(cid:250) tepkilere götürebilece(cid:247)ini bir kere daha kanıtlamı(cid:250)tır. Bu krizde, yeni Böyle olunca, yazı aynı anda hem parti örgütüne ve sosyal demokrat yönetimin parti politikasını Batı Avrupa sosyal demokrat partileri ile yakın temas seçmene, hem de sosyal demokrat hareket içinde ve çevresinde bilgi üreticisi içinde, hatta onlarla i(cid:250)birli(cid:247)i yaparak götürmesini beklerken, bamba(cid:250)ka bir durumla sayılabilecek kesimlere ula(cid:250)mayı hedeflemektedir. Okuyup ilgilenenler arasında kar(cid:250)ı kar(cid:250)ıya kaldık. Örne(cid:247)in iktidarda olan (cid:248)spanyol ve Fransız Sosyalist Partileri, ö(cid:247)retim üyeleri, gazeteci ve yazarlar, çe(cid:250)itli düzeylerde parti yöneticileri gibi partinin barı(cid:250) arayı(cid:250)larına Saddam Hüseyin'in hiç tepki göstermemesi ve Kuveyt'in i(cid:250)galini ideolojisinin olu(cid:250)masına aktif katkıda bulunan ki(cid:250)iler kadar sıradan parti üyesinin ve sürdürmesini de(cid:247)erlendirerek, ABD ve müttefikleri yanında yer aldilar. Pasifist seçmeninin yer almasını umuyorum. Partideki fikir tartı(cid:250)malarının ilkel sloganlardan hareketin çok güçlü oldu(cid:247)u Almanya dı(cid:250)ındaki tüm sosyal demokrat partiler azçok kurtarılarak, analitik bir düzeye eri(cid:250)mesi, partide çok özlenen e(cid:247)itim sürecine de aynı pozisyonu benimsediler. Yani, kriz kar(cid:250)ısında bir sosyal demokrat tutum bence önemli katkılarda bulunacaktır. belirdi: barı(cid:250)ı savunan fakat Irak'ın uluslararası hukuku çi(cid:247)neyen i(cid:250)galine kar(cid:250)ı Türkiye'de sosyal demokrat siyasi ya(cid:250)amın önemli sorunlarından birinin gere(cid:247)inde silah kullanmaktan çekinmeyen bir tutum. SHP'nin ise, büyük bir sosyal burada oldu(cid:247)unu söyleyebiliriz. Akademik ve bilimsel anlamı ile bilgi üreticisi ile bir demokrat kütle partisinden ziyade marjinal siyasi hareketleri andıran "ilerici-üçüncü siyasi partinin yerel yada milli lideri olarak siyasetçi arasındaki i(cid:250)bölümü ve i(cid:250)birli(cid:247)i dünyacı" bir tepki içinde kaldı(cid:247)ını izledik. SHP, sömürgecilik döneminin çoktan, geçmi(cid:250)te sık sık karı(cid:250)tırıldı. Bazen bilgi üreticisi liderlik, bazen de lider bilgi so(cid:247)uk sava(cid:250)ın ise kısa bir süre önce bitti(cid:247)ini hala anlayamamı(cid:250) bir ideoloji içinde üreticili(cid:247)i vehmetti. Uzmanla siyasetçi arasındaki zor dengeyi bir türlü tutturamadık. akıntıya kar(cid:250)ı kürek çekmeye çalı(cid:250)maktadır. Körfez krizi, aynen belediyeler Yazıyı bir siyasetçi olarak yazdım, ama bir uzmanın diliyle, yani di(cid:247)er uzmanların örne(cid:247)inde oldu(cid:247)u gibi, kamuoyunda SHP'ye yöneltilen "ça(cid:247)dı(cid:250)ı", "tutucu", da okuyabilece(cid:247)i gibi yazdım. Böylece, uzman-siyasetçi i(cid:250)bölümünü dengeli bir "eskimi(cid:250)", "beceriksiz" gibi yakı(cid:250)tırmaları neredeyse güçlendirici bir etki yapmı(cid:250)tır. i(cid:250)birli(cid:247)ine dönü(cid:250)türme yolunda bir küçük katkı yapabilmeyi ümit ediyorum. Demek ki, SHP'nin ve dolayısı ile Türkiye Sosyal Demokrat hareketinin temel ideolojik belirlenmesine ne(cid:250)ter vurmadan, sadece lider yada bir kaç parti PART(cid:248) PROGRAMI ESK(cid:248)M(cid:248)(cid:249)T(cid:248)R yöneticisinin de(cid:247)i(cid:250)mesi ile partinin seçim performansının tekrar yükselmeye ba(cid:250)layaca(cid:247)ını, yani kamuoyunun ve vatanda(cid:250)ın SHP iktidarına güvenece(cid:247)ini Türkiye'de sosyal demokrat hareketin tarihi geli(cid:250)me çizgisi, SHP'nin bugün beklemek safdillik olacaktır. kar(cid:250)ıla(cid:250)tı(cid:247)ı sorunların önemli bir bölümünü açıklayacak ipuçları ile doludur. Partiyi Fazla ayrıntıya girmeden, Parti Programı ve ideolojisi ile ilgili olarak Ola(cid:247)anüstü Kurultaya götüren ko(cid:250)ullara bakarsak, Bayrampa(cid:250)a yenilgisini sadece geçmi(cid:250)ten devralınan çerçevenin temel eksi(cid:247)inin Sosyal Demokrasi oldu(cid:247)unu Parti içi yönetim hataları ile açıklamanın imkansız oldu(cid:247)unu görürüz. Özellikle 26 söyleyece(cid:247)im. Program ve ideolojide; Mart 1989 yerel seçim sonuçları ile kar(cid:250)ıla(cid:250)tırılınca, Bayrampa(cid:250)a yenilgisinde, - yukarıdan ve bürokratik/seçkinci "tek parti ilericili(cid:247)i" vardır; partinin belediyelerdeki icraatında somutla(cid:250)an siyaset çizgisinin de seçmen - milliyetçili(cid:247)i ülkenin her düzeyde dı(cid:250) dünyaya kar(cid:250)ı kapanması olarak tarafından onaylanmamasının büyük rolü oldu(cid:247)u görülür. Ancak, analizi burada anlayan "üçüncü dünyacılık" vardır"; A.S.Akat 9 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 10 Sosyal Demokrasi Gündemi - soyut bir halk kavramının destekledi(cid:247)i "halka ra(cid:247)men halk" feti(cid:250)izmi yani önemli bir kötülük daha yaptı. Do(cid:247)allıkla, 1983'de CHP gelene(cid:247)ini sürdüren partiler "popülizm" vardır; kurulma a(cid:250)amasına gelince, üç a(cid:250)a(cid:247)ı be(cid:250) yukarı aynı program alındı ve 1980'ler - hatta (cid:250)u sıralarda tüm dünyada çözülen marksist yada marksizan totaliter SHP'sine maledildi. "sosyalizm" vardır; Ne yazık ki, sosyal demokrat kamuoyu ve kadrolar 1978-79 dönemini ayrıntılı - fakat ba(cid:250)arıları ile 20.inci yüzyıla damgasını vuran "ça(cid:247)da(cid:250) sosyal analiz etmeyi becerememi(cid:250), tam tersine, suskunlukla geçi(cid:250)tirmeyi tercih etmi(cid:250)tir. demokrasinin ilkeleri" yoktur. Her siyasi hareket kendi geçmi(cid:250)i ile ilgili bir miktar sansür uygulama, hataları görmemezlikten gelme, özele(cid:250)tiri yapmama e(cid:247)ilimleri ta(cid:250)ır. Bu e(cid:247)ilimler Üstelik, SHP 1989 ve 1990 yıllarında dünyayı altüst eden Do(cid:247)u Avrupa ve güçlendikçe, siyasi hareketin bugünü ve gelece(cid:247)i kavrama ve kapsama olanakları Sovyetler Birli(cid:247)indeki de(cid:247)i(cid:250)meler sanki olmamı(cid:250) gibi davranmaya devam eden, da sınırlanır. Çünkü, bu suskunluk seçmen nezdinde geçmi(cid:250) hatalardan ders Do(cid:247)u Avrupa Sosyalizminin çökü(cid:250)ünün kendi kavramsal çerçevesi için ne anlama alınmadı(cid:247)ı, hatta onlarda israr edildi(cid:247)i(cid:250)eklinde bir beklenti do(cid:247)urur. SHP için bu geldi(cid:247)ini sorgulama ihtiyacı bile duymayan belki de tek sosyal demokrat partidir. beklentiyi haklı kılan unsur, parti programının aynen 1970'lerde ki içeri(cid:247)i ile devam SHP'yi 1990'ların ve 2000'lerin modern Türkiye'sinin ça(cid:247)da(cid:250) platformlarına etmesidir. çekme çabaları parti içinde hep varolmu(cid:250)tur fakat münferit kalmı(cid:250) ve ba(cid:250)arıya Az önce de belirtti(cid:247)im gibi, bu programa damgasını vuran "üçüncü dünyacı ve ula(cid:250)amamı(cid:250)tır. Önümüzdeki dönemde SHP'nin iktidara yürüyebilmesinin önko(cid:250)ulu ilerici bir popülizm"dir; sosyal demokrasinin ilkeleri de(cid:247)ildir. Halbuki, özellikle 1980'li olan bu ideolojik dönü(cid:250)ümün ba(cid:250)langıç noktası SHP Parti Programının yeniden yılların sonuna do(cid:247)ru Dünyada siyasi, ekonomik ve toplumsal düzeylerde "devrim" yazılması için hazırlıkların ba(cid:250)latılmasıdır. sayılabilecek de(cid:247)i(cid:250)iklikler, dönü(cid:250)ümler gerçekle(cid:250)mi(cid:250)tir. Örne(cid:247)in, Batı Avrupa SHP'nin bugünkü Parti Programını belirleyen etkenleri görebiliyoruz. Birincisi, Sosyal Demokrat Partilerinin tümü de(cid:247)i(cid:250)en ça(cid:247)ın ko(cid:250)ullarına kendilerini 1923-50 arasının iktidardaki tek partisi (devlet partisi) CHP'nin getirdi(cid:247)i bir miras uyarlamı(cid:250)lardır. 1980'de iktidara gelen, arada iktidarı kaybeden, sonra tekrar alan vardır. Bu miras, seçkinci ve bürokratik bir yönetim anlayı(cid:250)ına tekabül ediyor. "Halk Fransız Sosyalist Partisinin son 10 yıllık evrimi SHP için çok önemli derslerle için halka ra(cid:247)men" sloganında somutla(cid:250)an bu anlayı(cid:250), bu yazıda defaten doludur. Gene 1980'li yıllardaki ba(cid:250)arılı iktidarı ile ülkesini 40 küsür yıllık Franko vurgulayaca(cid:247)ımız gibi, özünde demokrasiye kar(cid:250)ı, siyasi ve ekonomik devletçili(cid:247)i fa(cid:250)izminden ça(cid:247)da(cid:250) Avrupaya ta(cid:250)ıyan(cid:248)spanyol Sosyalist (cid:248)(cid:250)çi Partisi örne(cid:247)i Türkiye bir bütün olarak gören, aynı anda korporatizm, bol(cid:250)eviklik ve fa(cid:250)izm gibi birbirine zıt için çok ö(cid:247)reticidir. Muhalefetteki (cid:248)ngiliz(cid:248)(cid:250)çi Partisi, 1983 seçimlerini kaybederken ideolojilerden etkilenmi(cid:250) bir yukarıdan reformculu(cid:247)a tekabül etmektedir. "(cid:248)lerici" kullandı(cid:247)ı platformu bugün radikal bir (cid:250)ekilde de(cid:247)i(cid:250)tirmi(cid:250) ve önümüzdeki sözcü(cid:247)ünün kökü buradadır. 1950 seçimleri ile CHP meclis ço(cid:247)unlu(cid:247)unu kaybetmi(cid:250) seçimlerde iktidar adayı olmu(cid:250)tur. Tüm di(cid:247)er Batı Avrupa partileri için benzer (cid:250)eyler olsa da, ilerici denilen aydın çevrelerde ve bürokraside hakimiyetini 1960'lara kadar söyleyebiliriz. Çevresindeki bütün bu de(cid:247)i(cid:250)ime ra(cid:247)men, örne(cid:247)in, Do(cid:247)u Avrupa güçlü bir (cid:250)ekilde sürdürmü(cid:250)tür. Hala, Türkiye'nin sorunlarının 1950'de parlamenter Sosyalizminin iflasından sonra seçmenin önüne hala "Merkezi Planlama" özlemleri demokrasiye geçi(cid:250)le ba(cid:250)ladı(cid:247)ını dü(cid:250)ünen pek çok ilerici aydın vardır. ile giden bir SHP'nin halka umut vermemesi (cid:250)a(cid:250)ırtıcı de(cid:247)ildir. Sosyal demokrat ideolojinin olu(cid:250)masında ikinci önemli etken, 1960'lı yıllarda, Türkiye'de ise 1980 darbesi siyasi yapıyı altüst etmi(cid:250)tir. Türk toplumunun 27 Mayıs darbesi sonrasında olu(cid:250)an siyasi ortamdır. Üst üste ba(cid:250)arısız darbelerin ço(cid:247)unlu(cid:247)u Türkiye'yi 1980'de askeri darbeye getiren sürecin sorumluları arasına, denendi(cid:247)i bu yıllarda, demokrasiyi küçümseyen fakat sol dü(cid:250)ünceye açık bir aydın ister sevelim ister sevmeyelim, o dönem siyasi kadrolarını da koymaktadır. radikalizmi ilerici dü(cid:250)ünceye hakim oldu. Bu ortamda beliren ekonomik ve toplumsal ANAP'ın, askeri darbe ile özde(cid:250)le(cid:250)mesine ra(cid:247)men bir siyasi parti olarak varlı(cid:247)ını ideolojiler o devirde hala büyük ölçüde bürokrat-aydın kesime dayanan CHP'yi sürdürebilmesinde "yeni" bir siyasi olu(cid:250)um niteli(cid:247)i önemli bir etkendir. Kadroları, iç etkiledi. 1960'lar ortasında(cid:248)smet(cid:248)nönü'nün "ortanın solu" açılımını ba(cid:250)latması, kavgaları ve nihayet programı ile buram buram 1970'ler kokan bir SHP'nin 2000'li 1970'lerde Ecevit hareketi ile CHP'nin yepyeni bir görüntü kazanması sonucunu yılların özlemlerini ta(cid:250)ıyan seçmene güven vermekte zorluk çekmesine (cid:250)a(cid:250)ırmamak do(cid:247)urdu. Güçlü bir karizmatik lider ve popüler (ve popülist) bir söylem 1970'lerde gerekir. CHP'yi önce en büyük parti yaptı, bilahare iki kez iktidara getirdi. Bu dönemde, A(cid:250)a(cid:247)ıda, ça(cid:247)da(cid:250) bir sosyal demokrat partinin Türkiye için önerece(cid:247)i "yenilikçi giderek CHP kendisini "sosyal demokrat" (cid:250)eklinde adlandırmaya ba(cid:250)ladı. reform platformunun" ana hatlarını ba(cid:250)lıklar itibariyle göstermeye ve Türkiye'nin Ancak, 1970'ler ortasında olu(cid:250)an parti programının 1978-79'da CHP ça(cid:247)ı yakalamasına imkan verecek "Sosyal Demokrasi Projesini" tanımlamaya tarafından uygulanma denemesi büyük bir ba(cid:250)arısızlıkla sonuçlandı. Buna ra(cid:247)men, çalı(cid:250)aca(cid:247)ım. Parti programına ili(cid:250)kin görü(cid:250)ler aslında üç ana ba(cid:250)lık altında hemen ardından gelen 12 Eylül darbesi CHP içinde olası bir program tartı(cid:250)masına toplanabilir.(cid:248)lki, hukuki çerçevenin ve siyasetin temel ilkelerinin saptanmasıdır. izin vermedi; liderin de, kadroların da bu ba(cid:250)arısızlı(cid:247)ın hesabını vermelerini Buna "birey-devlet" ili(cid:250)kisinin yeniden düzenlenmesi diyebiliriz. (cid:248)kincisi, idari yapı ile engelledi. Yani, bu özgül anlama, 12 Eylül darbesi iflası tam kanıtlanmı(cid:250) bir toplumsal süreçlerin kesi(cid:250)me noktalarının incelenmesidir. Buna "sivil toplum- ideolojinin ya(cid:250)amını uzatarak Türkiye sosyal demokrat hareketine son derece bürokrasi" ili(cid:250)kisinin açıklık kazanması(cid:250)eklinde bakabiliriz. Üçüncüsü ise, A.S.Akat 11 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 12 Sosyal Demokrasi Gündemi ekonominin i(cid:250)leyi(cid:250)inde sosyal demokrat bir iktidarın 2000'li yıllar Türkiye'sine dönük CHP'nin Türkiye'de tek parti diktatörlü(cid:247)ünü kurduktan sonra benimsedi(cid:247)i Altı hedeflerinin ve araçlarının saptanmasıdır. Bunu da "büyüme-refah devleti" ikilemine Ok arasında demokrasinin yer almaması, yukarıda kısaca de(cid:247)inilen seçkinci özünü büyük kütleler lehine çözüm arayı(cid:250)ı(cid:250)eklinde tanımlayabiliriz. büyük bir açıklıkla ortaya çıkarmaktadır. Altı Ok'un her biri, demokrasi-dı(cid:250)ı bir Ça(cid:247)da(cid:250) sosyal demokrasinin her üç konudaki tercihleri son derece nettir. yönetimin ilkeleridir ve öyle olmak zorundadırlar. Altı Ok, Türkiye toplumunu Sosyal demokrat proje, öncelikle bireyi devlete kar(cid:250)ı korumayı, onu devlet yukarıdan reformlarla dönü(cid:250)türmeye çalı(cid:250)an (ve bunu bile ba(cid:250)arıp ba(cid:250)aramadı(cid:247)ı kar(cid:250)ısında güçlendirmeyi hedefler. Her türlü devletçili(cid:247)in bireyi devlete kıyasla tartı(cid:250)malı olan) anti-demokratik seçkincili(cid:247)in ilkeleridir; sosyal demokrasinin ilkeleri zayıflattı(cid:247)ı gözlem ve ilkesinden yola çıkar. Kesinlikle sivil toplumcudur. Yani, de(cid:247)ildir. 20.inci yüzyılın son günlerinde bunlar tarih-öncesinin simgeleri haline sosyal demokrasi merkeziyetçili(cid:247)e kar(cid:250)ıdır; ademimerkeziyetçi demokrasiyi gelmi(cid:250)lerdir.(cid:248)talyan Komünist Partisinin ismini ve amblemini de(cid:247)i(cid:250)tirme cesaretini savunur. Bürokrasinin gücünün azalmasını, yerini sivil toplum kurumlarının ve gösterdi(cid:247)i, Sovyetler Birli(cid:247)i Komünist Partisinin Stalin dönemi baskılarını te(cid:250)hir etti(cid:247)i seçimle gelen yönetimlerin almasını talep eder. Her toplumsal düzeyde, ve bütün geçmi(cid:250)inin özele(cid:250)tirisini yapmak zorunda kaldı(cid:247)ı bir ça(cid:247)da, hala Altı seçkincili(cid:247)e kar(cid:250)ı çıkar, demokratik mekanizmaları savunur. Ekonomideki önceli(cid:247)i, Ok'tan medet ummak, hala Altı Ok'un tanımladı(cid:247)ı kimli(cid:247)i ilerici zannetmek, hala büyük kütlelerin güncel sorunlarına çözüm getiren refah devletinin kurulması ve parti programının ba(cid:250)ına Altı Ok'u koymak, hala parti ambleminde Altı Ok'u tutmak, böylece gelir da(cid:247)ılımının dü(cid:250)ük gelirli sınıf ve kesimler lehine düzeltilmesidir. olsa olsa zavallı bir tutuculu(cid:247)un ve ilkel bir ça(cid:247)dı(cid:250)ılı(cid:247)ın göstergeleridir. SHP, Evrensel sosyal demokrasi projesinin temel ilkeleri bunlardır. Bu temel oturmayan yenile(cid:250)me ve demokratikle(cid:250)me sürecine ancak Altı Ok'u program ve ambleminden bir siyasi program, kendisine ne ad verirse versin, sosyal demokrat de(cid:247)ildir, çıkartarak ba(cid:250)ladı(cid:247)ı takdirde kamuoyu ve seçmen nezdinde ciddiye alınacaktır. olamaz. (cid:249)imdi sırası ile bu ilkeleri irdeleyelim. ALTI OK VE SOSYAL DEMOKRAS(cid:248) i) Cumhuriyetçilik. Ne teorik olarak ne de ampirik düzeyde, cumhuriyet idaresi ile demokrasi ve SHP Parti Programının nasıl bir ideolojik damga ta(cid:250)ıdı(cid:247)ının en belirgin kanıtı, sosyal demokrasi arasında bir ili(cid:250)ki kurmak mümkündür. Hepimizin bildi(cid:247)i gibi, Batı Cumhuriyet Halk Partisinin 1931'de kabul etti(cid:247)i ve 1937'de Anayasaya ekledi(cid:247)i Altı Avrupa'nin en ba(cid:250)arılı sosyal demokrat uygulamaları ve iktidarları,(cid:248)skandinav Ok'un, 1991 yılında sosyal demokratlık adına hala savunulmasıdır. Altı Ok, hem ülkeleri, Benelüks, (cid:248)ngiltere ve (cid:248)spanya örneklerinde görüldü(cid:247)ü gibi, Kraliyet partinin ambleminde yer almaktadır; hem de partinin 1985 yılında yapılan 1. yönetimleridir. Halbuki, 20.inci yüzyılın gördü(cid:247)ü kanlı diktatörlüklerin büyük Ola(cid:247)anüstü Kurultayında kabul edilen ve halen geçerli olan Parti Programında "Altı ço(cid:247)unlu(cid:247)u cumhuriyetlerde ortaya çıkmı(cid:250)tır. Çok uza(cid:247)a gitmeye gerek yoktur: (cid:248)lke" adı ile en ba(cid:250)a oturtulmu(cid:250)tur. Saddam Hüseyin'in Irak'ı bir cumhuriyettir; (cid:250)eriat devleti (cid:248)ran da cumhuriyettir. Hitler A(cid:250)a(cid:247)ıda kısaca bu altı ilkenin sosyal demokrasinin evrensel projesi ile Almanyası ve Stalin Sovyetler Birli(cid:247)i de öyleydi. Siyasi rejimleri tanımlayan, devlet tutarlılı(cid:247)ını tartı(cid:250)aca(cid:247)ım. Ancak, hemen belirtmemiz gereken çok çarpıcı bir husus ba(cid:250)kanlı(cid:247)ının babadan o(cid:247)ula kalıtım yolu ile geçip geçmedi(cid:247)i de(cid:247)ildir; fiilen ülkenin vardır: Altı(cid:248)lke arasında "demokrasi" yoktur. Evet; 1991 yılı Türkiye'sinde kendisine yönetiminden sorumlu olan ki(cid:250)i ve kadroların oraya nasıl seçildikleri ve hangi sosyal demokrat diyen bir parti, temel altı ilkesini sayarken bunların arasında hukuki çerçevede ülkeyi yönettikleridir. Bu 1930 yılında da böyleydi, 1990'da da demokrasinin olmayı(cid:250)ını yadırgamamı(cid:250)tır. Hatta, temel altı ilkesi arasında böyledir. Yani, mühim olan ve bir siyasi rejime tekabül eden kavram demokrasidir; demokrasinin olmamasının ne anlama geldi(cid:247)inin bilincinde dahi de(cid:247)ildir. cumhuriyet de(cid:247)ildir. Cumhuriyetçilik Oku, beraberinde gelen cumhuriyet övgüleri ile Halbuki, sosyal demokrat olabilmek için önce demokrat olmak gerekir. birlikte, tek parti diktatörlü(cid:247)ünün ülkede demokrasinin olmayı(cid:250)ını biraz olsun Demokrat olmak ise, her yerde ve daima önce demokrasiyi ve demokrasi ile gözlerden saklamak için kullandı(cid:247)ı bir araç olmu(cid:250)tur. beraber gelen kurumları savunmak, demokrasiye her(cid:250)eyin üstünde özel bir önem Cumhuriyetin kurulu(cid:250)undan bu yana geçen 70 yıldan sonra, Altı Ok'un ilki vermektir. Demokrasi soyut bir ilke yada gerçekle(cid:250)tirilmesi zor bir hayal, bir ütopya olan Cumhuriyetçilik iyice bo(cid:250), anlamsız hatta komik kalmı(cid:250)tır. Türkiye'de de(cid:247)ildir. Gözle görülen elle tutulan kurumlarda somutla(cid:250)mı(cid:250), varlı(cid:247)ı yada yoklu(cid:247)u Padi(cid:250)ahlı(cid:247)ı geri getirmek ve Osmanlı Hanedanını tekrar devletin ba(cid:250)ında görmek hemen belli olan bir yönetim biçimidir. Nedir demokrasinin kurucu özellikleri: temel isteyen hareketler mi vardır ki SHP onlara kar(cid:250)ı durmaktadır? Cevap hayırdır. Peki hak ve özgürlüklerdir; tek dereceli özgür seçimlerdir; halkın seçti(cid:247)i yöneticilerin neden hala Cumhuriyetçilik ilkesi programda ve oku amblemde yer almaktadır? üstünde yada dı(cid:250)ında ba(cid:250)ka bir iktidar ve irade olmamasıdır. Bunlar bir ülkede ya Sadece SHP 60 yıllık yetersiz ve yanlı(cid:250) bir ilkeyi dahi de(cid:247)i(cid:250)tirmeyi cesaret vardır, yada yoktur. E(cid:247)er varsa demokrasiden söz ederiz, yoksa da diktatörlükten. edemeyecek kadar tutucu bir parti oldu(cid:247)u için mi? Demokrasi konusunda net olamayan, ikircikli dü(cid:250)ünceleri hala sinesinde barındıran bir siyasi harekete sosyal demokrat demek asla mümkün de(cid:247)ildir. ii) Milliyetçilik. A.S.Akat 13 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 14 Sosyal Demokrasi Gündemi Okların içinde en tehlikelisi ve evrensel sosyal demokrasi ilkelerine en zıt Sosyal demokrasi yukarıdaki halk anlayı(cid:250)ını hiç bir (cid:250)ekilde kabul edemez. olanı belki budur. Tek parti diktatörlü(cid:247)ü, dönem Avrupasında esen totaliter Çünku, sosyal demokrat ideoloji, toplumların sınıflara bölünmü(cid:250) oldu(cid:247)u gerçe(cid:247)i rüzgarların da etkisi ile, ırkçılı(cid:247)a varan bir milliyetçilik anlayı(cid:250)ını benimsemi(cid:250)ti. üstüne in(cid:250)a edilmi(cid:250)tir. Her toplumda sömüren ve sömürülen, ezen ve ezilen, güçlü Güne(cid:250) dil teorisi, bütün medeniyetlerin Türk ırkından çıktı(cid:247)ı iddiası, dildeki ve güçsüz sınıflar vardır. Bu sınıfların çıkarları birbirleri ile çeli(cid:250)ir. Sosyal demokrasi arıla(cid:250)tırma, geli(cid:250)tirilen tarih tezleri, bu ırkçı yöneli(cid:250)in i(cid:250)aretleridir. 1930'larda yada sanayi toplumunun sömürülen sınıflarının, eme(cid:247)i ile geçinen büyük çalı(cid:250)an 1940'larda yayınlanan lise tarih kitaplarını okumak, CHP milliyetçili(cid:247)inin gerçek kütlelerin siyasi hareketidir; soyut bir halka de(cid:247)il, somut sınıflara temellenmi(cid:250) bir anlamını bariz bir (cid:250)ekilde ortaya çıkartacaktır. Dönemin politik mücadelelerindeki harekettir. hedef ve amacı ne olursa olsun, neticede Altı Ok'un milliyetçilik ilkesi bir insanın Nitekim, sosyal demokrat partiler içinde adında halk sözcü(cid:247)ü olan bir parti ülkesine yönelik ola(cid:247)an sevgisinden çok ötede bir (cid:250)eyleri simgelemektedir. yoktur. Bunlar, ya do(cid:247)rudan sosyalist yada sosyal demokrat sözcü(cid:247)ünü, ya i(cid:250)çi Halbuki sosyal demokrasi evrensel bir projenin siyasi hareketidir. sözcü(cid:247)ünü, yada her ikisini kullanırlar: Fransız Sosyalist Partisi, Alman Sosyal Vazgeçilmez ilkelerinden biri, uluslararası dayanı(cid:250)madır. Tüm dilleri, dinleri ve etnik Demokrat Partisi, (cid:248)ngiliz(cid:248)(cid:250)çi Partisi ve (cid:248)spanyol Sosyalist (cid:248)(cid:250)çi Partisi örneklerinde kökenleri özgürlük içinde beraber ya(cid:250)amaya, kültürel özbenli(cid:247)ini kaybetmeden oldu(cid:247)u gibi. Batı Avrupa demokrasilerinde, halk sözcü(cid:247)ünü isminde kullanan demokrasi içinde birlikteli(cid:247)e davet eder. Sosyal demokrasinin kurucuları, tüm partiler genellikle sa(cid:247)da yer alırlar. milliyetçilik e(cid:247)ilimlerini kökünden reddetmi(cid:250)ler, milliyetçili(cid:247)e kar(cid:250)ı daima CHP'nin Halkçılık Oku'nu, 1970'lerden sonra Türkiye siyasi söyleminde kozmopolitli(cid:247)i ve enternasyonalizmi savunmu(cid:250)lardır. Sosyal demokrat hareketin kullanılmaya ba(cid:250)lanan "popülizm" sözcü(cid:247)ü ile de asla karı(cid:250)tırmamak tarihinde, 19.uncu ve 20.inci yüzyılın bütün milliyetçilik hareketlerine kar(cid:250)ı durma, gerekmektedir. Popülizm, bütün yetersizliklerine ve eksiklerine ra(cid:247)men, demokratik onlarla mücadele etmek vardır. Sosyalist dü(cid:250)ünce haklı olarak milliyetçilikte hep baskıları yansıtan iktisat politikalarına verilen bir addır. Türkiye'de Demokrat Parti sa(cid:247)cılı(cid:247)ı, fa(cid:250)izmi,(cid:250)ovenizmi görmü(cid:250), hep kar(cid:250)ı çıkmı(cid:250)tır. gelene(cid:247)i yada 1978-79 Ecevit iktidarı popülizme örnek verilebilir. Bazen sosyal Türkiye'de de durum farklı de(cid:247)ildir. A.Türke(cid:250)'in Milliyetçi Hareket Partisi'nden demokrasinin de popülist e(cid:247)ilimler ta(cid:250)ıdı(cid:247)ına geçmi(cid:250)te raslanmı(cid:250)tır. Halkçılık S.Demirel'in Milliyetçi Cephelerine ve ANAP'ın milliyetçi-muhafazakar çizgisine, Oku'nun uzaktan yakından popülizmle hiç bir ili(cid:250)kisi yoktur, olmamı(cid:250)tır. güncel siyasi ya(cid:250)amda milliyetçilik sa(cid:247) siyasi partilerle özde(cid:250)le(cid:250)mi(cid:250)tir. CHP'nin Halkçılık Oku'nu temel ilkesi olarak muhafaza eden bir SHP'nin sosyal Milliyetçilik Oku'nun SHP'ye hangi somut politikalarda ne getirmesi beklenmektedir? demokratlık iddiasını ciddiye almak mümkün de(cid:247)ildir. Kürt sorununu çözümü mü basitle(cid:250)tirecektir? Yoksa Türkiye'nin Avrupa Toplulu(cid:247)una giri(cid:250)ini mi kolayla(cid:250)tıracaktır? Türkiye sosyal demokrat hareketi en kısa iv) Devletçilik. zamanda milliyetçili(cid:247)i ana ilkelerinden çıkartıp yerine uluslararası dayanı(cid:250)mayı 1930'lı yıllarda Batı Avrupa'dan esen totaliter rüzgarların tek parti getirmek zorundadır. diktatörlü(cid:247)ünün siyasi, toplumsal ve ekonomik dokusu ile kesi(cid:250)me noktalarından belki de en önemlisi, CHP'nin Devletçilik Oku'dur. Bugün bile, ne olup ne olmadı(cid:247)ı iii) Halkçılık. tartı(cid:250)ma konusu olan, tartı(cid:250)anları duygusalla(cid:250)tıran ve heyecanlandıran devletçilik Tek parti diktatörlü(cid:247)ünün üstüne kuruldu(cid:247)u ideolojik temellerden biri, kavramı ve sonuçları üstünde bu yazımın ekonomi ile ilgili bölümlerinde ayrıntılı Türkiye'de Batı Avrupa ülkelerindeki gibi sınıfların ve dolayısı ile sınıf çatı(cid:250)masının biçimde duraca(cid:247)ım. varolmadı(cid:247)ı önerisidir. Buna göre, Türkiye'de i(cid:250)çiler, sermayedarlar, tüccarlar, 1930'ların ba(cid:250)ında, siyasi demokrasi ve piyasa ekonomisi ikilisinde büyük toprak sahipleri, esnaf, memurlar, subaylar, a(cid:247)alar, beyler, marabalar, vs., somutla(cid:250)an liberal kapitalist düzenin iflas etti(cid:247)ini önesürenler ço(cid:247)almı(cid:250)tı. Solda, aralarında hiç çıkar çatı(cid:250)ması olmayan insanlardır; çünkü hepsi aynı milletin Komünist Partiler Sovyetler Birli(cid:247)inin totaliter ve merkeziyetçi rejimini savunurken, fertleridir. Böylece Türkiye sınıfsız bir toplum olur ve "halk" sözcü(cid:247)ü bu uyumlu sa(cid:247)da ise, Mussolini ve Hitler milliyetçilik ve ırkçılık temelinde totaliter diktatörlükler sınıfsız toplumu ifade eder. Halk kavramı, kendi içinde hiç bir çeli(cid:250)ki olmayan, soyut kurma yolunda idiler. Üstelik, liberalizmin ve demokrasinin be(cid:250)i(cid:247)i sayılan ve homojen bir insan toplulu(cid:247)unu içerir ve aslında amacı toplumdaki çatı(cid:250)mayı ve o anglosakson ülkelerde, kapitalizm tarihinin en büyük ekonomik bunalımı kar(cid:250)ısında çatı(cid:250)manın daima siyasi düzeye, özellikle devlete yansıdı(cid:247)ı gerçe(cid:247)ini saklamak, aciz kalan iktidarlar, üstesinden gelinmez gibi duran i(cid:250)sizlik ve toplumsal sorunların gizlemektir. Halkçılık Oku, Türkiye'deki sınıflar gerçe(cid:247)ini saklamak üzere üretilmi(cid:250) altında ezilmi(cid:250)lerdi. Zaten bir tek parti diktatörlü(cid:247)ünü yeni konsolide etmi(cid:250) ve bir kavramdır. Do(cid:247)allıkla, bu sınıfsız, çeli(cid:250)kisiz ve çatı(cid:250)masız halkı yöneten 1920'lerde ekonomik liberalizmde aradı(cid:247)ını bulamamı(cid:250) genç Türkiye Cumhuriyeti, seçkinler, yönetimlerini halk adına, halkı dü(cid:250)ünerek yaparlar, yani "halkçı" olurlar. bu modaya çabuk adapte olabilecek özelliklere de sahipti. Osmanlı'dan aldı(cid:247)ı CHP'nin Halkçılık Oku'nun içeri(cid:247)i, sınıfsız toplum efsanesinin siyasi düzeye kültürel ve siyasi miras, devletin yüceltilmesine ve toplumu her düzeyde hakimiyeti yansıtılması yoluyla tek parti diktatörlü(cid:247)üne ideolojik kılıf dikme çabasından altında tutmasına izin veriyordu. Devletçilik Oku, bu ba(cid:247)lamda CHP'nin 1931 ibarettir. programına alındı. A.S.Akat 15 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 16 Sosyal Demokrasi Gündemi CHP'nin yöneticileri, devletçili(cid:247)in sıradan bir iktisat politikası aracı Türkiye sosyal demokrat hareketi ve SHP, devletçilik kavramı ile tüm olmadı(cid:247)ının, beraberinde bir siyaset ve toplum anlayı(cid:250)ı getirdi(cid:247)inin bilincinde idiler. ba(cid:247)larını en kısa zamanda kopartmadıkça, 21.inci yüzyılın gerektirdi(cid:247)i büyük Devletçilik, biri siyasi di(cid:247)eri ekonomik (ama her ikisi de zorunlu) iki ayak üstünde reformları gerçekle(cid:250)tirecekleri konusunda Türk insanına güven veremeyecektir. duruyordu. Siyasette devletçilik, tek parti yönetimi aracılı(cid:247)ı ile devlet-parti özde(cid:250)li(cid:247)inin sa(cid:247)landı(cid:247)ı bir diktatörlüktü. Ekonomide devletçilik ise, bazılarınca v) Devrimcilik. devletin sermaye birikimini kendi i(cid:250)letmelerinde gerçekle(cid:250)tirmesi yolu ile toplumda Altı Ok'tan "inkilapçılık" oku, en ilginç geli(cid:250)me çizgisini gösterendir. CHP, bir sermayedar sınıfının çıkmasını engellemenin aracı olarak görüldü. Siyasi güce frenk kökenli reform sözcü(cid:247)ünün Osmanlıca kar(cid:250)ıtı olan "inkilap" ile yola çıkmı(cid:250)tı. sahip parti-devlet, iktisadi güce de sahip olmadı(cid:247)ı takdirde, kısa sürede önce Yani, CHP'nin reformcu bir parti oldu(cid:247)u, Türk toplumunu reformlar yaparak ekonominin sonra toplumun ve en sonunda siyasetin denetimini elinden dönü(cid:250)türmeyi hedefledi(cid:247)i ifade ediliyordu. Reformculuk, toplumsal dönü(cid:250)üme kar(cid:250)ı kaçırabilirdi. Bu sorunun çözümü, sanayide devlet mülkiyetinin hakim olması idi. çıkan düzen (yada statüko) savunucusu hareketlerden CHP'yi ayırdedecekti. Bu çözüm, ek olarak, Türkiye'yi Batı Avrupa'yı altüst eden emek-sermaye Özellikle kasdedilen, alfebe, giyim ku(cid:250)am, takvim, medeni kanun, tedrisatta birlik çatı(cid:250)masının da dı(cid:250)ında tutabilir ve i(cid:250)çi sınıfının bol(cid:250)evizme kaymasını riskini gibi kültürel reformlardı. Bunlar, Cumhuriyet (cid:248)nkilapları olarak anılıyor,(cid:248)nkilapçılık azaltabilirdi. Neticede, biraz Sovyetler Birli(cid:247)i, biraz da Fa(cid:250)ist(cid:248)talya deneyimi örnek Oku da bunlara sahip çıkıyordu. alınarak, büyük devlet i(cid:250)letmelerinin kurulu(cid:250)una gidildi. Açıktır ki, reformculuk sosyal demokrasinin ilkeleri ile tutarlıdır. Sosyal Sosyal demokrasinin devlet mülkiyetini ne kadar savundu(cid:247)u tartı(cid:250)masına demokrasi, iktidarında gerçekle(cid:250)tirdi(cid:247)i büyük reformlarla kapitalist toplumu burada girmek istemiyorum. Açıktır ki, (cid:248)skandinav ve Alman sosyal demokratları, dönü(cid:250)türece(cid:247)ini önermi(cid:250) ve dünyanın pek çok kö(cid:250)esinde bunu ba(cid:250)arı ile devletle(cid:250)tirmeye adeta hiç gitmemi(cid:250)lerdir. Buna kar(cid:250)ılık,(cid:248)ngiliz ve Fransız partileri uygulamı(cid:250)tır. Ancak, sosyal demokrasinin reformculu(cid:247)u sadece statükoculu(cid:247)a kar(cid:250)ı geçmi(cid:250)te önemli devletle(cid:250)tirmeler gerçekle(cid:250)tirmi(cid:250)lerdir. Tüm sosyal demokrat de(cid:247)ildir; aynı zamanda (hatta daha çok) Komünist Partilerin simgeledikleri partiler, 1980'lerden itibaren devlet mülkiyetini ekonomik programlarının önemli bir ihtilalcili(cid:247)e (yada arı türkçe ile devrimcili(cid:247)e) kar(cid:250)ıdır. Sosyal demokrasi, sosyalist unsuru olmaktan çıkartarak, iktisat politikalarını yeni hedef ve araçlar temelinde projenin gerçekle(cid:250)tirilmesi için gerekli büyük dönü(cid:250)ümün(cid:250)iddet kullanarak, yeniden tanımlamı(cid:250)lardır. ayaklanma ile, yani ihtilalcilikle yapılamayaca(cid:247)ını, ancak ve ancak demokrasi içinde Ancak, devlet mülkiyetini savunmaları halinde bile, sosyal demokratlara tedrici reformlarla yapılabilece(cid:247)ini savunmu(cid:250)tur, bugün de savunmaktadır. Sosyal devletçi demek mümkün de(cid:247)ildir. Örne(cid:247)in, yo(cid:247)un devletle(cid:250)tirmelere gitmelerine demokrasi bu anlamda, yani devrimcilik kar(cid:250)ıtı olarak reformcudur. Yakın bir ra(cid:247)men,(cid:248)ngiliz(cid:248)(cid:250)çi Partisini yada Fransız Sosyalist Partisini devletçilik kavramı ile geçmi(cid:250)e kadar, Komünist hareket, sosyal demokrasiyi reformist diyerek analiz etmek kimsenin aklına gelmemi(cid:250)ti. Çünkü, sosyal demokrasinin devlet a(cid:250)a(cid:247)ılamaya çalı(cid:250)mı(cid:250)tır. mülkiyetine yakla(cid:250)ımı sosyalizm sözcü(cid:247)ü tarafından ifade ediliyordu; ayrıca devletçi Bu çerçevede, arı türkçe kampanyası fırsat bilinerek (cid:248)nkilapçılık Oku'nun demeye ihtiyaç yoktu. Sosyal demokraside devlet mülkiyeti, sosyalizm hedefinin Devrimcilik Oku'na çevrilmesi son derece ilginçtir. Devrim sözcü(cid:247)ü, eski dilde sonucu olarak, çok farklı teorik ve pratik ihtiyaçlardan kaynaklanmakta idi. Bu ihtilalin kar(cid:250)ıtıdır; inkilabın de(cid:247)il. Acaba bir tercüme yanlı(cid:250)lı(cid:247)ı mı yapılmı(cid:250)tır? Tabiki partilerin devlet mülkiyetini talep ederken getirdikleri nedenlerle CHP devletçili(cid:247)inin hayır. Bilinçli bir (cid:250)ekilde, demokratik sürecin i(cid:250)lemedi(cid:247)i tek parti diktatörlü(cid:247)ünde nedenleri neredeyse birbirine zıttır. Çünkü, tek parti CHP'si sosyalist yada sosyal halka ra(cid:247)men yapılan reformların aslında bir (cid:250)iddet unsuru ta(cid:250)ıdı(cid:247)ı kabul demokrat bir parti de(cid:247)ildi.(cid:248)nsan tereddüte dü(cid:250)üyor: acaba, SHP Parti Programını edilmektedir.(cid:248)nkilaplar devrimlere çevrilince, (cid:248)nkilapçılık da Devrimcilik olmu(cid:250)tur. hazırlayanlar, Devletçilik Oku'nun sosyalist bir ilke oldu(cid:247)unu mu zannediyorlardı? Devrimcilik Oku'nun sosyal demokrat reformculu(cid:247)un tam tersi anlam ta(cid:250)ıdı(cid:247)ı, Devletçilik ve sosyalizm, birbirinden köklü (cid:250)ekilde farklı, birbirine zıt toplumsal özellikle 1960'lı yıllarda iyice belirginlik kazanmı(cid:250)tır. Bu dönemden itibaren devrim süreçlere tekabül etmektedirler. Olay sadece ekonomide devlet mülkiyetinin varlı(cid:247)ı sözcü(cid:247)ü tam anlamı ile ihtilal kar(cid:250)ılı(cid:247)ında kullanılmı(cid:250)tır: 27 Mayıs Devrimi, 1917 yada yoklu(cid:247)u ile açıklanamaz. Dünyada pek çok ülkede devlet mülkiyeti vardır; Devrimi gibi. Bu arada, bütün cuntalar ve askeri yönetim taraftarları, devrim ama bunların önemli bir bölümü devletçi de(cid:247)ildir. Örnek olarak kavramının Altı Ok arasında mevcudiyetinin askeri darbelerin me(cid:250)ruiyeti için yeterli (cid:248)talya'yı alabiliriz. Sava(cid:250) sonrasında, Mussolini'nin kurdu(cid:247)u devlet te(cid:250)ebbüsleri oldu(cid:247)unu haklı olarak öne sürmü(cid:250)lerdir. Böylece, CHP'nin Devrimcilik Oku'nun Hristiyan Demokrat yönetimler tarafından aynen tutulmu(cid:250) ve hatta geni(cid:250)letilmi(cid:250)tir. (cid:250)iddeti siyasi araç kabul eden ihtilalcilik anlayı(cid:250)ına açık oldu(cid:247)u ya(cid:250)anarak Ama, Mussolini (cid:248)talya'sı devletçi, Hristiyan Demokrat (cid:248)talya ise liberal olarak görülmü(cid:250)tür. nitelendirilir. Türkiye'de de, devlet yatırımlarında gerçekle(cid:250)tirdi(cid:247)i büyük artı(cid:250)a E(cid:247)er SHP iddia etti(cid:247)i gibi sosyal demokrat bir parti ise, ilkeleri arasında siyasi ra(cid:247)men, DP iktidarının liberal olarak tanınması, ba(cid:250)ta söyledi(cid:247)imiz gibi devletçili(cid:247)in (cid:250)iddeti me(cid:250)ru kılan devrimcilik yer alamaz; e(cid:247)er yer alıyorsa, o zaman SHP sadece devlet mülkiyetinden ibaret olmadı(cid:247)ının, mutlaka iki aya(cid:247)a ihtiyacı evrensel sosyal demokrasi kurallarına ters dü(cid:250)en, yani sosyal demokrat olmayan oldu(cid:247)unun kamuoyu tarafından bilindi(cid:247)ine i(cid:250)aret etmektedir. bir siyasi partidir. A.S.Akat 17 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 18 Sosyal Demokrasi Gündemi muhafaza etmekle yetinen tutucu bir SHP'nin demokrasi anlayı(cid:250)ı özünden yaralı vi) Laiklik. kalmaya mahkumdur. CHP'nin Altı Oku içinde, bugün de geçerlili(cid:247)i olan ve hiç olmazsa sözlük anlamı sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri ile çeli(cid:250)meyen tek ilke, laikliktir. TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER REFORMU CHP'nin laiklikten ne anladı(cid:247)ı ve fiilen laiklik adı altında uygulanan politikaların laiklik kavramı yada sosyal demokrasi ile tutarlı olup olmadı(cid:247)ı ise çok farklı bir Sosyal demokrasiyi popülizm, ilericilik, sosyalizm gibi tüm di(cid:247)er sol konudur. siyasetlerden ayırdeden özelli(cid:247)in, kayıtsız(cid:250)artsız demokrasiyi savunması oldu(cid:247)unu CHP'nin laiklik anla(cid:250)ıyı(cid:250)ı, din i(cid:250)leri ile devlet i(cid:250)lerinin birbirinden ayrılması ne kadar vurgulasak azdır. Türkiye'de demokratik ilkeler konusunda geçti(cid:247)imiz 30- de(cid:247)ildi. Tam tersine, Laiklik Oku, dinin ve her türlü dini faaliyetin devlet denetimi 40 yılda epey yol alınmı(cid:250)tır. Soldaki siyasi hareketlerin de, özellikle son 10 yıldır altına alınması(cid:250)eklinde algılanmı(cid:250)tır. Tek parti diktatörlü(cid:247)ünde iktidar tekelini giderek hızlanan bir tempo ile, demokrasinin önemini kavradıklarını görüyoruz. elinde tutan sivil-asker seçkinler, dini örgütlenmenin üstünde baskı kururak islam Bunda, birbiri ardından gelen darbelerin demokrasiyi askıya aldıktan sonraki dininin Türkiye toplumundaki etkilerini kısıtlayabileceklerini dü(cid:250)ünüyorlardı. Somut uygulamalarının görülmesi (cid:250)üphesiz çok etkili oldu. Ancak, hala "popülist" yada olarak getirilen tedbirleri kısaca sayabiliriz: Tevhidi Tedrisat kanunu ile dini e(cid:247)itimin "ilerici" ideolojik kalıntılar, SHP'nin demokrasi ve temel hak ve özgürlükler yasaklanması; Diyanet (cid:248)(cid:250)leri Ba(cid:250)kanlı(cid:247)ının kurulması ile imam ve müezzinlerin konusunda çok net bir sosyal demokrat tutum sergilemesini engelleyebilmektedir. devlet memuru olmaları; Milli E(cid:247)itim Bakanlı(cid:247)ına ba(cid:247)lı(cid:248)mam Hatip okullarının Temel hak ve özgürlükler konusu toplumda ve sosyal demokrat kadrolar ve açılması ile devletin din adamı yeti(cid:250)tirmeye ba(cid:250)laması; Tekke ve zaviyelerin seçmen camiasında çok tartı(cid:250)ılmaktadır. Örne(cid:247)in Ceza Kanununun 141-142 ve (tarikatların) kapatılması yolu ile dini örgütlerin sindirilmesi; kıyafet kanunu ile dini 163'üncü maddeleri, yada sendikalara ve derneklere getirilen siyaset kısıtlamaları rütbe ifade edebilecek giysilerin (ve sarı(cid:247)ın) yasaklanması; ibadet ve din devamlı kamuoyunun gündeminde yeralmaktadır. Ancak, bu çok kapsamlı konuyu propagandası gibi konularda suçlar ihdas ederek bu tür faaliyetlerde bulunanların sadece Ceza Kanununun birkaç maddesine yada benzer uygulamalara indirgemek cezalandırılması; vs. yetersiz ve yanlı(cid:250) bir yakla(cid:250)ımdır. Temel hak ve özgürlükler, mutlaka bütünlük Haklı olarak, Cumhuriyeti kuran kadroların dini örgütlenmelere kar(cid:250)ı neden içinde ele alınmalı, ve SHP iktidarı tarafından derhal ve hepsi çözülecek (cid:250)ekilde böyle bir baskı rejimi kurmak ihtiyacını duydukları sorulacaktır. Cumhuriyetin resmi hazırlık yapılmalıdır. ideolojisine göre, Osmanlı(cid:248)mparatorlu(cid:247)u teokratik bir devletti, islam dini ise Hepimizin çok iyi bildi(cid:247)i gibi, Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerin adeta Türkiye'nin ça(cid:247)da(cid:250) medeniyeti yakalamasının önünde en büyük engeli tümünde kısıtlamalar vardır. Bunların bir bölümü 1982 Anayasasından olu(cid:250)turuyordu. Çünkü, islam dini (ve onun temsilcisi dini zümreler) bilim ve kaynaklanmaktadır. Fakat, artık sosyal demokrat kamuoyu, 1961 ve 1924 teknolojinin dü(cid:250)manı, dolayısı ile sanayile(cid:250)me ve geli(cid:250)menin kar(cid:250)ıtı idiler. Buradan, Anayasalarının da temel hak ve özgürlükler konusunda gurur duyulacak metinler Türkiye'nin Batı Avrupa'yı yakalamasını isteyen kesimlerin, bunu ancak dini devlet olmadıklarını kabul etmek zorundadır. Türkiye toplumu, temel hak ve özgürlüklerde aracılı(cid:247)ı ile baskı altında tutarak gerçekle(cid:250)tirebilecekleri sonucuna varmak kolaydı. 1961 Anayasasının öngördü(cid:247)ü düzeyi bugün asla kabul etmemektedir; Altı Ok'un laiklik ilkesi, kentsel aydın çevrelerde hala süregelen önemli bir etmeyecektir. Çok daha ileri düzeyde, tüm Cumhuriyet rejimlerinin temel hak ve çeli(cid:250)kiyi özümlemektedir. Türkiye'de demokrasinin geli(cid:250)mesi ile birlikte mutlaka özgürlüklere bakı(cid:250) açısından ötede, tabuların tümünü yıkan köklü bir de(cid:247)i(cid:250)ikli(cid:247)e devletin din üzerindeki baskı ve/veya denetiminin kaldırılması gerekece(cid:247)ine göre, ihtiyaç vardır. Demek ki, SHP parti programı, temel hak ve özgürlüklere getirilen CHP anlamına laiklik, demokrasi ile çeli(cid:250)mektedir. Kendisine sosyal demokrat diyen kısıtlamaları bütün düzeylerde birden kaldıracak kapsamda bir reform önermelidir. aydınların bir bölümü bu çeli(cid:250)kinin farkındadır: bunlar din üzerindeki devlet baskı ve denetiminin kaldırılması yerine demokrasiden fedakarlık yapılmasını açıkça tercih i)Fikir, ifade ve basın özgürlü(cid:247)ü konusu 1924'den bu yana Türkiye etmektedirler. Nitekim, Türkiye'nin demokratikle(cid:250)mesi yolunda atılabilecek Cumhuriyetinin zayıf halkasıdır. Cumhuriyet tarihinin her döneminde hapisanelerde adımlardan bir kısmına, laik aydın kesimler, Laiklik Oku'na dayanarak kar(cid:250)ı yazdıkları yazılar nedeniyle yatan vatanda(cid:250)lar olmu(cid:250)tur. Gazeteler kapanmı(cid:250), çe(cid:250)itli çıkmaktadırlar. ad ve biçimlerde sansür uygulanmı(cid:250)tır. Daha çok uzak de(cid:247)il, 1980-83 arasında, Sosyal demokrasinin, hangi nedenle olursa olsun, temel hak ve askeri idare gazete ba(cid:250)yazarlarını masum ele(cid:250)tirilerden dolayı hapse atmı(cid:250), bütün özgürlüklerden taviz vermesi söz konusu de(cid:247)ildir. Hiç (cid:250)üphesiz, din ve devlet haberlerde yaygın sansür uygulamı(cid:250)tır. Cumhuriyet tarihinin "demokratik" diye i(cid:250)lerinin tümüyle birbirinden ayrıldı(cid:247)ı bir Türkiye, SHP'nin temel hedeflerinden nitelenen dönemlerinde belki bu kadar sert uygulamalar olmamı(cid:250)tır. Çünkü, çok biridir. Bu ise, laikli(cid:247)in yeniden, evrensel anlamına ve sosyal demokrasinin partili rejimle birlikte sadece hükümete muhalif oldukları için cezalandırılanlar ilkelerine uygun (cid:250)ekilde tarif edilmesi ile mümkün olabilecektir. Laiklik Oku'nu azalmaya ba(cid:250)lamı(cid:250)tır. A.S.Akat 19 Sosyal Demokrasi Gündemi A.S.Akat 20 Sosyal Demokrasi Gündemi
Description: