ebook img

Somuncu Baba 49.qxd PDF

64 Pages·2007·1.19 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Somuncu Baba 49.qxd

Bu S 7 Ömer Rýzaî Efendi ve Ýzzet Paþa (Vezir) Tekkesi Dr. Hür Mahmut YÜCER Somuncu Baba KÜLTÜR-EDEBÝYAT ve ARAÞTIRMA DERGÝSÝ Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfý’nýn Yayýn Organýdýr Ýki Ayda Bir Yayýnlanýr ISSN:1302-0803 YIL:10 SAYI:49 Ýsmail PALAKOÐLU MART - NÝSAN 2004 11 ES-SEYYÝD OSMAN HULÛSÝ EFENDÝ VAKFI ADINA ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ A.Þemsettin ATEÞ Güllerin en güzelinin GENEL YAYIN YÖNETMENÝ Ýsmail PALAKOÐLU açtýðý gülþen; MEDÝNE YAZI ÝÞLERÝNDEN MESUL MÜDÜR Ahmet DEMÝR REKLAM ve HALKLA ÝLÝÞKÝLER Ahmet KARACA - Murat HARMANBAÞI Þükrü ÞAHÝN - Ali KARABACAK Ýbrahim GÖKMEÞE M. Halistin KUKUL 18 KAPAK Tohma Vadisi Fotoðraf: Hasan Âli GÖKSOY TEKNÝK YAPIM AJANSSSBB / Darende Tel:615 17 55 Ýstiklal Marþýnýn YAZIÞMA ADRESÝ Zaviye Mah. Hacý Hulûsi Efendi Cad. No:71 Dil Yapýsý 44700 Darende / MALATYA Tel:(422) 615 15 00 Fax:(422) 615 28 79 http//www.somuncubaba.net BASIM-YAYIM-DAÐITIM-PAZARLAMA VÝSAN Ýktisadi Ýþletmesi DAÐITIM DPP TEMSÝLCÝLÝKLER ADANA (322) 457 66 54 - ÝZMÝR (535) 616 95 93 - MALATYA (536) 437 58 50 - RENK AYRIM - FÝLM ÇIKIÞ AMASYA (358) 218 20 28 - ÝSKENDERUN (326) 615 73 56 - MERSÝN (324) 320 06 11 - Bizim Repro (312) 231 26 72 ANKARA (542) 453 79 18 - KAYSERÝ (352) 221 00 26 - OSMANÝYE (322) 812 78 21 - BASKI BURSA (224) 254 53 26 - K.MARAÞ (344) 221 98 99 - SAKARYA (264) 274 34 38 - Poyraz Ofset (312) 384 19 42 ÇAYCUMA (372) 615 19 21 - ELBÝSTAN (532) 572 50 47 - SAMSUN (362) 431 40 99 - G.ANTEP (342) 234 21 45 - KARABÜK (370) 412 38 23 - SÝVAS (346) 224 53 08 - Dergide Yayýnlanan Yazýlardan Yazarlarý GÖLCÜK (262) 413 22 67 - KARAMAN (338) 214 57 04 - TOKAT (356) 212 24 63 - Mesuldür Kaynak Gösterilerek Ýktibas Edilebilir. ÝSTANBUL (216) 472 08 92 - KONYA (332) 342 07 90 - TURHAL (356) 275 80 07 - Sayýda 49 32 Musa TEKTAÞ Bir kitap tenkidi Editörden............................................................. 4 Baþyazý / A.Þemsettin ATEÞ ............................................................................ 5 Hutbe /Güzel Ahlâkla Çalýþmak........................... 6 Araþtýrma / Dr. Hür Mahmut YÜCER Ömer Rýzâ-i Darendevî......................................... 7 Ziyaret / Ýsmail PALAKOÐLU Gülþenin en güzel gülünün açtýðý þehir MEDÝNE..11 Araþtýrma / Dr. Ali ÖZTÜRK Osman Hulûsî Dârendevî'nin Þiirlerinde Tarihî ve Efsanevî Þahýslar............................................15 Âb-ý Hayat Çeþmesin- Edebiyat / M. Halistin KUKUL den Bir Yudum Ýstiklâl Marþýnýn Dil Yapýsý....................................18 Þiir / Ahmet Tevfi Ozan Sýrlar Çiçeði...................20 Tasavvuf / Sadýk YALSIZUÇANLAR Yokluk Evi.............................................................21 Tarih / Resul KESENCELÝ 36 Þeyh Edebâli'nin Osman Beye Manevi Tesiri....... 19 Altýn Silsile / Necmettin SARIOÐLU Resul KESENCELÝ Gulam Ali Abdullah-i Dehlevî (K.S.)..................... 24 Araþtýrma / Yard.Doç.Dr. Cemil GÜLSEREN 42 Kendi Dilinden Süleyman Penahinin Nasihatnâmesi...................28 Zaman Hayat / Ali AKÇAY Mustafa ALÝBEYOÐLU Bir Gönül Hastalýðý BENCÝLLÝK............................31 Edebiyat / Musa TEKTAÞ Âb-ý Hayat Çeþmesinden Bir Yudum....................32 Ýnceleme / Resul KESENCELÝ Bir eserin tenkidi................................................. 36 Prof.Dr. Kitap / Ramazan DURANOÐLU Ali Fuat Baþgil Edep ve Teslimiyetin Romaný..............................40 Deneme / Mustafa ALÝBEYOÐLU Kendi dilinden zaman...........................................42 Din ve Hayat / Ýbrahim ÞAHÝN Ruhlar Alemindeki Sözümüz................................44 Örnek Hayat / Muhammed HALICI Sahabe-i Kiram'ýn Ýlme Verdiði Önem................. 46 Araþtýrma / Yrd.Doç.Dr. Zülfikâr GÜNGÖR Hulûsi-i Darendevî Dîvân'ýnda Hz. Muhammed.... 48 Deneme / Ayþe KARA Bülbülün Aþk Hikayesi..... 51 Eðitim / Mustafa AY Aile Meclisi..........................................................52 Aydýn TALAY Þiir / Abdurrahim KARAKOÇ Yaðmur Yaðar Gibi...53 Ýnceleme / Aydýn TALAY 54 Prof. Dr. Ali Fuat BAÞGÝL..................................... 54 63 Hikâye / Raziye SAÐLAM Harun, uyuþturucu ve tüm gençlik.......................56 Hanýmlara Özel / Nuran ÖZDEN Güzel huylu bir eþ................................................ 58 Þiir / Rýfat ARAZ Var............................................59 Yemek Tarifi: Tomurcuklar / Kevser BÂKÝ Sýdýka SARI Okul Öncesi Eðitim Neden Önemli....................... 60 Hurma Yemek Tarifi / Sýdýka SARI-Hurma Kavurmasý....63 Kavurmasý Bulmaca............................................................. 63 Editörden M........... S S Si e-mail:[email protected] Somuncu Baba 4 Mart-Nisan 2004 Baþyazý Ýrfân Vâdisi Bir vâdi ki; içinden coþkun ýrmaklar akar, Veli/Somuncu Baba(k.s)'nýn evlatlarý asýrlardýr bu Bir vâdi ki; edebiyat âleminden neþveli edep irfân vadisinde hoþgörü ve hizmet ruhuyla gül gibi kokar, açmýþlardýr. Her mevsim taze olan bu gül bahçe- Bir vâdi ki; yamaçlarýndan uzun serviler sine yolu düþenler bu vadinin lahûti havasýný ten- bulutlara çýkar, effüs ederler. Tohma ýrmaðý asýrlardýr, Hamid-i Bir vâdi ki; çýnar aðaçlarýyla bezeli temsil-i Veli'nin ayaklarýný öperek akýp, gitmekte; tevazu vakar. ile hürmet göstermekte. Es-Seyyid Osman Hulûsi Ýþte bizim iman medeniyetimizin ve Efendi'nin "ârifâne" bir gazelinin beyitleri, bu kültürümüzün bahar görkemli, gül edâlý, irfân maneviyat iklimin bir gönül çaðrýsýdýr. Can kulaðýy- vâdisi, hayat menbaýdýr. Âþinalarýn, halden la dinleyip, candan uyamaya çalýþalým ki, sahib-i anlayanlarýn diyârýdýr. Bu vâdide açan her çiçek, filiz süren her yaprak, rüzgarla savrulan her zerre toprak, O'nu hatýrlatýr. Edebin, edebiyatýn, ilmin, aþkýn ve sezginin en üstün sýrlarý buradan neþ'et eder. Çünkü halk içerisinde Hakk'la olmak âriflerin iþidir. Yerden göðe, zerreden küreye kadar her þey onun müþahede âlemindedir. Yüce yaratýcýnýn nimetleri, bu âlemin hikmetleri hayrete düþürür irfân ehlini. Her þeyi gören ve bilen Mevlâ'nýn huzurunda sükût ile terbiye eder dilini. Sustukça marifeti artar, gönlüne hakikatý nakþeder Hakk'ýn kudret kalemi. Bilen ona bahþeder gizli sýrlý ilmini. Gözüne ayan beyan görünür müþahede âlemi. Bu vâdinin sâkinleri dünyayý ve ukbayý irfâný bulup, dahil-i kervân olalým. verip, aþký almýþlardýr. Ýman ve ahlâk ile gerçek Ey gönül varýný ver sýdk ile cânâna eriþ mutluluðu bulmuþlardýr. Korku ve hüznü býrakmýþ, Özünü hâk ile yeksân edip ummâna eriþ sevgi ve neþ'e ile dolmuþlardýr. Allah'ýn kahrýný da lutfunu da bir bilmiþlerdir. Derd-i bî-dermana eriþ derde dermân olmasýn "Ârif bahar gibidir; bir taraftan gök gürler Kamu derdlilere derman kân-ý Sultan'a eriþ þimþekler çakar, öbür taraftan çiçekler açar, kuþlar ötüþür. Ârif su gibidir, içinde bulunduðu þeyin Sîret-i hayvaný insân etmeðe sa'y eylegil rengini ve þeklini alýr. Ârif hiçbir þeyi bulandýrmaz Seni insân edecek kâmil-i insâna eriþ , her þey onunla durulur. Ârif kendi varlýðýnda fâni, Hakk ile bâkidir. Ârif, Allah'a cehennmeden kur- Bu fenâ dârýna maðrur ne gerektir ne gerek tulmak veya cennete girmek için deðil, Cenab-ý Soyunup varýný tecrîd olan uryâna eriþ Allah'ýn hakký olduðu için; O'na ibadet eder. Ârif kâmil insandýr." Ýzin izleyüdur mürþid-i pâkin dâima yürü sen Asýrlar öncesinden tasavvuf kitaplarýnda Bir azîm Hakk'a giden âl-î kervâna eriþ Þeyh Hamid-i Veli hazretleri için kullanýlan bir tâbir var; "Kutb'ul- Ârifin." Yani; "Âriflerin rehberi, önderi" denilmiþtir. Onun feyzlendirdiði Anadolu A. Þemsettin ATEÞ iklîminde irfân, onun etrafýndan halka halka yayýlmýþ, maneviyat saçmýþtýr. Þeyh Hamid-i Mart-Nisan 2004 5 Somuncu Baba Hutbe Þeyh Hamid-i Veli Minberinden Hutbeler Güzel Ahlâkla Çalýþmak 37. Hutbe Aziz Cema'ati Müslimin! yapýnýz. Çünkü Hak Te'alâ kendisi içün halisane amellerden baþkasýný kabul etmez" mealindedir. Ý slâmiyet; bize hüsnü ahlâk ve hüsnü niyetle in- Fil-hakika; nazar Ýslamda, niyedde aslice bir amel- safla çalýþmamýzý emreder. Ahlâkýn ehemmiyeti dir. Bazý manialarýn zuhuruna binaen niyet edilen her tasavvurun fevkindedir. Zira, insanýn kýyamý þey yapýlsa bile yine niyetin bütün ahlâkiyesi sakýt ahlâk iledir. Beþeriyetin intizamý, nezahet dairesin- olmaz. Hüsnü niyete mukarin olmayan ameller ise dedir. Devamý, saadet ve kemâle nailiyeti ancak ah- ahlaki suret de görülse de indullahda hâiz-i kýymet lâk sayesindedir. Güzel ahlâk öyle kudsi bir haslet- olamaz. dir ki, mütecelli olduðu muhitlere baþka bir hayat Muhterem Cema'ati Müslimin! baþka bir i'tila verir, güzel ahlâkdan mahrumiyet ise Hak Sübhanehu ve Teala hazretleri fahþâdan en büyük bir felaketdir. Ahlâkdan mahrum sahalarda neyh buyurduðu gibi münkerden baðiydan da nehy buyuruyor. Münker kuvve-i gadabiyenin asarýndaki fazilet güneþi doðmaz, saadet seyyareleri parlamaz. ifratdan ibaret olup "ma'ruf" mukabilidir. Aklen ga- Terakki menbalarý kaynamaz, meziyyet çiçekleri bih (çirkin), þer'an haram olan her þey münkerdir. açýlmaz, hakiki medeniyetden eser görülemez. Mesela, hased etmek münkerdir, gýybet etmek mün- Ahlâkýn kýymet ve ehemmiyetine beþeriyetin kerdir. Bir kimseye haysiyetini ihlâl edecek isnâdda ictimai hayatý pek güzel þahiddir. bulunmak münkerdir. Binaenaleyh her mümin için Bunun içindir ki, bütün semavi dinler, bilhassa bu gibi münkerattan kaçýnmak bir vecibedir. mübeccel din Ýslâm; ahlâka layýk olduðu büyük kýy- Müfesserin-i kiramdan biri, münkeri; “Hak’- meti vermiþtir. Aleyhisselatü vesselam efendimiz: dan yüz çevirip halka teveccüh etmekdir” diye ta'rif "Ýlahi zât-ý akdesinden sýhhat ve afiyet, birde gü- ediyor. Filhakika münkeratýn en fenasý budur. Bütün zel ahlâk temenni ederim" diye Cenab-ý Hakk’a ahlâki þeyler de bundan neþ'et etmektedir. Hakdan tazarruatda bulunurdu. Yine Resulü Ekrem efendi- ýraz ile halka teveccühden daha münker ne olabilir? miz; "Güzel huy Allahu Tealâ’nýn en büyük halgý Baðiya gelince bu da yine kuvve-i vehimiyenin fena (yarattýðý þey) dýr. Ýnsanýn saadeti güzel huydur. bir neticesidir. Sahibini kibir ve gurura tahkim ve Fena huyda þekavetinden ma'duddur" buyur- tecebbüre sevk eder. Binaenaleyh bundan da sonra muþtur. Bu mübarek sözler ahlâkýn mahiyetindeki derece tevkî etmek elzemdir. Bir kere düþünmeli, hiç büyüklüðü göstermeðe kifayet eder. yakýþýr mý ki bir katre sudan yaratýlmýþ olan insan Ahlâkýn yegâne esasý, istinadgâhý din-i ilahiden kibir ve gururda bulunsun? Hiç yakýþýrmý ki pençei baþka deðildir. Ahlâk-ý Ýslâmiyemizin esasý; din-i mevtin zebunu olan insan, nâsa karþý tahakküm ve mübin islâmdýr. i'tisafda bulunsun? Ýnsan odur ki; kendi haddini bilir. Ahlâk-ý Ýslâmiye, bil-cümle mesalik-i ahlâki- Halkýn nef'ine çalýþýr, bir kuþcaðýzýn zararýna bile yenin makul, þâyân-ý kabul olan ahkâmýn, muhasi- sebebiyet vermez. Büyük o kimsedir ki: Yeryüzünde nini daha mükemmel bir tarzda camidir. öyle bir bulut gölgesi gibi yürür ki, bir karýncanýn Ahlâk-ý Ýslâmiyenin düsturlarýndan biri de her bile gönlünü incitmez. Ve'l-hâsýl insan, güzel bir ter- ameli ihlasý ile hüsnü niyetle yap, ka'idesidir. Nite- biye-i ahlâk ile ittisafa çalýþmalý, hüsnü ahlâk her kim bir Hadis-i Þerifde: "Müminin niyeti amelin- kemâlin esasýdýr. den hayýrlýdýr"buyurulmuþtur. Diðer bir hadisi ne- Es-Seyyid Osman Hulûsi Darendevî, Þeyh Hamid-i Veli Minberinden bevide: "Ey Nas! Amellerinizi Allah içün halisane Hutbeler, Ank. 2000, s.92,93 Somuncu Baba 6 Mart-Nisan 2004 Araþtýrma Dr. Hür Mahmut YÜCER Eyüp'de Dârendeli Bir Þeyh; ÖÖmmeerr RRýýzzaaîî EEffeennddii vvee ÝÝzzzzeett PPaaþþaa ((VVeezziirr)) TTeekkkkeessii Giriþ Ömer Rýzaî Efendi, XVIII. yüzyýlýn Ýstanbul, sahabe yataðý olduðu kadar ayný ikinci yarýsýnda Darende'de dünya zamanda veliler bahçesidir. Ziyaret, eðitim, hâ- gelmiþtir. Yirmi beþ yaþýnda mem- lîfe-i müslimîni görmek gibi amaçlarla Mýsýr, Hi- leketinden ayrýlarak önce Hâdim'e caz, Balkanlar, Kafkaslar veya Anadolu'dan ge- gitmiþ, Nakþibendiye'den Müftü len meþâyihin, kutlu beldenin þerefine þeref kattýðý bilinmektedir. Ayný þekilde pâyitahtta Yeðen Efendi'ye intisâb etmiþtir. ikamet eden meþâyihin þehir kültüründen na- Daha sonra cezebât-ý Rahmâniye ile siplendiði, biyografilerinin kaleme alýndýðý gö- Bursa'da Münzevî Abdullah rülmektedir. Ýþte bürokrasi ve halk nazarýnda et- Efendi'ye baðlanmýþ, tasavvuf ter- kili olan ve menâkýbý yazýlan þeyhlerden birisi biyesini tamamlamýþtýr. de Ömer Rýzâî Dârendevî (ö.1240/1824) dir.1 Mart-Nisan 2004 7 Somuncu Baba 1- Ömer Rýzaî Efendi'nin Hayatý: Sadrazam olma arzusu bulunan Vali Ýzzet Pa- Yetiþmesi ve Seyahatleri þa, bu emelini þeyhe açmýþ, Ömer Efendi de "bi- Ömer Rýzaî Efendi, XVIII. yüzyýlýn ikinci yarý- zim yed-i fakîrânemizde bir þey yoktur, murâdullah sýnda Darende'de dünya gelmiþtir. Yirmi beþ yaþýn- ne ise o olur, duâ edelim haklarýnda hayýrlýsý olsun" da memleketinden ayrýlarak önce Hâdim'e gitmiþ, cevabýný vermiþ, arkasýndan yine de halvete gir- Nakþibendiye'den Müftü Yeðen Efendi'ye intisâb miþtir. Kýrk günün sonunda rüyasýnda Peygamber etmiþtir. Daha sonra cezebât-ý Rahmâniye ile Bur- Efendimizi, Ýzzet Paþa'yý bir ata bindirir "var ibâdul- sa'da Münzevî Abdullah Efendi'ye baðlanmýþ, ta- lahýn iþlerini güzelce gör" derken görmüþ, sonra da savvuf terbiyesini tamamlamýþtýr.2 rüyasýný Ýzzet Paþa'ya anlatmýþtýr . Hacca gitmek arzusundayken þeyhinin görev- Gerçekten ertesi gün Pâyitahttan Ýzzet Paþa'- lendirmesiyle, bir grup derviþin baþýnda Rusya se- nýn sadârete tayin daveti gelmiþ,5o da Ömer Efen- ferine katýlmak maksadýyla önce Ýstanbul'a gelmiþ, di'ye Ýstanbul'a geldiðinde istediði yere bir medre- burada devlet tarafýndan verilen beþ kese akçe, se yahut tekke yaptýrma sözü vererek Mýsýr'dan ay- çadýr ve savaþ levâzýmatýný alýp orduya katýlmýþ, rýlmýþtýr. Berkok Muharebesi'nde bulunmuþtur. Savaþ dö- Bir müddet sonra Þeyh Ömer Efendi de Ku- nüþünde þeyhi Münzevî Abdullah Efendi'nin; düs üzerinden Þam yoluyla önce memleketi Dâ- "Ömer yavrum! Þimdi size bir Hacc-ý Beytullah et- rende'ye, ardýndan 1209/1794 senesinde Ýstan- mek lâzýmdýr. Kuvvet-i bedeniyeniz varken eyle- bul'a ulaþmýþtýr. yesin"3iþâretiyle yola çýkmýþtýr. Rodos ve Mýsýr üze- 2-Ýstanbul'da Dârendeli Bir Þeyh rinden Hicâz'a giden Ömer Efendi iki yýl Mekke'de Ýzzet Paþa, þeyhinin Ýstanbul'a geldiðini iþitin- inzivâ hayatý yaþamýþ, daha sonra tekrar Mýsýr'a ce, müderris Abdulhalim Efendi vasýtasýyla þeyhe dönmüþtür. verdiði sözü yerine getirmek istediðini iletmiþ, Kahire'de fakir fukara ile sohbet edip zühd ve Ömer Efendi de "Azîzim Efendim Münzevî Abdul- takvasýyla inzivâ hayatý yaþarken, ehl-i hâl u kemâ- lah Nâsýruddîn Efendi'nin âhir vakitleridir, ziyaret-i le ihsanda bulunmak isteyen Mýsýr Vâlisi Ýzzet Pa- aliyelerine varmadan cevap vermeye cesaret ede- þa'nýn dikkatini çekmiþ, Ömer Efendi'yi sohbet mem" karþýlýðýný vermiþ, birkaç gün sonra da Bur- halkasýna almýþtýr.4 sa'ya gitmiþtir. Ýzzet Paþa'nýn tekke yaptýrma arzusuna þeyhi Münzevî Abdullah Efendi'nin "o zât vaad eylemiþ mâniu'l-hayr olmayalým" izniyle Eyüp'te eski bir tekke bahçesiyle beraber satýn alýnmýþ,6 tekke in- þasý için Mimâr Aða görevlendirilmiþ, 1210 senesi Cemâziyelevvel (Kasým 1795) içerisinde küþâd edilmiþtir. Þeyh Efendi, Ýzzet Paþa'nýn zenci bir ca- riyesi ile evlendirilmiþtir. Sadrazam kýþ mevsimin- de tekkeyi ziyaret etmiþ ve þeyhi Ömer Efendi ile sohbet dönüþünde dergâhýn inþasýna önem ver- meyen Mimâr Aða'yý azl ederek baþka bir mimâr görevlendirmiþtir. Bütün bu olaylar esnasýnda Ýzzet Paþa ile Þeyh Ömer Efendi arasýndaki haberleþmeyi ve in- þaat iþlerini Müderris Abdulhalim Efendi7 yürüt- müþtür. Abdulhalim Efendi'nin Medine'deki Aða Medresesi'nde görevlendirmesiyle Osmaniye Medresesi mukîmlerinden sonradan þeyhin Menâ- kýbýný yazacak olan Ýstanbullu bir þakirt görevlen- dirilmiþ, 1210/1795 tarihinden 1240/1824-5 sen- esine kadar Þeyh Ömer Efendi'nin yanýnda kal- mýþtýr.8 Fakat bir müddet sonra Sadrazam Ýzzet Pa- þa'nýn þahsî bir iþine yardýmcý olmadýðý için þeyhle arasý açýlmýþtýr. Bunun üzerine Þeyh Ömer Efendi Somuncu Baba 8 Mart-Nisan 2004 Hiçbir geliri olmadýðý halde mahalle çocuklarýna verdiði hediyeler, ziyare- tine gelenlere kýþ aylarýnda yaz, yaz aylarýnda kýþ meyveleri ikramý, 1203/1788 Nemçe muharebesine masrafý kendisine ait olmak üzere bir grup asker göndermesi ve Gökdere üzerine iki köprü inþa ettirmesi, halk arasýnda tanýnarak sevilmesini saðlamýþtýr. tekkeyi terk etmek istemiþ,9 ancak Hz Peygam- meþrut olduðunu, Mecmuâ-i Tekâyâ yazarý da þey- ber'den gelen manevî bir iþaretle 1240/1824 tari- hin yerine oðlu Abdülkâdir Efendi (1282/1865)'nin hine kadar tekkede kalmýþtýr.10 Rivayete göre Þeyh geçtiðini söylemektedir.16 Ancak halîfesi ve Menâ- Ömer Efendi otuz sene Ýstanbul'da ikâmeti süre- kýbnâme yazarý, þeyhin bu oðlundan hoþlanmadý- since hükümet kapýsýna, ricâl ve kibâr konaðýna ðýný, vekil býrakacaðý sevdiði ve yetiþtirdiði oðlu gitmemiþ, gitse bile yemek yememiþ, verilen hedi- Mehmed Þâkir Efendi'nin ise ayný sene vefat ettiði- yeleri anýnda derviþân ve fukaraya daðýtmýþ, alt- ni, sonuçta kendisini vekil olarak býraktýðýný söyle- mýþ-yetmiþ mürîdiyle beraber kýþýn dergâhta, yazýn mektedir.17 Tekkenin son postniþîni ise Eyüp Ba- Davutpaþa ve Kâðýthâne'ye giderek tevhidler çek- hariyesi'nde medfûn Þeyh Abdullah Efendi (1925) miþ, devranlar sürmüþ, taâmlar yemiþ bir mürþid-i dir. kâmildi.11 Minber ve minare ile donatýlmýþ bir cami-tev- Þeyh Ömer Efendi idarecilerle olan iliþkile- hidhâne, selâmlýk, harem ve mutfak-taâmhâne bi- rinde onlara yardýmcý olmaya çalýþmýþ, yol gösteri- rimlerinden meydana gelen ve mimarî özellikle- cilik yapmýþ, zayýf zamanlarýnda onlarý korumuþ- rinden XIX. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda yenilendiði an- tur. 1222/1807 tarihinde III. Selim'in Nizâm-ý Ce- laþýlan Ýzzet Paþa Tekkesi, Cumhuriyet döneminde dîd ordusunu Müþir Hâfýz Abdurrahman Paþa riyâ- harap düþmüþ, 1940'lý yýllarda harem bölümü, setinde Tuna boyuna göndermesi hususunda her- 1980'li yýllarda Cami ve Tevhidhâne bölümü orta- hangi bir bilgi ve fikri olmadýðý halde sýrf gördüðü dan kalkmýþtýr. Geriye harap selâmlýk bölümü ile bir rüya üzerine Ýsmail Paþa'yý gitmemesi yönünde küçük bir hazîre kalmýþtýr.18 uyarmýþ,12 Kabakçý isyanýnda Kadý Abdurrahman Aðaçlarla kaplý geniþ bahçenin giriþi, Vezir Paþa'yý kendisinin idam edilme korkusuna raðmen Tekkesi Caddesi'ne açýlmaktadýr. Günümüze ulaþ- dergâhýnda saklamýþ, isyankâr yeniçerilerin zul- mayan harem bölümünün de bu yönde, cadde münden kaçmasýna yardýmcý olmuþtur.13 üzerinde yer aldýðý anlaþýlmakta, yine bu kesimde, Bu olaydan sonra Þeyh Ömer Efendi tutukla- þâhideleri kýrýlmýþ beþ adet kabri barýndýran hazîre narak bir gün hapiste tutulmuþ, üç yüz yeniçeri bulunmaktadýr. Bu kabirlerin, þeyhin kendisinden tarafýndan basýlan dergâhý yaðmalanmýþtýr.14 Ken- önce vefat eden haným ve çocuklarýna ait olduðu disi de bu olaydan sonra bir daha dergâha uðra- tahmin edilebilir. Yine Þeyh Ömer Rýzaî Darende- mayarak Bâyezîd civarýnda mürîdlerinden Haffâf vî'nin hazîrede yer alan kâgir makam türbesi de ta- Ömer Efendi'nin evinde kalmýþtýr. Zâkir Þükrü rihe karýþmýþtýr.19 Efendi onun vefat tarihini yanlýþlýkla 1235/1819 olarak vermektedir. Bu tarih belki þeyhin tamamen inzivâya çekildiði dönem olmalýdýr. 1237/1821 tarihinde hastalanan Ömer Efen- di Surre-i Hümâyûn emîni Veliyyüddin Paþa ile Hicâz'a gitmiþ, dönüþünde bir süre Þam'da, ardýn- dan Konya'da ikâmet etmiþtir. Son eþinin de Kon- ya'da vefatýyla tekrar Þam üzerinden Hicâz'a geç- miþ, kendisi de 1240/1824 senesinde orada vefat etmiþtir.15 3-Ömer Rýzâî Efendi'den Sonra Þeyh Ömer Efendi, birkaç defa evlenmiþ ve ondan fazla çocuðu olmuþsa da, Abdullah ve Mehmed Kadri hariç, diðer çocuklarý kendisinden önce vefat etmiþtir. Ayvansarâyî, tekkenin evlâda Vezir Tekkesinin günümüzdeki hâli Mart-Nisan 2004 9 Somuncu Baba DÝPNOTLAR Paþa Tekkesi" adýyla da anýlan Vezir Tekkesi Eyüp Ýlçesi'nde, Osmanlýlar 1- Nakþî- Müceddidî þeyhi Ömer Rýzaî Darendevî'nin hayatýný anla- döneminde "Servi Mahallesi", veya "Kuru Kavak" denilen mevkide, tan menâkýpnâme, Millet Kütüphânesi, Þer'iye, 1096 numarada bulun- Düðmeciler Mahallesi, Vezir Tekkesi Caddesi güneyinde 180 ada, 19 maktadýr. Tespitlerimize göre eser, tek nüshadýr ve bu güne kadar herhan- parsel üzerinde bulunmaktaydý. (Haskan, Eyüp Tarihi, I, ss. 58-59; T. gi bir araþtýrmaya konu olmamýþtýr. Açýk ve güzel bir rik'a ile kaleme Öz, Ýstanbul Camileri,c. I, s.78; Baha Tanman, "Vezir Tekkesi", DBÝA, alýnmýþtýr. Risâlenin sonunda tablo halinde müellifin çeþitli hastalýk, belâ c. VII, ss. 383-384; M. Özdamar, Dersaâdet Dergâhlarý,Ýstanbul 1994, ve musîbetlere karþý uygulamayý tavsiye ettiði altý varak tutarýnda vefk- s. 36.). Postniþinler için bkz. A. Þükrî, Mecmua-i Tekâyâ,(haz. S. Tayþi- ler bulunmaktadýr. Menâkýbnâme müellifi hakkýnda kaynaklarda bilgi K. Kreiser), Berlin 1980, s. 51. Menâkýbnâme'de bu arsanýn 800 kuruþa bulunmamakta, risâlenin her hangi bir yerinde ismi de geçmemektedir. satýn alýndýðý kayýtlýdýr. Ancak satýr aralarýnda onun, Osmaniye Medresesi talebelerinden, aslen 7- Menâkýbnâme'de anlatýldýðýna göre Nûr-ý Osmâniye ve Bâyezid Ýstanbullu, Þeyh Ömer Rýzaî Efendi'nin halîfesi ve vekili olduðu, otuz Camileri'nde Sarf, Nahiv, Fýkýh, Akâid gibi dersler okutan Abdulhalim sene kadar yanýnda kalýp hizmet ettiði, seyahatlerine eþlik ettiði anlaþýl- Efendi'ye Þeyh Ömer Efendi bir gün kendisine çok yardýmcý olmasý maktadýr. Menâkýbnâme, husûsî olarak XVIII. asrýn sonlarý ile XIX. asrýn nedeniyle Paþa'dan bir dileði olup olmadýðýný sormuþtur. Abdulhalim baþlarý arasýnda yaþamýþ umûmî olarak ise hem bize çok yakýn bir döne- Efendi de hac esnasýnda Medîne'de medreseler gördüðünü ve orada mi konu edinmekte, hem de halen önemini koruyan Nizâm-ý Cedîd'in görev yapmak arzusunda olduðunu söylemiþtir. Þeyh Efendi "Aða kaldýrýlmasý, Kabakçý ve Alemdâr olaylarý gibi kýsmen Osmanlý'nýn mod- Medresesi müderrisi Hâdimîzâde Mehmed Saîd Efendi ihtiyar olmuþlar, ernleþme dönemi siyâsî-sosyal olaylarýndan bahsetmekte, tarihçiler için göçerlerse nasip sizindir"demiþ üç ay sonra Hâdimîzâde'nin vefat haberi deðerli bilgiler sunmaktadýr. Yine eser, bir tekke þeyhinin bu olaylara ba- gelmesiyle durum Ýzzet Paþa'ya anlatýlmýþ ve 1210/1795'da Abdulhalim kýþýný, Kabakçý isyanýndan kaçanlara yardýmýný, devletin buhranlý olduðu Efendi Sûr-i Hümâyûn ile Hicâz'a gitmiþtir. Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Dâ- savaþ zamanýnda topladýðý gönüllülerle cepheye gitmesini, Bursa, Ýstan- rendevî,12a. bul, Mýsýr ve Hicâz arasýnda geçen dînî seyahatlerini içermektedir. Bun- 8- Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Dârendevî,13b-14a. lardan daha önemlisi eserde, bir devlet adamýnýn (önceleri Mýsýr Valisi 9- O tarihlerde bir gün Eðrikapý Civarýnda Savaklar Mevkii'nde sonra Sadrazam olan Ýzzet Paþa) baþlangýçta uhrevî niyetlerle þeyhe yak- Þeyhle görüþen Ýzzet Paþa, sohbet esnasýnda sözü dolaþtýrýp Kaptân-ý laþýmý, saygý ve sevgiyle yaptýðý yardýmlarý, kurduðu tekkesi konu edil- Derya Küçük Hüseyin Paþa'ya getirmiþ, Beytülmâli israf ettiðinden, he- mektedir. sapsýz hareketlerinden bahs ile suhûletle def'ini taleb etmiþ, Þeyh Ömer 2- Bursa'da icâzet aldýðý þeyhi Abdullah Münzevî, aslen Karaman- de "Fakir, cellad olmak için gelmedik, bizden o makûle þeyler sâdýr ol- lýdýr. Mehmed Þemseddin Efendi'nin rivayetine göre þer'î ilimleri maz ve olmak dahi ihtimali yoktur, zira ol kimsenin bu kadar fukara ve Ankara'da Salih Efendi'den okumuþ, Menâkýb'ýn kaydýna göre de Nakþî bîçâregâný var ki taayyüþ eyliyorlar, bir tekye bina eyledim deyû imtinân icâzetini Hoca Ebu Said Hâdimî'den almýþtýr. Daha sonra Bursa'ya gel- ederseniz bana tekye lâzým deðildir"diyerek üzgün bir þekilde ayrýlmýþ, erek Boyacýlar Camii bitiþiðinde kiraladýðý evde münzevî olarak (Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Dârendevî, 14b) Sadrazamla bir daha görüþ- yaþamýþtýr. Hiçbir geliri olmadýðý halde mahalle çocuklarýna verdiði he- memiþtir. a. g. e, 15b. diyeler, ziyaretine gelenlere kýþ aylarýnda yaz, yaz aylarýnda kýþ meyve- 10- Ýzzet Paþa'ya darýlan Þeyh Ömer Efendi o gece Hicâz'a gitmek leri ikramý, 1203/1788 Nemçe muharebesine masrafý kendisine ait olmak istemiþ ancak rüyasýnda Peygamber Efendimiz'in "Þeyh Ömer bu hankâh üzere bir grup asker göndermesi ve Gökdere üzerine iki köprü inþa ettir- Allah ve benim rýzam ile bina kýlýnmýþtý, 40'a kadar sâkin ol sonra mesi, halk arasýnda tanýnarak sevilmesini saðlamýþtýr. Sadrazam Ýzzet gelirsin"hitabýyla kararýndan vazgeçmek zorunda kalmýþtýr. Menâkýb-ý Paþa 1209/1794 tarihinde Münzevî Dergâhý'ný yenilemiþtir. Câmi-i Kebir Ömer Rýzaî Dârendevî,15a. Kütüphânesi'ni de kuran Þeyh Abdullah Münzevî 1210/1795 senesi 11- A.g.Menâkýbnâme.,16b-19a. baþlarýnda vefat etmiþ, yerine halîfelerinden Þeyh Abdullah Efendi 12- Rivayete göre Hâfýz Ýsmail Paþa Bostancýbaþý iken çoðu zaman (1220/1805) postniþîn olmuþtur. Geniþ bilgi için bkz. Abdurrahman tebdîl-i kýyafet ederek Þeyh Ömer Efendi'yi ziyarete gelir, hulûs-ý bâl ile Þemseddin, (Þemsî), Yâdigâr-ý Þemsî,(haz.M. Kara-K. Atlansoy), Bursa hizmetinde bulunurmuþ. Hatta Dergâha bir vakf-ý þerîf tanzim etmiþ, 1997, s. 525-533; H. Vassâf, Sefîne-i Evliyâ,Sül. Ktp., YB,22305-2309, senede iki defa ziyaret edilmesi kaydýyla bir lihye-i saâdet koymuþtur. c.V/II, s. 239-240. Ömer Rýzî Efendi'nin tarîk-ý nâzenîne nisbetleri koca III. Selim Nizâm-ý Cedîd ordusunu kendi idaresinde Trakya'ya göndere- Hâdim Müftüsü Yeðen Efendi'den vâki; itmâm-ý seyr u sülûk, terbiye ve ceði vakit, bu fikir kendisine hoþ gelmemiþ, olayý "Devlet-i aliyeye müte- sohbetleri münzevî Seyyid Abdullah Nâsýruddin Efendi, Hoca Ebû Said allik bir mesel-i müsâlehaya taraf-ý Þâhâneden memur oldum, Hâssaten Hâdimî, Hoca Mustafa en-Neccarî, Hoca Ahmed Tarsûsî, Hoca eþ-Þeyh bu emrin husûlüne hüsn-i teveccühünüz ve duâ-yi hayriyenize muhtacým" Seyyid Muhammed Buharî, Hoca Seyyid Muhammed Masum el-Fârukî, diyerek görevin mahiyeti hakkýnda bilgi vermeden duâ taleb etmiþtir. Müceddidi elf-i Sânî, Hoca Muhammed Derviþ, Hoca Muhammed Zâ- Fakat o gece Þeyh Ömer Efendi rüyasýnda Eyüp Sultan Türbesine gitmiþ, hid, Hoca Muhammed el-Maruf, Mevlâna Yakup Çerhî vasýtasýyla Mu- türbede oturan iki zât "gel yâ Ömer! kimleriz bilir misin? ben Fatih hammed Bahaüddin Sencârî'ye ulaþmaktadýr. Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Sultan Mehmed'im, bu da oðlum Bâyezîddir. Sultan Selim oðlum Tuna Dârendevî, 3a. cânibine asker göndermek murad eylemiþti, vakti deðildir, terk eylesin, 3- Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Dârendevî, 3b. fesada müeddî olur, haber ver" diye emir almýþ, uyanýnca olayý Ýsmail 4- Menâkýb-ý ÖmerRýzaî Dârendevî, 6ab. Paþa'ya yazmýþtýr. Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Dârendevî,19b. 5- 1156/1743 tarihinde Safranbolu'da doðan Ýzzet Mehmed Paþa de- 13- Kadý Abdurrahman Paþa Kayseri nâibi iken bir gece rüyasýnda rebeylik, kale muhafýzlýðý ve valilik gibi çeþitli kademelerde devlet hiz- düþmanlarýnýn kendisini kovaladýklarý onlarýn elinden kaçýp daha önce metinde çalýþtýktan sonra 1205 Recebinde (Mart 1791) Mýsýr valiliðine görmediði bir mekâna sýðýnarak kurtulduðunu, mekânýn neresi olduðunu tayin edildi. Görevi sýrasýnda baþarýlý hizmetlerde bulundu ve bazý ayak- sorunca da Eyüp'te Ýzzet Paþa Tekkesi cevabýný aldýðýný görmüþtür. Kadý lanmalarý bastýrdý. Nizâm-ý Cedîd çerçevesinde yapýlmakta olan yenilik- Abdurrahman Paþa Ýstanbul'a gediðinde Þeyh Ömer Efendi ile görüþüp ler için yeni gelir kaynaklarý bulabilecek yetenekli bir sadrazam aranýr- tanýþmýþ ve dost olmuþtur. Vezir olduktan bir müddet sonra Kabakçý is- ken iki yýldan fazla bir süredir Mýsýr'daki hizmetleriyle adý duyulan Ýzzet yanýnda Ramiz Paþa ile beraber saraydan kaçarak Çatalca'da Tatar Sul- Paþa hatýra geldi. 5 Þevval 1207/ 16 Mayýs 1793'te Anadolu beylerbey- tan'ýn yanýna sýðýnmýþ, aklýna daha önce gördüðü rüya gelince de çoban liðine getirildi ve 25 Rebîülevvel 1209/20 Ekim 1794'de Melek Mehmed kýlýðýna girerek Ýzzet Paþa Tekkesine dönmüþtür. Þeyh Ömer Efendi onu Paþa'nýn yerine sadrazamlýða tayin edildi. Sadrazamlýðý Nizâm-ý Cedîd görünce "gördüðün rüya zuhûr eyledi, þimdi tekyeyi basarlar"deyip ba- faaliyetleri içerisinde geçti. Onun zamanýnda tersane yapýmý için Fransa þýna derviþ tâcý, sýrtýna derviþ hýrkasý giydirmiþ, bir mürîdinin rehberli- ve Ýsveç'ten uzmanlar getirtildi. Sadrazamlýðýnýn dördüncü yýlýnda ðinde Balat Ýskelesi'ne göndermiþ, Üsküdar üzerinden memleketine yol- Fransýzlarýn Mýsýr'ý iþgali sýrasýnda gerekli önlemleri almamasý nedeniyle cu etmiþtir. Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Dârendevî, 21a. (17 Rebîulevvel 1213/29 Aðustos 1798), Sakýz'a sürülerek mallarý müsa- 14- A.g.Menâkýbnâme,22a. dere edilmiþ, daha sonra mukataasýnýn bulunduðu Manisa'ya gönderilmiþ 15- Ayný yer. ve burada 2 Ramazan 1227/9 Eylül 1812 tarihinde vefat etmiþtir. Geniþ 16- Ayvansarâyî, Ayný yer;Þükrî, a. g. e, (Kreiser) s. 51. bilgi ve kaynaklar için bkz. Abdulkadir Özcan, "Ýzzet Mehmed Paþa", 17- Menâkýb-ý Ömer Rýzaî Dârendevî,22b-23a. DÝA, c. XXIII, ss. 560-561. 18- Tanman, ayný yer. 6- Ayvansarâyî, Hadîkatü'l-Cevâmî, Ýstanbul 1281, c.II/I, s. 269. 19- Tekke binasý için bkz. Tanman, ayný yer. "Sadr-ý Esbak Ýzzet Paþa, Hacý Mehmed Ýzzet Paþa"veya "Ýzzet Mehmed Somuncu Baba 10 Mart-Nisan 2004

Description:
Okul Öncesi Eğitim Neden Önemli.. 60 421/1030) ve onun yakınında bulunan akıl, zeka zikretmiştir: "Şânına okundu hutbe-i 'levlâk'.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.