hayal! et ^ sinema/eleştiri Tdiap, Hayalet Kitap 2008 / 04 Sinema Kitaplığı / Araştırma-İnceleme / 03 Sinema ve Psikanaliz / Burak Bakır © Burak Bakır © Yayın Hakları Hayalet Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti. 'ne aittir. Bu kitabın her türlü yayın hakları Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince Hayal Et Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti'ye aittir. 1. Baskı Hayalet Kitap, Temmuz 2008 Genel Yayın Yönetmeni Ertekin Akpınar Kapak Tasarımı Süleyman Perol "hayal! et Düzelti Tdiap^ Coşkun Tözen Grafik Uygulama Süleyman Perol Baskı ve Cilt Doruk Matbacılık San. Tic. Ltd. Şti. Galata Deresi Caddesi No; 8-10 Mecidiyeköy - İstanbul Tlf: +90 212 283 72 06 Faks: *90 212 284 34 46 ISBN 978-605-5942-00-7 Hayalet Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti. Itri Sokak Mustafabey Apt. No:12 D:1 Balmumcu- İstanbul Tlf: +90 212 347 69 42-43 Faks: +90 212 347 69 44 [email protected] burak bakır sinemave psikanaliz Burak Bakır 1972 yılında Manisa’da doğdu. 1999 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema TV Bölümü'nden, "Yeni Emperyalizm ve Çağdaş Hollyvvood Sineması” başlıklı tezini vererek mezun oldu. Aynı yıl Yüksek Lisansa başladı ve araştırma görevli olarak çalışmaya başladı. “Psikanaliz ve Sinema" başlıklı yüksek lisans tezini 2003 yılında verdi. Halen Dokuz Eylül Üniversitesi G.S.F. Sinema TV Bölümü nde araştırma görevliliğini sürdürmekte ve “Günümüz Sinemasında Gerçekçiliğin Yeniden Değerlendirilmesi” adlı doktora tezini hazırlamaktadır. Çeşitli dergilerde makaleleri yayınlanmıştır. Dersu, Duru, Emel ve Suzan için... içindekiler GİRİŞ___________________________________________________________________9 BİRİNCİ KISIM TEMEL KAVRAMLAR 15 BİRİNCİ BÖLÜM PSİKANALİTİK BAĞLAM 16 1. BİLİNÇALTI 19 2. İMGESEL - SİMGESEL VE GERÇEK 24 3. FANTEZİ VE HAZ (DÜRTÜLER BAĞLAMINDA 30 İKİNCİ BÖLÜM FİLMİN PSİKANALİTİK ÇÖZÜMLENMESİNDE TEMEL KAVRAMLAR 36 1. ANLAM VE ANLAMLANDIRMA 38 2. ÖZDEŞLEŞME VE ARZU GRAFİĞİ 50 a. Kapitone Noktası 52 b. Birinci Özdeşleşme 54 c. “Ne İstiyorsun?” (Che Vuoi?) 56 d. (ouissance ve Sinthome 59 e. Sinema ve Özdeşleşme 62 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KLASİK ANLATI SİNEMASI 67 1. HITCHCÖCK 78 a. ÖRNEK BİR FİLM: KUŞLAR DÖRDÜNCÜ BÖLÜM EROTİZM - PSİKANALİZ VE ESTETİK 90 1. PSİKANALİZ VE EROTİZM_________________________________________ 92 2. ESTETİĞİN VE EROTİZMİN YÜCE NESNESİ__________________________104 a. Teşhir Olarak Sanat Yapıtı_______________________________________ 110 BEŞİNCİ BÖLÜM__________________________________________________________ SİNEMA VE EROTİZM______________________________________________ 114 1. SİNEMADA EROTİĞİN YANLIŞ TANISI OLARAK CİNSEL İHLALİN YASA'SI______________________________________ 118 2. EROTİZME DOĞRU: BÖLÜNME İLE YÜZ YÜZE GELMEK _____________124 3. BİRİNCİ OLUMSUZLAMA: EORTİZMİN NEGATİF BİLGİSİ OLARAK “ESKİ KÖTÜ ŞEYLER”______________________ 132 ALTINCI BÖLÜM__________________________________________________________ KUBRICK SİNEMASI VE EROTİZM___________________________________140 KUBRICK SİNEMASININ TEMEL ÖZELLİKLERİ_________________________141 a. Mekan ve Zaman_____________ _________________________________142 b. Anlatım____________ __ _ _________________147 2. KUBRICK SİNEMASINDA EROTİZMİN ÖN TEMELLERİ_________ ___154 3. KUBRICK SİNEMASINDA EROTİZM___________ _________ 159 a. Bakış ________________________________________________ 161 b. Erotizmin Karşısında Müstehcen Olan ve Şiddet___________________163 c. Kadınlar ve Cinsellik 168 SONUÇ________________________________________________________________173 KAYNAKLAR 178 Sinemanın ve psikanalizin birbirlerine yaşıt olduğu bilinen bir gerçek. Kuşku suz her ikisinin de aynı dönemde çıkması tesadüf değil; bu durum belirli tarihsel şartların, toplumsal gelişmelerin belirli bir döneminin sonucu. Ve her ikisi de yine aynı toplumsal gelişmeler tarafından belirlenerek, değişerek bu günlere kadar varlıklarını sürdürdü. Yine ikisi de çeşitli incelemelerin, araştırmaların konuları ol dular ve birbirlerine karşı ya da birlikte de kullanıldılar. Çoğu zaman psikanaliz kuramından yola çıkmak vasıtası ile sinema üzerine bir takım düşünceler gelişti rildi.1 Burada söz konusu çalışmalara genel olarak değinmeyeceğiz, sadece bazı yaklaşımlarla bizim yaklaşımımız arasında bir kesişme olursa ortak noktalar ve farklılıklar üzerinde durulacak. Buradaki amaç psikanaliz kuramıyla sinema iliş kisi üzerine başlangıç düzeyinde temel kavramları oluşturmak ve bu temel kav ramlardan yola çıkarak psikanaliz kuramının ‘amacı’ ile bir sanat yapıtı olarak fil min ya da bir yönetmenin sinemasının kendisini gerçekleştirebilme olanaklarını sorgulamaktır. Bu yüzden metin iki ana kısımdan oluşmaktadır. Ancak bu iki ana kısımda da merkezi konumda olan özne kavramıdır. Özne kavramını, Aydınlanma’dan beri süre gelen modernleşme sürecinin bir 1 Sinemanın psikanaliz aracılığı ile kavranılması, eleştirilmesi ya da filmlerin buradan yola çıka-rak analiz edilmesi bağlamında çok sa yıda metin söz konusu; özellikle Avrupa veABD'deki 1970'lerde yapılan çok sayıda kuramsal çalışma bu konuya ilgi duydu. Bu ilginin 1970'lerde bu derece artmış olmasının sebebi kuşkusuz hem Lacan'm psikanaliz kuramını yen/den kavrayışı ve bu kavrayışın radikal doğası ile, aynı dönemde Althusser'in Lacan'm psikanaliz kuramına dayanarak geliştirmeye çalıştığı ideoloji kuramıdır. Bu ilgi çekici tartışmalar 1980'lerde, özellikle postmodernizm başlığı altında toplanan bir takım kuramların (Foucault, Deleuze, Cuattari, Derrida gibi) ortaya çıkmasıyla kesintiye uğradı; günümüzde yeniden bir canlanmanın olduğu görülmektedir ama bu canlanma da daha çok eski sözleri tekrar etme mantığına dayanıyor ve ortaya yeni bir şeyler koymuyor. 1970'lerde yapılan ve daha sonra da devam eden belli başlı kuramsal çalışmalar arasında şunlar sayılabilir, bu metinler arasında özellikle en yoğun ilgiyi gören Metz'in, ‘Hayali Göste ren’ metni oldu; C. Metz; Psychoanalysis and Cinema: The Imaginary Signifier,Macmillan Press-London: 1983; diğer yandan Ann Kap- lan'ın editörlüğünü yaptığı ‘Psi-kanaliz ve Sinema' metni içinde yer alan yazılarla konuya toplu ve genel bir bakışı oluşturma yönün de önemli; E. Ann Kaplan; Psychoanalysis & Cinema; Routledge-New York: 1990; Laura Mulvey’in oldukça tartışma yaratan ve hala bu konudaki çalışmalarda üzerinde durulan metni 'Görsel Haz ve Anlatı Sineması’nın Türkçe'de yayınlanmış olması sevindirici; Lau ra Mulvey; Görsel Haz ve Anlatı Sineması; çev: Nilgün Abısel; 25. Kare dergisi sayı: 21 Ekim-Aralık 1997. Ayrıca Mulvey’in yazılarına yö nelik eleştirilerimizi I. Kısım 2. Bölüm 'de bulabilirsiniz. Sayılabilecek diğer önemli metinler, Kafa Silverman; The Acoustic Mirror, The Female Voice in Psychoanalysis and Cinema; Indiana University Press-1988. Teresa de Lauretis-, Alice Doesn't: Femi-nism, Semiotics and Cinema; Indiana University Press-1984. Diğer yandan özellikle klasik sinemadan yola çıkarak Lacancı Psikanaliz kuramını açıkla maya çalışan, editörlüğünü Slovaj Zizek 'in yaptığı Everything You Always Wanted To Know About Lacan-, But You Were Afraid To Ask Hitchcock (Vferso; 1992) metni de sayılabilir. parçası olarak düşünmek gerekmektedir. Bu anlamıyla da evrensel bir kavram ol maktan ziyade, belirli tarihsel şartlar altında çıkmış bir olgudur. Ancak bunu Ba tı dünyasının dışında özne yoktur anlamında kullanmıyoruz. Kuşkusuz ki bu dün yanın dışında da özne vardır, ama aynı şartlar altında oluşmadığı için onun fark lı, tipik özellikleri vardır. Oysa burada kullanılacak anlamıyla özne, rasyonelleşme ile diyalektik bir bağ lantıya sahip ‘özneleşme’ sürecine ilişkin bir kavramdır. Yine bu dünyanın içinde gelişen ve kavramlarını bu dünyanın şartlarından, kültüründen alan psikanaliz kuramının öznesi / konusu da bu öznedir. Doğumundan bugüne kadar bir biçimde insanlara öyküler anlatmakta olan si nema sanatı da özneye, öznelere ihtiyaç duymaktadır. Bunlar karşımıza karakter ler olarak çıkar ve toplumsal yapının içindekine benzer bir özneleşme sürecini; bazen örtük bazen de açık ve sorgulayıcı bir düzeyde ele alırlar. Sinema öyküler anlatmayı sürdürdüğü sürece öznelerinden vazgeçmesi olanaksızdır; ancak onun özneyi ele alış biçimleri değişim geçirebilir. Kuşkusuz ki bu değişim de, Batı dün yası içindeki öznenin son iki yüz yıldaki geçirdiği değişimin izlerini bulabilmek mümkündür. Diğer bir ifadeyle, Batı sinemasının içerisinde ilerleyerek, özneleş- menin bir tarihini çıkarmak mümkündür. Psikanaliz kuramı göz önüne alındığında tek bir kuramdan söz etmek imkan sızdır. Birbirlerinden farklı ve çelişen, çatışan kuramlar söz konusudur. Burada bunların hepsini ele almak imkansız ve konu bağlamında gereksizdir. Çünkü or taya çıkartılmaya çalışılan şey kuramın tarihi değildir. Öyle ise hangi psikanaliz kuramı? Bu konuda Freud’dan bahsetmeme şansı yoktur, hala kuramın kullandığı pek çok temel kavram onun çabalan sonucunda ortaya konuldu. Kuşkusuz onun ça lışmaları önemli boşlukları, belirli bir zihniyetin bakışını içermektedir. Bunların eleştirisi yapılabilir ve fazlasıyla da yapılmıştır. Ama özellikle Aydınlanma düşün cesinden beri süre gelen, kendisiyle özdeş bir özne anlayışının yanılsama olduğu nu ortaya koyan ilk kişilerden birisi de odur. Ancak Freud olayın sadece başlangıcıdır ve kuram bazen onunla birlikte, ba zen de ona rağmen gelişimini sürdürmüştür. Freud’un düşüncesine en önemli katkıyı yapan, onu yeniden yorumlayıp, ya zan ve ötesine geçen kişi Lacan oldu. Lacan dışında pek çok önemli kuramcı sayı labilir. Karen Horney’in başını çektiği Kültürel Psikanalistler, öznenin kültürle ya şadığı çelişkileri ortaya koymada önemli saptamalar kaydettiler. Melanie Klein ise nesne ilişkileri üzerinde durarak, öznenin dışarısıyla ilişkisini farklı bir biçimde kavramaya çalıştı. VVilhelm Reich cinsellik üzerine yaptığı vurgu ve bunu radikal bir biçimde kavramaya çalışmasıyla önemliydi. Kuşkusuz bunların dışında daha