Sessiz Devrim YakAuspl an Bir Rüyanın Ardından Gerçekleşen SESSiZ DEVRiM Ozan Yayıncılık Ltd. İstanbul 2014 Bir Rüyanın Ardından Gerçekleşen Sessiz Devrim YakuAps lan Bir Rüyanın Ardından Gerçekleşen SESSiZ DEVRiM OzaYna yınLctıdl.ı k İsta2n0b1u4l Bir Rüyanııı Ardından Gerçekleşen Buk itaTbüırnk yçaey hıank lOazraıYn a yıncaıiltıtki'ra. Tanıtiıçmyi anp ılaalcıankdt ıışlıatnrüd maa l ıntKıüllatBrüa,rk anlığı TelHiafk lSaörzıl eşgmeerseyiğa iy ıneivzinngiiennir ektirir. SesDseivzr/ Yi amkAuspl an YayYıönn etMmuesntiDa:efa m ir EditOörrhS:au nv eren Kaptaaks aKröıkmKsıaa:yl h an BasvkeCı i OlztMa:an t baacılık DavuCıapdaGdşüeavs Seian nS aiyt8ibe lsKoiak 2t N :o3 :5 2 Topk-İaSpTıA NBUL KütüphBainlKega ir( tCıi :P ) SesDseivzr/ Yi amkAuspl an TürktiayrSeii hyiaG,se entçh,la irke ketleri OzaYna yınLctOıdlc.ıa 2kk0 1T4ü,r kİisytea,3n 8bs4ua ly,fa ISB9N7:8 -605-4723-01-0 Sertinfoi1:k1 a3 29 Dağıtım: İstan2bAAu,ll f:Aa l,k ıAmr,bB ,i lCgaiğ,a lDo&ğRlD,ue ,ry Daa ğıtım FinKaild,Pa a,r Raefm,zS ia,y ,ToYteelmp,a ze AnkaIrşaEı:ğk i tİimmgK,eı ,tE ak,i nAorkksa,d aş İzmEirrd:o ğaGnelmaar , İntesranteıtş : www. kitapcyuormwwwd,.u .y eniscaoymwwwfa,.. k itacponmwwwe,.t .i s kendecroimwwwy,.e s.e lcsoumwwws,.. dharcmoamt..rwww ,. ideefıxe. com OZAN VA ViNCiLiLKT D. AlemCdaadrdG eüszSiea ln aStkNl.oa 1:r3C ağalİosğtlaun bul Te2l1:2 .95391 5-15 24039 0F ak2s1:2 .95842 77 Emaiinlfo:@ ozanycaoyWmie nbwwwc:.i loizka.n yaycionmc ilik. Sessiz Devrim Önsöz Hiçbir insan geçmişle yaşamayı sürdüremez ve bugüne dönüş türülememiş bir geçmiş .yaşamsal öğeler barındıramayabilir. Tarih olarak varlık bulmuş olan zamanı işleme sanah, akıp gi den nehirden (gün/nehar) iz bırakabilmiş ve hahrlanabilmeyi hak ehniş derin çentikler demekse eğer, aynı zamanda bireyin ötesinde toplumsal bellekte de önemli yer edinmiş olgu ve olay ların resmedilme çabasıdır da denebilir. Bu bağlamda tarihin kendi yaşadığı dilimine tanıklık ehniş hatta rol almış kimselerin yaşadıkları ve tanıklık ettiklerini, hadisah aktarma gibi bir hak ları da olmalı. Habrat ya da otobiyografi tarzında vücut bulan bu çalışmaların her biri, yazarının derinliği, duygusal yoğunlu ğu, yaşadığı dönemin ruhuna vukufiyeti ve diğer yetenekleri oranınca derinlik ve değer kazanır. Nitekim yakın ve uzak tari hin birçok meselesinin bu yöntem kullanılarak farklı detay ve perspektiflerle yazılması, söz konusu tarihsel durumun kavra nabilirliği konusunda çok önemli işlevler görmüşlerdir. Dil ve üslup konusunda gerek deneme, gerek anı, otobiyografi, gerek hikaye, gerekse de roman ve diğer edebi tekniklerin kulianıl ması, tarihe tanıklık ehnenin anlamını değiştirmemektedir. Tanıklık, bazen özne bazen nesne olarak değil, bazen dışında kalarak da mümkün olabilmektedir. Tarihin hem içinde hem de dışında olmak her ne kadar makul gelmese de bu mümkündür. Bilhassa hahrat yazımı eğer günlükler tuhna şeklinde değilse, doğal olarak yaşandığı günün rengini ve kokusunu tam vere meyecektir. Bu anlamıyla özel bir çaba ve hafıza gayreti söz ko nusu olmalıdır. Elinizdeki eser, Yakup ASLAN'ın kendi geçmişine bugünden bir mercek tutarak belleğinde• biriktirdiği sübjektif bir tarih � 5 Bir Rüyanın Ardından Gerçekleşen heybesini pazarda değil, sofrada suruna çabasıdır. Onalh ya şından beri fizerinde taşıdığı içrek bir sürgünlüğün izlerini, yurtsuzluğun derin kıvranışlarını, bir muhalif kimlik taşımanın ve sahih bir inanca ulaşmanın bedellerini her karesi için haya hndan bir diyet ödeyerek geldiği bugününü ve geçmişini açık yüreklilikle teşrih etmenin huzurunu, endişelerini ve çekincele rini taşımaktadır. Başta kendi düşünce ve eylemleri olmak üze re tanık olduğu ortamları sorgulamanın ve dersler çıkarmanın kaygısını elden bırakmamakta ve birilerini incitme pahasına, hakikati incitmeme hassasiyetini diri tutmaya çabalamaktadır. Duygusal iniş çıkışlarını, yalnızlığını, gözlerini yaşartan kardeş lik ömekliklerini, gözden çıkarılmayı, değerler üzerinden ikbal hülyaları kuranları ve imanı ile hayah arasındaki tercih nokta sında imanı tercih edip gözünü kı madan hayatını ebedileşti rp renleri gözleriyle görmenin etkisi alhndaki bir dünyadan ses lenmeye çalışırken, eleştirel olmayı ve ahlakai zeminden sap mamayı bir yaşamsal ilke olarak elden bırakmamaya özen gös termektedir. Dünyanın kritik dönemlerinden biri olan seksenleri farklı coğ rafyalarda yaşamış, halkın içinde, dağda, ovada, elinde silah, savaşın ve cephenin ortasında, ölüm gerçeğinin bütün çıplaklı ğıyla bir güneş gibi gözleri kamaşhrdığı ortamlarda kimileyin aç-susuz, uykusuz, yorgun ve kederli, hatta umutsuzluğa gark olduğu zamanların izlerini taşıyan bu çalışma, kişisel gözlem lerden, önemli perspektiflere varan bilgeliklere dönüşmekte ve muhasebe yapmaya götürmektedir. Yakup ASLAN, bu eserinde bir tarih yazma iddiasında değil dir. Mütevazı ve iyi niyetli bir paylaşım gayretidir bu. Eksik ve tamamlanmamış olduğunun bilincinde ve farkındadır. Ne bü yük iddialar peşindedir ne de büyük anlahlara öykünmektedir, aksine iç sesini bashramamanın ve bazı şeyleri mecburen söy lemenin huzursuzluğu içindedir. Bazen yaşadığı dönem ve bölgelerin coşkusunu, heyecanını ve dağıtamadığı hüznünü zaman zaman üstünden atamamakta, bazen de bunlardan sıyrı lıp farklı bir ruhsal durum ile hadiseleri, dayandıkları anlayış- �- 6 Sessiz Devrim larla birlikte ameliyat masasına yatırmaktan imtina etmemek tedir. Bunun gerekli olduğuna inanmakta ve tepkileri hesapla yarak yaşamanın ve konuşmanın değil, hakikat karşısında ne rede durduğunun sanasıru yaşamaktadır. Bu kaygı ve arayışı hala sürmekte ve sorgulamaları da bu çerçevede anlaşılmalıdır. Yakup ASLAN, düşünsel ve zihinsel eğitiminin önemli bir kıs mını Iran, Afganistan ve mücavir bölgelerin kızgın ve zor şart larında edinmiş, hayal kırıklıkları ve zafiyetler yaşayan her in san gibi birçok şey yaşayarak, bu yaşadıklarını kendince ulaştı ğı sonuç ve deneyimlere göre bir imbikten geçirerek aktarmaya çalışmaktadır. Elbette ki her yar sı ve vardığı sonucun doğru gı olmama ihtimali var ve bu her insan için mümkün. Burada an latılanları da bu gerçekler doğrultusunda al lamak ve anlamak gı gereği vardır. Bütün yanılabilrne ve hata yapma olasılıklarına rağmen tanıklık ettiği dönem ve mekanlar, bu ülke insanının ve özelde İslami kaygılar taşıyan kesimlerin önemli ölçüde ilgi alanına giriyor. Bu sebeple eser bu yönüyle ayrı bir ilgiyi hak ediyor. Subjektif bir anlatının taşıdığı ve taşıyacağı bütün eksik liklere rağmen yakın tarihin belli bir kesitine yaptığı bu yolcu lukta bizleri de kendine tanık etmeye çağıran bu eserin, hayırlı amaçlar ve hayırlı sonuçlar intac etmesini bütün gönlümle dili yorum. İslam coğrafyasının yaşadığı bunca kan ve kıyım içinde, mez hebi ve usuli yaklaşımların katı bir dogmatizm mantığı ile eriti ci bir kazan gibi birçok İslami kavram ve değeri nasıl buharlaş tırdığını acı içinde rnüşahade ediyoruz. Birer ateşli silah mermi sine dönüştürülmüş birçok kavramın canımızı acıtan bir araca tekabül etmesi gerçeği karşısında, akl-ı selime ve düşüncenin o naif kıymetini kavramaya duyduğumuz ihtiyaç şiddet kesbet mektedir. Eleştirel düşünce geleneğini oluşturamamış toplumlar, mesele lerini akıl ve iz' andan geçirmenin ne dernek olduğunu kavra yamazlar. Meselelerini çözmek için duygusal bombardımanlar altında kalarak insanların nasıl birer canavara dönüştüğüne _& 7 Bir Rüyanın Ardından Gerçekleşen hep birlikte ve çaresizlik içinde taruklık etmenin derin kederini yaşadığımız bu çağda, hükümlerimizi verirken ahiretin o ihya edici ve insanı arındıran iklimini yaşayarak derin derin dü şünmeli ve sahip olduğumuz her şeyi sorgulamalıyız. Sorgu lamaktan korkmamalı ve sorguladığımızda zarar görece�ne vehmetti�miz şeylerin Allah'a ait ol(a)mayacağına kesin bir şekilde ikna olmalıyız. Zira İbrahim'in örnekledi� gibi 'bahp kaybolan şeyler' Allah' a ve onun dinine ait olamaz. Eleştirel olmak aynı zamanda değerlerimize sirayet etmiş tortu ve kalın tıların kazınıp değerlerimizin arındırılması için hayati önem arz etmektedir. Elimizdeki Nur'd an yeterince aydınlanarnayışımı zın en önemli sebebi, 'en-Nur' ile aramıza girmiş unsurların bizi ışımaktan ·alıkoyan işlevidir. Analitik çabalarımız, aynı zaman da korunabilmek için 'aklehne'nin bir gere�dir. O halde sorgu lama, bir İbrahimi metod olarak her daim elimizde tutacağımız bir meşale ve karanlıkları aydınlatan Nur'un ilk adımı olmalı dır. Bu eser, bir dönemin sahip olduğu kaygı .dünyasının o roman tik atmosferini işaret etmeye çalışırken, _bir yandan da o roman tik atmosferin handiyse gizledi� reel-politik'i açığa çıkarma endişesini de taşımaktadır. Yakup ASLAN, yaşadığı ve tanıklık ettikleriyle, bizi bir iklimi birlikte soluyarak yolculuğa çağır maktadır. İyisiyle ve kötüsüyle ortaya koyduğu bu çaba, dersler çıkarmak, güzelliklerin çağdaş ömekliklerini sahiplenebilmek ve yanlışların da yine ayıklanabilmesi için bir laboratuar olarak görülmelidir. "BiRrü yaAnrıdnı nGderaçne klSeesşsDenie zv rimcialdınıi vkerd"i� ve hayatının önemli bir kesitini içeren bu taruklık, kanaatimce bugün daha anlamlı ve anlaşılır öğeler içermektedir. Taraftarlıkların ve aidiyetlerin temellendirilme sinde yaşanan kafa karışıklığı konusunda da önemli veriler su nan bu çaba, nostaljik ya da özlemli bir anlatının ötesine geç mektedir ve bu, bir yüzleşme ve hesaplaşma olarak da okuna bilmelidir. Yazarın bizzat kendisini hedefe koyarak yaphğı eleş tiriler ve yüzleşmelerdeki cesaret de bu tespitimizi güçlendir mektedir. Bir yerde de bize, 'Ne gülüyorsun, anlattığını senin