ebook img

SDE Analiz Örgütlenme Modeli ve Amacı PDF

40 Pages·2011·0.4 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview SDE Analiz Örgütlenme Modeli ve Amacı

SDE Analiz KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı Savunma Güvenlik Programı Koordinatörlüğü İçindekiler: Yönetici Özeti ........................................................................................................3 1) GİRİŞ ................................................................................................................4 2) KCK’NIN ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİ .....................................................................6 3) KCK’NIN KURULUŞ AMACI VE MİSYONU ........................................................11 4) KCK’NIN ÖRGÜTLENME MODELİ VE YAPISAL ÖZELLİKLERİ ..........................15 5) KCK OPERASYONLARI VE DAVALARI SÜRECİNE YAKLAŞIMLAR .....................21 6) SONUÇ VE DEĞERLENDİRME .........................................................................31 Sonnotlar ..............................................................................................................34 Bibliografya ..........................................................................................................38 SDE ANALİZ Temmuz 2011 Yönetici Özeti Kürdistan Topluluklar Birliği - Koma Civakên Kurdistan (KCK), her ne kadar ülke gündemine 2009 yılında yapılan KCK Operasyonları ve sonrasında Diyarbakır Adliyesi’nde görülmeye başlanan KCK davasıyla girmiş olsa da, aslında KCK’nın kuruluşu 2005 yılına kadar uzanmaktadır. KCK operasyonları ve davaları, kamuoyunda çeşitli yönleriyle değişik şekillerde algılanmış ve farklı tepkilerle karşılanmıştır. Özellikle operasyonların yapılış biçimi, operasyonlara konu olan bazı kişilerin siyasi kimlikleri, KCK’nın PKK’nın bir parçası olup olmadığı ve dolayısıyla bir terör örgütü olarak görülüp görülemeyeceği, yargılananların duruşmalarda anadilde savunma yapma talepleri ve bu taleplerin farklı mahkemelerce farklı şekilde karşılanması, bu operasyonların ve davaların Kürt hareketinin demokratikleşmesi önünde bir engel teşkil ettiği iddiaları ya da tam aksine KCK’nın özü itibariyle Stalinist bir yapı olduğu ve Kürt hareketinin demokratikleşmesine engel olduğu yönündeki iddialar gibi hususlar kamuoyunda sıklıkla gündeme gelmiş ve hararetli bir şekilde tartışılmıştır. Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün hazırlamış olduğu bu analiz tüm yönleri ile KCK yapısını basına yansıyan ve yansımayan yönleri ile derinlemesine inceleyerek, kamuoyunda da sıkça dile getirilen KCK ile ilgili sorulara cevap aramaktadır. Anahtar Kelimeler: KCK, KCK’nın örgütlenme modeli, KCK operasyonları ve davaları KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı 4 1. Giriş Kürdistan Topluluklar Birliği - Koma Civakên Kurdistan (KCK), her ne kadar ülke gündemine 2009 yılında yapılan KCK Operasyonları ve sonrasında Diyarbakır Adliyesi’nde görülmeye başlanan KCK davasıyla girmiş olsa da, Özü itibariyle aslında KCK’nın kuruluşu 2005 yılına kadar uzanmaktadır. KCK, Türkiye’nin tarihinde Özü itibariyle KCK, Türkiye’nin tarihinde karşılaşmış olduğu en ciddi siyasal karşılaşmış olduğu şiddet hareketinin son dönem stratejilerinin bir parçasını oluşturmaktadır. en ciddi siyasal Özetle KCK, 30 yılı aşkın bir geçmişe sahip şiddet temelli bir ayrılıkçı hare- şiddet hareketinin ketin günümüzde kendisini yeniden yapılandırma biçimidir. son dönem stratejilerinin KCK operasyonları ve davaları, kamuoyunda çeşitli yönleriyle değişik şekil- bir parçasını lerde algılanmış ve farklı tepkilerle karşılanmıştır. Özellikle operasyonla- oluşturmaktadır. rın yapılış biçimi, operasyonlara konu olan bazı kişilerin siyasi kimlikleri Özetle KCK, 30 (örneğin BDP’li kimi yöneticilerin ve belediye başkanlarının tutuklu olarak yılı aşkın bir yargılanmaları, bazı tutuklu sanıkların milletvekili adayı olmaları), KCK’nın geçmişe sahip PKK’nın bir parçası olup olmadığı ve dolayısıyla bir terör örgütü olarak görü- şiddet temelli bir lüp görülemeyeceği, yargılananların duruşmalarda anadilde savunma yap- ayrılıkçı hareketin ma talepleri ve bu taleplerin farklı mahkemelerce farklı şekilde karşılanması, günümüzde bu operasyonların ve davaların Kürt hareketinin demokratikleşmesi önünde kendisini yeniden bir engel teşkil ettiği iddiaları ya da tam aksine KCK’nın özü itibariyle Stali- yapılandırma nist bir yapı olduğu ve Kürt hareketinin demokratikleşmesine engel olduğu biçimidir. yönündeki iddialar gibi hususlar kamuoyunda sıklıkla gündeme gelmiş ve hararetli bir şekilde tartışılmıştır. SDE Analiz Bu tartışmalar özellikle Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB)’ne katılım süreci, demokratikleşme, insan haklarını geliştirme ve hukuk devleti olma yönün- deki uzun zamandır devam eden çabaları ve özel olarak hükümetin 2009 yılından bu yana yürüttüğü ve Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi olarak da adlandırılan demokratik açılım süreci bakımından önemli etki ve sonuçlar KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı 5 doğurabilecek nitelikteydi. Uluslararası kamuoyunun da yakından takip etti- ği KCK eksenli bu gelişmeler, özellikle demokratik açılım sürecinin ciddiyet ve samimiyetinin belirli çevrelerce sorgulanmasına ve açılım sürecinden beklentiler konusunda olumsuz düşünce ve şüphelerin ortaya çıkmasına yol açtı. Öyle ki bazı çevrelerce bu operasyonlar ve açılan davaların açılım sürecine dönük bir sabotaj olduğu dahi iddia edildi. “Gerçekte ne olduğu ve nasıl algılandığı kadar, ne olması gerektiği” de tartışılan KCK’nın doğru anlaşılabilmesi için, bir parçasını oluşturduğu PKK eksenli ayrılıkçı Kürt hareketinin dönemsel dinamiklerinin ve özellikle son dönemde geldiği çizginin ve ulaştığı noktanın ortaya konulması gerekmek- tedir. Bununla birlikte ihmal edilmemesi gereken bir husus da devletin ve Türk siyasetinin bu harekete karşı göstermiş olduğu dönemsel reaksiyonlar ve politikaların etkilerinin ele alınması gerektiğidir. Dolayısıyla öncelikle KCK yapılanmasının Kürt ayrılıkçı hareketi ve siyaseti içerisindeki yerine, konumuna, örgütlenme modeline, ortaya çıktığı kon- “Gerçekte ne jonktüre ve kendisine yüklenmeye çalışılan misyon ve fonksiyonlarına bak- olduğu ve nasıl mak yerinde olacaktır. algılandığı kadar, ne olması gerektiği” de tartışılan KCK’nın doğru anlaşılabilmesi için, bir parçasını oluşturduğu PKK eksenli ayrılıkçı Kürt hareketinin dönemsel dinamiklerinin ve ulaştığı noktanın ortaya konulması gerekmektedir. SDE Analiz KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı 6 2. KCK’nın Ortaya Çıkış Süreci PKK’nın izlemiş olduğu temel politika ve stratejiler, kurulduğu 1978 yılından günümüze kadar dönemsel olarak belirli karakteristik özellikler sergilemek- tedir. Bu karakteristik özellikler, dönemsel olarak her biri farklı şekillerde öncelik kazanmakla birlikte; Leninist bir parti modeli ve Stalinist bir liderlik Terör örgütünün anlayışı çerçevesinde Maoist bir gerilla stratejisiyle uzun süreli siyasallaşmış dönemsel halk savaşı verme, legal temelde siyasallaşma ve siyasi partileşme, sivil ita- olarak izlediği atsizlik tarzı kitle hareketleri oluşturma, ulusal ve uluslararası düzeyde sivil yöntemlerden toplum örgütleri yoluyla meşru görünüm kazanma ve kamuoyu oluşturma, bazılarının öncelik eylemsizlik ve ateşkes süreçleri yaratarak ulusal ve uluslararası düzeyde kazanması ulusal olumlu intiba yaratmaya çalışma ve karşılık olarak birtakım talepler öne sür- ve uluslararası me, aksi taktirde bu süreçleri kesme tehdidiyle siyasi iktidar üzerinde baskı şartlara ve kurmaya çalışma gibi yöntem ve uygulamaları içermektedir. gelişen olaylara bağlı olarak Bu yöntem ve uygulamalar, dönem dönem iç içe geçmekte ve birbirini des- değişmektedir. tekler nitelikte de uygulanabilmektedir. Örneğin, KCK yapılanması bir model KCK’nın bir model olarak bir yönüyle 1960’lı yıllarda Latin Amerika’da Carlos Marighella’nın olarak öne çıkması geliştirmiş olduğu ve daha sonra Batı Avrupa ve başka yerlerde de denenen ve önem kazanması ‘şehir gerillacılığı’ tarzını anımsatmaktadır. Bu da terör örgütünün temelde da bir takım kır gerillacılığı esasına dayanan Maoist tarzda yapılanmasına ilaveten kent dönemsel şartların merkezlerinde de yeni arayışlar içerisine girmeye çalıştığını göstermektedir. ürünüdür. Bu şekilde örgüt, eylem kapasitesini şehirlerde de artırarak bir etnik gerilim ve çatışma yaratma fırsatını da elde etmiş olacaktır. Terör örgütünün dönemsel olarak izlediği yöntemlerden bazılarının öncelik SDE Analiz kazanması ulusal ve uluslararası şartlara, gelişen olaylara ve devletin uygu- lamış olduğu politikalara bağlı olarak değişmektedir. KCK’nın bir model olarak öne çıkması ve önem kazanması da bir takım dönemsel şartların ürü- nüdür. Nitekim son dönemde uluslararası dengelerdeki değişimler, bölge- sel gelişmeler ve Türkiye’nin uygulamaya koyduğu yeni “aktif dış politika” KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı 7 anlayışı, silahlı unsurları büyük oranda ülke dışında konuşlanmış olan terör örgütünü alternatif arayışlara yöneltmiştir. Bu arayışların ürünlerinden birisi de KCK yapılanmasıdır. Örgütün dönemsel değişimleri örgüt yöneticileri tarafından da belirli şekil- lerde ifade edilmektedir. Örneğin, bu değişimler KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran KALKAN tarafından şu şekilde kategorize edilmektedir:1 PKK’nın birinci dönemi, 1973-83 yılları arasındaki dönem oluyor. Bu, partileşme dönemidir. Bu, ideolojik siyasi çizginin doğuşu, parti çekirdeğinin oluşu, halkla ilişkiler, direnişin geliş- mesi, partinin zindan direnişiyle yurt dışı direnişiyle kendini kanıtlaması ve her bakımdan halka öncülük edecek bir hareket haline geldiğini kanıtlamasının gerçekleşmesi dönemi oluyor. İkinci dönem, 1984-1993 dönemi oluyor. Bu da ulusal dire- nişte partileşme dönemidir. Gerilla direnişi dönemi, ulusal kurtuluş mücadelesi dönemi, gerillalaşma dönemi oluyor. Türkiye’nin Birinci dönemde nasıl partileşme gerçekleştiyse, ikinci dönem- uygulamaya de de gerillalaşma ve halk direnişi ortaya çıkıyor. Bu dönem koyduğu yeni iki temel değeri yaratmıştır. Birincisi, halkın öz savunma gücü “aktif dış politika” olarak gerillanın yaratılması; ikincisi, ulusal diriliş devrimi teme- anlayışı, silahlı linde serhildana kalkan yeni bir halkın ortaya çıkartılmış unsurları büyük olmasıdır. oranda ülke dışında Üçüncü dönem, 1993’ten 2003’e ve uzatmalı olarak günümü- konuşlanmış olan ze kadar süren dönem oluyor. …Bu dönemin temel karakteri terör örgütünü de, tasfiye ve çözüm dönemi olmasıdır. Devlet ya da inkâr ve alternatif arayışlara imha sistemi, Özgürlük Hareketimizi imha ve tasfiye edebil- yöneltmiştir. mek için 93’ten 98’e kadar topyekun savaş konsepti temelinde, Bu arayışların 98’den sonra da uluslararası komplo temelinde saldırı yürüt- ürünlerinden tü. Bu imha ve tasfiye amaçlı saldırıydı. Biz bu saldırılara kar- birisi de KCK şı Önderlik, gerilla, halk olarak direndik ve imha ve tasfiyeyi yapılanmasıdır. esas olarak boşa çıkardık. Diğer yandan, bu süreçte demok- ratik siyasi mücadeleyi öne çıkartarak, Kürt sorununa siyasi diyalog temelinde bir çözümü dayattık. Bunun için stratejik değişim, yeniden yapılanmayı gerçekleştirdik. Gerilla- yı pasif savunma konumuna çektik. Gerilla 01 Eylül 1998’den SDE Analiz 01 Haziran 2004’e kadar çok uzun bir süre böyle bir konumda kaldı. Fakat bütün çabalarımıza rağmen, 01 Haziran 2004 atı- lımı temelinde siyasi diyalogu daha aktif bir mücadeleyle zor- lamamıza rağmen, inkar ve imha sistemini temsil eden güçler KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı 8 siyasi diyalog temelindeki çözüme yanaşmadılar. Bu süreçte de önemli gelişmeler sağladık. Paradigma değişimi temelinde ideolojik yenilenme yaşadık, stratejik değişim ve örgütsel yeni- den yapılanma yarattık, 01 Haziran atılımı temelinde önemli bir örgütsel toparlanma, yeni açılım, demokratik halk örgütlülü- ğünü geliştirmeyi sağladık. Fakat Kürt sorununa siyasi çözümü gerçekleştiremedik. Bütün çabalarımıza rağmen ilgili güçler böyle bir çözüme yanaşmadılar. Bu süreçte biz belli taktik kaza- nımlar sağlamış olsak da, Kürt sorununun siyasi çözümü teme- linde stratejik bir başarıya ulaşamadık. Şimdi bu süreç de sona eriyor. Yani Kürt sorununa siyasi diyalog temelinde çözüm arama stratejisi aşılıyor artık. Şimdi- ye kadar bütün çalışmamızın, mücadelemizin tek hedefi, siyasi diyalogun önünü açmak ve Kürt sorununun demokratik siyasi “Kürt sorununa çözümünü gerçekleştirmekti. Şimdi ilgili güçler, Kürt sorunuyla siyasi diyalog ilişkisi olan çevreler böyle bir çözüme yanaşmayınca artık yalnız temelinde başımıza yapacağımız bir şey kalmamıştır. Bu temelde üçüncü çözüm arama stratejik dönem de artık tamamlanmış bulunuyor. Hareket stratejisi aşılıyor olarak dördüncü stratejik döneme giriyoruz. Bu dönem, artık. Şimdiye varlığını koruma ve özgürlüğünü kazanma dönemidir. kadar bütün çalışmamızın, Örgütün dönemsel değişimlerine ilişkin Abdullah Öcalan da benzer tespit- mücadelemizin lerde bulunmaktadır:2 tek hedefi, siyasi diyalogun Şimdi 2010 Newrozuyla yeni bir sürece girildiği söyleniyor. önünü açmak ve Doğrudur, ben de bu tespite katılıyorum. Üçüncü dönem bitti. Kürt sorununun Birinci dönem 1973-84’e kadar olan dönem. İkinci dönem demokratik 1984-93 arasıdır. Üçüncü dönem ‘93’ten bugüne kadar olan siyasi çözümünü dönemdir. Aslında ben bu üçüncü dönemin 2002’de bittiğini gerçekleştirmekti. ilan edecektim. Ancak bu Hükümet bir şeyler yapar, gerçekleş- tirir umuduyla bundan vazgeçtim, bekledim. Bu tasnif çerçevesinde KCK yapılanmasının ortaya çıkışının, bu modelin öncülü niteliğindeki Kürdistan Demokratik Konfederalizmi - Koma Komalen Kürdistan (KKK) yapısının örgüt tarafından 2005 yılında uygulamaya konul- duğu esas alındığında, “Üçüncü Dönem” olarak adlandırılan sürece teka- SDE Analiz bül ettiği görülür. 3. Dönemin, örgütün genel değerlendirmesi çerçevesinde temel karak- teristik özellikleri olarak öne çıkan hususlar, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran KALKAN’ın şu ifadesinde kendisini göstermektedir: “…stratejik deği- KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı 9 şim ve yeniden yapılanma çerçevesinde demokratik siyasi mücadeleyi öne çıkartarak, Kürt sorununa siyasi diyalog temelinde bir çözümü dayatmak.”3 Dolayısıyla bu dönemin temel dinamiği, silahlı mücadeleye paralel olarak, kitle desteğinin ve dış desteğin devam ettirilebilmesi için örgütün yönünün bir müddet siyasal alana çekilmesi olmuştur.4 Bu çerçevede Öcalan, silahlı mücadelenin, geldiği nokta itibariyle kitleler üzerinde toparlayıcı ve motive edici dinamiğini kaybetme eğilimi gösterdi- ğini fark ederek -ki Maoistgerilla stratejisinin temelinde de silahlı mücade- leye bu yönde geçici bir rol verilmiştir-, örgütsel ve tabansal hareketliliği canlı tutmak amacıyla ‘siyasal hal yolu’ olarak da tanımladığı5 ‘Serhildan’ adı altında, sivil itaatsizlik tarzındaki eylemleri de alternatif bir strateji olarak kabul etmiştir. Abdullah ÖCALAN’ın 1999’da yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmesi, örgü- tün 3. Döneminin kırılma noktası olmuştur. Bu olay örgütte ciddi bir sarsıntı- ya, belirsizliğe yol açmış ve örgüt kısa bir süre sonra olağanüstü bir kongre toplamak durumunda kalmıştır. 2000 yılı Şubat ayında Kandil’de yapılan Öcalan, silahlı bu kongrede (7. Kongre), o güne kadar benimsenen “Marksist ve Leninist mücadelenin, düzene dayalı ülkemiz topraklarının da bir kısmını içine alan 4 parçalı böl- geldiği nokta gede bağımsız bir Kürdistan kurma” amacından vazgeçildiği; bunun yerine itibariyle kitleler Kürt halkının kimliğinin tanınması, idamın kaldırılması, Öcalan’ın serbest üzerinde toparlayıcı bırakılması gibi istemleri içeren ve “Demokratik Cumhuriyet ve Barış Pro- ve motive edici jesi” şeklinde formüle edilen bir stratejinin kabul edildiği açıklanmıştır. Bu dinamiğini çerçevede örgütün dağılmasını engellemek ve tabanını geniş bir kitleye kaybetme eğilimi yayabilmek amacıyla “serhildan-sivil itaatsizlik” adı altında Filistin türü inti- gösterdiğini fark fada tarzında eylemliliğin yaygınlaştırılması kararlaştırılmıştır.6 ederek siyasal hal yolu’ olarak Bu kongrede ayrıca silahlı mücadelenin ulusal demokratik gelişmedeki da tanımladığı rolünü büyük ölçüde oynadığı dile getirilmiş ve iç ve dış gelişmelerin zorun- sivil itaatsizlik lu bir gereği olarak yeni parti stratejisinin ‘Demokratik Siyasal Mücadele’ye tarzındaki eylemleri kaydırılması benimsenmiştir. Öcalan’a özgürlük temelinde kapsamlı bir de alternatif bir ‘barış projesi’ hazırlanmasının kararlaştırıldığı kongrede, yasal örgütlenme strateji olarak kabul ve demokratik siyasi mücadelenin her alanda geliştirilmesi, bu kapsamda etmiştir. özellikle işçi, kadın ve gençlik kesimlerinin örgütlenmesine ve mücadelesi- ne büyük önem verilmesinin gerekli görüldüğü kabul edilmiştir.7 2000’li yılların başında özellikle 11 Eylül saldırılarının dünya kamuoyu üzerindeki etkileri ve Türkiye’nin diplomatik girişimleri neticesinde PKK, SDE Analiz ABD’nin ve AB’nin terör örgütleri listesine alınmıştır8. Bu süreçte özellikle AB terör örgütleri listesine gireceğini anlayan örgüt, 2002 yılındaki 8. Kong- re’sinde ismini KADEK (Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi) olarak değiştirmiştir. KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı 10 2003 yılındaki 9. Kongre’sinde ismini KONGRA-GEL (Kürdistan Halk Kong- resi) olarak değiştiren örgüt, amacının; “Kürt kimliğinin kabulü temelinde, anayasal vatandaşlık hakkının verilmesi” olduğunu açıklamış; stratejisini siyasal mücadele ve eylem biçimini ise “siyasal serhildan” (legal-siyasal- kültürel boyutlu kitlesel faaliyetler) olarak ifade etmiştir.9 2004 yılı Mayıs ayında Kandil Dağı ve Avrupa olmak üzere iki ayrı yerde gerçekleştirilen 10. Kongre’de ise, Öcalan’ın yakalanmasıyla 1999 yılında örgüt tarafından tek taraflı olarak ilan edilen ateşkesten 01 Haziran 2004 tarihi itibariyle vazgeçildiği ve yeniden eylemlere başlanacağı açıklanmıştır. Örgüt, 5 yıllık bir aradan sonra (2004 yılı itibariyle) eylem sürecini yeni- den başlatmış ve 1993-99 arası sürece benzer bir stratejiye yönelmiştir. Bu dönemde tekrar başlatılan terör eylemleri, giderek artırılan siyasi faaliyet- lerle desteklenmiştir. Bu süreçte, sivil itaatsizlik eksenli bu tarz siyasi faali- yetleri organize edecek bir üst yapılanmanın gerekli olduğu düşünülmüş ve Öcalan’ın görüşleri doğrultusunda 20 Mart 2005 tarihinde yeni bir örgüt- lenme modelini ifade eden Kürdistan Demokratik Konfederalizmi-Koma Kongra-Gel Genel Komalen Kürdistan (KKK) yapısı ilan edilmiştir. Bu yapının Türkiye ayağı Kurulunun 25 ise Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Koordinasyonu (KKK/TK) Mayıs 2007 tarihli olarak nitelendirilmiştir. oturumunda ise KKK Sözleşmesi’nde Bu yapı, kurucu sözleşmesinde (KKK Sözleşmesi) şu şekilde tanımlanmış- değişikliklere tır:10 gidilmiş ve değişiklik sonrası Koma Komalen Kurdistan demokratik ve konfederal bir sis- sözleşme, “KCK temdir. Demokrasi, cinsiyet özgürlüğü ve ekolojiyi temel alır. Sözleşmesi” Piramit tarzı bir örgütlenmedir. Burada söz, tartışma ve karar olarak ilan topluluklarındır. Tabandan gelişen demokratik seçeneği ger- edilmiştir. İşte KCK çekleştirmek esastır. İçte demokratik ulusu, dışta ise ulus üstü- yapısının temeli lüğü esas alır. Her düzeyde katılımcılığı öngörür. Halk iradesini de bu sözleşmeye komün, ocak, meclis ve kongre ile ortaya koyar. Devlet olmayan dayanmaktadır. örgütlenmiş siyasal ve toplumsal organizasyondur. Kongra-Gel Genel Kurulunun 25 Mayıs 2007 tarihli oturumunda ise KKK Sözleşmesi’nde değişikliklere gidilmiş11 ve değişiklik sonrası sözleşme, SDE Analiz “KCK Sözleşmesi” olarak ilan edilmiştir.12 İşte KCK yapısının temeli de bu sözleşmeye dayanmaktadır.

Description:
anlayışı çerçevesinde Maoist bir gerilla stratejisiyle uzun süreli . KCK'nın kuruluş amacı ve misyonunu, “KCK Sözleşmesi / Tüzüğü” olarak.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.