Yıl : 7 Sayı : 21 Yayın Kurulu Adres Eylül-Aralık Şaban AKPINAR Akyazı Mah. Ziraat Mühendisi Kanuni Sultan Süleyman Cad. Sahibi Fahrettin DEVECİ 52200/ORDU Gıda, Tarım ve Hayvancılık Gıda Mühendisi Tel : (0452) 233 95 30 Bakanlığı Recai VURAL Fax : (0452) 233 95 39 Ordu İl Müdürlüğü Adına Veteriner Hekim Web : www.ordutarim.gov.tr Musa SAĞLAM Kader BAYHAN e-posta : [email protected] İl Müdürü Ziraat Mühendisi [email protected] Genel Yayın Yönetmeni Tuğrul GÜNGÖR ISSN-2147-2947 Tekniker Baskı Kemal YILMAZ Grafik Tasarım Eğitim, Yayım ve Yayınlar İl Müdür Yardımcısı Mehmet ATALAY Dairesi Başkanlığı Yazı İşleri Müdürü Şengül AKGÜN-Mürvet BALCI İvedik Cad. Bankacılar Sk. No:10 Şaban AKPINAR Dağıtım Tel:(0-312) 315 65 55 Gıda ve Yem Şube Müdürü Tuğrul GÜNGÖR / Tekniker Yenimahalle/ANKARA Şaban AKPINAR Gıda ve Yem Şube Müdürü Ordu Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü O R D Ekmek U ’ D A G I D A G Ü V E ‘‘ N L İ Ğ Ekmek, kültürümüzde çok büyük bir yere sahiptir. “Ekmek olmazsa sofra İ bezenmez.” demiş asırlar önce Hz. Mevlana ekmek için… Bir emek ürünü, alınteri simgesi ve Allah’ın kullarına nimeti olarak hemen bütün ‘‘ dinlerde övülmüş, kutsal sayılmış olan ekmeğin dinsel bir niteliği de bu- lunmaktadır. Dinimizce ekmek nimet olarak isimlendirilir, yerin ve göğün bereketi görülür, ona gerekli hürmetin gösterilmesi istenir. İlahi nimetler- in en değerlisi olarak kabul edildiğinden ekmekten hep saygı ile söz edilir. Yere düşürdüğümüzde alıp öpüp hemen alnımıza götürdüğümüz ekmek kutsaldır bizim için… Ekmek parası kazanırız. Tuz ekmek hakkı deriz. Ekmeğini eline almak, önemli bir statüdür. Ekmek, insanoğlunun uygarlık serüveni içerisinde binlerce yıl- dır, vazgeçemediği bir temel besin kaynağı olarak yer alıyor. Ekmek süreçte değişik toplumlarda oluşturduğu kültürle yaşantımızda var olmaya devam ediyor. Anadolu da başlayıp Ortadoğu ve merkezi Asya ya uzandığımız coğrafyada, ekmek halklar için uğrunda can verilen, olmazsa yaşanmayan ve doyulmayan bir nimettir. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki karneyle satılan kıtlık dönemini bir tarafa bırakırsak ekmek insanlar için en kolay bulunan ve ne yazık ki en çok israf edilen bir gıda maddesi olmuştur. Tarihi insanoğlunun yaratılış ile başlayan ekmek özellikle Türk toplumunda temel gıda maddesi olarak tüketilmektedir. Temel be- sin kaynağı olma özelliği dışında folklordan, edebiyata; batıl inanış- lardan kutsal kitaplardaki metinlere; şarkılardan türkülere kadar in- sanoğlunun oluşturduğu tüm kültürlerin nerede ise her noktasında ekmek yer almaktadır. Karın doyurmak deyimi de ekmeği içerir. Bir insanın karnının doymasında daha çok ekmek akla gelir. Bu nedenle açlık giderilmesinde en gerekli madde sayılır. Kuru bir ekmek bile yeterli görülür. Bu nedenle, “Oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun.” deyimi boşuna söylenmemiştir. “Ekmeksiz bir sofrada karın doymaz” inancı ülkemizde çok yaygın- dır. Ekmek, Türk sofralarının en vazgeçilmez, en çok hürmet gören ve sofralarımızda en başköşede yerini almış, olmazsa olmaz besini- dir. Hatta çoğu zaman içine konan bir ya da iki katıkla ekmek bir öğün olarak tüketilmektedir. Hasan Ali YÜCEL, buğday tohumun- dan başlayarak sofraya kadar ekmeğin serüvenini anlattığı “Ekmek” şiirinin son dörtlüğünde ekmeğin ne kadar tüketildiğini her sofrada, her yemeğin yanında yer aldığını, ne güzel anlatmış; www.ordutarim.gov.tr 3 İ Ğ İ L N E V t Ü G A D I G A D ’ U D R O … olarak ifade eder, ne kadar değer verdiğini belirtmek Güzel kokulu ekmek, içinde “ekmek gibi aziz ol” duasında bulunur. Olmaz seni sevmemek “Yurdum” şiirinde Cahit KÜLEBİ, “Yeni” şiirinde Sensin her yemeğe baş, Necip Fazıl KISAKÜREK, “Ekmek” şiirinde Orhan Veli KANIK, “Ekmek Ve Yıldızlar” şiirinde Oktay RIFAT, “De- Her yemeğe arkadaş! sem ki” şiirinde Cahit Sıtkı TARANCI, “Türkiyem” şiirinde Bedri Rahmi EYÜBOĞLU “Ekmek Gibi Mübarek” isim- Turgut UYAR, Naat’ında Arif Nihat ASYA, “Koca Mustâ- li şiirinde mübarek olarak değerlendirilen ekmeğin paşa” şiirinde Yahya Kemal BEYATLI toplumumuzun yerini hiçbir şeyin tutmadığını dizelerinde şöyle dile ekmeğe verdiği değeri çeşitli duygularla anımsatırlar. getirmiştir. …. Susadım Ağladığım senin içindir Üç tane elma soydular, üç tane portakal Güldüğüm senin için Nafile Öpüp başıma koyduğum Bir bardak suyun yerini tutmadı. Ekmek gibisin. (Yurdum) Acıktım, … Kuş sütü, kuru üzüm getirdiler, Neymiş o, kimmiş o, eskimeyecek? Nafile Ruhiyle, öziyle daima taze, Bir çimdik somunun yerini tutmadı. Su ve ekmek gibi her zaman aziz.. (Yeni) Seni düşündüm sevgilim şükrederek, …. Su gibi aziz olasın her daim, Avucumda sıcaklığını duyduğum ekmek; Ekmek gibi mübarek... Üstümde hatırası kadar güzel sonbahar; “Bu Çağrı Sanadır” şiirinde Abdurrahim KARAKOÇ gurbetteki memleket özlemini bir dilim ekmekle gider- O bembeyaz, o tertemiz bulutlara dalar mektedir. Düşünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek. (Ekmek) … … Bir dilim ekmek gönder bana Ekmek dizimde, Yiyince lezzetini hissedeyim Yıldızlar uzakta, tâ uzakta. Bereketini hissedeyim Ekmek yiyorum yıldızlara bakarak, Köy köy, tarla tarla Öyle dalmışım ki sormayın, Memleketimi hissedeyim Bazen şaşırıp ekmek yerine Soframızda, her öğünde yer alan, olmazsa olmaz, Yıldız yiyorum... (Ekmek Ve Yıldızlar) asla vazgeçemediğimiz ekmek… Anadolu insanı ek- … meği dünyada geçimini anlatmak için “ekmek kapısı, Bizler ekmeği kutsal sayan, ekmeği yüksek bir de- ekmek davası, ekmek kavgası” olarak isimlendirir; ar- ğer olarak kabul eden hatta ‘nimet’ kelimesiyle en faz- kadaşlık dostluk ve samimiyet için ekmeği bölüşmek la da ekmeği kast eden bir kültürün mensuplarıyız. 4 www.ordutarim.gov.tr O R D U ’ D A G I D A G Ü V E N L İ Ğ İ … Açlık ve yetersiz beslenme, nüfusu 7 milyarı geçen dünyamızı tehdit etmektedir. Dünyada gıda israfı cid- Sen vatanımsın, ekmeğimsin di boyutlara ulaşmıştır. Gıda üretiminin üçte biri israf Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca.. (Türkiyem) edilmektedir. Dünya genelinde 2 milyar insan sağlıklı … olabilmek için yeterli mineral ve vitamini alamamakta- Besmele, ekmeğimizin bereketiydi; dır. Dünya nüfusunun % 12,5 ni oluşturan 870 milyon insan yetersiz beslenmekte ve kronik açlık çekmektedir. İki dünyada aziz ümmet, Milyonlarca insan açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle Muhammed ümmetiydi. (Naat) hayatını kaybetmektedir. FAO ya göre dünyada her yıl … 1 trilyon ABD Doları olan 1,3 milyar ton gıda israf edil- Desem ki sen benim için, mektedir. Oysa israfın dörtte bir oranında azaltılmasıyla, yetersiz beslenen 870 milyon insanın gıda ihtiyacı kar- Hava kadar lazım, şılanabilmektedir Ülkemizde; günde 101 milyon, yılda Ekmek kadar mübarek, 37 milyar adet ekmek üretilmektedir. Buna karşılık gün- de 95 milyon adet ekmek tüketilirken, 6 milyon adet ek- Su gibi aziz bir şeysin; mek israf edilmektedir. Buna göre ülkemizde yıllık 1,546 Nimettensin, nimettensin. (Desem ki) milyar TL değerinde 2,1 milyar adet ekmek israf edil- … mektedir. Ayrıca tohum, gübre, mazot, su, tuz, elektrik ve benzeri daha birçok israf da ekmekle gerçekleşmiş Kuru ekmekle, bayat peyniri lezzetle yiyen, oluyor. AB de üretilen ekmeği yaklaşık % 30 u, ABD de Çeşmeden her su içerken: “Şükür Allâh’a” diyen ise üretilen ekmeğin % 40 ı israf edilmektedir. Ekmeğin (Koca Mustâpaşa) hammaddesi olan buğday, açlıkla mücadele eden dün- yamızda giderek daha stratejik hale gelmektedir. www.ordutarim.gov.tr 5 Yavuz Bülent Bakiler, açlığa da vurgu yaptığı “Ana- dolu” şiirinde Anadoluda sadece ekmeğin yemek ola- rak tüketildiğine değinerek ekmek ya da bulamaç bu- İ Ğ lunan sofraya yapılan şükürden bahsetmektedir. İ L N Ben Anadoluyum... E V Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç... t Ü Şükrederek, kalktığım sofralarımda G A Ya soğan ekmek olur, yahut bulamaç. D GI Yavuz Bülent BAKİLER “Türkiyem, anayurdum, A sebebim, çarem” şiirinde de benzer duyguları dile D getirir. ’ U D Bir Peygamber sofrasıydı soframız: R O Biraz tandır ekmeği, biraz çökelik... Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana Mecnunlar gibi üstelik Ekmek, bütün toplumlarda ve inançlarda müba- rektir; evrensel kutsal değerdir. Direnmek, zorluklarla mücadele, hem ekmek içindir, hem de bu mücade- leyi sürdürebilmek için gerekli gücü ekmekten alırız. Ekmeğimizi kazanmak için en çok tükettiğimiz gıdadır ekmek… 20. yüzyılın en etkili Alman şairi, Bertolt BRECHT “ Halkın Ekmeği” şiirinde adaletle ekmeği eşdeğer ola- rak değerlendirmiştir. Şiirindeki seslenişle, adalet “hal- kın ekmeği”dir ve eşit bölüşülmelidir. Bilin: Halkın ekmeğidir adalet. Bakarsınız bol olur bu ekmek, Bakarsınız kıt, Bakarsınız doyum olmaz tadına, Azaldı mı ekmek, başlar açlık, Bozuldu mu tadı, başlar hoşnutsuzluk boy atmaya... “Olsun da Gör” şiirinde Melih Cevdet ANDAY’da dünyada yaşayan herkese ekmeğin adaletli dağıtımı- nın hayalini mısralarında dile getirmiştir. Yetsin demir çağının beyliği Yeni bir gün başlıyor demek Yeryüzünde korkusuz yaşamak İki milyar kişiye bir dünya İki milyar kişiye iki milyar ekmek Zengin kültürümüzün önemli sayılabilecek yapıtaş- larından birisi olan tuz ve ekmek, mazinin hemen her devrinde kıymetini korumuş, destanlardan dini hikâ- yelere, halk şiirinden klasik şiirimize, modern şiirden hikaye ve romana kadar edebiyat dünyamızın her şu- besinde ifadesini bulmuştur. Tanpınar, kültürü “bir de- vam meselesi olarak” alır. Ona göre formül, ”değişerek devam etmek, devam ederek değişmek”tir. “Beni Bu Havalar Mahvetti” şiirinde Orhan Veli KA- NIK; ” Eve ekmekle tuz götürmeyi / Böyle havalarda unuttum;” diyerek yakın dönem şiirimiz ve kültür ha- 6 www.ordutarim.gov.tr yatımızda, hatta günümüzde de “tuz-ekmek”in mevki- me ve kilo problemi ile zayıflamaya çalışanlar… Gıda ini koruduğunu ölümsüzleştirmektedir. fiyatlarının dalgalandığı, buna karşılık 1 milyar 300 bin ton gıdanın israf edildiği, buna karşılık 1 milyar insanın O Türk ve İran kültüründe oldukça geniş ve önemli R açlık çektiği, yılda yaklaşık 10 milyon insanın açlıktan D bir yeri bulunan tuz, yine iki toplumca kutsal ve de- ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybettiği bir dün- U ğerli kabul edilen “nan” (ekmek) ile birleşmiş ve nan u ’ yada ekmeğimizi, kaynaklarımızı, tarımsal ürünlerimizi D nemek (tuz-ekmek ) hakkı günümüze kadar gelmiştir. A Ekmek, özellikle Türkler için oldukça aziz bir gıdadır. ve geleceğimizi israf etmemeliyiz. Ağacın kökü toprak, G insanın kökü Ekmektir. I Nan kelimesiyle teşekkül eden terimlerden bir tanesi D A de “nan-baha”dır ki “Osmanlı Devleti’nde ekmek hak- KAYNAKLAR G kı olarak bazı devlet memurlarına verilen para” olarak Ü kayıtlara geçmiştir. Osmanlı’da ekmek, resmi tabelalar- http://www.ekmekisrafetme.com V E da “nân-ı aziz” diye yazılırmış. Yani mübarek, kıymetli http://www.ekmekisrafetme.com/UploadResim/EkmekYayin- N L ekmek… Anadoluda ise birçok yörede hâlâ, yemek ye- lar/InsanVeEkmek.pdf İ Ğ dim, denmez de, “hadi buyurun biraz ekmek yiyelim” http://ordutarim.gov.tr/gidadergisi/sayi17.pdf İ yahut “ekmek yedim” denir. http://ordutarim.gov.tr/gidadergisi/sayi6.pdf Türklerin tarihine edebiyatına ve folkloruna giren Meşhur Şairlerden Meşhur Şiirler 1, Zambak Yayınları, 2012 tuz ekmek hakkı dostluk, vefa, arkadaşlık, sadakat, http://www.turkatasozleri.com/oglan-olsun-deli-olsun-ek- insanlık, samimiyet, mertlik, dürüstlük gibi kavramları mek-olsun-kuru-olsun/ içine alan zengin bir klişedir. Aşık Kerem, Aslı’yı aramak http://www.academia.edu/3233596/Turk_Kultur_ve_Edebiya- için yola çıkarken tanıdıklarıyla helalleşir. Yazdığı tür- tinda_Tuz_ve_Tuz-Ekmek_Hakki küyle bunu ölümsüzleştirir. http://www.ekmekisrafetme.com/UploadResim/EkmekYayin- “Tuz ekmek yediğim kavim kardeşler lar/01072005AkifG%C3%BCler.pdf Nedir bu feleğin ettiği işler http://www.ekmekisrafetme.com/UploadResim/EkmekYayin- Gözümden akıttım kan ile yaşlar lar/TSE%20STANDART/index.html#/0 Gelin helallaşalım ben gider oldum.” Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf bir halk şairi olarak anılan Yunus Emre tuz-ekmek hakkı geleneğini bilmekte olduğunu dostları ile tuz-ekmek yemenin sevincini deyişleriyle ne güzel anlatmıştır. Şükür bu deme geldik Dostları kanda bulduk Tuz ekmek bile yedik Aşk demin oynar iken 20. yüzyıl halk âşıklarımızdan Hasretî tuz ekmek hakkını unutmadığını belirtir: Kıymet bilmek gerek bu tatlı canın Sefa sürmek gerek şöhret ve şanın İkramın gördüğüm sadık irfanın Ekmeği bendedir tuzu bendedir Bir ekmek, bin emek… İsraf etmeyelim!... Zengin ve yoksul ayırt etmeksizin günde üç kez soframıza konuk olan kokusu, bereketi ve tadıyla bütün dinlerde kutsal nimet sayılan bu mübarek yiye- cek, ülkemizde ne yazık ki aşırı bir israfla karşı karşıya… Kıtlıklardan, açlıktan ve ekmeğin karneyle satıldığı sa- vaş yıllarından sonra bugün ekmek israfını önlemek amacıyla kampanyalar düzenler olduk. Düşünmemi- zin bireyler olarak, aileler olarak kendimizi gözden ge- çirmemizin vakti gelip de geçiyor bile… Bir yanda bir dilim ekmeğe ulaşamadığı için sessiz- ce ölümü bekleyen milyonlar, öbür yanda aşırı beslen- www.ordutarim.gov.tr 7 İ Ğ İ L N E V t Ü G A D I G A D ’ U D R O ‘‘Tuzu Azaltın, Sağlığınızı Koruyun’’ Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca hazırla- dir. Dolayısıyla tuza renklendirici katılmasına kesinlikle nan Tuz Tebliği 16.08.2013 tarih ve 28737 sayılı Res- izin verilmemektedir. mi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ürün özellikleri : Tebliğ kapsamındaki ürünlerin Tebliğin amacı; gıda olarak tüketime uygun olan özellikleri aşağıda verilmiştir: işlenmiş tuzun ve yeraltı kaynak tuzlarının tekniğine • Tuz yabancı madde içermez. uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlanması, iş- lenmesi, muhafaza edilmesi, depolanması, taşınması • İşlenmiş tuz rafine edilmeden veya yıkanmadan pi- ve pazarlanmasını sağlamak üzere bu ürünlerin özel- yasaya sunulmaz. liklerini belirlemektir. Tebliğ, ambalajlı olarak insan • Yeraltı kaynak ve deniz tuzlarında rutubet miktarı tüketimine sunulan işlenmiş tuzu ve yeraltı kaynak kütlece en çok % 2, diğer tuzlarda % 0,5 olmak tuzlarını kapsar, özel beslenme amaçlı üretilen tuzları, zorundadır. sodyumu azaltılmış potasyum ve benzeri içeren tuzları kapsamaz. • Yeraltı kaynak ve kaya tuzlarında kuru maddede sodyum klorür miktarı en az % 97, diğer tuzlarda İşlenmiş tuzlarda ve yeraltı kaynak tuzların- % 98 olmak zorundadır. da bulaşanların miktarları • İşlenmiş tuzlarda asitte çözünmeyen madde mikta- Arsenik En fazla 0,5 mg/kg rı, kütlece en çok % 0,5 olur. Bakır En fazla 2 mg/kg • İşlenmiş tuzlarda suda çözünmeyen madde mikta- Kurşun En fazla 2 mg/kg rı, kütlece en çok % 0,5 olur. Kadmiyum En fazla 0,5 mg/kg Ambalajlama : Tebliğ kapsa- mında yer alan ürünlerin amba- Civa En fazla 0,1 mg/kg lajları, Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Madde ve Yeni Tuz Tebliği ile tuzların beyaz renk- Malzemeler Yönetmeliğinde te olma zorunluluğu kaldırılmıştır. Bundan yer alan hükümlere uygun böyle piyasaya renkli tuz arz edilebilecek- olur. İyot ilave edilen tuzda tir. Ancak buradaki renkten kasıt; dışarıdan iyot kaybını engelleyecek renklendirici madde ilavesi olmayıp, tuzun ambalaj materyali kullanılır. doğal yapısında bulunan minarelerin rengi- 8 www.ordutarim.gov.tr Sofra tuzu, gıda sanayi tuzu ile ilgili kurallar aşağıda belirtilmiştir: -Homojen olur ve tane büyüklüğü; göz açıklığı 1000 µm’lik elekten tamamı, 210 µm’lik elekten ise en çok % 20’lik kısmı geçecek büyüklükte olur. O SOFRA TUZU -Sofra tuzuna 25-40 mg/kg oranında potasyum iyodat katılması zorunludur. İyot R D için belirlenmiş üst limit + 3 mg/kg farklılık gösterebilir. U -İyot tüketmemesi gereken kişiler için iyotsuz sofra tuzu üretimi yapılabilir. ’D A -İyot eklenmesi zorunlu değildir. G I -İyot eklenmesi durumunda sofra tuzu için belirlenen özellikleri sağlar. D GIDA SANAYİ TUZU A -Perakende satış yerlerinde doğrudan son tüketiciye sunulamaz; ancak, tuz üre- G Ü tim yerleri ve gıda toptancılarında satışa sunulabilir. V E •Kaynağına göre üretilen tuzlar birbirleri ile karıştırılarak piyasaya sunulamaz. N L •Coğrafi işaretten doğan haklara aykırı olmamak koşulu ile bölgesel ve yöresel adları ile bilinen tuzlar bu İ Ğ adlar ile üretilebilir. İ •Yer altı kaynak tuzları sadece iri salamura tuzu, gıda sanayi tuzu ve sofrada öğütme tuzu olarak piyasaya sunulur. Tebliğ Kapsamındaki tuzlarla ilgili kurallar aşağıda belirtilmiştir: -Ürün adı “iyotlu sofra tuzu” olarak belirtilir. -Etiketinde kullanım bilgisi olarak “serin, kuru ve ışıksız ortamda ağzı kapalı olarak muhafaza edilmelidir.”ifadesi yer alır. Sofra Tuzu -Net miktar 3000 gramı geçmez. -İyot tüketmemesi gereken kişiler için üretilen iyotsuz sofra tuzunda am- balaj büyüklüğü 250 gramı geçmez. Etiket üzerinde, ambalajla kontrast teşkil edecek renkte ürün adı olarak “iyotsuz sofra tuzu” ifadesi yer alır. -Etiket üzerinde “Gıda sanayi için üretilmiştir.” ifadesi ürün adıyla Gıda Sanayi Tuzu birlikte ve ambalajla kontrast teşkil edecek renkte yer alır. -İyot ilave edilip edilmediği etiket üzerinde belirtilmelidir. İyot ilave edilen gıda sanayi tuzlarında “iyotlu gıda sanayi tuzu” ifadesi yer alır. -Net miktar en az 10 kg olur. İri salamura tuzu İri salamura tuzu için net miktar en az 1500 g olur. Sofrada öğütme tuzunun etiketi üzerinde ambalajla kontrast oluşturacak Sofrada şekilde “iyot ilave edilmemiştir.”ifadesi yer alır. öğütme tuzu Sofrada öğütme tuzu için net miktar 500 gramı geçmez. Tebliğ kapsamında piyasaya arz edilen ürünlerin etiketlerinde tuzun kaynağından kaynaklanan bir üstünlük ibaresi yer alamaz.Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin etiketi üzerinde “tuzu azaltın, sağlığınızı koruyun.” ibaresine yer verilir. Etiketleme : Ürünlerin etiketi; Etiketleme Yönetmeli- dan üretilmiştir”, “göl tuzu veya göl tuzundan üre- ğinde yer alan hükümlere ve aşağıdaki hükümlere de tilmiştir” ve “yeraltı kaynak tuzu veya yeraltı kaynak uygun olur: tuzundan üretilmiştir.” şeklinde belirtilir. a. İyotlu tuzda, yanda yer alan sembol kolay görü- İdari yaptırım : Tebliğe aykırı davrananlar hakkın- nen boyutta ve ürün adı ile aynı yüzde bulunur. da 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun ilgili maddelerine göre idari yap- b. İyot ilave edilen tuzun etiketinde tavsiye edilen tü- tırım uygulanır. ketim tarihi belirtilir. Yürürlükten kaldırılan tebliğ : 23/1/2008 ta- c. Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde ürünün rihli ve 26765 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk işleme tekniği etiket üzerinde yer alır. Gıda Kodeksi Tuz Tebliği (Tebliğ No: 2007/53) yürür- d. Tebliğ kapsamında yer alan ürünler etiketi üze- lükten kaldırılmıştır. rinde tuzun kullanım amacına göre “sofra tuzu”, Uyum zorunluluğu : Tebliğin yayımı tarihinden “sofrada öğütme tuzu”, “iri salamura tuzu” ve “gıda önce faaliyet gösteren gıda işletmecileri bu Tebliğin sanayi tuzu” olarak adlandırılır. Bunun yanında yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde bu Tebliğ tuzun elde edildiği kaynak “deniz tuzu veya deniz hükümlerine uymak zorundadır. tuzundan üretilmiştir”, “kaya tuzu veya kaya tuzun- www.ordutarim.gov.tr 9 Lokum'a İ Ğ İ L N E V t Ü G Yeni Düzenleme A D I G A Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca Ek-2: Çeşni Oranları D ’ hazırlanan Lokum Tebliği 12.09.2013 tarih ve 28763 U D sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş- Kuru/Sert Kabuklu/ R tir. Kurutulmuş Meyve O Tebliğin amacı; lokumun tekniğine uygun ve hij- Çeşnili Lokum 12 yenik şekilde üretilmesi, hazırlanması, işlenmesi, mu- (kütlece % en az)* hafaza edilmesi, depolanması, taşınması ve piyasaya Sucuk Tipi Lokumlarda 18 arzına ilişkin özelliklerini belirlemektir. Tebliğ, sade lo- (kütlece % en az) kum, çeşnili lokum, aromalı lokum, sultan lokum, su- *Sultan lokumlar için de yukarıdaki değer geçerlidir. cuk tipi lokum ve kaymaklı lokumu kapsar. Ürün özellikleri 4. Lokum üretiminde çeşni maddeleri ile aroma verici ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenlerinin 1. Duyusal bakımdan; lokum ve lokum çeşitlerinin aynı üründe kullanılması durumunda da kuru, kuru- özellikleri aşağıdaki şekildedir: tulmuş veya sert kabuklu meyvelerin miktarı Ek-2’de • Lokum, tanımında belirtilen çeşide has tat ve koku- yer alan tabloya uygun olur. da olur ve yabancı tat ve koku içermez. Çiğ nişasta 5. Tebliğ kapsamındaki kaymaklı lokuma katılan kay- tadında olamaz. mak miktarları Ek-3’te yer alan tabloya uygun olur. • Lokum elastiki yapıdadır ve dokusu ağızda yumu- Ek-3 : Kaymak Oranları şak ve kaygan olarak hissedilir. 6. Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde kullanılacak • Lokum üzerinde veya içinde yabancı madde bu- lunamaz. Afyon kaymağı Kaymak Kaymaklı Lokum • Lokuma geleneksel ürün olma özelliğini bozacak, (kütlece en az %) ürün tanımında belirtilmeyen başka herhangi bir 10 8 madde katılamaz. 2. Tebliğle tanımlanan lokumların kimyasal özellikleri katkı maddeleri, aroma vericiler ve aroma verme Ek-1’de yer alan tabloya uygun olur. özelliği taşıyan gıda bileşenleri, bulaşanların miktar- ları, pestisit kalıntı miktarları, ilgili yönetmelikte yer Ek-1: Lokumun Kimyasal Özellikleri alan hükümlere uygun olur. 7. Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin ambalajları, Toplam Şeker (Meyve ve kay- Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Madde ve mak kısmı ayrılmış, sakaroz 75 Malzemeler Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uy- cinsinden kuru gun olur. maddede kütlece en az %) Etiketleme Rutubet (kütlece en çok %) 16 Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin etiketi; Türk Saponin / Sultan Lokumlarda 0.1 Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğinde yer alan hü- (kütlece en çok %) kümlere ilave olarak aşağıdaki hükümlere de uygun olur. 3. Çeşnili lokuma katılabilen kuru, kurutulmuş veya • Çeşni ilavesiyle üretilen lokumlarda ürün adı, çeşni sert kabuklu meyvelerin miktarları Ek-2’de yer alan adı ile birlikte belirtilir. tabloya uygun olur. 10 www.ordutarim.gov.tr
Description: