Şaşırtan Varsayım İnsan Varlığının Temel Sorularına Yanıt Arayışı Francis erick ÇEVİRİ Sabit Say CHRISTOF KOCH'a bu kitap hiçbir zaman onun enerjisi ve şevki olmadan yazılamazdı. Bilinç. Algıları, düşünceleri ve duyguları olma durumu, farkında olma. Bu terim, bilincin ne olduğu kavranmadan anlaşılamayacak birtakım başka terimlerle tanımlanabilir ancak. Birçok kişi, bilinci özbilinçle eş tutma -yani bilinçli olmak için yalnızca dış dünyanın farkında olmanın yeterli olduğunu sanma- tuzağına düşüyor. Oysa bilinç büyüleyici ama anlaşılması zor bir olay; ne olduğunu nasıl işlediğini, ya da nasıl oluştuğunu belirlemek olanaksız. Hakkında okunmaya değecek bir şey yazılmış değil henüz. Stuart Sutherland, Uluslararası Ruhbilim Terimleri Sözlüğü Daha birkaç yıl öncesine dek, zihin bilimi tartışmalarında bilinç konusunun açılması bir zevksizlik sayılırdı. Uzmanlık alanlarının getirdiği toplumsal davranış geleneklerine pek de uyumlu doktora öğrencileri, yüzlerinde hafif bir tiksinti belirtisiyle gözlerini tavana kaydırırlardı. John Searle İçindekiler Teşekkür 1 Önsöz III 1 1. Bölüm 3 Giriş II. Bölüm 15 Bilincin Genel Doğası III. Bölüm 27 Görme IV. Bölüm 41 Görme Ruhbilimi V. Bölüm 67 Dikkat ve Bellek VI. Bölüm 81 Algılama Anı: Görme Kuramları 2 VII. Bölüm İnsan Beyninin Ana Hatları 93 VIII. Bölüm Nöron 103 IX. Bölüm Deney Türleri 119 X. Bölüm Primatlarda Görme Sistemi-Ilk Katlar 135 XI. Bölüm Primat Beyninin Görme Kabuğu 155 XII. Bölüm Beyinde Hasar 179 XIII. Bölüm Sinirsel Ağlar 195 3 XIV. Bölüm Görsel Farkındalık 223 XV. Bölüm Bazı Deneyler 237 XVI. Bölüm Büyük Ölçüde Spekülasyon 255 XVII. Bölüm Titreşimler ve İşlem Birimleri 269 XVIII. Bölüm 283 Dr. Orick'ten Pazar Vaazı Özgür İrade Üzerine Bir Ek Söz 293 Terimler Sözlüğü 299 Ek Okumalar 313 Kaynakça 325 Teşekkür Bu kitabı yazmamda çok sayıda kişinin yardımı dokundu ama bunlardan birkaçı çok önemli katkılarda bulundular. Kitabı adadığım çalışma arkadaşım Christof Koch yalnızca bu düşünceleri geliştirirken benimle birlikte çalışmakla kalmayıp, kitabın taslağının her aşamasına sayısız önerileriyle katıldı. Kitabın müsveddeleri Scribners yayınevinden editörüm Barbara Grossman’ın keskin eleştirileri sayesinde büyük ölçüde düzeldi. İşe yaramayan bir sürü şey çıkanp atıldı ve kalanlar da açıklığa kavuşsun ve kolay okunsun diye sağlam bir biçimde yeniden yazıldı. Kitabın bazı bölümleri hâlâ zor okunuyorsa suç onda değil bendedir. On altı yıllık yardımcım Maria Lang her bölüm yeniden her düzeltildiğinde daktiloya çekerken elyazımı sökmek zorunda kalmayıp bir de şekilleri kullanılır duruma getirmek ve bunun için gereken izinleri almak sorumluluğunu ve ayrıca gündelik büro işlerini üstlendi. Her üçüne de özellikle teşekkür ederim. Kitabın taslağı üzerinde görüşlerini bildirenlere de teşekkürler. Bunların arasında Tom Albrıght, Patricia Churchland, Paul Churchland, Odile Crick, Antonio Damasio, Peter Dayan, Ray Jackendoff, Graeme Mitehison, Read Montague, Leslie Orgel, Piergiorgio Odifreddi, V.S. Ramachandran, Paul Rhodes, Terry Sejnoowski ve Dan Voll’un isimlerini sayabilirim. Onların eleştirileri müsveddeyi oldukça iyileştirdi ve pek çok hatayı ortadan kaldırdı ancak kalan hatalardan sorumlu tutulmamalılar. Ayrıca çok kısa zamanda pek çok şekli yeniden çizip birkaçım da ekleyen Jamie Simon’a da teşekkür borçluyum. Son olarak, bu zorlu sorunlar üzerinde durmadan kafamı meşgul etmeme aylar boyunca dayanan karım Odile’in sevgi dolu desteği ve anlayışı olmasaydı bu kitabı yazamazdım. Önsöz Bu kitabın konusu, bilincin gizemi ve onun bilimsel olarak nasıl açıklanabileceği. Soruna açık ve seçik bir çözüm öneremiyorum. Keşke yapabilseydim, ama şimdilik bu çok zor görünüyor. Tabii bazı feylesoflar bu gizemi çoktan çözmüş oldukları gibi bir yanılsama içindeler, ama bence onların açıklamaları bilimsel gerçeklerle bağdaşmıyor. Bu kitapta bilincin genel doğasını kabaca çizerek deneysel yöntemle bilincin nasıl inceleneceği üzerine birtakım önerilerde bulunmaya çalışıyorum. Her yanıyla geliştirilmiş bir kuram değil de belli bir araştırma stratejisi koyuyorum ortaya. Amacım, bir şeyi gördüğümüz zaman beynimizde tam olarak nelerin olup bittiğini açıklayabilmek. Bazı okuyucular bu yaklaşımımı düş kırıcı bulacaklar çünkü bilincin, ele alınmasını istedikleri pek çok yanını, özellikle de nasıl tanımlanacağını taktik gereği olarak kasten konu dışı bırakıyorum. Savaşları, savaş sözcüğüyle tam ne demek istendiğini tartışarak kazanamazsınız. Bunun için önce iyi birlikler, iyi silahlar, iyi bir strateji gerekir ve sonra da düşmana sıkı bir darbe indirmeniz. Zorlu bir bilimsel problemi çözmek için de aynısı geçerli. Bilimle ilgili ama pek uzmanlık bilgisi olmayan genel bir okuyucu kitlesine seslenmeye çalıştım. Bu nedenle bilinçle ilgili değişik dallarda oldukça basit terimler kullanmam gerekti. Yine de bazı okuyucular kitabın belli bölümlerini okumakta zorluk çekebilirler. Onlara derim ki: Tartışmalardan bazılarının alışılmışın dışındalığı ya da deneylerin ayrıntılarındaki karmaşıklık gözünüzü korkutmasın. Okumayı sürdürün, ya da zor bölümleri çabuk geçin. Çoğu yerde temelde yatanı anlamak oldukça kolay.Akıl ve beyin üzerinde çalışan feylesof ve bilimciler, onlar için can alıcı konulan düpedüz atladığımı hemen görecekler. Ele alışımdaki bu basitliğe rağınen, umarım onlar da yazdıklarımdan, hiç olmazsa hakkında az bildikleri bölümlerden, birşeyler öğrenirler. Gerçekleri çarpıtmaktan kaçınmaya çalıştım, ancak en azından Doğa’nın çeşitliliğinden dolayı biyolojide bunu yapmak kolay olmuyor. Görüşlerin çarpıtılmasını ise kolay affedemem. Bilinç öyle bir konu ki sorunun ne olduğu üzerinde bile ortak görüş yok. Yola birkaç önyargıyla çıkmaksızın bir yere varılamıyor. îşlevcilerin, davranışçıların ve bazı fizikçi, matematikçi ve feylesofların görüşlerine bu aralar pek sıcak bakmadığım okuyucuya malum olacak. Yarın bu düşünüşümde hatalarım olduğunu görebilir, ya da buna ikna edilebilirim, ama bugün için yapabildiğimin en iyisi bu. Kitabın anafikri şu: Bilinç (ve varsa, varsayılan ölümsüz ruhla ilişkisi) hakkında bilimsel olarak düşünmenin ve en önemlisi, bilinç üzerine ciddi ve kararlı biçimde deneysel çalışmaya başlamanın zamanı gelmiştir. Beyin bilimleri denilen balta girmemiş ormanda okuyucuya kılavuz olarak kitabın aşağıdaki özeti yararlı olacak. Başlıca üç ana kısım var. Birinci Kısımdaki ilk bölüm, beyine yaklaşımımın özü olan Şaşırtan Varsayım’a ilişkin cesur bir demeç ile başlıyor: kendimizi anlamamız için sinir hücrelerinin nasıl davrandıklarını ve nasıl etkileştiklerini anlamamız gerekir. Bilinç ve ruh hakkındaki eski, bilim öncesi düşünceler, evrene ilişkin modem bilimsel bilgilerle karşılaştırılıyor. Sonra, indirgemecilik, nite, türeme davranış ve dünyanın gerçekliği gibi biraz felsefi birkaç meseleyi kısaca ele alıyorum. İkinci bölümde bilincin (geçen yüzyılda William James’in ve modem çağda üç ruhbilimcinin tanımladıkları biçimiyle) genel doğasının ana hatlarını çizerek, onu dikkat olayı ve çok kısa dönem belleği ile ilişkilendiriyorum. Sonra bu sorunla uğraşırken neleri kabul ettiğimi, nasıl bir tavır takındığımı ve bilincin niçin acının bilinci ve özbilinç gibi türleri ile değil de görsel bilinç gibi çok özel bir çeşidi üzerinde yoğunlaştığımı belirtiyorum. Üçüncü bölüm, görme olayına ilişkin safça düşüncelerimizin çoğunun nasıl da büyük ölçüde yanlış olduğunu anlatıyor. Bir şeyi gördüğümüz zaman beynimizde tam olarak ne olduğunu bilemesek de en azından soruna bilimsel yaklaşım için bir yol çizebiliriz. Epey uzun olmakla birlikte dördüncü ve beşinci bölümler görsel ruhbiliminin güçlüklerinden yalnızca birkaçını ele alıyor. Bunlar okuyucuya neyin açıklığa kavuşturulması gerektiği konusunda bir fikir verecektir. İkinci Kısımda başlıca beyin ve özellikle görme sistemi iyice basitleştirilmiş olarak anlatılıyor. Okuyucuyu aşırı ayrıntılarla bunaltmamaya, ama sinir sisteminin genel olarak yapısı ve işleyişi hakkında yeterince bilgi vermeye çalıştım. Önce yedinci bölümde beynin anatomisini ana hatlarıyla
Description: