ebook img

REKLAMDA SES ve MÜZİK KULLANIMI Ahmet YAMAN* Öz Anahtar Kelimeler PDF

28 Pages·2015·0.4 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview REKLAMDA SES ve MÜZİK KULLANIMI Ahmet YAMAN* Öz Anahtar Kelimeler

BİLGİ ÜNİVERSİTESİ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Pazarlama İletişimi, Marka Okulu REKLAMDA SES ve MÜZİK KULLANIMI Ahmet YAMAN* Öz Reklam, çağdaş insanın günlük yaşamına farklı unsur ve boyutlarıyla nüfuz etmiş önemli bir olgudur. Reklamın hedef kitlesine ulaşmada kullandığı unsurlar, insanın temel duyu organları aracılığıyla algılanarak mesajın iletilmesini sağlar. Yayınlanan mecraya bağlı olarak; görme duyusu için görseller, şekiller ve renkler gibi unsurlar kullanılırken, duyma duyusu için sesler, melodiler veya tamamen sessizlik kullanılabilmektedir. Tüm duyu organlarımız içinde işitme kabiliyeti, diğerlerine kıyasla çeşitli avantajlarıyla farklılaşmaktadır. İşitme duyumuz 24 saat çalışan, biz uyuduğumuzda dahi açık olan bir uyarı sistemidir. Gözler 180 derecelik bir açıyı görebiliyorken işitme ile 360 derece algılanabilmektedir. İnsanlar duydukları bir sesin ne tarafatan geldiğini kolayca gösterebilmektedir, yani işitmede kör nokta bulunmamaktadır. Bu nedenle göz yanılması (optical illusion) olarak tanımlanan bir kavram varken işitme yanılması adında bir tanıma rastlanmaz (Dogan, Mehmet. 2013, Bu sese kulak verin, http://www.altiustutasarim.com). Bununla birlikte ses dalgaları yalnızca kulaklarımızla değil bütün vücudumuz tarafından hissedilebilmektedir. Tüm bu özellikler dikkate alınarak incelendiğinde seslerin reklamda kullanımına önem verilmesi sürpriz olmayacaktır. Diğer taraftan sesle gerçekleştirilen iletişimin estetik boyutu olarak adlandırılabilecek müzik, geçmişten bugüne iletişimcilerin, felsefecilerin ve sosyal bilimcilerin dikkatini çekmiştir. Eflatun ve Aristo, özgür insanın yetişmesinde müziğe düşen rolü araştırırken, Descartes, müzik estetiği, müzik-dil bağlantısı konusunda eserler vermiştir (Batı, 2010). Reklamda görsel öğeler de dikkate alınarak kullanılan sesler, melodiler ve müzikler; ürünün, markanın, kurumun reklamında ve hatırlanmasında, uzun dönemde ise marka kişiliğinin oluşmasında önemli bir etkendir (Aytekin, 2012). Reklamda ses ve müzik kullanımı duygusal bir uyaran olarak kabul edilmiş ve pek çok araştırmada reklam mesajlarının hatırlanırlık, bilinirlik ve dikkat çekiciliğe olan etkisi anlamında ele alınmıştır (Batı, 2010). Bu çalışma; reklamda ses ve müzik kullanımının reklamda verilmek istenen mesajın sunumuna yardımcı olduğu ifadesinin doğruluğunu ortaya koymak üzere gerçekleştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Marka, Reklam, Ses, Müzik * Bilgi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Pazarlama İletişimi Yüksek Lisans Programı İÇİNDEKİLER Sayfa No TABLOLAR ..................................................................................................... iii GİRİŞ ................................................................................................................ 1 1. SES VE MÜZİĞİN ÖNEMİ ve REKLAMDAKİ FONKSİYONLARI ............. 3 1.1. SES ve MÜZİĞİN TOPLUMDAKİ YERİ ................................................. 3 1.1.1. Seslerden Müziğe ...................................................................................... 3 1.1.2. Müziğin Kısa Tarihi .................................................................................. 4 1.2. REKLAM ve MÜZİK ................................................................................. 5 1.2.1. Ses ve Müziklerin Reklamla Birlikteliği .................................................... 5 1.2.2. Reklamda Müzik Kullanımının Önemi ...................................................... 6 1.2.3. Reklamda Müziğin Temel Fonksiyonları ................................................... 8 1.3. REKLAM MÜZİĞİ ve MARKA ETKİLEŞİMİ ........................................... 9 1.3.1. Marka Kişiliği ve Reklam Müziği ............................................................. 9 1.3.2. Reklam Müziklerinin Ürün Sınıflandırmada Etkisi .................................. 10 2. REKLAMDA SES ve MÜZİĞİN UYGULANMASI .................................... 11 2.1. REKLAM MÜZİĞİ TÜRLERİ ................................................................... 11 2.1.1. Cingıl (Jingle) .......................................................................................... 11 2.1.2. Marka Sinyal Müziği ................................................................................ 12 2.1.3. Reklam Şarkısı ........................................................................................ 12 2.1.4. Arka Fon Müziği (Needledrop) ................................................................ 13 2.2. REKLAM MÜZİĞİ ve KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ....................................... 13 2.2.1. Reklam Müziğinin Kişilik Özellikleri ....................................................... 13 2.2.2. Reklam Müziği Tüketici İlişkisi ............................................................... 15 2.3. MÜZİK UNSURLARININ REKLAM MÜZİĞİNE ETKİSİ ....................... 16 2.3.1. Ritim ........................................................................................................ 17 2.3.2. Melodi...................................................................................................... 18 2.3.3. Armoni ..................................................................................................... 18 2.3.4. Tempo ...................................................................................................... 19 2.3.5. Diğer ........................................................................................................ 20 SONUÇ ............................................................................................................. 21 KAYNAKÇA .................................................................................................... 23 ii TABLOLAR Sayfa No Tablo 1. Müzik Türleri ve Ürün Arasındaki İlişki ………………………….. 10 Tablo 2. Reklam Müziğinin Anımsattığı İmajlar …………………………… 14 Tablo 3. Reklam Müziğinin Anımsattığı Duygu ve Hisler …………………. 14 Tablo 4. Dinleyici Tipolojileri ve Müzik Türleri İlişkisi …………………… 15 Tablo 5. Almanya’da Yaşayan İnsanların Yaş Gruplarına Göre Tercih Ettikleri Müzik Türleri ………………………………………. 16 iii GİRİŞ Sesin ve müziğin gücü pazarlamacılar tarafından çok iyi bilinmekte ve özellikle günümüzde yoğun olarak kullanılmaktadır. Seslerin bir pazarlama aracı olarak kullanılmasına verilebilecek güçlü örnekler mevcuttur. Örneğin; 1990’lı yılların başında Las Vegas’ta bozuk para ile çalışan kumar makinaları insanların daha çok para harcamalarını sağlamak üzere kağıt para ile çalışacak şekle dönüştürülmüştü. Ancak sonuç beklenenin aksine gelir kaybına sebep oldu, çünkü bozuk para sesi çıkmayan kumarhaneler müşteri kaybetti, akabinde bozuk para sesinin kullanımına geri dönüldü. Diğer bir örnek Kellogg firmasının Corn Flakes ürünü tüketilirken çıkan sesini özelleştirmek için yaptığı çalışma verilebilir. Danimarkalı bir ses prodüksiyon firması ile çalışan Kellogg, mısır gevreğini yiyenlerin çıkan sesi kendi markaları ile özdeşleşmesini sağlamayı amaçladı. Böylece diğer markalar tüketildiğinde çıkan seste aynı deneyim yaşanmayacaktı. Aynı şekilde McDonald’s’ın kağıt bardaklarına pipet sokarken çıkan ses, Pringles kutuları açılırken çıkan “pop” sesi, Nokia telefon melodisi, Mac bilgisayarların açılış sesi gibi verilebilecek çok sayıda örnekte, bilerek çalışılmış ve geliştirilmiş bu seslerin önemli bir pazarlama aracı olarak kullanıldığı görülmektedir (Doğan, Bu sese kulak verin, http://www.altiustutasarim.com). Reklam uygulamalarında seslerin melodiler ve müzikler olarak kullanımı geçmişten bugüne giderek artan bir önem kazanmıştır. Batıda reklam müzikleri kullanımının 19. yüzyıl sonlarında görülmeye başladığı bilinmektedir. 1941 yılındaki “Pepsi-Cola Hits the Spot” network radyolarda çalınan ilk reklam müziği olmuştur (Batı, 2010). Reklam ve müzik ilişkisinde odak genellikle müziğin hafızada kalması üzerinde kurgulanmaktadır. Reklamlarda oluşturulan melodik tekerlemeler, ahenkli sözcükler ve cingıllar çoğunlukla dikkat çekmek ve akılda kalmak amacı taşımaktadır (Scott, 1990). Türkiye reklamcılık tarihinde bu tip kullanımlar 1980’li yılların sonunda gelişme göstermiştir (Batı, 2010). “Mintaksla canım Mintaksla”, “Akşama babacığım unutma Ülker getir”, “Bisküvi denince akla hemen onun adı gelir, Eti, Eti, Eti”, “Billur Tuz, akar, akar, akar”, Aygaz’ın melodisi, Garanti Bankası sucu çocuk ve 12 dev adam reklam müzikleri, markaları bugüne taşıyan önemli örneklerdir. 1 Melodik tekerlemeler, ahenkli sözcükler gibi müzikleri algılayan beyin, zaman içinde bunu marka ile birleştirmekte ve bütün haline gelen bu verilerin hatırlanması da yüksek olmaktadır (Boltz, Schulkind ve Kantra, 1991). Hatta bu kullanımlar Mintaks örneğinde olduğu gibi marka yok olmasına rağmen akılda kalan bir marka temsilcisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere reklamda markanın ve mesajın algılanmasında, ayrıca istenilen duygunun verilmesinde sesler ve müzikler önemli rol sahibidir. Araştırmalarda reklam müziği türleri cingıl (jingle), marka sinyal müziği, reklam şarkısı, arka fon müziği (needledrop) gibi alt başlıklar altında incelenmiştir. Bu alt türlerdeki ses ve müziklerin doğru tasarlanması ve reklamda doğru kullanımı üzerine yapılan çalışmalar müziğin temposu, ses perdesi ve yapısının baskın özellikleri olduğunu ortaya koymuştur. Örneğin hızlı bir tempo, bir diyalog, resim veya benzer başka bir sahnede artan hız etkisi uyandırırken yavaş müzik dramatik tempoda azalma etkisi yapmaktadır (Kutlay, 2007). Müzik sadece keyif alma, ilgi çekme vb. fonksiyonlarının dışında aynı zamanda süreç içinde kendi konumumuzu değiştirme, kimliğimizi oluşturma ve hatta kimliğimizi yeniden oluşturmayı da düzenleme yöntemidir (Aytekin, 2012). Markaların kişilik özellikleri ile reklamlarında kullandıkları müzik arasında bir ilişkiden söz edilebilir. Hedef kitlenin sosyal statüsü, kişiliği ve kullandıkları ürünler ile müzik tercihleri arasında benzerlikler bulunmaktadır (Akgün, 2007). Bununla birlikte hedef kitlenin reklam müziklerine tepkisi temelde dört farklı unsurun karmaşık etkileşimi ile oluşmaktadır; bunlar (1) dinleyenin ortamı, (2) müziğin uyarıcılığı, (3) dinleyenin kişilik özellikleri, (4) reklam işleme stratejisi olarak tanımlanabilir (Lantos ve Craton, 2012). Reklamlar verdikleri his ve duygularla etkilerini artırır. Müzik ve duygular birbirine bağlı konulardır (Akgün, 2007). Reklamlarda; marka kişiliği, hedef kitle ve reklam mesajı dikkate alınarak kullanılacak ses ve müziğin kısa ve uzun vadede markaya büyük ölçüde olumlu etkileri olacaktır. 2 BİRİNCİ BÖLÜM SES VE MÜZİĞİN ÖNEMİ ve REKLAMDAKİ FONKSİYONLARI 1.1. SES ve MÜZİĞİN TOPLUMDAKİ YERİ 1.1.1. Seslerden Müziğe Müziğin kökeni hakkında farklı fikirler ve yorumlar ortaya atılmıştır. Darwin şarkı söylemenin hayvan seslerini taklit ile başladığını söylerken Rousseau ise şarkı söylemenin insanların sesini yükseltmeye başlamasıyla çıktığına inanır (Özulu, 1994). Başka araştırmacılar da müziğin çıkış noktasını insanların konuşmasıyla eş zamanlı başladığı konusunda birleşirler. Her durumda müzikle ilgisi olsun olmasın hemen herkesin üzerinde birleştiği nokta insanlığın kendini bilmesinden bu yana müziğin varolduğudur (Özulu, 1994). Müziğin bugüne kadar pek çok tanımı yapılmış, kimi bilimsel bir olgu olarak tanımlarken kimi de sanat olarak nitelendirmişdir. Tabakoğlu (1976) “Müzik, kelimeler ile anlatamadığımız duygu ve düşüncelerimizi seslerle anlatma sanatıdır” diye tanımlarken, Özulu (1994) müziği “sesler bilimi ve o sesleri insanlığın karakterine ve duygularına uygun bir şekilde kullanma ve uygulama sanatı” şeklinde tanımlamıştır. Aytekin (2012) ise müziği “avcı toplayıcı topluluklardan günümüz sanayi sonrası enformasyon toplumuna, insan sesi veya çeşitli enstrümanlar aracılığıyla insanın, insanlığa ait duygu ve düşüncelerini, dış dünyaya bakışını yansıtmak üzere icra ettiği bir sanattır” olarak tanımlar ve her toplumda sevincin ve kederin ifadesinde yer aldığından insanlığın ortak dili olarak belirtir. Araştırmalarda müziğe getirilen tanımların temelde iki farklı yaklaşımının olduğu net olarak görülmektedir. Birincisi müziği sadece seslerin sistemli bir çalışma sonucu oluşturulan akıcı kullanımı olarak görür ve müziğin daha çok armonik yapısını dikkate alır. Diğer yaklaşım ise daha çok duygusal ve sanatsal boyutunu dikkate alır ve müzikte bir dilin transkripsiyonunun varolduğunu iddia eder. Bu yaklaşımlar içerisinde Cook’un yorumu diğerlerinden farklılaşmaktadır. Cook 3 (1999), müziğin sadece “dinlemesi güzel olan bir şey” olmadığını, dili olmayan bir kültür olmadığı gibi müziği olmayan bir kültür de yoktur der. Cook (1999)a göre müzik kendi kendine varolan bir şey değil bizim yaptığımız ve anlam verdiğimiz birşeydir. Dolayısıyla sadece kültürel bir öğe değil, aynı zamanda kişinin kendini konumlama ve kimliğini oluşturmada önemli bir araçtır. Cook (1999), temel müzik diline yerleşmiş birbiri ile ilişkili varsayımlardan oluşan bir bağdan bahseder; buna göre müzik kültürünün kilit kişileri, çekirdek ürün denebilecek üretimi yapan bestecilerdir. Yorucular ara kişiler, dinleyiciler de ekonomik olarak destek olan pasif tüketicilerdir. Tüm bu varsayımlar kültür ürünü olarak yere ve zamana göre değişir. 1.1.2. Müziğin Kısa Tarihi Müzik insanlık tarihi boyunca toplumların gelişiminde pay sahibi olmuş, toplumsal hareketlerin, birlikteliğin sembolü olmuş, çeşitli dönemlerde dikta rejimleri tarafından yasaklanmış, tedavilerde dahi kullanılmış, etkisi insanlar üzerinde çok büyük olan bir biçimdir. Müziğin tarihinde 1877’de Thomas Edison’un konuşma makinasını icat etmesi önemli bir yer tutar. Müziğin bir endüstri haline gelmeye başlaması da 1800’lerin sonunda ABD’de nota yayıncılığı ile başlamıştır. Fonografın, gramofonun ve radyonun icadı bu süreci hızlandırmıştır (Taşbaşı, 2004). Özellikle radyonun daha geniş kitlelere ücretsiz müzik sunmaya başlamasıyla beraber en popüler sanat dalı olan müzik, 1950’lerde Rock’n Roll müziğin yeni gençlik altkültürü ile iç içe geçtiği yıllar olmuştur. 1970’lerde diskotekler Amerikan kültürünü işgal etmiş, İngiltere’de Punk Rock ortaya çıkmıştır. 1981’de Warner- Amex şirketinin bir müzik kanalı olarak MTV’yi lanse etmesi önemli bir kilometre taşıdır (Wilson, 1992). Müzik, dünyada ekonomik ve politik gücü yüksek olan ülkelerden başlayarak ticarileşmiştir (Aytekin, 2012). Bu değişimle birlikte Türkiye’de de özellikle 1980’lerden sonra müzik yeni akımlara ve türlere dönüşmeye başlamıştır. Bilgisayar altyapılı müzik üretimi gelişmiş ve bu durum müziğin yaygınlaşarak daha çok kişinin üretime katılmasını sağlamıştır. 4 Bugün müzik sadece üretildiği bölgede değil tüm dünyada dinlenebilir hale gelmiştir. Dolayısıyla son yüzyılda müzikal kayıtların üretimi ve dağıtımının endüstrileşmesi müziğin metalaşmasını ve popülerleşmesini sağlamıştır (Zillman ve Gan, 2009). Theodore W. Adorno “Popüler Müzik Üzerine” adlı makalesinde üç saptamada bulunur. Buna göre, ilk olarak popüler müziğin standartlaştırılmış mekanik bir yapısı vardır, aynı detaylar başka şarkılarda da kullanılabilir. Günümüz müzik endüstrisi bunu sahte bireyselleşme olarak tanımlayarak gizler ve hit denilen şarkılar temelde standartlaştırılarak dinleyiciler aynılaştırılır. “Dinleyici müzikte bir seçme hakkı olduğunu düşünür, oysa dinleyeceği müzik kendisi adına önceden dinlenilmiş yani seçilmiştir” (Aytekin, 2012). İkincisi; popüler müzik pasif dinlemeyi yaratmıştır. Ulaşması kolay ve tekrardan ibarettir. Üçüncü olarak da Adorno müziğin tüketicilerin günlük hayata uyumunu kolaylaştırdığını söyler. Popüler müzikte pek çok tema ve şarkıcı birbirini taklit eder. Bu şekilde tekrarcı müziğin işlevlerinden biri de kişilerin yalnızlığını doldurmaktır (Attali, 2005). Kendileri veya dünya hakkında birbirleriyle konuşamayan veya konuşmak istemeyen bireyler müzikler üzerine konuşurlar. Dolayısıyla müzik artık kişisel bir keyif aracı değil bir gruba ait olduğunu ifade etme, başkalarıyla iletişim kurma aracıdır (Aytekin 2012). 1.2. REKLAM ve MÜZİK 1.2.1. Ses ve Müziklerin Reklamla Birlikteliği Reklamcılık alanında müziğin ilk kez sokak satıcılarının mallarını tanıtırken yüksek sesle söyledikleri melodik mesajlarda kullanması kabul edilir (Özulu, 1994). Bunun dışında pazarlamada müzik sadece mesajı iletmenin eğlenceli bir yolu olarak kullanılmamış, konser bileti veya albüm hediye edilmesi gibi alternatif çalışmalara da konu olmuştur. Batı’da buna dair ilk örnek 1880’li yıllarda Esso Benzin İstasyonlarından benzin alanlara Guy Lombardo orkestrası konser biletlerinin hediye edilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 1900’lü yılların hemen başında Johnny Marks’ın “My Merry Oldsmobile” şarkısı özellikle otomobil firmaları için kült 5 haline gelmiş hatta o dönem otomobil marşı olarak nitelendirilmiştir (Batı, 2010). İlk radyo cingılı da Wheaties Mısır Gevreği tarafından kullanılmıştır, 1950’lerden sonra radyo ile birlikte televizyonda da müzik kullanımları başlamıştır (Serdarlı, 2008). Günümüzde reklamda müzik kullanımı yaratıcı strateji çalışmalarından itibaren reklamın önemli bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Kullanılan müziklerin yanısıra ses efektleri, birden fazla kişiye ait konuşmalar, stok sesler gibi farklı ses unsurlarının kullanılması reklam senaryosunun inandırıcılığını kuvvetlendirmektedir. Reklamın kullanılacağı mecraya bağlı olarak sesli öğelerin görsellerle birlikte kullanıp kullanılamayacağı belirlenir. Televizyon görüntü ve sesin en etkili kullanılabildiği mecradır. Tarihte görüntü ve sesin birlikte kullanımı ilk kez sessiz sinema döneminde orkestranın görüntülere eşlik etmesi ile gerçekleşmiştir (Aytekin, 2012). Reklamda kullanılacak müziğin sanatsal bir üretim olarak değerlendirilebileceği gibi reklam mesajının hedef kitlesine bağlı olarak pek çok hesaplamanın bir sonucu olarak da üretilmiştir denebilir. Kullanılacak tüm sesler; ses efektleri (kapı kapanması, trafik gürültüsü, alkış vb.), insan sesleri ve müzik, reklamın hedef kitlesine, markaya, şirketin imajına, iletişim stratejisine ve buna benzer farklı etmenlere bağlı olarak belirlenmektedir. 1.2.2. Reklamda Müzik Kullanımının Önemi Reklamların beğenisini ve etkisini artırmada kullanılan sesler ve müzik şüphesiz önemli etkenlerdir. Kullanılan müzik, reklamda verilmek istenen duygu ve düşünceler ile eşleşmelidir. Bu durum aynı zamanda hedef kitlenin o ürünü kullandığında hissedebileceği duygu ve düşünceleri de etkiler (Aytekin, 2012). Reklamda yer alan doğru tasarlanmış müzik uzun vadede hedeflenen marka kişiliğinin de daha iyi algılanmasını sağlamaktadır (Schröder, 2004). 6 Müzik ile reklamda verilmek istenen mesaj arasında önemli bir etki vardır. Reklamlar yaşattıkları his ve duygular ile etkilerini kuvvetlendirirler. Amaç dikkati artırmak ve izleyicinin mesajı daha iyi kavramasını sağlamaktır. Müziğin temel görevi de verilmek istenen bilgi ya da mesajın hedef kitleye daha kolay geçmesini sağlamaktır (Haas ve Butz, 1998). Kellaris, Cox ve Cox’un 1993 yılında gerçekleştirdikleri deneyde reklam müziği ve mesaj uyumunun nasıl yakalandığı gösterilmiştir. Buna göre bir grup öğrenciye 12 enstrümantel parça dinleterek o an hissettiklerini yazmaları istenmiş (ör: aksiyon imajı yaratan müzik, macera vb.). Müziğin oluşturduğu imajlar denekler arasında dikkate değer şekilde benzer çıkmıştır. Daha sonra bu materyaller kullanılarak uyumlu ve uyumsuz koşullarda deney yeni deneklerle tekrarlanmıştır. Sonuçlar destekleyici çıkmıştır (Akgün, 2007). Reklamda kullanılan sesler ve müzik, duygular ile birbirine bağlı konulardır. Müziğin temposu, ses yüksekliği, görüntülerle eşleşmesi seyredenlerin o reklama daha çok yoğunlaşmasına yardımcıdır. Lindstrom (2006) tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada çevreyi değerlendirmede en önemli duyu hangisidir diye sorulmuş, katılımcıların %58 görme, %45 koklama, %41 ses, %31 tatma ve %25 ile dokunma duyusu şeklinde cevaplamıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda bir markanın kulağa nasıl geldiği sorusunun hafife alınmaması gerektiği görülmektedir. Nokia’nın melodisi ses-ürün-marka arasındaki eşleştirmenin en bilindik örneklerindendir (Aytekin, 2012). Reklamda ses ve müziğe verilebilecek güzel bir örnek de Türkiye’de Ramazan Ayı döneminde yapılan iletişim çalışmalarıdır. Kitle iletişim araçlarına verilen reklamlarda (Coca-Cola, Ülker, Sütaş vb.) bu ayı temsil eden görsel öğelerin yanında davul sesi gibi efektler ve bir takım dini melodiler yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu seçimler nihayetinde bir pazarlama iletişimi stratejisi doğrultusunda hazırlanmakta ve markaların o aya özel mesajlarını ses üzerinden de taşıdıkları güçlü olarak görülmektedir. Diğer taraftan reklam müziklerinin insan psikolojisiyle yakından ilintili olduğunu, duyguları yönlendirmede etkili olduğunu söylemek mümkündür. Müziğin 7

Description:
Ülkemizde Karadeniz, çay, fındık gibi ürünlerin kaynağı olarak bilinmektedir. Dolayısıyla çay reklamlarında 7/8'lik ritim ve bunu Tonik Akor.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.