ebook img

Referendums in Turkey (Türkiye'de Referandumlar) PDF

159 Pages·2019·1.014 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Referendums in Turkey (Türkiye'de Referandumlar)

TÜRKİYE'DE REFERANDUMLAR Gülsen Kaya Osmanbaşoğlu: 2006 Yılında Bilkent Üniversite- si Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. 2014 Yılında aynı üniversiteden Siyaset Bilimi alanında dokto- ra derecesi aldı. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesidir. Edip Asaf Bekâroğlu: 2000 yılında Uludağ Üniversitesi Ulus- lararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. 2010 Yılında Bilkent Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi doktora derecesi aldı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesidir. TÜRKİYE'DE REFERANDUMLAR Gülsen Kaya Osmanbaşoğlu Edip Asaf Bekâroğlu 1. Baskı ORİON KİTABEVİ ISBN: 978-605-9524-51-3 © Orion Kitabevi, Mart 2019 Türkiye'de Referandumlar Yazar: Gülsen Kaya Osmanbaşoğlu- Edip Asaf Bekâroğlu Baskı İlksan Matbaası Ltd. Şti. İvedik Org. San. Bölgesi Ağaç İşleri San. Sit. 521. Sok. No: 35 İvedik / ANKARA- Tel: (0312) 394 39 55 Orion Kitabevi Selanik Cad. No:72 06640 Kızılay / ANKARA Tel: 0 312 417 78 35 Faks: 0 312 425 06 82 www.orionkitabevi.com.tr - [email protected] İçindekiler Önsöz .........................................................................................vii 1. Giriş: Dünyada ve Türkiye'de Referandumların Kullanımı ................................................................................1 2. Referandum Kampanyaları, Siyasi Konumlanma ve Türkiye .................................................................................17 Birinci Kısım Darbe Sonrası Anayasa Değişikliği Referandumları: 1961 ve 1982 3. 1961 Referandumu ..............................................................37 4. 1982 Referandumu ..............................................................55 İkinci Kısım Anavatan Partisi İktidarında Yapılan Referandumlar: 1987 ve 1988 5. 1987 Referandumu ..............................................................69 6. 1988 Referandumu ..............................................................77 Üçüncü Kısım Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarında Yapılan Referandumlar: 2007, 2010 ve 2018 7. 2007 Referandumu ..............................................................85 8. 2010 Referandumu ..............................................................95 9. 2017 Referandumu ...........................................................105 10. Sonuç .................................................................................121 ÖNSÖZ Bu çalışmaya 2017’nin Şubat ayında, yani 16 Nisan 2017 referandumuna iki ay kala başladık. Türkiye’yi parlamen- ter sistemden başkanlık sistemine taşıyan bu referandumun kampanya dönemi, ülke çapında hem “evet” hem de “hayır” taraftarları açısından adeta bir seferberlik halinde yürütül- mekteydi. Bu olağanüstü hararetli kampanya dönemi bizler açısından ilgi çekiciydi. Önce sadece 2017 referandumuna odaklanan bir çalışma yapmak için yola çıktık. Ama literatüre bakınca Türkiye’de referandumların tamamını değerlendiren bütüncül bir akademik çalışmanın yapılmamış olduğunu fark ettik. Böylece Türkiye’nin geçirdiği referandumları birbirleriy- le karşılaştırarak incelemeye karar verdik. Referandumlar, salt çoğunluğa dayanan doğrudan de- mokrasinin temel bir mekanizması olarak, Türkiye de dâhil olmak üzere tüm dünyada gittikçe daha yaygın olarak kulla- nılmaktadır. 1961 yılından bu yana Türkiye yedi referandum deneyimledi. Bu referandumlardan ilk ikisi, askeri darbeler- den sonra yapılan yeni Anayasaların oylanması için yapıldı. Anavatan Partisi iktidarı döneminde ard arda yapılan 1987 ve 1988 referandumlarında, daha az kapsamlı konular halka soruldu. Referandumlardan üçü son on iki yılda, yani Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri döneminde gerçekleşti. İlginç bir şekilde bu yedi referandumdan sadece biri “hayır” oyunun galibiyeti ile sonuçlanırken, Türk halkı geriye kalan altı refe- randumda “evet” oyu vermeyi tercih etti. Bu çalışmanın amacı sadece Türkiye’deki referandumların nasıl bir siyasi ortamda gerçekleştiğini tasvir etmek değil, aynı zamanda referandum- larda “evet” çıkma eğiliminin neden daha yüksek olduğunu da açıklamaya çalışmaktır. Bu soruya iki parametre etrafında ce- vap verilecektir: siyasi konumlanma (predisposition) ve kam- panya sürecine yansıyan referandum konularının içeriği. Çalışmanın öne sürdüğü gibi, referandum süreçleri, ge- nel olarak “evet” ve “hayır” taraftarlarını kategorize ederken toplumdaki kutuplaşmayı arttırmakta ve aradaki gri alanları neredeyse ortadan kaldırmaktadır. Bu sebeple referandum süreçleri özel bir dikkati hak etmektedir. Referandumlar bir yandan halkın genelini ilgilendiren konularda doğrudan hal- kın fikrine başvurduğu için, katılımcı bir siyaset yapma pratiği olarak kabul edilebilir. Referandumlar yolu ile toplumun ço- ğunluğunun, ikircikli konular hakkında ne düşündüğünü tespit etmek mümkün olabilmektedir. Yanı sıra, görece kutuplaştırıcı bir fonksiyonu bulunduğu için, referandumlardan sonra politi- ka yapıcıların toplumsal gerilimi yatıştırmak için söylemleri- ni yumuşatmaları ve daha kucaklayıcı politikalar yürütmeleri önerilmektedir. Umarız ki bu çalışma hem akademik literatür- de bir boşluğu doldurur, hem de ilgili seçmenlere ve siyaset ya- pıcılara referandumların siyasete etkilerini görme anlamında pozitif bir katkı yapar. 1 GİRİŞ Dünyada ve Türkye’de Referandumların Kullanımı Temsilciler kendi aralarında bir karar veremediklerinde, yasalar gerektirdiğinde veya verilecek kararın sorumlulu- ğunu tek başlarına taşımak istemediklerinde, temsil ettikle- ri halka müracaat edebilirler. Halkın tamamının bir konuda fikrini beyan etmesi, temsili demokrasiler çağında bir doğru- dan demokrasi pratiği olarak cezbedici bir yön taşımaktadır. Ancak temsili demokrasi bünyesinde doğrudan demokrasi mekanizmaları kullanmanın tartışmalı bir konu olduğunu da ifade etmek gerekir. Öte yandan, doğrudan demokrasi me- kanizmalarının günümüzde giderek daha fazla kullanılmaya başlandığı da bir gerçektir. Bu çerçevede, 2007’den itibaren üç referandum tecrübe eden Türkiye’nin de bir istisna olmadığı görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce, doğrudan demokrasi me- kanizmalarının kullanımı, İsviçre örneği hariç olmak üzere, Napolyonvari yöneticiler, diktatörlükler veya faşizm gibi bas- kıcı rejimlerle ilişkilendirilirken, 20. yüzyılın ikinci yarısında yeni ve görece eski birçok demokraside bu tür uygulamalar is- tikrarlı bir şekilde artmıştır. Doğrudan Demokrasi Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi’ne (C2D) göre, İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, doğrudan demokrasi mekanizma- larını kullanan ülke sayısı hızlıca birkaç taneden 150 ülkeye çıkmış, bunun yanında her bir ülkedeki doğrudan demokrasi mekanizmalarının kullanılma sıklığı da artmaya başlamıştır (Qvortrup, 2014: 247). 1950’lerden itibaren dünyadaki bağım- sız devlet sayısındaki artışlar kontrol edildiğinde bile, bugün doğrudan demokrasi mekanizmaları elli yıl öncesine kıyasla 2 ● Gülsen Kaya Osmanbaşoğlu - Edip Asaf Bekâroğlu neredeyse iki kat, 20. yüzyılın başlarına kıyasla ise neredeyse dört kat daha fazladır (Altman, 2011: 65). Doğrudan demokra- si mekanizmalarının artan kullanım sıklığı, henüz ampirik ve normatif olarak yeterince iyi anlaşılmamıştır. Temsili demokrasiler neden artan bir şekilde referandum- lar gibi doğrudan demokrasi mekanizmalarına ihtiyaç duy- maktadır? Siyasi liderler neden belli dönemlerde ve konularda halkın doğrudan katılımı için çağrıda bulunurlar? Temsili demokrasilerde doğrudan demokrasi mekanizmalarının ar- tan kullanımı ne tür sonuçlara yol açmaktadır? Doğrudan demokrasi mekanizmalarının kullanımı hakkında bu tür so- rular sormak gereklidir. Çünkü çoğu zaman, referandum gibi mekanizmalar siyasi süreçlerin ve rekabetin her düzeyinde önemli etkiler bırakmaktadır. Referandumlar, anayasa ve yasaları değiştirmek için imkân sağlarlar; bazı oyuncuları ik- tidardan uzaklaştırırken bazı oyuncuları daha güçlü kılarlar; bir hükümetin meşruiyetini sarsabilir ya da konumunu gü- vence altına alabilirler; bir toplumdaki siyasi kutuplaşmayı ve bölünmeyi arttırabilir veya belki de bir ülkenin hayati bir krizin üstesinden gelmesine yardımcı olabilirler; vatandaş- ların kendi temsilcilerine olan güvenini sarsabilecekleri gibi, demokrasiye olan inançlarını da arttırabilirler. Bu sebeplerle doğrudan demokrasi mekanizmalarının sayılarının artması gibi, referandum hakkındaki literatür de büyümekte ve bu so- rulara cevap aramaktadır. Referandum ile ilgili çalışmalar ağırlıklı olarak referandum- ların demokrasi için iyi mi yoksa kötü mü olduklarını sorgu- lamaktadır. Bir yandan kimi çalışmalar doğrudan demokrasi mekanizmalarının katılımı en üst düzeye çıkardığını (Barber, 1984), siyasi sistemin meşruiyetini arttırdığını (Walker, 1987), devlet kurumları veya siyasi aktörler arasındaki anlaşmazlık- ları çözdüğünü (Hobson, 1909) ve vatandaşlar üzerinde çe- şitli eğitici etkilere sahip olduğunu (Smith ve Tolbert, 2007) savunmaktadır. Öte yandan diğer bazı çalışmalar ise, referan- dumların esasen bir çoğunlukçu demokrasi aracı olduklarını (Lijphart, 1984), doğrudan demokrasi mekanizmalarının, popü- list liderler tarafından çoğunluğu manipüle ederek kendi otori-

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.