Nübüvvet,Nebi, Rasul Adem Şis İdris Nuh Hud Salih İbrahim İsmail İshak Lut Yakup Yusuf Eyyub Zülkifl Şuayb Musa ve Harun Hızır Yuşa b. Nun Hızkıl İlyas Elyesa Yunus Şemuyel Davud Süleyman Lokman Şa’ya Irmıya Danyal Uzeyr Zulkarneyn İsa Fetret Devri NÜBÜVVET, NEBÎ VE RESUL Nübüvvet: Akıl sahibi kulların, üzerlerindeki dünya ve Âhiret işleri [1] hakkında, Allah ile kulları arasında yapılan Elçilik demektir. Nebî: Kendisine, Melek tarafından vahy veya kalbine ilham [2] olunan, ya da, Salih rü'yâ ile uyarılan zât demektir. Resul: Resul ise, Resul olması haysiyetile, Nübüvvet Vahy'inin fevkında özel bir Vahy ile üstün kılınmış olan ve kendisine Cebrail Aleyhisselâmın, Allah tarafından özel olarak indirdiği [3] Kitab ile Vahy etmiş olduğu , Yüce Allah'ın hükümlerini, halka, tebliğ etmek üzere gönderdiği Kâmil İnsan, demektir. [4] Bunun için "Her Resul, Nebî'dir; fakat, her Nebî, Resul [5] değildir." denilmiştir. Nebîlik Ve Resulluğun Allah Vergisi Oluşu: Nebîlık ve Resulluk, Allah vergisi olup bunu, Yüce Allah'ın, kullarından, dilediğine ve lâyık olanına verdiği de, Kur'ân-ı Kerîmde şöyle açıklanır: "Bir Vahy ile veya bir perde arkasından, yahud bir Elçi (Melek) gönderip te -Kendi izniyle- dileyeceğini, Vahy etmesi olmaksızın, Allah'ın, hiç bir beşere kelam söylemesi vâki olmamıştır. Şüphesiz ki, O, çok Yücedir, Mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. İşte, biz, Sana da, böylece, emrimizden bir Ruh (Kur'an)ı Vahy ettik. Halbuki (bundan önce), Sen, Kitab, nedir? İ İman, nedir? bilmezdin. Fakat, Biz, onu, bir Nûr yaptık. Bununla, kullarımızdan, kimi dilersek, Ona, Hidâyet veririz. Şüphesiz ki, Sen, muhakkak, doğru bir yolun Rehberliğini [6] yapıyorsundur" "O (Allah), Ümmîler (Araplar) içinde, kendilerinden (onlara) bir Resul gönderendir ki, (O Resul), onlara (Allâhın) âyetlerini okur. onları, temizler, onlara, Kitabı, Hikmeti öğretir. Halbuki, onlar, daha önce, apaçık bir sapıklık içinde idiler." "Bu (Peygamberlik), Allâhın, kimi dilerse, ona vereceği bir fadi'dır. [7] Allah, büyük fadl (kerem) Sahibidir." "Allah, Risâletini (Elçiliğini) nereye vereceğini, çok iyi [8] bilendir." Peygamberlerin Sıfat Ve Faziletlerinden Bazıları: Bütün Peygamberler (Salâtü selâm olsun onlara), ancak erkekler arasından seçilip gönderilmişlerdir, (Nahl: 43, [9] [10] Enbiya: 7), Babaları ve Din'leri, bir Kardeş olup küçük , [11] büyük günahlardan, küfürden uzaktırlar. Ancak, onların bazısından -Makamlarına göre- kusur [12] sayılabilecek bazı davranış ve sürçmeler vuku bulabilirdir. [13] Peygamberler, en Emîn, Allah'ın emir ve nehiylerini, insanlara, hiç eksiltmeden, [14] artırmadan, ulaştıran, Elçilik vazifesini yaparken, Allâh'dan başka hiç kimseden [15] korkmayan, [16] En doğru sözlü, en doğru özlü, [17] Kısa akıllılıktan, Yanılgıdan uzak, İnsanların bilmedikleri, bilemeyecekleri şeyleri-Allâh 'dan [18] telakki eyledikleri Vahy ile bilen, bildiren, İnsanlara, Allâhın ayetlerini okuyan, Kitap ve Hikmeti [19] öğreten, onları maddî ve manevî kirlerden temizleyen, İnsanları, doğru yola öğütleyen ve onların esirgenmelerini [20] dileyen , Mükâfatlarını, dünyada insanlardan değil, Âhirette Rabbül'âlemîn'den alacaklarını açıklayan Allah [21] Elçileridir. Peygamberlerin, Yüce Allah'ın izniyle, Mucizeler [22] göstermeleri, gerçektir ve göstermişlerdir. Muhammed Aleyhisselâma ise, devamlı Mucize olarak Kur'ân-ı Kerim -Vahy edilmek suretiyle- verilmiş olduğundan, Kendisi, Kıyamet günü, Peygamberlerin en çok [23] ümmetlisi olacaktır. Peygamberlerin İlki Ve Sonuncusu; Nebi Ve Resullerin Sayısı: İnsanlara gönderilen Peygamberlerin ilki Âdem [24] Aleyhisselâm , Sonuncusu da, Muhammed [25] Aleyhisselâmdır. Eshab-ı kiramdan Ebû Zerrül Gıfârî der ki: "Nebî aleyhisselâm'a: (Yâ Resûlallâh! Nebilerin evveli hangisidir?) diye sordum. iÂdem'dii^ buyurdu. (O, Nebî mi idi?) diye sordum. [26] (Evet! Mükellem bir Nebî idi.) buyurdu. [27] (Yâ Resûlallâh! Nebilerin sayısı, kaçtır?) diye sordum. (Yüz yirmi dört bindir.) buyurdu. (Yâ Resûlallâh! Onlardan, kaçı, Resuldür?) diye sordum. [28] (Üçyüz onbeş veya üçyüz onüç kişilik bir cemaat!) [29] buyurdu." Muhammed Aleyhisselâm'ın Hem Nebî, Hem Resul Oluşu: Muhammed Aleyhisselâm, hem Nebî, hem Resul idi. "Muhammed, adamlarınızdan hiç birinin babası değildir. Fakat, (O) Allah'ın Resûlu ve Nebilerin sonuncusudur. Allah, [30] her şeyi hakkıyla bilendir. "De ki: ey insanlar! Hiç şüphesiz, ben, göklerin ve yerin mülk (ve tasarrufu)na mâlik olan, Kendisinden başka hiç bir ilâh bulunmayan, diriltmekte ve öldürmekte olan Allah'ın, size, hepinize gönderdiği Resulüyüm! O halde, Allah'a ve Onun Ümmî Nebîolan Resûluna -ki, Kendisi de, O Allah'a ve Onun sözlerine iman etmekte olandır- iman ediniz! Ona, tâbi olunuz ki, doğru yolu bulmuş [31] olasınız! [32] "Sen, hiç şüphesiz, gönderilen (Peygamberlerdensin!" "Ey Resul! Sana, indirileni tebliğ et! Eğer yapmazsan, (Allah'ın) Elçiliğini tebliğ (ve ifâ) etmiş olmazsın! Allah, Seni, insanlardan koruyacaktır. [33] Şüphesiz ki, Allah, kâfirler güruhunu muvaffak kılmaz. Tarihî kaynaklara göre de: Cebrail Aleyhisselâm, Muhammed Aleyhisselâm'a ilk defa gelip Alak sûresinin başından beş âyet Vahy ettikten sonra, gündüzün, yerle gök arasını dolduran bir insan suretinde görünerek: "Yâ Muhammed! Sen, Allah'ın Resulüsün! Ben, Cebrail'im!" [34] diye hitab etmiştir. Eshab-ı kiramdan Câbir b. Abdullah: "Peygamber Aleyhisselâm, özel olarak Kendi Kavmına, genel olarak ta, [35] bütün insanlara gönderildi." Demiştir. Peygamberimiz Aleyhisselâm da, Peygamberliğini, Abdulmuttalip Oğullarına açıklarken: "Ey Abdulmuttalip Oğulları! Ben, özel olarak size, genel [36] olarak ta, bütün insanlara gönderildim!" buyurmuştur İnsanlara Gönderilen Her Peygamberin İsim Ve Kıssasının Bildirilmediği: Kur'ân'ı Kerimde isimleri anılan ve kıssaları az veya çok anlatılan Peygamberler de, vardır, isimleri anılmayan ve kıssaları anlatılmayan Peygamberler de, vardır. Bu husus, Kur'ân-ı Kerimde şöyle açıklanır: "And olsun ki: Senden önce de, bir çok Resuller gönderdik. Onların içinden, Sana, kıssalarını anlattıklarımız da, [37] vardır, Sana, bildirmediklerimizde, vardır." Kur'ân-ı Kerimde İsimleri Anılan Veya Kıssaları Anlatılan Peygamberler: 1-) Âdem Aleyhisselâm, 2-) İdris Aleyhisselâm 3-) Nuh Aleyhisselâm 4-) Hûd Aleyhisselâm 5-) Salih Aleyhisselâm 6-) İbrahim Aleyhisselâm 7-) İsmail Aleyhisselâm 8-) İshak Aleyhisselâm 9-) Lût Aleyhisselâm 10-) Yâkub Aleyhisselâm 11-) Yûsuf Aleyhisselâm 12-) Eyyub Aleyhisselâm 13-) Zülkifl Aleyhisselâm 14-) Şuayb Aleyhisselâm 15-) Mûsâ Aleyhisselâm 16-) Harun Aleyhisselâm 17-) İlyas Aleyhisselâm 18-) Elyesa' Aleyhisselâm 19-) Yûnus Aleyhisselâm 20-) Dâvud Aleyhisselâm 21-) Süleyman Aleyhisselâm 22-) Lukman Aleyhisselâm 23-) Uzeyr Aleyhisselâm 24-) Zülkarneyn Aleyhisselâm 25-) Zekeriyya Aleyhisselâm 26-) Yahya Aleyhisselâm 27-) İsâ Aleyhisselâm 28-) Muhammed Aleyhisselâm Bu Peygamberlerden, ilgili bahislerde görüleceği üzere, Lokman, Zülkarneyn.. Aleyhisselamlar gibi bazılarının Peygamber mi, Veli mi? oldukları hakkında, bilgin-lerce [38] görüş birliği sağlanamamıştır. Peygamberlerin Üstünleri Ve En Üstünü: Peygamberlerin hepsi aynı derecede ve meziyette olmayıp Yüce Allah, Onlardan kimine, kiminden üstün meziyetler vermiş, birisi ile söyleşmiş, birisini de, derecelerle [39] yükseltmiştir. (Bakare: 2/253) Peygamberlerin Ülül'azm Olanları Ve Onların Seyyid'i: Peygamberlerin Ulül'azmleri (Ahkaf: 46/35), rivayete göre: 1-) Nûh, 2-) İbrahim, 3-) Mûsâ, 4-) İsâ, [40] 5-) Muhammed Aleyhisselâm olduğu gibi. Sahih bir Hadîs-i şerîfe göre de: Peygamberlerin Seyyidleri de, Nuh Aleyhisselâm, İbrahim Aleyhisselâm, Mûsâ İ