ebook img

Otistik Özellikler Gösteren Çocuklara Alıcı Dil Becerilerinin Öğretiminde Ayrık Denemelerle ... PDF

24 Pages·2011·0.91 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Otistik Özellikler Gösteren Çocuklara Alıcı Dil Becerilerinin Öğretiminde Ayrık Denemelerle ...

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri • Educational Sciences: Theory & Practice - 11(3) • Yaz/Summer • 1421-1444 ©2011 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. Otistik Özellikler Gösteren Çocuklara Alıcı Dil Becerilerinin Öğretiminde Ayrık Denemelerle Öğretimin Jestlerle ve Jestsiz Sunumunun Karşılaştırılması Onur KURTa Anadolu Üniversitesi Öz Bu çalışmada otistik özellikler gösteren çocuklara alıcı dil becerilerinin öğretiminde ayrık dene- melerle öğretimin (ADÖ) iki farklı uygulama şeklinin etkilik ve verimliliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Birinci öğretim uygulamasında alıcı dil becerileri öğretilirken tüm sözel yönerge- ler jest ve işaretlerle birleştirilmiş; ikinci öğretim uygulamasında ise, yalnızca sözel yönerge su- nulmuştur. Araştırmada öğretim uygulamalarının karşılaştırılması amacıyla tek denekli araştır- ma modellerinden paralel uygulamalar modeli kullanılmıştır. Çalışmaya 5 ve 12 yaşlarında otistik özellikler gösteren iki erkek öğrenci katılmıştır. Araştırmanın bulguları, alıcı dil becerilerinin öğ- retiminde sözel yönergelerin jest ve işaretlerle birleştirilerek sunulduğu ADÖ uygulamasının edi- nim, izleme ve genelleme aşamasında belirgin bir şekilde daha etkili ve verimli olduğunu göster- miştir. Sözel yönergelerin yalnız sunulduğu ADÖ uygulaması çalışmada yer alan öğretim setleri- nin öğretiminde etkili olmamıştır. Anahtar Kelimeler Ayrık Denemelerle Öğretim, Otizm, Dil ve İletişim, Alıcı Dil Becerileri. Otistik özellikler gösteren bireylerin en belirgin lirtilen tanı ölçütlerine göre dil ve iletişim alanın- özelliklerinden biri dil ve iletişim becerilerinde da gözlenen bazı sorunlar; gecikmiş konuşma ya da gösterdikleri sınırlılıklardır. Bu nedenle, dil ve ile- hiç konuşmama, iletişim başlatma ya da sürdürme- tişim gelişiminde gözlenen sorunlar otizmin tanı- de güçlük, sıra dışı ya da yinelenen dil kullanımı, lanmasında dikkate alınan en temel unsurlar ara- gelişim düzeyine uygun oyun becerilerinde yetersiz sında yer almaktadır (Paul ve Wilson, 2009). Ame- olma biçiminde sıralanmaktadır. Otistik özellikler rikan Psikiyatri Birliği [American Psychitric As- gösteren bireylerin tanılanmasında dikkate alınan sociation] (2000) tarafından yayımlanan Ruh- diğer temel faktörler olan sosyal etkileşim sorun- sal Bozukluklara İlişkin Tanı ve İstatistik El Kita- ları ile sınırlı/yinelenen ilgi ve davranışların ise, dil bı (DSM-IV-TR) otistik özellikler gösteren birey- ve iletişim alanında gözlenen sorunlarla yakından lerin tanılanmasında en sık başvurulan kaynaklar- ilişkili olduğu belirtilmektedir (Amerikan Psiki- dan biridir (Kırcaali-İftar, 2003). Bu kaynakta be- yatri Birliği; Landa, 2007; Sturmey ve Fitzer, 2009). Otistik özellikler gösteren bireylerin dil ve iletişim becerilerinde gösterdikleri gerilik bilişsel ve sos- yal gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte; ayrı- a Dr. Onur KURT. Özel Eğitim alanında Yardım- ca, davranış sorunlarına neden olabilmektedir. Do- cı Doçenttir. Bilimsel ilgi alanları arasında otistik özellikler gösteren bireylerin eğitimi, uygulamalı layısıyla, dil ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi- davranış analizi ve tek denekli araştırma yöntem- ne yönelik uygulamalar otizm spektrum bozuklu- leri yer almaktadır. İletişim: Anadolu Üniversitesi ğu alanında çalışan araştırmacı ve uygulamacılar Engelliler Araştırma Enstitüsü Yunus Emre Kam- için en önemli çalışma alanlarından birini oluştur- pusu 26470 Eskişehir. Elektronik posta: onurk@ maktadır (Sigafoos, O’Reilly, Schlosser ve Lancio- anadolu.edu.tr. Tel: 02223350580/4988. Fax: ni, 2007; Webber ve Scheuermann, 2008). 02223352914. 1421 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Otistik özellikler gösteren bireyler sözel ifade edici davranış ve davranışın sonucundan oluşan temel dil becerilerinin yanı sıra alıcı dil becerilerine iliş- uygulama biçimine ek olarak davranışın öncülü- kin güçlükler yaşamaktadır. Başka bir deyişle, Otis- nün yanı sıra ipuçları da sunmayı ve sunulan ipuç- tik özellikler gösteren bireyler konuşma becerileri- larını sistematik biçimde silikleştirmeyi içermekte- nin gelişimiyle ilgili güçlüklerin yanı sıra başkaları- dir (Kırcaali-İftar, 2007). Dolayısıyla, yanlışsız öğ- nın sözel ifadelerini anlamakta da güçlük çekmek- retim formatıyla gerçekleştirilen ADÖ’nün beş ana tedir (Goldstein, 2002). Alıcı dile ilişkin sorunlar unsuru bulunmaktadır: (i) Öncül sunma, (ii) ipu- sözel uyaranları izleme konusunda yetersizlik ya da cu sunma, (iii) öğrenci tepkisi, (iv) davranış son- isteksizlik, sınırlı ilgi nedeniyle çevresel uyaranla- rası uyaranların sunumu ve (v) denemeler ara- ra açık olmama sonucu yeni sözcükler öğreneme- sı süre (Smith, 2001; Tarbox ve Najdowski; Web- me, genelleme becerilerindeki sınırlılık nedeniyle ber ve Scheuermann, 2008). ADÖ uygulamasın- yeni sözcüklerin anlamları konusunda çıkarsama da ipuçlarının sistematik biçimde sunulması ve si- yapamama gibi biçimlerde ortaya çıkabilmektedir likleştirilmesi için sıklıkla kullanılan yanlışsız öğ- (Webber ve Scheuermann, 2008). Alıcı dil beceri- retim yöntemlerinden birisi aşamalı yardımla öğ- lerinde yaşanan sorunlar, otistik özellikler gösteren retimdir. Aşamalı yardımla öğretim sunarken uy- bireylerin başkalarıyla sosyal etkileşim kurmasını gulamacı özellikle öğretim sürecinin başlangıcında zorlaştırmakta ve içinde bulundukları çevrede iş- öğrencinin yanlış tepki sergilemesine izin verme- levde bulunmasını güçleştirmekte; ayrıca, sözel ifa- yecek düzeyde ipucu sunarak öğretim denemeleri- de edici dil becerilerinin gelişimini olumsuz yönde ni gerçekleştirir. Ardından aşamalı olarak, sundu- etkileyebilmektedir (Peterson, Bondy, Vincent ve ğu ipucunun türü ya da yoğunluğunda silikleştir- Finnegan, 1995; Preis, 2006). Otistik özellikler gös- me yaparak öğrencinin ipucu sunulmaksızın doğ- teren bireylerin hem ifade edici dil hem de alıcı dil ru tepki sergilemesini sağlar. İpuçlarının sistematik becerilerini öğrenmekte güçlük çekmesine rağmen biçimde sunulması ve silikleştirilmesi konusunda otizm spektrum bozukluğu alanında dil ve iletişim aşamalı yardımla öğretimin ayırt edici özelliği bu konusuna ilişkin yayımlanmış araştırmaların çok öğretim uygulamasında uygulamacının hangi dü- büyük bir bölümünde ifade edici dil becerilerine zey ve yoğunlukta ipucu kullanılacağına anlık ola- ilişkin konular üzerinde çalışılmıştır. Otistik özel- rak karar vermesidir. Başka bir deyişle, uygulama- likler gösteren bireylerde alıcı dile ilişkin çalışma- cı öğrenicinin öğretimi hedeflenen davranış ya da ların sayısı oldukça sınırlıdır (Light, Roberts, Di- beceriyi daha az yardımla gerçekleştireceğini dü- marco ve Greiner, 1998; Preis; Schlosser ve Wendt, şündüğünde öğrenciye yoğunluk düzeyini azalta- 2008; Tager-Flusberg, Paul ve Lord, 2005). Bu araş- rak ipucu sunar. Uygulamacı öğrencinin daha yo- tırmalarda otizm spektrum bozukluğunda alıcı di- ğun ipucu gereksinimi olduğunu düşündüğünde lin genellikle gelişimsel açıdan incelendiği (Attwo- ise anlık bir kararla ipucunun yoğunluk düzeyini od, Frith ve Hermelin, 1988; Lord, 1995; Smith ve artırarak öğretim denemelerini sürdürür (Alber- Bryson, 2007); ancak alıcı dil becerilerinin öğretil- to ve Troutman, 2009; Duker, Didden ve Sigafoos, mesine ilişkin sınırlı sayıda araştırma çalışması ya- 2004; Tekin-İftar ve Kırcaali-İftar, 2006). Aşamalı pıldığı görülmektedir. yardımla öğretimin otizm, zihin özrü gibi değişik özür gruplarında yer alan bireylere öğretim sun- Otistik özellikler gösteren bireylere dil ve iletişim makta etkili olduğu araştırma bulgularıyla destek- becerilerinin öğretiminde en yaygın biçimde kul- lenmektedir (Tekin-İftar ve Kırcaali-İftar). lanılan uygulamalardan biri ayrık denemelerle öğ- retimdir (ADÖ). ADÖ, uygulamalı davranış anali- ADÖ’nün kullanıldığı, uygulamalı davranış anali- zine dayalı öğretim uygulamalarından biridir. Uy- zine dayalı programların otistik özellikler gösteren gulamalı davranış analizinin temel unsurlarından bireylerin dil ve iletişim becerilerinin gelişimi üze- biri olan davranışın öncülü ve sonuçlarının dav- rinde etkili olduğunu; ayrıca, bu öğretim uygula- ranışın oluşumunda önemli etkisi olduğu ilkesin- masıyla pek çok dil ve iletişim becerisinin etkili bir den hareketle geliştirilmiş olan ADÖ uygulamasın- şekilde öğretilebildiğini gösteren çok sayıda araş- da öğretimsel denemeler davranışın öncülü, davra- tırma bulgusu elde edilmiştir (Buffington, Krantz, nış ve davranışın sonucundan oluşmaktadır (Hall, McClannahan ve Poulson, 1998; Eikeseth, Smith, 2009). ADÖ uygulamalarında beceriler alt basa- Jahr ve Eldevik, 2002; Mudford, Ford ve Arnold- maklarına ayrılmakta ve her bir basamak üst üste Saritepe, 2009; Sallows ve Graupner, 2005). Ancak, tekrar eden denemelerle öğretilmektedir (Loavas, etkililiği çok sayıda bilimsel araştırma bulgusuyla 2003; Tarbox ve Najdowski, 2008). Günümüzde belirlenmiş olmasına rağmen; ADÖ’ye dayalı yo- ADÖ genellikle yanlışsız öğretim formatında yü- ğun programlara devam etseler dahi otistik özel- rütülmektedir. Yanlışsız öğretim, ADÖ’nün öncül, likler gösteren bireylerin önemli bir bölümü sözel 1422 KURT / Otistik Özellikler Gösteren Çocuklara Alıcı Dil Becerilerinin Öğretiminde Ayrık Denemelerle Öğretimin... dille iletişim becerilerini kazanamamaktadır (Carr Smouse, 1978; Carr, Pridal ve Dores, 1984). Kar- ve Dores, 1981; Sigafoos ve ark., 2007). Bu neden- şılaştırma araştırmalarının bulguları işaret dili- le, sözel iletişim becerileri geliştirilemeyen bireyle- nin konuşmayla birlikte ya da yalnız kullanılma- re sözel iletişimin yerine kullanabilecekleri alterna- sının otistik özellikler gösteren bireylere ifade edi- tif iletişim becerileri öğretilmektedir. ci ve alıcı dil becerilerinin öğretiminde, konuşma- nın yalnız sunulmasına kıyasla daha etkili olduğu- Alternatif iletişim insan vücudu dışında herhangi nu göstermiştir. Konuşmanın yalnız sunulması ise, bir araç kullanımına gerek kalmaksızın işaret dili özellikle sözel taklit becerilerinde zorluk yaşayan ve/veya jestsel iletişimden yararlanarak gerçekleş- bireylere ifade edici ya da alıcı dil düzeyinde ile- tirilebildiği gibi konuşma üreten cihazlar, grafik tişim becerilerinin öğretiminde daha az etkili ol- sembollerin ya da resim, fotoğraf gibi diğer görsel muştur (Goldstein). Karşılaştırma araştırmaların- araçların kullanımıyla da sağlanabilmektedir (Mi- dan elde edilen bulgulara rağmen; otistik özellik- renda, 2003). ADÖ sözel iletişim becerilerinin öğ- ler gösteren bireyler için işaret dili ve jestleri alter- retiminde olduğu gibi alternatif iletişim becerileri- natif bir iletişim aracı olarak kullanmayı hedefle- nin öğretiminde de yaygın biçimde kullanılmak- yen uygulama ve araştırma çalışmalarına ara veril- tadır (Buffington ve ark., 1998; Goldstein, 2002; diği görülmektedir. Otistik özellikler gösteren bazı Webber ve Scheuermann, 2008). Otistik özellik- bireylerin işaret dilini üretirken gereksinim duy- ler gösteren bireylere alternatif iletişim becerileri- dukları motor hareketleri sergilemekte yaşadıkları nin öğretimine yönelik uygulama ve araştırmalar güçlükler, toplumda işaret dilini bilen kişi sayısın- incelendiğinde çoğunlukla ifade edici dil becerile- daki sınırlılık ve otistik özellikler gösteren bireyle- rinin öğretimi üzerinde çalışıldığı; alıcı dil beceri- rin işaret dilini farklı kişilere genelleme konusun- lerinin öğretimine ilişkin sınırlı sayıda yayımlan- da gösterdikleri güçlükler bu duruma gerekçe ola- mış araştırma bulgusu olduğu görülmektedir (Mi- rak gösterilmektedir (Bondy ve Frost, 2003; Schlos- renda, 2001; Schlosser ve Wendt, 2008). Dolayısıy- ser ve Wendt). 2000’li yıllarda ise, araştırma bul- la, ADÖ’yü kullanan araştırmacı ve uygulamacılara gularının otistik özellikler gösteren hangi bireyler- otistik özellikler gösteren bireylerin genellikle öğ- de hangi alternatif iletişim şeklinin etkili bir şekil- renmekte güçlük çektiği alıcı dil becerilerini öğre- de kullanılabileceğine ilişkin açık bir fikir verme- tirken yol gösterici olabilecek araştırma bulguları- mesi nedeniyle; ayrıca, çoğunlukla 1980’li yıllar- na gereksinim duyulmaktadır. da yapılmış etkililik ve karşılaştırma araştırmala- Çok sayıda araştırma otistik özellikler gösteren bi- rının bulgularına dayalı olarak işaret dili ve jestle- reylere işaret dili ve/veya jestsel iletişimle ya da gra- re dayalı iletişimin bir alternatif iletişim aracı ola- fik semboller gibi diğer görsel araçlarla alternatif rak kullanılabileceği yeniden belirtilmekte ve öne- iletişim becerilerinin öğretilebildiğini göstermek- rilmektedir (Goldstein; Mirenda, 2003; Webber ve tedir (Mirenda, 2001; Wendt, 2009). İletişim dav- Scheuerrmann, 2008; Wendt). Ancak, işaret dili ve/ ranışlarının sergilenmesine zemin hazırlayan uya- veya jestsel iletişimin otistik özellikler gösteren bi- ranların görsel uyaranların desteğiyle sunulması reylere iletişim becerilerinin öğretiminde kullanıl- otistik özellikler gösteren bireylerin görsel uyaran- masını konu edinmiş araştırmaların bazı sınırlılık- ları algılamaktaki güçlü yönleri nedeniyle olumlu lar taşıdığı görülmektedir. Araştırmanın gerekçele- etkiler yaratmaktadır (Dettmer, Simpson, Smith rini oluşturan bu sınırlılıklar izleyen bölümde sı- Myles ve Ganz, 2000; Goldstein, 2002; Peterson ve ralanmaktadır. ark., 1995; Quill, 1997; West, 2008). Görsel uyaran- Birinci olarak, işaret dili ve/veya jestlerin otistik ların kullanıldığı alternatif iletişimin ilk formları özellikler gösteren bireylere iletişim becerisi öğre- 1970’li yıllarda işaret dili ve jestsel iletişimin alter- timinde alternatif bir iletişim aracı olarak kullanıl- natif iletişim aracı olarak kullanılmaya başlanma- dığı araştırmaların çok önemli bir bölümünde uy- sıyla ortaya çıkmıştır (Schlosser ve Wendt, 2008). gulama güvenirliği verisi toplanmamıştır. Schlos- 1980’li yıllarda ise, işaret dilinin konuşmayla bir- ser ve Wendt (2008), otizm spektrum bozuklu- likte kullanıldığı ve bu uygulamanın ve/veya işaret ğunda alternatif iletişim kullanımına yönelik ola- dilinin yalnız kullanılmasının sözel dilin yalnız su- rak yaptıkları kapsamlı alanyazın taramasında bu nulması ile karşılaştırıldığı araştırmaların yapıldı- araştırmalarda uygulama güvenirliğine ilişkin veri ğı görülmektedir. Bu araştırmaların bir bölümünde toplanmamış olmasının önemli bir sınırlılık oldu- ifade edici dil becerilerinin öğretimi amaçlanırken ğunu ifade etmektedir. İkinci olarak, işaret dili ve/ (Barrera ve Sulzer-Azarof, 1983; Yoder ve Layton, veya jestlerin iletişim becerisi öğretiminde kulla- 1988) bazı araştırmalarda alıcı dil becerilerinin öğ- nıldığı araştırmaların büyük bir bölümünde ifade retiminin hedeflendiği görülmektedir (Brady ve edici dil becerilerinin öğretimi üzerinde çalışılmış- 1423 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ tır (Barrera ve Sulzer-Azarof, 1983; Buffington ve zihinsel gerilik göstermekte ve yoğun biçimde ken- ark.,1998; Carr, Binkoff, Kologinsky ve Eddy, 1978; dini uyarıcı davranışlar sergilemektedir. Aileleri ile Yoder ve Layton, 1988). Bununla birlikte, otistik yapılan görüşmeler sonucunda deneklerin sağlık özellikler gösteren bireylere alıcı dil becerilerinin kuruluşlarında tanılandığı öğrenilmiştir. Denek- öğretiminde işaret dili ve/veya jestlerin etkililiği- lere standartlaştırılmış zekâ testi uygulamak için ni belirlemeye yönelik araştırmaların sayısı olduk- gerçekleştirilen oturumlarda deneklerin zekâ tes- ça sınırlıdır (Wendt, 2009). Bu araştırmaların ise, tine yönelik psikometrik ölçüme uygun olmadığı neredeyse tümünde öğretilmek üzere üzerinde ça- ve teste yanıt verebilecek düzeyde performans gös- lışılan hedef davranışların alıcı dil düzeyinde nesne termediği ifade edilmiştir. Deneklerin her ikisi de ismi öğrenme olduğu görülmektedir (Carr ve Do- ADÖ ve aşamalı yardımla öğretimle sistematik öğ- res, 1981; Goldstein, 2002; Mirenda, 2003; Reming- retim alma geçmişine sahiptir. Ancak, çalışmanın ton ve Clarke, 1993). Dolayısıyla, nesne isimlerini katılımcıları geleneksel ADÖ yoluyla alıcı dil bece- öğrenme dışında örneğin, temel düzeyde yönerge- rilerini öğrenememiş öğrencilerdir. ADÖ’ nün ge- lere doğru tepki vermek gibi diğer alıcı dil beceri- leneksel uygulama biçimiyle gerçekleştirildiği bir lerinin öğretiminde işaret dili ve/veya jestleri kul- programla alıcı dil becerilerini öğrenememiş olma- lanmanın etkilerini değerlendirmeye yönelik araş- ları nedeniyle çalışma bu iki denekle gerçekleştiril- tırmaların önemli olabileceği düşünülebilir. Son miştir. Sözel ifade edici dil becerilerine sahip olma- olarak, işaret dili ve/veya jestlerin iletişim beceri- yan deneklere resim değiş tokuşuna dayalı bir al- si öğretiminde kullanıldığı araştırmalarda çoğun- ternatif iletişim yolu olan PECS (Picture Exchan- lukla Amerikan işaret dilinin kullanıldığı; ancak, ge Communication System) (Bondy ve Frost, 1994) herhangi bir işaret dilinin dilbilimsel kuralları- ile ifade edici dil becerilerinin öğretimi denenmiş; nı ve sembollerini uygulamak zorunda olmaksızın ancak, deneklere bu yolla ifade edici dil becerile- kullanılabilen ve basit vücut hareketlerinden olu- ri öğretilememiştir. Deneklerin anne-babalarından şan jest ve işaretlerin iletişim becerisi öğretimin- araştırmaya katılım konusunda izin alınmıştır. deki etkilerinin araştırma çalışmalarıyla yeterin- Araştırmada deneklerde aranan ön koşul özellik- ce incelenmediği görülmektedir (Wendt). Dolayı- ler görsel ayırt etme ve öğretim etkinliğine yaklaşık sıyla, otistik özellikler gösteren bireylerin iletişim beş dak. süresince dikkatini yöneltebilmedir. De- süreçlerini desteklemek amacıyla jestleri kullan- neklerin görsel ayırt etme becerisine sahip olup ol- manın etkilerini belirlemeyi amaçlayan araştırma- madığını belirlemek için deneklerle resim eşleme lara gereksinim duyulmaktadır. Sıralanan tüm bu çalışmasının yapıldığı oturumlar düzenlenmiş ve gerekçelerden hareketle, bu çalışmada otistik özel- bu oturumlarda deneklerin görsel ayırt etme bece- likler gösteren çocuklara alıcı dil becerilerinin öğ- risine sahip olduğu gözlenmiştir. Deneklerin öğre- retiminde sözel yönergeyle birlikte jest ve işaret- tim etkinliğine yaklaşık beş dak. süresince dikka- lere dayalı görsel destekle sunulan ve yalnızca sö- tini yöneltip yöneltemediğini belirlemek amacıyla, zel yönerge sunularak gerçekleştirilen ADÖ uygu- devam ettikleri program kapsamında gerçekleştiri- lamalarının etkililik ve verimliliklerinin farklıla- len bire-bir öğretim etkinlikleri gözlenmiş ve de- şıp farklılaşmadığını belirlemek hedeflenmiştir. Bu neklerin çalışmaya katılmak için gerekli olan bu ön amaç doğrultusunda sıralanan sorulara yanıt aran- koşul özelliğe uygun olduğu belirlenmiştir. mıştır: (i) Sözel yönergeyle birlikte jest ve işaretle- Efe çalışma sırasında beş yaşındadır. Çalışma baş- re dayalı görsel destek sunulan ADÖ uygulamasıy- ladığında Efe yaklaşık iki buçuk yıldır ADÖ’nün la, yalnızca sözel yönerge sunularak gerçekleştiri- bire-bir öğretim düzenlemesiyle kuruma daya- len ADÖ uygulamasının edinim, izleme ve genel- lı olarak uygulandığı bir programa devam etmek- leme aşamasında etkililikleri farklılaşmakta mıdır? tedir (OÇİDEP: Otistik Çocuklar İçin Davranış- (ii) İki öğretim uygulaması arasında ölçüt karşıla- sal Eğitim Programı) (Kırcaali-İftar, Kurt, Güleç- nıncaya kadar gerçekleşen; oturum sayısı, deneme Aslan ve Ülke-Kürkçüoğlu, 2009). Efe’nin prog- sayısı, toplam öğretim süresi ve hatalı öğrenci tep- ramdan yararlanma süresi yaklaşık haftada 20 sa- kilerinin yüzdesi açısından farklılık var mıdır? attir. Bu süre içinde Efe’yle üzerinde çalışılan be- ceriler arasında temel eşleme ve sınıflama, temel taklit, yüz ifadelerinin taklidi, temel oyun beceri- Yöntem leri, öz-bakım (soyunma ve giyinme) ve temel alı- Katılımcılar cı dil becerileri yer almaktadır. Çalışma öncesin- Denekler: Araştırmanın katılımcıları beş ve on iki de Efe geleneksel ADÖ yoluyla alıcı dil becerilerini yaşlarında otistik özellikler gösteren iki erkek öğ- öğrenememiştir. Tek eylem bildiren basit yönerge- rencidir. Denekler otizmin yanı sıra ileri derecede leri yerine getirmekte güçlük çeken Efe ifade edici 1424 KURT / Otistik Özellikler Gösteren Çocuklara Alıcı Dil Becerilerinin Öğretiminde Ayrık Denemelerle Öğretimin... dil becerilerine sahip değildir. Yaklaşık beş dak. sü- dır uygulanan ADÖ’ye dayalı programda eğitmen ren etkinliklere öğretmen yönlendirmesiyle dikka- olarak görev yapmaktadır. Dolayısıyla, Tan’la çalı- tini yöneltebilen Efe temel eşleme, sınıflama ve tak- şan uygulamacı ADÖ ve aşamalı yardımla öğretim lit becerilerine sahipken; renk, şekil, sayı gibi temel sunma konusunda deneyimlidir. kavramların hiçbirisine sahip değildir. Efe büyük kas gelişimi açısından normal gelişim gösteren ak- ranlarıyla benzerlik gösterirken; küçük kas beceri- Ortam ve Araçlar si gerektiren davranışları sergilemekte güçlük çek- Efe’yle gerçekleştirilen tüm oturumlar Anado- mektedir. Efe sosyal etkileşim ve iletişim davranış- lu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Ge- larını başlatma ve sürdürmeyle ilgili güçlük yaşa- lişimsel Yetersizlik Uygulama Birimi’nde bulunan maktadır. bire-bir çalışma odalarından birinde gerçekleşti- Tan çalışma sırasında 12 yaşındadır. Çalışma baş- rilmiştir. Bu odada uygulamacı ve Efe’nin yüz yüze ladığında Tan yaklaşık üç yıldır ADÖ’nün bire-bir oturabilecekleri bir masa ve sandalyelerle eğitsel öğretim düzenlemesiyle eve dayalı olarak uygulan- araç-gereçlerin yerleştirildiği bir dolap ve yer min- dığı bir programa devam etmektedir (OÇİDEP: derleri bulunmaktadır. Tan’la gerçekleştirilen tüm Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Progra- oturumlar Tan’ın evinde, çalışma odası olarak kul- mı). Tan’ın programdan yararlanma süresi yakla- lanılan kendi odasında gerçekleştirilmiştir. Bu oda- şık haftada 30 saattir. Üç yıllık süre içinde Tan’la da uygulamacı ve Tan’ın yüz yüze oturabilecekle- üzerinde çalışılan beceriler arasında temel eşleme ri bir masa ve sandalyelerle eğitsel araç-gereçlerin ve sınıflama, temel taklit, temel oyun becerileri, iki yerleştirildiği bir dolap ve Tan’a ait yatak bulun- basamaklı taklit, öz-bakım (giyinme, soyunma ve maktadır. beslenme) ve temel alıcı dil becerileri yer almakta- Araştırmada öğretilmesi hedeflenen alıcı dil bece- dır. Çalışma öncesinde Tan geleneksel ADÖ yoluy- rilerini sergileyebilmek için gerekli nesneler kulla- la alıcı dil becerilerini öğrenememiştir. Sınırlı sayı- nılmıştır. Bu nesneler Efe’yle çalışılan beceriler için da tek eylem bildiren basit yönergeleri yerine ge- bir oyuncak bebek ve araba, birer tane tarak, ka- tirebilen Tan ifade edici dil becerilerine sahip de- vanoz ve ayna; Tan için ise, oyuncak bir köpek ve ğildir. İsteklerini belirtmek için nadiren yetişkinin bebek, birer tane sepet, ayna, tarak ve kavanozdur. elinden tutup istediği nesneye doğru yönlendirir. Ayrıca, çalışmada veri toplamak üzere veri toplama Yaklaşık beş dak. süren etkinliklere öğretmen yön- formları ve oturumları kaydetmek üzere video ka- lendirmesiyle dikkatini yöneltebilen Tan temel eş- mera kullanılmıştır. leme, sınıflama ve temel taklit becerilerine sahip- ken; renk, şekil, sayı gibi temel kavramların hiçbiri- ne sahip değildir. Tan büyük kas ve küçük kas geli- Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler şimi açısından normal gelişim gösteren akranlarıy- Araştırmanın bağımlı değişkeni alıcı dil beceri- la benzerlik göstermektedir. Tan sosyal etkileşim ve si öğrenme düzeyidir. Araştırmaya katılan her iki iletişim davranışlarını başlatma ve sürdürmeyle il- denek için alıcı dil becerilerinden oluşan altı öğre- gili güçlük yaşamaktadır. tim seti hazırlanmıştır. Her öğretim setinde iki he- Uygulamacılar: Çalışmada düzenlenen oturum- def uyaran yer almıştır. Her bir deneğe hangi öğ- lar deneklerin devam ettikleri ADÖ’ye dayalı prog- retim setinin hangi öğretim uygulamasıyla öğreti- ramda eğitmen olarak görev yapan iki uygulama- leceği araştırmacı tarafından yansız atama yoluy- cı tarafından gerçekleştirilmiştir. Uygulamacıla- la belirlenmiştir. Her bir deneğe hangi öğretim uy- rın her ikisi de lisans derecesine sahiptir. Efe’ye ça- gulamasıyla hangi becerilerin öğretildiği Tablo 1’de lışmada yer alan alıcı dil becerilerini öğreten uy- gösterilmektedir. Alıcı dil becerilerinden oluşan gulamacı Anadolu Üniversitesi Engelliler Araş- öğretim setleri, deneklerin eğitmenleri ile birlikte tırma Enstitüsü Gelişimsel Yetersizlik Uygulama belirlenmiştir. Birimi’nde öğretmen olarak görev yapmaktadır. Araştırmanın bağımsız değişkenleri, sözel yöner- Araştırmada Efe’yle çalışan uygulamacı gelişim- geyle birlikte jest ve işaretlere dayalı görsel desteğin sel yetersizliği olan öğrencilere sistematik öğretim sunulduğu ve sadece sözel yönerge sunularak ger- sunmayla ilgili olarak yaklaşık yedi yıllık deneyime çekleştirilen ADÖ uygulamalarıdır. İki öğretim uy- sahiptir. Uygulamacı ADÖ ve aşamalı yardımla öğ- gulamasının etkililikleri karşılaştırılırken denekle- retim sunma konusunda deneyimlidir. Tan’a çalış- rin doğru ve yanlış tepkileri kaydedilerek toplan- mada yer alan alıcı dil becerilerini öğreten uygula- mış ve doğru tepki yüzdesi hesaplanmıştır. Öğre- macı araştırmanın başladığı tarihte yaklaşık üç yıl- tim uygulamasının verimlilik açısından farklılık 1425 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla, her len değişikliğin yalnızca bağımsız değişken uygu- bir denek için (i) ölçüt karşılanıncaya kadar ger- landığında ortaya çıkmasıyla kurulur (Tekin, 2000; çekleşen oturum sayısı, (ii) deneme sayısı, (iii) top- Wolery, Bailey ve Sugai, 1988). Bu çalışmada, pa- lam öğretim süresi ve (iv) yanlış tepki sayısına iliş- ralel uygulamalar modelinin gereklerini yerine ge- kin verilerin karşılaştırılması planlanmıştır. tirebilmek amacıyla izleyen cümlelerde sıralanan noktalara dikkat edilmiştir: Bağımlı değişkenler kapsamında yer alan öğretim setleri zorluk düze- Tablo 1. yi analizi yapılarak seçilmiştir. Zorluk düzeyi ana- Sözel Yönergeyle Birlikte Jest ve İşaretlere Dayalı Görsel Des- lizi yapılırken yönergelerin uzunluğu ve ses yapısı, tek Sunulan ve Yalnızca Sözel Yönerge Sunularak Gerçekleşti- rilen ADÖ Uygulamalarının Deneklere ve Çalışmada Öğreti- ayrıca yönergelerin karşılık geldiği davranışlar dik- len Hedef Davranışlara Dağılımı kate alınmıştır. Eşit zorluk düzeyinde olduğu düşü- Öğretim Uygulamaları nülen öğretim setleri bağımsız değişkenlerle eşlen- Sözel Yönergeyle Yalnızca Sözel miş, her bir denek için üç öğretim seti çifti oluştu- Denekler Birlikte Jest ve Yönerge Sunularak rulmuştur. Her öğretim setinde iki alıcı dil becerisi İşaretlere Dayalı Görsel Gerçekleştirilen yer almıştır. Deneklere öğretim setlerinden biri sö- Destek Sunulan ADÖ ADÖ zel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere dayalı gör- I. Öğretim Seti I. Öğretim Seti Arabayı it Saçını tara sel uyaran kullanarak, diğeri sadece sözel yöner- Alkış! Bay-bay geyle öğretilmiştir. Öğretim uygulamalarının hızlı II. Öğretim Seti II. Öğretim Seti dönüşümleri sağlanmıştır. Bu dönüşüm gün içinde Efe Kavanozu aç Mama yedir her iki öğretim uygulamasının farklı saatlerde ger- Öpücük ver Dizine vur çekleştirilmesi ile sağlanmıştır. Ancak, iki öğretim III. Öğretim Seti III. Öğretim Seti uygulamasının en az bir saat arayla uygulanması- Bebeği salla Aynaya bak Kollarını kaldır Gözlerini kapat na dikkat edilmiştir. Her iki öğretim uygulamasıy- I. Öğretim Seti I. Öğretim Seti la eşit sayıda uygulama oturumu gerçekleştirilmiş- Kavanozu aç Mama yedir tir. Sözel yönergelere eklenen jest ve işaretlere da- Öpücük ver Dizine vur yalı görsel destek dışındaki tüm değişkenlerin den- II. Öğretim Seti II. Öğretim Seti geli dağılımı sağlanmış, bunun için her iki öğretim Tan Sepeti boşalt Kavanozu aç uygulaması sırasında benzer pekiştireçler ve ben- Gözlerini kapat Bana sarıl zer pekiştirme tarifeleri kullanılmıştır. III. Öğretim Seti III. Öğretim Seti Saçını tara Bebeği salla Bay-bay Kalk Uygulama Süreci Deney sürecinde karşılaşılabilecek olası aksaklıkla- Araştırma Modeli rı önceden belirleyebilmek ve gerekli uyarlamala- rı gerçekleştirebilmek için pilot uygulama gerçek- Araştırmada otistik özellikler gösteren denekle- leştirilmiştir. Bu oturumlarda deney sürecinde öğ- re alıcı dil becerilerinin öğretiminde, sözel yöner- retimi hedeflenmemiş olan iki tek basamaklı alı- geyle birlikte jest ve işaretlere dayalı görsel desteğin cı dil becerisi üzerinde çalışılmıştır. Pilot uygula- sunulduğu ve sadece sözel yönerge sunularak ger- ma oturumlarında alıcı dil becerilerinden biri sö- çekleştirilen ADÖ’nün etkililik ve verimliliklerinin zel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere dayalı görsel farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla uyaran kullanarak, diğeri sadece sözel yönergeyle tek-denekli araştırma modellerinden paralel uygu- çalışılmıştır. Deney süreci toplu yoklama, öğretim, lamalar modeli kullanılmıştır. Paralel uygulamalar izleme ve genelleme oturumlarından oluşmuştur. modeli, iki ya da daha fazla bağımsız değişkenin Araştırmada tüm oturumlar bire-bir öğretim dü- iki ya da daha fazla geriye dönüşü olmayan bağım- zenlemesiyle gerçekleştirilmiştir. Deney süreci bo- lı değişken üzerindeki etkililiklerinin karşılaştırıl- yunca gerçekleştirilen tüm oturumlar video kame- dığı bir araştırma modelidir (Holcombe, Wolery ve rayla kayıt edilmiştir. Araştırmacı çalışmanın etki- Gast, 1994). Paralel uygulamalar modelinde deney- lik ve verimlilik verilerini bu video kayıtları yardı- sel kontrol, bağımlı değişkenle ilişkilendirilen ba- mıyla toplamış ve analiz etmiştir. Ayrıca, güvenir- ğımsız değişken uygulandığında bağımlı değişke- lik verilerinin toplanması ve analizi sırasında da bu nin eğiliminde ya da düzeyinde istendik yönde bir video kayıtlarından yararlanılmıştır. Araştırmanın değişiklik gerçekleşmesi; ortaya çıkan bu değişikli- iç geçerliğini tehdit edebilecek riskleri azaltmak ğin ardzamanlı olarak diğer bağımlı değişkenlerde amacıyla deneklerin anne-babaları araştırmada de gözlenmesi ve bağımlı değişkende meydana ge- öğretimi gerçekleştirilen alıcı dil becerilerini öğret- 1426 KURT / Otistik Özellikler Gösteren Çocuklara Alıcı Dil Becerilerinin Öğretiminde Ayrık Denemelerle Öğretimin... mek üzere çalışma yapmamaları konusunda bilgi- gelinmiş ve bir sonraki alıcı dil becerisine ilişkin lendirilmiştir. Sıralama etkisini kontrol edebilmek yönerge sunulmuştur. amacıyla öğretim uygulamaları kestirilemez sıray- Aralıklı Yoklama Oturumları: Aralıklı yoklama la deneklere sunulmuştur. Araştırmada bir etik ge- oturumları uygulama sürecinde her iki öğretim rekliliği yerine getirebilmek amacıyla deney süre- uygulamasıyla da öğretimi yapılan becerilere iliş- cinde daha etkili olduğu belirlenen öğretim uygu- kin, deneklerin performans düzeylerini belirlemek lamasıyla öğretimin sürdürülmesi planlanmıştır. amacıyla düzenlenmiştir. Öğretim sürecine bağ- lı olarak denek tepkilerinde ortaya çıkabilecek de- ğişiklikleri belirlemek amacıyla düzenlenen yokla- Yoklama Oturumları ma oturumlarının her öğretim oturumundan son- Araştırmada alıcı dil becerilerinin öğretimi için ra değil; üç öğretim oturumundan sonra, aralıklı aşamalı yardımla öğretim kullanılmıştır. Aşama- yoklama oturumları biçiminde planlanması uygu- lı yardımla öğretim uygulaması sırasında deneğe lama kolaylığı sağlayabileceği ve olası hatalı denek çoğu zaman bağımsız olarak tepkide bulunma şan- tepkilerini azaltabileceği düşüncesinden hareketle sı verilmediği için çalışmada öğretilen alıcı dil be- gerçekleştirilmiştir. Aralıklı yoklama oturumların- cerilerine ilişkin denek tepkilerine ilişkin veriler da, toplu yoklama oturumlarında belirtilen sürecin yoklama oturumlarında toplanmıştır. Dolayısıy- aynısı izlenmiştir. la, çalışmada toplu yoklama oturumları ve aralık- lı yoklama oturumları olmak üzere iki tür yokla- ma oturumu düzenlenmiştir. Toplu yoklama otu- Öğretim Oturumları rumlarında deneklerin öğretim öncesinde bağımlı Başlama düzeyi yoklama oturumlarında karar- değişkenlere ilişkin performans düzeylerinin belir- lı veri elde edildikten sonra yansız atama yoluy- lenmesi amaçlanmıştır. İki öğretim uygulaması et- la sözel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere daya- kililik açısından karşılaştırılırken aralıklı yoklama lı görsel desteğin sunulduğu ve sadece sözel yöner- oturumlarından elde edilen veriler kullanılmıştır. ge sunularak gerçekleştirilen ADÖ uygulamaları- Toplu Yoklama Oturumları: Araştırmada öğre- na atanan hedef davranışların öğretimine başlan- tim oturumlarına başlamadan önce en az üç otu- mıştır. Her iki öğretim uygulamasında da denek- rum üst üste karalı veri elde edilinceye değin top- ler öğretimi yapılan becerilerde üç oturum ardı ar- lu yoklama oturumları düzenlenmiştir. Bu otu- dına %100 doğru performans sergileyinceye kadar rumlar her gün her bir öğretim seti için bir yokla- öğretimin sürdürülmesi planlanmıştır. Her iki öğ- ma oturumu biçiminde düzenlenmiştir. Her yok- retim uygulaması da, bire-bir öğretim düzenleme- lama oturumunda öğretim setlerinde yer alan her si ile hafta içi her gün; günde iki öğretim oturumu bir alıcı dil becerisi için beş deneme gerçekleştiril- düzenlenerek gerçekleştirilmiştir. Başka bir deyiş- miştir. Yoklama oturumlarında doğru tepkiler bi- le, bağımsız değişkenlerin uygulanması sürecinde rincil pekiştireçlerle birlikte sözel ve sosyal pekişti- her bir bağımsız değişken hafta içi her gün; günde reçler kullanılarak sürekli pekiştirme tarifesi ile pe- iki defa uygulanmış ve her denekle iki öğretim se- kiştirilmiştir. Yanlış tepkiler ise görmezden gelin- tinin öğretimi için bir günde toplam dört öğretim miştir. Deneğin çalışmaya dikkatini yönelterek ve oturumu gerçekleştirilmiştir. Her iki öğretim uy- işbirliği göstererek katılımı her oturumun başında gulanmasında da öğretim oturumlarında toplam ve sonunda sözel ve sosyal pekiştireçler kullanıla- 20 deneme gerçekleştirilmiştir. Öğretim oturumla- rak pekiştirilmiştir. Yoklama oturumları şu şekilde rında denekler öğretim setlerinde yer alan alıcı dil uygulanmıştır: Uygulamacı önce deneğin dikkatini becerilerinden ilk beceriye ilişkin ölçüt düzeyinde sağlamak üzere deneğe özel dikkati sağlayıcı ipucu doğru tepki gösterinceye değin yalnızca ilk alıcı dil (örneğin,“Tan, çalışmaya hazır mısın?”) sunmuş- becerisi üzerinde çalışılmıştır. Deneklerin öğretim tur. Denek çalışmaya hazır olduğunu belirten dav- setindeki ilk beceriye ilişkin ölçüt düzeyinde doğ- ranışlar gösterdiğinde (örneğin, uygulamacıyla göz ru tepki göstermesinin ardından, ölçüt düzeyinde kontağı kurarak çalışma için beklediğinde), uygu- doğru tepki sergileninceye değin yalnızca aynı öğ- lamacı tarafından pekiştirilmiş ve beceri yönerge- retim setindeki ikinci becerinin öğretimi üzerinde si sunulmuştur (örneğin,“Çok iyi! Işığı yak.”). Ar- çalışılmıştır. Denekler her iki alıcı dil becerisini de dından uygulamacı deneğin tepkide bulunmasını 4 ölçüt düzeyinde doğru sergiledikten sonra ise, iki sn. süreyle beklemiştir. Denek 4 sn. içinde yönerge- alıcı dil becerisi deneklere kestirilemez sırayla so- ye doğru tepki verirse yiyecek pekiştireci ve sosyal rulmuştur. Bu aşamaların her birinde deneklerin pekiştireçlerle pekiştirilmiştir (örneğin,“Aferin!”). 10 öğretim denemesine ardı ardına 9 doğru tep- Yanlış tepkiler yoklama oturumlarında görmezden ki göstermesi beklenmiştir. Bir başka deyişle, de- 1427 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ neklerin öğretim setinde yer alan birinci beceriden nunda sözel ve sosyal pekiştireçlerle pekiştirilmiş- ikinci beceriye geçmesi ve bunun ardından alıcı dil tir. Deneğin yanlış tepkileri için hata düzeltmesi becerilerinin kestirilemez sırayla deneklere sorul- yapılmıştır. Uygulamacı müdahale ederek deneğin ması için belirlenen ölçüt deneklerin 10 öğretim yanlış tepkisini kesintiye uğratmış ve hedef uyaran- denemesinde üst üste en az 9 doğru tepki göster- la birlikte kontrol edici ipucunu sunarak deneğin mesidir. Ancak, tüm aralıklı yoklama oturumların- doğru tepki vermesini sağlamıştır. Çalışmada be- da öğretim setlerinde bulunun her iki alıcı dil be- lirlenen ölçüt karşıladıktan sonra pekiştireçlerin cerisi de deneklere kestirilemez sırayla sorulmuş- silikleştirilmesi hedeflenmiş ve yalnızca son doğru tur. Deneklerin çalışmada ölçütü karşılayıp karşı- tepkinin ardından pekiştireç sunulmuştur. Bağım- lamadığını belirlemek üzere aralıklı yoklama otu- sız değişkenlerin uygulandığı öğretim oturumları rumlarında sergiledikleri doğru tepki sayısı ve yüz- arasında en az bir saat olmasına özen gösterilmiş- desi dikkate alınmıştır. Denekler aralıklı yoklama tir. İzleyen bölümde sözel yönergeyle birlikte jest oturumlarında üç oturum ardı ardına %100 doğru ve işaretlere dayalı görsel destek sunulan ve sadece tepki sergileyinceye değin öğretim oturumları sür- sözel yönerge sunularak gerçekleştirilen ADÖ uy- dürülmüştür. Öğretim oturumlarında aşamalı yar- gulamalarına ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur. dımla öğretim kullanılmıştır. Aşamalı yardımla öğ- retimin uygulanması sırasında kontrol edici ipucu Sözel Yönergeyle Birlikte Jest ve İşaretlere Daya- olarak fiziksel ipucu kullanılmıştır. Öğretim dene- lı Görsel Destek Sunulan ADÖ Oturumları: Sö- melerine başlamadan önce uygulamacı deneğe özel zel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere dayalı gör- dikkati sağlayıcı ipucu sunarak öğrencinin dikkati- sel destek sunulan ADÖ oturumlarında gerçekleş- ni çekmiştir (örneğin, “Efe hazır mısın ?”) Deneğin tirilen her öğretim denemesinde beceri yönergesi dikkatini sağladıktan sonra uygulamacı sözel ola- bu yönergeyle eşleştirilmiş görsel bir işaret ya da rak öğrenciyi pekiştirmiş (örneğin, “Evet! Aferin jestle birlikte eşzamanlı olarak sunulmuştur. Örne- sana”) ve hedef uyaranı sunmuştur (örneğin, “Işı- ğin, uygulamacı deneğe “Ayağa kalk” yönergesini ğı yak.”). Uygulamacı öğretim sürecinin ilk aşama- sunarken bir eliyle deneğe ayağa kalkması için işa- larında deneğin bağımsız tepkide bulunmasına fır- ret etmiş ya da “Bebeği salla” yönergesini verirken sat vermeksizin kontrol edici ipucunu fiziksel ipu- yönergeyle eşzamanlı biçimde kollarını göğüs hiza- cu biçiminde sunmuş ve deneğin doğru tepkiyi ser- sında birleştirerek kucağında bir bebek varmışçası- gilemesini sağlamıştır. Öğretim oturumları sırasın- na sağa ve sola doğru sallanmıştır. da fiziksel ipucu aşamalı bir şekilde silikleştirilmiş- Yalnızca Sözel Yönerge Sunularak Gerçekleştiri- tir. Başlangıçta öğrencinin elinin üzerinden veri- len ADÖ Oturumları: Yalnızca sözel yönerge su- len yoğun fiziksel ipucu, zamanla bilekten, önkol nularak gerçekleştirilen ADÖ oturumlarında bece- üzerinden, dirsekten, omuzdan ve parmakla doku- ri yönergesi sunulurken her hangi bir görsel uya- narak yönlendirme şeklinde sunularak öğrencinin bağımsız tepki vermesi sağlanmıştır. Aşamalı yar- ran kullanılmamıştır. Beceri yönergesine eklenen dımla öğretim uygulamasına uygun biçimde, fizik- jest ve işaretlere dayalı görsel uyaran dışında bu sel ipucunun hangi yoğunluk düzeyinde kullanıla- oturumlar sözel yönergeyle birlikte jest ve işaretle- cağına ilişkin kararlar anlık olarak uygulamacılar re dayalı görsel destek sunulan ADÖ oturumları ile tarafından vermiştir. Uygulamacılar deneğin be- aynı biçimde gerçekleştirilmiştir. Bu farklılık dışın- ceriyi daha az yardımla yapacağından emin oldu- da iki öğretim uygulaması arasında hiçbir fark söz ğunda daha az yoğunlukta fiziksel ipucu sunmuş- konusu olmamıştır. tur. Öğretim oturumlarında doğru tepkiler, denek yaklaşık %70 düzeyinde doğru tepki sergileyince- ye kadar ipucundan önce ya da sonra olmaları dik- İzleme ve Genelleme kate alınmaksızın yiyecek pekiştireçleriyle birlik- İzleme oturumları yaklaşık olarak hedef davra- te sözel ve sosyal pekiştireçler kullanılarak sürekli nışlarda ölçüt karşılandıktan üç hafta ve on hafta pekiştirme tarifesi ile pekiştirilmiştir. Denek yak- sonra düzenlenmiştir. Genelleme çalışması öntest- laşık %70 düzeyinde doğru tepki sergilemeye baş- sontest genelleme yoklaması biçiminde yürütül- ladıktan sonra ise, yalnızca ipucundan önceki doğ- müştür. Araştırmada kişiler arası genelleme çalış- ru tepkiler için yiyecek pekiştireci kullanılmış, ipu- ması yapılmıştır. İzleme ve genelleme aşamasında cundan sonraki doğru tepkiler ise, yalnızca sosyal pekiştireçler silikleştirilmiştir. Denek öğretimi ya- pekiştireçler kullanılarak pekiştirilmiştir. Deneğin pılan hedef davranışları ölçüte uygun biçimde doğ- çalışmaya dikkatini yönelterek ve işbirliği göstere- ru olarak gerçekleştirdiğinde pekiştirme değişken rek katılımı öğretim oturumlarının başında ve so- oranlı pekiştirme tarifesi kullanılarak yapılmıştır. 1428 KURT / Otistik Özellikler Gösteren Çocuklara Alıcı Dil Becerilerinin Öğretiminde Ayrık Denemelerle Öğretimin... Başka bir deyişle, bu durumda pekiştireçler dene- Bulgular ğin sergilediği beş doğru tepkiden herhangi biri- Etkililik ve Verimlilik Bulguları nin ardından (DOP5) sunulmuştur. Kullanılan pe- Sözel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere dayalı kiştirme tarifesi dışında izleme ve genelleme otu- görsel destek sunulan ve yalnızca sözel yönerge su- rumlarında yoklama oturumlarında izlenen süre- nularak gerçekleştirilen ADÖ uygulamalarının Efe cin aynı izlenmiştir. ve Tan’a alıcı dil becerilerinin öğretimi üzerindeki etkililiklerine ilişkin veriler sırasıyla Şekil 1 ve 2’de yer almaktadır. Güvenirlik Efe’ye öğretilmesi hedeflenen beceriler için elde Deney süreci boyunca düzenlenen tüm oturumla- edilen ve Şekil 1’de sunulan veriler incelendiğinde, rın en az % 30’unda gözlemciler arası güvenirlik ve öğretimin hemen öncesinde Efe’nin her iki öğre- uygulama güvenirliği verisi toplanmıştır. Araştır- tim uygulamasıyla da öğretilmesi planlanan ilk öğ- manın güvenirlik verileri özel eğitim alanında li- retim setlerine ilişkin hiç doğru tepki sergilemedi- sansüstü eğitimini sürdüren bir yüksek lisans öğ- ği görülmektedir. Efe, sözel yönergeyle birlikte jest rencisi tarafından toplanmıştır. Çalışmada gözlem- ve işaretlere dayalı görsel destek sunulan ADÖ’nün ciler arası güvenirlik verilerinin analizi için [(Gö- kullanıldığı uygulama evresinde ölçütü karşılaya- rüş Birliği/Görüş Birliği + Görüş Ayrılığı) X 100] rak öğretimi hedeflenen alıcı dil becerilerine ilişkin formülü kullanılmıştır (Tawney ve Gast, 1984; %100 düzeyinde doğru tepki göstermiştir. İkinci Tekin-İftar ve Kırcaali-İftar, 2006). öğretim setlerinde Efe, sözel yönergeyle birlikte jest Çalışmanın yoklama oturumlarında uygulama ve işaretlere dayalı görsel desteğin sunulduğu ADÖ ile öğretilen öğretim setinde ilk iki yoklama evre- güvenirliği verisi toplanırken uygulamacının (i) sinde ortalama %1. 6 (ranj = %0 - %10) doğruluk araç-gereç hazırlama, (ii) dikkati sağlama, (iii) be- düzeyinde performans sergilemiştir. Efe’nin yalnız- ceri yönergesi sunma, (iv) denek tepkilerine uy- ca sözel yönerge sunularak gerçekleştirilen ADÖ gun ve doğru tepki gösterme ve (v) deneğin işbirli- ile öğretilen öğretim setinde ise, ilk iki yoklama ev- ği göstererek çalışmaya katılımını pekiştirme dav- resinde hiç doğru tepki göstermediği görülmüştür. ranışları dikkate alınmıştır. Öğretim oturumların- Efe, sözel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere dayalı da uygulama güvenirliği verileri toplanırken uy- görsel destek sunulan ADÖ’nün kullanıldığı uygu- gulamacının (i) araç-gereç hazırlama, (ii) dikkati lama evresinde ölçütü karşılayarak ikinci öğretim sağlama, (iii) öğretim uygulamasına uygun biçim- setinde yer alan alıcı dil becerilerine ilişkin %100 de beceri yönergesini jestle ya da sadece sözel ifa- düzeyinde doğru tepki göstermiştir. Efe, üçüncü deyle sunma, (iv) kontrol edici ipucunu doğru bi- öğretim setlerinde sözel yönergeyle birlikte jest ve çimde sunma, (v) denek tepkilerine uygun ve doğ- işaretlere dayalı görsel desteğin sunulduğu ADÖ ile ru tepki gösterme, (h) deneğin işbirliği göstererek öğretilen öğretim setinde ilk üç yoklama evresin- çalışmaya katılımını pekiştirme davranışları dik- de ortalama %2. 2 (ranj = %0 - %20) doğru tepki kate alınmıştır. göstermiştir. Efe’nin yalnızca sözel yönerge sunula- rak gerçekleştirilen ADÖ ile öğretilen öğretim se- Araştırmanın uygulama güvenirliği verileri ana- tinde ise, ilk üç yoklama evresinde ortalama %3. 3 liz edilirken, uygulama güvenirliği veri toplama (ranj = %0 - %20) doğruluk düzeyinde performans formuna kaydedilen uygulamacı davranışı sayı- sergilediği görülmüştür. Efe, sözel yönergeyle bir- sı önceden planlanan uygulamacı davranışı sayı- likte jest ve işaretlere dayalı görsel destek sunulan sına bölünmüş ve elde edilen sonuç 100 ile çarpı- ADÖ’nün kullanıldığı uygulama evresinde ölçütü larak uygulama güvenirliği yüzdesi belirlenmiştir karşılayarak üçüncü öğretim setinde yer alan alıcı (Billingsley, White ve Munson, 1980; Tekin-İftar dil becerilerine ilişkin %100 düzeyinde doğru tepki ve Kırcaali-İftar, 2006). Çalışmada gözlemciler ara- göstermiştir. Efe’nin yalnızca sözel yönerge sunu- sı güvenirlik katsayıları her iki denek için de %100 larak gerçekleştirilen ADÖ uygulaması sonucunda olarak hesaplanmıştır. Araştırmada Tan’la gerçek- hiçbir öğretim setinde ölçüt düzeyinde doğru tepki leştirilen oturumlarda uygulama güvenirliği katsa- göstermediği görülmüştür. yısı %100 olarak hesaplanırken; Efeyle gerçekleşti- Efe’nin sözel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere rilen oturumlarda ise uygulama güvenirliği katsa- dayalı görsel destek sunulan ADÖ ile öğretilme- yısı ortalama % 99, 93(ranj = %99.67 - %100) ola- si hedeflenen alıcı dil becerilerini öğrenebilmesi rak hesaplanmıştır. için 72 öğretim oturumu ve 1440 öğretim deneme- si gerçekleştirilmiştir. Yalnızca sözel yönerge sunu- 1429 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ larak gerçekleştirilen ADÖ ile öğretilmesi hedefle- ki göstermiştir. Tan’ın yalnızca sözel yönerge sunu- nen alıcı dil becerilerini öğrenebilmesi için 84 öğ- larak gerçekleştirilen ADÖ uygulaması sonucunda retim oturumu ve 1680 öğretim denemesi gerçek- hiçbir öğretim setinde ölçüt düzeyinde doğru tepki leştirilmiş olmasına rağmen Efe bu becerilere iliş- göstermediği görülmüştür. kin ölçüt düzeyinde doru tepki sergilememiştir. Tan’ın sözel yönergeyle birlikte jest ve işaretlere da- Yanlış tepki sayısı açısından elde edilen veriler in- yalı görsel destek sunulan ADÖ ile öğretilmesi he- celendiğinde; sözel yönergeyle birlikte jest ve işa- deflenen alıcı dil becerilerini öğrenebilmesi için 93 retlere dayalı görsel destek sunulan aralıklı yok- öğretim oturumu ve 1860 öğretim denemesi ger- lama oturumlarında Efe’nin toplam 61 (%25. 41) çekleştirilmiştir. Yalnızca sözel yönerge sunularak hata, yalnızca sözel yönerge sunularak gerçekleş- gerçekleştirilen ADÖ ile öğretilmesi hedeflenen tirilen aralıklı yoklama oturumlarında ise toplam alıcı dil becerilerini öğrenebilmesi için 87 öğretim 145 (%51.78) hata sergilediği görülmüştür. Efe’de oturumu ve 1740 öğretim denemesi gerçekleştiril- ölçüt karşılanıncaya değin jest ve işaretlere daya- miş olmasına rağmen Tan bu becerilere ilişkin öl- lı görsel destekle sunulan ADÖ’nün toplam 5 s 32 çüt düzeyinde doru performans sergilememiştir. dak. 29 sn sürdüğü görülmüştür. Ölçüt düzeyinde Yanlış tepki sayısı açısından elde edilen veriler in- doğru tepkiyle sonuçlanmayan yalnızca sözel yö- celendiğinde; sözel yönergeyle birlikte jest ve işa- nerge sunularak gerçekleştirilmiş öğretim oturum- retlere dayalı görsel destek sunulan aralıklı yokla- ları ise toplam 5 s 27 dak. 25 sn sürmüştür. ma oturumlarında Tan’ın toplam 115 (%37) hata, yalnızca sözel yönerge sunularak gerçekleştiri- Tan’a öğretilmesi hedeflenen beceriler için elde edi- len aralıklı yoklama oturumlarında ise toplam 130 len ve Şekil 2’de sunulan veriler incelendiğinde, öğ- (%44.82) hata sergilediği görülmüştür. Tan’da ölçüt retim oturumları başlatılmadan önce Tan’ın her iki karşılanıncaya değin jest ve işaretlere dayalı görsel öğretim uygulamasıyla öğretilmesi planlanan bi- destekle sunulan ADÖ’nün toplam 7 s 16 dak. 38 sn rinci öğretim setlerine ilişkin hiç doğru tepki sergi- sürdüğü görülmüştür. Ölçüt düzeyinde doğru tep- lemediği görülmektedir. Tan, sözel yönergeyle bir- kiyle sonuçlanmayan yalnızca sözel yönerge sunu- likte jest ve işaretlere dayalı görsel destek sunulan larak gerçekleştirilmiş öğretim oturumları için ise ADÖ’nün kullanıldığı uygulama evresinde ölçütü toplam 5 s 45 dak. 7 sn zaman harcanmıştır. karşılayarak öğretimi hedeflenen alıcı dil beceri- lerine ilişkin %100 düzeyinde doğru tepki göster- miştir. Tan, sözel yönergeyle birlikte jest ve işaret- İzleme ve Genelleme lere dayalı görsel desteğin sunulduğu ADÖ ile öğ- İzleme: Efe için elde edilen izleme verileri incelen- retilmesi planlanan ikinci öğretim setinde ilk iki diğinde, Efe’nin jest ve işaretlere dayalı görsel des- yoklama evresinde hiç doğru tepki sergilememiş- tek sunulan ADÖ ile öğretilen alıcı dil becerilerini tir. Tan’ın yalnızca sözel yönerge sunularak gerçek- öğretim sona erdikten 3 ve 10 hafta sonra ortala- leştirilen ADÖ ile öğretilen öğretim setinde ise, ilk ma %96 (ranj = %90 - %100) doğruluk düzeyinde iki yoklama evresinde ortalama %1. 6 (ranj = %0 koruduğu görülmüştür. Yalnızca sözel yönerge su- - %10) doğruluk düzeyinde performans sergiledi- nularak gerçekleştirilen ADÖ ile üzerinde çalışı- ği görülmüştür. Tan, sözel yönergeyle birlikte jest lan alıcı dil becerilerine ilişkin değerlendirme yap- ve işaretlere dayalı görsel destek sunulan ADÖ’nün mak amacıyla düzenlenen izleme oturumlarında kullanıldığı uygulama evresinde ölçütü karşılaya- ise, Efe’nin doğru tepki oranının uygulama aşama- rak ikinci öğretim setinde yer alan alıcı dil beceri- sına kıyasla azaldığı ve Efe’nin ortalama %31 (ranj lerine ilişkin %100 düzeyinde doğru tepki göster- = %0 - %50) düzeyinde doru performans sergiledi- miştir. Tan, üçüncü öğretim setlerinde sözel yöner- ği belirlenmiştir. Tan için elde edilen izleme verile- geyle birlikte jest ve işaretlere dayalı görsel destek ri incelendiğinde, Tan’ın jest ve işaretlere dayalı gör- sunulan ADÖ ile öğretimi gerçekleştirilen öğretim sel destek sunulan ADÖ ile öğretilen alıcı dil bece- setinde ilk üç yoklama evresinde hiç doğru tepki rilerini öğretim sonra erdikten 3 ve 10 hafta son- sergilememiştir. Tan’ın yalnızca sözel yönerge su- ra %100 doğruluk düzeyinde koruduğu görülmüş- nularak gerçekleştirilen ADÖ ile öğretilen üçüncü tür. Yalnızca sözel yönerge sunularak gerçekleştiri- öğretim setinde ise, ilk üç yoklama evresinde orta- len ADÖ ile üzerinde çalışılan alıcı dil becerileri- lama %4. 4 (ranj = %0 - %20) doğruluk düzeyinde ne ilişkin değerlendirme yapılan izleme oturumla- performans sergilediği görülmüştür. Tan, sözel yö- rında ise, Tan’ın doğru tepki oranının ortalama %30 nergeyle birlikte jest ve işaretlere dayalı görsel des- (ranj = %0 - %60) olduğu görülmüştür. tek sunulan ADÖ’nün uygulandığı evrede ölçütü Genelleme: Bağımsız değişkenlerin öğretimi he- karşılayarak üçüncü öğretim setinde yer alan alıcı deflenen alıcı dil becerilerinin genellenmesi üzerin- dil becerilerine ilişkin %100 düzeyinde doğru tep- 1430

Description:
Bu çalışmada otistik özellikler gösteren çocuklara alıcı dil becerilerinin öğretiminde ayrık dene ed to receptive language skills as well as verbal ex-.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.