ebook img

Osmanlılar ve Batı Teknolojisi: Yeni Araştırmalar, Yeni Görüşler PDF

149 Pages·1992·7.25 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Osmanlılar ve Batı Teknolojisi: Yeni Araştırmalar, Yeni Görüşler

OSMANLILAR ve BATI TEKNOLOJİSİ YENİ ARAŞTIRMALAR YENİ GÖRÜŞLER ' / Ekmeleddin İHSANOĞLU ISBN: 975-404-270-5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 RHOADS MURPHEY Osmanlıların Batı Teknolojisini Benimsemedeki Tutumları : Efrenci Teknisyenlerin Sivil ve Askerî Uygulamalardaki Rolü 7-20 HALİL SAHİLLİOĞLU Mihaniki Darp Usulünün Kabulü 21-36 EDWARD C. CLARK Osmanlı Sanayi Devrimi 37-52 WOLFGANG MÜLLER-WIENER 15-19. Yüzyılları Arasında istanbul'da İmalat- hane ve Fabrikalar 53-120 EKMELEDDİN ÎH3ANOĞLTJ Osmanlıların Batı'da Gelişen Bazı Teknolojik Yeniliklerden Etkilenmeleri 121-139 İNDEKS 141-147 Ö N S ÖZ Osmanlı tarihi bugüne kadar birçok yönüyle incelenmiş ol- makla birlikte, Osmanlı bilim, teknoloji ve sanayi tarihi yeteri kadar ele alınmamıştır. Bu meyanda, özellikle Batı bilim ve tek- nolojisi ile olan ilişkiler, bu tarihin en önemli safhalarından oldu- ğu gibi bugün Türkiye Cumhuriyetinin modernleşme ve Batı bi- lim ve teknolojisini aktarma teşebbüslerinin alt yapısını oluş- turur. Osmanlıların Batı bilim ve teknolojisi karşısındaki tavır ve tutumlarını, onların Batı'ya karşı olan genel tavırlarından ayır- mak mümkün değildir. Bu sebeple, Osmanlıların bilim ve tekno- loji sahasında Batı ile olan münasebetlerini, Osmanlı'nın genel olarak Batı karşısındaki tutumunu göz önünde bulundurarak de- ğerlendirmek gerekir. Elinizdeki bu kitap, Osmanlı teknoloji ve sanayi konusunda son yıllarda yapılan çalışmaları Türk okuruna tanıtma gayesiyle hazırlanmış olup, bu konu ile ilgili daha önce Türkçe kitaplarda yayınlanmamış bazı makalelerin tercümelerini içine almaktadır. Bu makaleler, Osmanlıların Batı bilim ve tekno- lojisi karşısındaki tavır ve tutumlarını yeni bir bakış açısı altında ele almakta ve konuya yeni yaklaşımlar getirmektedir. Osmanlı tarihinin değişik bir veçhesini sunmayı hedefleyen bu kitap içinde makalelerinin tercüme edilerek basılması husu- sunda müsaadelerini esirgemeyen Dr. Rhoads Murphey, Prof. Dr. Wolfgang Müller-Wiener ve Dr. Edmard Clark'a, ayrıca makalesi- ni yayınlanma müsaadesini lütfenden Prof. Dr. Halil Sahillioğlu na teşekkürlerimi sunarım. Bu vesile ile bize makalesinin yayın müsaadesine veren mektubunu imzaladıktan bir gün sonra ara- mızdan ayrılan büyük bilim adamı ve Türk dostu Prof. Dr. Wolf- gang Müller-Wiener'in kaybından duyulan teessürü ifade etmek ve kendisini saygı ile anmak istiyorum. Ona aid fotoğrafların kopyalarını bu kitapta yayınlamak üzere veren Alman Arkeoloji Enstitüsüne de ayrıca müteşşekkirim. Makalenin tercümesinde büyük desteklerini gördüğüm Salih Şaban ve Peyami Erman'ı rahmetle anarken, yardımlarını esirge- meyen değerli mesai arkadaşlarım Dilek Orbay ve Mihin Lugal'a teşekkürü bir borç bilirim. Eserin baskıya hazırlanmasında, her zaman olduğu gibi de- ğerli katkıları bulunan İslâm Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCIA) ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bi- lim Tarihi Bölümü mensuplarına, özellikle genç meslekdaşım Mus- tafa Kaçar'a ve nihayet, bütün zorluklara rağmen kitabın kısa sürede basılmasını gerçekleştiren İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Matbaası mensuplarına şükranlarımı sunarım. Ekmeleddin İhsanoğlu OSMANLILARIN BATI TEKNOLOJİSİNİ BENİMSEMEDEKİ TUTUMLARI : EFRENCİ TEKNİSYENLERİN SİVİL VE ASKERİ UYGULAMALARDAKİ ROLÜ Rhoads Murphey Diğer İslam toplumları gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun da, İs- lam dininin yapısından dolayı, yeni fikirlere ve tekniklere kapalı ol- duğu zannedilir. Halbuki, Osmanlı İmparatorluğumun devlet ve ce- miyet yapısının padişaha, ulemanın işbirliği olsun olmasın, devletin ve halkın yararına olacağına inandığı her türlü tasarrufta mutlak yetki veren özelliği, Osmanlıları diğer İslam toplumlarından ayır- maktaydı1. Böylece müslüman toplumuna faydalı ilim ve bilgilerin destekleyicisi rolünü üstlenen padişah, yeni fikirlerin araştırılması ve denenmesi için desteğini ve himayesini sağlamakta tam bir ser- besti sahibiydi2. Osmanlı tarihinin erken dönemlerinden itibaren, * İkinci Uluslararası Türk İktisadî ve -Sosyal Tarihi Konıgresi'nde (Stras- bourg 1980) sunulan tebliğ. «The Ottoman Attitude Towards fthe Adoption of Western Technology: The Bole of the Efrenci Technicians İn Civil and Military Applications», Contrîbutions a Vhistoire economıque et söciale de VEmpire Ot- toman (collection Turcica III, Louvan, Belgique, 1983. . 1 Meselâ, ondokuzuncu asırda padişah tarafından istenen çok önemli as- kerî reformlar, bazı ulema tarafından kanuna aykırı yenilikler (ıbid'at) olarak tabir edümişlerse de, diğer dinî liderler tarafından imparatorluğun yaşaması için gerekli olduğu düşüncesiyle, desteklenmişlerdir. Bkz. Uriel Heyd «The otto- man Ulema and Westernization in the time of Selim III and Mahmud n» Serip- ta Hierosolymitana, 9, 1961, s. 63-96 ve özellikle s. 74-77'deki tekabül veya mu- kabele bi'l-misl prensibine dayanarak, düşmanla kendi silahlarını kullanarak harbetme imıkânı veren bir teorinin formüle edilmesini anlattığı 'bölüm. 2 Rıfkı Melûl Meriç'in sanat ve zanaat sahasında himaye-i. şahanenin önemi ile iligili çalışmaları çok aydınlatıcıdır. Meriç, çeşitli devirlerde padişah- tan teşvik gören veya görmeyen sanatkârların .üretimini ve. (hünerlerini karşı- laştırmaktadır. Sanat dalında, duraklama padişaıhın ilgi göstermediği ve sa- natları himaye etmediği devirlere rastlar, özellikle bkz. R.M. Meriç «Bayram- Batı teknolojisi ve tekniklerinin bir müessese çerçevesinde tanıtılma- sı, sarayda «Taife-i Efrenciyan» olarak bilinen grubun çalışmaları sayesinde gerçekleşmiştir. Padişahın emrindeki bu ücretli hizmet- liler gurubunun üyeleri, Batı ile temas kurup, en son ilmî gelişmeleri Osmanlıların menfaatleri doğrultusunda sivil ve askerî projelerde uygularlardı. 15. ve 16. asırlardaki teknik yeniliklere osmanlı mu- citlerinin ve mühtedi efrencilerin öncülük yaptıkları söylenemezse de, bu dönemin büyük bir bölümünde Osmanlı imparatorluğu ile Batı arasında bilgi akışı ve karşılıklı fikir teatisinin kesintisiz olarak sürmüş olduğu görülmektedir. 17. asırda Osmanlı endüstrisinin ge- lişmesinin ve Osmanlıların Batı'daki teknik gelişmeleri geçmişte olduğu kadar yakından takip edememelerini ise kısmen, iki sebebe bağlamak mümkündür: 1. Avrupa devletlerinde merkezî idarenin hakimiyetini sağlam- laştırmak üzere bilgi akışının kısıtlanmasının Osmanlı İmparatorlu- ğumda merkezî idarenin çökmesiyle aynı zamana rastlaması3. 2. Osmanlı endüstrisi için gerekli olan temel madde girdilerinin tabiat şartları ve Avrupa'da uygulanmaya başlayan merkantilist po- larda Padişahlara Hediye edilen Sanat Eserleri ve Karşılıkları» Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri, I, 1963, s. 764-786. Pek tabiî, padişahın hi- mayesinin- "ekonomik etkileri, sarayın özel fabrikalarından başka, bir grup saray mensubuna yüksek kaliteli eşya yapan dışarıdaki sanatkârlara da yansıdı. Me- sela, himaye-i şahanenin tekstil endüstrisinin gelişmesinde etkisi olmuştur: onbeşinci asrın sonlarına doğru Yeniçerilere kışlık palto kumaşı dokumak üzere Selanik'te kurulan fabrika (plant) bunun örneğidir. Bu fabrika daha sonraları daha geniş ıbir pazar için büyük çapta arttırılan üretimin nüvesi olmuştur. Bkz. H. Sahilliogiu «Yeniçeri çuhası ve II. Bayezidin .Son Yıllarında Yeniçeri Çuha Muhasebesi» Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, 2-3, 1973-74, s. 415-466. 3 «Güneş Kral» XIV. Lemis (1643-1715) yönetimindeki Fransız krallığı ile Osmanlı vüayetlerinde Yeğen Osman Paşa gibi dinamik, kendi başlarına hareket eden askeri liderleri zaptetmekte güçlük çeken «Avcı» Sultan IV. Meh- med (1648-1687) ve halefi n. Süleyman (1687-1691 )'ın durumunu karşılaştırın. Merkez! idarenin dağılması hakkında bkz. H. İnalcık, « Central ization and De- centralization in Ottoman Administration» (T. Naff ve R. Owen, eds.) Studies in Eighteenth Century Islamic History, Southern Illinois University Press, Catfbondale, 1977, s. 27-52. Vilayetlerde Yeğen Osman Paşa gibi kuvvetli şa- hısların ortaya çıkması ile İlgili bilgi için bkz. H. İnalcık «Müitary and Fiscal Transformation in the Ottoman Empire», Archivum ottomanicum 6, 1980, s. 283-337. litikalar neticesinde azalması, 1680'lerden itibaren gelişmeyi yavaş- latmış hatta engellemiştir. Bu iki faktörün üzerinde durmaktaki amacımız, 18. asırda Os- manlı ilmî, askerî ve endüstriyel gücünde bir gerileme olduğuna işa- ret eden Ortadoğu uzmanlarının görüşlerini çürütmek değil, bu du- rumun sebeplerini kültürel faktörlerden ziyade ekonomik faktörlerle açıklamaktır. Charles Issawi yayınlarının çoğunda4 Orta Doğuda 1100-1800 yılları arasında görülen ekonomik duraklamaya ve geri kalmışlığa sebep olan en büyük faktörün, İslâm ülkelerindeki yaratıcılık eksik- liği ve teknolojik ilerlemeleri benimsemedeki yavaşlık olduğuna bağ- lamaktır. Bu devirdeki ekonomik gerileme hakkında vardığı genel sonuç şüphe götürmemekle beraber, bu makalede Osmanlılarda belirli tek- nik alanlarda hakiki bir alaka ve yaratıcılığın varlığını gösteren bazı deliller sunmak istiyorum. Osmanlı cemiyeti genellikle kapalı bir cemiyet olarak gösterilir. Batı ile ilgilenmenin, yalnızca portre- lere müstesna bir ilgi gösteren II. Mehmed (1451-1481) gibi belirli Padişahlar veya Lâle Devri (1718-1730) olarak bilinen ve Batı zevk- lerinin toplumun büyük bir kısmında Türk musikisini, mimarisini ve diğer kültür alanlarını etkilediği kısa dönemlerle sınırlı olduğu ileri sürülür. Aslında bu devirlerdeki Batı kültürüne yaklaşma eği- limleri birer sapma olmayıp, Osmanlı toplumunun esas ve devamlı bir özelliğinin herzamankinden daha fazla hissedildiği durumlardır. Zira 15. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlılar, Balkan memleket- 4 C. Issawi (ed.), The Economic History of the Middle East, 1800~191J h U. Of Chicago Press, Chicago, 1966. s. 3-7'deki editörün giriş yazısı ve C. Issawi, «The decline of Middle Eastern Trade 1100-1850», islam and the Trade of Asia, (ed. D. S. Richard), Oxford 1970, s. 245-266. Braudel, (Civilisation Materielle, economie et capitalisme XV-XVIIIem siecles, Paris 1879, c. 3 s. 415) Osmanlı Ta- rihi araştırmacıların imparatorluğun çöküşü ve batışı hakkında genellemelere kaçmak eğiliminde olduklarını belirtmektedir. Bu bir bakıma doğrudur. Onal- tmcı ve ondokuzuncu asırlar daha fazla incelendikleri için, bu devirleri canlı ve ümit verici, 1600-1800 arasındaki devir hakkında daha az çalışma yaıpldığı ve daha az tanındığı için bu devirleri ise, ilk bakışta, önüne geçilmez bir çökü- şün olduğu devirler olarak nitelendirmek eğilimi vardır. Osmanlı tarihinin orta çağları detaylı olarak incelendikçe, geçmişteki geleceğin kıyamet habercilerinin iddiaları zayıflayacaktır.

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.