ebook img

Osmanlıca-Türkçe Sözlük PDF

531 Pages·2013·24.73 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Osmanlıca-Türkçe Sözlük

OSMANLICA-TÜRKÇE SÖZLÜK A â (F.) [ 1 [آ .ünlem edatı ey, hey. 2.iki kelimenin [ ] 1 arasına girerek, anlamı pekiştiren yeni kelimeler türetmeye yarayan orta ek. [ ] 2 a’dâ (A.) [ ادعا ] düşmanlar. [ ] 3 a’dâd (A.) [ دادعا ] sayılar. [ ] 4 â’ik (A.) [ قئاع ] engel. [ ] 5 a’lâ (A.) [ یلعا ] en yüksek, en yüce. [ ] 6 a’lâf (A.) [ فلاآ ] otlar. [ ] 7 a’lâl (A.) [ 1 [للاعا .hastalıklar. 2.sebepler. [ ] 8 a’lâm (A.) [ 1 [ملاعا .bayraklar. 2.özel isimler. [ ] 9 a’lem (A.) [ ملعا ] en iyi bilen. [ ] 10 a’mâ (A.) [ یمعا ] kör. [ ] 11 a’mâk (A.) [ قامعا ] derinlikler. ] ] 12 a’mâl (A.) [ لامعا ] işler, ameller, davranışlar. [ ] 13 a’mâr (A.) [ 1 [رامعا .ömürler. 2.yaşlar. [ ] 14 a’nî (A.) [ ینعا ] yani. [ ] 15 a’râb (A.) [ بارعا ] Araplar, çöl arapları. [ ] 16 a’râbî (A.) [ یبارعا ] çöl arabı. [ ] 17 a’râz (A.) [ ضارعا ] belirtiler. [ ] 18 a’sâb (A.) [ باصعا ] sinirler. [ ] 19 a’sâr (A.) [ راصعا ] yüz yıllar. [ ] 20 a’şâr (A.) [ راشعا ] öşür vergileri, onda birler. [ ] 21 a’şârî (A.) [ یراشعا ] ondalık. [ ] 22 a’vec (A.) [ جوعا ] yamuk, eğri büğrü. [ ] 23 a’ver (A.) [ روعا ] tek gözlü. [ ] 24 a’yâd (A.) [ دايعا ] bayramlar. a’yân (A.) [ 1 [نايعا .ileri gelenler, eşraf, sosyete. [ ] 25 2.gözler. [ ] 26 a’yün (A.) [ 1 [نيعا .gözler. 2.pınarlar. [ ] 27 a’zâ (A.) [ 1 [اضعا .üyeler. 2.organlar. [ ] 28 a’zam (A.) [ مظعا ] en büyük. âb (F.) [ 1 [بآ .su. 2.deniz. 3.ırmak. 4.tükürük. [ ] 29 5.özsuyu. 6.ter. 7.döl suyu. 8.sidik. 9.parlaklık. 10.yüzsuyu. 11.letafet, hava. [ ] 30 âb (F.) [ بآ ] Ağustos. âb -ı âbistenî [ 1 [ینتسبآ بآ .meni; 2.bitkilerin [ ] 31 yetişmesine neden olan su. âb -ı adâlet [ 1 [تلادع بآ .adalet suyu; 2.doğruluğun [ ] 32 bereketi. âb -ı ahmer [ 1 [رمحا بآ .kızıl su. 2.kırmızı şarap. [ ] 33 3.gözyaşı. âb -ı âteşîn [ 1 [نيشتآ بآ .ateşli su; 2.kırmızı şarap; [ . 34 3.gözyaşı. âb -ı bâdereng [ 1 [گنر هداب بآ .kızıl su. 2.gözyaşı, [ ] 35 kanlı gözyaşı. [ ] 36 âb -ı engûr [ 1 [روگنا بآ .üzüm suyu. 2.şarap. [ ] 37 âb -ı harâbât [ تابارخ بآ ] (meyhane suyu) şarap. [ ] 38 âb -ı kevser [ 1 [رثوک بآ .cennet suyu, 2.şarap. [ ] 39 ab’âb (A.) [ باعبع ] vantrolog. [ ] 40 abâ (A.) [ 1 [ابع .kaba yün kumaş. 2.aba. [ ] 41 âbâ’ (A.) [ 1 [ءابآ .babalar. 2.gezegenler. [ ] 42 âbâd (A.) [ دابآ ] ebedler. âbâd (F.) [ دابآ ] bayındır, mamûr.;âbâd etmek/eylemek 1.mamûr etmek. 2.zenginleştirmek. [ ] 43 3.huzur vermek-âbâd olmak 1.mamûrlaşmak. 2.zenginleşmek. 3.huzura kavuşmak. [ ] 44 âbâdân (F.) [ نادابآ ] bayındır. [ ] 45 âbâdânî (F.) [ ینادابآ ] bayındırlık. [ ] 46 âbâdî (F.) [ 1 [یدابآ .bayındırlık. 2.ince Hint kağıdı. [ ] 47 âbâl (A.) [ لابآ ] develer. [ ] 48 âbân (F.) [ نابآ ] Âbân ayı. [ ] 49 abâpûş (A.-F.) [ 1 [شوپابع .abalı. 2.derviş. 3.yoksul. [ ] 50 âbâr (A.) [ رابآ ] kuyular. [ ] 51 âbcâme (F.) [ هماجبآ ] su kabı. [ ] 52 âbçîn (F.) [ نيچبآ ] peştemal. [ ] 53 abd (A.) [ 1 [دبع .kul. 2.köle. [ ] 54 âbdân (F.) [ 1 [نادبآ .su kabı. 2.mesane. [ ] 55 âbdâr (F.) [ 1 [رادبآ .sulu. 2.parlak. 3.hoş [ ] 56 âbdendân (F.) [ 1 [نادندبآ .bön. 2.âciz. [ ] 57 abdest (F.) [ 1 [تسدبآ .abdest. 2.paylama. abdesthâne (F.) [ 1 [هناختسدبآ .tuvalet. 2.abdest alınan [ ] 58 yer.;abdestlik (F.-T.) kısa cübbe. [ ] 59 âbek (F.) [ 1 [کبآ .sulu. 2.cıva. [ ] 60 abes (A.) [ ثبع ] saçma, abes. âbgîne (F.) [ 1 [هنيگبآ .kristal. 2.kadeh. 3.sürahi. [ ] 61 4.ayna. 5.gözyaşı. [ ] 62 âbgîr (F.) [ 1 [ريگبآ .havuz. 2.su birikintisi. [ ] 63 âbgûn (F.) [ 1 [نوگبآ .su rengi. 2.mavi. abher (A.) [ 1 [رهبع .nergis. 2.zerrinkadeh çiçeği. [ ] 64 3.yasemin. [ ] 65 âbhîz (F.) [ زيخبآ ] büyük dalga. [ ] 66 âbhord (F.) [ دروخبآ ] nasip. [ ] 67 âbırû (F.) [ وربآ ] yüzsuyu. [ ] 68 âbî (F.) [ یبآ ] mavi. [ ] 69 âbid (A.) [ 1 [دباع .ibadet eden. 2.erkek adı. [ ] 70 abîd (A.) [ 1 [ديبع .kullar. 2.köleler. [ ] 71 âbidât [ تادبآ ] anıtlar. [ ] 72 âbide (A.) [ هدبآ ] anıt. [ ] 73 âbidevî (A.) [ یودبآ ] anıtsal. [ ] 74 âbile (F.) [ 1 [هلبآ .su çiçeği. 2.sivilce. 3.su kabarcığı. [ ] 75 âbir (A.) [ رباع ] yaya. [ ] 76 âbisten (F.) [ نتسبآ ] gebe. [ ] 77 âbistengâh (F.) [ هاگنتسبآ ] döl yatağı. [ ] 78 âbişhor (F.) [ 1 [روخشبآ .sulama yeri. 2.nasip. [ ] 79 âbkâr (F.) [ 1 [راکبآ .saka. 2.ayyaş. [ ] 80 âbkeş (F.) [ 1 [شکبآ .saka, su çeken. 2.kevgir. [ ] 81 âbnûs (F.) [ سونبآ ] abanoz. [ ] 82 âbrâh (F.) [ هاربآ ] su yolu, kanal. [ ] 83 abraş (A.) [ شربا ] alacalı. [ ] 84 âbrîz (F.) [ 1 [زیربآ .tuvalet. 2.ıbrık. [ ] 85 âbşâr (F.) [ راشبآ ] çağlayan. [ ] 86 abûs (A.) [ سوبع ] somurtkan. [ ] 87 âbühava (F.-A.) [ اوه و بآ ] iklim. [ ] 88 âbzih (F.) [ 1 [هزبآ .su kaynağı. 2.gözyaşı. [ ] 89 âc (A.) [ جاع ] fildişi. [ ] 90 âc (F.) [ جآ ] ılgın ağacı. [ ] 91 acâib (A.) [ بئاجع ] tuhaf, ilginç, acaip. [ ] 92 acâleten (A.) [ ةلاجع ] alelacele. [ ] 93 aceb (A.) [ 1 [بجع .tuhaflık. 2.acaba. [ ] 94 acebâ (A.) [ ابجع ] acaba. [ ] 95 acele (A.) [ هلجع ] acele. [ ] 96 aceleten (A.) [ ةلجع ] çarçabuk, alelacele. [ ] 97 acem (A.) [ 1 [مجع .arap olmayan. 2.İranlı, acem. acemaşîran (A.) [ ناريشع مجع ] Türk mûsikisinde bir [ ] 98 makam.;acemce (A.-T.) Farsça. [ ] 99 acemî (A.) [ 1 [یمجع .deneyimsiz, acemi. 2.İranlı. [ ] 100 acemistan (A.-F.) [ ناتسمجع ] İran. [ ] 101 acemiyân (A.-F.) [ 1 [نايمجع .deneyimsizler. 2.İranlılar. [ ] 102 aceze (A.) [ هزجع ] düşkünler, âcizler. [ ] 103 acîb (A.) [ بيجع ] tuhaf, acayip, ilginç. [ ] 104 acîbe (A.) [ هبيجع ] şaşılacak şey. [ ] 105 âcil (A.) [ لجاع ] acil. [ ] 106 âcilen (A.) [ لاجاع ] derhal, acil olarak. [ ] 107 acîn (A.) [ نيجع ] macun, yoğurulmuş. [ ] 108 âciz (A.) [ 1 [زجاع .aciz. 2.ben. [ ] 109 âcizâne (A.-F.) [ 1 [هنازجاع .acizce. 2.alçakgönüllüce. [ ] 110 âcizî (A.-F.) [ یزجاع ] acizlik. âciziyyet (A.) [ تیزجاع ] acizlik.;âcizleri (A.-T.) [ ] 111 bendeniz, ben. [ ] 112 acûl (A.) [ لوجع ] aceleci. [ ] 113 acûlâne (A.-F.) [ هنلاوجع ] acele acele. [ ] 114 acûz (A.) [ 1 [زوجع .kocakarı. 2.cadı. [ ] 115 acûze (A.) [ 1 [هزوجع .kocakarı. 2.cadı. [ ] 116 âcür (F.) [ 1 [رجآ .tuğla. 2.kiremit. [ ] 117 acz (A.) [ زجع ] acizlik, çaresizlik, bir şey yapamama. [ ] 118 âdâb (A.) [ 1 [بادآ .edepler, terbiyeler. 2.yol yordam. [ ] 119 adalât (A.) [ تلاضع ] kaslar. [ ] 120 adale (A.) [ 1[هلضع .kas. 2.kaslar. [ ] 121 adâlet (A.) [ تلادع ] adalet. [ ] 122 adaletkâr (A.-F.) [ راکتلادع ] adil, adaletli. [ ] 123 âdât (A.) [ تاداع ] âdetler, alışkanlıklar. adâvet (A.) [ توادع ] düşmanlık.;adâvet [ ] 124 etmek/eylemek düşmanlık gütmek. add (A.) [ دع ] sayma, görme, değerlendirme, kabul etme.;addedilmek sayılmak, görülmek, [ ] 125 değerlendirilmek.-addetmek/eylemek saymak, görmek, değerlendirmek.-addolunmak sayılmak, kabul edilmek. [ ] 126 aded (A.) [ ددع ] sayı. [ ] 127 adeden (A.) [ اددع ] sayıca. [ ] 128 adedî (A.) [ یددع ] sayısal. âdem (A.) [ 1 [مدآ .ilk insan, Adem Peygamber. [ ] 129 2.insan, adam. [ ] 130 adem (A.) [ مدع ] yokluk, bulunmama, adem. [ ] 131 adem -i muvaffakiyet [ تيقفوم مدع ] başarısızlık. [ ] 132 adem -i muvazenet [ تنزاوم مدع ] dengesizlik. [ ] 133 adem -i riâyet [ تیاعر مدع ] uymama.. adem -i te’lîfiyet [ تيفيلأت مدع ] uzlaşamama, bir araya [ ] 134 gelememe. [ ] 135 adem -i teveccüh [ هجوت مدع ] ilgisizlik. [ ] 136 ademâbâd (A.-F.) [ دابآ مدع ] yokluk ülkesi. [ ] 137 âdemhâr (A.-F.) [ راوخ مدآ ] yamyam, insan yiyen. [ ] 138 âdemî (A.-F.) [ 1[یمدآ .insanoğlu. 2.insanlık. [ ] 139 âdemiyân (A.-F.) [ نايمدآ ] insanlar. [ ] 140 âdemiyyet (A.) [ 1 [تيمدآ .insanlık. 2.adamlık. [ ] 141 ades (A.) [ سدع ] mercimek. [ ] 142 adese (A.) [ هسدع ] mercek. [ ] 143 âdet (A.) [ تداع ] alışkanlık, âdet. [ ] 144 âdeta (A.) [ اتداع ] basbayağı. [ ] 145 âdeten (A.) [ اتدع ] âdet olarak, geleneklere göre. [ ] 146 adhâ (A.) [ یحضا ] kurbanlar. [ ] 147 âdi (A.) [ یداع ] sıradan, âdi, değersiz. [ ] 148 adîd (A.) [ دیدع ] birçok. [ ] 149 adîde (A.) [ هدیدع ] birçok. [ ] 150 âdil (A.) [ لداع ] adaletli. [ ] 151 adîl (A.) [ لیدع ] eşit, denk. [ ] 152 âdilâne (A.-F.) [ هنلادع ] adilce. [ ] 153 adîm (A.) [ میدع ] yok olan. [ ] 154 adîmülimkân (A.) [ ناکملاا میدع ] imkânsız. [ ] 155 âdiye (A.) [ هیداع ] alışılmış, sıradan. [ ] 156 adl (A.) [ لدع ] adalet. 157 adlâ’ (A.) علاضا ] kenarlar. [ ] 158 adlî (A.) [ یلدع ] adalet ile ilgili. [ ] 159 adliyye (A.) [ هيلدع ] mahkeme, adliye. [ ] 160 adn (A.) [ ندع ] cennet. [ ] 161 adû (A.) [ ودع ] düşman. [ ] 162 âfâk (A.) [ قافآ ] ufuklar. âfâkî (A.) [ 1 [یقافآ .nesnel. 2.şuradan buradan [ ] 163 konuşma. [ ] 164 âfât (A.) [ تافآ ] afetler, belalar. [ ] 165 âferîde (F.) [ هدیرفآ ] yaratık, yaratılmış, mahluk. [ ] 166 âferîdgâr (F.) [ راگدیرفآ ] yaratan, Tanrı. [ ] 167 âferîn (F.) [ نیرفآ ] bravo, çok yaşa, aferin. [ ] 168 âferîn (F.) [ نیرفآ ] yaratan. [ ] 169 âferînende (F.) [ هدننیرفآ ] yaratıcı. [ ] 170 âferîniş (F.) [ شنیرفآ ] yaratılış. [ ] 171 âfet (A.) [ 1 [تفآ .afet, bela, felaket. 2.güzel sevgili. [ ] 172 âfet -i cân [ 1 [ناج تفآ .can belası. 2.güzel. [ ] 173 âfet -i devrân [ 1 [نارود تفآ .güzel, dilber. [ ] 174 âfetengîz (A.-F.) [ زيگنا تفآ ] afet getiren. [ ] 175 âfetresân (A.-F.) [ ناسر تفآ ] bela getiren. âfetzede (A.-F.) [ هدز تفآ ] belaya uğramış, afet [ ] 176 görmüş. [ ] 177 afîf (A.) [ فيفع ] iffetli. [ ] 178 âfil (A.) [ 1 [لفآ .batan. 2.görünmez olan. [ ] 179 âfitâb (F.) [ باتفآ ] güneş. âfitâbcemâl (F.-A.) [ لامج باتفآ ] güzel yüzlü, parlak [ ] 180 yüzlü, yüzü güneş gibi parlayan, sevgili, maşuk. âfiyet (A.) [ تيفاع ] esenlik.;âfiyet bulmak sağlığına [ ] 181 kavuşmak. [ ] 182 afiyetbahş [ شخب تيفآ ] afiyet verici. [ ] 183 afrika (A.) [ اقیرفا ] Afrika kıtası. [ ] 184 afsun (F.) [ نوسفا ] büyü, efsun. [ ] 185 âftâb (F.) [ باتفآ ] güneş. [ ] 186 âftâbe (F.) [ هباتفآ ] ıbrık, su kabı. [ ] 187 âftâbgîr (F.) [ ريگباتفآ ] güneş alan, güneş gören. [ ] 188 âftâbî (F.) [ یباتفآ ] güneşlik. [ ] 189 âftâbrû (F.) [ ور باتفآ ] parlak yüzlü. [ ] 190 afv (A.) [ وفع ] bağışlama, af. âgâh (F.) [ هاگآ ] haberdar.;âgâh etmek haberdar [ ] 191 etmek.-âgâh olmak haberdar olmak. [ ] 192 âgâhî (F.) [ یهاگآ ] haberdarlık. [ ] 193 âgeh (F.) [ هگآ ] haberdar. [ ] 194 âgehî (F.) [ یهگآ ] haberdarlık. [ ] 195 âgîn (F.) [ نيگآ ] dolu. [ ] 196 âgûş (A.) [ شوغآ ] kucak.

Description:
15 a'râb (A.) [ بارعا ] Araplar, çöl arapları. [. ] 16 a'râbî (A.) [ یبارعا ] çöl arabı. [. ] 17 a'râz (A.) [ ضارعا ] belirtiler. [. ] OSMANLICA-TÜRKÇE SÖZLÜK. A
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.