felsefenin kapılarını bize açan değerli ağabeyimiz Durmuş Kocaoğlu’na OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA ASKERÎ İSYANLAR ve DARBELER ERHAN AFYONCU AHMET ÖNAL- UĞUR DEMİR Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karagüllüoğlu © Yeditepe Yayınevi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 16427 ISBN: 978-605-4052-20-2 Yeditepe Yayınevi: 108 Araştırma İnceleme Dizisi: 89 1. Baskı: Ocak 2010 2. Baskı: Temmuz 2010 Kapak Resmi Van Mour’un fırçasından 1730 isyanını gerçekleştiren Patrona Halil ve diğer asiler. Arka planda katledilen devlet adamları. Sayfa Düzeni İrfan Güngörür Kapak Tasarım Sercan Arslan Baskı-Cilt Şenyıldız Yay. Hed. Eşya ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti. (Sertifika No: 11964) Gümüşsuyu Cad. No:3/2 - Topkapı / İstanbul Tel: 0212 483 47 91-92 YEDİTEPE YAYINEVİ Çatalçeşme Sk. No: 27/15 34410 Cağaloğlu-İstanbul Tel: (0212) 528 47 53 Faks: (0212) 512 33 78 www.yeditepeyayinevi.com | [email protected] OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA ASKERİ İSYANLAR ve DARBELER ERHAN AFYONCU AHMET ÖNAL- UĞUR DEMİR İstanbul 2010 ERHAN AFYONCU: 1967’de Tokat’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1984’de başladığı Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü Tarih Öğretmenliği Anabilim Dalı’ndan 1988’de mezun oldu. 1989’da Marmara Üniver sitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü’ne Araştırma görevlisi olarak atandı. Yüksek lisansını Marmara Üni versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Necati Efendi Tarih-i Kırım (Rusya Sefaretnamesi) isimli tez ile 1990’da tamamladı. 1997’de Os manlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Âmire (XVI- XVIII. Yüzyıl lar) isimli tez ile doktorasını bitirdi. 2000 yılında yardımcı doçent oldu. 2001 Mayıs’ında Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakül tesi Tarih Bölümü’ne geçti. 2008’de doçent oldu. Halen Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Erhan Afyoncu’nun “Sorularla Osmanlı İmparatorluğu”, “Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi”, “Osmanlı’nın Hayaleti”, “Truva’nın İntikamı”, “Ottoman Empire Unveiled” ve “Das Osmanische Reich: Unverhüllt” isimli kitapları ile Osmanlı bürok rasisi, aşiretler ve Osmanlı tarihçileri üzerine çok sayıda akademik makalesi vardır. AHMET ÖNAL: 01.12. 1981’de Sivas’ın Doğanşar İlçesi’nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1999’da başladığı Mar mara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Tarih Öğretmenliği Bölümü’nü 2004’te bitirdi. Yüksek lisansını Marmara Üniversi tesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde “18. Yüzyıla Ait Buyu-ruldu Mecmuası” isimli tez ile 2006’da tamamladı. Hâlen Mar‐ mara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Anabilim Dalı, Yeniçağ Bilim Dalı’nda “Koca Sinan Paşa” konu sunda doktora yapıyor. UĞUR DEMİR: 1 Ocak 1981’de Ordu’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ordu ve Gümüşhane’de tamamladı 2004’de Marmara Üniversi tesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Tarih Öğretmenliği Bölümü’nü bi tirdi. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırma ları Enstitüsü’nde “Târîh-i Mehmed Giray” isimli tez ile 2006’da tamamladı. Hâlen Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Anabilim Dalı, Yeniçağ Bilim Dalı’nda 1768 1774 Osmanlı-Rus Savaşı konusunda doktora yapıyor. ÖNSÖZ Cumhuriyet döneminde demokrasinin işleyişi sık sık darbe lerle kesildi. Aslında bu bizim eski bir geleneğimiz. Osmanlı döneminde de asker birçok defa isyan ederek yönetime müdahale etmiş, Osmanlı padişahlarının yaklaşık üçte biri askerin müda halesiyle değiştirilmişti. Osmanlı İmparatorluğu, kurduğu askeri sistem sayesinde önce Bizans ve Balkan devletlerine, daha sonra da Avrupa devletlerine karşı büyük bir üstünlük kurmuştu. Ancak büyük fetihlere imza atan ordu, devlet otoritesinin zaafa uğradığı dönemlerde sık sık isyan edip, yönetimi belirledi. Osmanlı isyanları ve darbelerinin tarihi Fatih Sultan Mehmed’in hükümdarlığının ilk dönemindeki 1446 Buçuktepe İsyanı ile başlar ve 1913’teki Bâbıâli baskınıyla sona erer. Ne redeyse Fatih Sultan Mehmed’den sonra isyanla yüzleşmeyen Osmanlı padişahı yok gibidir. 36 Osmanlı padişahından 12 tanesinin isyan ve darbe ile tahtını kaybettiği göz önüne alın dığında durum anlaşılır. Kitabı okuyanlar, bu kadar askeri isyan ve darbeyi görünce bu imparatorluğun nasıl bir cihan devleti olduğuna ve nasıl ayakta kaldığına şaşıracaklardır. İstanbul, Osmanlı başkenti olduktan sonra büyüklü küçüklü birçok isyana tanık oldu. Bu isyanlar o kadar ileri boyutlara ulaşı yordu ki, bazen padişahın mutlak vekili olan sadrazamların kelleri alınırken, bazen de bizzat padişahlar tahttan indirilip, öldürüldü. İsyan patlak verdikten sonra önünü almak oldukça güçtü ve asiler, birkaç istisna hariç, genelde istedikleri kişilerin kellelerinin mey danlarda sallandırılmasını sağlıyorlardı. Bazen saatlerce, bazen de günler hatta aylarca devam eden isyanlar İstanbul halkına korkulu günler yaşatıyor, günlük hayat tamamen felç oluyordu. Özellikle Atmeydanı, Osmanlı devri isyanları ile âdeta öz‐ deşleşen bir mekân olmuştu. Hem Bizans, hem de Osmanlılar döneminde eğlencelerin yapıldığı ve törenlerin düzenlendiği önemli bir yer olan meydan, kozların paylaşıldığı, hanedanın meşruiyetinin tartışıldığı, idarecilerin icraatının yüksek sesle eleştirildiği ve şehrin kapılarının kapatılmasından sonra askerî grupların farklı unsurlarının birbirlerine kılıçlarını çekip silah larını boşalttığı; karşılıklı fetvaların birbirini hükümsüz kıldığı; tüm bunların bazen bir padişahın tahttan indirilmesine ve hatta öldürülmesine kadar ileri gittiği; bazı devlet adamlarının canla rına mal olurken, bazıları için ise ikbal kapılarının ardına kadar açıldığı; özetle herşeyin “devletin bekası ve adaletin temini için yapıldığı”, kozların paylaşıldığı bir mekândı. İsyanları veya darbeleri yazmak tarihçi için hiç de kolay değil dir. Kaynakların yetersiz olması, birçok konuda yanlı yazılmaları ve sorularımızın çoğuna cevap vermiyor olmaları tarihçinin işini oldukça zorlaştırmaktadır. Resmî belgelerin bile tarihçiyi yanıl tabildiği bir durumda tarihçi sis perdeleri arasından yolunu tayin etmek zorundadır. Bu zorluklara ve imkânsızlıklara rağmentarihçi, isyanların ve darbelerin genel bir tablosunu “hac yolundaki karınca misali” okuyucuya sunmak zorundadır. Ancak ne kadarı tamam lanmış ve ne kadarı eksik bir tablo! Tarihçi, metin inşa ederken birçok parçası eksik bir yap-bozu tamamlama gayreti içindedir. Bu kitapta Osmanlı tarihinde meydana gelen isyan ve darbelerin önemli bir kısmı yer almaktadır. Etkileri açısından imparatorlukta büyük tahribata, yıkımlara ve kıyımlara yol açan isyanlar ve darbeler genel hatlarıyla, kronolojik bir sıra takip edilerek anlatılmaya çalışılmıştır. Kitabı hazırlarken yardımlarını gördüğümüz değerli meslek taşımız Dr. Yüksel Çelik, Fatih Gürcan ve Aykut Can ile bu konuda daha önce yayınlanmış iki yazısını kitabımıza almamıza müsaade eden Prof. Dr. Vahdettin Engin’e teşekkürü bir borç biliriz.
Description: