1 ORTAÖĞRETİM 9-10-11-12. SINIFLAR DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ 2. ÜNİTELER DERS NOTLARI Sınıf Ünite Adı Öğrenme Alanı Sayfa 9. SINIF TEMİZLİK VE İBADET İBADET 1 - 9 10. SINIF İSLAM’DA İBADETLER İBADET 10 – 26 11. SINIF İSLAMDA İBADETLERİN FAYDALARI İBADET 27 – 29 12. SINIF DİNLERDE İBADETLER İBADET 30 - 38 9. SINIF TEMİZLİK V E İBADET 9. SINIF İSLAM’DA DİNİ SORUMLULUĞUN ÖN ŞARTLARI Mükellef : Yüce Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirmekle yükümlü, sorumlu olan kimselere denir. Mükellef olmak için gerekli şartlar: a. Akıllı olmak: Aklı olmayanlar (deliler) sorumlu değildirler. b. Ergenlik çağına girmek, bâliğ olmak: Çocuklar Allah’ın emir ve yasaklarından henüz sorumlu değildirler. MÜKELLEFİN GÖREVLERİ (Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler) Dinî vazifeleri yerine getirmekle sorumlu olan kişilerin yapmaları ve sakınmaları gereken emir ve yasaklara ef’âl-i mükellefîn denir. Sorumlulukla ilgili hükümler sekiz tanedir: 1. Farz : Yüce Allah’ın yapılmasını kesinlikle emrettiği işlere farz denir. Namaz kılmak, oruç tutmak ve zekat vermek gibi. Hükmü : Yapan sevap kazanır, yapmayan büyük günah işlemiş olur. Farzı inkar eden dinden çıkar. Farz iki çeşittir : a. Farz-ı Ayn : Her mükellefin yapması gereken farzlardır. Beş vakit namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek gibi. b. Farz-ı Kifaye : Bazı mükelleflerin yapması ile diğerlerinin sorumluluktan kurtulduğu farzlardır. Cenaze namazı kılmak gibi. 2. Vacib : Farz kadar kesin olmamakla beraber kuvvetli bir delil ile yapılması emredilen şeylere vacib denir. Bayram ve vitir namazı kılmak, kurban kesmek, fitre vermek gibi. Hükmü : Yapan sevap kazanır, yapmayan günahkar olur. 3. Sünnet : Hz. Peygamber (s.a.v.)’in kendisinin yaptığı, yapılmasını tavsiye ettiği veya yapılırken görüp de engel olmadığı iyi, güzel iş ve davranışlara sünnet denir. Hükmü : Sünnetleri yapan sevap kazanır, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in şefaatine hak kazanır. Sünneti bile bile terk edenler azarlanır, kınanır. Sünnet iki çeşittir : a. Sünnet-i Müekkede : Hz. Peygamber (s.a.v.)’in devamlı yaptığı, pek az terkettiği sünnete denir. Sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri gibi. b. Sünnet-i Gayri Müekkede : Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bazen yapıp bazen de terkettiği sünnete denir. İkindi namazının sünneti ile yatsı namazının ilk sünneti gibi. Hadis-i Şerif : Hz. Peygamber (s.a.v.)’in mübarek sözlerine denir. 4. Müstehab (Mendup) : Yapılması uygun olan ve tavsiye edilen, yapılmamasında da herhangi bir sakınca olmayan işlere denir. Yeni doğan çocuğa yedinci günü isim koymak, akika kurbanı kesmek, güzel giyinmek, güzel koku sürünmek gibi. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 2 Hükmü : Yapan sevap kazanır, yapmayana herhangi bir ceza yoktur. 5. Mübah : Mükellefin yapıp yapmamakta serbest olduğu işlere denir. Oturmak, yürümek ve uyumak gibi. Hükmü : Yapan sevap kazanmaz, yapmayan da günah işlemiş olmaz. 6. Haram : Dinimizce yapılması kesin olarak yasaklanan işlere denir. Haksız yere adam öldürmek, hırsızlık yapmak, içki içmek, kumar oynamak, domuz eti yemek gibi. Hükmü : Haramı yapan büyük günah işlemiş olur ve cezalandırılır, yapmayan ise sevap kazanır. Haramı helal, helali de haram sayan dinden çıkar. Haram iki çeşittir : a. Haram li aynihî : Aslı haram olan şeylerdir. Leş ve domuz eti yemek, içki içmek, kumar oynamak gibi. b. Haram li gayrihî : Aslı helal olup, sonradan meydana gelen bir sebepten dolayı haram olan şeylerdir. Çalınan mal gibi. Helal : Dinimizde yapılması yasak olmayan şeylere denir. Günah : Haram ve kötü işler karşılığında elde edilen kötü kazançtır. Sevap : Helal ve güzel işler karşılığında elde edilen iyi kazançtır. 7. Mekruh : Haram kadar kesin olmamakla birlikte, dinimizce yapılmaması istenen işlere denir. Mekruh iki çeşittir : a. Tahrimen Mekruh : Harama yakın olan mekruhtur. Vacibleri terketmek gibi. Hükmü : Bu tür mekruhu terk eden sevap kazanır, yapan günah işlemiş olur. Harama yakın mekruhun harama yakınlığı, vacibin farza yakınlığı gibidir. b. Tenzihen Mekruh : Helale yakın olan mekruhtur. Müstehabları yapmamak gibi. Hükmü : Helale yakın mekruhlardan sakınanlar sevab kazanır, sakınmayanlara ceza gerekmez. 8. Müfsid : Başlanmış olan bir ibadeti bozan iş ve davranışlara denir. Namazda gülmek, oruçlu iken bilerek bir şey yemek içmek gibi. Hükmü : Özürsüz olarak ve bile bile ibadeti bozmak cezayı gerektirir. ERGENLİK Bâliğ (bâliğa) olma: Ergenlik çağına girip birtakım özelliklere sahip olan, kendi kişiliğine ve cinsiyetine kavuşan kız ve erkeğe denir. Büluğ (ergenlik) Çağı : Bir kızın veya erkeğin kendi kişiliğine ve cinsiyetine kavuştuğu ve bir takım özelliklere sahip olduğu çağa denir. Ne Zaman Ergen Olunur : Kızlar : 9-12 yaşlar arasında. Erkekler :12-15 yaşlar arasında. Bir insanın bâliğ olması için bu yaşlar kesin ve belirli bir ölçü değildir. İklim özelliği, insanın fizyolojik yapısı ve vücut gelişimi büluğa girmeyi etkiler. 15 yaşına gelen kız ve erkekler hükmen bâliğ olmuş sayılırlar. Kız ve Erkekte Dini Sorumluluğun Başlaması : Ergenlik çağına giren bir kimse, artık dinî emir ve yasaklardan birey olarak sorumludur. Hayatının bundan sonrasında, yaptığı her iyi ve kötü davranıştan hesaba çekilecektir. İBADET “Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat: 56) İbadet : Yüce Allah’ın rızasını kazanmak, saygı ve hürmet göstermek amacıyla, O’nun her emrini emrettiği şekilde yerine getirmeye denir. İbadet; Yüce Allah’ın razı olduğu ve ‘yapın’ dediği işleri yapmak, razı olmadığı ve ‘yapmayın’ dediği işleri yapmamaktır. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 3 İBADET ÇEŞİTLERİ Yapılışlarına Göre Hükümlerine Göre (Yapılma Zorunluluğu) 1. Beden ile yapılanlar : 1. Farz İbadetler : Örn: Namaz Kılmak, Oruç Örn: Namaz Kılmak, Oruç Tutmak gibi. Tutmak gibi. 2. Mal ile yapılanlar : 2. Vacip İbadetler : Örn: Zekat, Sadaka gibi. Örn: Bayram Namazı, Kurban 3. Hem mal hemde bedenle gibi. yapılanlar : 3. Sünnet (Nafile) İbadetler : Örn: Hac. Örn: Selam Vermek, Namazın Sünnetleri vb. NİÇİN İBADET EDİYORUZ? “Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat: 56) Bizi yoktan var eden ve yaşatan Allah'tır. Yüce Allah; Vücudumuzu, gören gözler, işiten kulaklar ve konuşan dil gibi mükemmel organlarla donattı. Diğer canlılardan farklı olarak bize akıl verdi ve varlıklar arasında seçkin bir duruma yükseltti. Bunlardan başka, yaşayabilmemiz için teneffüs ettiğimiz havadan, içtiğimiz suya kadar sayısız nimetler verdi. Ayrıca bizi yalnız bırakmadı, Peygamberler ve kitaplar göndererek dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösterdi. Bütün bu iyiliklere karşılık Allah bizden kendisini tanımamızı ve ona ibadet etmemizi istemektedir. Şöyle bir düşünelim: Çok iyiliğini gördüğümüz bir büyüğümüze karşı saygı gösterir iyiliklerine teşekkür ederiz. Bize bir görev verse seve seve yaparız değil mi? Öyle ise, bizi yoktan var eden ve sayılamayacak kadar nimetler veren Yüce Allah'a karşı teşekkür etmek ve emrettiği ibadetleri seve seve yapmak gerekmez mi? Yaradılışımızın gayesi Allah'ı tanımak ve ona ibadet etmektir. İbadet görevlerini yaptığımız takdirde hem Allah'ın verdiği nimetlere karşı teşekkür borcunu yerine getirmiş oluruz, hem de O'nun sevgisini kazanırız. Eğer biz Allah'a karşı ibadet vazifelerini yerine getirir, O'nun sevgisini kazanırsak, Allah, bize dünyadaki imetlerinden çok daha fazlasını ahirette verecek ve bizi cennette sonsuz mutluluğa kavuşturacaktır. Aşağıda verilen ayetleri K.Kerim meailinden bularak bu boşluğa yazınız ? (Hac Suresi 77, İbrahim Suresi 54, Zariyat Suresi 56, Rad Suresi 28) Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 4 İBADETLERİN FAYDALARI Bedenimizin gerekli gıdalara ihtiyacı olduğu gibi rûhumuzun da gıdaya ihtiyacı vardır. Rûhun gıdası iman ve ibadetlerdir. İbadet, rûhumuzu yükseltir, Bizi kötülüklerden sakındırır, Ahlâkımızı olgunlaştırır, En değerli varlığımız olan imanımızı korur. İbadetler genel olarak bütün davranışlarımıza etki ederek, davranışlarımızı güzelleştirir. Hayatta insanın çeşitli sıkıntılarla karşılaşıp ümitsizliğe ve bunalıma düştüğü zamanlar olur. Böyle durumlarda insan ibadetle bunalımdan kurtulur. Çünkü insan ibadet sayesinde Allah'a yaklaşır. O'nun rahmetine sığınır ve huzura kavuşur. İbadetlerin, rûhumuza olduğu gibi bedenimize de birçok faydası vardır. Namaz kılan insan abdest almak zorundadır. Abdest almak, günde birkaç defa temizlenmek demektir. Temizliğin ise sağlığımız için ne kadar yararlı olduğunu hepimiz biliriz. Namaz kılarken yapılan belirli hareketlerin, oruçta sindirim sistemi ile bazı organların dinlenmesinin vücut sağlığına önemli faydalar sağladığı bir gerçektir. Zekât ibadetinin sosyal yardımlaşma yönünden topluma kazandırdığı birçok yararları vardır. Bu konu ileriki sayfalarda “İSLAM’DA İBADETLERİN FAYDALARI” başlığı altında yeniden ele alınmıştır. İBADETLERİN KAPSAMI (Neler İbadettir, Neler İbadet Değildir?) Allah rızası için yapılan her türlü güzel davranış ibadettir. Yapıldığı zaman başta Allah’ın olmak üzere peygamberimizin ve tüm Müslümanların hoşuna giden, yararlı ve faydalı olan her şeyi ibadet olarak değerlendirebiliriz. Namaz kılmak, Oruç tutmak, güleryüzlü olmak, tatlı dilli olmak, yardımsever olmak, çalışmak, sadaka vermek, güzel söz söylemek, Selam vermek, Kuran okumak, Anne –babaya saygı göstermek, hacca gitmek vb. İSLAM’DA İBADET TEMİZLİK İLİŞKİSİ İslam dininin, üzerinde önemle durduğu konulardan birisi de temizliktir. Çünkü temizlik hem ibadet hem de sağlık açısından çok önemlidir. Temizlik, insanın ruhunu kötü duygulardan; bedeni, giysilerini ve çevresini ise maddi kirlerden arındırmasıdır. Yüce Allah, ilk inen ayetlerde iç ve dış temizliğe önem verilmesini isteyerek şöyle buyurmuştur: "Elbiseni temiz tut. Kötü şeylerden sakın." (Müddessir Suresi, 4-5) İslam dini, maddi ve manevi temizliği, bir bütün olarak ele alır. Birini yapıp diğerini terk etmeyi eksiklik olarak görür. Bu nedenle, bir yandan elbise, beden ve çevre temizliğine dikkat edilirken; diğer taraftan da kötülüklerden kaçınarak manevi temizliğe dikkat edilmelidir. İslam dini ibadetleri, temizlik şartına bağlamıştır. Örneğin; namaz kılmak ve Kabe'yi tavaf etmek için abdest almak zorunludur. Bazı ibadetlerin ön şartı olan abdestin bizzat kendisi de bir ibadettir. Dinin emrine uyarak günde beş defa abdest alıp namaz kılan ve haftada en az bir defa boy abdesti alan kimse vücut temizliğini sağlamış olur. Namazın çevre ve mekân temizliğine de katkısı vardır. Çünkü namaz kılınan yerin temiz olması, namaza hazırlığın şartlarındandır. TEMİZLİK El, yüz, beden, elbise, mekan Maddi Temizlik Manevi Temizlik Kişinin kötü duygu ve ve çevre temizliğinden ibaret olan düşüncelerden arınması, dilini, kalbini, temizliğe denir. elini her türlü kötü şeylerden uzak Örn: Namaz Abdesti, Gusül tutmasına denir. Abdesti, Ev temizliği, sınıf Örn: Yalan söylememek, gıybet temizliği, vb. buna örnektir. etmemek, dedikodu yapmamak, hırsızlık yapmamak, kötü söz söylememek vb. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 5 NAMAZ ABDESTİ Abdest, belirli organları usulüne uygun olarak yıkamak ve meshetmek suretiyle yapılan bir temizliktir. A B D E S T İ N F A R Z L A R I YÜZÜ YIKAMAK ELLERİ DİRSEKLERLE BERABER YIKAMAK BAŞI MESHETMEK AYAKLARI TOPUKLARLA BERABER YIKAMAK “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.” (Maide Suresi 6. Ayet) Bu farzlardan biri eksik olursa abdest sahih olmaz. ABDESTİN SÜNNETLERİ ABDEST ÇEŞİTLERİ 1- Niyetle Başlamak 2- Abdeste Besmele ile Başlamak 1-Farz Olan Abdest 3- Önce Bileklere Kadar Elleri Yıkamak Namaz kılmak, Kur'ân-ı Kerim'e el sürmek ve tilâvet secdesi yapmak 4- Misvak Kullanmak için abdest almak farzdır. 5- Ağzı Yıkamak 2-Vâcip Olan Abdest 6- Burnu Yıkamak Kâbe-i Muazzama'yı tavaf* etmek için abdest almak vaciptir. 7- Kulakların ve Ensenin Meshedilmesi 3-Mendup Olan Abdest 8- Yıkanacak Uzuvları Üçer Defa Yıkamak Uykudan önce veya uykudan kalktıktan sonra, cenâze yıkamak, cenâze 9- Parmakların Arasını Yıkamak taşımak, cenâzeyi yıkadıktan sonra, cinsel temastan önce, ezberden Kur'ân 10- Sakalı Ovmak okumak, hadîs okumak, Cenâb-ı Allah'ı ta'zim veya tesbih etmek için veya 11- Abdest Almaya Sağ Taraftan Başlamak kızgınlık sırasında kızgınlığını gidermek gayesiyle abdest almak ve sürekli 12- Tertibe (Abdest alınış sırası) Uymak abdestli olmak niyetiyle abdest almak menduptur. 13- Başın Tamamını Bir Defada Meshetmek 14- Varsa imkan kıbleye yönelmek. 15- Abdest dualarını okumak. ABDEST NASIL ALINIR Önce kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır. Mümkünse kıbleye karşı dönülür. "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya " diye niyet edilir "Eûzü billâhimineşşeytanirracîm, bismillâhirrahmânirrahim" okunur. Sonra sırasıyla: Eller bileklere kadar üç kere yıkanır, parmaklarda yüzük varsa oynatılır ve yüzüğün altının yıkanması sağlanır. Sağ avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alınıp her defasında güzelce çalkalanır. Sonra yine sağ avuca ayrı ayrı su alınarak buruna üç kere su çekilir ve sol el ile sümkürülerek burun temizlenir. Sonra yüzün her tarafı üç kere yıkanır. Bundan sonra evvela sağ kol üç defa dirseklerle beraber, sonra da sol kol yine üç defa dirseklerle beraber yıkanır. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 6 Bundan sonra eller yeni bir su ile ıslatılır, sağ elin içi ve parmaklar başın üzerine konularak en az dörtte biri meshedilir. Sonra eller ıslatılarak sağ elin şehadet parmağı ile sağ kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın dışı; sol elin şehadet parmağı ile sol kulağın içi,baş parmağı ile de kulağın dışı, meshedilir. Ellerin geriye kalan üçer parmağının dışı ile de boynun arkası meshedilir. Bundan sonra evvelâ sağ ayak, sonra sol ayak topuklarla beraber üçer defa yıkanır. Ayaklar yıkanırken: Sağ ayağın küçük parmağından, sıra ile büyük parmağa doğru, sol ayağın büyük parmağından da sıra ile küçük parmağa doğru yıkamak uygun olur. Ayaklar yıkanırken parmak aralarının iyice temizlenmesine dikkat edilir. Abdest bitince kıbleye karşı Kelime-i Şehadet okunur. Farzları, sünnetleri ve adâbı yerine getirilerek alınan eksiksiz bir abdest böyle olur. Abdest alınırken okunan dualar vardır. Bunların okunması çok güzeldir. Okunmasa da abdest tamamdır. Abdest dualarını bilmiyorsak bildiğimiz dualardan olan ve sıkça okuduğumuz Amentü Duasını okuyabiliriz. ABDESTİN FAZİLETİ (DEĞERİ) Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mü'min -veya Müslüman- bir kul abdest aldı mı yüzünü yıkayınca, gözüyle bakarak işlediği bütün günahlar su ile -veya suyun son damlasıyla- yüzünden dökülür iner, ellerini yıkayınca elleriyle işlediği hatalar su ile birlikte -veya suyun son damlasıyla- ellerinden dökülür iner. Ayaklarını yıkayınca da ayaklarıyla giderek işlediği bütün günahları su ile -veya suyun son damlasıyla- dökülür iner. (Öyle ki abdest tamamlanınca) günahlarından arınmış olarak tertemiz çıkar." ABDESTİ BOZAN ŞEYLER ABDESTSİZ YAPILAMAYAN ŞEYLER 1) Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin ve pis su çıkması, 1) Namaz kılınmaz. 2) Ağız dolusu kusmak, 2) Kur'an-ı Kerim'e el sürülmez, 3) Tükürdüğü zaman tükrüğünün 3) Tilâvet secdesi yapılmaz, yarısı veya daha fazlası kan olmak, 4) Kâbe tavaf edilmez. (Kabeyi tavaf 4) Küçük veya büyük tuvalet için abdestli olmak vaciptir) ihtiyacını gidermek, yellenmek, 5) K.Kerim Okunmaz. 5) Bayılmak ve sarhoş olmak, 6) Camilere girilmez. 6) Namazda gülmek (namaz dışında gülmek abdesti bozmaz), 7) Uyumak. ABDESTİN EDEPLERİ (ÂDÂBI) Edeb; nezâket, zarâfet, insanlara sözle ve davranışla yardımda bulunmak, gönüllerini okşamak demektir. Abdestin edepleri ise yapılması halinde sahibine sevap kazandıran hususlardır. Yapılmamaları halinde ise kişiye günah yazılmaz. Abdestin edepleri şunlardır: 1- Abdest alırken başkasından yardım istememek. 2- Abdest alırken suyun sıçramaması için dikkatli davranmak. 3- Kıbleye doğru yönelmek. 4- Gereksiz yere konuşmamak. 5- Niyet ederken dil ile niyet etmek. 6- Her uzvu iyice ovmak. 7- Abdest dualarını okumak. 8- Kullanılmış bir su ile abdest almamaya dikkat etmek. 9- Her uzvu yıkarken niyeti korumakla birlikte "Bismillâh" demek. 10- Kulağını meshederken serçe parmaklarının uçlarıyla kulak deliklerini meshetmek. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 7 11- Burna ve ağıza suyu alırken sağl eli kullanmak. 12- Sol el ile sümkürmek. 13- Özür sahibi olmayan kimsenin namaz vaktinden önce abdest alması. 14- Abdest bittikten sonra kıbleye karşı ayakta kelime-i şehâdet getirmek ve dua yapmak, biraz su içmek. 15- Suyu israf etmemek. (Aşağıdaki boşluğa ders esnasında abdest ve temizlikle ilgili belirtilen diğer hususları not edebilirsiniz. Ayet-Hadis vb.) GUSÜL (BOY ABDESTİ) – BEDEN TEMİZLİĞİ “….Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın…..” (Maide Suresi 6. Ayet.) Gerekli şartları yerine getirip kuru hiç bir yer bırakmamak üzere bedenin her tarafını yıkamaya gusül denir. GUSÜL YAPMAYI GEREKTİREN HALLER 1) Cünüplük Hali: a) Erginlik çağında olan kadın ve erkeğin cinsi ilişkide bulunması b) Uykuda veya uyanıkkken kadın veya erkeğin belirli organlarından bilinen sıvının gelmesi. 2) Her ay belirli zamanlarda kadınlarda görülen âdet hâlinin bitmesi, 3) Doğum yapan kadınlarda lohusalık hâlinin sona ermesi. Bu durumda olanların gusül yapmaları farzdır. GUSÜLSÜZ YAPILAMAYAN İŞLER Gusül yapması farz olan kimse yıkanmadıkça şunları yapamaz: 1) Namaz kılamaz. 2) Kur'an okuyamaz. 3) Kur'an'a el süremez. 4) Kâbeyi tavaf edemez. 5) Bir zorunluluk olmadıkça câmiye giremez. Ayrıca kadınlar, âdet gördükleri günlerde ve lohusalık hallerinde oruç tutamazlar. Gusül yapmayı gerektiren haller bulunmadığı zaman bile cuma ve bayram namazları için gusletmek (yıkanmak) sünnettir. G U S L Ü N F A R Z L A R I -1- -2- -3- MAZMAZA İSTİNŞAK Bütün vücudu (Ağıza su alıp (Buruna su (kuru yer boğaza kadar çekip yıkamak) bırakmayarak) çalkalamak) yıkamak. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 8 GUSÜL (BOY ABDESTİ) NASIL YAPILIR / ALINIR Gusül yapacak olan bir kimse önce besmele okur ve yıkanmaya niyet eder. Ellerini bileklere kadar yıkadıktan sonra edep yerlerini yıkayıp temizler. Bundan sonra sağ avucu ile ağzına üç kere su alır ve her defasında boğazına kadar ağzının içini iyice çalkalar. Oruçlu ise boğazına su kaçmamasına dikkat eder, sonra sağ avucu ile burnuna üç kere su çekip her defasında sol eli ile sümkürür ve burnunu temizler. Bundan sonra yukarıda anlattığımız gibi abdesti tamamlar. Abdest bitince evvelâ üç defa başına, daha sonra üç defa sağ omuzuna, üç defa da sol omuzuna su dökerek yıkanır. Suyu her döküşte ellerinin erebildiği yere kadar vücudunu oğuşturur. İğne ucu kadar kuru yer bırakmamak üzere vücudun her tarafını üç defa iyice yıkar. Yıkanırken: Göbek boşluğu, kulakların iç kıvrımları, küpe delikleri, diş araları, bıyık, saç ve sakal ile bunların diplerinin ıslanmasına özellikle dikkat edilir. Gusülde dua okunmaz, üzerinde bir örtü yoksa kıbleye dönülmez ve gereksiz yere konuşulmaz. İşte farzlarına ve sünnetlerine riayet edilerek yapılan gusül budur. Gusül yapması gereken bir kimse, ağzına ve burnuna su alıp iyice çalkaladıktan sonra akar bir suya, denize veya büyük bir havuza girerek vücudunun her tarafını ıslatırsa gusül yapmış olur. TEYEMMÜM “…su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin….” (Maide Suresi 6. Ayet) Niyet ederek, temiz toprak veya toprak cinsinden bir şeye, ellerini vurup yüzünü ve kollarını meshetmeye “teyemmün” denir. Abdest almak veya gusül yapmak için su bulunmadığı veya su bulunsa bile kullanılması mümkün olmadığı zaman teyemmüm etmek, abdest ve gusül yerine geçer. Teyemmüm aslında tam olarak bir temizlik değildir. Suyun bulunmadığı durumlarda abdest veya gusül yerine geçen bir kolaylıktır. TEYEMMÜMÜN FARZLARI Teyemmümün farzları ikidir: 1) Niyet etmek, 2) Elleri temiz bir toprağa veya toprak cinsinden bir şeye iki defa vurup, birinci vuruşta yüzleri, ikincisinde kolları meshetmek. TEYEMMÜM NASIL YAPILIR - Kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır. Ne için teyemmüm edilecekse ona niyet edilir. “Niyet ettim Allah rızası için teyemmüm yapmaya” denilir. - Parmaklar açık bir halde eller temiz toprağa veya toprak cinsinden bir şeye bir defa vurulur. - Eller fazla tozlanmış ise yan yana getirilerek birbirine hafifçe vurulup tozlar silkelenir. - Sonra ellerin içi ile yüzün tamamı bir kere meshedilir. - Eller tekrar toprağa vurularak sol elinin içi ile sağ kol dirseklerle beraber; sağ elin içi ile de sol kol dirseklerle beraber meshedilir. Önce kollar abdest alacakmış gibi sıvanır. Eûzü Besmele çekilir. Sonra parmaklar açılır, ellerin iç kısımları temiz toprağa hafifçe vurularak, önce ileri sonra geri çekilerek sürülür. Eller kaldırılıp hafifçe birbirine vurularak silkelenir. Yüzün her yeri bu iki elin iç kısımları ile meshedilir. Sol elin iç tarafıyla, sağ kolun iç yüzü meshedilir. Sağ kolun dış tarafı da yine aynı sol elin Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 9 ayrılan baş ve işaret parmağıyla meshedilir. Sağ elin iç tarafıyla, sol kolun iç yüzü meshedilir. Sol kolun dış tarafı da yine aynı sağ elin ayrılan baş ve işaret parmağıyla meshedilir. TEYEMMÜN NE ZAMAN YAPILIR - Su bulunmadığı zamanlarda. - Su bulunduğu fakat çeşitli nedenlerden dolayı kullanılamağı durumlarda; o Suyun çok kirli, kokulu ve bulanık olması, o Havanın aşırı derecede soğuk olması ve hastalanma riskinin bulunması, o Suyun çok uzakta olması. Eğer suyu almaya gidilirse namaz vaktinin geçecek olması. o Suyun bulunması fakat suyun bulunduğu yerde düşmanların, yırtıcı hayvanların vb. bulunması. Can güvenliğinin olmaması. o Suyun derin bir kuyu içinde olması ve suyu çıkarak malzemelerin bulunmaması. o Sadece içmeye yetecek kadar suyun bulunması ve başka hiç suyun bulunma ihtimalinin olmaması. o Suyun parayla satılması ve çok pahalı olması, suyu alacak paramızın bulunmaması. - Hanefîler dışındaki üç mezhep imamına göre, bir namaz vakti girmedikçe teyemmüm yapılamaz. Çünkü teyemmüm zaruret yüzünden temizlik sayılmıştır. Özürlünün abdesti gibi vaktinden önce yeterli olmaz. TEYEMMÜMÜ BOZAN ŞEYLER 1. Abdesti bozan şeyler teyemmümü de bozar, Ayrıca; 2. Abdest ve gusül için su bulunur ve bu suyu kullanmak mümkün olursa teyemmüm bozulur, 3. Bir yara veya özürden dolayı vücuduna su dokundurmadığı için teyemmüm etmek zorunda kalan kimsenin özürü ortadan kalkınca teyemmüm bozulur. 4. Bazı mezheplere göre namaz vaktinin çıkması da teyemmümü bozar. Her namaz için ayrı teyemmüm yapmak gerekir demişlerdir. 5. Suyun namaz kılındıktan sonra görülmesi halinde, eğer bu arada namaz vakti çıkmışsa, iadenin gerek- meyeceği konusunda görüş birliği vardır. Eğer vakit içinde su görülmüşse, Şâfiîlerin dışında çoğunluğa göre, yine iade gerekmez. Şâfiîlere göre ise, bu durumda mukîm iade eder, yolcular iade etmez. ÇEVRE TEMİZLİĞİ – MEKAN TEMİZLİĞİ Yüce Allah, evreni insanın emrine vermiş ve hizmetine sunmuştur. Kur'an-ı Kerim'de bu durum şöyle ifade edilmiştir: "Yeryüzünde rengârenk şeyleri de sizin için yaratmıştır. Bunda, öğüt alan kimseler için ibretler vardır." (Nahl Suresi 3. Ayet) İnsan, evrenin ve içindekilerin ilahî bir emanet olduğunun bilincinde olmalı, doğada hizmetine sunulan imkânları gelişigüzel kullanıp savurganlık etmemelidir. Peygamberimiz (s.a.v) bir defasında “Lanete uğramışlardan olmaktan sakının ! “ buyururlar. Ashab: “ Ey Allahın Resülü ! bunlar da kim ? “ diye sorunca açıklar : — Halkın gelip geçtiği yolda, gölgelendikleri (kuytu) yerlerde abdest bozanlardır. Evin dışa bir uzantısı sayılan avlularda ve çevredeki boş alanlarda çöplerin bekletilmeyip temiz tutulması ile ilgili hadisler gelmiştir: “Allah pâk ve zarîftir, paklık ve nezâfeti sever. Kerîm ve cömerttir, kerem ve cömertliği sever. Öyleyse avlularınızı ve boş alanlarınızı temiz tutun, Yahudilere benzemeyin, onlar çöplerini evlerde toplarlar”. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 10 10. SINIF İSLAM’DA İBADETLER 10. SINIF İNANÇ-İBADET İLİŞKİSİ İbadetler, imanın Bir müslüman, dinin hükümlerini inkâr etmedikçe ve kalbinde iman olgunlaşmasını ve bulunduğu sürece ibadet yapmasa bile dinden çıkmaz, kafir olmaz, yine müslümandır. güçlenmesini Ancak, Allah'ın emri olan ibadet görevlerini yerine getirmediği için günah işlemiş ve cezayı hak etmiş olur. sağlar. İbadet, Ahirette cezadan kurtulmamıza ve cennet nimetlerine kavuşmamıza vesile olur. Sade bir imanla yetinip ibadetleri terketmek imanın zayıflamasına ve giderek iman nurunun sönmesine sebep olur. İbadet yapılmadığı takdirde, iman ışığı açıkta yanan lamba gibi korumasız kalır. Günün birinde sönebilir. İmanın yok olması, müslümanın cennetin anahtarını kaybetmesi demektir. Bu sebeple ibadetlerin, imanımızın korunmasında ve cennette sonsuz hayata kavuşmamızda çok önemli yeri vardır. Bir kişinin DİNİ HAYATI – ALLAH’A İMAN ile başlar – İBADET ile devam eder – AHLAK ile yaşanır ve zirveye ulaşır. İman eden bir kişinin imanı, ibadet etmekle ve güzel ahlak sahibi olmak ve güzel davranışlar sergilemekle amacına ulaşır. Dolayısıyla ibadetler imanımızın KORUYUCUSU, GIDASI ve DESTEKLEYİCİSİdir. NAMAZ - NAMAZIN ÖNEMİ İslâmın beş şartından ikincisi namaz kılmaktır. İnsanların ilk görevi, Allah'ın varlığına ve birliğine, Hazreti Muhammed (s.a.s.)'in peygamberliğine inanmaktır. İmandan sonra farzların en önemlisi namazdır. Beş vakit namaz, hicretten bir buçuk yıl önce Mîrac gecesinde farz kılınmıştır. Namaz, rûhu temizleyen, kalbi aydınlatan, insanı Allah'ın huzuruna yükselten bir ibadettir. Sevgili Peygamberimiz: "Namaz dinin direğidir." buyurarak, namazın dinimizde çok önemli bir ibadet olduğunu belirtmiştir. Namaz, bize beden ve ruh temizliği kazandıran bir nurdur. Bu sayede müslüman günah kirlerinden arınır ve cennete girmeye lâyık temiz bir kul olur. Peygamberimiz (s.a.s.) efendimiz bu konuda şöyle buyurdu: "Sizden herhangi birinizin kapısı önünde bir nehir bulunsa, ve o kimse nehirde günde beş defa yıkansa kendisinde kirden birşey kalır mı?" Dinleyenler: "Hiç kir kalmaz Ya Rasûlullah!" diye cevap verdiler. Peygamberimiz: "İşte beş vakit namaz da buna benzer, Allah namazla günahları siler." buyurdu. Namaz, kalplere Allah korkusunu yerleştirerek insanı günah işlemekten korur. Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmektedir: "Sana vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar." Müslüman kişi namaz kılmakla mükellef olduğu gibi, çocuklarına da namazı öğretmek zorundadır. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Çocuklarınıza yedi yaşına gelince namaz kılmasını emredin." NAMAZ KİMLERE FARZDIR NAMAZ KİMLERE FARZ DEĞİLDİR 1) Müslüman olanlara 1- Zihinsel engellilere. 2) Ergenlik çağına gelmiş olanlara 2- Ergenlik çağında olmayanlara 3) Akıllı olanlara 3- Müslüman olmayanlara. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi