ebook img

ortaöğretim 10. sınıf din kültürü ve ahlak bilgisi 1. ünite ders notları PDF

28 Pages·2016·3.16 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview ortaöğretim 10. sınıf din kültürü ve ahlak bilgisi 1. ünite ders notları

1 ORTAÖĞRETİM 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 1. ÜNİTE DERS NOTLARI 10. SINIF ALLAH İNANCI 10. SINIF 1. Allah'ın Varlığının ve Birliğinin Delilleri ALLAH VARDIR  Evrende atomdan galaksilere kadar bilinçli bir planlama ve tasarım vardır.  Evrenin ezelden (önceden) beri var olduğunu düşünmek imkansızdır.  Çünkü alem ve içindekiler, sonradan maddeten meydana gelmiş varlıklardır.  Madde de kendi kendini var etme gücüne sahip değildir.  Var olmak için başka bir güce ihtiyacı vardır. Bu durumda onu var edip yaratan bir gücün varlığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. İşte bu var edici, sonsuz güç ve kudret sahibi olan Yüce Allah’tır. “O, gökleri ve yeri yoktan var edendir...” (En’am Suresi, 101. Ayet) “Göğü kudretimizle bina ettik ve onu genişleten de biziz.” (Zariyat Suresi, 47. Ayet) Sorular ve Örnekler;  Şu anda üzerinde oturduğunuz sıra ve masa, tahtaya yazı yazdığımız tebeşir, duvarlarımızda asılı bulunan haritalar, panolar vs. her şey acaba kendi kendine var olabilir mi?  Yine giymiş olduğumuz elbiseler, takınmış olduğumuz saat, gözlük, kendiliğinden o hale dönüşebilir mi?  Bir ağaç durup dururken bir masa, bir pano olabilir mi?  Toprak durup dururken içindeki metalleri dışarıya çıkarıp, önce bir demir, daha sonra o demirde muazzam şekilde çalışan bir saat haline dönüşebilir mi? Bu saydığımız ve bize gayet sıradan gelen eşyalar bile kendi kendine var olamadığına ve de onların bir üreticisi, mühendisi olduğuna göre, şu içinde yaşadığımız evrenin, gecenin-gündüzün, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, bitkilerin, mevsimlerin, böylesine mükemmel bir düzen içinde işleyen kainatın kendi kendine var olması mümkün müdür? Bu sorunun cevabı elbette kocaman bir HAYIR’ dır. Allah'ın varlığına inansın veya inanmasın hemen hemen herkes bunun farkındadır ve bilincindedir. “O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik (iç içe kaynaşmış) iken, biz onları ayırdık (parçalayıp dışarı çıkardık) ve her canlıyı sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı ?” (Enbiya Suresi, 30. Ayet)  Evrenin var oluşu Allah’ın varlığının en büyük delilidir.  İnsanın Allah’ın varlığını anlaması için kendisine, yeryüzüne ve gökyüzüne bakması yeterlidir.  Çünkü hiçbir şey tesadüfen, kendiliğinden meydana gelemez.  İnsan aklı, hiçbir şeyin kendiliğinden meydana gelmeyeceğini, her şeyin bir yapıcısının var olduğunu kabul etmektedir. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 2 ALLAH BİR’DİR ÖRNEK 1:  Bir şehir düşünün, bu şehrin iki tane valisi var. Ve ya bir sınıf düşünün. Ders Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi. Bu sınıfta da iki tane öğretmen var. Öğretmenlerden biri diyecek ki bugünkü konumuz şu, diğeri diyecek ki yok efendim olur mu? Bu günkü konumuz bu? Şuydu buydu derken al sana bir gürültü, patırdı. Bozuldu mu düzen? Elbette bozuldu. Sınıfta ders işlenemedi ve ortalık karıştı. ÖRNEK 2:  Yine bir okulda iki tane müdür olduğunu düşünün. Müdürlerden biri diyecek ki efendim ben okulu bugün tatil ettim. Diğeri diyecek ki olur mu efendim bugün okul tatil değil ben ders işleteceğim. Biri dedi tatil, diğeri dedi tatil değil. Yine karıştı mı ortalık? Böyle bir durumda hem öğretmenler hem de öğrenciler ne yapacaklarını şaşırmazlar mı? Acaba ders mi yapacaklar, yoksa tatil mi yapacaklar? İşte içinde yaşadığımız evrende bu şekildedir. Eğer evrende iki tane Allah olsaydı düzen bozulur, ortalık karışır, dünya yaşanılamaz bir hal alırdı.  Allahlardan biri güneşi batıdan, diğeri doğudan doğdurmaya çalışır; birisi yağmur yağdırmak ister, diğeri kar yağdırmak ister; birisi insanı iki kollu iki ayaklı yaratmak ister, diğeri üç kollu üç ayaklı yaratmak isterdi. Bu nedenlerle dünya bozulur ve de artık insan için yaşanılamaz bir hal alırdı.  Oysa biz biliyoruz ki, evrende mükemmel bir düzen ve ahenk vardır. Evrendeki bu mükemmellik, sadelik, düzenlilik, ahenk ve uyum, Allah’ın bir olduğunun en büyük delilidir. Sınıfta uyumun ve düzenin olması öğretmenin tek olmasının; Okulda uyum ve düzenin olması okul müdürünün tek olmasının en büyük işaretidir. “Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka tanrılar olsaydı kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu…” (Neml Suresi, 88. Ayet) ALLAH GÖZLE GÖRÜLMEZ BİR HİKAYE: Geçmiş zamanlarda bir diyarda kendini beğenmiş, inançsız bir insan varmış. Bu kişi sürekli dolaştığı yerlerde gözüyle görmediği şeylere inanmadığını, Allah’ın olmadığını, çünkü Allah’ın da görünmediğini, şayet var olsaydı onu görebileceğimizi anlatır, bu şekilde sürekli etrafındakilerle görmedikleri şeye inandıkları için alay edermiş. Yine günlerden bir gün, köy meydanında bu şekilde konuşmalar yaparken oradan geçmekte olan bir çocuk adamın söylediklerini işitmiş ve hemen adamın bulunduğu yere gelmiş. Adama yönelerek ona şöyle demiş : - Ben sana Allah’ı gösteririm. Bir anda orada bulunanlar çocuğa dönmüşler ve neler oluyor, bu çocukta ne diyor böyle diyerek kendi aralarında konuşmaya başlamışlar. Çocuk: - Evet, ben sana Allah’ı göstereceğim. Ancak bir şartım var. Sana Allah’ı gösterdikten sonra artık bu tür konuşmalar yapmaktan vazgeçeceksin. Ve Allah’a inanacaksın. Adam büyük bir şaşkınlık içinde ne olduğunu tam anlamadan ; - Söyle bakalım çocuk bu iş nasıl olacak ? demiş. Çocuk: - Sen şartımı kabul ediyor musun? Onu söyle diyerek teklifini yinelemiş. Adam: - Tamam kabul ediyorum diyerek, çocuktan kendisine Allah’ı göstermesini istemiş. Bunun üzerine küçük çocuk adama şöyle demiş: Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 3 - Yarın bu saatte burada buluşalım. Tüm ahali de davetlidir. Ancak yarın buraya gelirken yanında bir tas süt getir? demiş. Ertesi gün olmuş, herkes büyük bir heyecan içinde Allah’ı görecekleri düşüncesiyle toplanmışlar köy meydanına. Çoluk - çocuk, yaşlı – genç, kadın – erkek herkes merak içinde başlamışlar beklemeye. İnançsız adamda onlarla beraber büyük bir heyecan içinde , elinde bir tas süt olduğu halde beklemeye başlamış. Derken küçük çocuk herkesin şaşkın bakışları arasında çıkagelmiş. Bakmış ki her taraf insan seli. Orada bulunanlar çocuğa: - E hadi bakalım! Bize Allah’ı göster de bitsin bu iş. Çocuk adama yönelerek şöyle demiş: - Elindeki sütü masanın üzerine koy ve şimdi benim sorularıma cevap ver bakalım. - Peynir neyden imal edilir ? Adam demiş “Sütten”. - Peki yoğurt neyden imal edilir? Adam: “Sütten” demiş yine. - Tereyağı neyden imal edilir? Adam yine “Sütten” demiş. Bunun üzerine çocuk büyük soruyu sormuş. Öyleyse göster bakalım bana. Peynir, Yoğurt ve Tereyağı sütten imal edildiğine göre bu sütün içinde nerede? Adam, hık etmiş, vık etmiş bir cevap verememiş. Ve sonunda şöyle deyivermiş: - Şey, evet bunlar sütten imal edilir ama, biz sütün içinde direk bakınca bunları göremeyiz. Bizim gözümüz bunu görmeye güç yetiremez. Bunun üzerine çocuk: - İşte demiş Allah’ta böyledir. Biz sütün içinde peynirin, yoğurdun, tereyağının olduğunu biliriz ama bunları göremeyiz. Bu kadar basit şeyleri bile göremeyen insan gözü Allah’ı da bu nedenle göremez. - Bunun üzerine çocuğun zekasına ve inancına hayran kalan adam, oracıkta Müslüman olmuş ve inanan bir insan olarak yaşamını n geri kalanını devam ettirmiş. İnsan gözü her şeyi görebilecek nitelikte ve nicelikte yaratılmamıştır. Bu nedenle Allah’ı da göremez, ama O’nun varlığına inanırız. “Nuh dedi ki; “Ey Kavmim ! Peki şu söyleyeceğime ne diyeceksiniz ? Ben Rabbimden apaçık bir delil üzere isem ve O, bana kendi katından bir rahmet bahşetmişse, size de Onu görecek göz verilmemişse biz, istemediğiniz halde Onu size zorla mı kabul ettireceğiz? (Hud Suresi, 28. Ayet) Allah’ın varlığını ve birliğini bilimsel ve mantıksal olarak ortaya koyacağımız ve İslam bilginlerinin uzun çalışmalar ve araştırmalar neticesinde ortaya koydukları başka delillerde vardır. Hudüs İmkan Gaye-Nizam Hareket (İlk Muharrik) Delili Delili Delili Delili Hudüs Delili: Bu delil şu şekildedir;  Evrende bulunan her şey Hadis’tir. Yani sonradan var edilmiştir.  Her sonradan var edilen şeyin bir var edicisi vardır.  Evren (kainat) ’de sonradan var edildiğine göre;  Evreninde bir var edicisi mutlak surette vardır.  Ki O da; Yüce ALLAH’tır. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 4 İmkan Delili:  İmkân, olmanın da olmama kadar eşit ihtimale sahip olması demektir.  Günlük konuşmalarımızda da mümkün derken olabilirde olmayabilir de manasını kast ederiz.  Bu âlem, varlığı da, yokluğu da mümkün olan bir varlıktır.  Her mümkün, varlığını yokluğuna tercih eden bir kuvvete muhtaçtır.  Bu âlem de, var olabilmek için böyle bir kuvvete muhtaçtır  O kuvvet de bu âlemin dışında, vücudu zatından olan bir varlıktır.  O da Allah'tır. Gaye ve Nizam Delili:  Kâinat'ta hiç bir şey gelişi güzel ve tesâdüfi değildir.  Her şey belirli bir plan ve proje dâhilinde yaratılmakta ve varlığını devam ettirmektedir. Her şey de mükemmel bir düzen vardır.  Bu âlemde bir plan ve proje dahilinde intizam içinde yaratılmıştır. Ve evrende de mükemmel bir düzen ve intizam vardır.  Böylesine mükemmel bir düzen ve intizam kendi başına var olamaz.  Her şey de olduğu gibi bu evrende de evreni düzenleyen ve evrendeki mükemmel intizamı sağlayan bir güç vardır.  O da Yüce Allah'tır. İlk Muharrik (Hareket) Delili  Alemde bulunan her şey bir hareket halindedir.  Bu hareketliliğin kendi başına olması mümkün değildir. Çünkü hareket eden her şeyi mutlak surette bir hareket ettiren vardır.  Bu âlemde bir plan ve proje dahilinde hareket etmektedir. Evrende madde olduğu için kendi başına hareket etmesi imkansızdır.  Öyleyse bu evreni de hareket ettiren bir güç olmalıdır.  Bu güç de evrenin dışında evrenden bağımsız olmalıdır ki;  O da Yüce Allah'tır. 2. Allah Her Şeyi Yaratandır  Yaratmak, yok olan bir şeyi varlığa çıkarmak, hiç yokken meydana getirmek demektir.  Yoktan var etmek sadece Allah'a mahsustur.  Allah'ın dışında hiçbir varlık, hiçbir şeyi yoktan var edemez ve yaratamaz. Çünkü bütün varlıkların yaratıcısı Allah'tır. "...Bilesiniz ki yaratmak da emretmek de O'na mahsustur Yüce Allah’ın yaratması , O'nun "kudret" sıfatına sahip olmasıyla mümkün olmaktadır. Allah, her şeye kadirdir, O'na hiçbir şey zor ve ağır değildir. Dilediğini yapabilme gücüne sahiptir. Bir şeyi yaratmak istediği zaman, dilemesi yeter. “  Allah'ın dışındaki tüm varlıklar “yaratılmış” varlıklardır. Kendisi yaratılan bir varlık, asla başka bir şeyi yaratamaz. Eğer yaratacak olsa, o zaman kendisinin de “yaratıcı” olması gerekir. Oysa hem “yaratılmış” olmak hem de “yaratıcı” olmak asla mümkün değildir.  Allah’ın yaratması, Onun Tekvin ve Hâlık sıfatlarının bir sonucudur. “O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır… Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O'dur.” (Enam Suresi, 101. Ayet) “Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar?....” (Tur Suresi, 35-36. Ayetler) “Ey kâfirler! Siz ölü iken sizi dirilten (dünyaya getirip hayat veren) Allah’ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizi öldürecek, tekrar sizi diriltecek ve sonunda O'na döndürüleceksiniz. O, yerde ne varsa Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 5 hepsini sizin için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara Suresi, 28-29. Ayetler) “(O), Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir. .” (Yasin Suresi, 101. Ayet “O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır. ” (Secde Suresi, 7. Ayet) “İşte O, her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah‘dır. O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl olup da döndürülüyorsunuz! (Başka şeylere inanıyorsunuz)” (Mü’min Suresi, 62. Ayet) Yüce Allah’ın yaratması yukarıda ki ayetlerden de anlaşıldığı üzere 3 şekilde ortaya çıkar. Her şeyi yoktan var etmek. - Yüce Allah her şeyi yok iken var etmeye güç yetirebilendir. O'ndan başka hiçbir varlık bu güce ve kudrete sahip değildir. Yüce Allah ezelidir. O'nun varlığının başlangıcı yoktur. Ezelde sadece O vardı. Allah'ın yaratması zaman ve mekanla sınırlı değildir. Yaratması her an devam etmektedir Var olan maddeden başka bir şeyi yaratır. - Yani mevcut olandan yenilerini de yaratabilir. Tohumdan bitkinin, çekirdekten ağacın, spermden insanın, buluttan yağmurun vs. oluşması, Yüce Allah’ın bu tür yaratma kudretine örnektir. Bu yaratma da süreklidir. Var olan her şeyi yok eder. - Canlı bir varlığı cansız hale dönüştürür. insanın ölmesi, bedenin çürümesi, bir bitkinin kuruyup yok olması buna örnektir. Allah'ın bu yaratıcılığı da süreklidir 3. Allah Yaşatandır “Ve O, yaşatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün değişmesi O'nun eseridir. Hâla aklınızı kullanmaz mısınız!” (Mü’minun Suresi, 80. Ayet) “(O öyle lütufkâr) Allah‘tır ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkardı; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi; nehirleri de sizin (yararlanmanız) için akıttı. Düzenli seyreden güneşi ve ayı size faydalı kıldı; geceyi ve gündüzü de istifadenize verdi. O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür! .” (İbrahim Suresi, 32-34 Ayetler)  Bütün varlıkları yaratan Allah, aynı zamanda onları yaşatandır. Onlara hayat verendir.  Allah, evrendeki canlı cansız tüm varlıkları yaratmakla kalmamış, onların bu dünyada iken yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için her türlü nimeti vermiştir.  Yüce Allah’ın sıfatlarından biri de “Hayat”tır. Yani Allah; diridir, canlıdır, hayattadır.  Bu nedenle, Evren ve içinde bulunan her şey, canlılığını veya hayatta kalışını, onlara hayat veren Allah'a borçludur. “Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler bitirdik. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir. “ (Kaf Suresi, 9-11. Ayetler) Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 6 4. Allah Gözetendir Yüce Allah, insanı her zaman gözettiğini şu ayette bildirmektedir: “İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?” (Kıyame Suresi, 36.Ayet) Buna göre, insan sürekli Allah’ın gözetimi altındadır. Başka bir ayette ise Allah, gözetlediği insana çok yakın olduğunu şöyle bildirmektedir: "Andolsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz. Biz insana şah damarından daha yakınız.“ (Kaf Suresi, 16. Ayet) Dinimize göre Allah, insanı sadece maddeten değil mana (manevi) olarak ta gözetmektedir. Bu nedenle insanlara peygamberler ve kutsal kitaplar göndererek, insanlara iyiyi, güzeli ve doğruyu göstermiştir. Şeytana uymamamızı ve onun yolunda gitmememizi istemiştir. Bir ayette; “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüz kızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir.” (Nur Suresi, 21. Ayet)  Tarihin hiçbir döneminde Allah’ın kendisine vahiy göndermediği, emir ve yasaklarını bildirmediği bir topluluk olmamıştır.  Allah dilediği sürece, insanların kutsal kitap ve peygamber ihtiyacını karşılamıştır.  Bu da insanların hiçbir zaman yaratıcı tarafından boş bırakılmadığını ve onların sürekli gözetlendiğini ortaya koymaktadır.  Ayrıca, dünyada bir sıkıntıya düştüğümüz veya kötü bir durumla karşılaştığımız zaman, Yüce Allah kendisine sığınmamızı istemektedir. Yani bugün bile maddi veya manevi olumsuz bir durum başımıza geldiğinde, Allah'ın bizi gözettiğini, koruduğunu ve o olumsuzluğu bizden uzaklaştıracağını söylemektedir. Nitekim Kur'anı Kerim'in son iki suresi olan Felak ve Nas surelerinde bunu açık bir şekilde bildirmektedir. “De ki: "Ben ağaran sabahın Rabbine sığınırım. Yarattığı şeylerin şerrinden, Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, Ve düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden, Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!” (Felak Suresi) “De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine, İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine), insanların ilâhına. O sinsi vesvesenin şerrinden, O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler)fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan(olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!” (Nass Suresi) Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 7 İNSANIN ALLAH’LA İLETİŞİM YOLLARI Dua Etmek İbadet Etmek Tövbe Etmek K.Kerim Okumak Dua Etmek: “…. Bana dua edince, dua edenin duasına karşılık veririm…” (Bakara Suresi, 186. Ayet) “…. Duanız olmasa, Rabb’im size ne diye değer versin…” (Furkan Suresi, 77. Ayet)  Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından birisidir.  Çünkü dua, sadece Allah’a yapılır.  Dua; dilemek, istemek, insanın isteklerini ve dileklerini aracısız olarak Allah’a iletmesi, ondan yardım istemesi demektir.  İnsan her zaman ve her yerde Allah’a dua edebilir.  Dua etmek için, belli bir zaman ve mekan söz konusu değildir.  Sadece sıkıntılı ve hüzünlü anlarımızda değil, sevinçli ve mutlu anlarımızda da dua etmeliyiz.  Dua yapan kişinin ibadet yapmakla birlikte aynı zamanda ruhi faaliyetleri de güç ve canlılık kazanır.  İnsan hırsını, bencilliğini, aczini görür. Kötülük eğilimleri azalır, güzel davranışlara yönelir.  Dua eden kişi, Allah'ın yardımının kendisiyle olduğunu düşünür ve manevi güç kazanır. Duanın insana kazandırdığı bu manevi güç ve direnç, insanın zorlukları yenmesini kolaylaştırır. İbadet Etmek:  İbadet, Allah'a saygı, sevgi ve bağlılığını göstermek isteyen insanın ruhen ve bedenen bütün varlığıyla ona yönelerek yaptığı iş ve davranışlardır.  Yine İbadet, "İnsanın Allah'a karşı duyduğu saygı ve sevginin sonucu olarak onun rızasını, hoşnutluğunu kazanmak için yapmış olduğu iş ve davranışlara denir."  Yüce Allah ile iletişim kurmamızı sağlar.  Allah’a karşı bağlılığımızı, sevgi, saygı ve güvenimizi ortaya koymamızı sağlar.  Bütün dünyevi durumlardan sıyrılarak ölümü ve ahireti hatırlamamızı sağlar.  Toplumda huzur ve mutluluğun, birlik ve beraberliğin sağlanmasına katkıda bulunur.  İbadetleri yerine getiren insan Allah'ın buyruklarını yerine getirmenin mutluluğunu yaşar. Allah'ın sevgisini ve hoşnutluğunu kazanır. Böylece Yüce Yaratıcısıyla ilişkisi güçlenir. "(Resulüm) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.“ (Ankebut Suresi, 45. Ayet) “Ey İnsanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk ediniz. Umulur ki böylece korunmuş olursunuz.” (Bakara Suresi, 21. Ayet) “... bilesiniz ki kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.” (Rad Suresi, 28. Ayet) Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 8 Tövbe Etmek  Tövbe, işlediği bir günah veya hatadan pişmanlık duyarak bir daha yapmamaya karar vermektir.  Terim olarak ise dinimizce hoş karşılanmayan, uygun görülmeyen iş ve davranışlarda bulunan kişinin aynı hatayı bir daha yapmamaya karar vermesi ve yaptığı hatalardan dolayı da Allah'tan bağışlamasını uygun bir dille istemesidir. “Kim haksız davranışlarından sonra tövbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Maide Suresi, 39. Ayet)  Tövbe samimi ve içten olmalıdır.  Yapılan hata tekrar edilmemelidir.  Tövbe büyük bir pişmanlıkla yapılmalıdır.  Kişi tüm gönlünü ve kalbini Allah’a yöneltmelidir.  Tövbe eden hayata yeni başlamış gibi olur.  Kişi Allah'a olan imanını yeniden güçlendirmek suretiyle inancının ve imanın gereğini yerine getirir.  Allah'ın samimi bir şekilde tövbe edenlerin günahını bağışlayacağını bilir.  Bu da kişinin mutlu ve huzurlu olmasını sağlar. Allah ile iletişimini güçlendirir Kur’an Okuma  Kur'an-ı Kerim Müslümanların kutsal kitabıdır.  Allah tarafından gönderilen ilahî kitapların sonuncusudur.  Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'e indirilmiştir. Bir insan K.Kerim okuyarak Allah’la nasıl iletişime geçmiş olur?  K.Kerim Allah kelamıdır. Tamamen Allah’ın sözlerinden oluşmaktadır.  Ne Cebrail, ne de Peygamberimiz ona kendilerinden bir şey katmışlardır.  Böyle olunca insan, içten ve samimi olarak K.Kerim okursa Allah ile konuşmuş olur. Dolayısıyla da Onunla iletişime geçmiş olur. “Kur’an okuyan bir insan, Allah ile konuştuğunu söylese ve yemin etse yemininde yalancı çıkmaz.” (Hadis’i Şerif) 6. Temel İnanç Esasları İMAN NE DEMEKTİR? İman'ın sözlük anlamı, herhangi bir şeye inanmak demektir. Dini terim olarak iman: «Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'in Allah tarafından getirdiği şeylerin doğru olduğuna kalb ile inanmak ve bu inancı dil ile söylemektir.» Allah'ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın peygamberi olduğuna kalbi ile inanan ve bu inancını dili ile söyleyen kimseye «Mü'min» denir. KELİME–İ TEVHİD Okunuşu: "Lâ ilâhe İllellâh, Muhammedün Rasûlüllah." Anlamı: "Allah'tan başka tanrı yoktur. Hazreti Muhammed (s.a.s.) Allah'ın Peygamberidir." Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 9 KELİME-İ ŞEHADET Okunuşu: "Eşhedu en lâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh." Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah'tan başka Tanrı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Hazreti Muhammed (s.a.s.) Allah'ın kulu ve Peygamberidir."  İman esasları, topluca ve özet olarak hem Kelime-i Tevhid, hem de Kelime-i Şehadette ifade edilmiştir. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Peygamber olduğuna inanmak, O'nun Allah tarafından getirip haber verdiği her şeyin doğru ve gerçek olduğuna inanmayı gerektirir. Bu sebeple bir insan, Kelime-i Tevhid veya Kelime-i Şehadetten birini dili ile söyler, kalbi ile de inanırsa İslâm Dini'ne girmiş olur. İMAN ETMİŞ BİR İNSANA YAKIŞAN DAVRANIŞLAR İnanan insana yakışan çeşitli davranışlar vardır. Şimdi bu davranışları ayrı ayrı ele alalım: 1. Dürüst Olmak 2. Çalışmak ve Üretmek 3. İnsanlara Yardımda Bulunmak 4. Allah'a Şükretmek 5. Sabırlı Olmak 6. Allah’a Güvenmek (TEVEKKÜL) . BİR HİKAYE: İKİ ER KİŞİ İLE BİR HATUN KİŞİ (hikaye) Hacı Bayram Veli, Sultan II. Murad'ın saygı duyduğu manevi önderlerdendi. Hükümdarın Hacı Bayram'a saygısı o derece büyüktü ki ona mürid olanlardan vergi almıyordu. Ama gelin görün ki bütün Ankara halkı Hacı Bayram'ın müridi olduğunu iddia ediyordu. Ankara'da kimden vergi istense "Ben Hacı Bayram'ın müridiyim" deyip işin içinden sıyrılıyordu. Bu durum hükümdara yansıtıldı. Hükümdar Hacı Bayram'a bir mektup gönderip, "Gerçek müritlerinizin sayısını bana bildiriniz, sizin bildirdiğiniz herkes vergiden muaf tutulmak üzere kabulümdür"dedi. Hacı Bayram devletine saygılı bir maneviyet büyüğü olarak kendisine bağlılığın kötüye kullanılmasından zaten şikayetçi idi. Mektubu fırsat bilerek müridlik iddiasındaki herkese haber saldı: "Falan gün falan yerde toplanınız" diye. O gün hemen bütün Ankara halkı şeyhlerinin davetine uyarak bildirilen yere akın ettiler. Hacı Bayram bir tepeciğe kurdurduğu siyah kıl bir çadırdan çıkarak kalabalığa sordu: "Beni seviyor musunuz?' Kalabalık hep bir ağızdan karşılık verdi: "Elbette seviyoruz." "Bana yürekten bağlı mısınız? İstesem benim için canınızı verir misiniz?" Kalabalık cevab verdi: "Canımız senin yoluna feda olsun..." Hacı Bayram bunun üzerine "Bugün bana inananları şu çadırın içinde bir bir kurban edip canlarını cennete göndereceğim. Şimdi bir kişi çıksın" dedi. Kalabalıktan bir kişi çıktı. Hacı Bayram onu çadıra aldı. Çadırda önceden hazırlattığı koyunlardan birini kestirerek, kanını çadırdan dışarıya akıttırdı. Dışardakiler adamın gerçekten kurban edildiğini sanarak ürperdiler. Hacı Bayram dışarı çıktı, "Bir kişi daha gelsin"dedi. Bir adam daha çıktı. Onu da çadıra alıp aynı işlemi yaptı. Sonra dışarı çıktı ve bir kişi daha istedi. İşin şakayla gelir yanı yoktu. Giden gidiyordu. Bu defa bir şaşkınlık ve duraksama görüldü. Yine de bir hanım ileri çıktı. Hacı Bayram onu da çadıra aldı. Aynı olay tekrarlandı. Dördüncü defa Hacı Bayram kurbanlık isteyince tek kişi çıkmadı. Hacı Bayram artık hükümdara cevap verecek durumdaydı: - Sultanım, vergiden affedilmek üzere gerçek müridlerimi sormuştunuz. Benim gerçek müritlerim iki er kişi ile bir hatun kişiden ibaret üç kişidir. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi 10 İMAN'IN ESASLARI (ŞARTLARI) NELERDİR? Ayrıntılı olarak inanılması gereken iman esasları altıdır. Bunlara iman'ın şartları da denir. Allah’a İman Meleklere İman E S Kitaplara İman İ A Peygamberlere İman M S A L N A Ahiret Gününe İman R Kadere ve Kazaya İman I “Görmedikleri halde Rablerinden korkanlar için, bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.” k.kerim,mülk 12 ALLAH’A İMAN Allah vardır ve birdir. Ondan başka ilah yoktur. Varlığının başlangıcı ve sonu yoktur. O, her zaman vardı, sonsuza kadar da var olacaktır. Allah varlıklardan hiçbirine benzemez. O'nun eşi ve benzeri yoktur. Varlığı kendindendir. Hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şey O'na muhtaçtır. Allah diridir, her şeyi bilir, her şeyi işitir ve her şeyi görür. Kalbimizden geçenleri de bilmektedir. Allah irade sahibidir, diler ve dilediğini yapar. Onun kudreti sonsuzdur, her şeye gücü yeter. Allah yaratıcıdır, dilediğini yoktan var eder, dilediğini de yok eder. Evrende ne varsa hepsini O yaratmıştır. Allah harflere ve sese gerek olmadan söyler. Sözünü Peygamberlerine duyurmuş, emir ve yasaklarını bildirmiştir. Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim Allah'ın sözü yani kelamıdır. Allah, merhameti sonsuz, bağışlaması bol Yüce bir varlıktır. Bize hayat veren, sayılamayacak kadar nimetler bahşeden O'dur. O, bizi yarattıktan sonra da yalnız bırakmamış, peygamberler göndererek dünyada ve ahirette mutlu olmanın nurlu yolunu göstermiştir. Allah'a böyle doğru olarak inanan ve ona gönülden bağlanan insan, varlıklar arasındaki şerefli yerini almış, gerçek değerini kazanmış olur. Bu inanç, insanın kalbini her türlü kötü düşüncelerden temizler, iyi düşünce ve güzel huylarla süsler. İnsan, hiç kimsenin görmediği yerlerde bile ahlâka aykırı davranışlardan sakınır. Çünkü, Allah'ın her şeyi gördüğüne ve bildiğine inanır. Allah'a iman, her türlü iyiliğin kaynağıdır. ALLAH’IN SIFATLARI Allah'ın ezeli ve zatıyla kaim sıfatları vardır. Bu sıfatlar zatının aynı olmadığı gibi, zatından gayri da değildirler. İslama göre bu sıfatlara sahip ikinci bir varlık mevcut değildir. Mahmut DUMAN Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni – Eğitim Yöneticisi

Description:
ORTAÖĞRETİM 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ. 1. ÜNİTE DERS NOTLARI. 1. Allah'ın Varlığının ve Birliğinin Delilleri. ALLAH VARDIR.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.