ebook img

Oğlak Dönencesi - Henry Miller PDF

382 Pages·2014·1.55 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Oğlak Dönencesi - Henry Miller

Henry Miller OĞLAK DÖNENCESİ Çeviren: Avi Pardo Henry Miller Alman göçmeni bir ailenin ilk çocuğu olarak 1891 yılında New York’ta dünyaya geldi. Başarılı geçen ilse yıllarının ardından City College'a kaydolan Miller, sonraları ‘ıstırap, keder ve kargaşadan ibaret’ olduğunu söylediği eğitimini tamamlamadan üniversiteden ayrıldı. Bulaşıkçılıktan liman işçiliğine, barmenlikten piyano öğretmenliğine varana dek pek çok farklı iş yaptı. İş ve macera peşinde Amerika’nın bir şehrinden diğerine seyahat ettiği sırada Emma Goldman ile tanışmış; Celine, Rabelais, Dostoyevski gibi büyük ustalardan, gerçeküstücülük ve dadaizm gibi akımlardan, ayrıca Henry David Thoreau, Walt Whitman ve Jack London’ın özgürlük odaklı arayışlarından etkilenmiştir. Miller, etkilendiği tüm yazarlarla bağını kopartarak özgün sesini bulduğunu ve bir tür ‘umutsuzluk’ yüzünden yazar olduğunu söyler. 1917’de Beatrice Wickens ile evlenen Henry Miller, ikinci evliliğini – yazınında da etkisini gösteren– June Mansfield ile 1924 yılında yaptı. Oradan oraya sürüklendiği yıllarda yazmayı sürdürse de yazdıklarını yayımlatmakta büyük zorluklar çekti. Eşi Jume ile çıktığı dokuz aylık Avrupa seyahatinin ardından New York’a döndü, ancak kısa sure sonra tekrar Londra’ya ve ardından Paris’e gitti. Her ne kadar kurmaca bir eser olsa da, Oğlak Dönencesi, yazarın New York’ta yaşadığı ve Western Union Telgraf Şirketi’nde çalıştığı döneme dair otobiyografik niteliklerle bezelidir. 1939 yılında, Paris’teki Obelisk Yayınevi’nce yayımlanan kitap, ABD’de uzun yıllar yasaklı kalmış ve hakkında açılan davalardan ancak 1963 yılında beraat etmiştir, Miller’ın ‘uyanışını’ konu alan ve dönemin gerçeküstücülük akımının izlerini yansıtan bu kitap, 1934 yılında yayımlanmış olan ve yazarın Paris yıllarına odaklanan Yengeç Dönencesi’nin devamı olarak değerlendirilmesine rağmen, Paris sürecinin öncesine dair tecrübe ve gözlemlerden yola çıkar ve bağımsız bir nitelik de taşır. Oğlak Dönencesi, Miller’ın çocukluğunu ve ilk gençliğini irdeleyerek Amerikan ideallerine, medeniyet fikrine ve insanlığın çıkmazlarına getirdiği eleştirilerle bilhassa dikkat çeken bir metindir, Sözünü sakınmayan Miller’ın kapitalist dünyayı ve gelişim anlayışını betimleyişi; yeni bir soluk, yeni bir varoluş ve yeni bir insanlık hasretiyle yontulmuştur. Döngüsel bir ezgi gibi şekillenen bu eser, Henry Miller’ın başyapıtlarından biridir. Marcel Duchamp, Blaise Cendrars, Lawerence Durrell, Ezra Pound, T.S. Eliot, John Dos Passos, Karl Shapiro ve George Orwell gibi farklı görüşlere sahip aydınların ortak beğenisini kazanan Henry Miller, hakkında açılan davalar, maruz kaldığı yasaklar ve koparttığı fırtınalar bir yana, bugün çağdaş edebiyatın en sarsıcı ve güçlü seslerinden sayılmaktadır. Henry Miller 1980 yılında hayata veda etmiştir. Eserlerinden bazıları: Yengeç Dönencesi, Seksus, Pleksus, Neksus, Clichy’de Sessiz Günler, Cennette Bir Şeytan, Çılgın üçlü, Big Sur ve Hieronymus Bosch’un Portakalları, Kara İlkbahar, Merdivenin Dibindeki Gülümseyiş, Tropic of Capricorn © Henry Miller, 1961. Siren Yayınları – Roman Sertifika No: 16232 ISBN: 978-605-5903-50-3 Birinci Baskı: Mayıs 2014 Yayın Yönetmeni: Sanem Sirer Yayın Danışmam: Erol Aydın Çeviren: Avi Pardo Kapak Tasarım: Nazlım Durdu İç Tasarım: Adem Şenel SUNUŞ Oğlak Dönencesi, dünyaya dair bellenmiş koordinatları hiçe sayan bir yazarın medeniyete, geçmişe ve geleceğe, yaşama ve ölüme, kasıklara ve zihne uzandığı uzun bir yürüyüş, isyankâr ve tutkulu bir metin. Tabulara, kurallara, ezberlere inat, Henry Miller’ın dünyaya meydan okuduğu ve dönüş yönünün tersine ilerleyerek insanlığın izini sürdüğü çağdaş bir edebiyat klasiği... O klasik ki, 1939 yılında Fransa’da yayımlandıktan sonra yirmi yılı aşkın bir süre boyunca kendi ülkesi olan ABD’de yasaklı kalmış ve nihayet, 1961 yılında sonlanan mahkeme sürecinin ardından ‘sakıncalı’ statüsünden çıkarak çağdaş edebiyatın temelleri arasında sayılmaya başlamış. Aykırı sesleri öğütmeye her daim yeminli bir düzenin çarklarına atılmak istense de tüm yasakları aşarak okuruna ulaşmış. Amerikan rüyası denen şeye, basamakları birer birer atlayıp altta kalanları ezerek yükseklere çıkma iddiasına, doğru bildiklerindense doğru belletilenlerle yaşama fikrine sırtını çeviren Miller, Oğlak Dönencesi’nde kendi geçmişine uzanır ve Amerika’nın kof yapıtaşlarını yerinden oynatmaya, doğrularını haykırmaya, kendi gerçeğinin peşinden gitmeye koyulur. Oğlak Dönencesi, yumurtalıklardan başlayan bir yaşam serüvenidir ve yaşam döngüsünü tüm çelişkileri, hezeyanları ve coşkularıyla ortaya koyar. Savaş sonrasının ‘gelişen’ medeniyetinde benlik arayışını konu ettiği Oğlak Dönencesi’nde Miller, aynayı sadece kendine değil, tüm insanlığa tutar ve yoğun bir esrime ihtiyacıyla geçmişe ve geleceğe dalar. Yazarın sözünü sakınmadan, olanca dürüstlüğüyle kaleme aldığı bu metin, belki saklı kalması gerekenlerin altını çizdiğinden, belki Amerikan ideallerini sertçe eleştirdiğinden, belki de insanın en temel dürtülerinden biri olan arayışı bunca çıplaklığı ve aciliyetiyle resmettiğinden tehlikeli bulunmuş, Millerin çizdiği ‘büyük resim’ görmezden gelinerek kitabın müstehcenliği tartışmaya açılmıştır. Ülkesindeki mahkeme sürecinin yirmi yılı aştığı düşünülürse, günümüzün çağdaş klasiklerinden sayılan bu kitaba açılan savaşın boyutlarının kavranması mümkün olabilir. Oğlak Dönencesi’nin Türkiye macerası da pek farklı olmamıştır, Can Yayınları’nca, Aylin Sağtür çevirisiyle 1985 yılında basılan Oğlak Dönencesi edisyonu çabucak toplatılmış ve 1988’de mahkum olmuştur. Ardından, gurur verici bir dayanışma sergileyen otuz dokuz yayınevi bir araya gelmiş ve yasaklanma gerekçesi olarak gösterilen kısımların boş bırakıldığı yeni bir edisyon yayımlamıştır. Öyle bir edisyondur ki bu, mahkeme kararı uyarınca sakıncalı addedilen satırlar boş bırakılsa da girişte yer alan iddianame ve raporlar sayesinde ‘yasaklı’ kısımları okumak mümkün kılınmıştır. Bu kitap hakkında da dava açılmasına rağmen karara bağlanmış davalarda iddianame, savunma ve örnekleri yayımlamak suç sayılmadığından dava düşmüştür. Erdal Öz ve Can Yayınları, daha sonra sakıncalı addedilen satırları siyah bantlarla örtüp ilgili tutanakları girişe ekleyerek kitabı yeniden yayımlamış; edebiyata yönelik sansür, sansür mekanizmasının kendi aygıtlarıyla böylelikle alt edilmiştir. Bugün bu çağdaş klasiği, Avi Pardo’nun yeni çevirisi ile yayımlarken kitapların yasaklanmadığı özgür bir dünya umudunda ısrar ediyoruz. Historia Calamitatum için Önsöz (talihsizliklerimin hikâyesi) Bazen erkeklerin ve kadınların yüreklerini kıpırdatan, kederlerini hafifleten, sözlerden ziyade başkalarının yaşadıklarıdır. Bu yüzden, zamanında buna tanıklık etmiş bir kişinin anlattıklarında teselli bulmuş biri olarak, kendini teselli edemeyenler için talihsizliklerimin doğurduğu acıları yazmaya karar verdim. Böylece dertlerinizin benimkilerin yanında hiç kaldığın ya da önemsiz olduğunu keşfedebilir ve bu sayede onlara daha kolay katlanırsınız. – Peter Abelard Yumurtalık Tramvayında

Description:
Ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitaptan biri! Arkadaşlığın gerçek anlamını kavrayabilmek için insanın arkadaşlarından kopması gereken zamanlar vardır. Bunu söylemek biraz tuhaf kaçacak ama bu kitabın keşfi etrafımda bulunan ve benim için artık bir şey ifade etmeyen arkad
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.