A.M . CelaŞle ngö2r4 M art1 955'İtset anbudlo'ğddau1 .9 73y ılınRdoab ert Academyyib' itir1d9i7,8 'Sdtea tUen iverosfiN teyw Y orakt Al bany'djeeno log olarmaekz uonl du1.9 79'mdaas te1r9,8 2'ddeea ynüın iversidtoekdteoanrl ad ı. 198'1d İeT ÜM adeFna kültesi, Geknüerls üJsaeüsonileso tjain 1 9o8ly4dı ul.ı nda LondrJae olCoejmii yeti"'Bnaişnk aÖndlüılkü "n1ü9,8 6'TdÜaB İTAK.ı'nB ilim Ödülnüü'a ldAıy.n ıy ıİlT ÜM adenF akültGeesnieJ le olAonjaib ilDiaml ı'nda doçent old4. 1988Ü'ndiev eNresuFicethnFea astkieü li tesşie'rnbedifel ni m dok tor(uD octeeusSr c ienhcoenso rciasu sa) paalyde1ıs9.i9 0y ılınAdcaad emia Europaeial'Tkyü rak ü yeo larsaekç iladyiny,ıı Alv ustuJreyoal Soejriv miushia biüry es1i9,9 1y ılıAnvduas tuJreyoal Doejrin eşğeir üeyfe soil du1.9 91y ılında KültBüark aınğlı'BniılngÇ ia ğıÖ dülnüü'k azan1d9ı9.2 y ılınİdTaÜ M aden FakültGeesnieJ le olAonjaib ilDiaml ı'pnrdoaf esöyrülküsğeel t1i9l9d3yi ı.l ında TürkiByiel imAlkeard emkiusriu cüuy esoil duA,k ademkio nseysiençei aldyin,ı yıTlÜ BİTAKB iliKmu rulüuy eliğsiençei 1l9d9i4.y ılıRnudsay Dao ğaB ilimleri Akademüiyseil iğFirnaen,vs eıA zm erikjaeno ldoejrin ekşleerrüeiyf e lisğeiçniel di, ayrıkcean disFirnaen sFızizi Cke miyevteEi c olNeo rmalSeu periVeaukrfetı a ra fındRaanm maMla dalyvaesrıi Şlednig.1ö 9r9 y7ı lıFnrdaan Bsiılzi mAlkeard emisi tarafıynedrabni lidmalleırnbidü ay üökd ü(lL utaÖuddü lüi)lt ea letdiifl 1d9i9.8 seneMsaiy ıasy iıç erisŞienndgeöC ro,l ledgeFe r ance'da prmoifseaosflöiarrr baikr kürsiüş geatltb iu,r a"dXaIX . Yüzyıl'da tektoniğin jgeeollioşgmleasriınneı nF ransız katkıksoın"u bliudr e rvse rvdei2 8M ayı1s9 98'Cdoel ledgeFe r anıcnme a'd alyasını ald1ı9.9 9'Ldoan drJae olCoejmii yektein disBiinges Mbayd alynaıts eıv'ceitht i. 2000y ılıNniısna any ınAdmae riBkiar leDşeivkl etUlleursiBa ill imAlkeard emisi yabanücyıe liğsiençei illeTknü rokl du2.0 04'Atmee ricPahni losopShoicciaelt y üyeliğ2i0n0e6,'d daaR usyFae derasByiolnium Alkeard emis2i0n1e2y, ı lıdnad a LeopoldAilnmaa Unl usbaill imAlkeard emisyianbea nücyıeo larsaekç i2l0d1i5. Nisaany ında Avusturya Bilimmulhearb iürAy kealdieğmiinsei 2 s0e1ç0i ldi. yılıGnedoal ogiVsecrheei nikgeunndgi sGiunset av-Steimnamdaanlny atseıvncıi h ettŞie.n göbri rkahçaır itça mamyıu rdtı şınodlaan3n 3 b ilimösdeülal l mıştır. ŞengöCro,l ledgeFe r andcıeş ınİdnag iltOexrfeo'rd(deR oySaolc iAertayş tıbruırcı suylAaB)D,' dCea lifolmnisat iotfuTteec hnol(oMgoyo rDei stinguSicshhoelda r olarvaekA )v usturSyaal'zdbaLu ordgr on-ÜPnairviesr sitmeissia'pfnridoref esörlük yapmıştır. Şengöjre olojbiidleh aysaspaı sjaelo lvoejt ie ktodnailkl arıçnadlaıkşim aillaer ı üny apmışBtuı kro.n ud1a7 k ita2p4,3b ilimsel 1m9a8kt aelbelö,iz ğe vteip ek çokp opüler bilimt amravikehfa ellessieilf,iee l gdield iö rkti tavpe3 00ü' geçen denemyea zıysaıy ınlanmBıuşntlıarr1.ı9n 9 7-1 998y ılları Caurmahsuırnidyae t BiliTme knidke rgisi"nZdüemkriü tAtkeins lkeörş"e siçnıdkem oılşa nlYaarpıı KredYia yınltaarrıa fı1n9d9a9n' Zdüam rütname, 1999y ıliıç inçdıek andlaa r Zümrüt Ayna başlıkallatrıınk diat aplaştıırB.ru ı ilkmkiıi ştta2p0 14y ılınKAd a Kitatpa rafıbnidrasenör y leekşlie mestieyklrbeaa rs ılmŞıeşntgıörr.j' eüonld oıjşiı n dakpio pülveerp opüloelrm aybainl imysaeylı nla(rkıintıvanepm akalsea)y ısı 27'dŞiern.g aöry rıpceakç oku luslardaerragsieıdd ei työarr,d ıemdai tvöery ayın kuruülyue lyiağpim ışvteyı arp maktaŞdeınrgü.ön ry 'inCeu mhuriyet Bilim Teknik dergisvienb daezb ıa şkyaa yıonr ganlayraıynıdmal adniağnem ra kalelerbiinrd en seçmdeey inKAe Kitatpa rafı2n0d1ay5nı lıAnpdtaalı Tanımak adaıl tıynadyaı m lanmıştır. Şengö1r9 86y ılınOdyaaM alteipleee v lenmiTşetkçi orc.u ğoul aonğ lHu. C. AsımŞ eng1ö9r8 9y ılıdnüdnay agyeal miştir. �-kitap Newton Neden Türk Değildi? A. M. Celal Şengör Ka Bilim ISBN 978-605-83915-0-5 Sertifika No: 30862 1. Baskı, Ka Kitap, Kasım 2015 Genel Yayın Yönetmeni: Emrah Akkurt Yayına Hazırlayan: Selen Selekler Kapak Tasarım: Nafiz Oksar / FDA Tasarım ww.wfdatasarimofisi.com Bu kitabyıany ıhna klaKraKı i taapi'ta tHierr h.a kksıa klıTdaınrı.t aımma çylaıp ılaaclaıkn tılar dışınydaay ıncıynaıznıi lzıno il maksıhziıçnby iorl çloağ altılamaz. Baskı: Yıkılmazlar Basın Yayın Prom. ve Kağıt San. Tic. Ltd. Şti. Evren Malı. Gülbahar Cad. No:62/C Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: 0212 515 49 47 Sertifika No: 11965 © Ka Kitap Atatürk Malı. Sedef Cad. Ataşehir Residence A Blok No:77 Ataşehir/ İstanbul Tel: (216) 304 69 22 www.kakitap.com / [email protected] '8bilim Celal Şengör A. M. NEWTON NEDEN TÜRK DEGİLDİ? t!)kitap İÇİNDEKİLER İthaf: Emel Ablama • 7 Takdim •11 Yazarın Önsözü •1 5 Isaac Newton Neden Çinli Değildi? •23 Newton Neden Çinli Değildi? (ve Neden Türk Değildi?) •47 Çin'de Bilim •5 0 Büyük Petro'nun Ölmeyen Mirası: Rus Bilimi •5 2 Doğayı Anlamak mı, Değiştirmek mi? •5 5 Jules Verne Niçin Türkiye'ye Yabancı? •58 Kaptan Nemo'nun Tutkusu •64 2005'te İki Önemli Yıldönümü •67 Bilgiye Duyulan İhtiyaç •69 CalTech •72 CalTech'in Toplumsal Temelleri •7 4 Bilim, Devlet, Haysiyet: Prof. Dr. Liepmann'dan Bir Anı • 78 Acabalı ve Acabasız Toplumlar •81 Anıtkabir'deki Karanlık Gece •84 Bilim İnsanı Anıtkabir'e Niçin Gider? •91 Ragnarök? •94 Bilim ve Keyif •97 Charles Darwin'den Bilimsel Düşünme Dersleri.. . • l 00 Bilimsel Ön deyi ve Komplo Teorisi Üzerine • l 03 Alb ert Einstein ve Bilimsel Safdillik • l 06 Eduard Suess ve Politika (veya Gerçek Bir Bilim İnsanı Politikacı Olursa Ne olur?) •109 Büyük Bir Doğa Bilimci Politikacı Olursa • 112 Sağ ve Sol Söylemi Karşısında Doğa Bilimcinin Şaşkınlığı • 115 Bilim ve San'atın Sınırında Düşünceler •118 Bilimi Bilim Olmayandan Nasıl Ayırırız? •1 21 Demokrasi ve Bilim Nereye Kadar Bağdaşır? •140 Zorbalık Kültürü ve Bilim • 143 Naciye •146 Yanlışlanabilirliğin Asimetrisi ve Liberal Düşünce • 156 Ağlayan Meryem, Aziz Gennaro'nun Kanı ve Azize Rosalina'nın Kemikleri • 159 Dinin Yok Ettiği Kültür • 162 Kullukla Bireylik Arasında Yaratıcılık •1 65 Hurafe ve Yaşamın Evrimi • 168 Gelişme ve Evrim Aynı Şey mi? •171 Avrupa Taraftarı ve Avrupa Karşıtı Olmak: Bir Doğa Bilimcisinin Düşünceleri •174 ABD'de Din ve Bilim •1 77 Doğa Bilimi, Demokrasinin Sınırları ve Laiklik İlkesi • 180 Dinozor: Disney'nin Ayıbı •183 Disney'nin Atlantis'i ve Amerikanın Öbür Yüzü •1 86 Romanın Mirası ve İstanbul •189 Konstantinopolis Üniversitesi • 192 (Emel Fırat: 23 Mayıs 1951 - 15 Ekim 2015) ithaf Emel Ablama Sevgili Emel Ablacığım, Bu kitabın hazırlanması aşamasında yayınlandığında kitabı sana kendim getirmeyi düşünmüştüm; seni Bodrum'da bir kere daha görmeme bahane olur diye. Kitabın içindeki makaleler seninle tam 47 yıl önce Işık Lisesi'nin koridorlarında ve kan tininde yaptığımız konuşmaların konularını içerdiği için (tabii hepsini değil! Neler neler konuşmamıştık ki. Hepsini bir cilde doldurmak ne mümkün?), bunları tekrar seninle konuşmayı çok arzu ediyordum. Sen o zaman lise son sınıftaydın; ben ise orta ikide. Senin bana ayırdığın zamanlar ve o zamanlar içinde benim kafamda şekille nen pek çok düşünce aklımdan her geçtiğinde senin benim üze rimde ne kadar önemli bir etkin olduğunu daha iyi anlıyorum. 8 Yıl 1968'di, solculuk bütün dünya gençleri arasında önemli bir itici güç halindeydi. Ben ise o zaman gençler arasında rağ bette olan solcu düşüncelere sıcak bakamıyordum. Sen benim tanıdığım tüm solcular arasında düşüncesi en berrak olan ve fikirlerine bir itiraz yapıldığı zaman bunu ciddiyetle tartışmak isteyen tek kişiydin. Seni görebileceğim ve seninle konuşabilece ğim öğle arası tatillerini her zaman iple çekmekle kalmıyordum; seni gördüğüm zaman içimde uyanan çok hoş bir hisse o zaman bir isim aramayı bile düşünmemiştim. Ama o hissi hiç unutma dım. Büyük zekanın yanında, çok, ama çok güzel de bir kızdın. Benim o güzelliği algılayışıma da ben o zaman bir isim vermeyi düşünmemiştim. Şimdi geri dönüp baktığım zaman, o fiziksel güzelliğin bana aynen enfes bir doğal manzaranın veya muhte şem bir san' at eserinin verdiği hazzı verdiğini hatırlıyorum. Sen doğal güzelliğinin farkındaydın ve onun için ona gereksiz, sun'! süsleri hiç takmadın. Güzel sadeliğin sana eşsiz bir asalet de veri yordu. o güzellik ve asalet, kafanın içinin güzelliği ve düşünce lerini ifadedeki becerinle birleşince yanından ayrılması çok güç bir çekim kaynağı yapıyordu seni. Asla çalmasını istemediğim o menfur zil çalıp seni sınıfına doğru çekmeye başlayınca, kori dorda adeta süzülerek giden o enfes ve asil endamının arkasından kaç kere bakakalmıştım. Sonra sen mezun olup, ben de Robert Academy imtihanını kazanıp Işık Lisesi'nden ayrıldık. Amerika'da tahsil ederken, Işık Lisesi' ne bir uğradığımda seni bir tiyatro oyununu sahneye koymaya çalışırken gördüğümü hatırlıyorum. Ama belli ki çok meşguldün; uzaktan -içim cızlasa dahi- bir merhaba deyip ayrıl mıştım. 47 sene sonra Bodrum'a gelip senin evinde üç gün kaldım. Eşin Nurettin Ağabey'i (Ertürk) ve oğlun Mehmet'i gördüm. O üç günün en tadı tarafı sanki aradan 47 yıl geçmemiş de, dün Işık Lisesi koridorunda berabermişiz gibi kaldığımız yerden devam etmemiz olmuştu. Sen bana fikirlerindeki gelişme ve değişim leri naklettin. Ben de bir daha senden bu kadar uzun zaman ayrılmamaya karar vererek Assos'taki yazlığıma döndüm. Hatta Eylül ayı içerisinde İstanbul'da buluşmayı kararlaştırdık. Sonra sen programındaki bir değişiklik nedeniyle daha sonra geleceğini söyledin telefonda. 9 Hemen ardından hastaneye yattığını duydum. İki kere daha telefonda konuşabildik hasta yatağından. Ve 15 Ekim gecesi, Viyana'd a Avusturya Bilimler Akademisi' ne kabul töreninden Oya'yla otelimize gelince sınıf arkadaşın, "iki zin", Kamil Ağabey' in (Özkartal) attığı mesajı gördü Oya telefo nunda! Oturduğum yerde kalakaldım: Muhteşem, koca Viyana bir anda boşaldı ve anlamsız bir boşlukta Oya ile birbirimize bakmaya başladık. Diyecek tek bir kelime, ifade edilebilecek tek bir düşünce kalmamıştı! Ne dense, ne düşünülse hafif kalacaktı. O anda hissettiğim boşluğu tasvire ne gücüm, ne de cesaretim yeter. Zaten insanlığın ortak kavram haznesinin de o andaki his siyatımı dile getirebilecek zenginlikte olduğunu sanmıyorum. O karanlık içindeki ilk ışık huzmesi, bu kitabı sana ithaf etmek fikri oldu. Ölüm seninle konuşmama engel mi olmaya kalktı? Halt etmiş! Ben seninle yazılarımda, düşüncelerimde, rüyala rımda ona inat konuşmaya devam edeceğim. Ona inat beraber düşüneceğiz, üreteceğiz. Bir sonraki mektubuma kadar hoşça kal güzel ve zeki kız! Celal
Description: