ATATÜRK KÜLTÜR, DĠL VE TARĠH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK ARAġTIRMA MERKEZĠ GAZĠ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MĠLLÎ BAĞIMSIZLIK VE ÇAĞDAġLAġMA ÖNDERĠ (HAYATI VE ESERĠ) Prof. Dr. Abdurrahman ÇAYCI Ankara-2002 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR GĠRĠġ BĠRĠNCĠ BÖLÜM TÜRKĠYE’YĠ YENĠ UFUKLARA TAġIYACAK BĠR LĠDERĠN DOĞUMU VE YETĠġMESĠ I. Ailesi ve YetiĢmesi II. Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Ufuk: Askerî Okullar III. Genç Subaylık Yılları (1905-1908) IV. Kendi Kendini YetiĢtiren Kurmay (Temmuz 1908-ġubat 1915) ĠKĠNCĠ BÖLÜM BĠRĠNCĠ DÜNYA SAVAġININ SEÇKĠN TÜRK GENERALĠ: MUSTAFA KEMAL I. “Kaderin Adamı” Tarih Sahnesine Giriyor II. Mustafa Kemal PaĢa Doğu Cephesinde III. Geleceğin PadiĢahı ile Seyahat IV. Vahidettin PadiĢah - Mustafa Kemal Ordu Komutanı V. Mütareke Sonrasında Mustafa Kemal‟in Ġstanbul‟daki Faaliyetleri: Vatanına Hizmet Yolu Açmaya ÇalıĢan Seçkin General VI. Mustafa Kemal PaĢa‟nın Ordu MüfettiĢliğine Atanması VII. Barut Fıçısına DüĢen AteĢ: Ġzmir‟in ĠĢgali ve Sonuçları A. Megali Ġdea, Venizelos ve Paris BarıĢ Konferansı Kararları B. Ġzmir‟in ĠĢgali ve Sonuçları ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MĠLLĠ KURTULUġ ÖNDERLĠĞĠNE GĠDEN ÇETĠN YOL I. Dokuzuncu Ordu MüfettiĢi Mustafa Kemal PaĢa Samsun‟da A. Ġstanbul ile iliĢkiler: 19 Mayıs 1919 - 8 Haziran 1919 B. Ġngilizler Devrede: Mustafa Kemal‟in Dönmesi Ġsteniyor II. Sine-i Milletten Liderliğe Giden Çetin Yol A. Erzurum Kongresi: Mustafa Kemal Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Temsil Heyeti BaĢkanı Seçiliyor B. Sivas Kongresi: Mustafa Kemal Halk Önderi C. Ġstanbul Hükümetinin Millî Hareketi Dağıtma GiriĢimleri 1. Ali Galip Olayı 2. Ankara Valisi Muhittin PaĢa‟nın Sivas‟ı Basma Çabası 3. Ġngiliz GiriĢimleri D. Damat Ferit Hükümetinin DüĢürülmesi E. Ġstanbul Anadolu‟ya Ayak Uydurmaya ÇalıĢıyor 1. Anadolu ve Ġstanbul‟un KarĢılıklı Teklifleri 2. Amasya AnlaĢması ve Sonuçları 3. Meclis Nerede Toplanmalı? F. Meclis-i Mebusanın Açılmasından Ġstanbul‟un ĠĢgaline Giden Yol 1. Ġngiliz Baskısı ile Harbiye Bakanı ve Genel Kurmay BaĢkanı Görevden Alınıyor 2. Mebuslar Meclisi‟nin Yaptığı En Önemli ĠĢ: Misâk-ı Millî‟nin Kabulü 3. Temsil Heyeti: Devam mı - Tamam mı? 4. Ali Rıza PaĢa‟nın Ġstifâsı ve Salih PaĢa Hükümeti 5. Ġstanbul‟un Resmen ĠĢgali ve Salih PaĢa‟nın Ġstifâsı 6. Damat Ferit PaĢa Tekrar ĠĢ BaĢında: Anadolu ile Ġstanbul‟un Yolları Kesin Olarak Ayrılıyor DÖRDÜNCÜ BÖLÜM YENĠ BĠR DEVLET: TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠ AÇILIYOR. MUSTAFA KEMAL’ĠN LĠDERLĠĞĠ PERÇĠNLENĠYOR I. Meclis‟in Özellikleri 1. AçılıĢ ve Mustafa Kemal‟in BaĢkan Seçilmesi 2. Hükümetin OluĢması 3. Meclis‟in Ġlk Önce Ele Aldığı Konular II. TBMM‟nin Ġçerde Otoriteyi Sağlaması A. Bolu-Düzce Ayaklanmaları B. Yozgat-Yenihan Ayaklanması C. Konya Bölgesi Ayaklanması D. Ayaklanmaların Sonuçları III. Türkiye‟nin Ölüm Fermanı Sèvres: Nasıl Bir BarıĢ? A. Hazırlanması B. Sèvres Nasıl Bir Düzen Öngörüyor? C. Sèvres AntlaĢmasının Değerlendirilmesi IV. Yunan Ġleri Harekâtı ve Mustafa Kemal‟in Düzenli Orduya GeçiĢ Kararı A. Yunan Ġleri Harekâtı B. Düzenli Orduya GeçiĢ Kararı C. Ethem ve Demirci Efe Olayları BEġĠNCĠ BÖLÜM YENĠ DEVLETĠN ASKERÎ VE SĠYASÎ BAġARILARI I. Doğu‟da Zafer ve Sonuçları A. Doğu‟da Durum B. Sovyetlerle AnlaĢma GiriĢimleri C. Ermenistan Engelinin Ortadan Kaldırılması ve Gümrü AntlaĢması D. Artvin ve Ardahan‟ın KurtuluĢu E. Sovyetlerle Moskova, Kafkas Cumhuriyetleriyle Kars AntlaĢmaları II. Güney Cephesi ve Fransa ile Ankara AntlaĢması A. Mütareke Sonrasındaki GeliĢmeler B. MaraĢ, Urfa ve Antep Savunmaları C. Ankara AntlaĢması: Nedenleri ve Sonuçları III. Düzenli Ordunun Batı‟daki Ġlk BaĢarıları ve Sonuçları A. Ġstanbul‟da Hükümet DeğiĢikliği: Müttefikler Damat Ferit‟i Bırakıyor! B. Yunanistan‟da Ġktidar DeğiĢikliği ve Sonuçları C. Düzenli Ordunun Batı‟daki Ġlk BaĢarıları 1. Ġnönü SavaĢları ve Sonuçları 2. Birinci Ġnönü SavaĢı ve Sonuçları 3. Londra Konferansı: Mustafa Kemal‟i Dolaylı Tanımak 4. Ġkinci Ġnönü SavaĢı ve Sonuçları IV. Yunan Ordusu Ankara Önlerinde A. EskiĢehir - Kütahya SavaĢları ve Sakarya‟ya Geri Çekilme B. Mustafa Kemal BaĢkomutan C. Sakarya Meydan SavaĢı ve Sonuçları D. Uzun BekleyiĢ: Zaman Kimin Ġçin ÇalıĢıyor? V. Yeni Devlete Yeni Lidere Hayat Veren Zafer: Büyük Taarruz A. Hazırlıklar ve Harekât Plânı B. Büyük Zafer: Anadolu Ġstilâdan Kurtuluyor C. AteĢkes Krizi: Türk Ordusu Boğazlar Önünde D. Mudanya Mütarekesi: Mondros‟un Ġflâsı E. Büyük Taarruzun Sonuçları ALTINCI BÖLÜM BARIġ ĠÇĠN TÜRK MÜCADELESĠ: LAUSANNE TARTIġMALARI I. Saltanatın Kaldırılması: Abdülmecit Halife A. BarıĢ Konferansına Çağrı ve Saltanatın Kaldırılması B. Ġstanbul Hükümetinin Sonu ve Abdülmecid‟in Halife Seçilmesi II. BeĢyüz Yıllık Bir Hesabın Görülmesi: Lausanne Konferansı A. Birinci Dönem Lausanne TartıĢmaları 20 Kasım 1922 - 4 ġubat 1923 B. Lausanne‟da Ġkinci Dönem: 23 Nisan 1923- 24 Temmuz 1923 C. Lausanne AntlaĢmasının Değerlendirilmesi YEDĠNCĠ BÖLÜM ÇAĞDAġLAġMA ÖNDERĠ ATATÜRK I. Atatürk ÇağdaĢlaĢması ve Özellikleri A. Atatürk‟ün ÇağdaĢlaĢma ile Ġlgili GörüĢleri B. Önceki Yeniliklerin Niteliği ve BaĢarısızlık Nedenleri C. Atatürk‟ün ÇağdaĢlaĢma Metodu II. Siyasî Ġnkılâplar A. Ankara‟nın BaĢkent Olması B. Devletin Adı: Türkiye Cumhuriyeti: CumhurbaĢkanı: Gazi Mustafa Kemal C. Hilâfetin Kaldırılması: Laik Devlete Yönelme Yasaları 1. Hilâfetin Kaldırılması 2. Öğretimin BirleĢtirilmesi 3. ġer‟iyye ve Erkân-ı Harbiye Vekâletlerinin Kaldırılması D. Cumhuriyet Anayasası (20 Nisan 1924) III. Siyasî Ġnkılâplara Tepkiler A. Millî Mücadele Kahramanları Arasında GörüĢ Ayrılıkları B. Cumhuriyet‟in Ġlk Muhalefet Partisi: Terakkiperver Cumhuriyet Partisi (TCF) C. ġeyh Sait Ayaklanması ve Takrir-i Sükûn Kanunu 1. ġeyh Sait Ayaklanması 2. Ġsmet PaĢa Hükümeti ve Takrir-i sükûn Yasasının Kabulü 3. ġeyh Sait Ayaklanmasının Bastırılması ve Sonuçları IV. Radikal Ġnkılâplar Dönemi A. Tekke, Türbe ve Zaviyelerin Kapatılması B. Kılık ve Kıyafette DeğiĢiklik C. Takvim ve Ölçülerde ÇağdaĢlaĢma D. Toplum Hayatında Büyük DeğiĢiklik: ÇağdaĢ Hukukun benimsenmesi ve Sonuçları 1. Eski Hukuk Düzeni 2. Niçin Batı Hukuku? 3. Batı Hukuku Ne Getirdi? E. Ġnkılâplara Tepki: Gazi Mustafa Kemal‟e Suikast F. Tarihle HesaplaĢma: Büyük Nutuk (15-20 Ekim 1927) 1. 1927‟de Durum 2. Büyük Nutuk (15 Ekim-20 Ekim 1927) G. Bin Yıllık Arap Kökenli Alfabeden Lâtin Kökenli Alfabeye GeçiĢ 1. Türklerin Tarihte Kullandıkları Alfabeler 2. Türkler Arap Alfabesini Benimsiyor 3. Arap Kökenli Alfabeyi ĠyileĢtirme Çabaları 4. Dinamik Bir Karar: Atatürk Lâtin Alfabesine GeçiĢ Kararı Veriyor a. Cumhuriyet Döneminde Alfabe TartıĢmaları b. Gazi‟nin Kararı: En Kısa Zamanda Harf Ġnkılâbını GerçekleĢtirmek c. Uygulama d. Sonuçlar IV. Ġnkılâpların YerleĢme Dönemi (1930-1938) A. Gazi Mustafa Kemal‟in Çok Partili Rejim Denemesi: Serbest Cumhuriyet Partisi 1. 1930‟da Genel durum 2. Serbest Cumhuriyet Partisi‟nin KuruluĢu (SCP) 3. Serbest Cumhuriyet Partisi‟nin Programı ve GeliĢmesi 4. Serbest Cumhuriyet Partisinin Kapanması B. Menemen Olayı C. CHP‟nin Yeniden Yapılanması: Kemalizm 1. 1931 Seçimleri ve Yeni Politikalar a. Seçimler b. CHP‟nin Üçüncü Büyük Kurultayı Ġlkeler, Kemalizm c. Yeni Politikalar D. Ekonomide Atılımlar 1. Cumhuriyetin Devraldığı Miras ve Ġzmir Ġktisat Kongresi 2. 1923-1931 Dönemi Ġktisat Politikası 3. 1931-1938 Dönemi Ġktisat Politikaları: Ilımlı Devletçilik E. Eğitim Alanında Atılımlar 1. Atatürk‟ün Eğitime BakıĢ Açısı: Nasıl Bir Eğitim? 2. Uygulama 3. Atatürk‟ün Üniversite Reformu: Darülfünundan Üniversiteye a. Darülfünün Kapatılıyor, Ġstanbul Üniversitesi Açılıyor b. Ankara‟da Yeni Bir Üniversitenin Temelleri Atılıyor F. Kültür Alanında Atılımlar 1. Dilde SadeleĢme: Osmanlıcadan Arı Türkçeye 2. Türk Tarihine Yeni Bir bakıĢ: Ümmet Tarihinden Millet Tarihine GeçiĢ 3. Halkevleri: Halk ile Yönetim Arasında Köprü a. KuruluĢ b. Uygulama ve Sonuçları 4. Güzel Sanatlar Alanında ÇağdaĢlaĢma a. Resim b. Heykel c. Mimarlık d. Sahne Sanatları G. Sosyal Alanda Atılımlar 1. Kadın Hakları a. Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını b. Atatürk ve Türk Kadını 2. Soyadı Yasası: Mustafa Kemal, Atatürk Soyadını Alıyor H. Atatürk‟ün DıĢ Politikası: Yurtta BarıĢ, Dünyada BarıĢ 1. Atatürk‟ün DıĢ Politika Ġlkeleri 2. Atatürk‟ün DıĢ Politika Uygulamaları (1923-1938) a. 1923-1930 Dönemi: Lausanne Sonrası Meselelerin Çözüme KavuĢturulması b. 1930-1938 Dönemi: Dünya Krizi Ortasında Atatürk‟ün Ġstikrarlı, Çok Yönlü Politikası I. Atatürk‟ün Son Yılları ve Edebiyete Ġntikali 1. Atatürk‟ün Son Yılları: Ġsmet Ġnönü ile Yollar Ayrılıyor 2. Atatürk‟ün Hastalığı ve Edebiyete Ġntikali 3. Atatürk‟ün Ölümünün Türkiye DıĢındaki Yankıları 4. Atatürk‟ün KiĢiliği ve Etkisi a. Atatürk‟ün KiĢiliği b. Atatürk‟ün Fikir ve DüĢünce Kaynakları c. Atatürk‟ün Türk ve Dünya Tarihi Bakımından Önemi 1. Türk Tarihi Bakımından 2. Dünya Tarihi Bakımından BĠBLĠYOGRAFYA I. Bibliyografya Eserleri II. Belgeler ve Anılar III. Ġncelemeler GĠRĠġ Türk tarihine yeni bir yön, Türkiye Cumhuriyeti‟ne hayat veren, ruh veren Atatürk‟ün hayatını, yarattığı eseri incelemeye baĢlarken, Onun eserini doğru algılamak için, içinde yaĢadığı toplumun, yasalarına tâbi olacağı devletin, etkisinde kalacağı dünyanın durumunu kalın çizgiler halinde de olsa hatırlamak gerekir. Atatürk‟ün fikirlerinin oluĢtuğu 19. Yüzyılın son ve 20. Yüzyılın ilk yıllarında Osmanlı Devleti siyasal, sosyal ve ekonomik yapı itibariyle tamamen çağ dıĢında kalmıĢ parçalanma sürecine girmiĢ bir durumdadır. Özellikle 1877-78 Osmanlı - Rus savaĢından sonra, Berlin Kongresinde büyük toprak kaybına uğramıĢ, ağır bir savaĢ tazminatı ödemeyi kabul etmiĢtir. Devletin baĢında bulunan II. Abdülhamit imparatorluğu parçalanmaktan kurtarmak gerekçesiyle, sıkı bir baskı rejimi uygulamaktaydı. Gerçi 1876‟da Kanun-u Esasî ilan edilerek MeĢrutiyet rejimi yürürlüğe konulmuĢtur. Ancak padiĢah yenilgenin gerekçesini parlâmento‟ya yükleyerek, Kanun-u Esasiyi yürürlükten kaldırmıĢtı (Mart 1977). Bundan sonra Osmanlı aydınları için Anayasalı rejim her derde deva bir çözüm Ģekli, eriĢilmesi hedef alınan bir ülkü olarak algılanmıĢtır. PadiĢah, hem devlet baĢkanı, hem de sünnî Müslümanların dinî lideridir. Halife sıfatını haizdir. Dolayısıyla devlet laik bir devlet değildir. 1718‟lerden beri devam eden ıslahat ve yenileĢme gayretlerine rağmen, dünya iĢleri, Ģeriat hükümlerinin güdümünden kurtarılamamıĢ, bütün çabalara rağmen, çağın gereklerine uygun siyasî, sosyal ve kültürel bir yapı oluĢturulamamıĢtır. Osmanlı Devleti‟nin sanayiinin büyük kısmı, insan ve hayvan gücüne, el emeğine dayalıdır. Modern teknoloji ve bilgiden yoksundur. DıĢa bağımlıdır. Üretim sınırlı, maliyetler pahalı, üretim rekabet gücüne sahip değildir. Dolayısıyla ülke yabancı kaynaklı mamüller için cazip bir pazar konumundadır. Bunun bir dereceye kadar düzeltilmesi, gümrük duvarlarını yükselterek koruyucu önlemler almakla mümkündür. Ancak büyük devletlerin sıkı bir Ģekilde kararlılıkla uyguladıkları kapitülâsyonlar, devletin elini kolunu bağlamıĢtır. Osmanlı Devleti malî bakımdan da ülkesinin gelir kaynaklarına gereği gibi sahip değildir. Çünkü devlet ağır bir borç yükünün altında ezilmektedir. Borçlarını ödiyemez müflis bir hale düĢtüğü için, ülke gelirlerinin önemli bir kısmı, 1882‟den beri “Duyun-u Umumiye” adını taĢıyan âdeta devlet içinde devlet gibi davranan, milletlerarası bir teĢkilât tarafından yutulmaktadır. Ticarî hayat hemen hemen tamamen Hristiyan azınlıklar ve yabancı uyrukluların elinde bulunmaktadır. Ülkenin kaymağını yiyen azınlıklar, yabancı devletlerin etkin koruyuculuğundan da yararlanmaktaydılar. Esasen Osmanlı Devleti, tam bağımsızlığın vaz geçilmez koĢullarından biri olan yargı hakkını ülkesinde herkese uygulamak gücüne sahip değildi. Yabancılarla ilgili konular konsolosluk mahkemelerinin faaliyet alanına girmekteydi. Ülkede adlî alanda bütünlük yoktu. Bir tarafta Ģer‟iye mahkemeleri Ģeriata dayalı olarak çalıĢırken, diğer tarafta Batı‟dan alınan yasaları uygulayan nizâmiye mahkemeleri faaliyetteydiler. Ġnsanlar yaĢantı itibariyle kaderlerine razı, kanaatkâr ve tamamen içe dönük bir yaĢam biçimi içindedir. Toplumun yarısını oluĢturan kadınlar, özellikle kentlerde sosyal, kültürel ve ekonomik hayatın dıĢında tutulmaktadırlar. Evlenme ve boĢanma bütünüyle erkeğin iradesine bırakılmıĢtır. Genel olarak toplum yapısı sosyal hareketlilikten yoksundur. UlaĢım yolları ve araçları yetersizdir. Nüfusun büyük çoğunluğu kırsal kesimde toplanmıĢtır. Eğitim bakımından da ülkede bir bütünlük yoktur. Bir tarafta yıllardan beri dinî ağırlıklı geleneksel eğitim veren medreseler öğretim yapmakta, diğer tarafta da adetleri artmakta olan ve modern öğretim vermeğe çalıĢan okullar vardır. Bunların yetiĢtirdikleri insanların değer yargıları, dünya görüĢleri birbirinden farklıdır. Ayrıca modern eğitim yapan azınlık okulları ve kapitülâsyan hükümleri çerçevesinde âdeta devlet denetiminden bağımsız, çeĢitli yabancı okullar vardır. Bunlar da ait oldukları kesimin amaçlarına uygun daha değiĢik amaçlı insanlar yetiĢtirmekteydiler. Ülkenin insanları arasında ne kültür birliği, ne de ülkü birliği vardır. Ülkenin Millî Eğitimi uyumsuz bir mozayiği andırmaktadır. Bu kısa bilgilerden anlaĢılacağı gibi, Osmanlı Devleti kağıt üzerinde her ne kadar bağımsız görünüyorsa da aslında maliye, ekonomi, milli eğitim ve adliye alanlarında egemenlik haklarını tam olarak kullanamamaktaydı. Dolayısıyla yarı sömürge özellikleri taĢımaktaydı. Varlığını ancak büyük devletler arasındaki rekabetten yararlanarak sürdürme gayreti içindeydi. Bir zamanların üç kıt‟aya yayılan süper devleti Osmanlı Ġmapartorluğu çöküntüye girerken Avrupa, daha geniĢ deyimiyle Batı, gücünün doruğuna ulaĢmıĢtır. Orta çağ boyunca skolastik düĢüncenin baskısı altında bunalan Batı nasıl bu konuma gelebilmiĢtir? Osmanlı‟nın çöküĢünü daha iyi anlayabilmek, Atatürk Ġnkılâplarının nedenlerini doğru algılayabilmek için bunları genel çizgiler halinde hatırlamak yararlı olacaktır. Batı‟nın Greko-Romen ve Hristiyan eksenli birliği, 476‟da Batı Romanın yıkılmasıyla bozulmuĢ, Batı çağa egemen olan kilisenin yönlendirdiği skolastik düĢüncenin esiri olarak ortaçağın zifiri karanlığına gömülmüĢtür. Buna karĢılık ortaçağda medeniyet meĢ‟alesi Ġslâm aleminde tutuĢmuĢtur. Müslümanlar bu Greko-Romen kaynaklı medeniyete yeni unsurlar katarak orjinal bir medeniyet yaratmıĢlardır. Zamanının hakim medeniyeti haline gelen bu değer, Haçlı seferleri dolayısıyla meydana gelen temaslarla, Sicilya Ġspanya yoluyla Avrupa‟yı etkisi altına almıĢtır. Bu temasların sonucunda Avrupa‟da kaynağa yönelme hareketleri baĢlamıĢtır. Buna bilindiği gibi, “Rönesans (yeniden doğuş)” adı verilmektedir. Bu yeni akım hümanizm alanında ve güzel sanatların her dalında özgün eserler vermiĢ, düĢünce ve sanat alanında yeni fikirler ve görüĢler getirmiĢtir. Hümanizm ve Rönesans ile fikir ve düĢünce özgürlüğü, Reform hareketi ile vicdan özgürlüğü gerçekleĢme yoluna girmiĢtir. Böylece hür düĢünce ve bilim zihniyeti, kilisenin hükümlerine dayalı skolastik düĢünce zincirini kırmıĢtır. OluĢan serbest ortamda, sanat ve bilimde büyük aĢamalar elde edilmiĢtir. 1450‟lerde kullanılmaya baĢlanılan matbaa, bilimi varlık sahiplerinin ayrıcalığı olmaktan çıkarmıĢ, bilimi geniĢ kitlelere ulaĢtırmıĢ ona geniĢ alanda yeni yeni katkılar yapılmasını sağlamıĢtır. Baskılardan kurtulan insan kafası, rasyonel düĢünceyi kılavuz edinerek, bilimde gözlem ve deneye dayalı yeni metodlar ortaya koymuĢtur. Bu metodların uygulanması ve özellikle rasyonel düĢüncenin temelini oluĢturan “bilimsel düşünce ortamı”, “bilim zihniyeti”, bilimi insanlığın doruğuna yerleĢtirmiĢtir. Bilimin verilerinin pratiğe uygulanması teknoloji yaratmıĢtır. Sonuçta kas ve rüzgâr gücünün yerini makinaların alması, Avrupalıyı tabiata hakim duruma getirdiği gibi, onun ekonomik refahını ve diğer toplumlar üzerindeki ezici üstünlüğünü sağlamıĢtır. Bunlara ilâve olarak coğrafi keĢifler sonucunda Amerika ve Ümit Burnu yolunun bulunması, Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerine öldürücü bir darbe indirmiĢtir. O zamana kadar iktisadî hayatın can damarı olan karayolları önemlerini kaybetmiĢler, ticaret karalardan denizlere yönelmiĢ, Akdeniz limanlarının yerini Atlantik limanları almıĢtır. Dolayısıyla Batı Avrupa ülkeleri dünyanın en zengin ülkeleri haline gelmiĢtir. Bu zenginliğe paralel olarak büyüyen ticarî kazanç sonucunda oluĢan varlıklı, fakat siyasî haklardan yoksun burjuvazi tabakasının önayak olmasıyla 1789‟da patlak veren Fransız Ġhtilâli, “ilâhi hukuk nazariyesini” yıkmıĢ, onun yerine, “temel insan hakları” ve “özgürlüğün kutsallığı” fikri, medenî âlemce gittikçe benimsenen bir değer halini almıĢtır.
Description: