ebook img

MORALIZADE VASSÂF KADRİ VE SÜLEYMAN SÛDÎ'NİN ORTAK ROMANLARI MİLLÎ CİNÂYÂT ... PDF

18 Pages·2009·0.26 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview MORALIZADE VASSÂF KADRİ VE SÜLEYMAN SÛDÎ'NİN ORTAK ROMANLARI MİLLÎ CİNÂYÂT ...

(cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) MORALIZADE VASSÂF KADR(cid:1) VE SÜLEYMAN SÛDÎ’N(cid:1)N ORTAK ROMANLARI M(cid:1)LLÎ C(cid:1)NÂYÂT KOLEKS(cid:1)YONU Moralızade Vassâf Kadri and Süleyman Sûdî's Common Novel: Millî Cinâyât Koleksiyonu Dr. Didem A. BÜYÜKARMAN* ÖZ Millî Cinâyât Koleksiyonu, Moralızade Vassâf Kadri ve Süleyman Sûdî tarafından 1914 senesinde, seri polisiye roman iddiası ile yayınlanmı(cid:1) bir eserdir. Bu makalede, Millî Cinâyât Koleksiyonu’nun tanıtımı yapılarak edebiyat tarihinde ayrı ayrı on hikâye olarak tanımlanmı(cid:1) serinin aslında tek bir roman oldu(cid:2)u belirtildi. Ayrıca eserin polisiye roman ve gotik edebiyat gelenekleri içindeki yeri irdelenmeye çalı(cid:1)ıldı. Anahtar Sözcükler: Millî Cinâyât Koleksiyonu, Moralızade Vassâf Kadri, Süleyman Sûdî, polisiye roman, gotik edebiyat ABSTRACT Millî Cinâyât Koleksiyonu, is a crime story which was written by Moralızade Vassâf Kadri and Süleyman Sûdî in 1914. In this article we tried to define the Millî Cinâyât Koleksiyonu and to explain why this is an novel not a novel series. We tried to investigate the novel as it crime or a gothic story at the end of the article. Key Words: Millî Cinâyât Koleksiyonu, Moralızade Vassâf Kadri, Süleyman Sûdî, crime story, gothic literature G(cid:1)R(cid:1)(cid:2) Türk Edebiyatında polisiye roman gelene(cid:2)i 1881 senesinden itibaren Batı edebiyatından yapılan tercümelerle ba(cid:1)lar. (cid:3)lk telif eser 1884 senesinde Ahmet Midhat Efendi’nin Esrar-ı Cinâyât adlı romanıdır.1 II. Me(cid:1)rutiyet’ten sonra ise polisiye roman alanında adeta bir patlama ya(cid:1)anır. Bu dönemde pek çok polisiye roman kaleme alınırken dizi olarak yayımlanan polisiye roman serileri de revaçtadır. Ebüssüreyya Sâmi’nin Türklerin Sherlock Holmes’i Amanvermez Avni (1913-1914) ile Fakabasmaz Zihni (1922) ve Peyami Safa’nın Server Bediî imzasıyla Cingöz Recai (1924) dizileri polisiye roman serilerinin en ünlüleridir. * Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ö(cid:2)retim Gör. 1 Erol Üyepazarcı, Korkmayınız Mr. Sherlok Holmes Türkiye’de Yayınlanmı(cid:1) Çeviri ve Telif Polisiye Romanlar Üzerine Bir (cid:2)nceleme 1881-1928, ((cid:3)stanbul: Göçebe Yayınları 1997), s. 160. TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:5)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:6)(cid:8)(cid:3)(cid:9)(cid:10)(cid:3)(cid:11)(cid:12)(cid:4)(cid:10)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:15)(cid:19)(cid:20)(cid:4)(cid:21)(cid:15)(cid:22)(cid:22)(cid:23)(cid:24)(cid:4)(cid:8)(cid:15)(cid:19)(cid:14)(cid:25)(cid:4)(cid:26)(cid:20)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:20)(cid:29)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:4)(cid:27) (cid:19)!"(cid:31)(cid:25)(cid:31)(cid:4)#(cid:14)$(cid:15)%(cid:4)(cid:4) (cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:9)(cid:13)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:16)(cid:15)(cid:14)(cid:17)(cid:4)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:3)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:2)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:8)(cid:10)(cid:5)(cid:11)(cid:12)(cid:3)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:2)(cid:9)(cid:12)(cid:7)(cid:16) Millî Cinâyât Koleksiyonu i(cid:1)te bu dönemde, 1914 senesinde Moralızade Vassâf Kadri ve Süleyman Sûdî tarafından ortakla(cid:1)a olarak ve bir roman serisi iddiasıyla yayımlanır. Her biri yakla(cid:1)ık 45’er sayfalık on kitaptan olu(cid:1)an seri, resimli kapaklara sahiptir ve Süleyman Sûdî’nin o dönemde çalı(cid:1)tı(cid:2)ı Cemiyet Kütüphanesi yayınevi tarafından her hafta per(cid:1)embe günleri tefrika edilir. “Siyah Pençe” adıyla yayımlanan üçüncü kitabın ba(cid:1)ındaki tanıtım yazısında Millî Cinâyât Koleksiyonu’nun yirmi kitaptan olu(cid:1)an iki kısım halinde yayımlanaca(cid:2)ı belirtilir. “Mecmû Koleksiyon iki kısım (20) kitaptan müte(cid:1)ekkil olacaktır. Her hafta Per(cid:1)embe günleri muntazam birer kitap ne(cid:1)r olunacak koleksiyonumuz ayrı ayrı hikâyelerden müte(cid:1)ekkil olup kütüphanemiz (cid:1)imdiye kadar bu derece mühim ve cinai esrarengiz romanlar henüz ne(cid:1)r etmemi(cid:1)tir. Kârilerimizi bu hususta son derece memnun edece(cid:3)imizi ümit ederiz” (Millî Cinâyât Koleksiyonu, “Siyah Pençe” s. 2) Yayınevi, serinin yirmi kitaptan olu(cid:1)aca(cid:2)ını söylese de Millî Cinâyât Koleksiyonu’nun ikinci kısmını olu(cid:1)turan on kitap yayımlanmaz ve seri ilk on kitabıyla edebiyat tarihimizdeki yerini alır. Yayımlanı(cid:1) sırasıyla serinin ilk kısmında basılan kitapların isimleri (cid:1)u (cid:1)ekildedir: 1. Kanlı Peri 6. Yeraltı (cid:4)ehrinde Bir Cinayet 2. Kara Cadı 7. Çın Guguklu Saat 3. Siyah Pençe 8. Kanlı Perinin Son A(cid:1)kı 4. Ani Felaket 9. Esrarengiz Bir Dü(cid:2)ün 5. Görülmemi(cid:1) Bir A(cid:1)k 10. Dirilen Cenaze Di(cid:2)er taraftan romanın ilk kitabı olan “Kanlı Peri”nin önsözünde okuyucuya ortakla(cid:1)a seslenen yazarların, yazının sonuna dü(cid:1)tükleri Hicri 1327 (1911) ile romanın basım tarihi olan Hicri 1330 (1914) tarihleri dikkat çekicidir. (cid:3)ki tarih arasındaki üç yıllık fark yazarlarımızın romanı üç yıl sonra bastırabildiklerini gösterir. Günümüze kadar Latin alfabesine aktarılmayan Millî Cinâyât Koleksiyonu’ndan kimi ara(cid:1)tırmalarda bahsedildi(cid:2)ini görüyoruz. Osman Gündüz’ün, Me(cid:1)rutiyet Romanında Yapı ve Tema I-II adlı çalı(cid:1)masında, Millî Cinâyât Koleksiyonu için: “Vassaf Kadri ve Süleyman Sudi’nin Cinayât Koleksiyonu adı altında yazdıkları dizi romanları (…)”2 yorumu yapılır. 2 Osman Gündüz, Me(cid:1)rutiyet Romanında Yapı ve Tema I-II, ((cid:3)stanbul: Milli E(cid:2)itim Bakanlı(cid:2)ı Yayınları 1997), s. 42. TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:6)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) (cid:4)ahmurat Arık’ın “Osmanlı Döneminde Bir Cadı Avı ve Türk Romanında Cadı Kavramı” adlı makalesinde Millî Cinâyât Koleksiyonu’nun ismi Cinâyât Koleksiyonu olarak verilir ve roman için “on kitaplık eserler dizisi”3 yorumu getirilir. Aynı (cid:1)ekilde Be(cid:1)ir Ayvazo(cid:2)lu da “Ebüssüreyya Sami'nin on kitaplık Türklerin Sherlock Holmes'u Amanvermez Avni dizisi büyük bir ba(cid:1)arı kazanır. Vassaf Kadri ile Süleyman Sudi'nin 1914 yılında yayımlanan Milli Cinayat Koleksiyonu da on kitaptan meydana gelmektedir.”4 yorumuyla iki seriyi birbirine benzetir. Türk edebiyatında çeviri ve telif polisiye romanlar hakkında en kapsamlı bilgiyi Erol Üyepazarcı’nın: Korkmayınız Mr. Sherlok Holmes Türkiye’de Yayınlanmı(cid:1) Çeviri ve Telif Polisiye Romanlar Üzerine Bir (cid:2)nceleme 1881-1928, adlı kitabında görürüz. Üyepazarcı 1914 yılının polisiye roman yayımı açısından verimli bir yıl oldu(cid:2)unu belirttikten sonra Millî Cinâyât Koleksiyonu’nu “Yeni Bir Dizi: “Milli Cinayât Koleksiyonu”5 ba(cid:1)lı(cid:2)ı altında tanıtır. Tamamı Cemiyet Kütüphanesi tarafından ne(cid:1)rolunan Millî Cinâyât Koleksiyonu’nun birinci ve ikinci kitaplarının ilk sayfasında eserin “Bâb-ı Âlî caddesi 48 numaralı Manzume-i Efkâr matbaası”nda basıldı(cid:2)ına dair kayıt varken sonraki kitapların üzerinde “Bâb-ı Âlî kar(cid:1)ısında [Tevsî-i Tabâat] matbaası” kaydı vardır. Romanın Yazarları: Millî Cinâyât Koleksiyonu yazarlarından Süleyman Sûdî hakkında en kapsamlı bilgiyi Emin Nedret (cid:3)(cid:1)li’nin, “Kitabhane-i Sûdî Tarihçesi ve Süleyman Sûdî Bey” isimli makalesinde bulabiliyoruz.6 Görebildi(cid:2)imiz kadarıyla, Süleyman Sûdî ile ilgili haber veren di(cid:2)er kaynaklar ise Türkiye Teracim-i Ahval Ansiklopedisi7 ile Münir Süleyman Çapano(cid:2)lu’nun kaleme aldı(cid:2)ı, Basın Tarihimizde Mizah Dergileri 8 isimli çalı(cid:1)malardır. 1890 yılında Kırım-Bahçesaray’da do(cid:2)an Süleyman Sûdî, Kırım’da ba(cid:1)layan ö(cid:2)renimini (cid:3)stanbul’da tamamlar. Yayın hayatına Azerî Kasım ve 3 (cid:4)ahmurat Arık, “Osmanlı Döneminde Bir Cadı Avı ve Türk Romanında Cadı Kavramı”, Akademik Ara(cid:1)tırmalar Dergisi, Yıl: 8, Sayı: 29, (2006), s. 149. 4 Be(cid:1)ir Ayvazo(cid:2)lu, “Cingöz Aramızda”, Zaman Gazetesi, (22 Mayıs 1999 Cumartesi). 5 Erol Üyepazarcı, a.g.e., s. 185. 6 Emin Nedret (cid:3)(cid:1)li, “Kitabhane-i Sûdî Tarihçesi ve Süleyman Sûdî Bey”, Müteferrika, Sayı: 4, (Kı(cid:1) 1994), s. 33-44. 7 Mehmet Zeki-Mahmud Paçacı, Türkiye Teracim-i Ahval Ansiklopedisi Cilt.1, (cid:3)stanbul 1928, s.169. 8 Münir Süleyman Çapano(cid:2)lu, Basın Tarihimizde Mizah Dergileri, (cid:3)stanbul: Gazeteciler Cemiyeti, 1970). TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:7)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:6)(cid:8)(cid:3)(cid:9)(cid:10)(cid:3)(cid:11)(cid:12)(cid:4)(cid:10)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:15)(cid:19)(cid:20)(cid:4)(cid:21)(cid:15)(cid:22)(cid:22)(cid:23)(cid:24)(cid:4)(cid:8)(cid:15)(cid:19)(cid:14)(cid:25)(cid:4)(cid:26)(cid:20)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:20)(cid:29)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:4)(cid:27) (cid:19)!"(cid:31)(cid:25)(cid:31)(cid:4)#(cid:14)$(cid:15)%(cid:4)(cid:4) (cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:9)(cid:13)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:16)(cid:15)(cid:14)(cid:17)(cid:4)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:3)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:2)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:8)(cid:10)(cid:5)(cid:11)(cid:12)(cid:3)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:2)(cid:9)(cid:12)(cid:7)(cid:16) Hüseyin isimli karde(cid:1)lerin kurdukları Cemiyet Kütüphanesinde tezgâhtar olarak ba(cid:1)lamı(cid:1)tır.9 Yazarın ilk telif eseri 1911 senesinde yayımlanan ve Manzume-i Efkâr Matbaasında yayımlanan, (cid:2)talya Cenginin Akibeti isimli eserdir. Seyfettin Özege katalo(cid:2)u10 incelendi(cid:2)inde yazarın Sûdî Süleymanof, Kırımlı Sûdî Süleymanof, Sûdî Himmet-zâde, (cid:3)dus Namyelüs, S. Sûdî Himmet-zâde, S. Abdullah Himmet-zâde ve Himmet-zâde gibi isimlerle eserlerini yayımladı(cid:2)ı görülür. Sûdî Kitaphanesi ile yayıncılık hayatına atılan Süleyman Sûdî; yayıncılık, yazarlık, gazete çıkarma ve dergi sahipli(cid:2)i mesul müdürlü(cid:2)ü gibi faaliyetlerde bulunur. Ölüm tarihi kesin olarak tespit edilemese de 1933 senesinde vefat etti(cid:2)i sanılmaktadır.11 Moralızade Vassâf Kadri ise ömrünün bir kısmını Balkanlar’da geçirir.12 II. Me(cid:1)rutiyet sonrası Mukaddime-i (cid:2)nkılâp, Sultan Murat, Yıldız Faciaları, Çakıcının (cid:2)lk Kur(cid:1)unu oyunları13 ile Hırsız Feneri, Kadınlar Komitesi, Melekper, (cid:4)imal Rüzgârı, Safiye adlı romanlarını yayımlar. Millî Cinâyât Koleksiyonu’nu Olu(cid:3)turan Kitaplar ve Konuları: Serinin ilk kitabı olan “Kanlı Peri”de, (cid:3)stanbul içinde gizli bir memleket olarak nitelendirilen yeraltı (cid:1)ehrinden bahsedilir. Ayasofya’dan Topkapı’ya kadar uzanan bu suç (cid:1)ehrinde ya(cid:1)ayanlar geçimlerini hırsızlıkla sa(cid:2)larlarken, suçlarını cin-peri hikâyeleri ve i(cid:1)ledikleri korkunç cinayetlerle örtbas etmeye çalı(cid:1)maktadırlar. Bu (cid:1)ehirde ya(cid:1)ayan Kanlı Peri namındaki hırsız, annesinin yeraltında gerçekle(cid:1)ecek do(cid:2)umu için korku ve tehditle bir doktor aramaktadır. Bulunan doktor do(cid:2)um i(cid:1)i ile me(cid:1)gul olurken hikâye kesilir ve yıllar önce yeraltı (cid:1)ehrinin olu(cid:1)masına öncülük eden Dervi(cid:1) A(cid:2)a ile ona sı(cid:2)ınan yeniçeriler tanıtılır. Kitabın sonuna do(cid:2)ru Kanlı Peri bu kez Selami Pa(cid:1)a’nın kızını kaçırır. Ancak kaçarken iki ki(cid:1)iyi öldürür ve herkesin gözü önünde kona(cid:2)ın bahçesindeki kuyuyu kullanmak zorunda kalır. Bu durum yeraltı sakinlerinden Kara Cadı’yı tela(cid:1)landırır. Böylelikle okuyucular bir sonraki kitabın kahramanı olacak olan Kara Cadı ile tanı(cid:1)mı(cid:1) olurlar. (cid:3)kinci kitap olan “Kara Cadı”da, bu kez de ismi verilmeyen bir ba(cid:1)ka Pa(cid:1)a’nın o(cid:2)lu kaçırılmak istenir. Ancak Kara Cadı yakalanır. Siyah Pençe Hüseyin Bey ilk kez bu kitapta ortaya çıkar ve ayrıntılarıyla tanıtılır. Hüseyin 9 Emin Nedret (cid:3)(cid:1)li, a.g.m., s. 34. 10 Seyfettin Özege Ba(cid:3)ı(cid:1) Kitapları Katalo(cid:3)u I-VI, Yayına Hazırlayanlar: Ali Bayram-M. Sadi Çö(cid:2)enli vd., Erzurum, 1978-1989. 11 Erol Üyepazarcı, a.g.e., s. 185. 12 (cid:4)ahmurat Arık, a.g.m., s. 147. 13 Metin And, “Moralızade Vassaf Kadri ve Tiyatro”, Türk Dili, Cilt: 17, Sayı: 193, 1967, s. 29-33. TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:8)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) Bey cin-peri hikâyelerine inanmamakta ve yeraltında ya(cid:1)ayan bu hırsızlık çetesini yakalamak istemektedir. Hüseyin Bey tehditler savuran Kara Cadı’yı konu(cid:1)turmak için karakola götürünce Kanlı Peri tarafından kaçırılır ve bu sırada bir polis memuru da öldürülür. “Siyah Pençe” ismindeki üçüncü kitapta Hüseyin Bey’in yardımcısı Abdal Ahmet tanıtılır. Abdal Ahmet dilenci kılı(cid:2)ındaki iki gencin Sultanahmet Meydanındaki burmalı ta(cid:1)ın oradaki bir delikten içeriye seslenerek konu(cid:1)malarına (cid:1)ahit olur. Yeraltı çetesi ise Hüseyin Bey’in evine yerle(cid:1)tirdikleri bir hizmetçi kız vasıtasıyla evdeki tüm evrakı ve silahları çalar. Bu arada karakol memurlarından Tilki Salih’in yeraltı çetesinin üyesi oldu(cid:2)u ortaya çıkar. (cid:3)lk defa yeraltı dehlizlerini ke(cid:1)feden Hüseyin Bey, dehlizlerin karanlık ve karma(cid:1)ık yapısından bir (cid:1)ey elde edemez. Geceleyin evinde sallantıyla uyanan Hüseyin Bey, hizmetçi kızı mutfakta tüllere sarılmı(cid:1) bir halde bulur. Kendisine bir tehdit notu bırakılmı(cid:1)tır. Sabahleyin kimli(cid:2)i belirsiz bir ki(cid:1)i tarafından baca(cid:2)ından bıçaklanır. Bir hafta sonra yaraları iyile(cid:1)en Hüseyin Bey yeraltı (cid:1)ehrine baskın planları yapmaktadır. Dördüncü kitap olan “Ani Felaket”de Siyah Pençe Hüseyin Bey ve adamları baskın için en uygun yerin adı periliye çıkmı(cid:1) bir kö(cid:1)k oldu(cid:2)una karar verirler. Abdal Ahmet evin çevresinde nöbet tutarken dilenci çetesinin saldırısına u(cid:2)rar. (cid:3)çlerinden birini yakalayıp etkisiz hale getirirken Hüseyin Bey de güvendi(cid:2)i adamlarıyla kö(cid:1)kün mahzenindeki bir kapıdan yeraltı (cid:1)ehrinin dehlizlerine ula(cid:1)ır. Kara Cadı’nın evi oldu(cid:2)u anla(cid:1)ılan camlı bir kö(cid:1)kü gözetlemeye ba(cid:1)larlar. O sırada çıkan karga(cid:1)adan yararlanan Kara Cadı kaçmayı ba(cid:1)arır. Yeraltı çetesinden Dev Süleyman isimli bir (cid:1)ahıs ise Hüseyin Bey’in kılı(cid:2)ına girerek tüm karakol ahalisini kandırmı(cid:1), onları sözde bir görevle yollamı(cid:1)tır. Kendisi de birkaç adamı ile birlikte Hüseyin Bey’in topladı(cid:2)ı tüm ipuçlarını ve evrakı çalarak ortadan kaybolur. “Görülmemi(cid:1) Bir A(cid:1)k” ismiyle çıkan be(cid:1)inci kitapta Zaptiye Nazırı’nın kızı Mahpeyker, a(cid:1)kına kar(cid:1)ılık göremedi(cid:2)i için evi üfürükçü hocalarla doldurmu(cid:1)tur. Hocalardan biri Mahpeyker’i etkileyince kona(cid:2)ın kâhyası bu ilgiden rahatsız olur ve yardımcısı ile birlikte hocayı takibe alır. Geceleyin ortaya çıkan Tilki Salih Mahpeyker’i uyutup evi soyar. Fakat kâhya ile yardımcısı tüm planı bozdu(cid:2)undan i(cid:1)ini bitiremeden gizlenmek zorunda kalır. Sabahki sorgu sırasında Mahpeyker, kendisine bir gözüken bir kaybolan birisi tarafından korkutulur. Abdal Ahmet, Tilki Salih’in görünmezlik otu ile kendilerine oyun oynadı(cid:2)ını anlar ve Salih’i yakalar. Üfürükçü hoca da yeraltı çetesi için çalı(cid:1)tı(cid:2)ını itiraf eder. Ancak gelen haberle i(cid:1)ler yeniden karı(cid:1)ır. Çünkü Mahpeyker Hanım kö(cid:1)kten kaçırılmı(cid:1)tır. TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:9)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:6)(cid:8)(cid:3)(cid:9)(cid:10)(cid:3)(cid:11)(cid:12)(cid:4)(cid:10)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:15)(cid:19)(cid:20)(cid:4)(cid:21)(cid:15)(cid:22)(cid:22)(cid:23)(cid:24)(cid:4)(cid:8)(cid:15)(cid:19)(cid:14)(cid:25)(cid:4)(cid:26)(cid:20)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:20)(cid:29)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:4)(cid:27) (cid:19)!"(cid:31)(cid:25)(cid:31)(cid:4)#(cid:14)$(cid:15)%(cid:4)(cid:4) (cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:9)(cid:13)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:16)(cid:15)(cid:14)(cid:17)(cid:4)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:3)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:2)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:8)(cid:10)(cid:5)(cid:11)(cid:12)(cid:3)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:2)(cid:9)(cid:12)(cid:7)(cid:16) Altıncı kitap “Yeraltı (cid:4)ehrinde Bir Cinayet”, müthi(cid:1) bir fırtına ile ba(cid:1)lar. Dev Süleyman kılık de(cid:2)i(cid:1)tirerek Samatya’da bir kahveye gelir. Çin-Maçin ülkesinde ya(cid:1)ar iken rüzgârla havalanarak (cid:3)stanbul’a kadar geldi(cid:2)ini anlatır ve herkesi kandırmayı ba(cid:1)arır. Mahallenin zenginlerinden Huriye Hanım’ın kona(cid:2)ında kabul gören Dev Süleyman, ahali uyuduktan sonra Huriye Hanım’a kocasından miras kalan me(cid:1)hur elması çalar. Samatya’daki olayı ö(cid:2)renen Hüseyin Bey ile Abdal Ahmet, Huriye Hanım’ın kona(cid:2)ına gelirler. Kendisini kona(cid:2)ın kethüdası olarak tanıtan Dev Süleyman, kona(cid:2)ın a(cid:1)çıba(cid:1)ını bir oyunla korkutup “Çin (cid:4)ahı” diye Hüseyin Bey’in kar(cid:1)ısına çıkarır. Kendisi de duvara birtakım notlar ve i(cid:1)aretler bırakarak elmasla beraber kaçar. Ardından Hüseyin Bey’in adamlarından Hüsrev’in evine giderek pala ile boynunu keser ve kesik ba(cid:1)ı Hüseyin Bey’in evinin kuyusundaki kovanın içine koyar. Kitap, Dev Süleyman’ın yeraltı sakinlerinden bir genci sinirlenerek öldürmesi, gencin annesinin de intikam almak için yeryüzüne çıkıp tüm yeraltı sırlarını if(cid:1)a etmek üzere kaçmasıyla son bulur. “Çın Guguklu Saat” ismindeki yedinci kitapta, Hüseyin Bey duvardaki notu görür. Elmasın çalındı(cid:2)ı anla(cid:1)ılmı(cid:1)tır. Hüsrev’in kesik ba(cid:1)ı da kuyudaki kovanın içinde bulunur. Bu arada yeraltı çetesi sakinleri Hüsnü’nün annesinin kendilerini ele verecek olmasından tedirgindir. Birkaç gün sonra bilgi edinmek için Hüseyin Bey’in evine gelen Dev Süleyman, Hüsrev’in kesik ba(cid:1)ının gömülmeyip tuzlandı(cid:2)ını ve bir dire(cid:2)e mıhlandı(cid:2)ını görür. Kesik ba(cid:1)ın yerini de(cid:2)i(cid:1)tirerek sofadaki guguklu saatin içine saklanır. Hüseyin Bey ile Ahmet, kesik ba(cid:1)ın evin içinde sürekli yer de(cid:2)i(cid:1)tirdi(cid:2)ini görünce çok (cid:1)a(cid:1)ırırlar. Dev Süleyman’ın kaçarken kurdu(cid:2)u guguklu saat zamansız çalmaya ba(cid:1)layınca polislerimiz (cid:1)a(cid:1)kına dönerler. Ertesi sabah karakol çevresinde bo(cid:2)azlanmı(cid:1) bir kadın bulunur. Kadın ölürken yeraltı çetesinden Dev Süleyman’ın adını verir ve cebinden yeraltı (cid:1)ehrinin ayrıntılı bir haritası çıkar. Bu sırada yeraltı sakinleri haritayı yok etmek için karakolda yangın çıkarırlar. Sekizinci kitap “Kanlı Perinin Son A(cid:1)kı”nda; Hüseyin Bey ile tüm polisler Zaptiye Mü(cid:1)iri’nin kona(cid:2)ında yangın çıktı oyunuyla karakoldan uzakla(cid:1)tırılır. Dev Süleyman, Abdal Ahmet’in evinden toplanan tüm evrakı çalar, sonra da Kanlı Peri’nin a(cid:1)ı(cid:2)ını kaçırmayı ba(cid:1)arır. Oyuna getirildiklerini anlayan Hüseyin Bey, samanlı düzenekler hazırlayıp yeraltı menfezlerini yakmayı planlar. Abdal Ahmet’in çizdi(cid:2)i planları almak için evine gittiklerinde evin soyuldu(cid:2)u görülür. Bu arada karakolda hazırlanan samanlı düzenekler tutu(cid:1)mu(cid:1)tur. Zaptiye Mü(cid:1)iri’nin Kanlı Peri ile Kara Cadı’dan aldı(cid:2)ı korkunç bir mektupta ise sevgili ye(cid:2)eni Nadide Hanım’ın evlenece(cid:2)i günün gecesi herkesin gözü önünde kaçırılaca(cid:2)ı yazılıdır. TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:10)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) “Esrarengiz Bir Dü(cid:2)ün” isimli dokuzuncu kitapta Zaptiye Mü(cid:1)iri’nin ye(cid:2)eni Nadide Hanım evlenmek üzeredir. Pa(cid:1)a, bir önceki kitapta kendisine yollanan mektubun harem dairesinden verildi(cid:2)ini ö(cid:2)renir. Dü(cid:2)ün günü konakta bulunanların hüviyet sorgusu yapılır. Bu arada Abdal Ahmet, Edirnekapı mezarlı(cid:2)ında saldırıya u(cid:2)ramı(cid:1) ancak, civardan geçen (cid:1)ık bir atlı tarafından haydutların elinden kurtarılmı(cid:1)tır. Aslında bu yeraltı çetesinin bir oyunudur ve Ahmet’in kendisini kurtardı(cid:2)ı için minnettar kaldı(cid:2)ı ki(cid:1)i Dev Süleyman’dır. Abdal Ahmet kurtarıcısı sandı(cid:2)ı Dev Süleyman’la birlikte Zaptiye Mü(cid:1)iri’nin kona(cid:2)ındaki dü(cid:2)üne gider. Damadı koruma görevi kahraman sandıkları Dev Süleyman’a verilir. Zaptiye Mü(cid:1)iri ile Hüseyin Bey her (cid:1)eyi sorunsuzca hallettiklerini sanarak odalarına çekilirler. Gelin hanım da önceden hiç görmedi(cid:2)i damadı odasında beklemeye ba(cid:1)lar. Dev Süleyman damada zehirli bir sigara içirterek onu öldürür. Kendisi de damatmı(cid:1) gibi gelinin odasına geçerek gerde(cid:2)e girer. Sabaha kar(cid:1)ı da dı(cid:1)arıda bekleyen arkada(cid:1)ları ile birlikte gelini yeraltı (cid:1)ehrine kaçırır. Onuncu ve son kitap olan “Dirilen Cenaze”de tüm (cid:3)stanbul halkı korku içindedir. Hüseyin Bey ile Abdal Ahmet u(cid:2)radıkları ba(cid:1)arısızlıklar kar(cid:1)ısında istifa etmek isterler. Zaptiye Mü(cid:1)iri onları istifa etmi(cid:1) gibi gösterip gizlice çalı(cid:1)malarını buyurur. Hüseyin Bey ile Abdal Ahmet yeraltı (cid:1)ehrini yakmak ve haydutları katletmek için büyük bir hazırlık yaparlar. Ancak son anda Kanlı Peri tarafından yazılmı(cid:1) bir mektup alırlar. Mektupta kahramanlarımızın planladıkları her (cid:1)eyin bilindi(cid:2)i yazılıdır. (cid:3)kili oynayan Zaptiye Mü(cid:1)iri her (cid:1)eyi gizlice yeraltı çetesine haber vermektedir. (cid:4)imdi de sözde bir ölüm oyunu ile onları kandıracaktır. Di(cid:2)er taraftan Zaptiye Mü(cid:1)iri de imzasız bir mektup alır. Bu mektupta ise asıl suçluların Siyah Pençe Hüseyin Bey ile Abdal Ahmet oldu(cid:2)u iddia edilmektedir. E(cid:2)er durumu tecrübe etmek istiyorsa Pa(cid:1)a’ya yalandan ölmesi ve çevresinde geli(cid:1)en olayları izlemesi salık verilmektedir. Dev Süleyman ve Kara Cadı böylelikle Zaptiye Mü(cid:1)iri Pa(cid:1)a ile Hüseyin Bey’in birbirlerinden (cid:1)üphe etmelerini sa(cid:2)lamı(cid:1) olurlar. Pa(cid:1)a, mektupta önerildi(cid:2)i gibi ölü taklidi yapar. Cenaze merasiminden sonra Hüseyin Bey ile arkada(cid:1)ları Pa(cid:1)a’yı sandukadan çıkarıp ba(cid:2)larlar. Bu sırada Dev Süleyman da yanındakilerle birlikte camiye gelir; Hüseyin Bey’i Zaptiye Mü(cid:1)iri’ni ve Abdal Ahmet’i ba(cid:2)layıp yeraltı (cid:1)ehrinde bir dehlize indirirler. Zaptiye Mü(cid:1)iri ile Hüseyin Bey en sonunda tuza(cid:2)a dü(cid:1)ürüldüklerini kavrarlar. Roman son bir sözle tamamlanır: “Bu vakayi (cid:2)stanbul’da o vakit son derecede heyecanı mucip olmu(cid:1)tu. Fakat nihayet yeraltının Arslen Lüpeni olan Dev Süleyman son maksadına tamamıyla muvaffak olmu(cid:1) idi.” (Millî Cinâyât Koleksiyonu, “Dirilen Cenaze”, s. 45) TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:11)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:6)(cid:8)(cid:3)(cid:9)(cid:10)(cid:3)(cid:11)(cid:12)(cid:4)(cid:10)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:15)(cid:19)(cid:20)(cid:4)(cid:21)(cid:15)(cid:22)(cid:22)(cid:23)(cid:24)(cid:4)(cid:8)(cid:15)(cid:19)(cid:14)(cid:25)(cid:4)(cid:26)(cid:20)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:20)(cid:29)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:4)(cid:27) (cid:19)!"(cid:31)(cid:25)(cid:31)(cid:4)#(cid:14)$(cid:15)%(cid:4)(cid:4) (cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:9)(cid:13)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:16)(cid:15)(cid:14)(cid:17)(cid:4)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:3)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:2)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:8)(cid:10)(cid:5)(cid:11)(cid:12)(cid:3)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:2)(cid:9)(cid:12)(cid:7)(cid:16) Roman Hakkında: Millî Cinâyât Koleksiyonu, gerek yayımcısı Cemiyet Kütüphanesi gerekse “Giri(cid:1)” bölümünde isimlerini zikretti(cid:2)imiz ara(cid:1)tırmacılar tarafından ayrı hikâyelerden olu(cid:1)an bir polisiye roman serisi olarak tanıtılsa da yukarıda verdi(cid:2)imiz özetten de anla(cid:1)ılaca(cid:2)ı üzere ayrı hikâyelerden olu(cid:1)maz. Aksine Millî Cinâyât Koleksiyonu üst ba(cid:1)lı(cid:2)ı altında yayımlanan kitaplar boyunca, devam eden tek bir hikâye ile kar(cid:1)ıla(cid:1)ırız: (cid:3)stanbul’un altındaki dehlizlerde ya(cid:1)ayan, peri-cadı tevatürlerinin ardına saklanan büyük bir hırsız çetesinin i(cid:1)ledi(cid:2)i cinayetler ve bu korkunç cinayetleri çözmeye, bu çeteyi çökertmeye çalı(cid:1)an polis memuru Siyah Pençe Hüseyin Bey ile yardımcısı Abdal Ahmet’in maceraları. Aslında Millî Cinâyât Koleksiyonu’nun tamamı tek bir olay örgüsünden olu(cid:1)ur ve olay örgüsü14 on kitaplık seri süresince kesintiye u(cid:2)ramaz. Seriyi olu(cid:1)turan kitaplar için, her hafta tefrika edilen tek bir romanın bölümleridir denebilir. Romanın ba(cid:1)langıç/serim bölümünü ilk üç kitap olu(cid:1)turur. Ardından gelen altı kitap birbirine neden sonuç ili(cid:1)kisi ile ba(cid:2)lıdır. Son kitap “Dirilen Cenaze” ise kendinden önceki kitapları izler ve eser sonlandırılır. Tüm kitaplar ancak bir sıra ile okunursa anlamlıdır ve aradan herhangi bir kitap çıkarılırsa eserin içerik bütünlü(cid:2)ü bozulur. Birinci kitapta ba(cid:1)layan hikâye onuncu kitaba kadar sona ermeden sürerken her yayımlanan kitabın sonunda bir sonraki kitabın ismi verilerek tanıtımı yapılır. Yazarlarımız yalnızca serinin onuncu kitabına, sadece “Son” yazmayı uygun görmü(cid:1)lerdir. Aslında bu “son” için de gerçek anlamda bir son demek zordur. Çünkü polislerin katilleri ele geçirmeleri, hikâyenin sonlanması ve adaletin tecelli etmesi için ikinci on kitaplık seri beklenmek zorundadır. Öyle anla(cid:1)ılıyor ki yazarlarımız on kitap boyunca sürdürdükleri romanı esasen ikinci kısmın sonunda, yani yirminci kitapta tam olarak sonlandırmayı dü(cid:1)ünmü(cid:1)ler, ancak bunda muvaffak olamamı(cid:1)lardır. Bir anlamda Millî Cinâyât Koleksiyonu için yarım kalmı(cid:1) bir romandır da denilebilir. Millî Cinâyât Koleksiyonu’nun be(cid:1)inci kitabı olan “Görülmemi(cid:1) Bir A(cid:1)k” adlı tefrikanın arka kapak sayfasında yayınevi tarafından verilen kitap adlarından, yayımlanmayan ikinci kısım hakkında da haberdar oluyoruz. Yazarlar, serinin ikinci kısmındaki kitapların isimlerini a(cid:1)a(cid:2)ıdaki sırayla vermi(cid:1)lerdir. 1. Yaver Bey Kimi Seviyor 6. Mühim ve Müthi(cid:1) Bir Define 14 Aristoteles, Poetika, Çeviren: (cid:3)smail Tunalı, (cid:3)stanbul: Remzi Kitabevi 1987, s. 27. TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:4)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) 2. Yeraltında Yangın 7. Yedi Sene Kayıp Bir (cid:3)nsan yahut Kömürcü Hüseyin Vakası 3. Ecinniler Arasında 8. Mühim Bir Ke(cid:1)if 4. Kayıp Kızlar 9. Yeraltını Ke(cid:1)feden Çocuk 5. Yeraltının Çakıcısı 10. Son Vak‘a ve Son Cinayet Millî Cinâyât Koleksiyonu yazarları Süleyman Sûdî ve Vassâf Kadri, romanlarına verdikleri “Cinâyât” üst ba(cid:1)lı(cid:2)ı ve romanın içindeki katil-polis çatı(cid:1)masıyla okuyucularına bir (cid:1)ekilde polisiye roman okuyacaklarını vaat ederler. Serinin ilk kitabı “Kanlı Peri”nin ba(cid:1)ında, ortakla(cid:1)a kaleme aldıkları mukaddimede (cid:3)stanbul’da son yirmi sene zarfında matbuat kayıtlarına geçmemi(cid:1) esrarengiz birçok cinayet i(cid:1)lendi(cid:2)ini belirtirler. Genellikle bu cinayetlerin nedeni kadındır. Hatta ilk bakı(cid:1)ta para veya öfke nedeniyle i(cid:1)lenmi(cid:1) gibi gözüken cinayetlerin nedeni de kadındır. Oysa Millî Cinâyât Koleksiyonu’nda anlatılacak olaylar (cid:1)imdiye kadar görülmemi(cid:1) ve i(cid:1)itilmemi(cid:1) esrarengiz cinayetlerin ve harikulade olayların aynası olacaktır. Yazarlar eserleri hakkında o kadar iddialı ve emindirler ki kendileri bile eserlerini vücûda getirirken titreyip hayrete dü(cid:1)mü(cid:1)lerdir. “Tekemmülât-ı medeniyye ve içtimâiyye bir millet efradı içinde terakkiyât-ı sınaîyye ve fikriyyeyi intac edece(cid:3)i gibi hayat-ı ictimâiyyenin safahât-ı (cid:1)uununu musavver gayet fecî cinâî, sevdâvî, kanlı tablolarda tersîm eyler. Yirmi sene zarfında (cid:2)stanbul’da vuku bulup henüz safahât-ı matbûâta geçmemi(cid:1) olan nice vukuât-ı garîbe ve acîbe vardır. Ne kadar esrarengiz cinâyât vuku bulmu(cid:1)tur. Bu cinâyetlerin kısm-ı azamî kadın yüzündendir. Paraya tam‘ ve tehevvüre ma(cid:3)lup olan cinâyetler de yine kadın yüzündendir. Hâlbuki bu Cinâyât Koleksiyonu (cid:1)imdiye kadar görülmü(cid:1) ve i(cid:1)itilmi(cid:1) esrar alûd vakayi‘-i cinâiyye ve vakayi‘-i hârikanın merrât-ı in‘ikâsıdır. Milletimizin aynı zamanda terekkiyât-ı fikriyyesini de tamamıyla tasvîr edecektir. Birinci kitabı te(cid:1)kîl eden (Kanlı Peri) ile ikinci kitabı te(cid:1)kîl eden (Kara Cadı) ve temâdi eden kitaplar hârika nevinden vakayi‘e masdar olacaktır. Birçok defalar biz bu hususu not ahz ederken titredik hayretlere dûçâr olduk… 7 (cid:4)ubat 1327” (Millî Cinâyât Koleksiyonu, “Kanlı Peri”, s. 2) TAED 40, 2009, 190-208 (cid:2)(cid:1)(cid:5)(cid:12)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:6)(cid:8)(cid:3)(cid:9)(cid:10)(cid:3)(cid:11)(cid:12)(cid:4)(cid:10)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:15)(cid:19)(cid:20)(cid:4)(cid:21)(cid:15)(cid:22)(cid:22)(cid:23)(cid:24)(cid:4)(cid:8)(cid:15)(cid:19)(cid:14)(cid:25)(cid:4)(cid:26)(cid:20)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:20)(cid:29)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:4)(cid:27) (cid:19)!"(cid:31)(cid:25)(cid:31)(cid:4)#(cid:14)$(cid:15)%(cid:4)(cid:4) (cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:4)(cid:9)(cid:13)(cid:30)(cid:15)(cid:31)(cid:16)(cid:15)(cid:14)(cid:17)(cid:4)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:3)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:2)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:8)(cid:10)(cid:5)(cid:11)(cid:12)(cid:3)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:2)(cid:9)(cid:12)(cid:7)(cid:16) Ancak Millî Cinâyât Koleksiyonu vaat etti(cid:2)inin aksine polisiye bir romanın gereklerini de tam olarak yerine getirmez. Tarık Dursun Kakınç, polisiye romanların özelliklerini de anlattı(cid:2)ı 100 Filmde Ba(cid:1)langıcından Günümüze Gerilim Polisiye Filmleri kitabında, polisiye türünü; “Bir suçun, çoklukla da bir cinayetin kimin eliyle (ve nasıl) i(cid:1)lendi(cid:2)ini bulma oda(cid:2)ı çevresinde geli(cid:1)en romanlardır. Zaman zaman romanın tüm ki(cid:1)ileri için okurda ‘suçlu i(cid:1)te bu’ ku(cid:1)kusu uyandırır. Roman, katilin gerçek kimli(cid:2)inin saptanmasıyla son bulur.”15 diyerek tanımlar. Oysa Millî Cinâyât Koleksiyonu’nda daha birinci kitaptan itibaren katil ve katillerin kim oldu(cid:2)u okuyucuya de(cid:1)ifre edilir. “Bunun üzerine Kanlı Peri derhal sofaya çıktı. Me(cid:1)in kemeri arasında mevzû‘ küçük hançerini çıkararak: Letafet Kalfa’nın sa(cid:3) tarafındaki “(cid:4)ah” damarını kesmi(cid:1) idi. Letafet Kalfa oldu(cid:3)u yere bir sukut-ı ânî ile yıkıldı. Yalnız zayıf ve bo(cid:3)uk hırıltılardan ba(cid:1)ka bir (cid:1)ey i(cid:1)itilmiyordu. (Millî Cinâyât Koleksiyonu, “Kanlı Peri”, s. 44-45 ) “Hizmetçi kızının bu feryâdı üzerine kendilerine iyice yakla(cid:1)mı(cid:1) olan bahçıvan birdenbire oldu(cid:3)u yerde durmu(cid:1)tu. Aynı zamanda Kanlı Peri de… (…) Her iki taraf bir müddet oldukları yerde kaldılar... Ani bir hareketle peri kızı hizmetçinin yanına sokularak… Hançeriyle bo(cid:3)azını oldukça derin bir suretle keserek onu yere sermi(cid:1)ti.” (Millî Cinâyât Koleksiyonu, “Kanlı Peri”, s. 45) Millî Cinâyât Koleksiyonu’ndaki esrar, katillerin kimler oldu(cid:2)u noktasında de(cid:2)ildir. Eserde amaçlanan suçun kimin tarafından i(cid:1)lendi(cid:2)inin bulunmasından ziyade, katil ya da canilerin eylem (cid:1)ekilleri ve polisin katilleri yakalama yöntemleridir. Roman boyunca okuyucu daha çok kaçıp kovalamaca (cid:1)eklinde geli(cid:1)en bir macera içinde bulur kendini. Yeraltı çetesi elemanları sürekli olarak kaçmayı ba(cid:1)arırken türlü oyunlara ba(cid:1)vururlar. Zaman zaman metaneti kırılan kahramanımız Siyah Pençe Hüseyin Bey’in dahi cin-peri hikâyelerine inanası gelir. 15 Tarık Dursun Kakınç, 100 Filmde Ba(cid:1)langıcından Günümüze Gerilim Polisiye Filmleri, Ankara Bilgi Yayınevi 1995, s. 21. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için: Andre Vanoncihi, Polisiye Roman, Çeviren Galip Üstün, (cid:3)stanbul: (cid:3)leti(cid:1)im Yayınları 1995; Ernest Mandel, Ho(cid:1) Cinayet Polisiye Romanın Toplumsal Bir Tarihi, Çevirenler: N. Saraço(cid:2)lu-Bülent Tanatar, 2. bsk., (cid:3)stanbul: Yayzın Yayıncılık 1996. TAED 40, 2009, 190-208

Description:
olarak nitelendirilen yeraltı şehrinden bahsedilir. Altıncı kitap “Yeraltı Şehrinde Bir Cinayet”, müthiş bir fırtına ile başlar. Meşrutiyet'in uluslaşma.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.