ebook img

MiSTiSiZM iLE TASAVVUF ARASINDAKi TEMEL FARKLAR PDF

21 Pages·2010·1.25 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview MiSTiSiZM iLE TASAVVUF ARASINDAKi TEMEL FARKLAR

MiSTiSiZM iLE TASAVVUF ARASINDAKi TEMEL FARKLAR - Felsefi bir - yaklaş•m Şahin FİLİZ Selçuk Üni.llahiyaı Fak. kendi medi Mislisizmin genel tarifleri, tasavvu işinin hayatında tasyon ve benzeri disiplinler fun da, aynı kategoride anlaşılması ve le ilahi varlıkla aşkın bir bir değerlendirilmesine sebep olmaktadır. lik kurması, bunu tecrübe etmesi ve "İç tecrübe", ya da, "sezgi bilgisi" ya böyle bir birliğin olabilirliğine inanma hutta "Mutlak Varhkla birleşme" gibi sıdır."(l) ya da, "İnsan ruhu ile varh problemlere değgin -hemen tüm kaynak ğın esası arasında birleşme imkanma lar, -İslam Tasavvufu da dahil olmak üzere- tüm dini tecrübe disiplinlerini inanmak; mahrem ve dosdoğru biçim de bir birleşme tesis etmek, normal bil mistisizm adı alunda toplayıp tanımla­ mciktadır. Mistisizm kavramının şemsi­ gi ve varilktan ayrı ve üstün bir bilgi varlık tarzı kurmak"(2) şeklinde, genel yesi altında toplanan bu genel tanım ve kategorizasyon, İslam tasavvufunun ay hatlanyla mistisizm'in, tanımlanan adı ncalıklı ve farklı tarafını kısaca da olsa ilk bakışta açıkça belirtilmediği zaman, ifade etmek yerine, onu, mistik bir sis tasavvuf ve ona ait tanımtarla hemen he tem olarak kabule bile yanaşılıama eğili­ men paralel izlenimi uyanmakta olduğu mindedir. Ürkekliğin ya da görmezlik dır. Mistisizmin, psikolojik ve felsefi ol ten gelmenin yegane ~bebi, İslam ile mak üzere iki türlü tarifi yapılmaktadır: öteki dinlerin, tl:ellikle Hristiyanlığın "Kiş.inin kendisini, en yüce ilkeye çatışma halinde olmasıdır. Biz bu konu yolunda ulaşma olduğunu hissettiği ya glııneyeceğotz. ruhsal (nefsi) bir durumdur" şeklin­ deki tarif psikolojiktir. "Hayat ve duy (1) The N~w fArnerican :oesk Encylopedia, guya, akıl ve hissi tecrübeden daha N. YrJfk,'f989/s.'862. çok önem veren bir disiplindir"(3) tar (2) Pe•taiıii ::Sara, 'Nasyonallzm, Sosyalizm, V.ıistislZm; a'Yay.,' Isı. 1975, s. 185. zında:td tarif de mistisizmin felsefi pers (3) ei·Mu'cemu•ı:Felsefi, Cemiyyetü'I-Lugati'l pektiften izahını vermektedir. - Arabiyye, Kahire,ö1g83,rs. 46. 103 ŞAHiN FiLiz • MISTISIZM ILE TASAVVUFARASINDAKI TEMEL FARKLAR İslam Tasavvufu, mistisizmle aynı ça gusunun, benliğin dünyasının ruhu, mut tı altında değerlendirilmekten öte, misti lak denilen kendisinden· daha büyük bir sizm içinde eritilerek izah edilmektedir. şeyle birleşmesi halinin belirdiği iç du Tasavvufun, mistisizmden farklı bir dini rumdur. Başka bir deyimle, insan ruhu kökene ve değişik dünya görüşüne sahip nun, yaratılışın temel ilkesiyle samimi ve olduğu gerçeğini bir kenara bırakın, or aracısız birleşmesi, kutsal ruhun vasıtasız yantalistler, tasavvufu da mistisizm Oll;l olarak anlaşılması demektif(5). rak görmekte ve sufileri de "İslam mis Mistisizm Hristiyanlığın pek çok şe­ tikleri" diye adlandırmaktadırlar. Örne killerinde önemlidir. Amaç sevgide ve ğin, Reynold A. Nicholson'un "The ibadette sezgisel bilgi yoluyla Tanrıyla Miystics of İslam" (Londra, 1989), W. birleşmektir. (Union) Mistik tecrübe, sa T. Stace'in "Mysticism and Philosophy dece mecazlarla (metaphors) özellikle (N. Y. 1960) eserleri ile, yerli bilim sevgi ve evliliğe ilişkin mecazlarıyla ifa adamlarımızdan Cavit Sunar'ın "Misti de edilebilirC6). sizmin Ana Hatları" (A. Ü. İ. F. Y. Ank. 1966) buna delil teşkil eder. Örnek Mistisizm ve mistik kelimesinin aslı, leri çağaltmak mümkündür. Yunan misterlerinde bulunmaktadır. Misterierin rolü insana, eşyanın batını · Yeri gelmişken bir noktayıaçıklığa (içe dö.ı:ıJi~)_ bilgisi~i~.gahi bilgiyi ~~a-~­ kavuşturmakta yarar görüyorum. Tasav dırmak ve orı.Ü.yeiJ!den e~eliyeie:kav.l\Ş­ vufa mistisizm adı verilmesi. ya da veril tuirn~Ü;.'·.Bu ~~beple mistiğin objesi, mem~si,.- ıartıŞ!na konumuz değildir. zamana ait dünyadan, zamansız dünya A~acımız; tasavvufun neminal değerini ya_ _ ezeliyete geçmek yani, Tanrı yı qoğ­ korumak da değildir. AsJL amaç, tasav. rudan doğruya kavramaktır. Bunda. m~­ vufun da mistisizm gibi bir felsefe _disip- . . tod, sülük merasimleri idi. Sillik bu mis lini olarak, bilimsel ve felsefi tartışma- terler vasıtasıyla mukaddes mahrem larda onun da söylecek bir takım sözl~ri zekaya kavuşmuş sayılırdı. Salikin bu bulunduğunu, mistisizm gibi,· hatta on misterleri başkasına söylemesi yasaklı. dan daha özgün ve tutarlı bir varlık, bil Esasen (mysterian) kelimesi Grekçe gi ve değer felsefesi olduğunu belirle (Mu o) fiilinden gelir ki gözleri, d udakla meye çalışmakdır. n kapam~ anlamındadır. A-,KAVRAM OLARAK Yunan misterlerinde bu anlamda ·.MİSTİSİZM olan mistisizm; -yeni ·.Enatunculuk adını alan ve Oriental Senkretizininde realite Mistisizm · tı:ısırda, azizlerden Denysl' nin, entellekten (akıldan) ziyade sezgi Aaseopagite tarafındair icat edilmiştir<4>. sel (hadsi) fakültelere dayanan özel bir Kelimenin aslı Yunarica'diili;" sırlar ve kavramı sayıldı. İsa'nın· doğumundan gizli törenlerle ilişkileri kapsayan·hif de yimden gelmektedir. Bugün çift anlamda (4) Peyami Safa, A.g.e., s. 185. kullanılır. Geniş anlamıyla b.e{li belirsiz, (5) Henri Serouya, Mistisizm, Gizemcilik, Ta· ulu ve mantığı aşar gibi görünen bir şeyi savvuf, çev. Nihai Önol, Varlık Y., Isı. . . . 1967,5.12. ifade eder. Düşünüdere göre ıse\ mıstı- (6) The New American Desk Encyclopedla, sizm, 'vasıtasız'; içten doğma "Bir" duy- 5.862. 104 DiVANET iLMi DERGi • OCAK· ŞUBAT· MART 1994 • ClLT: 30 • SAYI: 1 sonra Hristiyanlığın ilk yüzyıllannda bu miş bulunuyoruz. Buraya kadar vermiş Yeni Eflatuncu fikirler Hristiyanlıkla olduğumuz kavramsal çerçeve, misLisiz birleşerek, mistik teolojinin, yani Hristi min tam bir tarifini değil, tarifine temel yan mistisizminin temelini atu(7). teşkil edecek olan öğeleri ifade etmekte dir. Dolayısıyla mistisizm, kavram ola Mistisizm kavramının, Hristiyanlıkla rak aşağıdaki unsurları içerir: olan ilgisini, Hristiyanlıktaki kullanılışı meselesini biraz daha ayrıntılada vere a" Mistisizm baştan başak bir O TE lim. EMMÜL (meditation) ve TEDEBBÜR (c ontemplation)dur(9). Kelimenin Hristiyanlıktaki kullanılı­ şı, genelde Pseudo - Dionysius diye bili b- İlahi varlıkla aşkın (transandantal) nen, Dionysius the Areopagite'nin tesiri bir birlik kurmaktır. ne büyük ölçüde bağlı idi. Oldukça yan c- Varlıkla insan ruhu arasında mah lış bir biçimde o, "Mystical Theology" rem ve dolaysız ilişki tesis etmektir. ve diğer yazılarının Ortaçağ ilahiyatçıla­ d- En yüce ilke ile ilişkinin hissedil n tarafından otorite olarak kabul edilme mesidir. si nedeniyle St Paul'un çağdaşı ve öğ­ e- Hayat ve duygunun akıl ve din rencisi olarak biliniyordu. Ortaçağ ilahi tecrübesinden önce gelmesi, esastır. · yatçilap. · tarafınğan kullanılan· terim, f- Yunan misterleri ile olan köken ve ·".-T-,·h-: eo•.•l•o- .·-g....i-·e a ·M-- ysti·c-_-a"-~· -,i.d_r,i-~. S. ebebi; Taıı- an~ım~,~e~:_erliği olması. n hakkımdaki .b ilgi v~ kaVrayış 'c~­ g- Belli belirsiz ·auygirmanzumesi sight)'ın özel bir tipini kastetmeleriydi. olması. Ortaçağda daha yaygın ve daha ·kesin h~· S ezgi ileTanrıyla birleşmektir. olarak kullanılan kelime, contemplatio (contemplatioıi} yani, tefekkür idi. Bu, . ı- Allegorik karaktere sahip olması­ _' dir: alışılmış (ordinary) dini ibaretler arasın­ ·.·.i~_GiZilİ}iteliği.bulunması. da bulunanı değil, spiritüel tecrübenin . . . -... '. ~- ''- . geliŞmiş ve nadir bir formunu tasvir et j- Yunanca Mysterian kökünden gel- 'mek i9in kullanılıyordu. Tefekkürün ifa me si. desini elde etmek için erkek ve kadınlar dünyadan çekiliyor ve bu dünyada bulu (7} Cavit Sunar, Mislisizmin Ana Hatları, A. nanlara götüren şeylerden uzaklaşıp ta 0. 1. F. Yay., Ank. 1966, s. 4- 5; A Schim mel, Tasavvufun Boyutları, Adam Y., Isı. mamen bir hayat talep edi farklı tarzı 1982, S, 3-4. yorlardı. Batıni, sırri kelimesi, ortaçağ (8) F. C. Happold, Myslicism, Penquin Bo sonuna kadar revaç bulmamıştır. Dola aks, Londra 1964, s. 36-37. (9} Meditation: Belli bir konuda, genel yönleri yısıyla mistisizm, oldukça modern bir ni ortaya çıkarmak üzere gerçekleştirilen kelimedir<8>. derin düşünüştür. Contemplation ise, an lam bakımından daha gen iştir. Zihnin, ken İlk önce kavram olarak incelediği­ disini diğer tüm şeylerden uzaklaşliracak ve kendi hallerinden bile habersiz bıraka­ miz Mistisizmin, gerek tarihi süreci ve cak derecede, düşünme objesi olarak seç gerekse bu süreç içinde oluşan türlü ta tiği meseleye dalmasıdır. Bkz. ei-Mu'cem el-Felsefi, Mecmau'I-Lugati'I-Arabiyye, nımlanna ait bir takım ipuçları elde et- ss. 37, 42. 105 ŞAHIN Filiz • MlsTlsiZM ILE TASAWUF ARASINDAKI TEMEL FARKLAR k- Hristiyanlık ve Yeni- Platonculu Bununla beraber iki temel oluşmalı­ ğun özgün bir bileşimi bulunması. dır. Birincisi, Johannine ve Pauline yazı­ h- Kavramın, oldukça yeni olması. ları, Ruysbroeck ve St. John of the Cross'unkiler gibi, tefekküri hayatı öngö Mistisizm, kavramsal olarak analiz ren taleplerden oluşmuş çalışmaların mis edildiğinde belli başlı özellikleriyle tik tezleri değildir. St. John'un İncil'i, İslam tasavvufundan oldukça farklilaştı­ İsa'nın özel bir biyografısi olup, İsa'nın ğı ortaya çıkmaktadır. Ancak henüz ta · gerçek Hristiyan olduğunu isbata yönelik rihsel seyri ve arkasından, yaygın, geniş ifadelerden Pauline mek oluşmaktadır. kapsamlı tanımlarına temas etmeden, tupları temelde pratiktir. Ve kilisenin hi aradaki temel farkların belirlenmesi zor dur. Daha çok İslam medeniyeti haricin tap ettiği kimselerin pratik problemleriy le ilgilenmektedir. Bununla birlikte, ba de bulunan mistisizmin, doğup kökleşti­ zan onlardan gelen birbiriyle paralel bu ği yabancı kaynaklarta olan münasebeti ni, tarihi süreç içerisinde kısa da olsa in pratik meseleler, mistik işrak (içe doğma) celemek, konuyu biraz daha aydınlığa ve kavrayışın olağanüstü metinlerini teş­ kavuşturacaktır. kil eder. İkincisi, Johannine ve Pauline geleneği, Hristiyan mistisizminin yegane B- MİSTİSİZMİN TARİHİ kaynağı değildir. Bu çizgi Dionysius the SÜRECi Areopagite'nin mistik Teolojisinde kendi St. Paul'a nisbet edilen bütün sine verilen Pıristiyan formundaki Neo risllielerin fiilen ona ait olup olmadığı Platoncu köklere sahiptir. ya da Dördüridi İncil'in gerçekte sevgili St. Paul ve St. John'un mistisizmi, müridin çalışması olup olmadığı mesele "Christo - Mysticism" olarak adlandı­ siyle ilgilenmiyoruz. Bizi iigilendiren nlmış ve ikisi birbirine zıt düşüyormuş husus, Hristiyan geleneğinde bulduğu­ gibi, Tann - Mistisizm'e karşıt olmuşlar­ muz mistik bilinçlilik ve kavrayışın özel dır. Doğrusu, birbirinin aynı değildirler; bir manifestosudur. Kaynağı, Dördüncü İncil ve Pauline'in yazılarıdır; her ikisi mistik işrak, bir formdan daha fazlasını de açıkça mislisizmin diyaiektiğini an alır. Bununla birlikte, zıttırlar. Christo latmaktadır. Dördüncü İncil'in mistik Mysticism'in, Gita'nın Bhakti-Mysticism'i karakteri belki de, mistisizm teriminin ile benzerlikleri vardır ve Mahayana sınıflandırılması, kontemplasyonun ifa Buddhism'in Bothisattua ideali Misti- · desi ve temelde onun Neo-Platoncu ma sizm'ine de yakındır. nifestoları sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Değişik yollarla birleşmiş Pseudo Kilisenin ilk babalarından biri olan Cle Dionysian ile Johannine - Pauline olmak ment of Alexandria Dördüncü İncil'i üzere iki Hristiyan mistik cereyan var "Spiritüel İncil" diye adlandırmıştı. dır. Mesela Meister Eckhart'ın mistisiz 'Origen ise hiç kimsenin, isa'nın gönlüne mi, bazı zamanlar salt Tarın mistisizmi bağlanmayan hiç bir ferdin, İncil'i St. olarak görülür<lO). John kadar tamamıyla anhiyamayacağı­ na işaret etmiştir. Papaz Enge "Hristi Hristiyan mistisizminin bu kısa tarihi yan Mistisizmi" adlı eserinde Gospel'ı seyri, bize, onun Dördüncü İncil ile Pau- Hristiyan mistisizminin heratı (charter) olarak nitelendirmiştir. (10) F. C. Happold, A.g.e .• s. 164-165. 106 DiYANET iLMI DERGi • OCAK-ŞUBAT-MART 1994 • clLT: 30 • SAYI: 1 line'nin yazılarına dayandığını; Neo tirmek suretiyle Allah'ı tecrübi olarak Platonizm'den büyük ölçüde etkilendiği­ bilmek şeklinde tanımlamışlardır. ni göstermektedir. Pseudo-Dionysian ve Bütün bu tarifler, mistisizme teolojik Johannine Pauline olmak üzeri iki bü bakış açısından yaklaşmaktadır. yük mistik cereyanın temelini oluşturdu­ ğu Hristiyan mistisizmi, ilke, yöntem, Diğerleri meseleye psikolojik açıdan merasim ve ritüelleri itibariyle, Hint ve bakmışlardır. Örneğin Von Hartman Yahudi mistisizminin ayrı ayrı izah edil mistisizmi, bilinçsizlikten doğan, gayr-i mesinden müstağni kılacak kadar onlar ihtiyari olarak ortaya çıkan bir esas (his, dan daha kapsamlıdır. Bu sebeple, Hint düşünce, arzu) ile belirlenen bilinçlilik ve Yahudi mislisizmini (Kabbala) ele al olgusu diye tarif etmektedir. Du Prel mayacağız. İsliJ.m tasavvufu ile karşılaş­ şunları yazar: "Ruh hayatının sım feno tırmasını yapacağımız mistisizm, sadece meni, biyolojik prosesin sezinlemeleri Hristiyan mistisizmi olacaktır<11). dir (articipations). Can, öz (soul), kendi kendine bilinçlilikteki ruhtur. Ruh da, Özelde Hristiyan mistisizminin kısa tarihçesini sergiledikten sonra, genel an kendi kendine bilinçliliğin ötesindeki lamda mistik ve mislisizmin çeşitli tarif can (soul)dır. lerinden bahsetmek, meseleyi iyice açık­ Goethe mistisizmi, kalbin bilgeliği, lığa kavuşturmak bakımından kaçınıl­ hislerin diyalektiği diye tanımlamıştır. maz olmaktadır. Diğerleri böyle ibareleri, entellektüel sezgi (intuition) ve "şekilsiz spekülas C- MİSTİSİZMİN BAZI yon" olarak değerlendirmişlerdir. TARiFLERİ Bazı yazarlar da, mistik tecrübenin Fransız filozofu E. Bontrouz "La entellektüel kalitesini veya akli faaliyet Psychologie du Mysticisme" (Mistisiz le ilgili bulunan bir şey olduğu noktasını min Psikolojisi) adh eserinde (s.6) şu vurgulamışlardır. toplu tarifi verir: "Mistisizmin esaslı hadisesi, Vecd (eztase) adı verilen hal .. Lasson bu konuda diyor ki: Mislisiz dir. O halin içinde dışarı dünya ile bü min temeli, spekülatif akla dayanarak, tün bağlantılar kesildiği için, insanın geçici anlama kategorilerini aşan bir . ruhu, kendi içi.mie bir obje ile, sonsuz sezginin teyididir. Rasyonalizm bizi varlıkla, Allah ile temasta olduğu his şeylerin esasma (essence) yöneltmez; bu sini duyar"(ll), yüzden entellektüel vizyona (önsezi) ih Ortaçağa ve modem kaynaklara da tiyaç duyarız. yanarak bu aşamada bazı tanımlar daha Evelyn Underhill, "Pratik Misti vermek faydalı olacaktır.. sizm" adlı kitabında mistisizmi, Realite Ortaçağ ilahiyatçıları, sırri (mystical) (11) Yunan, Hind, Yahudi ve Hristiyan misli teoloji diye belidedikleri kavramı, "tec siımieri ile lslan Tsavvufu'nun karşılaştı­ rübi akıl" (experimental wisdom), ru rılması hakkında özet bilgi için bkz. Ş. Fi hun sevgi dürttisüyle All$'da yayılması liz, Tasavvufun Problemleri, (Basılma­ mış Doktora Semineri), Konya 1992, s. (a stretching out of the soul into God 13-38. through the urge of love), sevgiyi birleş- (12) Peyarni Safa, A.g.e., s. 187. f07 ŞAHiN FiLiZ • MISTISIZM ILE TASAWUFARASINDAKI TEMEL FARKLAR ya da Tanrı ile birleşme sanatı olarak ta yalci, vehimli, kötümserdir. Zühde ve rif etmektedir. Diyor ki: ''Mistisizm, zahidane hayata önem verir. Gizemcil ik, Realite ile birleşme sanatıdır. Mistik, en önemli özelliklerindcndir. İnsan, yer bu birleşmeyi daha çok ya da daha az yüzündeki bir sürgündür. Zühd hayatı, derecede elde eden bir kimsedir. O, pessimizmin etik'e uygulanmasından böyle bir kesbi (attainment) amaçlar başka bir şey değildir. Bu mistik tavra ve buna inanır"<13). göre, eğer hayat ve hayatı meydana geti Kavramsal olarak incelerken de gör~ . ren her şey kötü ise; amaçladığımiZ düğümüz gibi, MisLisizmin tariflerinde 'iyi', hayat ilgilerinin ergisi değil, sade genellikle, "Tanrı ile birleşme", "ek ce olumsuzlanmasıdır. İnsan ruhu ve ira taz hali yaşama" "dış dünya ile tüm desi, yele kapılmış çer-çöp gibidir. Bu bağları koparma" gibi noktalar dikkati da yıkım demektir. Ahlaki şifre, büyük çekmektedir. Buna ek olarak, insan ru ölçüde negatif olup yasaklar ve tabula hu, mistisizme göre, obje olarak yalnız­ rm bir şifresidir. ca Tanrı'yı dikkate almakta; dış dünya Hayat tümüyle şer (evil) olduğu için, ile ilgilenmek bir yana, varlığını bile ka bize, mümkün olduğunca, hayatı zevkli bule rıza göstermemektedir. "Tanrı ile doğrudan ilişki, temas ve nihayetinde kılan şeylerden kaçınmak yaraşır. Bir şe­ yin tabii ya da içgüdüsel (instinctivc) ar O'nunla birleşme" sık sık vurgulandığı halde, mahiyetine dair doyurucu hiç bir zusunu taşımak, kötü olan karşıtı ispatla kavrama ya da açıklamaya yer verilme nıncaya kadar (prima facic evidcnce) o mektedir. · "Tecrübi ·akıl yardımıyla şeyin kötü .olduğ~a dair bir delil dir. Yal ruhsal sevginin Tanri'da 'ya~!lması!' nızlık (solitiıde) ve-fakirlik, iyidir. Çünkü şr.eu -kh-l inhd.a elklie' r.ıi. e·-oylao jidk.a . tabriiyf-- o-i·ll·-eo,j- · ik". ka'p.-r-r·~om -saeşsıink bsıuinnlaa rd, ahyaallkı (sgoüccieütny ) ivnek fmirıadlı-r.m Oülrkll ça rzvue soniJçl!". denilen ps~k.olojik tarif, kendi bek:aiı'ik (celibacy) de daha iyidir. Çünkü ·içlerinde belirleyici olm~lfYl,.ıız~~ bu bunlar, açlık.ve''aŞkri duyulan aşın insi lundukları gibi, kendi aralan'nda da-bir yak (instinct) gücÜnü inkfu' ederler. Zühd uzlaşmazlık göze çarpmaktadır. Tarifleri -ım:Ya4nin (a5ceticism}hakim olduğu bir ve mahiyetlt~rini, islam tasavvufu ile ya toplurrict~r k~dı-~ii:ı statüsü, özellikle sö pacağımız mukayese·esnasında daha ay nüktür (disinal).'-' Kötüliiğe karşı teşvik rıntılı olarak ele·almak-üiere, .meseleyi edici değişmez (standfii'g). y~ temel bir daha sonraki bahse bırakmadan önce şu obje olarak ele alındığında\actıri';'~Şkl!_.Ye hususu ilave etmek gereklidir;· Misti anneliğe çağıran kendi tabii ilhaı1ündhn sizm teriminin bazı zaman "bilinçsiz (inspiration) tevbe edip vazgeçtiği -ve bir ruh olgusu", kimi zaman, "objesi kendisini, ebedi bir bekfirete (a perpetual mevhum bir sevgi seli" ve kimi zaman virginity) adadığı müddetçe ancak, ger da "biyolojik bir süreç" olarak tanım­ çek kıyınet (dignity) ve_ şeref derecesine lanmasının altında, bizce, mistisizmin ulaşabilir<14). ikiye ayrılması problemi yatmaktadır. (13) F. C. Happold, A.g.e., s. 37-38. 1-NEGATİF MİSTİS.İZM (14) W. M. Pepperell Montague, The ways of Knowing or The Methoc!s of Philo Birincisi, Negatif Mistisizmdir. Ha- sophy, London 1925, s. 62-63. 108 DiVANET ILMi DERGi • OCAK· ŞUBAT· MART 1994 • ClLT: 30 • SAYI: 1 Negatif mistik tavrın, felsefenin var kaldınlan bu entellekte ait şuurun yerini lık, bilgi ve değer alanlarına yansıyan de bütüne ait bir şuur olan mistik şuur bu özelliklerini daha da açmak ileride almaktadır06). ha yapacağımız karşılaştırma açısından İkinci mistik tavır, negatif ya da irı-t­ yati önem arzetmektedir. KısaiLarak yer roversive mislisizmin tam karşıtıdır. verdiğimiz bu mistik anlayışın, belirle Tüm esas ve husisiyetleri, ilkine taban yici öteki hususiyetlerine de temas et tabana zıttır. Başta da belirttiğimiz gibi, memiz gerekmektedir. bize göre, mistisizim tariflerinin karışık Negatif mistik "öteki-dünyacı" dır. muhtevalarından kaynaklanan bu tak Yaşadığı bu dünyaya karşı oldukça sim, her iki mistikdüşünüşü ayrıntılarıy­ Iakayddır. Bu dünyanın maddi şeyleriyle la tasvir ve bu sayede İslam tasavvufu fiilen mücadele etmesinde sürgünlük duy ile olan temel ayniıkiarını tesbit etme gusu onu, bu şeylere karşı ilgisiz kılar. mizi hem kolaylaştırmakta ve hem de zorunlu kılmaktadır. Mislisizmin negatif tipiyle ilgili en önemli yönelişlerden bir diğeri de, tabia 2- POZiTiF MiSTİSiZM tı kontrol eden araçlar olarak gizemin ve Negatif ya da içe dönük mislisizmin büyünün bilime üstün olduğuna inan tam karşıtıdır. Extroversive (dışa donük) maktır. Negatif mistiğe göre, madem ki mistisizm de pozitif dış dünya (matcrial world) bütünüyle ta diyebileceğimiz mistisizm, Realite'yi ya da Bir'i duyu or biatüstü bir Realite'nin gölgesinden baş­ ganları aracıyla dış alemde,algılar ve bu ka bir şey değildir, o halde,sadece duyu lur. Bu mistisizme göre fiziksel dilnya, ve akla dayanan kontrol metodlarını kul bizim bir sonucumuzdur. ve böyletikle lanmak budalalıktır. Dualar (invocati algılanır. Objeler, Bir'in şekil değiştir­ ons) ve efsunlar (incantations) bilimden meleridir. Bu görüşte eşya, hep "bir" daha tesirli olacaktır. Rüyalar ve ruhsal görünmekle beraber, aralarındaki ayrı­ aracılarla kazanılan bilgi, alışılmış yolla lıklar tamamen kaybolmuş değildir. elde edilen bilgiden daha sağlam olacak tır<IS). Extroversive görüş, bir taraftan fizik sel objeleri algıladığından, duyurnlara Negatif mislisizmin dayandığı belli ait ve entellektüeldir. Fakat diğer taraf başlı esaslar, özetle bunlardan ibarettir. tan da onları "hep bir" olarak algıladı­ Bu tür mistik anlayışı, aynı zamanda ğından da duyumlar ve entellekt dışıdır. "Introversive" .( içedönük) mistisizm Bu görüş, dünyanın en son bir varlık olarak adlandırmak olasıdır. Bize göre içinde birleşmesi ve şekil değiştirmesi­ aralarında hemen hiç bir fark bulunma nin algılanmasıdır07). maktadır. Farklılık, İsimlendirmeden öteye gitmemektedir. (15} W. M. Pepperell Montague, A. g.e., A. yer. Introversive mistisizm, Realite ya da (16} Cavit Sunar, A. g. e., s. 122- 123. Negatif ve pozitif mistisizmin, lntroversive ve ext Bir'in dışta değil içte,. nefıste, insan şah­ roversive şeklinde adiandıniması ve ayrın­ siyetinin esasında olduğunu savunur. Bu tılı izahları hakkında geniş bilgi için ayrıca bkz. W. T. Stace, Misticism and Philo· görüş, şuurun bütün ampirik muhtevası­ sophy, s. 62 ·127, 132. nı ortadan kaldırır. Duyurnlara ait olup (17} Cavit Sunar, A.g.e., s. 122-123. 109 ŞAHiN FILiZ • MISTISIZM ILE TASAWUF ARASINDAKI TEMEL FARKLAR Pozitif mistik, sahip olduğu "görül İnsanın hiç bir iradesi yoktur. Bu yö meyen" (invisible) ve aşkın ilhamının nüyle negatif mistisizm, kelfun ekalle (revelation), somut ayrıntılara ve görüle rinden Cebriye'ye benzer. bilen varlığın üzerine düşen görevlere Tabiatı yöneten ilke, ritüeller ve ef karşı, duyarsız kılmadığı kimsedir. Dün sunlardır. Bilim, tabiatı kontrol gücüne yaya bakışı illüzyonizm, pessimizm, sahip değildir. zahidlik ve gizemcilikten uzaktır. Tabi at, daha gerçek; onda çirkinlikten ziy~de Bilginin kaynağı, rüyalar ve ruhsal güzellik hakimdir. İçsel ışık (inner · aracılardır. Tabü ki tüm bu görüşler light), sağduyuyu aydıntatmaya yardım mislisizmin önemli çıkınaziarına işaret eder. Tannya olan sevgileri, insanlık etmekte ve içinden çıkılmaz felsefi sevgilerinin bir bedeli olmaktan ziyade, problemler yaratmaktadır. bir ekidir. Orijinal günahtan kurtuluşun Pozitif mistisizm, her yönüyle farklı­ müjdesini vermek yerine, müritlerine, dır. Tamamen olmasa da, birincisinden hizmeti ve sonsuz iyiliği tavsiye ederler. oldukça ayrılacak derecede, dışa dönük Extroversive mistisizm, mantıksal bir karakter çizmektedir. Realite, dış açıdan da introversive mistisizmden alemde duyu ve algılar yoluyla algılanır farklıdır. Örneğin, pozitif mistik, yaratı­ ve bilinir. Objeler, "bir" görünür. Obje cı ingelemin ürünlerini somut bir kanıt leri duyumlarla algıladığından duyumsal olarak kabul ederken, negatif mistik, ve entellektüeldir, mantıksaldır. Tüm eş­ bunlara, bazen isbatlanan şeyler olarak yayı nihai bir varlıkta "bir" olarak gör bakar. Birincisine göre yeni bir ilkenin mesi bakımından, akıl dışıdır. sezgisi, bir şeyin gerçekleştirilmesi veya İçsel bilgisi, dışsal bilgilerine ışık tu kanıtlanması zorunluluğunu getirirken, tar. Optimist bir tavra sahip olan pozitif ikincisi, bunun kanıtianmasını zaruri mistik, yeni bir sezgi ilkesinin gerçek görmez. Pozitif mistik, kendisini imge leştirilmesinde bütün kuvvetlerini sefer nin vahşi saplantılarından, koruyabilir. ber eder. Dolayısıyla bilginin kaynağı, Ancak negatif mistik, entellektüel bir bi sağduyu ve objenin dışsal gerçeklikleri linçliliğin korumasından mahrum oldu nin bilinmesine katkıda bulunan duyum ğu için, sözde kesin olan tüm sezgisel sal, akli ve sezgisel vasıtalardır. kabullere inan.ırC18). Pozitif ya da (extroversive) misti Özetleyecek olursak, genel olarak sizm, varlık, bilgi ve değer problemle mistisizm, Negatif (introversive) ve po rinde kendine özgü anlayış biçimiyle, iç zitif (extroversive) olmak üzere iki tipte tutarlılığa sahip gibi görünmektedir. An incelenmektedir. Negatif mistisizm, içe cak bu da, negatif mislisizmin takılıp dönük ve dış dünyaya karşı ilgisizdir. kaldığı problemlerden kurtulamamakta Onu yok sayar. Daha doğrusu, varlıklar dır. Her iki mistik tavnn, kendi iç sis alemi Mutlak ilkenin salt gölgesinden temleri ve işyeyişlerindeki problemlere, başka bir şey değildir. İnsan bu dünyaya daha sonra değinecek ve İslam tasavvu adeta iteklenerek gönderilmiş bir sür funun benzer yada farklı problemleriyle gündür ve öbür dünyaya bir an önce ka vuşmanın özlemini çekmektedir. {18) W.M.Pepperell Montague, A.g.e., s. 63-65. 110 DiYANET iLMi DERGi • OCAK-ŞUBAT-MART 1994 • ClLT: 30 • SAYI: 1 bir karşılaştırmasını yapacağız. Ancak, bırakmayacak surette birden bire ger her şeyden önce, mistisizmin genel an çeklik kazanan bir gizli bilginin hissiyle lamda bir takım özelliklerini belirlemek başlıyor. Mistiklerin vardıkları belli ina yerinde olacaktır. nışlar, bir sezgi anında elde ettikleri ham tecrübe üzerine fikir yarınalarından MİSTİSİZMİN ileri gelmektedir(20). Mislisizmin ana KARAKTERİSTİKLERİ karakteristiklerini şu şekilde sıralamak mümkündür: Tahlili ve diskürsif bilgiye sezgiyi tercih ettiren, yani harici görünüşün, sırf a) Mistisizm, tamamıyla spiritüel bir duygulara dayalı bir ilim vasıtasıyla ya aktivitedir. Hedefi, bütünüyle transan vaş ve tereddütlü bir surette anlaşılınası­ dantal olup, bu dünyanın görünüşleriyle na zıt olan, vasıtasız (immediate), derin ilgilenmez. Reel veya Bir'le, hemhal ol ve kanaat verici bir bilgi tarzını kabui mak esasur(21). Ruh, günlük alışılmış ettiren inanıştır. İçsel bir ilitirasa (passi yaşamın dışına çıkmayı sağlayan mistik on) kendilerini garketmesini bilenler, hallere sahiptir. Bu haller bazı bireyler aleH'ıde şeylerin akıldışılığına (irrealite) ve özellikle azanlar tarafından ulaşılmak ait bu garip hissi ve günlük şeylerle ilgi istenen hallerdir. Morfin, eter, alkol, sini kesişi dolayısıyla, her türlü stabilite azot, protoksit, afyon, meskal, başhas yi elden yitiriyor: Bu vaziyette iken, in vb. ruh hallerini yaratabilen vasıtalardır (22). sana öyle geliyor ki, her şeyden büsbü tün soyutlanmış olan ruh, o vakte değin Kendinden geçme anının vasıtasız kendiliklerinden ve şeni canlı görünmüş sonucu illüzyonun artık bataklıklarına olan gölgelerden bir şeyleri, oluşmuş götürrhekten başka bir işe yaramaz kör fantazmagorya şeklinde, kendi en derin ihsas (sensation), kılavuzalar sayılan hislerinden çıkarıyorCl 9). ve analizin olmak üzere vahiy akıl zıddı Russel, mistisizmle, ki Hris veya sezgi ismini verebileceğimiz bir doğaldır bilgi mümkün tiyan misLisizmini kastetmektedir. An tarzının olduğuna inanı­ cak, Yunan, Hint, Yahudi ya da İslam lır. Görünüş dünyasının ötesinde bulu nan ve ondan olan mistisizmi şeklinde herhangi bir ayırım tamamıyla farklı sır tasavvuru (conception), bu ina için, insanda ister istemez, şeniyet yapmadığı bu denli sert tasvirin, İslam ve diğer nışa sıkı sıkıya bağlıdır. Başkalarının içinde bu karanlıklar aradığı şeniyeti, mistisizmlere de şamil olduğu izlenimi onun temfişasının bütün aydınlığı içinde uyanmaktadır. Ancak biz, tasavviıfun ta mistik, öyle bir bilgi ile bilir ki, yaşayan nım ve mahiyetini, İslam mutasavvıfla­ bunun herhangi bir bilgi, yanında başka rının eser ve ifadelerinden yararlanarak 2 bilgisizliktirC 3). tesbit edeceğimiz gibi, misLisizmin umu mi özelliklerinin daha da açıklığa kavuş­ (19) Bertrand Russel, Mystlc and Logic, s. 9- ması amacıyla, Russell'i takibe devam 12. ediyoruz. (20) Russell, A.g.e., A. yer. (21) Cavit Sunar, A.g.e., s. 1O -12. Mistik sezgi, perdesi kalkan bir sır­ (22) Henri Serouya, A.g.e., s. 8-13. rın hissiyle, en ufak şüpheye bile mahal (23) Russell, A.g.e., s. 11 -12. 111 ŞAHiN FiLiZ • MISTISIZM ILE TASAWUFARASINDAKI TEMEL FARKLAR b) Mistisizmi genel görünüş bakı­ hissedilmesini sağlamaya yönelmiş her mından niteleyen şey, haldir ve hal de doktrin, mistiktir. Bu duyarlı sezgidir. ancak deneme yoluyla anlam kazanır. Fakat Neo - Platonizm'den beri sürege Bir bilinç tarzından başka bir şey olma len mistik gelenek, ruhsal sezgiye yak yan tecrübe ise, araştırmalannın konusu laşınada bundan da ileri gider. Kuramsal nu tanımlamaz; daha ziyade bu konuya mistisizm temel gerçeğin zeka ile değil, kendi özünde sahip olmaya çabalar. zekadan üstün bir bilgi edinme yoluyla Mistisizm, Tann'yı isbat etmez; onu se kavrayabileceğini kabul eder(29). zer, varlığını belirtmez, kendisinden var f) Zamanın realitesini inkar, tüm olduğunu hissedeı:<24l. Tahlili ve diskür mistik doktrinlerin ortak özelliklerin sif bilgiye zıttır. Derin ve kanaat verici dendir. Bu, parçayı (division) inkar et bir bilgidir(25). menin neticelerinden biridir. Eğer her Mistisizm, bazı belirli tecrübeleri ge şey "bir" ise, geçmişi, gelecekten ayır­ rektirir. Mistiğin objesi mutlak ile bir detmek mevhumdur. leşmedir ve bu birleşme, mistik yolun Bu doktrin Spinoza ve Hegel'in sis sonudur. Böyle bir canlı birleşmeye temlerinin temelini teşkil eder(30). ulaşınada da sadece entellektüel reali zasyon ile emosyonel İstekierin varlığı g) Mistik tecrübenin diğer umumi yetmez, insanda normal şuurun üstünde özelliği de, izah edilemeyişi, bir başka­ kuvve halinde mevcut olan bir şuur şek­ sına aktanlamayışıdıı:<3 ı). lininde herhangi spiritüel ve psikolojik Sezgide iki öge vardır: ı -Bilinç, 2 - bir vetire ile hür bırakılması şarttır(26). Tann ile Birlik. c) Mistisizmde aşk esastır. "Bir", Bilincin akılla ilgili yanı yoktur. Bir hem realite, hem de sevginin canlı ve 2 aşk bağlantısından ve ilahi iradeye aykı­ şahsi objesidir< 7l. n İstekierin yok oluşundan doğan bir d) Mistisizm teorik değil, pratiktir. mahremlik duygusudur(32). O, entellektin kavradığı değil, nefsin ğ) Tüm mistik doktrinlerin ortak yö yaptığ bir şey, organik bir hayat vetiresi nü, "Bölünmez (yekpare) Bilinç"i dir(28). (Unitary Consciousness) savunuyor ol e) Mistisizm bir sezginin ifadesidir. malandır(33). Mistiğin eşyaya derin bir nüfuzu vardır. Ona göre, duygulardan ibaret bulunan (24) Henri Serouya, A.g.e .• A. yer. (25) Russell, A.g.e., A. yer. mistik haller de karşısına bir çeşit anla (26) Cavit Sunar, A.g.e., A. yer. yış olarak çıkar; kendisine mantığı aşan (27) Cavit Sunar, A.g.e., A. yer. o- gerçeğin derinliklerini tekrarlar; bu ger (28) Cavit Sunar, A.g.e., s. 1 12. (29) Henri Seruoya, A.g.e., s. 8-13. çek, mistiğin bütün hayatı üzerinde de (30) Russell, A.g.e., Penquin Books, London. rin yankılar yaratacaktır. 1953, s. 12-13. (31) Peyami Safa, A.g.e., s. 189. Schopenhaur'e göre .sezginin, kavra (32) Henri Seruoya, A.g.e., A. yer. mın ve genellikle he.r türlü bilincin ula {33) Mehdi Hairi Yazdi, The Principles of lsla mic Philosophy - Knowledge by Pre şamayacağı şeylerin doğrudan doğruya sence, N. Y. 1992, s. 103. 112

Description:
ve Yahudi mislisizmini (Kabbala) ele al- mayacağız. İsliJ.m tasavvufu ile karşılaş tırmasını yapacağımız mistisizm, sadece. Hristiyan mistisizmi olacaktır
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.