UHDENİ H U K LK C E P H K M N U UN A H M KT CEVDET I \ Î1822 - 1899) [*] Ord. Prof. Kbtil'uİB Mardin — i'im ı-rEitı-mL ırı A*li Keklortı 'Mil Prof. Sıdriık Sn mi Onar'* I Ahmet Cevdet Paşa, hukuk ilmi adamı, bir fıkıh mütehassısı olmak tan ziyade yurtta hukuk ilminin gelişmesine büyük Ölçüde çalışan, yürür lükteki hükümleri kanun haline çeviren, bizde kanunlaştırma usulünü ya yan, Düsturları vücude getiren [11. tarihî İncelemelere ilmi istikamet ve ren, dilimizi zapt ve rapt altına alarak sadel eşti ren, memlekette Kur'anın basımına ait gürültülü meseleyi çözen [2], maliyemizin kullandığı yanlış takvim usulüne karşı ilk ilmî mücadeleyi açan ("31- devrinde cumhurun güç ve karışık işlerini idarede mübtesna reviycti görülen değerli bir Türk bilgini ve pek mümtaz bir devlet ve siyaset adamıdır. Tanzimat devrinin hâtırası daima hayır ve şükranla yâdoiunacak sa yılı bariz simalanndandır. Cevdet Pasa merhumun kıymetli ve feyizli bir alim olmasına rağmen hukuk Ümindekf ihtisası diğer fârik ve yüksek vasıflarına nazaran tali dir. Merhum dikkatini yekdigerile münasebeti pek az, çeşitli ilimler üze rinde dağıtarak tek birine teksif etmediği için zihinlere hayret veren bü- (•] Bu adı taşıyan eaenlrrı ta »taca olarak ' O MM Pata merhumun V ri ÖMm yıl dtinUmU ve*He*ty!e MUM Eftltlm Bakanlıftınm tipti ı kararln<tırılan I M tl konmak tizerr mokAle feklindî» haiırlanmıMır. Mi tMeella-1 An i Tanımalın mahsulü olan knvanln ve nl*amal ve rvrakı aa- Irc hpp f*er-1 hnme-t fakirdir. Nihayet knvanln ve nlzamnlı cem II? bir rllt olarak bir mecmua yapıp (DOıtur) deyu teamlye eyledim tite Ipllda DUıtur namlle çıkan mecmua budur». iTeıaklr-l Cevdet; W Tatma Belediye înkılAn MUzetll. [31 Bak : Ebul'ulâ Mardin: Ahmet Cevdet P I M. aan. 7, Not 2. ı Bundan böyle •toü n eaere yapılan atıflar aadeee «Eıcıimlz* öJye fföatorlleceklin, [9] Bak.: Eaerlmlı; aah 7. Not 3 Uft MEPKN1 HUKUK CÖHlESlNDEN AHMET CEVDET PASA yük istidadüe yüksek kabiliyetine, her meselenin en derin noktalarına nü fuz kudretine, müstesna zekasına, velüd kalemine rağmen hiçbirinde tam bir ihtisas mertebesine varamamıştır. Cevdet Paşa merhum, ne Eşbah sahibi bir îbni Nüceym [4] ve ne de snn asırlarda yetişen fakihlerden bir tbnl Abidln [5) ve ne asrımızın afa- zıl-ı fukahasından Karinâbatlı bir Ömer Hilmi Efendidir [6], Cevdet Paşa merhumun garp hukukile esasen ünsiyeti azdır. Nitekim padişahın salâhiyeti hakkındaki telâkkisi hukuk-u âmme bakımından mu asır telâkkilere uymamakta ve Meşrutiyet usulüne dair olan mütalâası asrın ihtiyaçlarına cevap vermemektedir f7]. Maamafih gördüğü islâm terbiyesi icabı hürriyeti sever ve istibdadın her türlüsüne nefret ederdi. [8]. Muhtelif ilimlere alt pek çok telifi bulunan Cevdet Paşanın fıkıha da ir fEisaietülvefa) ve (Cevdetülenzar) gibi yazılmış risalelerden başka eseri yoktur [9]. Mecelleye gelince: Merhum bu kanun mecmuasını bazan kendi telifi olarak göstermiş, bazan da müellifligi Mecelle Cemiyetine iza fe etmiştir. Halk ise Mecelleyi Cevdet Paşanın eseri olarak tanır. Bu yüz den medihlerini, zemlerini hep merhum üzerine teksif ettirir. Halbuki [4] Mecolle-I Ahkftmı Adliyenin vecizelerden terekküp eden ve fKnvald-l Kül liye) adını taşıyan İlk yUz maddesinin asılları Debuırdcn mUlhem olarak bu zatın dır, tbnl NUceym'In iEabahvennezalri adlı öterinde müdevven bulunan bu kaidelerin benzerlerinden l>lr çoğunu Kazan ulemasından Muta Carullah Blglyef terctlme ederek Kazanda bastırdığı (Kavald'I Fıkhlye] adlı eserine koymuıtur. Bu eserde 201 kaide vardır Zaten Mecelle mazhat&Bi da kaidelerin kısmen tbnl NUccym'den İktibas edll- dlftlnl Israp etmektedir. (Bak.: Eserimiz; sah. 8, Not 4.Î 151 Bak.: Eserimiz; sah. 8. Not 3. (6) Bak., Eserimiz; sah. B, Not 6. [7] Bak.: Eserimiz; sah. 10, Not 7. ı ı istibdat hakkında merhumun su mülahazası dikkate defier: Ali Pasa bu defakl sadaretinden uzlolunmamı* iken bir gece meclisinde böyle kalabalık meells-l umumi akdini (İslahat fermam meselesine karar vermek İçin üç yUz kişilik bir mee lls-l umumi akdi tasavvurunu) cerh sırasında •Cenab-ı Hak bu millet ve memleke tin saadet halini beı altı kiviye tevdi elmhj, anlar hal ve akdi umuru devlet edlver- melidlr» dedikte fakir bu mertebe istibdadı sevmediğinden aUkût eltim. Sükutumdan reyde bulunduğumu anlarlı, taabbüs eyledi fyllzUnU ekşitti veya aertlestlrdir • • • • fi Fuat Pasa anın kadar İstibdadı, mail dcflldl. Lâkin bu mUlllû hususlarda çaresiz ana mllmasaat ederdi». (TezaklM Cevdet: -Uz'U 4, sah, 18. İstanbul Belediyesi İnkılap "•! ı. yuma nUahsı). [ÖJ Bak.: Eserimiz; sah. 11, Noi O. Mecellenin müellifi şahıs değil, hey'eltir. Bu noktada herhangi bir tered¬ düde mahal yoktur. Memleketimizde hukukun mebnası olan fıkıh ilmile teveggiil zevkine gelince: Bu, Cevdet Paşa merhuma atalarından kalma bir mirastir. Ken disini babası Lofçalı Hacı tsrmil Ağa değil, dedesi Hacı AH Elendi talim ve terbiye etmiştir [10]. Bu zatın babası olan Ahmet Ağa Lofça müftüsü İsmail Efendinin oğludur. Han Ali Efendi şer'î ilimlere çok merbut ve meftundu. Torununu daima büyük babasının mesleği olan «ilmiye fan- kine* teşvik ve tergip ederdi. Hattâ merhumun Harbiye Mektebine kay dettirilmesi bahis mevzuu olduğu sırada buna muhalefet ederek ancak ilim tahsili için tstanbula gitmeği tasvip edebileceğini söylemişti. Bu kafi karar dan sonradır ki Cevdet Efendi için arapçayı tahsil keyfiyeti meslek ola rak taayyün etmiş, Lofça müftüsü Hafız Ömer Efendiden bu ilimleri tah sile koyulmuştur. Küçük yaşla Httiebi, Müîteka gihi fıkıh kitaplarına ça lışması İşaret olunan noktayı tenvir eder. Mülteka |11) bütün fıkıh bahir lerine temas eden bir metn-i metindir. İşle merhumun ilk neşelinde fı kıhla İştigalinin hakikî âmili böyle bir aileye olan nisbeti ve kendisini ye tiştiren büyük babasının arzu ve emirlerine müma&aı ve riayetidir [12]. n Ahmet Cevdet Paşa merhumun hayalli kendisi için seçtiği ilk işin 1101 r Pasa merhumun kerimesi Fatma Aliye Hanım 'Ahmnt Cevdet Pı i v . i l . ta vv zurnamı diye yasdıiı etenle bu cihete trtylr icmM eder: -Harı Ali Efendi Ah met Cevdel Paşayı ptfe kUı/llkken hli-lrl terbiyesine ulmıstır Bü>Uk pederinin meslf £1 ulan tariki İlmiyeye lergtp ¥9 teşvik «-der. odur». «Ali Erendi. Cevdel Paşanın yetişmesini!-' v*>k muesslı olmustuı.. ı IslAm Anslk* lopedlsl; aah. 114) Cevdet Pata merhum da hlrjat kaleme aldıl . hal tereümeslnde bu ı-iheil teyit ••imektedlr, <Tesnk1r-l Cevdet; oUı'U 40, İstanbul Belediyesi lnkılftp Müzeni) (111 Multckn kitabı, Fransa elcilerinden EncHhurd'ın bile dlkk.il naMnnı çe kerek meşhur tTürklyr ve Taıiilmatı adlı ecrinde bu kllnbn dair şhyle malflmnt ve¬ tir: •MUltek» nnmındskt me#hur k1lıı(> dine. siyasete, askerlimi-, maya, hukuka. U- ..u-ı- <wyda ye salrevı- müteallik jıhkftmı wı"lye>ı remelmlsib • *Ah kes*ı Bej Irr- rumeal; sah. .117». |J21 -... Ahmet Kfemhnln pederi İHinull Aftn Ur validesi A)*r Sünbul H.ıntm üftullannı » kucük ymta göndermek ıslememl>lprse de Mal terbiyecinde yelri'IronU olan büyük |H-tler1nln nrm-l knl'lsl ve Ahmel Efemllnlr» anumu meselenin hululün* UJırtl (»imusiuı - i retina Allyr llnmm; Ahmrt rVvdel İN**k \ r /umrtnl • MEDENÎ HUKUK CEPHESİNDEN AHMET CEVDET PAŞA 118 hukuk İlmine hizmetle nihayet bulan bir vazife olması, ileri sürülen teze *aaf iras edemez. Filhakika 1238 (1822) tarihinde kendi tâbiri veçhile Rıtzihtnra kırk gün kala* (26/27 Mart Salı gecesi) Lofçada [13] doğan ve adı Ahmc' olup (Cevdet) malhasını sonradan alan [14] Ahmet Cevdet Efendinin 1839 senesi İlk aylarında Istanbula geldiği ve memleketi müf tüsünden, müdderrisinden okuduğu sıralarda müftü müsevvitllğt [15] va zifesini de yaptığı tarihen sabittir. Fakat bu, kendisinin şahsî arzusundan ziyade muhitinin ilcaatına istinat eden bir mazhariyetidir. Maamafih fetva tesvidi işinin yalnız fi- kıh bilmeği değil, iyi bir münşi olmağı da İstilzam eylediği nazara alınır ve binne'lce müsevvitliğin müftülükten daha güç ve müşkül olduğu dü şünülürse Cevdet Paşanın pek genç bir yaşta başardığı bu önemli vazife çok dikkati çeker. Filhakika fetvayı tanzim ve tesvid ederken haşivden tamamen sakınarak meseleyi, hâdisenin bünyesi bakımından nazara alın ması İcap eden hütün fıkıh kayıtlarını ihtiva eder surette tasvir ve tah rir edebilmek, epeyce geniş bir fıkıh malûmatına [16] ve etraflı yazı ya zabilmek melekesine tevakkuf eder ki henüz 17 yaşını doldurmayan bir 1131 tafra, eski Tunn eyaleti kasabalarından olup -• ı Bulgaristan hududu n.ıhllindedlr. Muallim M. Cevdel Hey tarafından DartlImualLİmlnln 71 İnci aene-l dev riyesi veallealle mÜesıenonin ilk mudürll Cevdet Paşanın İlmi hayatı hakkında verilen ve Tedrisat mecmuasının 39 uncu nüshasına dertedunan konferansta Lofca şehrinin yetiştirdin yüksek şahsiyetler hakkında su mülalûa serdalunmustur: *.. Du ıchlı h Cevdet Pas» İle 1>ı • MüsUr Dervlı Puiayi ve en büyük devlet adamımı? Mithat Paşayı yeHsiIrmlstlr. Toprak, su, hava İcabı tafra çocukları kuvvetli, zeki olur. Bu ıtc şahsiye! de o lablate varis olmuşlardı. İhtiyarlık melekat-ı um um iyeye halel ge- TirdJftl halde Cevdet Pasn yetmişinden snnrn hile ne hedentndcn ne de yetmişlik ceh- 4 re-i zekasından hlr nvy kaybetmemişti». Dahiliye Nazırlıftı, Meçhul Mebusan rclsUftl yapan DarülrünÜh Hukuk Faktll- 1**1 Medeni Hukuk Profesörü lUsulU rıkıh Dorslerh adlı meşhur eserin sahibi, borç lar kanunu sarihi Haeı Adil Bey merhum da tarcalıdır. |H1 '....tafrada iken yazmadan izin aldıftımda (Vehbh mııhlAsını almiıtınv Halbuki eslufUn İki büyük sairin mahlasları Vehbi Oldu 4u cihetle ahların Asarı ara lında insanın nam ve şöhreti zayi olur diyerek Fehlm Efendi tarihinde (Cevdet) mahlasını verdi. Andan sonru bununla tahalluı eyledim*. lTeznklr-1 Cevdet: No. 40, nah, 30ı. HM Sayın müverrih Buy tbnllemln Mahmut Kemal İnalın (Evkaf Nasırları) -•rinln 13« uncu snhlfenine hakiniz. |10p cLorcadn ulûm-u sarlsaSsi biraz mQm*nw kesbeyledlim. iTezakir-l Oev- del; No. <OT, gah. a. Yazma nüsha). EBÜı/LTLA MAHDIN gençte görülen bu melekeyi ancak geceli gündüzlü devamlı bir çalışma temin edebilir. Maamaflh bu müstesna durumun âmilini merhumun kendi tâbiri veçhile •biraz mütnarcse ketbeylediği: fıkıh ilmine hevesinden değil, zi hinlere hayret veren zekâslle yüksek kabiliyetinde ve tükenmek bilmiyen sây ve gayretinde aramalıdır. Cevdet Paşada yazı yazmak, okuduğunu kendi anladığını ilâve suretile derinleştirmek ve vardığı neticeyi bir eser halinde yayınlamak gayreti pek genç bir yaşta başlar. Medresede daha İlk dersleri takip ederken okuduğu konulara dair eser yazmaktan kendini alamıyan Cevdet Efendi talebe arasında kitapların hutbe ve dibacelerine dair cereyan eden bahislerle ilgili Türkçe yazılarım {Beyanülünvan} ve tstanbulda ilk yerleştiği Papazoğlu medresesinde İbnİ Hacibİn şaf iyesini okuturken yazdığı talikatını fGayctüîbeyan) adlarile hemen birer eser haline çevirdiği gibi Bina ve Emsile ve bu tarzdaki iptidai eserlere bile bu himmeti esirgememiştir [17], Filhakika Cevdet Paşa herhangi bir mev zuu ele alırsa müteakiben ona dair bir eser yazmağı kendisine âdeta şiar edinmişti, Knvaid'i Osmaniye, M*'thal-i İTmiM Belâgat-i Onmaniye [18) Ta- r P [171 Netay1eülrrkAr Bina ve EmslU ürerini* tallkalın Miltuvvelr alt Jsllkal kil H lek bir eser imline Ifrnft eıtİlmin bulunduûuna nursalı Tanlr Bey Merhum (Ovmanh Müellifleri! adlı eserinde tıaret ediyor. Mütavvel: Meanl. Beyan. Bedr İlimlerine dalı muteber bir eser olun hoealar arasında pek mütedavlldhv tManhul muşunu Itırar ya ni camilerde ders okutabilmek salahiyetini iktisap um acılan vr hatırası daima haş yetle anılan bUyük imtihanlarda bu eserden İbate seçlldlsi cihetle talebe im-AOndan kltnp çok itinalı bir İncelemeyi ttbl tutulurdu. Mülavvel ve Muhtasarca misal ola rak Irad ve Uyan olunan ve t0esahlri> diye tesmiye kılınan arnpea beyitleri serheder. müstakil eserler vardır, NtmeLI îslAm külliyatı sahibi ve nlM denilen İlimlere ali birçok kitapların müellifi Mülkiye Mektebinin feyizli üstadlarından Hacı Zihni Efen di merhumun meşhur İKavlUkeyyltl İ de bu kabildendir. 118] Edebiyat tarihimize alt güzide eserlerin değerli müellin Bay tımull llablp hu eser hakkında «u mütalâayı yürütüyor: tCevdet Paıanın edebiyat nazariyatına alt <nelagat-l Osmaniye) kitabı Sark yani Arap belâRal telakkilerine islinat eder. On dan l i fi blsde edebiyat nazariyatı (Mütnvvell İsmindeki kitapla temin edilirdi Bu, uzun asırlardır Arapların edebiyat telakkilerinden «elen bir tasMOe eaeM Meanl Beyan. Bedl" diye Uce ayıran bir kitaptı. Cevdet Pata Belagat-1 Osmaniye 1le l»le D ayni sistemi Osmanlı edebiyatına talblk etmiş oluyordu* BelAfal-i Osmaniye. Sadet tin Teflazanl'nln Muhtasar adlı eserinden mülhemdir. Hacı îbruhlm Efendi tarafin dan serholunm ustur. MEDENİ HUKUK CEPHKSlNDEN AHMET CEVDET PAŞA 120 ri/üiirti/d |191, Matûmat-t Nafia, Takvimüledvar [20], Hülâsatülbeyan fi Telifilkur'an [21], Divan-t Saib gerhinin tetimme&İ, Riaaletülve/a [22] gibi eserleri hattâ kızı Fatma Aliye Hanım için hazırladığı derslerden te rekküp eden Mecmua-i Aliye'si buna bir delildir. Cevdet Paşanın şahsî cerbezesi, işlek kalemi, meseleleri Ihala kud reti, yüksek zekâ ve kabiliyeti Koea Reşit Paşa merhumun dikkatini üz rine çektiğinden kütüphanesine taallûk eden isleri görmeğe kendisini m mur etmiş ve bu vazife esasen her ilme karşı merhumda mevcut olan fit ri temayüllerin gelişmesine iyi bir vesile olmuştur. Çeşitli ilimlerle uğ raşmasında belki bu da bir âmildir. Merhumun akli, nakli bir çok ilim- iere olan vukufu herkesin müsellemidir [23], 119] Bursalı Tahlr Bey merhum (Osmanlı MUelllfleri adlı eserinde Beyazıt I kindeki Vellefendl kütüphanesine hediye edilen eserler amamda rastladığını yazıyor. Falımı Aliye Hanım da eserinde su malûmatı veriyor: Medrese talebesi •on zamanlarda riyazi dersleri İhmal ederek Üç, aylarda gittikleri memleketlerde i: • azanın Iflar saatlerini dÜzellroeSe yarar diye ruhu risalelerini okurlardı. Cevdet a merhum bunların kulaylıkla İrtifa alabilmelerini temin İçin bu eseri yazmış ve (TtirifUllrUra diye adlandırmulırı. (Cevdet Pasa ve zamanı; sah. 14). J2îi[ Semsi tarih meselesi* UR;!]] bir eserdir. Cevdet Pasa merhumun heyel ilmine olan Ueierlİ hizmeti hakkında bir fikir verir. Ek kısmındaki vesikalara ba kınız. (211 Arapcadır. Kur*an-ı Kerim Ayetlerinin nasıl toplu bir hale getirildiğini İZHh edeı, [221 Yanya valisi İken Mecelle Cemiyetine tenderdi*.! kendi el yazislle yazıl- mı* bir risaledir İnkıLfıp Müzesinde mevrut nüshasını gözden geçirdim. Dikkate de fter bir hususiyet tesblt edemedim. [23] Vatanperver büjUk edibimiz Namık Kemal Bey mevhum tnrnfından Ebüz- siya Tı-vflk Bej- merhuma Masuse'den cönderllen 1 Muharrem 1292 tarihli mektuptan alınmış ulan gu nkra Cevdet Patanın muhtelif ilimlere esaslı vukufu hakkında mu hitte mevcut intibaı ne güzel canlandırmakladır: s.„. tMahlyat-ı ulÛmı meselesini pek azametli buluyorum; cUnkü luiumi keli mesi kuşkuca bir şeydir. (Tarlfatj denilse dı> yine tasalluNnn kurtulamaz. VJrilnil Tev- fik Bey Pa* • • Ccvdel Pasa RÜJI. idrl <,ıksa da nakil ve akli yazdığımız makalhtlan birine İtiraz etse çıkarak eserin İsmine mulubık ve lâyık olmak üzere cevap verme- h Aa kim muktedir olacak? Biz olsa olsa udehadamz veya tAblrl sahlhlle hürdefüıusuz Ebûcehllllk gösterecek kadar cahil deftllsek ir uilfınıellk salacak kadar da Alim de- Alllz. Makiknten maksiıdın lıoyje bir kltan vilcude getlrmekse adını ynlnız (Mahlyal» koy. Sokrndn hakim Unvanını (Muhildi*! Hikmet) lAblıine tahvil eylediğinden olsun MiM.l'l.A M A İM >l N 121 nı Ahmet Cevdet Paşa merhumun tahsilini ikmal İçin tuttuğu yol da hukuk ilmine bağlılığının bir nişanesi olarak telâkki olunamaz. Çünkü o devirde âlim utabilmek, maruf tâbi rile -İkmali NUaah» ile «İcazet- al mak; mevcut ve müreltep tahsil seyrini laklp eylemekle mümkündü. Bil gin olmak hevesine düşen bir genç için o devirlerde tutulacak başka yol da yoktu. İşte Cevdet Paşa merhum da emsalinin sülük eniği yolda yü¬ rüdü. Evvelâ bir medreseye İntisap için istanbul a gelerek Fatih civarın* rüı Çarşamba semtindeki Papazoğlu medresesine yerleşti. Cevdet Efendi îstanbuldı ilk derslerini Fatih camiinde Toyranlı Mehmet Efendiden aldı. Bu zal dördüncü tabakada telâkki olunur bir hoca idi. Seçiiği hocadan fazla faydalanamıyarağını anladığından imam- zade Esat Efendiden akaid şerhini okudu. Antakyalı Sait Efendinin Mü- tevvel dersine devam İle Denizlili Yahya. Hafız Seyyit, Amasyalı Kara- halil Efendilerden. Vidinli Hocadan feyizleri d i (241. IV Ahmet Cevdet Paşanın müreltep tahsilini bitirdikten aonraki İlmi çalışmalarında da hukuk ilmine müteveccih bir hususiyet görülemez. Merhumun hir mektubunda bizzat yazdığı veçhile 12&] -Ulûnvu nakliye den ziyade -Ulûm-u akliye ve edebiye- ye heves etmiştir. Mantık dersi- İbret alalım, Mahlyat Unvanlı bir KfttHl ulfımun mnhlyMmdan du bahtlım ur: tamın batanında Hihah-ı inaafın mlhınmahaaına da mı./.har olur. Fäkal ıMahlyat-ı ulûmı Unvanlı bir kitap meydana ı-ıkjmlınca anın bakkını ifa etmek hlc olmıı/m biri ulûm-ır «arklye ve garblyede un MM nkutmaftn levakkur eder, Brnr* vn mevtuat veye Seyyldln tarlrali yulunda bir §*y yapmalı. Hatta bakıana? O kora Seyyit bil- ec rine yalnız i Tarif at) demi*. laHfat-ı ulûm dememiş, hâldi biradır Bir Sokrat jrlbt bir hakim, Rouııeau (İbl bir edip olabiliri*. Fakat Ibnl Sina gibi. i»e>>lt Riol Ibm Kemal Rİh*. Itumbuldl bir Wim aerlnmefte ka|kmr«ak hadulmlzl bilmemi*. nah». 1341 Bak.: KaeTimlıt; aah 18-21, Nut 24-33 L25J ı Fakirin dahi rvall-l bmrüm ulûm-u «kllye ve edehlyeye mnarul uta m rak ol vakit ulüm-u nakllyedı- <dan malûmat ve melekem nakııdı Takar Cemiyetin (Metn-I Metini yunifa memur edilen heyetin" muharriri olduftum emelle klltuh-b nkhlyenln maij.İMH*ın#ı nıUtrvHp(tl küm* <Tarlh-ı Oamnnl Encümeni m.ımua«i: Nu. 47. auh QSai MSDBN1 HUKUK CEPHESİNDEN AHMET CEVDET PASA 122 ne verdiği ehemmiyeti, bu ilmi iki defa tederrüs etmesi, mantıkta mele sahibi bir hocayı seçerek İcazeti andan alması, tatil devrelerinde hik- met-i ilâhiye, tabiiye, hendese, hesap, cebir, mesaha, heyet, coğrafya fe lcrinc müstemlrren çalışması bu hevesi belirten mülzim delillerdir. Filhakika Hendesehane-i Berriye muallimi miralay Nuri Beyle [26] yaptığı anlaşmada kendisinin muhtasar meani ve kazmir tedris etmesine mukabil onun da hesap, cebir, logaritme, usul-ü hendese, Mecmuatülmü- bendisin ve Oktant risalesini ve Hoca tshak f271 Efendinin ulûm-i riya ziyesini öğretmesini şart koşmuş ve bu fenlerle uzun müddet uğraşarak halledemediği riyazi müşküllerini Müneccimbaşı Osman Saib Efendi ye [28] çozdürmüştür, işte Cevdet Paşa merhum sevdiği ulûm-u akliyeyi bu yolda tahsil etmiştir [29]. Tedrisatında da bu zümreye mensup ilimleri tercihen okut muştur. Fatih cami-i şerifinde İlk verdiği ders Gclenbevî Burhanı'dır |30]. Dülgeroğlu camiinde de hikmetten Kazimiri [31] tedris etmiştir. Oğlu [2ÖI Bak.: Eserimiz: "ah 33, Not 35. [27] Bak.: Kaerlmlz; i ah. 22, Not 3a, 1331 Bak : Eserimiz; aah. 33. Not 37. 129] ...... Medresede Arupca edebiyat gordUİİl, vertat dersleri aldifti mlslllr Avrupa lîlûm-u ı-ed İd esinden (Hesap, cebir, hendese, heyet Jlfth...) riyaziyat 11? tabl- lyat dertlerini medrese haricinde direnmiştir Bu yeni r. ni, M Cevdete okutan MUhem ıllshane muallimlerinden miralay Nuri Beydi. Bilmukabele Cevdetten muhtasar be- lflgat dersllc eski hlkmet-l tabllyr tkazmlr) il ftrenl yordu. Biri Arapça. difteri fen, biri eskiyi, difteri yeniyi ^isteriyordu. Bu haysiyetledir kl Müslüman ve Avrupa terbiye- Mkrlyeslnl lemıll eden bir Türk alimidir. Mektebimize şerefler veren Ccvdetlmlz, Osmanlı Türk terbiyesinde bir rsır yusıyan «u İki tezebzüptcn Azade kalmıştır Maziye, esir olmadan hürmet etti. be asık ulmryarnk lefennün etti, kalblle Müslüman, dil Vı> kalemlle Türk, tercîtkü ılyle (medeni ûdemi idi*. (Muallim M. Cevdet Beyin konferansı; Tedrisat Mecmu 4301. (301 MUhendlshano riyaziye muallimi tsmnll Gelenbevrnln eseridir. (311 (Kazmir. kadim tabilynt ve llllhlyat Felsefesinin hul&sasıdir. Kaimi ffl mühim kısımları hueün Avrupa Üniversitelerinde Rttalerllen fellefe-l ulûm bahis leridir (Cevher ve araz • Madde, kuvvet, hAdlsatta vahdet ve kesret, illet, malûl ıcebap. şerait, netaylc) mukaddem. tAll, külli, cüzi gibi) hikmet hayvanat, ne (at, madenlyat, teşrih ve fizyoloji hadiselerine hakim bazı kanunlar da batili m zuudur Kaz un irde hAdlsuf tabiiye misallerinin gayet azlıffı, mücerret cinsinden Oklr ve münakuısların ! • .,1,;, terblye-l akliye Itlbarile bir jriysndır. Akıl. h Ad İse lerl tetkik etmeden mücerret kanunları hal ve idrak İle uğraşmağa mecbur kalır kl BBÜL'ULA İCARDIN 123 Şeriat Beyin manlıka alt bir risale telif etmiş bulunmasından dolayı se vincini tasvir eden mektup muhteviyatını da bu bapta delil olarak gös termek mümkündür. Cevdet Pasa merhumun daha ilk okuttuğu mantık dersinde ehllkı- yam denilen talebeyi İska t ve iknaa muvaffak olması bu fendekl meleke sinin kuvvetini gösterir. Tedriste bu mertebeye erebllmek İçin yalnız tah sil, çalışma değil: tedris olunan fenne karşı aşk. hususi bir inclzap lâ zımdır [32]. Cevdet Pasa merhumun ihtisas sahasını ararken bütün bu dikkate değer teferruatı gözden uzak bulundurmamak İcap eder. Hulasa Cevdet Paşa merhumun ger*k talebeliğinde ve gerek hocalığında tercih ettiği fenler hangi ilimlerden zevk aldığım tayin hususunda bize rehber lik edebilir. Tarih ve teracüm-U ahval ilimlerlndeki derin İhtisası herkesin mü sellemi bulunan üstad fbnflemin Mahmut Kemal tnal da Cevdet Paşa mer humun fen ve tarih cephelerini kuvvetti bulmaktadır, Ebüzzlya merhum da bu kanaattedir [33]. Cevdet Paşa merhum edebiyatı da fıkha tercih etmiştir Bu zevkini medrese ve mekteple tahllynt w felsefe derslerinin en zayıf ve tehlikeli ciheti bu dur. Zannetmem U Cevdet Pasa Boca Ishak F.fendlnln tâtlnreden tercüme evledlti riyaziyat mermuaslle yeni ictklkal-ı terbiyeye dair bir İki eser okumadan bu dersi hukklle vermefte muvaffak nhnuı filmin Muvaffak olması ttfeterlr kl yeni eserler nkumua». (Muallim M Cevdet Deyin konferansı: Tedrisat Mecmuası: sah. 433). Crvd'-I Pasa merhum dersini hazırlarken mantık yani kavnnln-1 ef kâr fenninde yazılan muteber eserlerin hepsine müracaat eder ve dersi tahlil ve ter kip eylerdi. Bu ne büyük iktidar isterdi. Medrese dersi, mekteplerde hâlâ eârt olduftu üzere Hakrlr) usullyle deftll ki. talebe dinleyip yazmakla vnklt geçsin, bilâkis mü nakaşa lazım. Münakaşalarda ise talebe kendilerinin ve başka müellinerln mUtale nîannı İtiraz makamında ileri sürüyordu. Ehl-l kıyam. Cevdetle hayli ulrasmak Iste- mlslersc de yası küçük hocalarının İlmen büyüklüsünü tasdik ettiler ve ondan k* mal-l habisle ders almafta devam eylediler. Efendiler 1 Her meseleyi tâ eaasından haj liyarak tekmil teferruallle lehte, aleyhte tenkil etmek lllyadı İste bu usul-U tahlil ne ticesi nlarak kalmıştır. Tarihi de bu sayede hay* II İlk ten kurtulmuş ve İlmi bir sekk girmiştir. Tarih-i Cevdet bir abtoc-1 tahkikti». (Muallim M Cevdet Beyin konferansı Tedrlaat Mecmuası; sah. [A31 «... Müşarünileyhin eseri yalnıı tarihinden II w ret deftlldlr Fakat mü- dcvvenat-ı salresl içinde en meşhuru ve haktkal-l halde de en nftfl olanı Tarihidir Altı yüz seneden bert altı yüz kadar müverrihimiz gelmiş. Nalmayı haiz oldutu mer- lebe-! b&lflyl İstisnada terkedersek, İçlerinde müşarünileyhin kâbına varacak bir mü- verrlh bulamayız» (Ebüeslya: NUmuae-l Edebiyat; sah. 124 MEDENİ HUKUK CEPİIESINHEN AHMET CEVDET : '• tatmin için edebî mahiillere devam etmiş. Arap v^ Acem edebiyatı üze rinde çalışmış, tekkeleri, şeyhleri sevmediği halde [34] edebiyata olan hevesi yüzünden buralara da baş vurmuş, tasavvuf İle de uğraşmıştır. Fatihte Çarşamba Pazarındaki tekkesi civarında bir Dârülmev nevi [35] inşa ettiren Murat Efendinin muayyen günlerde okuttuğu mes nevi derslerine Cevdet Paşa merhum da devam eylemiştir. Meşhur şair Fehim Efendinin Karagürnrükteki konağına giderek edebiyatımızı des- tekliyen Acem lisanını ondan Öğrenmiş, Şevket ve örfî divanlarını âdeta ders alarak okumuştur. Fehim Efendi esasen güzel şiir söyler zürefadan bir zattı [36] ve evi edebî bir mahfe) telâkki olunurdu. Cevdet Paşa merhum bu mahfillere mülâzemetle pek çok yüksek zevatla, üdeba ve şuara ile tanışmak, ahbap olmak fırsatını bulmuş, sev diği edebiyata olan meclûbiyeti artmış, şiir söylemeğe de heves etmiştir. Divançe-i Eş'arı, şiir bakımından bir hususiyet göstermezse de güzel par¬ çaları da yok değildir [37]. Yine o devirde ediplerin toplandığı mazınne- den Kuşadalı ibrahim Efendinin [38] konağına sofiye mesleğine saiik olmadığı halde Cevdet Paşanın devam ettiği görülür. Bu temaslar man tık ve hikmetle uğraşan merhumda tasavvuf kitaplarım incelemek me rakını uyandırmış ve Muhittin îbni Arabi hazretlerinin bir çok eserlerini mütaladan geçirmeğe vesile olmuştur. [341 B»k.: M H t t; "ah. 24, Nnt AA. ' ''! Bak.: Eıerimlı; mıh 23, Nnt 43. 1361 Hak.: Mahmul Kemal İrini- İDfl amr Türk sairleri: Hah. iı.pıiiırı.ıi 3ft' [371 Bak.: Ibnllımln Mnhmul Kemal inal: Boa aaır Türk «alrterl; aah. MÛ. ıluzlde talrlmlz Ynhyn Kemal Bey, Cevdel P *M merhumun lAilanun güUüm redlill gazelini (Bak.: İbnllemln Mahmut Kemal İnal: Sim ımır Türk »Birleri; nah 240* ve hana* t en ıu beytini he&enmi'kledlr: Lebi can fitte)**1 hUınH (f«mt hM utnr (MtfM O tühtitttl ır#r tUhaxtt? Hmr un nuhmun pfttfta I3*i! Kuuıdalı merhumun dillerde dolanın pek euk mennkdri vardır. Zamanının luııvvui aleminde >üknek mh*l>etlerinden btrl olduğunu *uphe yoktur. Cevdet Pa»a merhum, bu zat hakkımı. ıu mutaleada bulunuyor: ıKuıadaU fbrnblm Efendi ti ui- rın büyük adamlarından /Ahlı yi batını m» m ur bir zal idi. Büyük ktk'Uk pek çok kim seler Kendilinden nh/-j deM-1 »nubetle an» mürll olmutlurdı». iTezakir i Ofytfft; No. 40. «ah -jnı.
Description: