ebook img

Kızım İçin Son Kez - Lisa Gardner PDF

556 Pages·2013·1.78 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Kızım İçin Son Kez - Lisa Gardner

Kızım İçin Son Kez Detective D.D. Warren Serisi [5] Lisa Gardner (2014) Etiketler: Polisiye, Gerilim Polisiyettt Gerilimttt LISA GARDNER KIZIM İÇİN SON KEZ Detective D.D. Warren Serisi-5 KIZIM İÇİN SON KEZ Tessa Leoni’nin evinde karşılaştığı manzara korkunçtur: gözlerinin önünde eşinin kanlar içinde yerde yatan cesedi ve hiç tanımadığı yabancı bir adam... Bir süre konuşamaz, öylece donup kalır... Kendine geldiğinde ise en sevdiği varlığı olan kızı Sophie’nin kaybolduğunu fark eder. Akıl almaz bir cinayetten sıyrılmaya çalışan yalnız bir kadının küçük kızını ararken gösterdiği olağanüstü çaba muhteşem bir dille anlatılıyor. Kızım İçin Son Kez, Lisa Gardner’ın deneyimli kalemiyle polisiye severleri yeni bir heyecan dalgasına sürüklüyor. GİRİŞ Kimi seviyorsun? Herkesin cevap verebileceği türden bir soruydu bu. Hayata ışık tutan, geleceği şekillendiren, insanın geçirdiği günlere yön veren cinsten. Gayet basit, zarif, herkesi etkisi altına alan bir soru. Kimi seviyorsun? O sürekli bu soruyu sorup dururken ben cevabın belime takılı olan polis kemerimde, bedenimi sımsıkı saran zırhlı yeleğimin güven duygusunda, kaşlarımın üzerine kadar indirdiğim polis şapkamın siperliğinde gizli olduğunu biliyordum. Yavaşça ellerimi aşağı kaydırıp kalçamın üzerindeki tabanca kılıfında gizlediğim silahıma uzandım. "Kimi seviyorsun? " diye bağırdı bir kez daha. Bu kez daha sert, daha sabırsızdı sesi. Parmaklarım silahı teğet geçip silah kemerimin belime tutunmasını sağlayan siyah deri muhafazayı buldu. Sırasıyla birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü şeritleri açarken cırt cırtlı kemer sinir bozucu bir ses çıkarıyordu. Kemerimin metal tokasını açtım ve dokuz kiloluk polis kemerimi üzerindeki ateşli tabanca, şok tabancası ve katlanabilen çelik copumla birlikte söküp ikimizin arasındaki boşlukta havada asılı bıraktım. "Bunu yapma, " diyefısıldayarak şansımı bir kez daha denedim. O ise sadece gülümsedi. "Artık çok geç. " "Sophie nerede? Ne yaptın ona? " "Kemerini masanın üzerine bırak. Hemen şimdi. " "Hayır." "Sana SİLAHINI masanın üzerine bırak, dedim. ŞİMDİ!" Bunun üzerine hâlâ sol elimde tuttuğum polis kemerim/e daha güçlü bir duruş sergilemeye çalıştım. Mutfağın tam orta yerinde ona gözdağı vermekti amacım. Ne de olsa dört yılımı Massachusetfs 'in otobanlarında devriye gezerek, insan/ara güven ve huzur vaat ederek geçirmiştim. Bunun içinyeterince eğitimim ve deneyimim vardı. Pekâlâ, silahıma uzanabilirdim. Harekete geçip, Sig S a- uer 'imi kapıp ateş edebiHrdim. Ama silahım şu anda öylesine garip bir açıyla duruyordu ki, ona ulaşmak çok değerli birkaç saniyeme mal olabilirdi. Tüm bunlar aklımdan geçerken, o her an yapacağım ani bir hareketi kolluyordu. Her türlü başarısızlığım affedilmeden, korkunç bir şekilde cezalandırılabilirdi. Kimi seviyorsun? Haklıydı. En sonunda geldiğimiz nokta tam da bu sorudan geçiyordu. Kimi seviyorsun ve sevdiklerin için ne kadar risk alabilirsin? "SİLAHIN!" diyerek adeta kükredi. "Hemen şimdi dedim sana, lanet olası!" O an altı yaşındaki kızımı, saçlarının kokusunu, boynuma doladığı o incecik kollarını, her gece onu yatağına ya- tırırkenki sesini düşündüm. Her zaman, "Seni seviyorum, anneciğim, " diyefısıldardı. Ben de seni seviyorum, bebeğim, ben de seni seviyorum. O an kararsız bir tavırla polis kemerime uzanıp, kılıftaki tabancama davrandı. Son bir şans daha... Kocamın gözlerinin içine baktım. O an bir saniyeliğine de olsa kalbimin çarptığını hissettim. Kimi seviyorsun? Kararımı vermiştim. Polis kemerimi mutfak masasının üzerine bıraktım. Zaman kaybetmeden Sig Sauer marka tabancama uzanıp ateş etti. 1. Bölüm Çavuş D.D. Warren soruşturma yürütme becerisiyle her zaman övünürdü. Boston Polis Teşkilatı'na çok uzun yıllardan beri hizmet vermiş, bir cinayet soruşturmasının gidip olay yerini görmek ve klasik konuşmaları yapmanın çok daha ötesinde duyusal bir güdü gerektirdiğini tecrübeyle sabit kılmıştı. Duvarda henüz açılan kusursuz bir deliğin varlığını hemen hissedebilirdi. İncecik duvarların ardında dedikodu yapan komşuların seslerini dinlemeye çalışırdı. Çünkü eğer kendisi komşuları duyabilirse, komşuların da pekâlâ burada yaşanan tatsız olayları duymuş olacaklarını düşünürdü. D.D. her zaman bir cesedin yere nasıl düştüğüne dikkat ederdi; öne doğru mu, sırtüstü mü, yoksa tek tarafına mı düşmüş? Onun için önemliydi. Havada asılı kalan keskin barut kokusunun izini sürerdi çünkü barut kokusu silahın ateşlendiği son andan itibaren yirmi, otuz dakika sonrasına dek dağılmazdı. D.D.'nin birkaç kez de kan kokusundan yola çıkarak tahmini ölüm zamanını belirlemişliği vardı. Kan kokusu da tıpkı et kokusu gibi geçen her saatle birlikte havada ağırlaşırdı.Oysaki bugün, D.D. tüm bunlardan uzak bir gün geçirecekti. Bugün, tüm gününü gri renkli eşofmanı ve Alex'in ona birkaç beden büyük gelen kırmızı pamuklu gömleğiyle, pazar tembelliği yaparak geçirecekti. Elindeki seramik kahve kupasıyla yavaşça yirmiye kadar sayalken Alex'in mutfak masasına adeta mıhlanıp kalmıştı. Tam on üçe gelmişti ki, Alex nihayet kapının önünde gölündü. Şimdi de durmuş boynuna lacivert bir atkı sanyordu. D.D. on beşe gelmişti. Alex atkısını sarmayı bitirdiğinde bu kez siyah yün şapkasına ve astarlı deri eldivenlerine yöneldi. Dışarıda hava yaklaşık eksi altı dereceydi. Yerde yirmi santimlik bir kar vardı ve hafta sonuna doğru on beş santimlik bir yağışm daha beklendiği duyurulmuştu. Martın gelişi New England için hiç de bahann müjdecisi sayılmazdı. Alex, Polis Akademisi'nde pek çok dersin yam sıra, olay yeri inceleme dersleri veriyordu. Bugün yeni sınıflarıyla tanışacaktı. Yann hem D. D. hem de Alex için tatil günüydü. Çalışmadıkları ortak bir gün yakalamak aslmda epey zordu, bu nedenle de yarın yapacak eğlenceli bir şeyler bulmalılardı. Belki Boston Commons'a buz pateni yapmaya giderlerdi ya da Isabella Stewart Gardner Müzesi'ni ziyaret ederlerdi. Ya da belki de tüm günü sadece ellerindeki tereyağlı mısır patlaklarıyla kanepede uzanıp eski filmleri izleyerek geçirirlerdi. D.D. parmaklarını avuçlarınm arasındaki kupaya daha sıkı sardı. Pekâlâ, mısır olmasa da olurdu. D.D. saymaya devam etti; on sekiz, on dokuz, yirm... Alex eldivenlerini giyip siyah deri çantasım alarak D. D.'ye doğru yürüdü. "Sakın beni çok özleme," dedi. D.D.'nin alnına bir öpücük kondurdu. D.D. gözlerini kapadı. Yirmiye kadar saymıştı, şimdi artık yirmiden geriye sayma vaktiydi. "Sana gün boyunca, i harflerinin noktasımn yerine küçük kalpler çizeceğim aşk mektupları yazacağım," dedi D.D. "Lisedeki klasöründen mi çıkaracaksın?" "Eh, öyle de denebilir." Alex bir adım geri çekildi. D.D. geri sayımda on dörde gelmişti. Elindeki kupa hafiften titremeye başladıysa da, Alex farkına varmış gibi görünmüyordu. D.D. derin bir nefes alıp renk vermemeye devam etti. On üç, on iki, on bir... D.D. ve Alex birlikteliklerinde altı ayı geride bırakmışlardı. Artık D.D.'nin Alex'in küçük evinde kendine ait bir çekmecesi, Alex'in de D.D.'nin North End'deki dairesinde dolabının bir köşesinde yeri vardı. Alex'in akademide ders verdiği zamanlarda burada kalmak ikisi için de daha kolay oluyordu. D.D. çalışırken de, Boston'da olmak daha rahattı. Uymak zorunda oldukları belirli bir takvim yoktu. Öylesi daha sıkı bir planlama ve ilişkilerinde henüz hazır olmadıkları bir ciddileşmenin temellerini atmak anlamına gelirdi. Birlikte vakit geçirmekten hoşlanıyorlardı. Alex, D.D.' nin bir cinayet dedektifi olarak baş döndüren programına saygı duyuyordu. D.D. de Alex'in üçüncü kuşak bir İtalyan olarak mutfaktaki becerilerine hayrandı. Beraber geçirebildikleri her geceyi iple çekiyorlardı ama beraber olmadıkları gecelerde de yalnızlığı göğüsley ebilm ek zor olm uy ordu. Ne de olsa ikisi de farklı fikirlere sahip birer yetişkindiler. D.D. çoktan kırkına merdiven dayamış, Alex ise o merdiveni çıkalı birkaç

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.