1 BELGE YAYINLARI İnsan Hakları Dizisi CULTURAL AND LANGUAGE RIGHTS OF THE KURDS ' Kerim YILDIZ KHRP ˙eviren Attila TUYGAN Redakt(cid:246)r Ahmet Kahraman Sayfa D(cid:252)zeni Tohum Kapak Ayrıntı Tasarım İ(cid:231) / Kapak Baskı-Cilt Kayhan Matbaası Birinci Baskı Mayıs 2004 BELGE ULUSLARARASI YAYINCILIK Divanyolu cad. Binbirdirek İşhanı No:15/1 Sultanahmet/İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 638 34 58 E-mail: [email protected] [email protected] 2 Kerim Yıldız K(cid:252)rtlerin K(cid:252)lt(cid:252)rel ve Dilsel Hakları ˙eviren: Attilla Tuygan Uluslararası İnsan Hakları Standartları Işığında T(cid:252)rkiye, Irak, İran ve Suriye’de Ulusal Hukuk Kapsamında Azınlıklara Yapılan Uygulamalar (cid:220)zerine İnceleme 3 İ˙İNDEKİLER (cid:214)ns(cid:246)z................................................................................4 B(cid:246)l(cid:252)m 1 Giriş................................................................6 B(cid:246)l(cid:252)m 2 Ulusal Sistemler:...........................................9 (K(cid:252)rt azınlıklarına ulusal yaklaşım; Anayasal ve yasal d(cid:252)zenlemelerin arka planı) T(cid:252)rkiye(cid:146)deki K(cid:252)rtler..........................................9 Irak(cid:146)taki K(cid:252)rtler.................................................13 İ ran(cid:146)daki K(cid:252)rtler................................................15 Suriye(cid:146)deki K(cid:252)rtler............................................17 B(cid:246)l(cid:252)m 3 K(cid:252)rt Dili..........................................................19 (T(cid:252)rkiye, Irak, İran ve Suriye(cid:146)de K(cid:252)rt dilinin stat(cid:252)s(cid:252)) (cid:214)zel ve Resmi Kullanımda K(cid:252)rt(cid:231)e.................19 K(cid:252)rt(cid:231)e Adlar.......................................................21 K(cid:252)rt(cid:231)e Yer Adları...............................................22 B(cid:246)l(cid:252)m 4 K(cid:252)rtler ve Medya..........................................23 (Medya sahipliği ve denetimi, T(cid:252)rkiye, Irak, İran ve Suriye Basınında K(cid:252)rtlerle ilgili konuların tartışılması ve K(cid:252)rt dili) B(cid:246)l(cid:252)m 5 K(cid:252)rt(cid:231)e Eğitim.................................................27 ((cid:214)zel K(cid:252)rt(cid:231)e eğitim; K(cid:252)rt diliyle eğitim, K(cid:252)rt tarihinin ve k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252)n (cid:246)ğretilmesi) B(cid:246)l(cid:252)m 6 Uluslararası Hukuk Standartları................31 (Azınlık haklarının uluslararası hukuk g(cid:252)vencesi altındaki gelişimine genel bir bakış. (cid:214)zg(cid:252)l azınlık hakları - İnsan hakları yapıları i(cid:231)indeki hukuki dosyalar) Uluslararası Hukuk ˙er(cid:231)evesinde Azınlık Hakları.................................................31 (cid:214)zel Ve Kamusal Alanda Azınlık Dilleri.......38 4 Kişi Adlarının Kullanımı..................................40 Orijinal Yer Adlarının Tanınması....................40 Azılıklar ve Medya............................................41 Azınlık Eğitimi..................................................42 B(cid:246)l(cid:252)m 7 Sonu(cid:231).............................................................46 Önsöz (cid:147)Mardin şehrinde beş ilkokul fakat sadece bir m(cid:252)zik (cid:246)ğretmeni vardı. Bu (cid:246)ğretmen Muşlu bir kemancıydı, Tevfik Bey diye tanınırdı. Lakabı ’Domiro’ idi ve kemanıyla m(cid:252)zik yapan ilk (cid:246)ğretmendi. Bitirirken bize (cid:231)aldığının ne olduğunu sorardı. M(cid:252)ziği tanımama rağmen, (cid:231)ok korkardım (cid:231)(cid:252)nk(cid:252) K(cid:252)rt(cid:231)e bir par(cid:231)aydı. K(cid:252)rt dili şehrin i(cid:231)inde ve dışında yasaktı ve eğer birisi K(cid:252)rt(cid:231)e konuşurken yakalanırsa, s(cid:246)ylediği her kelime i(cid:231)in 1 TL (T(cid:252)rk Lirası) (cid:246)derdi. Mardin şaşkına d(cid:246)nm(cid:252)şt(cid:252). ˙(cid:252)nk(cid:252) K(cid:252)rt(cid:231)e konuşamayan halk sağır-dilsiz alfabesi kullanıyordu(cid:148). [(Musa Anter’in ANILARIM’ ndan alıntı (Dil Sorunu)] T(cid:252)rkiye Cumhuriyeti(cid:146)nde, 1925 yılında yayınlanan bir emirnameyle K(cid:252)rt(cid:231)e konuşmak yasaklandı. Mardin şehrindeki insanlık dramının manzarasını anlatan yazar Musa Anter, Mardinli bir K(cid:252)rt(cid:146)t(cid:252). 75 yaşındayken, devletin gezici para militer birlikleri tarafından tuzağa d(cid:252)ş(cid:252)r(cid:252)l(cid:252)p (cid:246)ld(cid:252)r(cid:252)ld(cid:252). Onun anlattığı Mardin, aslında 1920’lerin ikinci yarısından sonra, b(cid:252)t(cid:252)n K(cid:252)rt coğrafyasının genel manzarasıydı. Ancak, K(cid:252)rt(cid:231)e konuşma yasağı zaman zaman azalan bazan y(cid:252)kselen devlet ter(cid:246)riyle 1991 yılına kadar s(cid:252)rd(cid:252). T(cid:252)rkiye’de ge(cid:231)erliydi. Bug(cid:252)n K(cid:252)rt(cid:231)e (cid:246)zelde ve genelde T(cid:252)rkiye’nin sokak ve meydan dayakları, işkence, hapis cezaları, hatta cinayetlere rağmen K(cid:252)rtler, konuşma dillerini inatla yaşattılar. O nedenle, bug(cid:252)n b(cid:252)t(cid:252)n K(cid:252)rt k(cid:246)y ve şehirlerinde K(cid:252)rt(cid:231)e yaşayan bir dil T(cid:252)rk Ticaret Odaları tarafından 1995(cid:146)de K(cid:252)rtlerin yaşadığı 6 vilayette yapılan araştırmaya dahil edilenlerin neredeyse halkın y(cid:252)zde 65’inin evde yalnızca K(cid:252)rt(cid:231)e konuştuğunu g(cid:246)stermiştir.1 K(cid:252)rt(cid:231)enin (cid:246)zel kullanımına y(cid:246)nelik yasağın kaldırılmış olmasına rağmen, K(cid:252)rt(cid:231)enin "politik yazışmalar"da, medyada ve eğitimde kullanımına ilişkin kısıtlamalar h(cid:226)l(cid:226) ge(cid:231)erlidir. Irak, İran ve Suriye’de de, dile ve m(cid:252)zik gibi başka k(cid:252)lt(cid:252)rel ifadelere ve geleneksel bayramların kutlanmasına ilişkin (cid:231)eşitli kısıtlamalar farklı d(cid:252)zeylerde 5 mevcuttur. Bu kısıtlamalar -bu (cid:252)lkelerin herbirinin anayasal ve yasal yapılarının derinliklerinde yattığı (cid:252)zere- azınlık kimliklerinin meşruiyetinin toptan inkarından doğmaktadır. Yasak ve baskılar asimilasyon, bir k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n yok edilmesi amacını g(cid:252)tmektedir. Dolayısıyla ’k(cid:252)lt(cid:252)rel’ hakların ink(cid:226)rı, azınlık (cid:252)yelerinin ifade (cid:246)zg(cid:252)rl(cid:252)ğ(cid:252)ne saldırı olarak kabul edilmektedir. Fakat, devlet şiddetini, (ter(cid:246)r(cid:252)) i(cid:231)eren baskılar, her şeyden (cid:246)nce, bir azınlığın t(cid:252)m yaşamına kimlik bilincine saldırıdır. Bu (cid:231)alışmanın amacı, her devletin uluslararası hukuk (cid:231)er(cid:231)evesinde azınlıklara y(cid:246)nelik y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)klerinin kapsamını değerlendirmek ve T(cid:252)rk, Irak, İran ve Suriye hukukları kapsamında azınlıklara, (cid:246)zellikle K(cid:252)rtler’e y(cid:246)nelik tutumun uluslararası y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)klere uygunluğunu (cid:246)l(cid:231)mektir. Ge(cid:231)tiğimiz yıllarda, gerek Avrupa’da, gerekse global anlamda etnik (cid:231)atışmaları takiben, azınlıkları korumanın ve kimliklerini barış(cid:231)ıl bi(cid:231)imde ifade etmelerini sağlamanın yeni yollarını geliştirme ihtiyacıyla ilgili olarak ciddi uluslararası tartışmalar olmuştur. Bu tartışmalar, BM Azınlık Hakları Beyannamesi (1992) veya Avrupa Konseyi Ulusal Azınlıkların Haklarına İlişkin Tasarı S(cid:246)zleşmesi (1994) gibi, azınlık haklarının korunmasına y(cid:246)nelik yeni uluslararası standartların kabul(cid:252)ne g(cid:252)(cid:231) kazandırmıştır. Yeni uluslararası azınlık hakları belgelerinin hemen hepsinin ortak teması, artık azınlıkları yalnızca hoşg(cid:246)rmenin yeterli olmadığı, bunun yanında, k(cid:252)lt(cid:252)rel haklarının etkin bi(cid:231)imde desteklenip teşvik edilmeye ihtiyacı olduğudur. Bu kitabın azınlık haklarının -K(cid:252)rtler’in ve de T(cid:252)rkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşayan diğer azınlıkların korunmasına ilgi g(cid:246)steren herhangi biri a(cid:231)ısından yararlı bir referans olacağını ummaktayız. Kitabın b(cid:252)y(cid:252)k bir b(cid:246)l(cid:252)m(cid:252) bu devletlerin azınlık n(cid:252)fuslarına karşı uluslararası y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)klerinin (cid:231)izilmesini ama(cid:231)ladığından dolayı, azınlıkların korunmasına ilişkin uluslararası mekanizmaların kullanımıyla ilgilenen herkes a(cid:231)ısından daha genel ilgi alanı oluşturmalıdır. K(cid:252)rtler’in kendi kimliklerini ifade hakkının tam olarak tanınmadığı K(cid:252)rt b(cid:246)lgesinde uzun s(cid:252)reli bir barış tasavvur etmek g(cid:252)(cid:231)t(cid:252)r. Devletlerin paradoksal bi(cid:231)imde, K(cid:252)rt ayrılık(cid:231)ı hareketlerini azınlık k(cid:252)lt(cid:252)rel haklarını inkar ederek ezme girişimleri ters etki yaratmıştır. Bu kitabın amacı, (cid:246)rneğin T(cid:252)rk askeri tarafından ileri s(cid:252)r(cid:252)ld(cid:252)ğ(cid:252) gibi "ayrılık(cid:231)ı propaganda" olmanın (cid:231)ok (cid:246)tesinde, k(cid:252)lt(cid:252)rel (cid:231)eşitliliğe saygının ger(cid:231)ek bir demokrasinin temel unsuru, toplumdaki zenginliğin bir kaynağı ve uluslararası hukuk (cid:231)er(cid:231)evesinde bir y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)k olduğunun altını (cid:231)izmektir.Ayrıca, bu (cid:231)alışma 1997 yılında yayınlandı. O g(cid:252)nden sonra, K(cid:252)rt b(cid:246)lgelerinde (cid:246)nemli gelişmler meydana geldi. Irak K(cid:252)rdistanı otonomiye kavuştu. Dolaysıyla kimliği, dil ve k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252) (cid:246)zg(cid:252)rleşti.T(cid:252)rkiye Cumhuriyeti (TC) Avrupa Birliği(cid:146)nde yer alma adına K(cid:252)rt(cid:231)e (cid:252)zerindeki baskıları gevşetti. Hatta, K(cid:252)rtlerin kendi okullarını a(cid:231)ma değil, ama dillerini geliştirmek i(cid:231)in (cid:246)zel kurslar a(cid:231)masına izin verdi. Televizyonda K(cid:252)rt(cid:231)e yayına yeşil ışık yaktı. Bu gelişmeler, kitabın kapsamı dışındadır. ˙(cid:252)nk(cid:252) araştırmanın yapılıp yayıplandığı d(cid:246)nemde, TC(cid:146)de koyu baskı devam etmekteydi. Eski metni olduğu gibi yayınlamamızın asıl nedeni, (cid:147)d(cid:252)n tarihte neler oldu?(cid:148) diyenlere ışık tutmaktadır. Kerim Yıldız 6 Bölüm 1 Giriş T(cid:252)rkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşayan K(cid:252)rtler, (cid:231)eşitli d(cid:246)nemlerde -imhayı da hedefleyen asimlasyona uğramış, devlet zulm(cid:252)n(cid:252)n mağduru olmuşlardır. Bu kitap -K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)rel haklarının ink(cid:226)rı anlamına gelen- asimilasyon uygulamanın kurnazca bi(cid:231)imi olan ink(cid:226)rı incelemektedir. İnkar, zaman zaman, K(cid:252)rtler’in asimile edilmesi (cid:231)er(cid:231)evesinde k(cid:252)lt(cid:252)rlerini ifade etme yasağı bi(cid:231)iminde g(cid:246)r(cid:252)lm(cid:252)şt(cid:252)r. Diğer "baskı" bi(cid:231)imleri daha (cid:246)rt(cid:252)l(cid:252)d(cid:252)r. (cid:214)rneğin K(cid:252)rt(cid:231)e eğitimin, sağlanmaması gibi... Azınlık bireylerinin sivil haklarının korunması konusunda uluslararası antlaşmalar nettir. Ama T(cid:252)rkiye Cumhuriyeti(cid:146)nin geleneksel insan hakları standartları; (cid:246)rneğin azınlık (cid:252)yelerinin kendi dillerini konuşma ve k(cid:252)lt(cid:252)rlerini yaşama hakları konusunda (cid:231)ok 7 muğlaktır. Bu g(cid:246)n(cid:252)ls(cid:252)zl(cid:252)k, h(cid:252)k(cid:252)metin azınlıklara (cid:246)zel k(cid:252)lt(cid:252)rel haklar tanınmasının daha geniş siyasal otonomi ve hatta veraset taleplerine yol a(cid:231)abileceği korkusundan kaynaklanmaktadır. H(cid:252)k(cid:252)met, eğitimde K(cid:252)rt(cid:231)e’ye izin verilmesini PKK’ye bir imtiyaz sağlayacağından endişelenmektedir. Askerin ise bunu ’b(cid:246)l(cid:252)c(cid:252)l(cid:252)ğ(cid:252)n ilk adımları’ olarak değerlendirmektedir. Nitekim T(cid:252)rk Genelkurmayı İkinci Başkanı ve Hava Kuvvetleri eski komutanı General Ahmet ˙(cid:246)rek(cid:231)i K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)rel taleplerini -ne kadar keserseniz o kadar fazla isterler mantığı taşıyan- (cid:145)bir salam taktiği’ olarak tanımlamaktaydı1. Paradoksal olarak, K(cid:252)rtler’in ayrı bir devlet taleplerine yakıt sağlayan ve G(cid:252)neydoğu Anadolu(cid:146)da şiddeti (cid:231)ok daha provoke eden olgu K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)rel eylemlerinin bastırılması olarak karşımıza (cid:231)ıkmaktadır. Oysa, TC tarihinin 80 yıllık ge(cid:231)miş (cid:246)rnektir ki, asimilasyon, direnci beslemektedir. Hurst Hannum’un işaret ettiği gibi: (cid:147)Azınlık grupların haklarını tekrar tekrar ileri s(cid:252)rmesi ile devletlerin diren(cid:231)le y(cid:252)zleşme sonucu kendilerine tanıdığı sınırlı k(cid:252)lt(cid:252)rel ve dilsel haklardan daha geniş siyasal ve iktisadi g(cid:252)(cid:231) aramaları sonucunu doğurmuştur.(cid:148)2 Azınlık k(cid:252)lt(cid:252)rel haklarının korunması ile barış ve siyasal denge arasındaki bağlantı konusunda giderek b(cid:252)y(cid:252)yen bir bilin(cid:231) mevcuttur. Bu da, azınlıkların korunmasına ilişkin yeni uluslararası standartlar oluşturma ve dolayısıyla k(cid:252)lt(cid:252)rel farklılıkların barış(cid:231)ı bi(cid:231)imde ifadesine y(cid:246)nelik şartları yaratma (cid:231)abalarına ivedilik kazandırmıştır. Bu bağlamda, anlaşmazlığın (cid:246)nlenmesi, son bir ka(cid:231) yıldır gerek global, gerek b(cid:246)lgesel d(cid:252)zeyde zuhur ettiği (cid:252)zere azınlıkların korunmasına y(cid:246)nelik uluslararası belgitlerin a(cid:231)ık ama(cid:231)larından biridir.3 Anlaşmazlığın (cid:246)nlenmesi hedefinden ayrı olarak, bir azınlığın k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252)n korunmasının kendi i(cid:231)inde değerli bir ama(cid:231) taşıması bile azınlık k(cid:252)lt(cid:252)rel haklarının korunmaya layık olduğunu g(cid:246)sterir. Bir yorumcunun yazdığı gibi: (cid:147)D(cid:252)nyaya ve tek tek k(cid:252)lt(cid:252)rlerde yer alan ve kendi dillerinde ifade edilen yaşama d(cid:246)n(cid:252)k bakış a(cid:231)ılarındaki farklar, bazen b(cid:252)y(cid:252)k bazen de hissedilmeyecek kadar zayıf olmaktadır. Fakat her durumda onların b(cid:252)t(cid:252)nl(cid:252)ğ(cid:252), b(cid:252)t(cid:252)n(cid:252)n herhangi bir par(cid:231)asından daha zengindir. Bu zenginlikten (cid:231)ıkarılan her par(cid:231)a bir kayıptır.(cid:148)4 Sonu(cid:231) olarak, azınlıkların k(cid:252)lt(cid:252)rel haklarının horg(cid:246)r(cid:252)lmesinin sadece azınlıkların dil ve k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252) değil aynı zamanda o halkın sosyal ve siyasal yaşamlarını da etkilediği bilinmelidir. ˙(cid:252)nk(cid:252), pek (cid:231)ok y(cid:246)nden "k(cid:252)lt(cid:252)rel" ve "siyasal" haklar birbirlerinin tamamlayıcısıdır.5 O nedenle, yeni azınlık hakları belgeleri daha (cid:231)ok k(cid:252)lt(cid:252)rel konularla ilgili olmakta, azınlıkların siyasal temsil konusu gibi "siyasal haklar"a (cid:231)ok az değinmektedir.6 Ayrıca yeni belgeler, daha (cid:231)ok "ulusal azınlık mensubu bireyler"e y(cid:246)neliktir. Herhangi bir grubun tanınması konusu ise (cid:252)rkeklik i(cid:231)ermektedir. Grup hakları, uluslararası hukukta bir (cid:246)l(cid:231)(cid:252)de (cid:246)zellik taşır. (cid:214)rneğin azınlıklar uluslararası hukuk kapsamında bir derece siyasal otonomiye sahip olabilirler. Bazı yorumcular bundan da (cid:246)teye gitmekte ve K(cid:252)rtler’in BM Uluslararası S(cid:246)zleşmelerinin7 1. maddesi anlamında bir ’halk’ oldukları ve b(cid:246)ylece belki tam bağımsızlık da dahil olmak (cid:252)zere kendi kendini y(cid:246)netme 8 hakkına sahip bulunduklarını ileri s(cid:252)rmektedirler.8 Bu g(cid:246)r(cid:252)ş elbette tartışılabilir. Ancak incelememizin amacı dışındadır. Bu inceleme bireysel insan haklarının (cid:252)zerine eğilmek yerine, geleneksel sivil hakların, (cid:246)rneğin ifade (cid:246)zg(cid:252)rl(cid:252)ğ(cid:252)n(cid:252)n, bir azınlığın k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252) nasıl koruyabileceği sorusu (cid:252)zerinde yoğunlaşmaktadır. Bu inceleme, aynı zamanda uluslararası azınlık haklarında meydana gelen yeni gelişmelere de g(cid:246)z atmaktadır: BM Azınlık Hakları Beyannamesi (1992), Avrupa Konseyi Azınlık Dilleri S(cid:246)zleşmesi (1992) ve Azınlık Hakları ˙er(cid:231)eve Antlaşması (1994). Bu belgelerde yer alan bazı yeni haklar grup hakları değil, h(cid:226)l(cid:226) bireysel haklardır ve devletlere pozitif y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)kler getirmektedir. Yeni azınlık hakları belgelerinde temel olan d(cid:252)ş(cid:252)nce, sadece k(cid:252)lt(cid:252)rel ve etnik farklılıkların tolere edilmesinden ziyade, onların y(cid:252)celtilmesi ve geliştirilmesini hedeflemektedir. Bu anlamda, Evrensel Bildirge ve Avrupa İnsan Hakları S(cid:246)zleşmesi gibi daha (cid:231)ok ayrımcılığı yasaklayan d(cid:252)ş(cid:252)nce ilkesi (cid:252)zerinde oluşturulan, azınlık (cid:252)yeleri dahil, herkesin hakkını korumayı (cid:246)ng(cid:246)ren insan hakları belgelerinin vurgusunda değişiklik olmuştur. Bu s(cid:246)ylem, devletleri m(cid:252)dahalelerden vazge(cid:231)irmek ve b(cid:246)ylece insan haklarına saygı g(cid:246)stermelerini sağlamak i(cid:231)in cezai y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)kler getirilmiştir. Tersine, daha yeni azınlık hakları belgeleri (cid:252)ye devletlere, (cid:246)rneğin azınlık diliyle eğitim sağlayarak, azınlık dil ve k(cid:252)lt(cid:252)rlerini etkin bi(cid:231)imde teşvik etme konusunda pozitif y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)kler y(cid:252)klemiştir. Pozitif haklar genellikle finansal y(cid:252)kler Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve K(cid:252)lt(cid:252)rel Haklar S(cid:246)zleşmesi gibi zayıf "programatik" (cid:252)sluplu belgelerle koruma altına alınmıştır. Yeni belgelere zayıf cebri mekanizmalar eşlik etmektedir. Pek (cid:231)ok somut y(cid:252)k(cid:252)ml(cid:252)l(cid:252)k getirdiği i(cid:231)in "m(cid:252)mk(cid:252)n olduğu zaman" veya "belli durumlarda" gibi ibarelerle ağır bir keyfiyetle donatılmıştır. ’Ekonomik’ ve ’k(cid:252)lt(cid:252)rel’ haklar arasındaki (cid:231)atışma belki de en (cid:231)arpıcı şekilde Kuzey Irak’ta ortaya (cid:231)ıkmaktadır. "˙ifte ambargo" sonucu Kuzey Irak’ta oluşan ağır ekonomik koşullar, BM Kuzey Irak Raport(cid:246)r(cid:252) tarafından K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)rel hak ihlallerinin kaynağı olarak tanımlanmıştır.9 1995 tarihli rapor ş(cid:246)yle der: (cid:147)Kuzeyde K(cid:252)rtler’in yerleşik bulunduğu b(cid:246)lge Irak(cid:146)lı yetkililer tarafından sıkı bir şekilde uygulanan ambargo nedeniyle zarar g(cid:246)rmektedir Bu durum, sosyal ve k(cid:252)lt(cid:252)rel toplum yaşantısının altını oymaktadır. O nedenle toplulukların pek (cid:231)oğunda gelişmeye ilişkin herhangi bir işaret g(cid:246)zlenememektedir.(cid:148)10 Bu incelemede, k(cid:252)lt(cid:252)rel ve dilsel haklardan yararlanmanın (cid:246)n(cid:252)ndeki yapısal ve hukuki engellerle ve bunların uzantısı olarak, yoksulluk ve k(cid:252)lt(cid:252)rel hakların inkarı arasındaki ilişki (cid:252)zerinde de durulacaktır. Her durumda ekonomik tartışmaların, dikkatleri devletlerin ayrımcı uygulamalarından veya bir devletin azınlıkların hakların haklarını korumada bile başarısız kalmasından (cid:246)teye (cid:231)evirmek i(cid:231)in kullanılmamasına b(cid:252)y(cid:252)k (cid:246)nem verilmesi gerektiği ileri s(cid:252)r(cid:252)lmektedir.11 ’Ekonomik’ ve ’k(cid:252)lt(cid:252)rel’ haklar arasındaki (cid:231)atışma, farklı t(cid:252)rdeki hakları ayırmak istediğinizde zorlukları yansıtır. ’Ekonomik’ ve ’siyasal’ hakların birbirinden ayırt edilmesinde de bu b(cid:246)yledir. Bu rapor, daha (cid:231)ok ge(cid:231)en on yıllık d(cid:246)nemde K(cid:252)rt 9 k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252)n pek (cid:231)ok ifadesinin siyasileştiği yer olan T(cid:252)rkiye’deki K(cid:252)rtler’in durumu (cid:252)zerinde yoğunlaşmaktadır. Ayrım eğer tamamen iki ayrı ifade şekliyse ’k(cid:252)lt(cid:252)rel’ ve ’siyasal’ s(cid:246)ylem (cid:252)zerinde konuşmayı g(cid:252)(cid:231)leştirmektedir. (cid:214)rneğin, K(cid:252)rt m(cid:252)ziğinde en pop(cid:252)ler olan, baskıya karşı m(cid:252)cadele temasıdır. K(cid:252)rt geleneksel giysilerinin giyilmesi K(cid:252)rt kimliğinin bir ifadesidir. Ancak, bu aynı zamanda siyasal bir ifadedir de. Hatta dans etmek bile giderek daha siyasal bir ifade haline gelmiştir. Mehrdad Izady’nin işaret ettiği gibi ’K(cid:252)rt(cid:231)e dans etmek yerel baskıcı kuralları yok saymak ve grubun kimliğini vurgulamaktır’.12 Bu, K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)rel talepleri ((cid:246)rn. K(cid:252)rt(cid:231)e(cid:146)yi serbest(cid:231)e konuşma izni) ile otonomi veya bağımsızlık ama(cid:231)layan siyasal talepler arasında bulanıklaşan fark Nadar Entessar tarafından ş(cid:246)yle ifade edilmiştir: (cid:147)Etnik grupların ve devletin (cid:231)atışan istemleri, tamamen etnik ama(cid:231) ve aidiyet i(cid:231)in kişisel bir arayış ve g(cid:252)ce y(cid:246)nelik bir grup talebine d(cid:246)n(cid:252)şt(cid:252)rm(cid:252)şt(cid:252)r.(cid:148)13 İki t(cid:252)r ifade şekli arasında farklılık olmadığından K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252)n ifadesini gittik(cid:231)e su(cid:231) sayan yasaların kapsamına girmiştir. O nedenle ’k(cid:252)lt(cid:252)rel’ ifadeyi su(cid:231) sayma olgusu tartışılacaktır. ˙(cid:252)nk(cid:252) kasıtlı veya istemeden, T(cid:252)rk hukuku, k(cid:252)lt(cid:252)rel ve siyasal istemler bağlar arasındaki (cid:252)st(cid:252)ste biniş haline gelmiştir. K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252)n bazı ifadeleri h(cid:226)l(cid:226) doğrudan su(cid:231) sayılmaktadır. K(cid:252)lt(cid:252)r ve kimliğe y(cid:246)nelik saldırı, K(cid:252)rt kimliğinin vurgulanmasını bastırmada kullanılmakta olan ve ’b(cid:246)l(cid:252)c(cid:252) propaganda’yı yasaklayan T(cid:252)rk anti-ter(cid:246)r yasaları (cid:231)er(cid:231)evesinde ter(cid:246)rizme saldırı olarak d(cid:252)ş(cid:252)n(cid:252)lmektedir. Bir b(cid:252)t(cid:252)n olarak k(cid:252)lt(cid:252)r nosyonu, ’K(cid:252)rt olmak’ neyi gerektirdiğini ortaya koymak zordur.14 Bununla birlikte, dil gibi, bir azınlığın belli (cid:246)zelliklerine işaret etmek m(cid:252)mk(cid:252)nd(cid:252)r. Ger(cid:231)ekten dil azınlık gruplarınca kendi farklı etnik kimliklerini koruma anlamında en (cid:246)nemli ara(cid:231)lardan biri olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle burada K(cid:252)rt dilini (cid:246)zel ve resmi iletişimde, medyada ve eğitimde kullanma (cid:246)zg(cid:252)rl(cid:252)ğ(cid:252) (cid:252)zerinde fazlasıyla durulacaktır. Burada ele alınan diğer konular K(cid:252)rtler’in medya ve eğitime kabul edilmesi, geleneksel bayramlarının kutlanması ve m(cid:252)zikler (cid:231)alınmasıdır.Burada ’K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)’ ve ’K(cid:252)rt dili’nden bahsedilmesine rağmen, b(cid:252)t(cid:252)n olarak K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252)n(cid:252) kapsadığımız iddiasında değiliz. ˙(cid:252)nk(cid:252) farklı par(cid:231)alarda farklı K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252) ve Kurmanci, Sorani, Zazaki ve Gorani olmak (cid:252)zere en azından d(cid:246)rt farklı K(cid:252)rt dili/leh(cid:231)esi vardır. İran, Irak, Suriye ve T(cid:252)rkiye’deki K(cid:252)rt n(cid:252)fusun, s(cid:246)z(cid:252) edilen (cid:252)lkelerin baskın k(cid:252)lt(cid:252)rleri tarafından etkilenmiştir. Hatta aynı (cid:252)lkede yaşayan K(cid:252)rtler arasında bile b(cid:252)y(cid:252)k k(cid:252)lt(cid:252)rel farklılıklar vardır. Ancak, her şeye rağmen, incelemede s(cid:246)z(cid:252) edilen K(cid:252)rt k(cid:252)lt(cid:252)r(cid:252) ve dili, kendini K(cid:252)rt olarak adlandıran herkesi kapsamaktadır. 10 Bölüm 2 Ulusal Sistemler T(cid:252)rkiye, İran, Irak ve Suriye’de yaşayan K(cid:252)rtler’in azınlık hakları konusunda (cid:231)ok y(cid:246)nl(cid:252) bir kıyaslamaya gitmek olduk(cid:231)a g(cid:252)(cid:231)t(cid:252)r. ˙(cid:252)nk(cid:252) her grup, farklı tarihlerle şekillendirilmiş farklı yasal sistemler i(cid:231)inde farklı h(cid:252)k(cid:252)metlerce y(cid:246)netilmiştir. Herbiri farklı k(cid:252)lt(cid:252)rel, siyasal istek ve taleplere sahiptir. Bu b(cid:246)l(cid:252)mde, s(cid:246)z konusu (cid:252)lkelerin azınlık haklarıyla yakından ilintili anayasal ve mevzuat h(cid:252)k(cid:252)mleri, insan hakları bağlamında, K(cid:252)rtler’in konumu da g(cid:246)z (cid:246)n(cid:252)ne alınarak ele alınacaktır. Bir yorumcunun Suriye’deki K(cid:252)rtler’in haklarına ilişkin raporlarda belirttiği gibi, totaliter bir devlette belli bir azınlığa ait hak ve (cid:246)zg(cid:252)rl(cid:252)klerin boyutunu, (cid:252)lke genelinden ayırarak (cid:246)l(cid:231)mek g(cid:252)(cid:231)t(cid:252)r.1 Ancak, d(cid:246)rt (cid:252)lkede de insani hakların kısıtlanması bir ka(cid:231) ortak (cid:246)zellik taşımaktadır. Eşitsiz g(cid:252)(cid:231) dağılımı ve K(cid:252)rt siyasal temsili i(cid:231)in fırsat yoksunluğu, "toprak b(cid:252)t(cid:252)nl(cid:252)ğ(cid:252)"n(cid:252)n vurgulanması, K(cid:252)rt b(cid:246)lgelerinin askerileştirilmesi... A. T(cid:252)rkiye’deki K(cid:252)rtler T(cid:252)rkiye’de 12 milyon K(cid:252)rt(cid:146)(cid:252)n yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu rakam toplam n(cid:252)fusun y(cid:252)zde 20’si civarındadır. Son yıllardaki zorunlu g(cid:246)(cid:231) nedeniyle pek (cid:231)ok K(cid:252)rt, T(cid:252)rkiye’nin batısına ya da d(cid:252)nyanın (cid:231)eşitli yerlerine dağılmıştır. Ama genellikle, tarihsel yurtları olan ve şimdiki G(cid:252)neydoğu Anadolu denilen topraklarda yaşamaktadırlar. K(cid:252)rdistan İş(cid:231)i Partisi (PKK), 1984 yılında bu topraklarda isyan başlatmış, bunun (cid:252)zerine 9 ili kapsayan b(cid:246)lgede Olanğan(cid:252)st(cid:252) Hal ilan edilmişti.2 T(cid:252)rk anayasal ve hukuki h(cid:252)k(cid:252)mleri K(cid:252)rtler dahil t(cid:252)m vatandaşların T(cid:252)rk olduğu g(cid:246)r(cid:252)ş(cid:252) (cid:252)zerinde temellendirilmiştir. T(cid:252)rk devleti, s(cid:246)ylemini ger(cid:231)ekleştirmek i(cid:231)in K(cid:252)rt kimliğini (cid:147)yok(cid:148) saymış, dilini, k(cid:252)lt(cid:252)rel varlığını yasaklamıştır. Ancak, son bir ka(cid:231) yılda ’K(cid:252)rt meselesi’ (cid:252)zerindeki tartışmalar biraz daha a(cid:231)ık hale gelmiştir. 1984(cid:146)de başg(cid:246)steren ayaklanmadan sonra en azından siyaset(cid:231)iler, K(cid:252)rtler’i ismen anmaya başlamışlardır. (cid:214)rneğin, 1996 yılında Adalet Bakanı(cid:146)nın İnsan Hakları Parlamenterler Komitesi Delegasyonu ile yaptığı tartışmalardaki yorumu ilgin(cid:231)tir. K(cid:252)rtler ile kendisi arasında bir fark bulunmadığını ifade ederken ’Bizim K(cid:252)rt k(cid:246)kenli halkımız bir azınlık değildir’ demiştir.3 Kısa Tarih(cid:231)e Cumhuriyet tarihi boyunca, ardı ardına patlayan kanlı olayları kavramak i(cid:231)in T(cid:252)rk devletinin sistemini anlamak gerekiyor.