T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI ve GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ Şef Dr. MELAHAT KURUTEPE KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI İLE TİROİD HORMONLARI VE ÜRİK ASİT DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ (UZMANLIK TEZİ) Dr. Aytül ŞEN GÜLER İstanbul -2008 ÖNSÖZ Asistanlığım süresince mesleki bilgi ve tecrübeleri ile eğitimimde en büyük katkıyı sağlayan, yanında çalışmaktan onur duyduğum, ilgi ve desteğini her zaman yanımda hissettiğim, değerli hocam ve Klinik Şefim Dr. Melahat Kurutepe’ye Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Adnan Yılmaz’a Uzmanlık eğitimim sırasında bilgi ve deneyimlerinden faydalandığım hastanemiz tüm Klinik Şeflerine, ayrıca tezimin hazırlanmasında emeği geçen Şef Dr. Armağan Hazar’a ve Şef Dr. Esen Akkaya’ya Birlikte çalışmaktan büyük keyif aldığım ve üzerimde büyük emekleri olan uzmanlarım; Dr. Özlen Tümer, Dr. Sema Saraç, Dr. Selahattin Öztaş, Dr. İpek Erdem, Dr. Nalan Adıgüzel, Dr. Güliz Ataç’a Rotasyonlarım sırasında bilgi ve birikimlerinden faydalandığım Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Dahiliye Şef Muavini Dr. Rahmi Irmak’a ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Klinik Şefi Dr. Serdar Özer’e, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Klinik Şefi Dr. İhsan Kuru’ya Tezimin laboratuar çalışmasını gerçekleştiren Dr. Dilek Bandak ve tüm biyokimya laboratuarı çalışanları ile birlikte çalışmaktan zevk aldığım asistan ve hemşire arkadaşlarıma Destek ve sevgileri ile her zaman yanımda olan ailem ve sevgili eşim Bahadır Güler’e Sonsuz teşekkürler… Dr. Aytül ŞEN GÜLER KISALTMALAR KOAH : Kronik obstrüktif akciğer hastalığı ATS : Amerikan Toraks Derneği ERS : Avrupa Solunum Derneği GOLD : Global Obstructive Lung Disease DSÖ : Dünya sağlı Örgütü TSH : Tiroid stimülan hormon sT Serbest tiroksin 4 : sT Serbest triiyodotironin 3 : TT Total tiroksin 4 : TT Total triiyodotironin 3 : TRH : Tirotiropin salgılatıcı hormon UA : Ürik asit MI : Myokard infarktüsü SFT : Solunum fonksiyon testleri FEV 1. Saniyedeki zorlu ekspirasyon hacmi 1 : FVC : Fonksiyonel vital kapasite TLC : Total akciğer kapasitesi RV : Rezidüel volüm VC : Vital kapasite FRC : Fonksiyonel rezidüel kapasite AKG : Arter kan gazı PaCO Parsiyel arteriyel karbondioksit basıncı 2 : PaO Parsiyel arteriyel oksijen basıncı 2 : SaO Oksijen satürasyonu 2 : AAT : Alfa-1 antitripsin BHR : Bronş hiperreaktivitesi BAL : Bronkoalveolar lavaj PEEP : Ekspirasyon sonu pozitif basınç V/Q oranı : Ventilasyon-perfüzyon oranı PAB : Pulmoner arter basıncı PHT : Pulmoner hipertansiyon NEP : Nötral endopeptidaz BMI : Vücut kitle indeksi FFM : Yağsız vücut kitlesi YÇBT : Yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomogrofi NIPPV : Noninvaziv intermittant pozitif basınçlı ventilasyon 5’DI : 5’ deiyodinaz rT Reverse triiyodotironin 3 : TBG : Tiroksin bağlayıcı protein TBA : Albümin TTR / TBPA : Prealbümin HÖS : Hasta ötiroid sendromu NHS : Nontiroidal hastalık OSAS : Obstrüktif uyku apne sendromu CRP : C reaktif protein İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ VE AMAÇ……………………………………………………….................. 1 2. GENEL BİLGİLER………………………………………………………............... 3 2.1. KOAH ……………………………………………………………........................ 3 2.2. KOAH’IN SİSTEMİK ETKİLERİ……………………………………................ 29 2.3. KOAH’DA TİROİD HORMON BOZUKLUKLARI…………....................... 32 2.4. ÜRİK ASİT……………………………………………………………............ 38 3. GEREÇ VE YÖNTEM……………………………………………………............. 41 4. BULGULAR………………………......................................................................... 43 5. TARTIŞMA…………………………………………………………….…….......... 56 6. SONUÇ………………………………………………………………...................... 64 7. ÖZET……………………………………………………………………….…….... 66 8. KAYNAKLAR…………………………………………………………….............. 67 1. GİRİŞ VE AMAÇ Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), Amerikan Toraks Derneği (ATS) ve Avrupa Solunum Derneğinin (ERS) ortak raporunda; tam olarak geri dönüşlü olmayan hava akımı kısıtlanması ile karakterize, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Hava akımı kısıtlanması, genellikle ilerleyicidir ve zararlı partiküllere karşı gelişen anormal inflamatuar yanıtla ilişkilidir. KOAH, sigara ile prevalansı artan, mortalite ve morbiditesi iyi bilinen ve tüm sistemleri etkileyen sistemik bir hastalıktır (1). Sistemik etkiler ile primer hastalıkla ilişkili olarak akciğer dışı yapı ve organlarda ortaya çıkan yapısal ve/veya biyokimyasal değişimler ifade edilmektedir. Diğer birçok kronik inflamatuar hastalıkta olduğu gibi KOAH’da da sistemik bulgular ortaya çıkabilmektedir (2). Tiroid hormonlarının önemli fonksiyonları, metabolizmayı düzenlemek ve ısı regülasyonu sağlamaktır. Tiroid fonksiyonlarındaki anormallikler vücudun enerji dengesini etkiler (3). Tiroid hormon regülasyonu, tiroid dışı sistemik hastalıklarda sıklıkla bozulur ve bu bozukluklar genellikle normal tiroid stimülan hormon (TSH) düzeyleri ile birlikte, normal veya azalmış total ve serbest tiroksin (sT ) ile azalmış total ve serbest triiyodotironin (sT ) 4 3 düzeyleri şeklindedir. Bu değişiklikler primer olarak açlık, sepsis, cerrahi ya da myokard infarktüsü (MI) gibi kritik hastalıklarda gözlenmektedir (4,5,6). Ayrıca, serum hormon düzeylerindeki azalma hastalık ciddiyeti ile yakın ilişkilidir. Hafif dereceli hastalıklarda sadece serum T düzeyi azalırken, hastalık ciddiyeti arttıkça hem serum T hem de T 3 3 4 düzeyleri azalmaktadır (6). KOAH’da tiroid fonksiyonları geniş olarak çalışılmamış ve mevcut çalışmalarda da farklı sonuçlar elde edilmiştir. Uygulanan tirotiropin salgılatıcı hormona (TRH) karşı tamamen kaybolmuş ya da azalmış TSH yanıtlarının bulunduğu gösterilmiştir. Bu durum KOAH’da bir dereceye kadar tiroid disfonksiyonunun bulunduğunu düşündürmektedir (7,8). Tiroid disfonksiyonu hipotalamo-hipofizer-tiroidal aksta, tiroid hormonlarının serum proteinlerine bağlanmasında, tiroid hormonlarının doku alımında ve/veya tiroid hormon metabolizmasında değişken, genellikle geri dönüşlü bozukluklar sonucu oluşur (5). 1 Hipotalamik-tiroidal akstaki değişiklikler solunum yolu obstrüksiyonunun derecesi ile de ilişkili bulunmuştur (7). Serum ürik asiti (UA) pürin katabolizmasının son ürünüdür ve hipoksiye neden olan durumlar pürin katabolizmasının tetikleyicisidirler (9,10). Hipoksi ve iskemisi olan hastalar ve egzersiz yapan insanlarda pürin metabolitlerinin salgılanması ve plazma seviyeleri artmıştır (11,12). Çalışmamızda akut ve stabil KOAH’lı hastalarda tiroid fonksiyonları ve serum ürik asit düzeyleri ile solunum fonksiyon testleri (SFT) ,arter kan gazı (AKG) ve KOAH evreleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. 2 2. GENEL BİLGİLER 2.1. KOAH (KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI) 2.1.1. Tanım Kronik bronşit ve amfizeme bağlı, genellikle geri dönüşsüz hava akımı kısıtlanması ile karakterize bir hastalık durumudur. Hava akımı sınırlanması genellikle ilerleyicidir ve zararlı partikül ve gazlara karşı akciğerlerde gelişen anormal inflamatuar yanıtla ilişkilidir (13). KOAH’ın günümüzde en yaygın kullanılan tanımı GOLD ‘KOAH’a küresel yaklaşım’oluşumu tarafından önerilen tanımlamadır. KOAH’ta inflamasyon ve oksidatif stres sadece solunum yollarında sınırlı kalmamakta, periferik kanda, dolayısıyla tüm organizmada etkili olmaktadır (14). KOAH tanısı alan bir hastada altta yatan patolojilere bakıldığında şu özellikler yer alır: • Kronik bronşit • Amfizem • Küçük havayollarını tutan hastalık (obliteratif bronşiolit) Kronik bronşit, başka bir pulmoner veya kardiyak nedene bağlı olmayan, 2 yıl içinde 3 ay üst üste öksürük ve balgam çıkarma yakınmalarının olması şeklinde tanımlanır. Amfizem ise, patolojik bir tanımlamadır ve akciğerin gaz alış verişini yapan bölümlerinin distansiyonu ve yıkımı şeklinde tanımlanır (15). 2.1.2. Ayırıcı Tanı KOAH ayırıcı tanısında hava akımı kısıtlaması ile seyreden hastalıklar yer almaktadır. Bu hastalıkların başında astım gelmektedir. Hava akımı kısıtlanmasında reversibilitenin belirgin olduğu ve bronşial hiperaktivitenin bulunduğu KOAH hastalığı ile irreversibil hava akımı kısıtlamasının olduğu yaşlı astım hastalarının ayırıcı tanısı oldukça zor olmaktadır. Bazı klinik ve işlevsel özelliklerin varlığı bu hastalıkların ayırımına yardımcı olmaktadır (Tablo1). 3 Tablo 1. KOAH ile Astım arasındaki farklar Özellikler KOAH ASTIM Klinik Her yaşta başlangıç - ++ Ani başlangıç - ++ Sigara öyküsü (Halen veya daha önce) +++ + Atopi + ++ Eozinofili (total lgE artışı) + ++ Tekrarlayan nefes darlığı wheezing + ++ Nazal semptomlar - ++ Başlıca anormallikler Hava yolu hiperreaktivitesi ++ +++ Reversibilite (erken ve /veya tam) - ++ Parankim harabiyeti ++ - Difüzyon kapasitesinde azalma ++ _ (-) hemen hiç yok (+) bazen var (++) genellikle var (+++) hemen daima var Sigara içme öyküsü, amfizeme ait radyolojik bulgular difüzyon kapasitesinde düşüklük ve kronik hipoksemi KOAH tanısını desteklerken atopi ve reversibilite varlığı astım tanısı lehine bulgulardır (16,17). Kronik bronşit, amfizem, astım ve hava akımı kısıtlanması arasındaki ilişki Venn diyagramı ile ortaya konmuştur (Şekil 1) (17). Şekil 1. Kronik bronşit, amfizem ve astım hastalarına ait alt grupları gösteren venn şeması 4 Hava yollarındaki obstrüksiyonun tamamen geri dönüşümlü olduğu astım hastaları (alan 9) KOAH’lı kabul edilemez. Obstrüksiyonun geri dönüşümsüz olduğu astım hastalarını, hava yollarında hiperaktivite ile birlikte kısmen geri dönüşümlü obstrüksiyon bulunan kronik bronşit ve amfizem hastalarından ayırt etmek güçtür (alan 6, 7 ve 8). Hava yolu obstruksiyonuna sahip kronik bronşit ve amfizem genellikle birlikte bulunur. Alan 5 ve bazı olgularda bu iki hastalığa astımda eşlik eder (alan 8). Sigara dumanı gibi kronik bazı irritanlara maruz kalan astımlılarda (alan 6) kronik bronşitin özelliği olarak bilinen prodüktif öksürük gelişebilir. Hava yollarında obstrüksiyon bulunmayan ve/veya amfizem hastaları (alan 1, 2 ve 11) KOAH’lı olarak değerlendirilemez. Bronşektazi, Kistik fibrozis veya Obliteratif bronşiolit gibi özgül etyoloji ve patolojiye sahip hastalıklara bağlı hava yolu obstrüksiyonu bulunan olgular (alan 10) KOAH tanımı dışında kalmaktadır. Benzer şekilde bisinozis, hipogamaglobülinemi, lenfanjioleimiyomatozis gibi bazı interstisyel akciğer hastalıkları da kronik hava akımı obstrüksiyonuna sebep olabilirler, ancak KOAH kapsamına alınmazlar (16,17). 2.1.3. Epidemiyoloji 2.1.3.1. Mortalite Önemli bir halk sağlığı tehditi olan KOAH dünya çapında hastalık yükü olarak 12. sıradadır; yaşam süresi ve kalitesinde yol açacağı kayıplar nedeni ile 2020 yılında 5. sırayı alması beklenmektedir (18). Bugün tüm dünyada en sık rastlanan ölüm nedenleri içinde 5. sırada yer alan KOAH’ın, 2020 yılında 3. ölüm nedeni haline gelmesi beklenmektedir (19). Türkiye’de 5 milyon kişiyi etkileyen, her yıl 25 bin kişinin ölümüne neden olan KOAH ülkemizin önemli bir halk sağlığı sorunudur. Adana ilinde yapılan bir çalışmada 40 yaş üstü yetişkinlerde KOAH prevalansının % 19,2 (erkeklerde % 29,3, kadınlarda % 9,9) olduğu bildirilmiştir. Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün birlikte yürüttüğü Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik Çalışmasında KOAH Türkiye'de ölüm nedenleri arasında üçüncü sıradadır (tüm ölümlerin % 5,8'i) (20). 5
Description: