KAZAK TÜRKLERİNDE EVLENME GELENEĞİNE BAĞLI OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLEN HEDİYE ALIŞVERİŞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME A Research on Gift Practices Related to Marriage Tradition in Kazakh Turks Gülda ÇETİNDAĞ* ÖZET Bir milletin varlığı kültür zenginliklerinin yaşatılmasına bağlıdır. Gelenek, görenek, töre, örf ve âdetle- ri, inanç ve uygulamaları, yaşam biçimleri, giyim-kuşamları, mutfağı vb. ile bir hazine durumunda olan Türk milleti, bu zenginliklerini nesilden nesile devam ettirerek varlığını sürdürmektedir. Bu zenginliklerden biri olan hediyeleşme; doğum, sünnet, kız isteme, nişan, düğün, bayram gibi kişiyi ve toplumu ilgilendiren hâdise- lere bağlı olarak gerçekleştirilen bir nezâket ifadesidir. Hediyeleşme, söylenemeyen duyguların ifadesi, gönülden ve akıldan geçirilen bütün hislerin somutlaş- tırılarak eyleme dönüştürülmesidir. Bu çalışmamızda, Kazak Türklerinde evlenme geleneğine bağlı olarak, geçmişten günümüze uygulanan hediye alışverişini, örf ve âdetler doğrultusunda ve Türkiye’deki hediye uy- gulamaları ile karşılaştırarak izah ettik. Anahtar Kelimeler Kültür, hediye, evlilik, Kazak Türkleri, Türkiye Türkleri ABSTRACT Well being of a nation depends on keeping cultural heritage alive. Turkish nation, like a treasure with its customs, traditions, morals, consuetude, beliefs and practices, life patterns, dress and finery, and kitchen etc., perpetuate its well being by carrying on its cultural heritage for the next generations. Gift practice, one of these cultural heritages, is an expression of courtesy on events concerning individual life and social life such as birth, circumcision, ceremony of asking approval of girls’ parents for marriage, engagement, marriage, and fest. Gift practice is an expression of feelings that cannot be explained and all emotions in mind and hearth are transformed to a concrete action with that. In this article it the gift practices carried out from past to today in Kazakh Turks in line with customs and traditions are presented by making comparisons with gift practices in Turkey. Key Words Culture, gift, marriage, Kazakh Turks, Turkey Turks. Gelenek, görenek, örf ve âdetleri ile Kendini her anlamda kanıtlamış bir define durumunda olan Türk milleti, olan Türk toplulukları örf ve âdetleri, bu zenginliklerini nesilden nesile sözlü inanç ve uygulamaları, yaşam biçimleri, ve yazılı olarak devam ettirmektedir. giyim-kuşamları, mutfağı vb. ile büyük Nitekim, bir milletin varlığını sürdüre- bir zenginliğe sahiptir. Türk kültürü bilmesi için kültür değerlerini muhafaza içerisinde önemli bir yere sahip olan he- edip, yaşatması gerekir. İnsan toplu- diyeleşme de bu kültür zenginliğinin bü- luklarını millet olma vasfına ulaştıran yük bir halkasını oluşturmaktadır. Zira kültür değerleri, insanlar tarafından hediyeleşme; doğum, sünnet, kız isteme, yaşandığı ve yaşatıldığı müddetçe anlam nişan, düğün, bayram gibi kişiyi ve top- kazanırlar. Bu durumun şuurunda olan lumu ilgilendiren hadiselere bağlı olarak toplumlar da kültürlerine sahip çıkarak, gerçekleştirilen bir nezaket ifadesidir. varlıklarını sürdürebilmektedirler. Hediye alışverişi, bir bakıma söyle- * Fırat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Elazığ. [email protected] h2t1tp8: //www.millifolklor.com http://www.millifolklor2.c1om8 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 nemeyen duyguların ifadesi, gönülden ve sunarlar. Ancak delikanlı yoksuldur ve akıldan geçirilen bütün hislerin somut- hediye alacak parası yoktur. Sahip ol- laştırılarak eyleme dönüştürülmesidir. duğu tek zenginlik, ona dedesinden ka- İnsanlar, birbirlerine verdikleri değeri lan saattir. Delikanlı, sevgilisinin güzel göstermek amacıyla duygularını somut- saçlarını düşünerek ona gümüş bir tarak laştırır ve bunu bir hediyeyle ölümsüz- almak ister. Bunun için de dedesinden leştirirler. Hediye alışverişinin altında kalan kol saatini satmaya karar verir. gönül alma, fedakârlık yapma, sevindir- Aynı şekilde genç kızın da sevdiği erkeğe me, mutlu etme, maddi ve manevi destek nişanlılık hediyesi alacak parası yoktur. sağlama, iyilik, tokgözlülük, cömertlik O da yaşadığı yerin en büyük tüccarına gibi duygu ve düşünceler vardır. Gelene- giderek, kestirdiği saçlarını satar. Eline ğimizden kopup gelen hediyenin maddi geçen parayla da sevdiği adamın saati- boyutu insanlar için pek de önemli değil- ne altın bir köstek satın alır ve nişan- dir. “Çam sakızı çoban armağanı…”, “Az lanacakları gün buluştuklarında genç veren candan, çok veren maldan…” vb. kız nişanlısına, onun sattığı saat için düşüncelere bağlı olarak yürekten sunu- bir köstek; delikanlıysa genç kıza, kızın lan hediyeler ile bir insana unutulmadığı kestirdiği saçlarını taraması için gü- gösterilebilir, özel bir günün anlamı ha- müş bir tarak hediye eder (Coelho 2004: tırlatılmaya çalışılır ya da daha önemlisi 203-204). Hediyelerin kullanılacağı alan yaşama sevinci verilebilir. Bu sayede, kalmamış olsa da niyet ve fedakârlık hediye bazen kutlama, bazen teşekkür, unutulmayacak kadar büyük ve önemli bazen de özür dilemek yerine geçebilir. boyuttadır. Alınan hediyeler bu yönleriyle kişinin Türk kültüründe hediye alışverişi, tarzını, ruh halini yansıtır. İnsanlar verildiği zamanlara göre çeşitlilik gös- çoğu zaman “Hediyenin ne önemi var…” termektedir. Doğum günü, evlilik yıl- tarzında ifadeler kullansalar da aslın- dönümü, anneler günü, yılbaşı gibi özel da hediyenin ve hediyeleşmenin büyük günlerde verilen hediyeler, Türk kültü- önemi, anlamı vardır. Hediye sayesinde rüne Batı’dan gelmiştir. Geleneğimizde insanlar, çoğu zaman telaffuz edemedik- bu günlere bağlı olarak hediyeleşme yeni leri duygu ve düşüncelerini ifade etme yeni görülmektedir. Türk kültüründe fırsatı bulurlar. Hediyeyle gönül alır, daha çok dinî ve millî bayramlarda, do- kırılan kalpleri onarır, fedakârlık yapar, ğum, nişan, askere uğurlama, uzak yola sevgi ve saygılarını göstermiş olurlar. gönderme, düğün gibi günlerde hediye- Hediye alışverişinin güzel ve anlam- leşmeler görülür. lı bir şekilde nasıl işlendiğine, hediyeleş- Bütün Türk boylarında olduğu gibi menin aşk, sevgi, fedakârlık, samimiyet, Kazak Türkleri arasında da hediyenin cömertlik gibi duygulara nasıl tercüman oldukça önemli bir yeri vardır. Onlar, olduğuna Piedra Irmağının Kıyısında doğumdan ölüme kadar hayatlarının bü- Oturdum Ağladım adlı roman içerisin- tün devrelerini hediyelerle süslemiş ve de anlatılan bir masalda tesadüf ettik. anlamlı hale getirmişler, belirli günlerde Kahraman, annesinden dinlediği masalı hediyeler vererek birbirlerini onurlan- şu şekilde anlatmaktadır: Bir delikanlı dırmışlardır. Hediyeleşmenin hak ettiği ile bir genç kız birbirlerine deli gibi âşık yeri bulduğu önemli zamanlardan biri olurlar. Birbirlerini o kadar çok sever- de evlenmeye bağlı olarak gerçekleşti- ler ki nişanlanmaya karar verirler. Ge- rilen hediye alışverişidir. İnsanların en nellikle nişanlılar birbirlerine hediyeler önemli geçiş dönemlerinden biri olan ev- http://www.millifolklor.com 219 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 lilik ve evliliğe bağlı olarak sunulan he- meden sonra oğlana “çapan” adı verilen diyeler, insanların duygularıyla birlikte bir giysi gönderir. Erkek ve kız tarafı her toplumların da gelenek ve göreneklerini gidiş gelişte birbirlerine hediyeler verir- yansıtmaktadır. Evlilik müessesesinin ler. Oğlan kimsesizse, parası yoksa kızı gerek dinî kurallara gerekse toplum ku- ister, ama başlık parası yerine kız tara- rallarına göre kutsallık arz etmesi, evli- fına gidip işçi olarak çalışır. Maddi duru- lik öncesi ve sonrasındaki uygulamaları mu kötü olan aileler ise beşik kertmesi da kutlu bir gelenek haline getirmiştir. yaparlar. Böylece kız beşikteyken hazır- Bu çalışmamızda, Kazak Türkle- lıklara başlanmış olur. Beşik kertmesi rinde evlenme geleneğine bağlı olarak yapan ailelerde erkek tarafı kız tarafına geçmişten günümüze uygulanan hediye başlık parası olarak büyük baş hayvan alışverişini örf ve âdetler doğrultusunda verir. Kız tarafı da yavaş yavaş çeyizi değerlendireceğiz. Aynı zamanda Kazak hazırlar. Zenginler genellikle beşik kert- Türklerindeki hediye uygulamaları ile mesi yapmazlar (K2, K3). Türkiye’nin çeşitli illerindeki hediye uy- Kazakistan’da kız istemeye çok ka- gulamalarını evlilikteki aşamalara göre labalık bir şekilde gidilir ve orada birkaç başlıklar altında örneklerle karşılaştıra- gün kalınır. Ancak kız evinde uyunmaz. cağız. Hatta uyuyan kimselerin saçı yastığa, 1. KIZ İSTEME VE KALIN/KA- kıyafetleri de yatağa dikilerek onlara LIM ceza verilir. Kızın babası, kızını isteme- Türk kültüründe aile kurmak, so- ye gelenlere “kiyit” adı verilen hediye ve yun devamını sağlamak ve toplumun ge- sürü verir. Özellikle oğlanın babasına da reklerini yerine getirmek amacıyla evli- üzerine binilen iyi cins bir at, “çapan” adı lik şart görülmüştür. Toplumları ayakta verilen geleneksel Kazak giysisi verilir tutan bireylerdir. Bir toplumda zihinsel (K6). Kiyit, Kazaklarda hâlâ yaşayan bir ve bedensel açıdan sağlıklı bireylerin gelenektir. Dünürlüğün asıl işareti sayı- yetişmesi için de aile kurmak gerekmek- lan kiyit, bir yakasına kunduz kürkü ge- tedir. Aile kurmanın ilk aşaması evlilik, çirilmiş giysi, kurt kürkünden yapılmış evliliğin ilk aşaması da kız istemedir. Bu bir palto, güzel bir halı ya da kıymetli başlık altında kız istemeye bağlı olarak başka bir eşya olabilir (Köse, 2001: 135). hediyeleşme geleneği üzerinde duraca- Kiyit’i genel olarak, Kazakistan’da kızı ğız. Kazak Türklerinde kızla erkek istemeye gelenlere verilen hediye olarak tarafının anlaşmasıyla birlikte hediye- tanımlayabiliriz. Bu hediye, dünürlük ve leşmenin ilk adımları da atılmış olur. akrabalık bağlarının pekişmesini sağla- Sonraki dönemlerde de hediye alışverişi yan daha çok asıl isteme sırasında veri- karşılıklı olarak devam eder. Erkek ta- len bir hediyedir. Kazakistan’da hediye rafından bir grup, kızı istemeye gider. alışverişi tek taraflı gerçekleşmez. Hem Kızı istemeye giden erkek tarafı, kızın kız tarafı hem de erkek tarafı, yarışırca- babasına iyi cins bir at götürür. Kız ta- sına birbirine en ağır hediyelerden ve- rafının istediği hediyeler, düğün için rir. Hatta kız tarafı, erkek tarafına göre alınacaklar ve “kalım/kalın” adı verilen daha çok hediye verir. başlık parası hakkında konuşmalar ya- Kazakistan’da kız, resmen istemeye pılır. Kalım genellikle büyük baş hayvan gidildiğinde ona baştan ayağa kıyafetler, olur. Deve, hızlı at, pahalı halı, elmas kı- yengelerine güzel kumaşlardan hedi- lıç, kürk vb. gibi değerli bir eşyayı kalım yeler alınır. Ayrıca koyun, at, inek gibi olarak verebilirler. Kızın babası da iste- maddi durumlarına göre hediye ya da 220 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 para da götürürler (K3). Kız verildikten evine aittir. Eğer kızın kocası ölürse er- sonra oğlan, kızı görmeye gider, gider- kek tarafından biriyle evlenmek zorun- ken de kız tarafının istediği hediyeleri dadır (K2). Türkiye’de de bu gelenek götürür. Hediyeleri götürdüğü zaman da zayıflamış olmakla birlikte kırsal kesim- oğlana kiyit verilir. Kızın babası oğlana lerde hâlâ böyle evliliklere rastlanmak- çok pahalı giysi, at için malzeme veya tadır. büyük baş hayvan hediye eder (K6). Türkiye’de de evlenme âdetleri ve Görüldüğü üzere kız evine ilk gidiş, bu âdetlere bağlı olarak gerçekleştiri- kızın ailesiyle konuşma, kızı isteme he- len hediye alışverişi Kazakistan’dan pek diye eşliğinde gerçekleştirilir ki bu da farklı değildir. Anadolu’nun hemen he- hediyenin önemini göstermektedir. Zira men bütün şehir ve köylerinde birbirin- böyle önemli bir günde önemli bir ko- den az çok değişiklik gösterse de genel- nuşma hediyesiz gerçekleştirilmez. Her likle benzer uygulamalar yapılmaktadır. aşama hediye ile güzelleştirilir. Hediye Ancak Türkiye’de kalın yani başlık pa- burada bir bakıma destek ve güçtür. Er- rası isteme geleneği oldukça zayıflamış- kek tarafı kız tarafına gücünü sözlerle tır. Sadece Doğu Anadolu ve Güneydoğu ifade etmek yerine daha etkili ve inandı- Anadolu bölgelerinin bazı köylerinde bu rıcı olacağını düşündüğü için hediyelere gelenek devam etmektedir. başvurmaktadır. Elazığ’ın köylerinde başlık/kalın, Göçebe toplumlarında belki de en gelin olacak kızın ailesinden kaynak- değerli hediye attır. Zorlu hayat koşul- lanan statüye, bir de gelin olacak kızı larında insanların en büyük yardımcısı, isteyenlerin statüsüne göre belirlenen sırdaşı, dostu at olmuştur. Sıkıntılar, bir sosyo-kültürel değerdir (Aksoy 1996: zorluklar, engeller daima at sayesinde 108). Elazığ’da başlık parası yerine daha atlatılmıştır. Bu sebeple Kazak Türkle- çok “süt parası” verilir. Başlık parası is- rinde de hesaplar at üzerinden yapılır ve temeye utanan kimseler, süt parası is- özellikle eskiden Kazakistan’da durumu terler. iyi olan aileler kız görmeye gittiklerinde Bingöl’de başlık parası olarak, kız kızın ailesine yardımcı olsun diye sürüy- istemeden sonra hediyenin miktarı bildi- le at verirler. rilir ve oğlan evi tarafından belli oranda Nitekim Aksoy da Kazaklarda başlık parası, at, tüfek, tabanca, radyo, “kalın”ın, at üzerinden hesaplandığını televizyon, saat gibi hediyeler verilir ifade eder. Çünkü Kazaklarda atın çok (Alay 2003: 16). Kız istemek için oğlan büyük bir saygınlığı vardır. Kalın öden- evi tarafından hazırlanarak kız evine meden evlenme de olmaz. Bu sebeple götürülen ve kızın babasına sunulan erkek çocuk, küçük yaşlardayken baba- hediye paketine Bingöl’de “dil bağı” adı sı da kalın hazırlıklarına başlar (Aksoy verilmektedir (Alay 2003: 15). 1996: 101). Yozgat’ta da kalın vardır ve buna Kazakistan’da ancak başlık öden- “günsalık” adı verilmektedir. Günsalık, dikten sonra oğlan kızı görebilir (K2). Bu kız evinin çeyiz hazırlaması için oğlan da başlığın ne kadar önemli olduğunu tarafından kız tarafına verilen paradır göstermektedir. Ayrıca Kazakistan’da (Aksoy 1996: 112). Rayman da Yozgat’ta kız, başlık parası verilerek alındığı için kızın getireceği çeyize, kızın düğün har- nişanlıyken ölse bile yerine baldız alınır. camalarına karşı erkek tarafının verece- Çünkü başlığı verilmiştir ve artık oğlan ği para, mal, büyük baş hayvan ayrıca http://www.millifolklor.com 221 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 buna benzer değerlere başlık dendiğini sembolik anlamlar devam ettirilmek- ve başlığın aile reisine ödendiğini ifade tedir. Sosyal hayatın her aşamasında eder (Rayman 2004: 293). olduğu gibi evlilikte de kişilerin, hediye- Kazakistan’da kızın babası kızını lerin tek sayıda olmasına dikkat edilir. vermeye razı olursa karşılıklı hediye- Özellikle, alınan hediye sayısının içinde leşmeler artarak devam eder. Ailenin mutlaka 7 ve 9 sayısının olması istenir. büyüğü kızı gerçek anlamda istemeye Bu şekilde alınan hediyelerin daha kutlu gider. İstemeye giderken de yine birta- olacağına ve yeni evlilere uğur getirece- kım hediyeler götürülür. Kızı istemeye ğine inanılır. anne baba değil, aileden büyükler gider. Kazakistan’da olduğu gibi Fırat Eğer kız verilirse oğlanın babası o za- Havzasının hemen hemen her yerinde man gider ve düğün tarihi ile düğündeki kız istemeye giderken hem erkek tarafı hediyeler hakkında konuşulur. Ailelerin hem de kız tarafı bazı hazırlıklar yapar. maddi durumuna göre az, orta ya da çok Erkek tarafı çeşitli hediyeler, kuruyemiş, büyük hediyeler verilir. Maddi durumu meşrubat, çikolata gibi şeyler alarak kız iyi olan aileler hediyeleri deve ve yav- evine gelir. Kız istemeye gidilirken alı- rusuyla bazen de at ve yavrusuyla gön- nan hediyeye “dil bağı” denmektedir (Ço- derirler. Kazakistan’da erkekler bütün puroğlu 2000: 179). bunları yerine getirmek için uzun yıllar Kadirli ve Sumbas’ta ise oğlanın ai- çalışmak zorunda kalırlar ve genellikle lesi kız evine nişan tarihini belirlemeye kırk yaş civarında evlenebilirler. Gele- gittiğinde takı konusunda istekler ko- nek ve görenekler onları geç evlenmeye nuşulur. Oğlan evi maddi gücüne göre bir bakıma zorlamıştır (K2). Ancak bu altınlar alır. Bunun dışında oğlan tarafı zor şartlar ve uygulamalar aileden aileye kıza, kız tarafı da oğlana “pırtı kestirir”. değişiklik göstermektedir. Bazı ailelerin Pırtı kestirme adı altında kıza, elbiselik, istekleri diğerlerine göre çok daha ağır- gömleklik, eteklik kumaş, başörtüsü, iç ken bazılarınınki oldukça rahattır (K3). çamaşırı, çorap, mendil, pijama/gecelik, Yozgat’ta da oğlan tarafının başlık para- ayakkabı, çantadan oluşan bir valiz ha- sını temin etmeleri uzun sürünce düğün zırlanır. Oğlana hazırlanan valizde ise de uzar (Rayman 2004: 308). kız tarafından işlenen gömlek, yelek, Kazakistan’da hediye olarak hayvan para kesesi, tütün kesesi, elbiselik ku- verilirken 20 sayısı üzerinden hesapla- maş, pijama, ayna, traş takımı, terlik, ma yapılır. Aile hem hediye hem de baş- ayakkabı, çorap, kolonya gibi hediyeler lık isteyebilir. Bu durumda da 7 ile biten bulunur (Şimşek 2003: 140). miktar kadar hediye verilir. 27 deve, 37 Görüldüğü üzere Kazakistan’da ve at vb. Genelde hediyeler karşılıklı olarak Türkiye’de kız isteme ve başlık mera- verilir. Sadece başlık parasının karşılığı simleri aşağı yukarı aynıdır. Kız iste- verilmez. Çünkü o, hediye olarak kabul meye giderken aynı uygulamalar devam edilmez (K2). Kazak Türklerinde 7 sayısı etse de başlık parası/kalın/kalım olarak çok kutsaldır. Bir şeyin miktarı 7 olursa adlandırılan ve erkek tarafından kız ta- onun daha iyi, daha kutlu olacağına ina- rafına yüklü miktarda verilen para ya da nılır. Aynı şekilde 9 sayısı da kutsaldır. hediye, kırsal kesimler dışında pek fazla Hediyeler adlandırılırken bir dokuz, iki görülmemektedir. Kız ve erkeğin anlaşa- dokuz şeklinde adlandırmalar yapılır rak evlenmesi, ekonomik şartlar başlık (K3). Kazak Türklerinde eski Türk gele- parası geleneğinin kalkmasına sebep ol- neğinden gelen ve rakamlara yüklenen muştur. 222 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 2. SÖZ KESME/NİŞAN bilezik götürür. Kızın ailesi tarafından Kız isteme ve kalımdan sonra söz yapılan şerbet sürahiye konulur, süra- kesimi ve nişan merasimi olur ki bu aşa- hinin ağzına bir şifon bağlanır ve ertesi malar da başından sonuna kadar hediye- gün oğlana gönderilir. O sürahi ve örtü, lerle renklendirilir. Bazı yörelerde “şer- oğlan evinde kalır (K1). bet” ya da “yüzük” adı da verilen söz kes- Kadirli ve Sumbas’ta kız istemeye me merasimi, nişandan ayrı yapılırken giderken oğlan tarafından tatlı, lokum, bazı yörelerde nişanla birlikte yapılır. bisküvi, şeker, çikolata gibi tatlı bir yiye- Kazakistan’da eğer kız tarafı kız- cek götürülür, işlerin tatlılıkla ilerlemesi larını vermeye razı olurlarsa kıza küpe için özellikle tatlı olmasına dikkat edilir takılır. Küpe, kızın sahiplenildiğini, (Şimşek 2003: 140). Söz kesiminde ya da sözlü olduğunu göstermek amacıyla düğünün öncesi ve sonrasında erkek ta- takılır. Söz kesildikten bir süre sonra rafından tatlı getirilir ki gelinle damadın âdet olduğu üzere kızın babası da oğ- arası daima tatlı olsun, ömürleri tatlılık lan evine gider ve oradan da hediye alır içerisinde geçsin. (K3). Türkiye’de kız istendikten sonra Trabzon’da nişandan üç gün önce söz kesilir ve söz işareti olarak da hem kız evine şekerle dolu bir sele gönderilir. kıza hem de erkeğe yüzük takılır. Ancak Ayrıca bir de nişan takımı adı verilen iç Kazakistan’da farklı olarak yüzük yeri- çamaşırı, gecelik, elbiselik, bir çift terlik, ne küpe takılmaktadır. çorap ve makyaj takımı gider (Erdentuğ Kazakistan’da kız istemeye gidil- 1977: 73). diğinde küpe yerine yüzük de takıldığı Sumbas’ta ise sebebi bilinmez ama olur. Erkek tarafı kız istemeye gittiğinde tatlı yerine söz pilavı yapılır. Kız tarafı birinci kapıda kızın yengeleri, ikinci ka- kabul ettikten sonra oğlan tarafı hindi pıda teyzeleri, üçüncü kapıda da halaları veya horoz kesip suyuna pilav yapar. Pi- bekler ve damattan “ayak bastı parası” lav da hep birlikte yenir (Şimşek 2003: alırlar. Bu aşamada damattan büyük 140). küçük her türlü hediye istenir (K7). Samsun’da da nişan takmaya giden Türkiye’nin bütün bölgelerin- erkek tarafı, kız tarafına hediyeler götü- de Kazakistan’daki gibi hediyeleşme- rür. Kız tarafından oğlan evine; şerbet ye oldukça önem verilir. Erdentuğ da olan bir sürahi, mendil ve ayrıca nişan Türkiye’de evlenme ile ilgili görenek- hediyeleri gönderilir. Nişanın ertesi lerden hediye verme ve alma göreneği- günü de kız evinde yemek yenir ve eğle- nin bir akrabalık vazifesi olarak görül- nilir (Erdentuğ 1977: 74). Kazakistan’da düğünü, sadece evlilik için değil, nişan da kız tarafı nişan sırasında yemek ve- merasimi için de erkek ve kız tarafının rir (K1). Nişandan önce ve sonra yemek birbirlerine hediyeler verdiğini, bu hedi- verilmesi ile misafirlerin gönlü hoş tutu- yelerin sinilere toplanıp, takdiminin de lur, duaları alınır. Yeni çiftlere bolluk ve aleni olarak yapıldığını ifade eder. Tak- bereket gelmesi istenir. dimi yapılan hediyeler de ya bir eşya ya Yozgat’ta nişanlanacak olan kıza, da paradır (Erdentuğ 1977: 72). oğlan evi tarafından elbise, takı gibi he- Kazak Türklerinde olduğu gibi diyeler alınır. Oğlan tarafına yakın bir Türkiye’de de oğlan evi, kız evine gider- kadın da kıza gelen hediyeleri söyler. ken eli boş gitmez. Elazığ’da söz kesimi- Buna “saçı okuma” denir. Nişandan son- ne giden oğlan evi, kız evine limon, şeker, ra kız evi, oğlan evine çerez, meyve, ye- kahve, bisküvi gibi malzemeler ile geline meni, gömlek, atlet gönderir. Oğlan evi http://www.millifolklor.com 223 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 de bu hediyeleri kendi akrabalarına da- herkesin görmesi sağlanır (Şimşek 2003: ğıtır. Damat, nişanda bulunmadığı için 141). Kayseri’de oğlan tarafından nişana nişandan sonra kız evi, damada takım davetli olarak gelenler geline hediye geti- elbise, iç çamaşırı, yüzük; annesi ve ya- rirler. Gelin de düğünden sonra nişanına kınlarına da hediyeler gönderir. Ayrıca gelenlere hediye götürür. Buna da “yol” çörek yapıp, tavuk da keserler. Önceden adı verilir (K5). Elazığ’ın bazı köylerinde oğlan evine haber verildiği için oğlan evi ise nişanda yere bohça serilir. Misafirler de yemek hazırlar. Bu arada damadın getirdikleri hediyeleri bohçanın üzerine hediyeleri bir sini içine konularak gön- bırakırlar. Gelin böylece eksik olan çeyiz derilir. Erkek tarafı da düğün gününe eşyalarını tamamlar (K1). kadar kız evine hediyeler gönderir (Ray- Bingöl’de nişanın ardından kız evi, man 2004: 294-296). bir tepsinin içine şerbet, lokum, kolonya Kazakistan’da sözlenmiş kızlar, el- ve damat için alınmış yüzük koyarak oğ- maslarla, altınlarla süslenmiş uzun bir lan evine gönderir. Donatılan bu tepsiye şapka takarlar. Kızın başında şapka “nişan başı” veya “şeker başı” adı veril- görenler onun sözlü olduğunu anlarlar. mektedir (Alay 2003: 17). Onu görmeye gelenler de kızın başından Türkiye’nin pek çok ilinde nişan ile gümüş para atarlar (K2). Elazığ’da da düğün arasına bayram girerse kıza bay- eskiden sözlü kızlara değil ama gelinle- ram hediyesi gönderilir. Bu hediyeler rin başına süslü şapkalar takılır ve onu çamaşır, kıyafet, altın gibi eşyalardır. görmeye gelenler başından aşağı paralar Kurban bayramında ise süslenmiş ve atarlardı (K1). Yozgat halkının düğün- boynuna altın takılmış kurbanlık koç lerinde de gelinin başına bir fes geçiri- hediye olarak götürülür. Elazığ’da da kız lir. Fesin başına da “poşu” adı verilen evi, nişandan sonra genellikle damada, rengarenk tülbentler örtülür (Rayman ailesine ve akrabalarına hediyeler gön- 2004: 309). Fırat Havzası Akbuğday’da, derir. Elazığ’da nişan ve düğün arasına istemeden birkaç gün sonra söz kesimin- kurban bayramı denk gelirse kıza kur- de yüzük takıldıktan sonra erkek tarafı banlık koyun gider; kurbanlık, altınla ve kıza yazma hediye eder. Bu yazma, geli- kırmızı kurdeleyle süslenir. Kimi zaman nin başının bağlandığını sembolize eder da rengarenk boyanır. Kurbanlık koyun (Çopuroğlu 2000: 182). Bütün bu ema- veya koçla birlikte kına da gönderilir reler sözlü olmanın, başı bağlı olmanın (K1). emareleridir. Düğünlerdeki hediye geleneği anlat- Kadirli ve Sumbas’ta nişanda, ni- maya dayalı türlerde de karşımıza çık- şanlı çiftlere hediyeler takılır. Daha çok maktadır. Dede Korkut Hikâyeleri’nden altın ve para takılmakla birlikte bunla- Bamsı Beyrek boyunda Bamsı Beyrek, ra ilaveten elbiselik, gömleklik, tabak, Banu Çiçek tarafından şart koşulduğu bardak, fincan gibi hediyeler de verilir. üzere kızı güreşte yener ve onunla evlen- Nişanda takılan hediyeler bir bakıma meye hak kazanır. Böylece düğün kutlu borçlanmadır. Nişan sahipleri de nişana olsun diyerek ilk hediyesini kıza verir. katılanların davetlerine katılmak ve he- Bu hediye yüzüktür ve kızla oğlan ara- diye götürmek zorundadırlar. Kıza takı- sında nişan olur (Ergin 2005: 64). “İbn lan bu para ve altınlarla da eksik kalan Sînâ” hikâyelerinde de Ebu Ali Sînâ, pa- çeyiz tamamlanır. Kız evinde yapılan dişahın kızına nişan olarak iki yüz kıvır- nişana iki tarafın da tanıdıkları gelir ve cık tüylü kırmızı deve, iki yüz Arabî at, kıza alınan hediyeler bir siniye dizilir ve iki yüz Rûmî gulam, vb. gibi pek çok he- 224 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 diye gönderir. Nişandan sonra da bu he- rilir (K2). Türkiye’nin hemen hemen her diyeleşme merasimi devam eder. Ebu Ali yerinde olduğu gibi Elazığ’da da kızın Sînâ, kızın babasına kırk gün boyunca, çeyizi, oğlan evi tarafından alınıp yeni her gün sihirle ortaya çıkardığı muhte- evine götürülür. Oğlan evi gelip çeyizi şem hediyeler gönderir ve halkı kendisi- almadan, kız tarafı çeyizi götürmez. ne hayran bırakır (Şenocak 2005: 196). Kazakistan’da kız tarafı yatak, yor- Türk kültüründe hediyeleşmenin gan, yastık yapar. Kız annesi kızın bütün anlamına uygun bir şekilde yerine geti- ev ihtiyacını hazırlar. Örtüleri, güzel de- rildiği, örneklerden de anlaşılmaktadır. senlerle, örneklerle işler. Kız evi kızları- Görüldüğü üzere düğüne bağlı olarak na dört mevsimlik kıyafetini baştan aşa- sunulan hediyeler sadece sözlü gelenek- ğı çeşit çeşit alırlar. Bunlar mağazadaki te değil roman, destan, hikâye gibi an- gibi sergilenir (K3). Türkiye’de de kızın latmaya dayalı türlerde de yaşatılmak- ailesi tarafından el işleri, yatak, yorgan tadır. gibi işler yapılır ve bunlar “çeyiz serme” Hem Kazakistan’da hem de adı altında sergilenir. Türkiye’de el iş- Türkiye’de kız istendikten sonra söz ke- leri sergilenirken, Kazakistan’da daha silir. Söz kesimi ve nişan bazı yerlerde çok kıyafete ağırlık verilir. Elazığ’da kız beraber, bazı yerlerde ayrı ayrı yapıl- tarafı kızın çeyizini serer. Bu durum- maktadır. Söz kesimine giderken tatlı da da çeyiz görmeye gidenler hediyeler konuşmak amacıyla mutlaka tatlı yiye- götürürler. Kız, düğünden sonra bu çe- cek ve içecek gider. Ayrıca geline ve aile- yizlerin bir kısmını kendisi kullanır, bir sine bazı hediyeler alınır. Nişandan önce kısmını da damadın yakınlarına dağıtır. daha çok oğlan evi, nişandan sonra kız Elazığ’da kızın çeyizine paha biçilir ve evi hediye alır. Bu hediyeler karşılıklı onun değeri ayrıntılı bir şekilde yazılır. olarak sunulur. Hediye alışverişi çeyiz Çeyiz, kızın kendi değeri, güvencesidir. ile devam eder. Ayrılma gibi bir durumda kızın çeyizinin 3. ÇEYİZ değerini oğlan evi ödemek zorundadır “Kız beşikte çeyiz sandıkta” sözü (K1). Bingöl’de de gelin olacak kızın dan- Anadolu’daki her anne için geçerli hâle tel, oya, mutfak eşyası, mobilya vs. gibi gelmiş, kız evladı olan, varlık-yokluk çeyizi vardır (Alay 2003: 20). dinlemeden çeyiz hazırlamıştır. Çeyiz, Kadirli ve Sumbas’ta da kız doğ- hem kızın hem de ailesinin varlığı, eme- duğu günden düğüne kadar çeyiz hazır- ği, şerefi, namusu, güvencesi, haysiye- lıkları yapılır. Kızın çeyizi oğlan evine tidir. Bu bakımdan kız çeyizine, daha o götürülür ve çeyiz serilir. Çeyiz götürü- beşikteyken başlanır. lürken gelinin erkek kardeşi sandığın Kazak Türkleri arasında gelin edi- üzerine oturarak oğlan tarafından para len kıza verilecek olan “düniye mülik” alır (Şimşek 2003: 142-143). Kayseri’de (dünya malı)’e “casav” adını verirler. Ka- de kız evinden kızın eşyaları alınmaya zaklar kız çeyizine büyük önem verdik- gidildiğinde sandık açılmadan kız tara- leri için kıza her çeşit iyi eşya alınır. Bu fından birileri sandığın üzerine oturur, eşyalar kızın kendi evinde kullanacağı gelin evden çıkmadan önce kapı kilitle- eşyalardır (Köse 2001: 125). nir, bunun üzerine oğlan evinden bahşiş Kazakistan’da çeyize önem verildiği istenir (K5). Kars Sarıkamış’ta arma- için kızın şapka, altın, kıyafet, tabak, ça- ğan, Gümüşhane Kelkit’te erkek tarafı- nak gibi pek çok çeyizi olur. Kızın çeyizi, nın kız tarafına verdiği eşya olarak ge- oğlan evinden gelenlerle birlikte gönde- çer ki bunun genel adı “halât”tır. Halât http://www.millifolklor.com 225 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 bölgelere göre el değiştiren hediyelerdir. gönderirler. Böylece yeni doğan günle Bazen damadın geline, bazen damadın, birlikte yeni bir hayata da başlamış olur- kızın erkek kardeşine verdiği hediyedir. lar. Oğlan evinden gelenlerin sayısı 5, 7, Erzincan’da kız tarafının yakın akraba- 9 gibi tek sayıdadır. Güneş doğana ka- ları için erkek tarafından aldığı hediye- dar eğlence yapılır ve herkese hediyeler lere ise “haliyet” denilmektedir (Aksoy dağıtılır. Damat, kızı alınca arkadaşları 1996: 126-127). Elazığ’da da bu âdet ve yakınları; “Ne kadar süslüsün.” diye “gardaş haleti” olarak bilinmektedir. damadı kızdırırlar. Damadı kızdırmak Gelinin kardeşine, tabanca, para ya da amacıyla kendisi, atı ve giysisi için her elbiselik kumaş hediye edilir. Kardeşe türlü kötü veya mizahi şey söylenir. An- hediye verilmezse; kardeş, kız kardeşini cak bu arada damadın hiç sesi çıkmaz, yani gelini içeriye kapatır ve geri vermez sesini çıkarırsa ceza verilir ve ondan he- (K4). diye istenir. Ayrıca damat, hediye olarak Çeyizde hazırlanan en güzel hediye- bütün çocukları atıyla gezdirir, kim ne ler kayınvalideye verilir. Çünkü oğlanı o hediye isterse onu vermek zorundadır büyütmüştür. Damat bohçası da en gü- (K6). zel bohçadır. Özenip bezenip hazırlanır. Kazakistan’da damat, düğün için Bohçada, gelinin bizzat kendi elleriyle büyük baş hayvan, çerez, pahalı kumaş, işlediği hediyeler vardır (K4). Bu da geli- çay gibi hediyeler getirir. Ayrıca kızın nin oğlana verdiği değeri, sevgiyi göster- annesine, temiz süt emzirdiği ve kızını mesi bakımından önemlidir. El emeği ve bugünlere namuslu bir şekilde getirdiği göz nuruyla işlenmiş en güzel hediyeler için süt hakkı olarak hediye verir ve an- damada sevgiyle sunulur. neye, istediği hediyelerden alır. Kızın ba- Kazakistan’da ve Türkiye’de çeyiz basına da at, deve gibi hediyeler götürür. hazırlıkları, çeyiz serme ve çeyize hedi- Damat, düğün için istenilen hediyeleri ye götürme aynıdır. Kız tarafı, kızlarının getirdikten sonra kızı gizli bir şekilde kullanacağı ve erkek tarafına verilecek görme hakkına sahiptir. Aslında herkes hediyeleri önceden hazırlar. Bu hediye- bu görüşmeyi bilir, ancak yine de gizli ler, düğünden sonra erkek tarafına, dü- bir şekilde görüşülür. Damadın geleceği ğünde getirdiği hediyeye göre dağıtılır. önceden bilindiği için sofra kurulur. Bu 4. DÜĞÜN ÖNCESİ sofrada da bütün akrabalarla tanışma ve En önemli aşama olan düğün mera- karşılıklı olarak hediyeleşme olur. simi gerçekleşmeden önce hem kız tarafı Kız ve oğlanın ilk görüşmesinde hem de erkek tarafı birtakım hazırlıklar kız, namuslu, temiz olduğunu göstermek yapar. Bu hazırlık aşamasında da hedi- amacıyla oğlana baş örtüsü, kardeşleri- yeleşmeler olur. Ayrıca düğündeki hedi- ne de ayrıca hediyeler verir. Damat ise yeleşmeler için ön hazırlıklar tamamla- kıza değil ama yanındaki akrabalarına nır. hediyeler verir (K2). Evlenmeden önce Kazakistan’da kız, düğünden önce “yörük” adında bir çadır hazırlanır. Oğ- akrabalarını görmeye, onlarla vedalaş- lan, kızı görmek ve yakından tanımak maya gider. Akrabaları hediyeler verir- amacıyla oraya girer. Girerken kapıda ken kız da orada mutlu günler geçirdi- bekleyen kadına hediyeler verir. Bu bu- ğini, onları çok sevdiğini ve özleyeceğini luşmadan sonra kızın annesi ve babası anlatan acıklı şarkılar söyler. Gelini al- oğlana at ve ata giydirilmek üzere giy- mak üzere oğlan evinden gelirler. Güne- siler verir. Oğlan da bunları düğünde şin doğuşuyla birlikte gelini oğlan evine kullanır (K2). 226 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 76 Kazakistan’da evi erkek tarafı, evin rafından bir grup, kız tarafına gider. içindeki bütün eşyaları da kız tarafı alır. Orada kına gecesi yapıp eğlenirler ve o Erkek tarafı ayrıca binek olarak at veya gece orada kalırlar. Ertesi gün de dünür- araba da alır (K7). cüler gelip, gelini alıp dönerler. Gelini Elazığ’da düğünden önce “pazar- alırken kız tarafının evinden herkes bir lık” adı verilen alışverişte geline ihtiyacı eşya alır. Daha çok metal eşyaları alma- olan her şeyin (altın, kıyafet, ayakkabı, ya özen gösterirler. Kız tarafı bu âdeti çanta, çamaşır vs.) en iyisi alınır. Ayrıca bildiği için evdeki her şeyi saklar. Bunun gelinin anne ve babasına, kardeşlerine üzerine genellikle duvardan bir çivi çıka- de hediyeler alınır. Kız tarafı da alınan rılır ve kızın yeni evinin duvarına çakılır bu hediyelere karşılık, damada bir bohça (K4). Bunu yapmalarının sebebi de geli- hazırlarlar. Bu bohçada elbiselik kumaş, nin evine çivi gibi bağlı ve sağlam olma- gömlek, pijama, iç çamaşırı, çorap, sec- sını sağlamaktır. Duvardan çıkardıkları cade, havlu, işlenmiş mendil gibi hediye- çivi, kızın gücü ve ağırlığıdır. Bir bakıma ler yer almaktadır. onun baba evine bağlılığı, baba evindeki Eskiden misafirleri düğüne çağır- gücü de alınmaktadır. Gelinin evlendik- mak için davetiye yerine okuntu dağıt- ten sonra baba evine sık sık gitmesi hoş ma geleneği uygulanmaktaydı. Günü- karşılanmaz. Onun için de bu âdet uygu- müzde davetiyenin yaygınlaşmasıyla lanır. Çivinin duvara bağlılığı gibi kızın okuntu dağıtma geleneği yok denecek da evine bağlı olması arzu edilir. Kadirli kadar azalmıştır. Bu gelenek, Kadirli ve Sumbas’ta da gelin götürülürken âdet ve Sumbas’ta da sadece dağlık köylerde olduğu üzere kız evinden küçük bir mut- devam etmektedir. Okuntu olarak yakın fak eşyası çalınır. Bu eşya daha sonra akrabalara daha çok elbiselik kumaş geline para karşılığında verilir (Şimşek gönderilirken, diğer davetlilere basma, 1993: 149). Gelinin evinden alınan eşya- baş örtüsü, havlu, çorap, bardak gibi nın uğur getireceğine inanılır. hediyeler gönderilir. Okuntu ile düğüne Kazakistan’da yapılan düğünlerde davet edilenler, okuntunun büyüklüğü- gelini almaya geldiklerinde kız, arkasına ne göre hediyeler götürürler. Kız evine yani geçmiş hayatına hiç bakmayacaktır. daha çok evde kullanabilecekleri eşya- Önünde oğlan tarafı, ortada kız tarafı, ar- lar, erkek tarafına ise küçük baş hay- kada da genç, yakışıklı bekârlar vardır. van, fasulye, çay gibi gıda ürünleri ya da Köylerden atlarla geçilir. Bazıları alayı para götürülür. Bazı bölgelerde okuntu durdurup hediye isterler. Daha çok kızın dağıtan okuyucuya da hediyeler verilir annesinden hediye istenir. Asıl amaç ise (Şimşek 1993: 142). Yozgat’ta da insan- yeni evlenenlere mutluluk dilemektir ları düğüne çağıranlar, misafirlere hem (K1). Türkiye’de bu gelenek hâlâ devam akide şekeri dağıtır hem de düğün tari- etmektedir. Buna da “yol bağlama” den- hini ve saatini söylerler (Rayman 2004: mektedir. Gelin ve damadın akrabaları 308). Elazığ’da misafirleri düğüne çağı- ya da gelin alayı durdurulup para, hedi- ran kimselere de bulgur, yumurta, çay, ye istenir. Bu sebeple damadın yakınları şeker gibi hediyeler verilir. Bu kimsele- da kendilerini durduran kimselere ver- re “okucu” denir. Genelde durumu kötü mek üzere önceden zarflar içine paralar kimseler seçilir ki okucu adı verilen bu koyup hazırlarlar. Ancak çoğu zaman kimseler bir kısım ihtiyaçlarını gidersin gelin alayı para verse de alayı durduran (K4). kimseler para almaz, mutluluk dileyerek Elazığ’da düğünden önce erkek ta- yollarına devam etmelerini isterler. http://www.millifolklor.com 227
Description: