KÂZIM TAŞKENT KLASİK YAPITLAR DlZlSl Charles Dickens KASVETLİ EV Çeviren: Aslı Biçen ©□O ikinci baskı 19. yüzyıl İngiliz romanının Oliver Twist ve David Copperfield gibi unutulmaz ciplerinin ve çağdaş Noel mitinin yaratıcısı Charles Dickens (1812-1870), önemli bir toplumsal tarih kayıtçısı olarak roman sanatına büyük katkıda bulunmuştur. Kafka’ya ilham veren romanları, döneminde büyük popülerliğe sahip olduğu halde eleştirmenlerce ciddiye alınmamıştı, ancak 1950’lerden sonra yeniden değerlendirilmeye başlandı. Sürükleyici polisiye kurgusu ve çok katmanlı anlatımı ile Charles Dickens’ın olgunluk çağı romanı kabul edilen Kasvetli Ev güçlü bir toplumsal eleştiri ve sarsıcı bir gözlem gücü ile modern«dünyaya geçişin sancılarını, Victoria çağının katı ahlakçılığını, çılgın Chancery Mahkemesi’nin delirticiliğini yansıtır. “Romanın ShakespeareT’nden “soğuk ikindinin en soğuğu, koyu sisin en koyusu ve çamurlu sokakların en çamurlusu”, H. K. Browne’un ilk baskı için hazırladığı illüstrasyonlar ve Aslı Biçen’in titiz çevirisiyle dilimizde. KÂZIM TAŞKENT KLASİK YAPITLAR DİZİSİ Charles Dickens KASVETLİ EV II Çeviren: Aslı Biçen YKY İSTANBUL Yapı Kredi Yayınları - 1491 Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi - 41/2 Kasvetli Ev- II / Charles Dickens Özgün adı: Bleak House Çeviren: Aslı Biçen Kitap editörü: Fattna Canpolat Düzelti: Nurettin Pirim Kapak tasarımı: Mehmet Ulusel Baskı: Promat Basım Yayım San. ve He. A.Ş. Namık Kemal Mah. Adile Naşit Bulvarı 122. Sk. No: 8 34513 Esenyurt / İstanbul İngilizce ilk baskı: 1853 Bu kitap için temel alınan baskı: W.W. Norton «ScCompany, 1977 YKY’de 1. baskı: İstanbul, Mayıs 2001 2. baskı: İstanbul, Mart 2008 ISBN 978-975-08- 0317-5 Takım ISBN 978-975-08-0095-8 © Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş., 2008 Sertifika No: 1206-34- 003513 Bütün yaym haklan saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtını için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. Yapı Kredi Kültür Merkezi İstiklal Caddesi No. 161 Beyoğlu 34433 İstanbul Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 http:/ / www.yapikrediyayinlari.com e-posta: [email protected] İnternet satış adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr http:/ / www.yapikredi.com.tr XXVIII. Demirci Ustası • 465 XXIX. Genç Adam • 477 XXX. Esther’in Hikâyesi • 487 XXXI. Hemşire ve Hasta • 503 XXXII. Vade »519 XXXIII. Mütecavizler • 533 XXXIV. Yürek Burgusu • 548 XXXV. Esther’in Hikâyesi • 566 XXXVI. Chesney Wold ® 582 XXXVII. Jarndyce Jarndyce’e Karşı • 598 XXXVIII. Mücadele • 617 XXXIX. Avukat ve Müvekkili • 628 XL. Milli Meseleler ve Ev Meseleleri • 645 XLI. Bay Tulkinghorn’un Odasında ® 659 XLII. Bay Tulkinghorn’un Yazıhanesinde • 669 XLIII. Esther’in Hikâyesi • 677 XLIV. Mektup ve Cevabı ® 693 XLV. Emanet • 701 XLVI. Durdurun Onu! ® 715 XLVII. Jo'nun Vasiyeti • 725 XLVIII. Kuşatma • 740 XLIX. Dostluk Vazifesi • 758 L. Esther'in Hikâyesi • 773 LI. Aydınlanma • 784 LII. İnat « 796 LUI. İz » 808 LIV. Mayım Patlatmak • 820 LV. Kaçış • 842 LVI. Takip • 858 LVII. Esther'in Hikâyesi • 867 LVIII. Karlı Bir Gün ve Gecesi • 886 LIX. Esther'in Hikâyesi • 901 LX. Perspektif • 915 LXI. Bir Keşif • 929 LXII. Bir Başka Keşif • 940 LXIII. Demir Çelik • 950 LXIV. Esther'in Hikâyesi • 958 LXV. Dünyanın Başlangıcı • 969 LXVI. Lincolnshire'da • 977 LXVII. Esther'in Hikâyesinin Sonu • 982 XXVIII. Bölüm DEMİRCİ USTASI Sir Leicester Dedlock şimdilik aile gutuna galebe çalmış; bir kez daha hem mecazi hem de düz anlamda ayaklan üzerinde. Lincolnshire'daki yerlerinde sular yine alçak arazileri basmış, nem de muhafazalı olmasına rağmen Ghesney Wold'a sızmış, Sir Leicester'm kemiklerine de. Geniş şöminelerde yalazlanan ve ağaçların nasıl kurban edildiğini görüp kaşlarını çatan koruluğa alacakaranlıkta göz kırpan çırpı ve kömür ateşleri -Dedlock odunu ve tufan öncesi ormanları- düşmanı uzak tutmaya yetmiyor. Bütün evi dolaşan sıcak su boruları, aralarına bez sıkıştırılmış pencerelerle kapılar, paravanlarla perdeler ateşlerin eksikliğini tamamlamakta ve Sir Leicester'm ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalıyor. Bunun üzerine sosyetik haber alma örgütü bir sabah yerin kulağına Leydi Dedlock'un bu yakınlarda şehre gelip bir iki hafta kalmasının beklendiğini söylüyor. Büyük adamların bile fakir akrabalarının olması acıklı bir hakikat. Aslında büyük adamların genelde kaldırabileceklerinden daha fazla fakir akrabaları oluyor; tıpkı kanunsuzca dökülmüş bayağı kan gibi, kıpkırmızı asil kan da haykırıyor ve kendini duyuruyor. Sir Leicester'm çok çok uzak kuzenleri, eninde sonunda ortaya çıkmaları açısından cinayete benziyorlar. Aralarında öyle fakirleri var ki, Dedlocklarm altın zincirine eklenen halkalar olmak yerine ilk başta sıradan demirden dökülüp adi hizmetlerde bulunsalar onlar adına daha iyi olurmuş diye düşüneceği geliyor insanın. Ancak Dedlock asaletinin bir parçası oldukları için (kibar ama kârsız birkaç iş haricinde) herhangi bir şey yapamazlar. Bu yüzden de zengin kuzenlerini ziyaret edip, veren olursa borç alırlar, alamadıklarında paspal bir hayat sürerler, kadınlar koca, erkekler karı bulamazlar, ödünç arabalara binip, asla kendileri veremedikleri ziyafetlere giderler ve şafatafatlı hayatın içinde kör topal idare ederler. Aile serveti pek çok kişiye bölünmüştür ve kimse onları ne yapacağını bilemez. Sir Leicester'm tuttuğu tarafı tutan ve onun gibi düşünen herkes az çok kuzeni gibidir. Lord Boodle'dan, Foodle Düküne, Noodle'a kadar Sir Leicester gösterişli bir örümcek gibi akrabalık ağlarını uzatır. Ama Herkeslerin kuzeni olarak mağrur bir hal takınsa da, Hiçkimselerin kuzeni olarak kendi şerefli tavrı doğrultusunda ilgili ve cömert biridir; şu anda da rutubete rağmen Chesney Wold'da bir şehit sadakatiyle böylesi bir sürü kuzeni ağırlıyor. Bunların en ön saflarında Volumnia Dedlock yer alıyor; mühim çifte akrabalık bağlarına sahip (altmışında) genç bir hanım; annesi tarafından da başka bir mühim ailenin fakir akrabası oluyor. Bayan Volumnia hayatının baharında, renkli kâğıtlardan süsler yapmak, gitar eşliğinde İspanyolca şarkılar söylemek, kır evlerinde cevabı kelime oyunlarına dayanan bilmeceler sormak gibi yetenekleri olduğu için yirmiyle kırk yaşları arasındaki hayatını gayet makul bir biçimde geçirmişti. Daha sonra çağdışı kalıp, insanoğlunu İspanyolca şarkılarıyla sıktığına karar verilince Bath'e çekildi; şimdi orada Sir Leicester'm hediyesi olan bir yıllıkla kıt kanaat geçiniyor ve ara sıra kuzenlerinin kır evlerine ziyarete gidiyor. Bath'de ince bacaklı, devetüyü pantalonlu itici beyefendilerden oluşan geniş bir muhiti var ve o kasvetli şehirde pek revaçta. Ama ruj sürme konusundaki nahoş aşırılığı ve kuş yumurtası büyüklüğündeki sahte incilerden yapılmış bir kolyeyi sürekli takmaktaki ısrarı yüzünden başka yerlerde pek meraklısı yok. Biraz sıhhatli işleyen herhangi bir ülkede Volumnia mutlaka muhtaçlar listesine alınıp, aylık bağlanırdı. Onu listeye almak için gayret gösterilmişti; hele William Buffy göreve geldiğinde adının yıllık iki yüz pound alanların yanma yazılacağı bekleniyordu. Ama William Buffy, beklentilerin aksine, her nasılsa bu işi yapmanın zamanı olmadığını keşfetmişti; Sir Leicester Dedlock da ülkenin mahva sürüklendiğinin birinci net kanıtı olarak ona bunu göstermişti. Bir de Saygıdeğer Bob Stables var; bir veteriner ustalığıyla ılık yem yapar, çoğu avcıdan da daha iyi nişancıdır. Ülkesine maaşı dolgun, derdi ve sorumluluğu olmayan bir işte hizmet etmek için bir süredir büyük bir istek duyuyor. Düzenli bir siyasi toplulukta böyle itibarlı akrabaları olan hevesli genç bir beyefendinin böylesi bir isteği hızla değerlendirilirdi; ama William Buffy göreve geldiğinde, her nasılsa bu küçük işin de halledilmesinin zamanı olmadığını fark etmişti; Sir Leicester Dedlock ülkenin mahva sürüklendiğinin ikinci kanıtı olarak ona bunu göstermişti. Kuzenlerin geri kalanları muhtelif ve kabiliyetlerde hanımlar ve beyefendiler; büyük çoğunluğu makul ve sağduyulu, bu kuzenlik bağını görmezden gelebilseler hayatta başarı kazanabilirler; ama hal şu ki bu akrabalık hepsini kötü yönde etkiliyor, manasız lüzumsuz yollara sapıyorlar ve nasıl kimse onları ne yapacağını bilemiyorsa kendileri de kendilerini ne yapacaklarını bilemiyorlar. Her yerde olduğu gibi bu toplulukta da Leydi Dedlock'un hâkimiyeti mutlak. Kendi küçük dünyasında (çünkü sosyete dünyası bir