ebook img

Kanunların Ruhu Üzerine - Montesquieu PDF

877 Pages·2011·3.38 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Kanunların Ruhu Üzerine - Montesquieu

KANUNLARIN RUHU ÜZERİNE MONTESQUIEU KANUNLARIN RUHU ÜZERİNE KANUNLARIN RUHU ÜZERİNE Charles Louis de Secondat Baron de MONTESQUIEU Özgün Adı: De L’Esprit des Lois Çeviren: Fehmi Baldaş Yayına Hazırlayan: Doğan Selçuk Öztürk Sayfa Düzeni: Adem Şenel Kapak Tasarım: Yunus Karaaslan Baskı-Cilt: Ada Ofset (Tel: 0212 567 12 42) ISBN: 975-7670-41-3 Bu eserin yayın hakları Seç Yayın Dağıtım’a ait olup, dağıtım ve satış hakları Hiperlink’e aittir. Hiperlink Yayınları Mumhane Cad. Murakıp Sok. Avcı İş Merkezi No: 13 Kat: 2-3 Karaköy/İstanbul Tel: 0212 293 07 05-06 Faks: 0212 293 56 58 www.hiperlink.com.tr / [email protected] MONTESQUIEU KANUNLARIN RUHU ÜZERİNE (De L’Esprit des Lois) Çeviren: Fehmi Baldaş ÇEVİRMENİN ÖNSÖZÜ ••• Asıl adı Charles-Louis de Secondat olan Montesquieu, 18 Ocak 1689’da Bordeaux’nun üzüm bağları ve şaraplarıyla tanınmış bir kazasında, la Brède’de doğmuştur. Soylu bir aileden olmasına rağmen, yoksullarla kardeş olduğunu hayatı boyunca hatırlasın diye ailesi vaftiz babası olarak ona bir dilenciyi seçmiştir. İlk ve orta öğrenimini, birçok bilgin yetiştirmiş olan Oratoire keşişlerinin Juilly’deki kolejinde bitirmiş, önce Bordeaux’da arkasından da Paris’te hukuk öğrenimini tamamlamıştır. 1711’de ilk defa kaleme aldığı bir yazıda eski çağ filozoflarının Tanrı’nın lanetine uğramayacaklarını ispatlamaya çalışmış[1], 1714’te de Bordeaux parlamentosuna (mahkemesine) üye olmuştur. 1715’te, yine kendisi gibi bir soylu kızı olan Jeanne de Lartigue’le evlenmiştir. 1716’da amcasının, mahkeme başkanlığıyla beraber bütün malını mülkünü ve Montesquieu adını ona bıraktığını, yine aynı tarihte Montesquieu’nün biri, “Romalıların Dindeki Politikası” öteki “Düşünceler Sistemi” adında iki eser yazdığını, 1717’den 1721’e kadar da kendisini tümüyle ilme verdiğini, Hastalık, Yankı, Böbrek Guddelerinin Faydası, Nesnelerin Şeffaflığı ve benzerleri gibi birkaç inceleme kaleme aldığını görüyoruz. 1721’de Lettres Persanes’ı (İranlı Mektupları), kitabın üstüne adını koymadan çıkartıyor. Eser, o zamana kadar hiçbir kitabın elde edemediği bir başarı kazanıyor. 1722’de Montesquieu, Paris’e gidip eğlence hayatına dalıyor. Bu arada Sylla ile Eucrate arasındaki konuşmayı Club de 1’Entresol’de okuyor, Gnide Tapınağı adındaki eserini de bastırıyor. Akademiye girmek için teşebbüse geçiyor; seçiliyor da. Ama kral, Montesquieu’nün Paris’te oturmadığını ileri sürerek bu seçimi onaylamıyor. Yine Paris’te bulunduğu sırada, Kanunların Ruhu Üzerine adlı eserinin uzaktan da olsa temeli sayılabilecek bir kitap yazıp bastırıyor: Considerations sur les Richesses de l’Espagne[2]. 1725’te Bordeaux’ya dönüyor, yazılarından birkaçını bu şehrin akademisinde okuyor. Başkanlık görevini bırakıp tekrar Paris’e gidiyor. 1728’de bir kere daha akademiye seçiliyor; bu sefer, kral da karşı koymuyor. 1728-1729 yıllarını Almanya’da, Avusturya’da, İtalya’da, Hollanda’da dolaşmakla geçiriyor; dostu Lor d Chesterfield’le beraber İngiltere’ye gidiyor. Aşağı yukarı iki yıl kaldığı bu ülkede farmasonların arasına karışıyor. Bundan sonra 1731’den 1748’e kadar hiç ara vermeden la Brède şatosunda Kanunların Ruhu Üzerine adındaki eserine çalışıyor[3]. Bu arada yine aynı eserle ilgisi bulunan bir başka kitabını da 1734’te bastırıyor: Romalıların Büyüklüğüyle Düşüşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler. 1745’te Kanunların Ruhu’nun bazı bölümlerini Bordeaux’daki dostlarına okuyor. Sylla ile Eucrate arasındaki konuşmayı da bastırıyor. Nihayet 1748 yılında Kanunların Ruhu Üzerine adındaki eserini, yine adını koymadan Cenevre’de bastırıyor[4]. Kitabı, yalnız Fransızlar değil bütün dünya okuyor. II. Frédéric eserin bazı yerlerini okurken irkiliyorsa da, “uçsuz bucaksız bir ülkeyi yönetenin, egemenliğinin de doğal olarak sınırsız olması gerektiğini” okuyan II. Katerina eseri başucu kitapları arasına alıyor. 1750’de Montesquieu, Cizvitlerle Janseniusçuların, dolayısıyla engizisyonun ve Sorbonne’un saldırılarına karşılık vermek zorunda kalıyor ve Kanunların Ruhu’nun Savunması adında bir kitap çıkarıyor. 1751’de kilise, Kanunların Ruhu’nu tehlikeli kitaplar arasına koyuyor. Montesquieu 1751’den 1754’e kadar Lysımaque[5] adlı eseri üzerinde çalışıyor, 1754’te onu da çıkartıyor. Bundan başka bir de ansiklopedi için, 1756 yılında çıkacak olan Zevk Üzerine Deneme maddesini hazırlıyorsa da bu yazısının çıktığını göremeden 10 Şubat 1755’te Paris’te ölüyor. ••• Hayat hikâyesini kısaca anlattığımız Montesquieu görülüyor ki hemşehrisi Montaigne gibi düz bir şekilde yaşamış, onun gibi bütün zamanını aşağı yukarı kitapları arasında, inceleme yapmakla ya da yazmakla geçirmiştir. Yalnız şu farkla ki, Montaigne kendini tanıtmak için hiçbir şey yapmamış, İsviçre ile Almanya’dan geçerek bir süre İtalya’da yaşamış, dünya ile teması genellikle bundan ibaret kalmış. Montesquieu ise, gençliğinde tattığı Paris hayatının güzel taraflarına az bir süre için de olsa kendini kaptırmaktan, Akademiye girmek için, amcasının kendisine bıraktığı başkanlık görevinden ayrılıp hükümet merkezine yerleşmekten, çeşitli ülkeleri gezip insanları tanımaktan, sonunda da İngiltere’de uzun süre oturup ülkenin yönetim tarzını incelemekten kendini alamamıştır. Bunun nedenini pek öyle derinlerde aramamak gerek: Zaman da değişmiştir, gelenekler de. Hem sonra Montesquieu, Montaigne gibi rahatına düşkün bir kişidir ama bu rahatı aile yuvasında arayanlardan değildir. Montesquieu’nün eşiyle anlaşamadığını, evinden daima uzakta yaşamak istediğini, bu konuda incelemelerde bulunanların yazılarından öğreniyoruz. Hayat hikâyesini anlatırken Montesquieu’nün vaftiz babasının bir dilenci olduğunu söylemiştik. Bunun da sırf, fakir olsun zengin olsun, halktan olsun soylu sınıftan olsun bütün insanların eşit olduklarını her zaman hatırlasın diye oğluna bir ders vermek için babası tarafından düzenlenmiş bir şey olduğu muhakkak. Ama böyle bir düşünceyi XVIII. yüzyılda, hele o yüzyılın ilk yarısında benimsemek de bir soylu için hayli güç bir şeydir. Üstelik Katolik dinine de aykırıdır babasının bu davranışı. Çünkü vaftiz babası, ölen babanın yerini tutabilecek yetkide kişi olmalı. Bununla beraber, çocukta bıraktığı iz derin olacak ki, kitabında durmadan kişilerin eşitliğinden söz ettiğini, hürriyetin insanların en tabii haklarından biri olduğunu, kanun karşısında bütün insanların eşit sayılması gerektiğini, toplumların ancak bu anlayış sayesinde mutluluğa ulaşabileceklerini ileri sürdüğünü görüyoruz. Bunun için de, ilkesi siyasi fazilet olan demokratik yönetim tarzını hepsinin üstünde tutuyor, bunu açıkça söylemekten çekinmiyor. Ama onun için, gerçek demokrasi, Cumhuriyet yönetiminde bulunabileceği gibi yumuşak bir soylular yönetiminde de, aydın bir saltanat yönetiminde de bulunabilir... Yeter ki yöneten kişiler bu üç yönetim şekline özel olan ilkeleri benimsesinler. Yalnız istibdat yönetiminde böyle bir şeyi kişinin aklının kenarından bile geçirmesi imkânsızdır. Nitekim önsözünde de Montesquieu’nün bir yandan Cumhuriyeti överken bir yandan da kendisini yaşadığı ülkede, yani aydın bir saltanat yönetiminin hüküm sürdüğü bir ülkede yarattığı için Tanrı’ya şükretmekten geri kalmadığını görüyoruz. Bütün bu övgülere rağmen, yirmi yıl üzerinde çalıştığı kitabı, o çağa göre bir bilgi kaynağı sayılması gereken kitabı göze batıyor. Yazar, kitabını yerenlerle, düşüncelerine cephe alanlarla savaşmak, kendisini de kitabını da savunmak zorunda kalıyor.

Description:
"Ey büyük Montesquieu! Senin gökyüzündeki ruhunu kutsamaktan ötürü şeref kazanırsam, ne mutlu bana! Ya siz, ey aklın, gerçeğin sessiz ve kimseyle konuşup görüşmeyen bekçileri! Size de sevinç ve mutluluk verebilirsem, ne mutlu olurdum! İnsanlık savunucularının sesini duyurmakta
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.