ebook img

Journal of Health Sciences PDF

111 Pages·2014·21.25 MB·English
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Journal of Health Sciences

Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organı ISSN 1018-3655 Journal of Health Sciences Cilt/Volume:23 Sayı/Number:2 Yıl/Year:Ağustos/August 2014 KAYSERİ Sahibi (Owner) Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü (The Directorate of Graduate School of Health Sciences of Erciyes University) Haberleşme Sağlık Bilimleri Dergisi Editörlüğü Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü 38039 KAYSERİ Tel : 0.352.4375269 Fax : 0.352.4375269 e-mail : [email protected] Web : http://sagens.erciyes.edu.tr Communication Journal of Health Sciences Editorial Office Erciyes University Graduate School of Health Sciences 38039 Kayseri – TÜRKİYE Phone : 90.352.4375269 Fax : 90.352.4375269 e-mail : [email protected] Web : http://sagens.erciyes.edu.tr ISSN : 1018-3655 Basım Yeri (The Place of Publication) Önder Ofset Baskı Sanayi Kocasinan / KAYSERİ Baskı Tarihi (Date of Print) : Ağustos (August) 2014 SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ Journal of Health Sciences Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organı (Official Journal of Graduate School of Health Sciences, Erciyes University) (Bu dergi yılda üç kez yayınlanan hakemli bir dergi olup TÜBİTAK Türk Tıp Dizini ve Türkiye Atıf Dizini tarafından indekslenmektedir) Yayın Kurulu (Publishing Board) Editör (Editor-in-Chief) Prof. Dr. Saim ÖZDAMAR Editör Yardımcıları (Co-Editors) Doç. Dr. Betül ÇİÇEK Doç. Dr. Tolga ERTEKİN Biyoistatistik Danışmanı (Statistical Editors) İngilizce Dil Danışmanı (Language Editor) Prof. Dr. Osman GÜNAY Okutman Mustafa AKGÜL Doç. Dr. Ahmet ÖZTÜRK Yrd. Doç. Dr. Ferhan ELMALI Danışman/Hakem Kurulu (Editorial Board) (I) Prof.Dr.Mehmet AKAN (Ankara Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Munis DÜNDAR (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Levent AKIN (Hacettepe Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Füsun ERDOĞAN (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Belma ALABAY (Ankara Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Aydın ERENMEMİŞOĞLU (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Erol ALAÇAM (Ankara Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Gürcan ESKİTAŞÇIOĞLU (100. Yıl Ün. Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.Hamiyet D. ALTUNTAŞ (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Selma GÖKAHMETOĞLU (Erciyes Ün.Tıp.Fak.) Prof.Dr.Şevket ARIKAN (Kırıkkale Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Osman GÜNAY (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Nejat ARPAK (Ankara Ün. Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.Zübeyde GÜNDÜZ (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Abdullah ARSLAN (Dokuz Eylül Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Vehbi GÜNEŞ (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Gültekin ATALAN (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Cem A. GÜRGAN (Erciyes Ün. Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.Kenan AYCAN (Erciyes Ün. BESYO) Prof.Dr.Tolga GÜVENÇ (19 Mayıs Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Fuat AYDIN (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Neriman İNANÇ (Nuh Naci Yazgan Ün. Sağ. Bil. Fak.) Prof.Dr.Ahmet AYYILDIZ (Atatürk Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Abdullah İNCİ (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Mürüvvet BAŞER (Erciyes Ün.Sağ. Bil. Fak.) Prof.Dr.M.Kaan İŞCAN (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Emine BAYDAN (Ankara Ün.Vet. Fak.) Prof.Dr.Tunaya KALKAN (İstanbul Ün. Cerrahpaşa Tıp Fak.) Prof.Dr.Erol BAYTOK (Erciyes Ün.Vet. Fak.) Prof.Dr.Mustafa KAVUTÇU (Gazi Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Tayfur BEKYÜREK (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Bülent KESİM (Erciyes Ün. Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.Selim BODUR (İstanbul Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Hüseyin KILIÇ (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Prof.Dr.Halit CANATAN (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Mehmet KIRNAP (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Prof.Dr.Yusuf CANER (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Gülseren KOCAMAN (9 Eylül Ün. Hem.YO.) Prof.Dr.Osman CEYHAN (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.A.Nedret KOÇ (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Ahmet ÇAKIR (Ankara Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Müberra KOŞAR (Erciyes Ün. Eczacılık Fak.) Prof.Dr.Nazmi ÇETİN (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Emel KÖSEOĞLU (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Fevziye ÇETİNKAYA (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Ömer KURU (19 Mayıs Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Mustafa Kemal ÇİFTÇİ (Selçuk Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Seher KÜÇÜKERSAN (Ankara Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Mehmet ÇİMEN (Cumhuriyet Ün.Tıp.Fak.) Prof.Dr.Bilal Cem LİMAN (Erciyes Ün.Vet. Fak.) Prof.Dr. Nilgün DALDAL (İnönü Ün. Tıp Fak.) Prof.Dr.Narin LİMAN (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr. Ramazan DEMİR (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Prof.Dr.Ahmet MENGİ (İstanbul Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.İlhan DEMİRHAN (Erciyes Ün. Eczacılık Fak.) Prof.Dr.Sebahattin MUHTAROĞLU (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Mehmet DOĞANAY (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.İbrahim NARİN (Erciyes Ün. Eczacılık Fak.) Prof.Dr.Yusuf DOĞRUER (Selçuk Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Ahmet NAZLIGÜL(Adnan Menderes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Doğan DOLANMAZ (Selçuk Ün. Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.İsmail Hakkı NUR (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Nazan DOLU (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Prof.Dr.Nuran ÖĞÜLENER (Çukurova Ün. Tıp Fak.) KAYSERİ 2014 SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ Journal of Health Sciences Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organı (Official Journal of Graduate School of Health Sciences, Erciyes University) Danışman/Hakem Kurulu (Editorial Board) (II) Prof.Dr.Hatice ÖZBİLGE (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Ebru ÇETİN (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Saim ÖZDAMAR (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Betül ÇİÇEK (Erciyes Ün. Sağ. Bil. Fak.) Prof.Dr.Kazım ÖZDAMAR (Osmangazi Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Ö.Orkun DEMİRAL (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Yusuf ÖZKUL (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Şükrü ENHOŞ (Katip Çelebi Ün. Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.Duygu PERÇİN (Erciyes Ün.Tıp Fak) Doç.Dr.Özgür ER (Erciyes Ün. Diş Hek. Fak) Prof.Dr.Ergün PINARBAŞI (Cumhuriyet Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.İskender GÜN (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Serap SEVGÜL (Gaziantep Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Esma KAYA Erciyes Ün. Tıp Fak.) Prof.Dr.Ümit SEVİĞ (Erciyes Ün. Sağ. Bil. Fak.) Doç.Dr.Gökmen KURT (Erciyes Ün. Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.Serdar SOYUER (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Melis NAÇAR (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.Cem SÜER (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Sevinç POLAT (Bozok Ün. SYO) Prof.Dr.Metin Saip SÜRÜCÜOĞLU (Ankara Ün. Sağ. Bil.Fak.) Doç.Dr.Hülya ÇETİN SORKUN (Pamukkale Ün.) Prof.Dr.İzzet ŞAHİN (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Doç.Dr.Vesile ŞENOL (Erciyes Ün.Halil Bayraktar SHMYO) Prof.Dr.Kazım ŞAHİN (Fırat Ün. Vet. Fak.) Doç.Dr.Cevat YAZICI (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Prof.Dr.Nevin ŞANLIER (Gazi Ün. Sağ. Bil. Fak.) Doç.Dr.Azmi YETİM (Gazi Ün. BESYO) Prof.Dr.İsmail ŞEN (Selçuk Ün. Vet. Fak.) Doç.Dr.Yeliz YILDIRIM (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Prof.Dr.Sultan TAŞÇI (Erciyes Ün. Sağ. Bil. Fak.) Doç.Dr.Mustafa ZORTUK (Erciyes Ün. Diş Hek. Fak) Prof.Dr.Harun ÜLGER (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Yrd.Doç.Dr.Serkan ADA (Sütçü İmam Ün. İİBF) Prof.Dr.Erdoğan UNUR (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Yrd.Doç.Dr.Mustafa AYDINBELGE (Erciyes Ün.Diş Hek. Fak) Prof.Dr.Ali ÜNLÜ (Selçuk Ün.Meram Tıp Fak.) Yrd.Doç.Dr.Salih DOĞAN (Erciyes Ün.Diş Hek. Fak.) Prof.Dr.Serdar ÜŞÜMEZ (Bezmialem Ün. Diş. Hek. Fak.) Yrd.Doç.Dr.Ömür KARACA (Balıkesir Ün.Tıp Fak.) Prof.Dr.İbrahim YAVUZ (Erciyes Ün.Diş Hek. Fak.) Yrd.Doç.Dr.Erdem KILIÇ (Erciyes Ün. Diş Hek. Fak) Prof.Dr.B. Ali YUKARI (M. Akif Ersoy Ün.) Yrd.Doç.Dr.Abdüsselam KÖSE (Erciyes Ün. BESYO) Prof.Dr.Alparslan YILDIRIM (Erciyes Ün. Vet. Fak.) Yrd.Doç.Dr.Tülay ÖZKAN (Erciyes Ün.Sağ. Bil. Fak.) Prof.Dr.Ferruh YÜCEL (Osmangazi Ün.Tıp Fak.) Yrd.Doç.Dr.M.Orhan PÜSKÜLLÜ (Erciyes Ün. Ecz. Fak.) Doç.Dr.M.Betül AYCAN (Erciyes Ün.Eczacılık Fak.) Yrd.Doç.Dr.Serpil TAHERİ (Erciyes Ün. Tıp Fak.) Doç.Dr.Metin AYTEKİN (Erciyes Ün.Tıp Fak.) Yrd.Doç.Dr.Sinan TOPÇUOĞLU (Erciyes Ün. Diş Hek. Fak) Doç.Dr.Meral BAYAT (Erciyes Ün.Sağ. Bil. Fak.) Yrd.Doç.Dr.Kemal ÜSTÜN (Gaziantep Ün. Diş Hek. Fak.) Doç.Dr.Yusuf Ziya BAYINDIR (Atatürk Ün.Diş Hek. Fak.) Geçmiş Editörler (Former Editors) Prof. Dr. Ahmet BİLGE (1990 – 1991) Prof. Dr. Aydın PAŞAOĞLU (1991 – 1992) Prof. Dr. Seher SOFUOĞLU (1992 – 1994) Prof. Dr. Pakize DOĞAN (1994 – 1997) Prof. Dr. Sami AYDOĞAN (1997 – 2003) Prof. Dr. Meral AŞÇIOĞLU (2003 – 2009) Mizanpaj (Layout) Ülker YAZICI Şükrü KARA KAYSERİ 2014 SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ 23 (2):62-113, 2014 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER Contents (Contents) ARAŞTIRMALAR (Research Reports) KAYSERİ VE CİVARINDA HALK ELİNDE YETİŞTİRİLEN KIL KEÇİLERİNDE ΒETA-LAKTOGLOBULİN GEN POLİMORFİZMİNİN PCR-RFLP YÖNTEMİ İLE BELİRLENMESİ ……………………………………..…………………….62-66 DETECTION OF ΒETA-LACTOGLOBULIN GENE POLYMORPHISM WITH PCR-RFLP METHOD IN HAIR GOAT BREED RAISING AT KAYSERI AND PROVINCE Mustafa YÜKSEL, Bilal AKYÜZ SAKRUM KEMİĞİNİN MORFOMETRİK DEĞERLENDİRİLMESİ VE EKLEM YÜZEY ALANLARININ HESAPLANMASI ……………………………………………………………………………………………………………..…………….67-73 MORPHOMETRIC EVULATION AND CALCULATION OF JOINT SURFACE OF SACRUM BONE Tuğba POLAT KOÇ, Tolga ERTEKİN, Niyazi ACER, Şerife ÇINAR ARAP VE YERLİ MELEZ ATLARDA BAZI KAN PARAMETRELERİ ÜZERİNE IRK, YAŞ VE CİNSİYETİN ETKİSİ……………………………………………………………………………………………………………………………………………...74-81 THE EFFECTS OF BREED, AGE AND SEX ON SOME BLOOD PARAMETERS IN ARABIAN AND LOCAL CROSS BREED HORSES Erhan OKTAY, Meryem EREN İSHALLİ HASTALARDA INTESTINAL COCCIDIAN PARAZİTLERİN KOPRO-PARAZİTOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI ………………………………………………………………………………………………….………………………...82-85 INVESTIGATION OF INTESTINAL COCCIDIAN PARASITES IN DIARRHOEIC PATIENTS BY COPRO- PARASITOLOGICAL METHODS Hanife ÖZCAN TEMEL, İzzet ŞAHİN, Süleyman YAZAR, Salih KUK KOYUN ÇİÇEĞİ VE BULAŞICI EKTİMA (ORF) ENFEKSİYONU TANISI KONULMUŞ KOYUNLARA AİT DERİ LEZYONLARINDA MATRİKS METALLOPROTEİNAZ VE VASKÜLER ENDOTELYAL GELİŞME FAKTÖRÜNÜN İMMUNOHİSTOKİMYASAL TEKNİKLE SAPTANMASI ……………………………………………………………….……86-91 DETERMINATION OF MATRIX METALLOPROTEINASE AND VASCULAR ENDOTHELIAL GROWTH FACTOR WITH IMMUNOHISTOCHEMICAL TECHNIQUE IN SHEEP POX AND CONTAGIOUS ECTHYMA (ORF) INFECTION DIAGNOSED IN SKIN LESIONS Okay SAĞNAK, Latife ÇAKIR SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ 23(2)62-113, 2014 İÇİNİDÇEİNKDİLEEKRİ LER (ContCenotnst)e nts İNFERTİL ÇİFTLERİN DUYGU DURUMLARI: NİTELİKSEL BİR ÇALIŞMA ………………………………….…….92-98 MOOD STATUS OF INFERTILE COUPLES: A QUALITATIVE STUDY Hatice OLTULUOĞLU, Ulviye GÜNAY, Rukuye AYLAZ KLİNİK SORUMLU HEMŞİRELERİN SOSYOTROPİ OTONOMİ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ……………..……….99-103 THE CLINIC HEAD NURSES’ SOCIOTROPIC AUTONOMIC PERSONALITY FEATURES Öznur TOSUN, Meral BAYAT, Emine ERDEM, Zübeyde KORKMAZ, Özlem AVCI COMPARISON OF LATEX AGGLUTINATION AND ELISA FOR DETECTION OF CLOSTRIDIUM DIFFICILE IN PATIENTS WITH DIARRHEA AND ASYMPTOMATIC GROUPS ……………………………..……………..……….104-107 DİYARELİ HASTALAR VE ASEMPTOMATİK GRUPLARDA CLOSTRIDIUM DIFFICILE’NİN SAPTANMASINDA LATEKS AGLÜTİNASYON VE ELISA’NIN KARŞILAŞTIRILMASI Hüseyin KILIÇ, Djavad TAHERI ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN VİTAMİN VE MİNERAL DESTEĞİ KULLANIM DURUMLARI ..….108-113 USE OF VITAMIN AND MINERAL SUPPLEMENTS AMONG A GROUP OF TURKISH UNIVERSITY STUDENTS Alev KESER, Nurcan YABANCI, Meryem Elif ÖZTÜRK 2014 YILI NİSAN -TEMMUZ AYI MEZUNLARI TEZ ÖZETLERİ (II)……………………..….29-75 Kayseri ve Civarında Halk Elinde Yetiştirilen Kıl Keçilerinde Βeta-Laktoglobülin Gen Polimorfizminin PCR-RFLP Yöntemi ile Belirlenmesi SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır Araştırma Yazısı 2014; 23: 62-66 KAYSERİ VE CİVARINDA HALK ELİNDE YETİŞTİRİLEN KIL KEÇİLERİNDE ΒETA-LAKTOGLOBULİN GEN POLİMORFİZMİNİN PCR-RFLP YÖNTEMİ İLE BELİRLENMESİ DETECTION OF ΒETA-LACTOGLOBULIN GENE POLYMORPHISM WITH PCR-RFLP METHOD IN HAIR GOAT BREED RAISING AT KAYSERI AND PROVINCE Mustafa YÜKSEL1, Bilal AKYÜZ2 1 Kayseri İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Kayseri 2 Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik AD, Kayseri ÖZET: Bu çalışmada Kayseri ve civarında yetiştirilen ABSTRACT: The purpose of this work was to examine yerli keçi ırklarından kıl keçilerinde beta-laktogobulin the allele structures of beta-lactoglobulin (β-LG) gene (β-LG) geninin allel yapılarının PCR-RFLP yöntemi ile with RFLP method in hair goat breed. The material of belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın materyalini, the study was made up of 75 heads of hair goat that Kayseri ve civarında yetiştirilen 75 baş Kıl keçisi oluş- have been raised in the vicinity of Kayseri. In order to turmuştur. Beta-laktoglobulin allellerinin belirlenme- determine the β-LG alleles in PCR products, the PCR sinde yapılan PCR işlemini takiben elde edilen PCR products were digested with SacII endonuclease en- ürünleri SacII endonükleaz enzimi ile kesilmiştir. β-LG zyme. Maximum AA (S2S2) genotype individuals were geni için, incelenen kıl keçisi örneklerinde en yüksek AA encountered in the samples examined for the β-LG gene. (S2S2) genotipine sahip bireylere rastlanılmıştır. İncele- They did not come across BB (S1S1) genotype individu- nen örneklerde BB (S1S1) genotipli bireylere rastlanıl- als in the samples. At the end of the study the frequency mamıştır. Çalışma sonunda A allelinin frekansı 0.81, B of the allele A was calculated as 0.81, the frequency of allelinin frekansı ise 0.19 olarak hesaplanmıştır. Çalışma the allele B was calculated as 0.19. It was concluded that sonunda incelenen Kayseri ve civarında yetiştirilen kıl deviation from HW equilibrium (0.05), in terms of β-LG keçilerinde β-LG lokusu yönünden HW dengesinden locus was observed in the hair goat breed raised in the sapma (0.05) görülmüştür. vicinity of Kayseri. Anahtar kelimeler: Beta-laktoglobülin, kıl keçisi, RFLP, Key words: Beta-lactoglobulin, hair goat, milk protein, süt proteini RFLP GİRİŞ hızla ortadan kalkmaktadır. Bu durum hem yetiştiriciliği Çiftlik hayvanları yetiştiriciliğinde, eldeki popülâsyonla- yapılan tür sayısında hem de bir tür içindeki genetik rın genetik yapılarının tanımlanmasına yönelik molekü- çeşitlilikte azalmaya neden olmaktadır. ler genetik yöntemlerin kullanımı gün geçtikçe artmak- Günümüzde en yoğun keçi yetiştiriciliğinin yapıldığı tadır. Diğer taraftan, genetik kaynak olarak değerli po- bölgeler özellikle “Eski Dünya” olarak adlandırılan Asya pülâsyonların moleküler tanımlamaları bu popülasyon- ve Afrika’nın nüfusça kalabalık, ancak yoksul ve çevre ların koruma programlarına yol gösterici olarak rol oy- şartlarının zor olduğu yerlerdir. Dünya keçi varlığının namaktadır. Bu amaçla çeşitli moleküler genetik yön- sadece %4.2’si gelişmiş ülkelerde bulunurken, % temler geliştirilmiş ve kullanılmaktadır. 95.8’inin ise az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde Hayvansal kökenli gıdalara artan talebi temin edebil- bulunduğu görülmektedir (1). Bunun nedenleri arasın- mek için yapılan seleksiyon çalışmaları sonucunda çift- da; keçinin sığıra göre kolay edinilebilmesi, koyunun lik hayvanları yetiştiriciliği birkaç tür ve ırk ile sınırlan- yaşayamadığı sert iklim, arazi ve mera koşullarında mıştır. Bunun sonucu olarak yüz yıllardır yetiştiriciliği yaşayabilmesi, yem konusunda çok çeşitli ürünü yiyebil- yapılan türlerden, verimlerinin önemi gittikçe azalan mesi ve seçici olmaması, bu sayede selülozca zengin ve manda, deve, eşek, yerel at, koyun, sığır ve keçi ırkları başka çiftlik hayvanlarınca yem maddesi olarak değer Makale Geliş Tarihi : 02.12.2014 Corresponding Author: Doç. Dr. Bilal AKYÜZ, Makale Kabul Tarihi: 09.06.2014 Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik AD, Kayseri, Tel: 0352 20076666-29721, e-mail:[email protected] 62 Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2014 ; 23 (2) YYüükksseell MM,, AAkkyyüüzz BB lendirilemeyen her türlü bitkisel materyali insan için laktoglobülin ruminant sütlerindeki en önemli serum değerli hayvansal ürünlere çevirebilmesi sayılabilir (1). proteinidir. Ruminantlar dışında β-LG at, domuz, köpek, “Fakir Adamın Sığırı” olarak adlandırılan keçi; et, süt, yunus balığı, kanguru ve kedi gibi birçok canlıda da bu- tiftik, kıl, deri, sakatat, gübre ve hatta iş gücü verimin- lunurken fare, sıçan, tavşan ve insan sütlerinde bulun- den yararlanmak için çok amaçlı yetiştirilen bir çiftlik maz (8). Beta-laktoglobülini kodlayan gen koyunda 3. hayvanıdır. Az gelişmiş bölgelerde çok yoğun olarak kromozomda bulunurken sığır ve keçide 11. kromozom- yapılan keçi yetiştiriciliği bu bölgelerde yaşayan insan da yer almaktadır (9). Keçilerde β-LG polimorfizminin topluluklarının önemli bir kesiminin tek, ya da en önem- protein düzeyinde incelenmesinde A ve B olmak üzere li geçim kaynağıdır (1). iki allelin varlığı belirlenmiştir (10). Daha sonra DNA Keçi, Sibirya’dan Sahra çölüne kadar her iklim ve coğraf- düzeyinde de benzer sonuçlar elde edilmiştir (11). Çalış- yada yaşayabildiği için en yaygın yetiştirilen çiftlik hay- malar sonunda, farklı türlerde β-LG’ün protein seviye- vanıdır (2, 3). Diğer taraftan, keçi insanlık tarihinin er- sinde 11-13, DNA seviyesinde ise 14-16 varyantının ken dönemlerinden beri ekonomik, kültürel ve hatta varlığı belirlenmiştir (12). dinsel değeri olan bir çiftlik hayvanıdır (2). Orta ve Batı Bu çalışmada Türkiye’de yerli keçi ırklarından en büyük Avrupa orijinli birkaç ırk dışında günümüzde yetiştiri- popülasyon büyüklüğüne sahip Kıl keçisi ırkının Kayseri len mevcut keçi ırkları büyük çoğunlukla düşük verimli ve civarında yetiştirilen örneklerinde ruminantlarda süt yerli ırklardır. Bunun nedeni ise Orta ve Batı Avrupa verimi için önemli bir markır gen olduğu düşünülen β- dışında bu türün ıslahı için planlı çalışmalar yapılmamış LG geninin allelik yapısının araştırılması amaçlanmıştır. olmasıdır. İlk evciltilen çiftlik hayvanı türü olan günümüz evcil GEREÇ ve YÖNTEM keçisinin, bezoar (Capra aegagrus), markhor (Capra Hayvan Materyali falconeri) ve ibex (Capra ibex) olarak adlandırılan üç Çalışmada kullanılacak hayvanlar, Saanen, Halep ve yabani keçi türünden evciltildiği bildirilmektedir (4). Malta gibi başka keçi ırklarına ait örneklerin bulunma- Türkiye’nin toplam dünya keçi varlığı içindeki payı % dığı, Kıl keçisi ırkına özgü fenotipik özelliklerini göste- 0.86 düzeyindedir (5). Türkiye’de son yıllardaki hızlı ren bireylerden seçilmiştir. Çalışmada kullanılan Kıl şehirleşme sonucu Kıl ve Kilis keçileri dışındaki birçok keçisi ırkına ait örneklerde cinsiyet dikkate alınmamış ırk ve hatta Türkiye’nin sembolü olan Tiftik keçisi bile olup, Kayseri İli’nin İncesu, Pınarbaşı, Sarız ve Tomarza yok olma tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Ancak son ilçelerinde faaliyet gösteren 17 farklı işletmeden, 14 baş yıllarda özellikle küçük çocuklarda gıda alerjilerinin dişi ve 61 baş erkek olmak üzere toplam 75 baş hayvan görülme sıklığında artış nedeniyle alerjik özellikleri incelenmiştir. düşük gıdaların üretim ve tüketiminde artış olmuştur. Bu durum da, alerjik yapısı ve laktoz intolerans nede- DNA İzolasyonu ve Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) niyle inek sütünü kullanamayan bireylerde, keçi sütü Hayvanlara ait kan örnekleri, 10 ml’lik EDTA’lı vakumlu düşük alerjik özelliği nedeniyle tavsiye edilmeye başlan- tüplere alınan kanlar kullanılarak DNA izolasyonu fenol- mıştır. Ayrıca keçi sütü kendine özgü aroması ve besin kloroform yöntemi ile yapılmıştır. PCR karışımı; 1.5 ml maddelerin kompozisyonu nedeniyle peynir ve özellikle DNA, 0.1 ml Taq polimeraz (5 U/ml), 50 mM dNTP, 0.2 de dondurma üretimi için aranan bir süt olmasından mM forward (5'–CGG GAG CCT TGG CCC TCT GG–3') ve dolayı piyasada keçi sütüne talep artmıştır. Gıda sektö- revers (5'–CCT TTG TCG AGT TTG GGT GT–3') primerler ründe keçi sütüne artan talep hem Türkiye’de hem de toplam reaksiyon hacmi 25 ml olacak şekilde hazırlan- dünyada keçi yetiştiriciliğini tekrar cazip hale getirmiş- mıştır. Hazırlanan karışım, 95°C’de 5 dakika tutulduktan tir. İstatistiklerde dünya nüfusundaki hızlı artışa paralel sonra bir döngüsü; 95°C’de 30 saniye, 65°C’de 60 saniye olarak tüm dünyadaki toplam keçi sayısının da arttığı ve 72°C’de 90 saniye olacak şekilde 35 döngü yapılmış görülmektedir. Özellikle, son 40 yıl içinde dünya nüfu- ve son döngüyü takiben 72°C’de 5 dakika tutularak PCR sundaki her beş yılda ortalama %9.03 oranında artışa işlemi sonlandırılmıştır. PCR sonunda 426 bp’lik PCR görülmüşken, dünya keçi sayısında %9.92’lik bir artış ürünlerinin belirlenmesi için %2’lük agaroz jel gözlenmiştir (1). Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veri- elektoforezi yapılmıştır. lerine göre 2003 yılında Türkiye’de toplam 6516088 SacII Endoknükleaz Enzimi ile PCR Ürünlerinin Kesilmesi baş kıl keçisi varken bu rakam 2013’de yaklaşık % PCR sonunda 426 bp’lik bantların elde edildiği örnekle- 39’luk bir artışla 9 059 259 baş keçiye çıkmıştır (6). re ait PCR ürünleri SacII restriksiyon enzim ile kesilmiş- Türkiye’de yetiştirilen keçilerin yaklaşık %96’ını oluştu- tir. Kesim işlemi örnek başına 16 μl dH O, 3 μl enzim 2 rarak Anadolu’nun hemen her yerinde özellikle et veri- tampon solüsyonu ve 5 U SacII enzimi konarak hazırla- mi için yetiştirilen ve halk arasında “Kara Keçi” olarak nan karışım üzerine 5 μl PCR ürünü eklenerek hazırla- da tanınan Kıl keçisinin bölgesel dağılımında, 2013 veri- nan karışımın +37°C’de 4 saat bekletilmesinden sonra, lerine göre 2.355.641 baş ile Akdeniz Bölgesi gelmekte- restriksiyon enzimini inaktive etmek amacıyla +65°C’de dir. Akdeniz Bölgesi’ni, 2.045.624 baş ile Güneydoğu 20 dakika tutularak sonlandırılmıştır. Anadolu, 1.533.818 baş ile Orta ve Kuzey Doğu Anadolu İşleminin sonunda, homozigot AA (S2S2) genotipindeki bölgeleri izlemektedir (6). İç Anadolu Bölgesi’nde ise bireylerde 426 bp’lik tek bant, heterozigot AB (S1S2) 2013 verilerine göre 364.032 baş Kıl keçisi bulunmakta- genotipindeki bireylerde 426, 349 ve 77 bp’lik üç bant, dır. Yine 2013 verilerine göre Kayseri ilinde toplam BB (S1S1) genotipindeki bireylerde ise 349 ve 77 bp’lik 60.459 baş Kıl keçisi yetiştirilmektedir (6). iki bandın belirlenmesi için %3’lük agaroz jel Süt protein polimorfizmi çalışması ilk olarak 1955 yılın- elektoforezi yapılmıştır. da inek sütlerinde beta-laktoglobülin (β-LG) proteininin İstatistiksel Analizler allelik yapısının belirlenmesi ile yapılmıştır (7). Beta- İncelenen örneklerde, bireylerin genotipik yapıları ve allel frekansları gen sayımı ile belirlenmiştir ve çalışma- Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2014 ; 23 (2) 63 Kayseri ve Civarında Halk Elinde Yetiştirilen Kıl Keçilerinde Βeta-Laktoglobülin Gen Polimorfizminin PCR-RFLP Yöntemi ile Belirlenmesi da incelenen örneklerin β-LG geni yönünden genetik TARTIŞMA denge testi Ki-kare (χ2) analizi ile yapılmıştır (13). Çiftlik hayvanlarından sığırlarda β-LG geneinde sekiz BULGULAR allel (12, 14), koyunlarda ise A, B ve C olarak isimlendir- Elde edilen 426 bp’lik PCR ürünlerinin SacII ilen üç allelin bulunduğu bildirilmiştir (15). Keçilerde, restriksiyon enzimi ile kesilmesi sonunda AA (S2S2) süt protein polimorfizminin incelendiği çalışmalarda β- genotipindeki bireylerde 426 bp’lik tek bant, AB (S1S2) LG proteininde A ve B olarak isimlendirilen iki allelin genotipindeki bireylerde 426, 349 ve 77 bp’lik üç bant bulunduğu belirlenmiş ve B allelinin kıl keçilerinde gözlenmiştir (Şekil 1). predominant olduğunu bildirilmiştir (16, 17). Benzer şekilde β-LG gen polimorfizminin araştırıldığı çalışma- Resim 1. 2, 5, 7 ve 8 numaralı kuyular AA genotipindeki larda da iki allel belirlenmiştir (10, 11, 12, 18, 19). An- bireylere ait RFLP ürünleri: 1, 3, 4 ve 6 numaralı kuyu- cak yapılan çalışmalar sonunda elde edilen allellerin lar AB genotipindeki bireylere ait RFLP ürünleri: M; 100 isimlendirilmesinde iki farklı yöntem kullanılmıştır. bp’lik DNA merdiveni (a; 426 bp’lik bant: b; 426 ve 349 Bazı araştırıcılar yapılan polimorfizm çalışmaları sonun- bp’lik bantlar). da elde ettikleri allelleri A ve B olarak isimlendirilmiş- ken (11, 12, 19), bazıları ise S2 (A) ve S1 (B) olarak isim- Kesim ürünlerinin koşturulduğu %3’lük agaroz jel lendirmişlerdir (12, 18). elektoforezinde 77 bp’lik bandın görülmesi kolay olma- Ancak her iki isimlendirme şeklinde de yapılan PCR mıştır. Ancak AB genotipindeki bireylerde bir 426 ve işleminde kullanılan primerler aynı ve β-LG geninin 7. 349 bp’lik iki bandın görülmesi, AA genotipindeki birey- ekzonu ile 3′ flanking bölgesindeki polimorfizmi belirle- lerde ise sadece 426 bp’lik bandın görülmemesi ile bi- mek için yapılmaktadır. Elde edilen PCR ürünleri her iki reylerin genotiplerinin birbirlerinden ayrılması müm- isimlendirme şeklinde de SacII enzimi ile kesilir ve A kün olmuştur. (S2) allelinde 426 bp’lik tek bir bant, B (S1) allelinde SacII enzim kesimi sonucunda, Kayseri ve civarında 349 ve 77 bp’lik iki bant elde edilir. Bu nedenle 75 Kıl yetiştirilen Kıl keçileri örneklerinde AA (S2S2) genotip keçisinin β-LG gen polimorfizminin incelendiği bu çalış- frekansının en yüksek olduğu gözlenmiştir. İncelenen mada elde edilen alleller A ve B, bireylerin genotipleri örneklerin 46’sının AA (S2S2) genotipine sahip olduğu, ise AA, AB ve BB olarak isimlendirilmiştir. 29 bireyin ise AB (S1S2) genotipine sahip oldukları göz- Türkiye’de yetiştirilen Tiftik keçilerinde β-LG protein lenmiştir. Çalışma materyalini oluşturan örneklerde BB polimorfizminin araştırıldığı bir çalışmada Kazan (S1S1) genotipine rastlanılmamıştır. İncelenen örnek- (Ankara) ve Eldivan’dan (Çankırı) toplanan örneklerde lerde A (S2) allelinin frekansı 0.81, B (S1) allelinin fre- B allel frekansının (0.917-0.964) A allelinden yüksek kansı ise 0.19 olarak bulunmuştur. olduğu bildirilmiştir (3). Karaman-Ermenek (0.971) ve Tablo 1. Beta laktoglobülin lokusu yönünden Kayseri ve civarında Antalya (0.884) orijinli Kıl keçilerinde yapılan β-LG pro- yetiştirilen Kıl keçilerinde Ki-kare analizleri, genotip ve allel frekansları tein polimorfizmi çalışmasında B allel frekansının A Genotip Frekansı Allel Frekansı AA (S2S2) AB (S1S2) BB (S1S1) χ2 İstatistik Irk n Önem (HW) A (S2) B (S1) Kontrolü Göz F Göz F Göz F (Bek) (Bek) (Bek) Kıl 46 29 0.0 75 0.613 0.387 0 0.81 0.19 4.31 p<0.05 Keçisi (48.8) (23.39) (2.8) Göz: Gözlenen Genotip; Bek: Beklenen Genotip; F: Frekans; HW: Hardy- allelinden yüksek olduğu bildirilmiştir. Diğer taraftan Weinberg Frekansı. Türkiye’de yetiştirilen Avrupa orijinli sütçü bir olan χ2: Ki-Kare değeri Saanen keçisinde β-LG protein polimorfizminin incelen 64 Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2014 ; 23 (2) Yüksel M, Akyüz B Yüksel M, Akyüz B diği bir çalışmada ise A allel frekansının (0.994), B sütanne olarak kullanılma amacıyla sütünden faydalan- allelinden yüksek olduğu bildirilmiştir (17). mak üzere az sayıda keçi bulundurulmaktadır. Bu du- Hindistan’da yetiştirilen dokuz farklı keçi ırkında β- rum, çalışma örneklerinin toplandığı Kayseri ve civarın- LG’nin gen polimorfizminin incelendiği bir çalışmada, A daki Kıl keçisi popülasyonunda varyasyonun azalarak A allelinin predominat olduğu bildirilmiştir (12). İncele- allel frekansının artmasına neden olduğunu düşündürt- nen ırklarda B allelinin frekansının düşük olduğu, en mektedir. yaygın genotipin AA olduğu bildirilmiştir. BB Ancak, Kıl keçilerinde β-LG geninin allelik durumunun genotipinin ise incelenen dokuz lokal keçi ırkı içinde araştırıldığı diğer çalışmalarda kullanılan Kıl keçisi ör- sadece Marwari (0.04), Gaddi (0.06) ve Surti (0.23) ırk- nekleri sadece Kıl keçilerinin oluşturduğu sürülerinin larında bulunmuştur (12). Diğer taraftan incelenen ırk- fazla miktarda olduğu ve keçi etinin yaygın tüketildiği larda AA genotipine sahip bireylerin süt verimleri, diğer Akdeniz Bölgesi ve Toroslar’dan toplanmıştır. Dolayısıy- genotiplerden yüksek bulunmuştur (12). la bu bölgede hala ırk bu gen yönünden varyasyon gös- Elmacı ve ark. (20), Bursa’da yetiştirilen Saanen keçile- termektedir. rinde β-LG gen polimorfizminin araştırıldığı bir çalış- Yine kayseri ve civarında yetiştirilen Kıl keçilerinde A mada, inceledikleri 28 baş Saneen keçisinde S1S2 (AB) allelinin ve AA genotipinin yüksek olmasında, bu gen ve ve S1S1 (BB) genotipli bireylerin sayısı eşit bulunmuş, süt verimi arasındaki ilişkinin de etkili olduğu düşünül- S2S2 (AA) genotipli bireylerin sayısının ise diğer geno- mektedir. Çünkü Kumar et al. (12) ve El-Hanafy et al. tiplere göre düşük olduğu S1 (B) allelinin frekansının (19) tarafından yerli keçi ırklarında daha önce yapılan (0.64), S2 (A) allelinden yüksek olduğu bildirilmiştir. çalışmalarda β-LG-AA genotipi yüksek süt verimi ile El-Hanafy et al. (19) tarafından, Mısır’da yetiştirilen ilişkilendirilmiştir. Ülkemizde en yağın keçi ırkı olan Kıl Barki (40 baş) ırkı ve bu ırkın süt verimini ıslah etmek keçisi daha çok eti için yetiştirilmektedir. Ancak Kayseri için kullanılan Damascus (40 baş) ırkı ile Barki x ve civarında keçi etinin artık yaygın tüketilmemesi ne- Damascus melezlerinden oluşan toplam 120 baş keçide deniyle yetiştiricilerin sürülerinde sadece süt verimi iyi β-LG gen polimorfizmi incelenmiştir. İncelenen bu ırk- olan hayvanları tuttukları ve bu nedenle de AA genotipi larda AB genotipinin frekansı süt verimi düşük Barki için farkında olmadan bir seleksiyon yapılmış olabilece- ırkında 0.8 bulunmuşken, Damascus ırkında AA ği düşünülmektedir. Çalışma sonunda Kayseri ve civa- genotipinin frekansı 0.85 bulunmuştur. Bu iki ırkın me- rında yetiştirilen Kıl keçilerinde β-LG geninde varyasyo- lezlerinde ise AA genotipinin frekansı 0.41, AB nun azaldığı görülmektedir. genotipinin frekansı 0.51, BB genotipinin frekansının ise Keçi sütünün ekonomik öneminin arttığı son dönemde, 0.08 olduğu bildirilmiştir. 80’li yıllar boyunca horlanan ve birçok bölgede ortadan Türkiye’de yetiştirilen farklı keçi ırklarında β-LG gen kaldırılan Kıl keçisi ve diğer Türkiye yerli keçi ırklarına polimorfizmi ile ilgili olarak yapılmış az sayıda çalışma yetiştiricilerin de ilgisi artmıştır. Bu nedenle mevcut vardır. Bunlardan birinde Ağaoğlu ve ark. (11) tarafın- yerli keçi ırklarımızın süt verimlerinin artırmak için dan, Burdur ve civarında yetiştirilen Saanen ve Honamlı sadece Saanen keçileri gibi Avrupa orijinli keçi ırkları ile keçisinde β-LG gen polimorfizminin incelendiği bir çalış- melezlemek yerine bu ırkların verimlerini artırmak için mada; Honamlı ırkında A allelinin frekansının (0.53), seleksiyon çalışmalarının da yapılması gereklidir. Bu- Saanen ırkında ise B allelinin frekansının (0.634) yük- nun için de öncelikle süt verimi ile ilişkisi olduğu bildiri- sek olduğu bildirilmiştir. len çeşitli süt proteinleri ve süt verimi üzerine etkisi Elmacı ve ark. (18) tarafından Akdeniz bölgesinde yetiş- olduğu düşünülen fizyolojik olayları etkileyen genler tirilen 233 baş Kıl keçisinde β-LG gen polimorfizmini bakımından Türkiye yerli keçi ırklarının inceledikleri çalışmada S1S1 (BB) ve S1S2 (AB) genotiplemelerinin yapılması gereklidir. Ayrıca elde genotiplerinin frekansları birbirine yakın bulunmuştur. edilen genotip verileri ile verimler üzerine etkilerinin de S2S2 (AA) genotipinin frekansı ise diğer her iki araştırılması gerekmektedir. Bu amaçla süt verimi üze- genotipten düşük olduğu S2 (A) allel frekansının S1 (B) rine etkisi olduğu bildirilen β-LG geninin daha detaylı allel frekansından düşük olduğu bildirilmiştir. Benzer araştırılması ve farklı ırklarda bulunan olası şekilde Burdur ve civarında yetiştirilen 39 baş Kıl keçi- polimorfizmlerin ortaya konulması ve bunlarla verimler sinde β-LG gen polimorfizminin incelendiği bir çalışma- arasındaki ilişkilerin araştırılması önemlidir. Diğer ta- da da her üç genotip de görülmüş, AA genotip frekansı raftan, incelenecek lokus sayısının arttırıldığı ve bunlar- (0.13) diğer genotiplerden düşük bulunmuş ancak ince- dan elde edilen sonuçların hayvanlara ait verim ve lenen örneklerde A (S2) allelinin frekansı (0.42), B (S1) pedigri kayıtları ile birleştirildiği daha kapsamlı çalış- allel frekansına yakın (0.58) olduğu bildirilmiştir (11). malara ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak, Kayseri ve civarında yetiştirilen Kıl keçilerinde β KAYNAKLAR -LG gen polimorfizminin araştırıldığı bu çalışmada kul- 1. Şengonca M, Koşum N. Koyun ve Keçi Yetiştirme lanılan 75 baş hayvanda AA genotipinde 46 birey, AB (Keçi Yetiştirme ve Islahı). Ege Üniversitesi Bası- genotipinde ise 29 bireyin bulunduğu belirlenmiştir. mevi, Bornova-İzmir, 2005; ss 11-275. İncelen örneklerde BB genotipinde bireylere rastlanıl- 2. Joshi MB, Rout PK, Mandal AK, et al. Phylogeogra- mamış, A allelinin frekansı (0.81), B allelinden yüksek phy and origin of Indian domestic goats. Mol Biol olduğu görülmüştür. Bunun iki sebebi olduğu düşünül- Evol 2004; 21: 454-462. müştür. Bunlardan birisi; bu çalışmada kullanılan hay- 3. Sardina MT, Ballester M, Marmi J, et al. Phyloge- van materyalini oluşturan Kıl keçisi örneklerinin kulla- netic analysis of Sicilian goats reveals a new nıldığı Kayseri ve civarında sadece keçilerden oluşan mtDNA lineage. Anim Genet 2006; 37: 376-378. veya keçinin çoğunlukta olduğu küçükbaş sürüsünün 4. Pedrosa S, Uzun M, Arranz JJ, et al. Evidence of olmamasıdır. Sadece koyun sürülerinin içerisinde ikiz three maternal lineages in Near Eastern sheep veya annesi tarafından kabul edilmeyen kuzular için supporting multiple domestication events. Proc R Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2014 ; 23 (2) 65

Description:
re ait PCR ürünleri SacII restriksiyon enzim ile kesilmiş- tir. Kesim işlemi Ultrasound guidance in caudal epidural hiatus and its clinical relevance in caudal epidural block. Surg Radiol Anat 2009; 31: 276-284. 11. Ebraheim NA
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.