ebook img

Istanbul Ansiklopedisi, cilt 3. Aşiret Mektebi - Baba PDF

587 Pages·1960·67.05 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Istanbul Ansiklopedisi, cilt 3. Aşiret Mektebi - Baba

İSTANBUL MS1K.LOPID1Sİ İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ Büyüluıda Camii (Kesim: Kemal Zeren) Bu cildi rahmetli arkadaflanm Muallim Muzaffer Esen, Heykeltıraş Râtib Âşir Acudofcu ve Muallim Sâim Turgud Aktansel’in aziz hâtıralarına ithaf ediyorum. R. E. Koçu İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ İSTANBULUN: CAMİ. MESCİD. MEDRESE, MEKTEB. KÜTÜBHÂNE, TEKKE, TÜRBE. KİLİSE, AYAZ- MA ÇEŞME SEBİL, SARAY, YALI. KONAK, KÖŞK. HAN, HAMAM. TİYATRO, KAHVEHÂNE, MEYHANE, BÜTÜN YAPILARI... DEVLET ADAMI, ÂLİM, ŞÂİR. SANATKÂR. İŞ ADAMI, HEKİM, MUALLİM. HOCA DERVİŞ, PAPAZ, KEŞİŞ, MECZUB. NEVCİVAN. NİGÂR. HANENDE, SAZENDE. ÇENGİ KÖÇEK, AYYAş' DERBEDER, PEHLİVAN. TULUMBACI, KABADAYI. KUMARBAZ. HIRSIZ. SERSERİ. DİLENCİ, KAATİL. BÜTÜN ŞÖHRETLERİ DAĞI. BAYIRI. SUYU, HAV ASİ MESİRE YERLERİ BAHÇELERİ BOSTANLARI VE İLÂH.. BÜTÜN TABİAT GÜZELLİKLERİ VE COĞRAFYASI... SOKAKLARI. MAHALLELERİ SEMTLERİ. YANGINLARI. SALGINLARI. ZELZELELERİ. İHTİLÂLLERİ. CİNAYETLERİ. VE DİLLERE DESTAN OLAN AŞK MACERALARI... İSTANBUL HALKININ DEVİR DEVİR ADET, AN ANE, GİYİM VE KUŞAMI,. İSTAN­ BUL ARGOSU.. İSTANBULA AİT RESİMLER. ŞİİRLER. KİTAPLAR, ROMANLAR. SEYAHATNAMELER., İSTANBULA GELMİŞ YABANCI ŞÖHRETLER, REŞAD EKREM KOÇU Bu cildde: Saim Turgud AKTANSEL, Sermet Muhtar ALUS. M. Naci ECER. Ihsan HAMAMİOĞLU, Vâsıf HİÇ, Reşad MİMAROĞLU, Aziz OĞAN. Ali ORTA, Nâhid Sırrı ÖRİK. Mahmud YESARİ merhumlarla Meh­ med Ali AKBAY, Ekrem Hakkı AYVERDİ, B. ALACALI, Rebii BARAZ, Naşid BAYLAV. Şükrü Nail BAY- RAKDAR, Pertev Nailî BORATAV. Münir Süleyman ÇAPANOĞLU. Rüşdi DAĞLAROĞLU. Feridun DİRİM- TEKİN. Behçet EVLER. Osman Nuri ERGİN. İsmail ERSEVİM, Semavi EYİCE, Ali GÜNCELİ. Ali Nüzhel GÖKSEL. Hakkı GÖKTÜRK. Reşat Halid GÖNÇ. M. Baha KÂHYAOĞLU. Hasan KOCAMAN. B. OLKER. Neşat Halil ÖZKAN, Mahmud ÖZLÜ. T. Yılmaz ÖZTUNA, Kevork PAMUKÇU YAN. Neoklis SARRİS. Midhat SERTOĞLU, Η. Y. ŞEHSUVAROĞLU, Hadi TAMER. İbrahim Hilmi TANIŞIK. Osman TOLGA. Taceddin TOPAÇ. Ali VEREN kalem arkadaşlığı etmişlerdir. Sahihli BOZCALI. Behçet CANTOK. O. Zeki ÇAKALOZ. H. ÇİZER, Hâşim, H. Hüsnü. Nezih İZMİRLİOĞLU. A. Billend KOÇU. Reşad SEVİNÇSOY, Salih SİNAN. Abdullah TOMRUK, Kemal ZEREN resim, harita, kroki ve plânları yapmışlardır. ÜÇÜNCÜ CİLD AŞİRET MEKTEBİ — BABA Rrçad Ekran Koçu ve Metanet Ali Akta») İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ ve Neşriyat KuBektK Şirketi İSTANBUL, 1960 Yabancı dillere terceme hakkı ve tiirkçe baskı hakkı yalnız Rcşad Ekrem Koçunundur. NURGÖK MATBAASINDA BASILMIŞTIR. Ayasofya (Resim: Reşad Sevinçsoy) A rane ve sadakat şıarane ifa ile hakkınızdaki teveccühatı (şahane) nin bir kat daha teza- yüdüne sarfı mesai edeceğiniz ve hemşehri ve hemsinlerinizden pek çoğunun sizi görüp- te sizin gibi sayei (şahane) de tahsili ulûm ederek feyzivab olmağa... çalışacakları me- muli âlidir...» AŞİRET MEKTEBİ HÜMAYUNU — Bu zabitler piyade ve süvari mülâzımı İkinci Abdülhamid zamanında ve 1306 sanilikleri rütbelerile çıkarılmış ve her birer- 11890) senelerine doğru arablarla aşiretlere lerine üstelik olarak hükümdarın yaverliği karşı (kuvvetli bir temsil siyaseti projesi ha- rütbesi ve üniforması da verilerek bulunduk­ zılranmış ve evvelâ) çocukların harbiye ları memleketlerdeki askerî mmtakalara gö­ mektebinde (okutulması düşünülmüştür). re gönderilmişlerdir. Harbiye mektebinin 6. Temmuz 1306 (1886) tarihi Tercüma­ 1307 (1891) senesi mezunları arasında bun­ nı hakikatin başmakalesinde okunduğuna gö­ lardan 55 zabitin adı ve gönderildikleri yer­ re: 1302 (1886) senesinde Hicaz, Yemen ve ler yazılıdır. Trablusgarb evlâdı arabmdan 48 kişi getiri­ İki sene sonra arabların Harbiyede oku­ lip Harbiyede tahsil ettirilerek üç senede za­ tulmasından vaz geçilerek onlar için hususi bit çıkarılıp memleketlerine gönderilmiştir. bir mektep açılması düşünülmüş ve işte Aşi­ Bu zabitler bir cuma selâmlığından sonra Pa­ ret Mektebi o maksatla ortaya çıkmıştır. Aşi­ dişahın huzuruna kabul olunmuşlardır. ret çocuklarını okutmak için hususî bir mek­ Arab zabitler gördükleri teveccüh ve il­ tep açılmasını ilkin Abdülhamid II düşünü tifata karşı padişaha bir teşekkür anzası tak­ yor, bunun hakkında ikinci karin fahrî yaver dim etmişler, padişah da memnuniyetini baş­ ve ferik Osman Nuri Paşaya direktifler veri­ kâtibi vasıtasile onlara yazı ile bildirmiştir.’ yor ve buna göre bir lâyiha yazıp takdim edil­ Bu yazıda şu cümleler bilhassa kayda mesini emrediyor. Osman Nuri Paşanın yaz­ değer: mış olduğu 9 Haziran 1308 (1892) tarihli lâ­ «... Memleketlerinize avdetinizde memur yihanın programa ait bir fırkasını (Tarih olacağınız hidematı askeriyeyi askerlik şanı dersleri hakkında) olduğu gibi alıyorum: âlisine lâyık olduğu üzere begayet namuskâ- «Selâtini izamı osmaniyenin şevket ve AŞİRET MEKTEBİ 1158 İSTANBUL re’fet vc adaleti şamilesini ve dini ve siyasî Aşiret Mektebi namile bir mekteb tesisi ve muvaffak buyurulduktan tesisatı hayriyye ve müdüriyetine Mektebi Mülkiye müdür mua­ nafıayı ve hıttai Mısriyyei şahanenin Dev­ vinliği uhdesinde kalmak üzere Recai Efen­ leti Aliyyei Osmaniyye hükümeti adilesine di tayin edilerek Beşiktaşda vâki Akaretler­ dahil olmazdan evvelki ve sonraki ahvalini, de 1310 senesi Rebiü lev velinin 12 sine müsa­ velhasıl Devleti Aliyyei Osman iyenin milleti dif 21 Eylül 1308 (1892) tarihinde Maarif İslâmiyyc ve milleti saire içinde bihakkın Nazırı hazır olduğu halde resmi küşadı icra haiz olduğu mevkii azamet ve ulüvvişan ve olunmuştur. menzileti biletraf tarif eder surette malısıy­ Aşiret Mektebinin 1310 (1892) senesi san bir tarih kaime aldırılıp bir hey’eti muk­ Rebiülevvelinin 12 sine düşen 21. EylûL tedire marifetile muayene ve tetkik olunduk­ 1308 (1892) tarihinde açıldığı resmî bir eser tan sonra tabolunarak kitabı mezburdan ted­ olan Maarif Tarihçesinden anlaşılmakla bera­ ris edilmelidir.» ber ancak iki sene sonra açılabilmiş olduğu­ nu da arşivde görülen aşağıdaki vesikadan Bu tarzda hususi bir İslâm tarihi yazıl­ öğreniyoruz. mış ve muktedir bir hey’et tarafından tetkik edilip bastırılmış mıdır? Öğrenemedim. Fa­ Anlaşılan 21. Eylül. 1308 (1892) de şöy- kat bu lâyiha üzerine çıkan padişahın ira­ lcce bir başlanmış olsun diye akaretlerdeki desine Babıâlice iktifa olunarak mektebin evlerde üstün körü bir açılış töreni yapılmış ders programı ve idaresi için nizamnamesi ha­ ve fakat bütün hazırlıklar yapılmaya ve ta­ zırlanıyor ve 14 Haziran 1308 (1892) tarihin­ lebe gelinceye kadar aradan İki sene kadar de takdim ediliyor ve Beşiktaşta Akaretlerde vakit geçmiştir. birkaç bina Maarif Nezaretince kiralanarak Arabistan ve Kürdistandan seçilip pey­ mektebe tahsis olunmak isteniyor. Bütün derpey İstanbula gönderilen talebeyi rıhtun- bunlardan bahseden Meclisi Vükelâ mazbata­ da Mektebi Mülkiye talebesi karşılamış ço­ sında şöyle bir fıkra da göze çarpıyor: cuklar Aşiret Mektebi açılıncaya kadar Mek­ ♦Darüşşefa-kanın usuli idaresi mazbut ve tebi Mülkiyede misafir kalmışlar ve salimen masarifi* mekâtibi saire muhassesatının nısfı­ gelip mektebe yerleştirildikleri ailelerine tel­ na muadil olmasına nazaran işbu mektep ta­ grafla bildirilmiştir. lebesini sureti iaşesinin dahi Darüşşafakava Halbuki arşivdeki kayda göre: Aşiret tevfik edildiği halde tasarruj ve mazbutiyeti Mektebinin 11. Rebiülevvel. 1312 ye yani 1. mucib olacağı...> Eylül 1310 (1894) tarihine düşen velâdetine- Şu izahata göre Arabistanın her köşe­ bevî gününde açılması Padişaha arz edilmiş sinden - bilhassa muteber ailelere mensup - ve Padişah bu tarzda yapılmasını irade et­ Arab gençleri getirilerek burada okutturula­ mekle beraber «zikrolunan mekteb için bir cak, kendilerine Türkçe ile birlikte OsmanlI mahalli mahsus tedariki lâzimeden olduğun­ Terbiyesi ve memleket idaresi usulleri hattâ dan ve devletlû ismetlû Esma Sultan hazret­ askerlik gösterilecek, böylece en yeni bilgiler­ lerinin elyevm ikamet buyurmakda oldukla le teçhiz edildikten sonra Arabistanda açıla­ rı Kabataşda kâin saray (İnönü Kız Lisesi) cak mekteplere muallim, kazalara kaymakam yokuş üzerine mebni olmasile araba ile anıed ve taburlara zabit olarak gönderileceklerdi. ve şüdde müşkilât bulunduğu gibi sair ci­ Bu cihetleri maarif tarihçesindeki şu ka­ hetlerle dahi saray ittihazına pek de elverişli yıtlardan da öğreniyoruz. olmadığından biri sultanı müşarünileyha <Urbanı aşair evlâduıın talim ve terbiye · hazretlerinin ve diğeri hanım sultanlar haz­ lerine ve mektepler tesisine mukaddeme ol­ retlerinin ikametlerine tahsis olunmak üzere mak üzere Halep, Suriye, Bağdat. Basra, Mu­ mütevaffa Hüseyin Avni ve Ali Paşaların sa­ sul, Diyarbekir, Trablusgarb vilâyetlerile hil hanelerinin hazinei mâliyece mübayasile Bingazi, Küdüs ve Zor sancaklarından dör­ Kabataştaki mezkûr sarayın tesis ve küşadı der; Yemen ve Hicaz vilâyetlerinden beşer musammen olan Aşiret Mektebine terk ve ki cem’an elli nefer şakirdin aşair ve urban tahsisi» lüzumu 11. Temmuz 1308 (1892) de evlâdının en muhterem ve muteberanından Babıâliye emir ve tebliğ edilmiştir. kur’a'ile bilintihab Dersaaadete izamlarile Arab çocukları burada beş sene okutula­ ANSİKLOPEDİSİ 1159 — AŞİRET MEKTEBİ cak ve <Âşir halkını füyuzt marifet ve me· ile tezyin zat ve sıfat eylemesini arzu etmi- deniyetden behremend etmek ve hilâfeti ıız- yecek dûrendiş bir peder tasavvur olunamaz. ınâyı islâmiyve ve saltanatı seniyyel osmaniy- Halbuki ekâhiri Yemaniycnin birkaç sene- yeye derkâr olan meyil ve muhabbeti tabiiy- denberi şu fırsatdan istifade hususunda pek yeleri bir kat daha tezvid ve bunların şer’an ağır davrandıkları kemali teessüfle görül­ ve kanunen mükellef oldukları sadakati kal­ mektedir. biye ve vezaifi diniyeleri takviye ve te’kid» Yemenlilerin sayei sema payei hazreti hi­ edilecekti. lâfet penahide herveçhile istihsali saadeti ha- Aşiretler arasından seçilecek çocuklar üye veâtiyeleri için imali tedabirden bir an «cismen ve zihnen kabiliyetli ve oldukça mu­ hail kalmamakda olan zatı samii hazreti vi- teber ailelere mensup ve yaslan 12 den aşa­ lâyetpenahî bu defa şu vesile ile de vasayayı ğı ve 16 dan yukarı olmamak» şart konul- lâzıme ve müessire olmasını sureti mahsusa- muşdu. da olarak mülhakat’ memurini mülkivesine Bu âdeta Ostnanh İmparatorluğunun ilk mufassalan tavsiye ve ihtar buyurmuşlardır». kuruluşunda İslâm olmayan unsurların ço­ Aşiret Mektebi ilk açılışında yalnız arab cukları devrişilerek hükümet merkezine ge­ çocuklarına tahsis olunmuş ise de sonraları tirilip acemi oğlanlar kışlasında İslâm terbi­ şark vilâyetlerindeki kürdîerin ve göçebele­ yesi üzerine asker, zabit ve memur yetiştiril­ rin çocuklarına da kapılarını açmış olduğu­ mesi usulüne benzer ki bu defa da arab ço­ nu görüyoruz. cukları Türkleştirmek gayesi gözetilmiş olu­ 380 say ıh ve 11 Haziran 1314 (1898) yordu. tarihli Serveti fünunda şark vilâyetlerinden Aşiret Mektebine ilk senesi elli çocuk getirilip evvelâ aşiret sonra harbiye ve mül­ alındı ve 5 inci sene sonunda mekteb mevcu­ kiye mekteplerinde tahsil ettirilerek yüzba­ du 250 ye çıkanldı. Mekteb yatılı idi. Talebe­ şılık ve fahri yaverlik rütbelerile çıkarılmış sinin cicili bicili bir de üniformaları vardı. olan 13 gencin kendilerine mahsus üniforma Aşiret Mektebi talebesinin grup halinde ve ile resimleri görülmektedir. Bunlardan 12 si üniformalı bir resmi 30 sayılı ve 19 Kânunu­ yüzbaşı ve asker birisi rabia rütbesinde ve sani 1316 (1900) tarihli Musavver Malûmat üniforması da sivildir. Resim o zaman ordu gazetesinde görülmektedir. Bu kadar gayrete merkezi olan Erzincanda bulundukları bir sı­ ve bu derece masraf ihtiyar olunmasına rağ­ rada çıkartılmıştır. Daha sonra Arnavutluk- men arablann bu işe ehemmiyet ve kıymet dan gelen 18 çocuğun Aşiret Mektebine ka­ vermedikleri San’a gazetesinden naklen 1 bulleri arşivde görülen 10 Eylül 1318 (1902) Ağustos 1311 (1895) tarihli Tercemanı Haki­ tarihli vesikadan anlaşıldığı gibi Malûmat ga­ kat gazetesinde şu fıkradan anlaşılıyor: zetesinde Cavadan gelip Aşiret Mektebine gir­ «Sayei kemalât. vayei hazreti padişahide miş olduğu beyanile resimleri görülen talebe­ merkezi hilâfeti kübrayı islâmiyede tesis ve lere de kapılarını açmakla mektebin hizmeti teşkil buyurulmuş olan Aşiret Mektebi için İmparatorluk hududu dışarısına kadar aşma­ sinleri 12 den ve 14 den akal olmamak ve sı ve taşmış demek olur. terbiye ve tahsile müsteid ve tebeddülatı ha- Aşiret Mektebinin ehemmiyetle kavde vaiyyeye mütehammil olmak ve asalet ve iti­ değer bir hususiyeti de talebeyi her iki sene­ barca birinci derecede rüesa ve meşayih ev­ de bir büyük masraf ihtiyar edilerek memur­ lâdından ve bulunmadığı halde onların yer­ ların nezareti altında memleketlerine gön­ lerine dunundaki zevat evlâdından olarak 4 dermek ve tekrar getirmektir. nefer çocuğun bilintihab Ağustos evailinde Osman Nuri Paşanın lâyihasında her se Dersaadette bulnmak üzere izamı Dahiliye ne talebe memleketlerine gönderilirse kendi Nezareti celilesinden şeref mevrud telgrafna- çocuklarına \apilan dikkat ve itinayı görecek­ mede iş’ar buyurulmakla keyfiyet tarafı alii leri ve bunun aşiretler üzerinde iyi tesir bı­ hazreti vilâyetpenahiden elviye mutasamflık- rakacağı gösterilmiş fakat bu mütalea «Utf lariyle kazalar kaymaklıklarına emir ve iş’ar senede bir» kavdile usul ittihaz olunmuştu! buyurulmuştu. Aşağıya sureti Konulmuş olan 12 Haziran Alemde evlâdının iktisabı ulum ve fünun 1310 (1900) tarihli an tezkeresi bu sıla key- AŞİRET MEKTEBİ 1160 — İSTANBUL fiyetini izah etmekte ve beher çocuk için gi­ derilerek bir sene de orada okuduktan sonra dip gelme masrafı olarak 4 liradan fazla bir mülkiye kaymakamı olarak Arabistana gön­ para sarf edilmekte olduğunu göstermekte­ derilmek istenilmiştir. dir. Maarif salnamesinde bu suretle Mülkiye- < Aşiret Mektebi hümayunu talebesinin de okuyup çıkanların adlarına, memleketleri­ her iki senede bir sılaya gönderilmeleri ne ve tayin olunarak gitLikleri yerlerin kay­ usuli mevzua iktizasından olduğu halde üç dına rastgelinir. Bu kayda göre Aşiret ve seneden beri gönderilmemiş olduklarından Mülkiye mekteplerinden çıkanlar doğrudan tebdili havaya ihtiyaç hasıl etmekte olmala­ doğruya kaymakam olmayıp önce vilâyet ma­ rına mebni talebei mumaileyhimden 89 nefe­ iyetlerine memur edilirler ve orada bir müd­ rin bu’diyett mevkileri hasebile vaktile gidip det staj görürlerdi. senei haliye eylülü iptidasında avdet ettiril­ Aşiret mektebinden gelenlerin tahsil se­ mek üzere sılaya izamları zımnında sarfı lâ- viyelerde mülkiyeliler arasında çok fark var­ zımgelen 40000 kurusun mektebi mezkûrun dı. taamiye tertibinden tesviyesi hususunda» Aşiret Mektebi gibi orta derecede bile Mekteb talebesine ayda 30 kuruş harçlık bir tahsil veremiyen bir müesseseden yüksek verilmekte idi. tahsil veren mülkiye mektebine gelen talebe­ Aşiret Mektebinin ders programı şudur: nin bir senede oranın programını takip ve 1 inci sene: Kuranı kerim, elifba, ulumi ikmal edemiyeceği tabii olduğundan bunlar diniye, kıraati türkiye, imlâ, talim. sınıfı mahsus adı altında mülkiyelilerden ay­ 2 inci sene: Kuranı kerim, tecvid, ulumi rı bir program dairesinde okutulurlardı. diniye, kıraati türkiye, lügat, imlâ, hesab, Sınıfı mahsus programı şudur: hüsni hat, talim. Ulumi diniye, kavaidi Osmaniye ve kita­ 3 üncü sene: Kuranı kerim, tecvid, ulumi bet, mecelle, arabî, farisî, ilmi ahlâk, kava- diniye, kısası enbiya, sarfı türkl, kıraati tür­ nin, ilmi servet, usuli idare, hüsni hat nk’a kiye, lügat, hüsni hat, hesab, soğrafya, fran- ve divanî. sızca, hüsni hattı fransevî, talim. Aşiret çocuklarının bahriye mektebine 4 üncü sene: Kuranı kerim, tecvid, ulu­ yani denizcilikle ne alâkası vardır? anlaşıla­ mi diniye, sarfı arabi, nahvi türkl, farisi, ta­ mıyor! rihi İslâm, kitabeti türkiye. coğrafya, hesab, Bu işde gözetilen maksad: Arab şeyhle­ hüsni hat, malûmatı mütenevvia, resim, rde, Krüd ve Arnavud sergerdelerinin çocuk­ fransızca, hüsni hattı fransevî, talim. larını okutup onlara rütbeler vererek, ma­ 5 inci sene: Kuranı kerim, tecvid, ulu­ aşlar bağlıyarak ve askerî mülkî memuriyet­ mi diniye, nahvi arabî, farisî, tarihi osmanî, lere tayin edderek memleket idaresine işti- kavaidi Osmaniye, kitabeti türkiye maa kıra­ râk ettirilerek bu yüzden çıkmakta olan is- at, mükâlemei türkiye, coğrafya, hesap hen­ yanlardan ve gaidelerden kurtulmak olduğu dese, hüsni hat, malûmatı münevvia, hıfzıs- halde serbestçe ve serkeşçe yaşamak istiyen sıhha. usuli defteri, fransızca, hüsnihat, hüs­ şeyhlerle sergerdeler çocuklarını rehine gi­ ni hattı fransevî, resim, ayak talimi. bi İstanbula göndermeğe yanaşmamışlar ve İstanbul bu mektep için kendilerinden tale­ Şu programa göre Aşiret Mektebi rüşti­ be istedikçe eşraftan olmıyan şunun bunun ye ile beş senelik idadî, bugünkü labirile or­ çocuklarını göz boyama kabilinden gönder­ ta mektep arasındadır. Orta mekteplerden ayrıldığı noktalar mükâlemei türkiye gibi bir mişlerdir. dersin mevcudiyeti, kuran ile tecvidin her Bu çocuklar biraz okuyup, öğrenip gü­ sınıfta okutuluşu ve bir de yine her sınıfta zelce giyinip kuşanıp memleketlerine dön­ talim mecburiyeti bulunuşudur. Bu mecburi­ dükleri zaman İçtimaî mevkilerinin aşağı olu­ yet çıkanları kısmen Harbiye ve Bahriyede şu yüzünden âyan ve eşraf arasnda itibar okutularak askerî rütbe ve askerî üniforma görememişler ve hükümetçe gözetilen gaye vermek fikrinden ileri gelmiştir. de bu yüzden husule gelmemiştir. Daha sonra ittihaz olunan bir kararla Nihayet bu baldırı çıplak arab, göçebe, buradan çıkanlar Mülkiye mektebine de gön­ arnavud ve kürd çocukları nâzü niem için- ANSİKLOPEDİSİ 1161 ÂŞİYAN de bulundukları sarayda günün birinde ve­ Bebekten gelindiğine köre. Kayalar me­ rilen yemeği beğenmemeklik ederek idare zarlığının başından oldukça dik ve yılankavi aleyhine isyan etmeleri üzerine 1323 (1907) bir yol ile çıkılır; yol, Belediye tarafından şubatı sonunda mektep kapatılmış, talebe paket taşı ile döşenmiştir. Aşiyan, büyük de- memleketlerine gönderilmiş ve binası da o sı­ nilemiyecek bir bahçe içinde üç katlı müte- rada yeni açılan Kabataş İdadisine tahsis vazi bir yapıdır, bodrum katı ve şimale bakan olunmuştur duvarı kâgir, üst tarafı ahşaptır. Bu lağıv keyfiyeti 1908 inkılâbından 14 İçinde sahibinin oturduğu zamanlardaki ay önce olnıuştur.> Aşiyanı, Ruşen Eşref, 1919 da Sûdi Kütüp­ Osman Nuri Ergin hanesi tarafından neşredilen «Tevfik Fik­ ret » inde şu satırlarla tasvir ediyor: ÂŞİYAN, AŞtYAN MÜZESİ — Rume- «Demir parmaklıklı ufak kapının yanın­ lihisarında, kayalar mezarlığının üstüne da sizi evvelâ o tombul ağaç karşılar: hafif rasthyan sırtta. Hisarın cenup bedeni dışın­ ıtri, müebbed yeşilliğiyle genç bir ada çamı! da Edebiyatı Çedidenin en parlak siması bü­ Aşİyanın Hisara nazır duvarı - taşlan iltiza- yük şair Tevfik Fikretin evi; Istanbu Bele­ mî bir kabalıkla yontulup üstüste yığılmış diyesi tarafından zevcesi Fatma Nâzime Ha­ gibi duran koyu gümüşi duvar - içinize va- nımefendiden on bin liraya satın alınmış ve huş bir kovuğa ' girecekmişsiniz duygusunu 1946 yılında bir müze olarak açılmıştır; için­ verir. Hayâlinizi insâniyetin iptidai devrine de, Edebiyatı Cedide şairleri ile mübeşşirle- çıkarın: Yalnız bir tepe üstünde, hayatın rinin hâtıraları, metrûkâtı toplanmaktadır. maddi ihtiraslarına yabancı bir mûtekif öm­ Fikret, Âşiyanda ömrünün son dokuz yılını rü süren, eski kâhinlerden birinin mâbedine geçirmiş ve bu kökşkte ölmüştür. ulaştınız sanırsınız. Sâde, fakat nazirsiz bir güzelliği bulunan bahçenin ince kumlu yollarını biraz kırıp çiğner­ siniz. Eliniz çıngırağa hafifçe do­ kunur!.. Kapının önünde epeyi ayakta kalacaksınızdır. Rüzgârlarla ağaçların sesinden başka, hiç bir sese alışmamış tenha Âşiyan çın­ gırak ihtizazlarına geççe cevap ve­ rir: lllınal belki size o şahikadan Boğazın en seyrine doyulmaz tSr parçasını, büklüm büklüm suları, yer yer nefti, kızıl yamaçları, ba­ sık küçük yalıları, açılmış birer zambak gibi iki sarayı - Beylerbeyi ve Göksu - ile en zengin parçasını göstermek içindir. «Nihayet çekingen bir ol ka­ pıyı açar. Küçük kız sizi salona alır. O kızın her evdeki hizmetçide rastgelinmiyeıı temiz bir giyinişi, dikkatle taranmış saçları, yüzünün daimi bir tebessümü vardu*. «Hiç unıulmıyan tarzı tefrişi, tezyiniyle her ziyarette size İlk defa görüyormuşsunuz hissini veren sa­ Aşiyan yolunun «onu ve Âgiyan lonun neresinde yer beğeneceğini­ (Resim: Rcşad Sevinçsoy) zi tayinde acemileşirsiniz. Güzelliğe

Description:
İstanbul Ansiklopedisi, Reşad Ekrem Koçu (1905-1975) tarafından 1944-1973 yılları arasında yayımlanan ve tamamlanamayan kültür ansiklopedisi. Koçu'nun 1944 yılının Kasım ayında yayımlamaya başladığı ansiklopedi, 1944-1951 arasında fasiküller halinde yayınlanmış (birinci dö
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.