İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ ncı dillere terceme hakkı ve türkçe baskı hakkı yalnız Rcşad Ekrem Koçunundur. TAN MATBAASINDA BASILMIŞTIR. İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ İSTANBVLUN . CAMİ. MESCİD. MEDRESE, MEKTHB. KUTt’BHÂNE, TEKKE TÜRBE, KİLİSE. AYAZMA. ÇEŞME. SEKLE. SARAY. YALI. KON AK,KÖŞK. HAN. HAMAM. TİYATRO. KAHVEHANE. MEYHANE BÜTÜN YAPILARI... DEVLET ADAMI. ÂLİM. ŞÂİR SANATKÂR IŞ ADAMI. IfEKlM. MU ALLİM. HOCA. DERVİŞ. PAPAZ. KEŞİŞ. MECZUB. N EV CİVAN. NÎGÂR. HANENDE SAZENDE. ÇENGİ KÖÇEK. AYYAŞ. DERBEDER, PEHLİVAN. TULUMBACI. KABADAYI. KUMARBAZ. HIRSIZ, SERSERİ. DİLENCİ, KAATİL.. BÜTÜN ŞÖHRETLERİ. DAÖI. BAYIRI. SUYU. HA VASİ MESİRE YERLERİ. HAH- ÇEIJSHİ. BOSTAN LAKI VE İLÂH.. BÜTÜN TABİAT GÜZELLİKLERİ VE OOÖ RAFYASI... SOK AKI ARİ. MAHALLELERİ, SEMTLERİ.. YANGINLARI. SALGINLARI. ZELZELELERİ. İHTİLÂLLERİ. CİNAYET LERİ. VE DİLIJ-ZRE DESTAN OLAN AŞK M ACERA LAPJ .. İSTANBUL HALKININ DEVİR DEVİR ÂDET. AN’ANE, GİYİM ΙΈ KUŞAMI... İSTANBUL ARGOSU.. ISTANBVLA AİT RESİMLER ŞİİRLER. KİTAPLAR. ROMANLAR. SEYAHATNAMELER... ISTANBVLA GELMİŞ YABANCI ŞÖHRETLER REŞAD EKREM KOÇU Bu cüdde Sarm Turgud AKTAN SEL. Sermed Muhtar ALL’S. Muzaffer ESEN İhsan HAMÂMİOÖLU Vk- aıf HİÇ. Mahmud YESÂRl. merhumlarla Halûk AKBAY. Mehmed Ah AKBAY. Münir Süleyman ÇAPAN- OÖLU. Oeman Nuri ERGİN. Enver ESENKOVA, Semavi EYİCE. Ali GKNCELİ. Ali Nüıhet GÖKSEL I. .Hakkı KONYALI. B. OLKER. M. K. ÖZERENGİN. Kevork PAMVKCTYAN Ali Rıza SAĞMAN KH<m arkada$h£ı etmişlerdir ve Ferzan BAYDAR, Sabiha BOZCALI. Aydın BVRTEÇENE Behçet CANTOR. H ÇİZER, H Huaml. Nezih tZ- MTRLIOGLU. A. Billend KOÇU. Reşad SEVİNÇSOY, Abdullah TOMRUK resim. harita, kroki ve plânlan yapanı şiardır. 300 îreahn. 33 plân, harita ve metin dmtnda İ yaprak rrekaı. 5 yaprak reakU rerdm IM^rad. BİRİNCİ CÎLD ABA. ABAC n.AR — ALAFRAMiA BAI-OZ Rr^ad Ekran Koçu V» Mrhmrf Ali Aktny fHAABCL ANSlKLOPF.OlSI ve Nreriy·· KoUekttf şirketi ISTANBIT- Bu cildi babam muharrir ve muallim Ekrem Reşad Bey merhumun adına ithaf ediyorum. R. Ek Koçu Prof. A. Gabriel’»* göre ynptldıfrı rtrvlrde Anadolu H Kan ABA, ABACILAR — Kaba ve kalın bir ğumağa başlayınca; ‘ Abaları sandıktan çı nevi yünlü kumaş ve bu kumaştan yapılan karmalı” denilirdi. Enderunlu Fazıl. esvap; îstanbulda bilhassa küçük esnaf ve Bilinir kadri aha blnn ayak takımı ile dervişler, hal ve vakti icabı diyor. çuha giyinmesi lâzım gelirken, yaradılışının Servet sahibi, kibar kimseler nazarında da aba giymek yoksulluk alâmeti bilinirdi; dervişane tevazuunu feda edemiyen kimse Sümbülzade Vehbi “Lûtfiye” sinde gençlere ler tarafından kullanılırdı. On yedinci asır şöyle nasihat ediyor. ortalarında İstanbulluları kendine mahsus Mali »f\nxhı Iduh rn*h\u brM zarif kıyafetlerine hayran bırakmakla meş Yakışır ou gijr-dxi »oars aba hur Abaza Mehmed Paşa, bir seferinde, ken Abacılık. îst&nbulun küçük el sanayii disini taklid eden devrin hükümdarı Dördün arasında büyük şehre has bir şöhret yapama cü Murad ile beraber birer kat aba cebken mıştı. Eski narh defterlerinde ve esnaf ni- yaptırmışlardı ki, bu Abaza kesimi aba ceb- zam namelerinde abacıların, abanın sıkını ve ktnler büyük şehirde derhal moda olmuştu. iyisini işleyip satmağa mecbur oldukları ya Alemdar Mustafa Taşa sadaretinde sek nlıdır. ban ocağı kurulduğunda, neferlere a.vnı bi Evliya Çelebi abacıları. Kapalıçarfi esna çimde aba dizlik ve tozluk yaptırılıp giydiril fının en namlılarından ve Eski Bedestenin mişti. Abadan şalvar, cebken. yelek, cübbe, dış esnafından gösteriyor; yine onun kay yağmurluk, salta, potur, meet, terlik yapılır dına göre, on yedinci asır ortalarında îstan dı. bulda 300 dükkânda 700 abacı işlermiş: es Kalın kumaş olan aba. İstanbul halkının naf alaylarında da eski bedeetenlilerle bera sırtında bilhassa kışm görülürdü; ortalık so ber geçerlermiş ABACI ARALIĞI — 2 — ISTANBUL muş. lülesiz, harap bir haldedir. Üzerinde ah Geçen asır sonlarına doğru abacılar, şap ve harabça bir ev vardır. (B. : Mustafa Zindankapısiyle Odunkapısı arasında toplan Paşa, Dest arı). mışlardı ki şehir rehberi haritasında Zindan- Bibi. : î. H. Tanışık, latanbul Çeşmeleri, I.; kapı caddesi diye gösterilen yol, son zaman REK, Gezi notu (.1944-19571 lara kadar halk ağzında Abacılar Caddesi di ABACIÇEŞMESİ SOKAĞI — Siileyma- ye anıla gelmişti. niyeııin altında. Eminönü kazasının Küçük "Abayı yakmak” tâbiri halk ağzında pazar nahiyesinin Hoca Gıyaseddin mahalle- mecazen âşık olmak, bir güzele vurulmak sindedir (B. : Hoca Gıyaseddin mahallesi): mânasına gelirdi, "abası yanık” da âşık de Vefa caddesiyle San Beyazıd caddesi arasın mektir: yeni nesiller tarafından unutulmuş da. hafif meyilli, mukavves, bir araba rahat güzel tâbirlerdir. Darbımeselerimiz arasında rahat geçebilecek kadar geniş: kaba taş dö da “Abacı gebeci, sen neci?..” diye bir söz şeli ve bozukça bir sokaktır.. İnerken sağda vardır: en küçük bir alâkası olmadığı halde biri isimsiz, biri San Bay azı d çıkmazı adında herhangi bir işe, mes’eleye, söze müdahale» e- iki çıkmaz sokak vardır. Ortasına yakın bir denlere, karışanlara karşı söylenirdi. belediye sokak feneri bulunmaktadır. Evleri Bibi. : O. N. Ergin, Mecellei Umuru Belediye, haşap, sekenesi, umumiyetle bozuk bir arab- I.; Eviiyâ Çelebi, I.: Eiki narh defteri; Türk Lügati. ça ile konuşan cenup vilâyetleri halkıdır. Alt ABACI ARALIĞI — Fatih kazası Ka- başındaki köşede yine onlardan üç beş aile ragümrük nahiyesinin Ka’riye Atik Ali Pa nin apartman gibi oturduğu geçen asır son şa mahallesindedir. (E.: Ka’riye Atikalipaşa larının tipik yapılarından bir konak yavrusu mahallesi). Edirnekapı tramvay durağı kav vardır ki, kapısı San Bayazıd caddesi üzerin sinin yanında, Mihrimah camimin karşısına dedir. düşer; Fevzipaşa tramvay caddesiyle Ka’ri Bibi. : REK. Gezi notu (1944-1957) ye yağhanesi sokağı arasında, üzerinde ah ABACI DEDE — On sekizinci asırda şap ve beton birkaç ev ve meydanımsı birkaç Üsküdarda büyük şöhret sahibi cezbeli der- arsa, cadde kavşağının sağ başında bir dük kân bulunan henüz tanzim edilmemiş toprak bir sokaktır. Bibi. : REK. Gezi notu (1944-19571 ABACI ÇEŞMESİ — Süleymaniye al tında kendi adını taşıyan sokaktadır. Desta- ri Mustafa Paşa tarafından 1608 (H. 1007) Abacı Dede Türbeni (Kesim Nezih) vişlerdendir. 1700 (H. 1112) de ölmüş. Üs küdarda kendi adını taşıyan sokaktaki tür besine gömülmüştür. Rivayete göre, türbeyi sadnâzam Nevşehirli İbrahim Paşa yaptır mış; fakat şimal ürzgârlan karşısında bu lunması ve uzun zaman tamir edilmemesi yü zünden çok harap olmuş, bir ara mahalleli Aban Çekmeni (Resim: Nezih) tarafından küçücük bir baraka halinde tamir yılında yaptırılmıştır. Kesme tastan klâsik ve ihya edilmiş ise de, yeniden harabiye yüz üsluptadır. Güzel bir celi hat ile bir beyitlik tutmuş, bugün kaplamaları sökük, bazı yer tarih kitabesi vardır: leri tenekelerle yamalı, çatısı çökmek üzere Hükmi bu mısra binal çekmeye tarihtir, bir viranedir. •Ab» nâfi akılı nâyl Mustafa Paçuyilr” Bibi. : REK, Gezi notu (1944-1957) Suyu kesilmiş, teknesi kaldırımla bir ol ABACIDEDE SOKAĞI — Üsküdarda ANSİKLOPEDİSİ — 3 — ABACIMAHMUD SOKAĞI Çavuşderesindedir; Çavuşdere caddesini Nuh mezarlığı servilerinin gökyüzüne düşen si· kuyusuna bağlayan Bağlarbaşı caddesinin lûeti pek güzeldir; sabah ışığında ve akşama altı oldukça dik bir yokuştur; Çavuşderesin- doğru bu panoramanın seyrine doyum ol den gelindiğine ve yokuş yukarı yüründüğü maz. ne göre. Abacı Dede sokağı, soldaki ilk so Bibi. : REK, Gezi notu (1944-1957) kaktır. Sırtın Çavuşderesine bakan yama ABACILAR SOKAĞI — Fatih kazası cında hemen dümdüz uzanan bu sokakta o- nın Karagümrük nahiyesinin Haticesultan tuzdan fazla ahşap ev ve bostan yavrusu mahallvsindedir. Edirnekapıda Mihrinıah ca- bahçeler vardır. Sekenesi mütevazı geliri·, miinin dış harem avlusu duvariyle Fevzıpaşa küçük memur ve esnaf, işçi aileleridir. Mev tramvay caddesi arasındadır (B. : Haticesul sim yaz ise, sokakta oynaşan çocukların he tan mahallesi I; bir kısmı da Arabacılar so men hepsi yalınayaktır. Toptaşı meydan so kağı adını taşımaktadır. Vaktile kaba taş kağı ve Teke arkası sokağiyle birer dört yol döşeliymiş, şimdi toprak sokak denüecek ka ağzı yaparak kesişir, sonu da çıkmazdır: ka dar harab hakledir: yüksekte olan Mihrimah ba taş döşeli ve bozukça, bir araba rahat ge camiinin duvarına dayanmış, ahşap ve tuğla çebilecek kadar geniştir. Adını üzerinde bu kulübelerle, büyükçe ahşap bir evin üst katı lunan Abacı Dede türbesinden almıştır. Bu kesilip çatı gibi örtülmüş harap, fakat yok sokaktan îstanbulun, Beyoğlu ile Beşiktaş sul aileler barınan enkaziyle karşılarında bir arasındaki sırtların güzel bir görünüşü var sıra tuğla ve ahşap evler vardır. dır.. (B. : Çavuşderesı). Arabacılar sokağının başı, bugün bir Bibi. : REK, Gezi notu ı1944-1957) imalâthane olarak kulanılan Mimar Sinan ya ABACIHALİM SOKAĞI — Şehir idare pısı Mihrimahsultan (Edimekapı) hamamı taksimatına göre Beyoğlu kazasının Hasköy karş ısındadır. nahiyesinin Sütlüce mahalesi sokaklarından Bibi : REK. Gezi notu .1944-1957) ise de. Halıcıoğlunun arkasındaki Çıksaluı ABACILÂTİF SOKAĞI — Beşiktaş ka te peşindedir. zasının Beşiktaş merkez nahiyesi Vişnezade Belediye şehir rehberi haritasında, El- mahallesi sokaklanndandır; Spor caddesi vandirek sokağını Büklüm sokağına bağlar (eski Akaretler cadesi) ile Vişnezade camii gösterilmiştir. Ahretlik sokağı da bir dirsek önü sokağı arasındadır: kaba taş döşeli ve çevirerek Elvandirek sokağı kavşağından i- bozukça bir sokaktır. Spor caddesinden giril tibaren Kudüm sokağı adını alır. Halbuki, diğine göre, evvelâ iki araba geçebüecek ka aslında Ahretlik sokağının Elvandirek soka dar genişçe ise de. ortasına yakın sağ kola ğiyle olan kavşağından sonra Kudümsokağı düşen evlerden bir kısmının öne doğru çıka değil. Abacı Halim sokağı başlar; altta kalan rak vücude getirdiği bir dirsekle bir araba ve henüz tanzim edilmemiş patekamsı bir yol nın ancak geçebileceği kadar daralır : bu ev olan Kudüm sokağının Ahretlik sokağı ile lerin hemen hepsinin kapıları önünde sokağa kavşağı yoktur. Kudüm sokağı ayak izi ile taşmış mermerden ve kaba taştan basamak açılmış bir yol halinde uzanarak Peştemalcı lar vardır ki bu yola, çok eski îstanbulu ha sokağının alt başına kavuşur (B. : Sütlüce). tırlatan bir şirinlik vermektedir. Vişnezade İki araba geçebilecek kadar geniş olan camii önü sokağı ile olan kavşağında bir be Abacıhalim sokağı eskiden kaba taş döşeli lediye elektrik feneri vardır. imiş, tamamen bozulmuş, bir toprak yol ha Bibi. : REK. Geü noUt (1944-1957) line gelmiş; evleri birer ikişer katlı, bahçeli, ABACIMAHMID SOKAĞI — Fatih tuğla ve ahşap yapılardır.. Bu sokakta üç kazasının Samatya nahiyesinde Kürkçübaşı dört tane akasya ağaıc vardır. Halkı müteva mahallesin dedir; Sulu bostan sokağı ile Cer zı gelirli ailelerdir. Çıksalın bayırının hemen rahpaşa camii sokağı arasındadır (B. : Kürk- en yüksek bir yerinde bulunan bu sokağın çübaşı mahallesi); kaba taş döşeli ve bozuk, Halice, Eyyüb ile Defterdar arasına. Rami bir araba rahat rahat geçebüecek kadar ge den Edirnekapıya kadar uzanan sırtlara ha niş ve iki havagazı feneriyle tenvir edilmiş rikulade bir nezareti vardır: bilhassa Edir- tir. Üzerinde üçer, dörder odalı otuz kadar nekapıdaki Mihrinıah camii ile Edimekapı ahşap ev ve bir bostan vardır. Yalnız 5 nu ABACIOĞLÜ — 4 — İSTANBUL maralı ev kübik üslûpta beton yapıdır. Bekârbey tek esi adiyle meşhur Rifai dergâ Bibi. : REK, Gezi notu ı1944-1957) hının da banisidir (B. : Bekârbey tekkesi). ABACIOğLC — On yedinci asır ortala Bânisinin kabri, tekkenin alt odalarından bi- rında namlı armatörlerden; gemileri. İstan rindeydi, tekke son şeyhin varisleri tarafın bul ile Karadeniz limanlan arasında sefer dan yıkıcılara satılıp yıkılırken türbedeki di ederdi. ğer sandukalarla beraber kaldırılmıştır. Bibi. : Evliya Çelebi. I. Bfbl. : REK. Gezi notu; Hadikatül Cev&nü. I. ABACI MESCİDİ — Samatyada. Da- ABAUOGLU (Nadir Nâdi) — Cumhu vutpaşa iskelesi civarındaydı. Yaptıran meç riyet gazetesinin sahiplerinden ve başmuhar huldür. bugün mevcut değildir; bitişiğinde riri. 1908 de lstanbul- de Istanbulun azamet ve güzelliği dillerde do da doğdu, Yunus laşmış îspanakçızade Mustafa Paşa konağı Nâdiniıı büyük oğ vardı ki Samatya yangınlarından birinde ludur (B. : Abalıoğ- yandıktan sonra yeri uzun zaman Ispanakçı !u, Yunus Nâdi); Ga viranesi diye anılmıştır. Bugün de Abacı mes latasaray ve Ankara cidinin ve bu meşhur konağın bulunduğu so liselerinde okumuş, kak Ispanakçıviranesi sokağı adını taşır. Sa- yüksek tahsilini Av- matyanın Cerrahpaşa ve Kasabilyas mahal rupada görmüş, Vi leleri arasındadır. (B. : Ispanakçıviranesi so yana ve Berlin Üni kağı ve Cerrahpaşa mahallesi). versiteleriyle Berlin RibL : REK. Gezi notu; Hadikatül Oevâmİ» I. Gazetecilik Enstitü ABAİ MESCİDİ — Davutpaşa iskele süne devam etmiş, Natlir Nûdi Abalıoglu sinde Kasabüyas mahallesinde, bu mahalleyi Lozan Üniversitesi (Resim: H- Çizer) Kürkçübaşı mahallesinden anıran Bekârbey Sosyal Bilgiler Fa- sokağında ve Bekârbey tekkesinin yanınday kültesinden diploma almıştır. Daha tahsil dı. Bugün yalnız mihrap duvan ile minare çağlarında, henüz on yedi yaşında iken kalem sahibi oltııuş, babası tarafın dan kurulmuş Cumhuriyet gazetesinde müzik tenkidleri yapmış ve bu yazılar, bu sa hada otorite bilinenler tara fından büyük takdir görmüş Abui Mescidi (Plân: R. Sevtaçsoy) Altai Meseldi harabesi (Resim: R. Sevinçsoy) kaidesi kalmış bir harabedir. Karşısında Şeh tür; aslında ise kendisi musikiye karşı lâ Ahmet Paşanın taş mektebi vardır. fıtri bir istidada sahibdi, Keman ders Bu mescidi, on yedinci asır ortalarında leri alırdı ve bu saz üzerindeki hâki Sultan İbrahim zamanında yaşamış Rifai miyetini konser verebilecek derecede iler şeyhleriıden Süleyman Abaî yaptırmıştı ki letmişti. 1935 den sonra yine aynı gazetede ANStKIX)PEDtSÎ — 5 — ABAUMlV fıkralar, garb musikisi üzerine ciddi tetkike latarasay sultanisine yazıldı, çalışkanlığı ile dayanan makaleler, babasının hastalığında muallimlerinin takdirlerini kazanmış bir ta da gazetenin başmakalelerini yazdı, Yunus lebe iken, fransızcasım biraz daha ilerletmek Nâdiniıı ölümü üzerine de Cumhuriyetin Baş arzusiyle Son Benua mektebine girdi: 1900 muharrirliğini aldı. Müstakil siyasi yazarla de bir müsabaka imtihanı ile ve dördüncülük rımızın arasında fikir hürriyetinin müdafii le İstanbul Darülfünunu Hukuk Fakültesine olarak mümtaz bir mevkii vardır. 1950 me yazıldı; pek az sonra da, gazeteciliğe heves bus seçiminde Demokrat Parti listesinde ls- etti. Gazeteci olarak ilk çalıştığı müessese tanbuldan müstakil aday gösterildi ve İstan Malûmat oldu. Burada mehrum Ahmed Ra bul millctvekii seçildi; 1954 seçiminde yine sim ve Ekrem Reşad ile tanıştı ki. ikisine aynı partinin listesinde ve müstakiller ara karşı da yarım as sında ikinci defa Mecise girdi. Fakat az son ra yakın bir zama ra yeni Basın Kanunu üzerinde demokratlar nın safiyetini bo la kesin fikir ayrılığına düştü, 1957 seçimine zamıyan necib bir girmedi. Siyasî hayatta sahiplerinden bulun vefakârlık göster duğu Cumhuriyet gazetesinin başmuharriri di. Daha ilk yazı olarak kaldı. larında milliyet Bibi. : Türk ve dünya meşhurlan Ansiklope meselesinde titizlik disi! dâvasını gütmesi, ABAL1OÖLU (Yunus Nâdi) — İkinci sansürün gözünden Abdülhamid istibdadının sonlarından zama kaçan kısımlarivle nımıza kadar geçen devir içinde Türk gaze bile genç muharri teciliğinin seçkin şöhretlerinden, iş ve pole- rin adı etrafında tika adamı; Tiirkiyenin en buhranlı ve kara bir alâka uyandır Yunus NM| Λ baht»* lu (Rrsim: II Çtirr) günlerinde kalemini, millî birlik aleyhinde dı. Fakat istibdad çalışan bozguncu cereyanlara karşı kullan aleyhinde uluorta konuşması kendisini şüp mış büyük muharrirdir. heli şahıslar listesine soktu. 1901 kışın 1879 Haziranında Muğlanın Fethiye ka da da Abdülhamid aleyhinde kurulmuş sabasında doğdu, babası bu kasaba eşrafın gizli bir cemiyetin âzası bulunmak su dan Hacı Halil Efendidir, aileleri de Abalı- çuyla tevkif edildi. îki ay Beşiktaş kara- zadeler diye anılırdı.. İlk tahsilini baba evin kolhanesinde yattıktan sonra, görülen muha kemesinde Bodrum kalesinde üç yıl kalebend- de hususî olarak gördü, ve henüz on yaşla liğe mahkûm oldu. Fakat Bodruma sevk edil rında iken, oğlunun tahsil ve terbiyesine çok mek üzere Izmir? çıkarıldıktan sonra, ceza dikkat eden Hacı Halil Efendi tarafından Ro- yeri Midilli kalesine değiştirildi. doetaki Medresei Süleymaniyeve gönderildi. O zamanlar Rodosdaki Medresei SÜley- Midilli kalesindeki mahkûmiyetini dol maniyenin büyük bir şöhreti vardı; bu med durduktan sonra da. memleketinde sürgün rese. Abdülâziz devrinde adaya sürgün ola olarak oturtuldu. İstanbul* Meşruti yetin ilâ rak gelmiş Ahmed Mithad. Ebuzziva Terfik nından sonra dönebbdi. Bir taraftan Hukuk ve arkadaşları tarafından kurulmuş, prog Fakültesinin son sınıf imtihanlarını vermeğe ramlan da kendileri tarafından zamanın ihti- hazırlanırken, diğer taraftan Ebüzziva Tcv- yaçlanna uygun olarak tanzim edilmişti. Kü fiğin kurduğu Tasvıriefkânn vaa ailesin? çük Yunus, girdiği yıldan, birincilikle şeha- girdi: bir ara îkdam gazetesin? makaleler detname alıncaya kadar Rodos Medresei Sü yazdı. ît t İha d ve TVmkki fırkasının en faal leyman iyesin in çok çalışkan bir talebesi ol kalem sahiplerinden biri oldu. 1910 d* Selâ- du; evvelâ sınıf arkadaşlarına kıymetli bir niğ? giderek bir seneye yakın Rumeli gazete müzakereci olarak tanındı, sonra, yardımcı sini idare etti. İkinci Meşrutiyetin ikinci se muallim olarak çalıştı. 1896 da. on yedi ya çim devresinde de büyük bir ekseriyet ile Ay şında iken hem ilmiye icazetname·!, hem de dın mebusu oldu ve Tasviriefkânn başmuhar arabça, farsça ve fransııcadan lisan şaha rirliğini aldı 1918 de Yenigün gazetesini kur detnamesi aldı. Sonra Istanbul* gelerek Ga- du. Mütareke yıllarında, imzası. temiz vatan
Description: