ebook img

İran Mektupları PDF

471 Pages·1963·6.502 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview İran Mektupları

İ R A N M E K T U P L A R I L e t t r e s P e r s a n e s M o n t e s q u i e u İ R A N M E K T U P L A R I Hüsniitabiat Matbaası İSTANBUL — 1 9 6 3 Bu âzametli eserin muhtelif metinlerini karşılaştırıp dilimize çeviren ve MARKİ BECCARİA’mn «Suçlar ve Cezalar» ölmez eserine nurlu ilham kaynağı olan bahislerin hukukî tenazurunu çizmeğe gayret eden: Dr. Avukat Mııhiddin GÖKLÜ Bendeki bu felsefî tahavvül beş sene evvel hu­ sule geldi; ve bunu İran Mektuplarıma medyunum....... Ey büyük Montesquieu, eğer senin semâdaki ruhunun takdisine mazhar olursam, dünyalar benim, olurdu! » Beccaria »Acaba, dünyada İran Mektupları’ndan daha kuv­ vetli şey var mıdır? Acaba hükümeti ve dini daha zi­ yade ihtimamla ele alan, daha mükemmel bir eser ya­ zılmış mıdır?» Voltaire «Size azametli bir eseri okumanızı tavsiye edeceğim İran Mektupları» J. J. Rousseau GECİKMİŞ MES’UT BİR İTHAF: Bir yarı uyku aleminde idim; Işık halinde büyük bir rûh belirdi, kulağıma: «Ah! Lâkin, benden sonra bir MARKİ BECCARİA yaşiyacağmı bilseydim, bu mukaddimedeki yeisten vazgeçer, eseri­ mi sevinç ve huzurla ona ithaf ederdim!» deye fısıldadı. M Göklü Müellif tarafından 1721 tarihinde eserin ille baskısına yazılan mukaddime. Ben burada ru> ! ;r ithafname, ne de bir izahnamede bulunmıvacağ: - n • bu kitap için her hangi bir himaye talebinde de değil Hoşlarına giderse okurlar; gitmez­ se okumazlar, umurumda değil! Halkın zevkini denemek için, bu ilk mektupları ayı- rup neşrediyorum; bunlardan dosyamda daha pek çokları var, zamanı gelince onları da verebileceğim. Amâ, bunun için bir şartım var benim; o da, zinhar tanınmış olmamalıyım! Şayet beni tanırlarsa, ismimi öğ­ rendikleri andan itibaren, artık yokum, susarım, bir ke­ lime bile benden alamazsınız! Çünkü, bir kadın biliyorum ki, gayet mükemmel yürüyebildiği halde, kendisine dik­ kat edilince, topallamaya başlar J. Şahsımın kusurlarını istediğim kadar gizleyebilsem bile, eserimdeki kusurlar her şeye kâfidir. Benim kim ol­ duğumu bilselerdi: (Bu adamın huyu ile eseri nasal da te­ zatlar içinde! Kâşke, vaktini daha iyi şeyler için harca- saydı; bu derece ağır başlr bir adam böyle bir kitap yaz­ sın; şaşılacak şey doğrusu!) deye hayıflanırlardı. Münekkitler bu çeşit düşüncelerden kendilerini aslâ kurtaramıyacaklardır ; zira, bu çeşit tenkitler zihni fazla (1) — İlmî gelenekler, bu imânın müellifin karısı Jeanne de Lartigue’e müteveccih olduğunu kabul eder. (P. Barrière, Montesquieu; 1946, s: 23) -16 İ R A N M E K T U P L A R I tzorlamağa luzüm kalmadan yapabilecekleri en kolay iş •olacak t. r! K:tabımın muharrirleri olan Iranlılar benimle ayni çatı altında yaşadılar; hayatımızı birleştirmiştik, adeta. Eana, sanki başka bir dünyanın insanı imişim gibi bakı­ yorlar ve benden hiç bir şeylerini saklamiyorlardı. Fil­ hakika, bu kadar ayrı ve uzak diyarların insanları bir ara­ ya gelince, artık bir sırrın sahibi kalamazlardı. Yazdıkları mektupların büyük bir kısmını bana gösteriyorlar, veri­ yorlardı; ben de bunları oldukları gibi yaziyordum. Lâkin, yine de bazı mektuplarını bana göstermemekte titizlik ve büyük ihtimam gösterdikleri oluyor, buna da son derece hayret ediyordum; sonraları bu gizliliğe âmil olan şeyin, gurur ve kıskançlık duyguları olduğunu anla­ dım. O halde, bu eserde benim yaptığım bütün şey, sadece sadıkâne bir mütercimliktir. Şahsî külfet ve zahmetlerim ise, eseri kendi geleneklerimize göre bir nizam altına almaktan ibarettir. Okuyucunun Asyaî bir dile nu- fuz edebilmesi için, elimden geldiği kadar ona yardımda bulundum; onu sonsuz ulvî ve İlâhî kelimelerden, tâbir­ lerden kurtardım; yoksa bu İlâhî ve ulvî tâbirler ve söz­ lerle başı göklere varacak, bulutlara karışacaktı! Lâkin, doğrusu istenirse, yaptığım hizmet bu kadar değildir; okuyucuyu iltifatlarla dolu hitaplardan da kur­ tardım; bu sahada bizden pek önde giden şarklıların bu debdebeli ve tantanalı sözlerini de kestim, budadım; son­ ra muhaberatı boş yere uzatan ve iki dost arasında söy­ lenmesi caiz olmayan pek sudan şeyleri de ayıkladım, çıkardım. Şayet, bizlere mektup külliyatları sunan muharrirler de ayni şeyleri yapmış olsalardı, o muhteşem eserlerinden ortada hiç bir şeyin kalmiyacağmı dehşet içinde görüp şa­ şarlardı...

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.